İzmirli avukatlar Can Atalay için ayakta: Esaretine derhal son verin!
Gezi davasında aldığı 18 yıl hapis cezası kesinleşen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin yargı süreci siyasi hareketlilik devam ediyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesinin Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) milletvekili seçilen Gezi Parkı davası sanığı Atalay hakkındaki "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkı ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiği kararına ilişkin incelemesini tamamlamıştı.
Dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararının, yerel mahkemece verilen karara ilişkin olmadığını değerlendirmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesine ulaştırılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermişti.
Karar hem hukuk hem de siyaset arenasında tepkiyle karşılanırken bugün Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Adliyesi önünde ortak açıklama yaptı.
Hukukçular adına açıklamayı yapan Av. Yağmur Gül Kartal, Anayasa mahkemesi kararına dikkat çekerek ‘gereği yapılsın’ mesajı verdi.
KARTAL: KİŞİ HÜRRİYETİNİN İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERİLDİ
Yargı sürecini ve anayasa Mahkemesi’nin kararını hatırlatan Kartal, “Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir haksız şekilde Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan meslektaşımız Can Atalay, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonucunda, Hatay halkının oyları ve iradesi ile Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili seçilmiştir. Meslektaşımızın tahliyesine karar verilmemiş olmakla birlikte yargılamaya devam edilip cezası da süratle onanmıştır. Bunun üzerine avukatları meslektaşımız adına bireysel başvuru yoluna müracaat etmiştir. Başvurucu Can Atalay’ın 20 Temmuz 2023 tarihinde yapmış olduğu bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesince 25 Ekim 2023 tarihinde verilen karar, 27 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu kararda başvurucunun, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine oyçokluğuyla, Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine oyçokluğuyla, karar verilmiştir” dedi.
“KARAR DEVLETİN TÜM ORGANLARINI BAĞLAR”
Anayasa mahkemesi kararının devletin tüm organlarını bağladığının altını çizen Kartal, Atalay’ın milletvekili olması nedeniyle Hatay halkının mağdur edildiğine de dikkat çekerek şunları söyledi; “Anayasa mahkemesi tarafından verilen hak ihlali kararının yerel mahkeme tarafından sürüncemede bırakılması ve hatta dosyayı Yargıtay'a göndermesi hukuka aykırıdır. Anayasa’nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve ‘Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.’ Her türlü hukuka aykırı uygulamayı ‘milli irade’ bohçasına sokarak kendince meşruiyet zemini yaratan siyasi iktidarın, ‘milli iradenin temeli olarak gördüğü seçim sandığına ve o sandıktan çıkan iradeye saygı duymaması, açıkça halk iradesinin gasp edilmesi, Hatay halkının iradesinin yok sayılmasıdır. Halihazırda milletvekili olarak seçilmiş olan Can Atalay, seçmenlerinin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesi olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır. Yerel mahkeme ya da Yargıtay, eninde sonunda Anayasa Mahkemesi kararını uygulamakla yükümlüdür. Tarafsız ve bağımsız olması gereken yargı kendi meşruiyetini sorgulatacak hukuksuzluklardan derhal dönmelidir! Meslektaşımızın esaretine derhal son verin!”
AKTAŞ: ANAYASA MAHKEMESİ KARARI, MAHKEMESİNİ ARIYOR
Kartal’ın açıklamasının ardından ayrıca Can Atalay’ın avukatlarının ortak metni de okundu.
Tüm avukatlar adına metni okuyan Aytekin Aktaş, şunları söyledi; “Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmıyorsa hukuk devleti yok demektir. Yargı, temel insan hak ve özgürlüğünün, güvenliğinin ve hukuk devletinin teminatı olması gerekirken hak ihlaline neden olamaz. Anayasa Mahkemesi kararını vermiştir ve bu karar uygulanmadan orta yerde durmaktadır. Hani mahkeme ne zaman karar verecek? Anayasa Mahkemesi kararı, mahkemesini arıyor. Milletvekili seçilmiş ama siyaset yapma hakkı elinden alınmış Can Atalay’ın hapishaneden meclise yani asıl görevine dönmesini sağlayacak Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, karar verecek mahkeme aranıyorsa, bulunamıyorsa, karar vermesi gerekenler karar vermiyorsa hiç kimsenin hukuk güvencesi kalmamış ve hukuk devletinin temelleri kurumuş demektir. Can Atalay'ın avukatları olarak bizler, yok sayıldığımız bir yerdeyiz. Savunma olarak Anayasa Mahkemesi kararı orta yerde dururken neden savunmalarımızı tekrarlayarak, yüksek dereceli yargı organlarına dilekçeler vererek kendimizi değersizleştirelim? Artık dilekçe vermeyeceğiz. Talebimiz yoktur. Anayasa Mahkemesi vardır ve gerçektir. Uygulanmak üzere Anayasa Mahkemesi kararı ortada beklemektedir. Karar açıktır. Uygulayacak mahkeme aranmaktadır. Hukuka aykırılıklara ortak olmayacağız. Artık talepte bulunmayacağız. Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmama yolunu biz avukatlar açmadık. Sorunu bizler yaratmadık. Yok sayıldığımız bir yerde hukuk devleti varmış gibi var sayılmayı bekleyemeyiz. Ancak bunca hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında dahi hukuk devletinin gereğinin yerine getirileceğini umuyoruz ve inanıyoruz.”
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Can Atalay hakkındaki ihlal kararı Yargıtay'da