[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#bağışıklık

bağışıklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, bağışıklık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Soğuk havalarda abur cubura dikkat! Haber

Soğuk havalarda abur cubura dikkat!

Soğuk kış ayları yaklaşırken vücut direncini artırmanın ve hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından biri sağlıklı ve dengeli beslenmedir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Filiz Çalışkan Esen, soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme ipuçları hakkında açıklamalarda bulundu. Soğuk havalarla birlikte metabolizmanın daha yavaş çalıştığını ve vücudun daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Dr. Esen, "Vücut direncini artırmak ve soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklardan korunmak için beslenme büyük bir önem taşıyor. Soğuk havalarda güçlü kalmak için C vitamini açısından zengin besinler tüketmek gerekiyor. Portakal, limon, greyfurt, kivi, yeşil biber, brokoli ve lahana gibi C vitamini kaynakları, bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı vücut direncini artırır" dedi. Vücudun hidrasyonuna dikkat edilmelidir Her gün taze sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Doktor Esen, "Protein tüketimini artırın. Soğuk havalarda vücut ısısını dengelemek ve kas kütlesini korumak için protein önemli bir yer tutar. Yumurta, balık, tavuk, kırmızı et ve baklagiller sağlıklı protein kaynaklarıdır. Özellikle balık, içeriğindeki omega-3 yağ asitleriyle bağışıklığı destekler. Bol sıvı tüketin. Kış aylarında genellikle su içme ihtiyacı azalır ancak vücudun hidrasyonuna dikkat edilmelidir. Günde en az 2 litre su içmenin hem cilt sağlığı hem de toksinlerin vücuttan atılması için önemlidir" dedi. Sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmek önemli Bitki çayları da bu dönemde sıvı ihtiyacını karşılamak için tercih edilebileceğini kaydeden Uzmanı Dr. Filiz Çalışkan Esen, "Renkli sebzeler, meyveler ve tam tahıllar, antioksidanlar ve lif açısından zengin besinlerdir. Özellikle kış sebzeleri olan havuç, ıspanak, pazı ve kabak gibi gıdaların beslenme düzeninde mutlaka yer alması gerekiyor. Soğuk hava vücudun daha fazla enerji harcamasına neden olabilir ve bu da iştahı artırabilir. Bu dönemde sağlıksız atıştırmalıklardan kaçınılması gerekiyor. Soğuk havalarda vücudunuz daha fazla kaloriye ihtiyaç duyabilir ancak bu ihtiyacı abur cubur ile karşılamak yerine sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmek önemli. Ceviz, badem, fındık gibi sağlıklı yağlar içeren kuruyemişler hem tok tutar hem de enerji verir" ifadelerine yer verdi. D vitamini açısından zengin gıdaları tüketmek önemli D vitamininin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Esen, "Kış aylarında güneş ışığının azalması nedeniyle D vitamini seviyelerinin düşebilir ve bu durumun bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Güneşli günlerde açık havada vakit geçirmek, D vitamini takviyesi almak ve D vitamini açısından zengin gıdaları tüketmek (balık, yumurta sarısı, süt ürünleri) bu dönemde önemlidir. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra soğuk havalarda düzenli egzersizin de vücut direncini artırır. Sağlıklı diyetle birlikte haftada en az üç gün egzersiz yapılmalıdır. Kışın yaklaşmasıyla birlikte beslenmenize dikkat ederek bağışıklığınızı güçlendirin ve soğuk havalardan etkilenmeden sağlıklı bir kış geçirin" diye konuştu.

Uzmanından ailelere uyarı: Çocuklarınızın bağışıklığını güçlendirin Haber

Uzmanından ailelere uyarı: Çocuklarınızın bağışıklığını güçlendirin

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cansu Yılmaz, kulların açılması ile birlikte çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirdiğini belirtti. Yılmaz konuyla ilgili şunları söyledi: "Çocuklarda sık görülen hastalıklar, akut solunum yolu enfeksiyonları, soğuk algınlığı, grip, orta kulak yolu enfeksiyonu, dış kulak yolu enfeksiyonu, sinüzit, farenjit, larenjit, bronşit, krup, zatüre, rotavirus ishalleri, el ayak ağız hastalığı, idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Okullarda en sık görülen bulaşıcı hastalıklar, döküntülü çocukluk çağı hastalıkları, grip, nadiren de olsa menenjit, hepatit A (sarılık) ve paraziter enfeksiyonlardır.Okul çağında sık gördüğümüz enfeksiyonlardan korunmak için, tüm aşıları yaptırmak, el yıkamak, yeterli ve düzenli beslenmek, sıvı tüketmek, uyku saatlerine dikkat etmek, mevsime uygun kıyafetler giymek, düzenli spor yapmak gerekir. Özellikle aileler ve öğretmenler hijyene çok dikkat etmelidir." HASTA OLAN ÇOCUKLAR OKULA GÖNDERİLMEMELİ Dr. Yılmaz, hasta olan çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini vurguladı. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve su çiçeği gibi döküntülü çocukluk hastalıklarının aşı ile önlenebileceğini belirtti. Grip aşısının ise 6 aydan itibaren yapılabileceğini hatırlatarak, dışkı ile kirlenmiş yiyeceklerin ağız yoluyla alınmasının hepatit A'ya neden olabileceğini ve bunun önlenmesi için yiyeceklerin iyi yıkanması gerektiğini sözlerine ekledi. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ EN HIZLI NASIL GÜÇLENİR? Ispanak, brokoli, portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi sebze ve meyveler tüketilmeli Balık, süt ve süt ürünleri D vitamini açısından zengin olduğu için bu tür besinler tercih edilmeli Günde yeterli miktarda su tüketilmeli Dengeli beslenmeye özen gösterilmeli Düzenli egzersiz yapılmalı Uyku düzenine dikkat edilmeli. Güçlü bir bağışıklık için 7-8 saat uyumalı

Uzmanından öğrencilerin bağışıklığı için propolis önerisi Haber

Uzmanından öğrencilerin bağışıklığı için propolis önerisi

Okulların açılmasına sayılı günler kala ve yaz sezonunun sona ermesi ile beraber mevsim geçişinin sebep olacağı hastalıklar da aileleri endişelendiriyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan uzmanlar, çocukların bağışıklıklarını güçlü tutacak tavsiyeler verdi. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır, “Mevsim geçişiyle okulların açılması aynı dönemlere denk gelmektedir. Okula, şehre ve rutinlere dönüş, mevsim geçişlerinin de etkisiyle özellikle çocuklar için daha da zorlayıcı hale gelebilir. Böyle dönemlerde, çocukların bağışıklığını desteklemek ve onların okula adaptasyon sürecinde enerjik kalmaları için doğal desteklerden yararlanmak önemli bir rol oynar. Mevsim geçişiyle birlikte, çocuklarda, en yaygın görülen hastalıklardan biri hafif üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. En yaygın semptomları boğaz ağrısı, boğuk ses kısıklığı ve akut bakteriyel veya viral enfeksiyonu takiben iltihaplanma sürecinden kaynaklanan boğazda şişme ve kızarıklıktır. Birçok bilimsel çalışmaya, propolisin çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu üzerine etkisi konu olmuştur. Hem hastalıklardan korunmak hem de oluşabilcek bir üst solunum yolu enfeksiyonu semptomlarını azaltmaya yardımcı olmak için saf Anadolu propolisini çocukların günde en az 10 damla kullanmasını öneririm. İhtiyaç halinde, bu miktar 4 kat arttırılabilir” şeklinde konuştu. Değişen uyku rutini yüzünden çok yorgun düşebiliyorlar Arı Ürünleri Uzmanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ise, “Yaz tatilinde çoğunlukla ders çalışmaya ara veren çocuklar, okula geri döndüğünde derslerine odaklanmakta zorlanabiliyor. Ayrıca değişen uyku rutini yüzünden çok yorgun düşebiliyorlar. Çocukların bilişsel fonksiyonlarını desteklemek ve onların daha enerjik kalarak derslerine odaklanmalarına yardımcı olmak için arı ürünlerinden destek alınabilir. Taze arı sütü ve polen, zengin vitamin, mineral ve polifenol içerikleriyle tam da bu ihtiyacınıza yönelik arılardan gelen doğal iki ürün. Taze arı sütünü çocuklar, günde çeyrek ila yarım çay kaşığı doğrudan, aç karnına dil altından tüketebilirler. Arı polenini ise çocukların, günde 1-2 tatlı kaşığı doğrudan veya yoğurt gibi besinlere karıştırarak tüketmesini öneririm" dedi.

Güçlü bağışıklığın sırrı: Sağlıklı uyku Haber

Güçlü bağışıklığın sırrı: Sağlıklı uyku

Yaz günlerinde hava sıcaklıkları ve nem oranları, uyku süresi ve kalitesini etkileyen unsurlar arasında geliyor. Bu nedenle yaz ayları, uyku sorunları olmayanların dahi uyku rutinlerini etkileyebiliyor. Kış aylarında olduğu gibi yaz mevsiminde de sağlıklı bir uyku, bağışıklık sistemini güçlendiren unsurların başında geliyor.  Yataş Uyku Kurulu Üyesi, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Sezim Şafak, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için sağlıklı uyku alışkanlıklarının önemine dikkat çekiyor. Sağlıklı uyku bağışıklığı güçlendiriyor Yapılan araştırmalar kaliteli uykunun bağışıklık sistemini iki katına kadar artırabileceğini ortaya koyuyor. Vücudumuz virüs ve bakteri gibi yabancı moleküllerle karşılaştığında kişiyi sağlıklı tutan ve koruyan savunma mekanizmamız, bağışıklık sisteminin de düzgün çalışmasına yardımcı olan en önemli etmenlerin arasında yer alıyor. Bağışıklık sistemini ayakta tutan faktörlerin başında ise sağlıklı uyku rutini geliyor. Araştırmalar, vücutta biriken inflamasyonun depresyon, kardiyovasküler hastalıklar ve Alzheimer gibi hastalıkların temelinde yattığını gösteriyor. Yetersiz uyku ise enfeksiyon riskini de artırarak bu inflamasyona zemin hazırlayabiliyor. Buna karşın sağlıklı bir uyku sırasında vücutta minimum kortizol seviyesi ve artan antiviral yanıt dengesi korunurken bu durum bağışıklık sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yardımcı oluyor. Uyku başladığında, sempatik sinir sistemi aktivitesi düşerek, vücuttaki inflamasyon baskılanıyor ve virüslere karşı bağışıklık yanıtı artıyor. Yatak seçimi kaliteli uykuya zemin hazırlıyor Dr. Öğr. Üyesi Şafak, “İçinde bulunduğumuz yaz aylarında uyku kalitesini etkileyen sıcak hava ve nem, uyku bozukluklarına yol açarak bağışıklık sistemi üzerinde dolaylı yoldan olumsuz bir etki yaratabiliyor. Uykuya dalamama, sıcaklar nedeniyle gece boyunca uyku bölünmesi gibi sebepler uyku kalitesini etkileyerek bağışıklık sistemimizi etkileyebiliyor.” diyor.  Kaliteli uyku ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişkinin önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Şafak, uykuya dalma, uyku boyunca deliksiz uyuma süresi, uyku zamanının gece-gündüz döngüsüne uygun olması, uykunun dinlenmiş hissettirmesi ve gün içinde uykulu hissetmeme durumunun uyku kalitesini belirleyen faktör olduğunu söylüyor. Sağlıklı uykuya zemin hazırlayacak bir ortamı hazırlamanın bağışıklık sistemi üzerinde de önemli etki edeceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Şafak, uyku alışkanlıklarında değişiklik yaparak bağışıklığı güçlendirme konusunda önerilerde bulunuyor. Uyku alışkanlıklarında değişiklik yaparak bağışıklık sistemini güçlendirin!  Düzenli bir uyku programı oluşturun: Biyolojik saatinizin düzenli çalışması, uyku ve bağışıklık sisteminin temelini oluşturuyor. Her gün aynı saatte uyuyup uyanarak, vücudunuzun doğal uyku-uyanıklık döngüsünü destekleyebilir ve sağlıklı uyku rutini ile bağışıklığınızı güçlendirebilirsiniz. Uyku ortamınızı iyileştirin: Odanızın sıcaklığını 18-22 derece arası ideal sıcaklıklarda tutarak uyku ortamınızı iyileştirebilirsiniz. Bunun yanı sıra uyku sırasında odanızın karanlık olması da kaliteli bir uyku için önemli bir detay oluşturuyor. Yatak ve yastık seçiminize dikkat edin: Yatak ve yastık gibi uyku ortamındaki düzene dikkat ederek sağlıklı uyku rutinine destek olabilirsiniz. Vücudunuza uygun sertlikteki yatak ve yastık seçimi uyku düzeninin oluşturulmasındaki en önemli detaylardan birini oluşturuyor. Mavi ışığı sınırlandırın: TV, bilgisayar, telefon gibi elektronik cihazlardan yayılan mavi ışık özellikle akşam saatlerinde uyku kalitesini etkileyen unsurlar arasında geliyor. Yatmadan en az 1 saat önce mavi ışık maruziyetini sınırlandırarak kaliteli uykuya zemin hazırlayın. Stresinizi yönetin: Gün içinde yaşanan stres, gece uykuya geçişi zorlaştıran faktörler arasında önemli bir yer tutuyor. Meditasyon, iş sonrası hobilere ve sosyal aktivitelere zaman ayırma gibi yöntemlerle stresi yönetmek uyku kalitesi ve bağışıklığın güçlenmesinde dolaylı etkiye sahip olabiliyor.

Bağırsak Mikrobiyotasının sağlık ve bağışıklık üzerindeki etkileri nelerdir? Haber

Bağırsak Mikrobiyotasının sağlık ve bağışıklık üzerindeki etkileri nelerdir?

Bağırsak mikrobiyotası genel anlamda bağırsağın iç duvarını kaplayan hücrelerin üremesini sağlayan karmaşık süreçlerin yürütülmesi adına hizmet eden bakterilerdir. Aynı zamanda probiyotikler sayesinde vücutta zararlı mikroorganizmaların istilasını engelleyici bir koruyucu bariyer görevini de üstlenir. Bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin işlevlerini düzenler ve besinlerin sindirilmesi hususunda aktif rol alır. Bunu yaparken de çeşitli vitaminleri ve diğer yararlı maddeleri sentezlemeyi de ihmal etmez. Bu bakımdan da kompleks ekosistem içerisinde tüm vücudun sağlığına etki eder. Bağırsak Mikrobiyotasının Temel Fonksiyon Alanları Bağırsak mikrobiyotasının pek çok fonksiyonu vardır. Ancak bunlar arasında en etkili olduğu yerler, metabolik, sindirim, koruma ve bağışıklık fonksiyonlarıdır. Mikrobiyota Dengesi Gün içerisinde kullanılan antibakteriyel ilaçlar ya da yetersiz beslenme gibi etmenlerin yanı sıra ani sıcaklık değişimleri, seyahat, çevre kirliliğine maruz kalmak, hormon kullanım durumları ve stres gibi durumlarda hassas olan mikrobiyota dengesine zarar verebilir. Bu da daha dengesiz bir yapıya sahip olmasına sebep olur. Mikrobiyota dengesi bozulunca vücudunuzdaki iyi bakteri sayısı düşer ve zararlı olan bakteriler artar. Bu nedenle Eczacıbaşı Bigaia gibi saşeler kullanmanız ve iyi bakteri sayısını arttırmanız gerekir. Metabolik Fonksiyon Bağırsak mikrobiyotası sağlıklı ve dengeli olduğu takdire kalsiyum, magnezyum, demir ve diğer yararlı maddelerin emilimini dengeleyen bir yapıdır. Aynı zamanda da folik asit, K vitamini, B vitamini kompleksi ve diğer vitaminler gibi pek çok maddenin de sentezlenmesine yardımcı olur. Bunun yanı sıra ise karbonhidratları parçalama noktasında etkin rol oynar. Sindirim Fonksiyonu İnsan bağırsak mikrobiyotasının bir diğer önemli etkisi de farklı bazı maddeleri üretilmesi hususunda oynadığı roldür. Çünkü, ön sindirimde aldığı görev sayesinde bağırsak hücrelerini besleyen bir enerji kaynağı üretmektedir. Koruyucu Fonksiyon Dış etkenlere karşı vücudumuzun ilk kalkanını oluşturan şey mikrobiyotadır. Bu nedenle de güçlendirilmesi oldukça önemlidir. Böylelikle vücut koruyuculuğu da artacaktır. Bağışıklık Fonksiyonu İnsan sağlığının en önemli koruyucusu olan şey bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sisteminin destekleyicisi ise probiyotikler ve mikrobiyotadır. Eğer bağırsak mikrobiyotasını iyi bir şekilde koruyabilirseniz bağışıklığınız daha güçlü olacaktır. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Beta Glukan Nedir? Faydaları Nelerdir? Beta Glukan Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.