Rezerv alanda ‘satış’ iddialarında yeni perde
TENZİLE AŞÇI
30 Ekim 2020 depreminin ardından Bayraklı bölgesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ eliyle depremzedelere konut yapmak için rezerv alanı belirlemiş ve çalışmalara başlamıştı.
Konutların çoğu tamamlanırken geçtiğimiz haftalarda Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, flaş bir iddiayı gündeme getirerek “TOKİ bir yandan da arsa da satıyor! Günübirlik tesisler adı altında veya benzinlik yeri olarak arsa satışları yapıyor. Peki depremzede için size verilen bu araziyi satarken, buradan alınan parayı, depremzedeye sattığınız konutların fiyatlarından düşüyor musunuz? Hayır düşmüyorsunuz. Finans yaratıyorsunuz” demişti.
Sıklıkla meclis toplantılarında tartışmalara da neden olan “satış” iddialarına ilişkin Başkan Sandal bugün bazı açıklamalarda bulundu. Ayrıntılı açıklamalarla AK Parti’ye rest çeken Sandal, satış konusunda da belgeleri ortaya çıkardı.
REZERV ALANINDAN YER ALACAK İNSANLARA SESLENİYORUM
Satışların maliyetine ilişkin bilgi vererek konuşmasına başlayan Sandal, rezerv alandan yer alacaklara da seslenerek “Bir süre önce ‘TOKİ rezerv alandan arsa satıyor’ dedik. Arkadaşlarımız önce böyle bir satış yok dediler. Daha sonra biz satışın gerçekleştiğiyle ilgili evrakları gösterdik. Kime satılıyor? Kısa bir süre önce kurulan bir şirket. 18 milyondan 42-43 milyona çıkan bir bedele çıkıyor. Ama bence hata yapmışlar. Keşke milyondan başlasalardı. Oradaki 2 bin metrekarelik bir alan 6-7 daire parası demek. Hepimiz Baykal’da yaşıyor ve buradaki rayiç bedellerin fakındayız. Bize bir yazı geldi ‘Satış gerçekleşmiştir. Yapılacak işlemlerin idarece yapılması uygundur’ diye. Ben rezerv alanından yer alacak insanlara sesleniyorum. Nasıl ki sizin işleriniz mevzuata uygun, Bayraklı Belediyesi de sizin iş ve işlemenizi mevzuata uygun yapacak. Rezerv alan depremzedeye ait bir alan. Bugüne kadar Bayraklı’ya yapılan yatırım 30-35 milyon. 4-5 Nisan’da 2 satış daha var. Toplamı 205 milyon lira. Gelen yatırım 30 milyon, satış 200 milyonun üzerinde” dedi.
DİLİNİN AYARINI KAYBEDENLER…
Depremin ardından Bayraklı Belediyesi ve Büyükşehir’in icraatlarına yönelik eleştirilere de sert bir dille yanıt eren Sandal, “Bir de ballı bir takas var. Daha sonra bu arkadaşlarımız bize ‘Siz ne yaptınız’ diyorlar. Sizin yaptıklarınızı yapmadık. Depremzedenin derdini ve ihtiyacını çözmekle ilgili sizin depremzedeye baktığınız gibi bir depremzedeye bakmadık. Önemli olan deprem sonrasını doğru planlayabilmek. Bu anlamda Büyükşehir, jeolojik etütleri başlattı ve deprem bölgesindeki ütün etütler tamamlandı. Ayrıca bütün binaların karneleri oluşturuldu. Bu süre zarfında Türkiye’de bir ilk olarak vatandaşlarımızın hak kayıplarını K sınırları plan notuyla Büyükşehir’den geçirdik .Bu plan notlarını gerek Bayraklı gerekse Büyükşehir’de siyasi grupların tamamının oy birliğiyle geçmiştir. Ayrıca depremzedelerin derdine derman olmak için K sınırlarında Yüzde 20’lik imar artışını geçirdik. Bayraklı ’da oybirliği, Büyükşehir’de oyçokluğuyla geçildi. Bunun için de çok şey söylediler. ‘Mahkemeye takılır’, ‘Revizyon çalışması yapılmalı’ gibi mazeretler ileri sürdüler. Bunu ileri süren arkadaşları bilir ki plan revizyonu için bölgenin etütlerinin bitmesi lazım. Depremzedenin böyle bir süreye dayanma gücü olmadığı için biz bunu plan notuyla yaptık. Biz depremden sonra kenti dirençli hale getirmek içine elimizden geleni yapıyoruz. Ayrıca Halk Konut projesiyle depremzede vatandaşlarımızın yanında olduk. Bize laf eden arkadaşlara yanıt olsun bunlar. ‘Hiçbir şey yapmadınız’ demek emek veren arkadaşlara ve depremzedelere hakarettir. Dilinin ayarını kaybedenler dillerine sahip olmak zorundadırlar” diye konuştu.
BİZ BAZI VEKİLLER GİBİ AKLIMIZA GELİNİ YAZIP…
Diğer illerde yaşanan afetlerin ardından verilen destek ve merkezi iktidar eliyle yapılan işlemleri Bayraklı ile kıyaslayarak ‘ikircikli muamele’ eleştirisi getiren Sandal, “Birileri de bu meseleyi bizim devletle kavga ettiğimiz anlamına getiriyorlar. Yok böyle bir şey. Biz devletle merkezi hükümet arasındaki ayrımı yapacak zekaya sahibiz. Devlet biziz, hepimiziz. Devlet başak bir şey, siz başka bir şeysiniz. Bizim eleştirimiz merkezi idarenin ikircikli yapısıdır. İzmirli depremzedeler reva görülenin diğer uygulamalardan farklı olduğudur. Biz öyle sosyal medyadan bazı vekiller gibi aklımıza geleni yazıp sonra da pişmanlıklar içinde ‘Mevzuata uygun’ demiyoruz. Mevzuata uygun olmasının yanında akla ve vicdana da uygun olması lazım. Biz hep az-orta-ağır hasarlı sözlerini bırakın dedik. Önemli olan binanın hasarlı olup olmadığıdır. Ama bunlar ağır hasarlı olmayanların sorumluluğunu üstlerinden atıyorlar. Bazı şeyler mevzuata uygundur ama akla ve vicdana değildir ya. Bunlar da bunlardan biri. Sıvılaşması olan zeminde bina güçlendirmenin ne olduğunu bilmiyorum ben. Maliyeti de yeni bina maliyetinin yüzde 80’i kadar. Biz yıkın, yeniden yapın diyoruz. Biz inandığımızdan bir adım geri atmayacağız. Birileri 3-5 kuruş kazanacak diye biz buradaki mağduriyete göz yummayız” ifadelerini kullandı.
ARSA TALEBİMİZ REDDEDİLDİ
Rezerv alanıyla ilgi ‘depremzedelerin derdine derman olmak yerine rant devşirildiği’ mesajını veren Sandal, şunları söyledi; “Bize ‘satışlardan elde edilen kaynakla gerekli işleri yapacağız’ diyorlar. Yapmıyorsunuz. 5 okulumuz deprem nedeniyle yıkıldı. 5 yılı aşkın bir süredir ikisinin inşaatı devam ediyor. Üçünde çivi bile çakılmamış. Biz her defasında derdimizi doğru anlattık. Bizim plan revizyonlarıyla neler yaptığımız anlatmaya çalıştık Bunlardan biri de Çevre ve Şehirciliğe yazdığımız yazı. Biz, ‘Deprem bölgesi, yukarıda rezerv alan var. Bizim kentsel dönüşümü başlatmamız lazım. Bu haliyle bu iş çok zor. Emsalleri yüksek tutmamak için bize rezerv alandan yer verin’ diyoruz 2021 yılında. Bir kamu kurumuna deprem ve kentsel dönüşümle ilgili yer talebi var. Yanıt sıfır. Bayraklı Belediyesi ne yapıyor? Herhangi bir kamu kurumundan ne talep geliyorsa biz devletin, vatandaşın işidir diyerek üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Bizim aramızdaki fark bu. Rezerv alanda 3 bin 657 konut teslim edildi. 3 bini bekliyor. Nasıl ki arazi ve satışlarla ilgili var deyip ispatlıyorsam depremzedelerimiz tapularını aldıktan sonra kimlere satıldığını çıkıp söyleyeceğiz. Depremzedenin evine ve işine göz koyanlar, böyle bir işlemin içine girmişlerse bugünden tezi yok geri dönsünler. O hakkı hiç kimseye yedirtmeyeceğiz. 5-6 Nisan’da başka bir müzayede daha var. Biri 16 bin metrekare ve yaklaşık 100 milyon değerle çıkıyor. Diğeri de 19 bin metrekare. 69 bin bedelle ihaleye çıkıyor. Mevzuata uygun mu? Satış depremzedelerin derdiyle ilgili bir işe mi dönüşüyor? Bu işlerin biteceği yok. Kredi… Depremzedeye verilen kredi belli. Müteahhide verdiğimiz? Depremzede mağdur olmuş yurttaşlarımıza kamu eliyle konut yapıp o konutu satmakla Kızılay’ın depremzedeye çadır satması arasında hiçbir fark yoktur. Evi yıkılana ev yapıp ev satacağız, dışarıda kalana çadır satacağız. Bin yıllık devletin geleneği de 100 yıllık cumhuriyetimizin kurulma gerekçesi de bu değil. İnşallah 15 Mayıs’tan sonra 1 kuruş almadan depremzedelerimize bu mallar verilecek. Depremzedenin malına göz koyanlardan da bu mallar alınacak ve depremzedeye iade edilecek.”
OYAK O KONUTLARI VATANDAŞA MI VERECEK?
OYAK iddiasını da gündeme getiren Sandal, “İhaleyle satılan bir yer daha. 40 dönüm. Ormandan TOKİ’ye geçiyor, TOKİ Maliye’ye devredir. Maliye takasa giriyor. Rezerv alanındaki 40 dönümlük yeri OYAK’a veriyor. Kimin malı nereye gidiyor? Açıklayın. Hangi şartlarda, hangi mevzuata uygun olarak verdiniz? OYAK o konutları vatandaşa mı yapacak yoksa başka bir iş için mi kullanacak? Bayraklı, TOKİ’nin bilançosunu düzeltebileceği bir saha değildir. Bayraklı İzmir’in kalbi olmaya devam edecek. Çok yakında da Türkiye’nin incisi olacak. Bu kent kendi küllerinden doğma kudretini taşıyor. Başka bir mesele daha… 7 proje alanında yapılan konut sayısı ve eksiği ortada. 8 katı 5 kata düşürdüler. Osmangazi Mahallesi’nde iki bölgeyi daha rezerv alanı olarak belirlemişler. Ne isterlerse o oluyor. Kanuna ve nizama uygun. Pat ‘Burası benim rezerv alanım.’ Kime göre neye göre? Bu rezerv alanlarda inşaatlar 8 katlı olacak. Ne oldu depremzedenin çığlığına? Hani 5 kattan fazlası olmuyordu? 8 katla da sınırlı kalmıyor. Ayrıca buralarda emsali 3,5 kat artırmışlar. 20’ye hayır diyenler 350’ye evet diyorlar. Bir daha da hiçbir arkadaşımız çıkıp sosyal medya üzerinden makamı mevkii ne olursa olsun siyasi şov yapacağım diye burada işini adam gibi yapanlara laf söylemesinler. Ne tür baskı ve tehditle gelirseniz gelin biz bu hakların savunucusu olacağız. Birilerinin parmak savunmasıyla bizim bir adım geri atacak halimiz yok” dedi.
BİZ TİCARETE YA DA İŞ YAPMAYA KARŞI DEĞİLİZ
Satışlar konusunda karşı çıktığı hususun satış mı yoksa gelirlerin depremzedelere kullanılıp kullanılmayacağı mı sorusunu da yanıtlayan Sandal, “Bizim tutumumuz şu: Rezerv alan depremzedenin malıdır. Oradaki her katma değer depremzedeye geri dönmek zorundadır. Benzinlik istasyonuna dönelim. Oradaki yolda zaten 2 tane istasyon var. İki tane daha öngörülüyor. Bu mantıklı mı? Toplam nüfusun 20 bin öngörüldüğü bir yere dört tane benzin istasyonu öngörüyoruz. Ben bunu yanında mı olayım arkasında mı olayım? Biz ticarete ya da iş yapmaya karşı değiliz. Ama bunun vicdanları yaralamadan doğru ve ahlaklı bir şekilde bitmesinden yanayız. Mevzuata uygunluk şöyle olur. 10 müteahhit alır işi. Hepsinin de farklı görüşleri olmalı. Ama bakıyoruz ki hep belirli kişiler” diye konuştu.
ASIL YARGI 15 MAYIS’TA
Muhalefetin satışlar konusundaki ‘yargı restine’ de genel seçimler üzerinden yanıt veren Sandal, “Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Maalesef bazen hayatın doğrusuyla hayatın doğrusu çakışmıyor. Mevzuata uygun olması vicdana uygun olduğu anlamına gelmez. Yargıya gitmekle ilgili… ‘Evrak yok diyorlar ama evraklar burada. Ama asıl yargı 15 Mayıs’ta” dedi.