[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Bayraklı Şehir Hastanesi

Bayraklı Şehir Hastanesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bayraklı Şehir Hastanesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sağlıkçılar ‘pompalı saldırıya’ karşı tek yumruk: Olayın tanığı konuştu Haber

Sağlıkçılar ‘pompalı saldırıya’ karşı tek yumruk: Olayın tanığı konuştu

Bayraklı Şehir Hastanesi’nde dün yaşanan pompalı tüfekle saldırı olayının ardından bugün hastane çalışanları iş bırakma eylemi yaptı. Bayraklı Şehir Hastanesi’nde dün iddiaya göre, hastanede daha önce tedavi gören C.Y., pompalı tüfekle hastaneye geldi. İlk olarak öğle saatlerinde hastaneye gelen saldırgan polis ekiplerince tutuklanmış, işlemlerinin ardından serbest bırakılması üzerine saat 21.00 sıralarında yeniden hastaneye gelmişti. Saldırganın C Blok Kat 9'da katliam yapacağını söylediği iddia edilirken B.G. isimli doktorun beyaz kod vermesi üzerine hastaneye polis ekipleri gelerek saldırganı yeniden gözaltına almışlardı. İŞ BIRAKTILAR Öte yandan; dün yaşanan saldırının ardından Şehir Hastanesi çalışanları 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Eylem kapsamında, İzmir Sağlık Platformu, basın açıklaması düzenlerken açıklamayı İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak yaptı. Açıklamada ayrıca dün yaşanan saldırıya tanık olan asistan hekim de konuşarak yaşananları anlattı. Sağlıkçılar eylemde “Şiddet varsa hizmet yok” ve “Yaşamak, yaşatmak işitiyoruz” diyerek yaşanan olaya tepki gösterdiler. Açıklamada, geçtiğimiz yıllarda uygulanmaya başlanan ‘sağlıkta dönüşüm’ politikası eleştirilerek şiddetin engellenmesinde etkili olmadığı belirtildi. KAYNAK: İDARECİLER TARAFINDAN GÖRÜNMEZ OLDUK Sağlıkta yaşanan şiddete karşı yetkililerin sessiz kalmasına tepki gösteren Kaynak, “Dün İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde gün boyu süren bir terör olayı yaşanmıştır. Saldırgan sabah saatlerinde bir pompalı tüfekle ve bir yığın mermiyle hastaneye gelmiştir. Bir aile bireyinin ihbarı sayesinde güvenlik ve kolluk kuvvetleri şahsa müdahale edebilmiştir. Ancak silahı alınıp serbest bırakılan şahıs akşam saatlerinde tekrar elini kolunu sallayarak 9.kata kadar çıkarak servise girmiştir. Saldırgan klinikte görevli hekimlere yönelik şiddet uygulamış. Asistan hekim arkadaşlarımız kendilerini odaya kilitleyerek saatlerce beklemişler, ancak saldırgan etkisiz hale getirildiğinde odadan çıkabilmişlerdir. Daha bir hafta önce 17 Nisan’da sağlık terörüne kurban verdiğimiz Dr. Ersin Arslan’ı anarken yetkilileri, bakanlığı şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırmıştık. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. Adeta idareciler tarafından görünmez olduk! Dün bir katliamın olmaması, bütünüyle tesadüfidir. Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. Ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden 'Sağlıkta Şiddet' karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir” dedi. “YASAMA ORGANININ KONUYA İLGİSİZLİĞİ DİKKAT ÇEKİCİDİR” ‘Sağlıkta şiddet politiktir’ diyerek ‘sağlıkta dönüşüm programını’ işaret eden Kaynak, "Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Sağlıkta dönüşüm projesinin foyası meydandadır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı raslantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez.  Sağlık kurumlarında, sıradan bir AVM’deki güvenlik önlemleri bile alınmamakta, Sağlık Bakanlığı bu konuda yapılan uyarılara cevap bile vermemektedir. Siyasetçilerin, yasama organının konuya ilgisizliği dikkat çekicidir” diye konuştu. “X-IŞINI CİHAZLARI KOYMAKTAN BAŞKA NE YAPTI?” Sağlıkta şiddete karşı uygulanan cezasızlık politikasını eleştiren Kaynak, caydırıcı önlem çağrısında bulunarak, “TBMM de 1 Ağustos 2022’de yapılması teklif edilen ‘Sağlıkta Şiddet’ özel oturumu önerisine karşı tavır alan milletvekilleri, genel kurul salonuna girmeden kuliste oturmuş ve özel gündemli toplantının gerçekleşmesini engellemişlerdir. Başka ülkelerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara çok ağır yaptırımlar uygulanırken ülkemizde mümkün olduğu kadar hafifletici sebepler gerekçesiyle neredeyse saldırganların arkası sıvazlanarak çoğu serbest bırakılmaktadır. Dün İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne silahla gelen şahısın silahına el konulup serbest bırakılmış olması durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Şimdiye kadar sağlık kuruluşlarında şiddeti önleme adına birkaç göstermelik acil durum butonu koymaktan, birkaç hastaneye göstermelik çalışmayan veya herkesin elini kolunu sallayarak geçtiği X-ışını cihazları koymaktan başka ne yaptı Sağlık Bakanlığı?  Kurumlara girişte denetleme yapılmadan gerçek anlamda çalışan güvenliği sağlanabilir mi? Yetersiz ve yetkisiz güvenlik elemanları ile bu işin çözülemeyeceği ortadadır. Hastane polislerinin ve güvenlik görevlilerinin sayısı ve yetkileri mutlaka arttırılmalıdır. İşe yaramayan göstermelik X-ışın cihazları yerine her giriş noktasında denetimli geçiş kontrolü sağlayan aktif güvenlik elemanları görevlendirilmelidir. Acilen bu konuda ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sağlık kurumlarında, çok ciddi koruyucu ve şiddeti önleyici engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri, elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları oluşturulmalıdır. Şehir Hastanesi'nde güvenlik hizmetlerinin yüklenici firma olan inşaat şirketinin insiyatifine bırakılması kabul edilemez. Kamu personelinin güvenliğini sağlamak kamu idarecilerinin ve emniyet güçlerinin asli görevidir” ifadelerini kullandı. “SAĞLIKTA ŞİDDET İÇİN ÖNLEM ALINMADIKÇA…” Sağlıkta ‘sağlıklı hizmet’ için can güvenliği vurgusu yapan Kaynak, şunları söyledi; “Sağlıkta Dönüşüm Programı diye sunulan ve artık tıkanmış olan, her şeyi 3. basamakta çözerim iddiası ile birinci ve ikinci basamağı ihmal eden, hekimlere ve sağlık çalışanlarına üvey evlat muamelesi yapan sistemin terkedilmesi ve bilimsel ölçeklerle, sağlık meslek örgütleriyle birlikte sağlık sisteminin yeniden inşası için harekete geçilmelidir. Sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunabilecek bir sistem yeniden kurulmalıdır. Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir. Artık bir gün bile beklemeyeceğiz. Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma koşulları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez. Sağlıkta şiddet varsa, hizmet yok.” ÇIBIK: SİSTEMİN FATURASI SAĞLIKÇILARA KESİLİYOR Kaynak’ın ardından konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Adalet Çıbık, konuşmasında ‘sağlıkta dönüşüm programını’ hedef alarak şunları söyledi; “20 yıldır uygulanan, sağlığı piyasaya açan sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık hizmetleri alınıp satılan bir meta, sağlıkçılar köle ve hastaların da müşteri olarak görüldüğü için çöken bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız. Bu sağlık sisteminin faturası, sağlık emekçilerine kesilmek istenmektedir. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bizler sorumluları göreve davet ediyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Deldi geçti. Bizler sağlıkçılar olarak sorunların üstesinden gelmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sesimizi duyanlar duymazlıktan gelmektedir. Bizler bu olayların hukuksal süreçlerin de takipçisi olacağız. Her zaman meslektaşlarımızın yanında olacağız” diye konuştu. GÜRKAN: MAĞDURİYETİNİN NEDENİ SİZSİNİZ Ses İzmir 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Başak Edge Gürkan ise konuşmasında şiddetin sorumluları olarak hükümet yetkililerini göstererek, “Sağlıkta dönüşüm programıyla hastalarımıza müşteri dediler. Müşteri her zaman haklıdır. Cezasızlık politikasıyla şiddeti desteklediler. Hastaneleri açarken yüzde 70 hasta garantisiyle açıyoruz dediler. Gelen hastalar da bizlere her şeyi yapma hakkını böyle böyle gördüler. Dün Sil Sağlık Müdürlüğü’nden burada çok da büyük bir şiddet vakası yapılmadığına dair açıklama yapıldı. Biz bunları kabul etmiyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü bizim can yükümlülüğümüzü sağlamak zorundadır bugün buraya gelip hizmet alamayan hastaların mağduriyetinin nedeni sizsiniz. Buradan İzmir İl Sağlık Müdürü’ne, Sağlık Bakanı’na ve şiddetin nedeni olanlara sesleniyoruz. Bizler burada can güvenliğimiz olmadan çalışamayacaksak siz hiçbiriniz rahat yataklarınızda uyuyamayacaksınız. Sağlıkta şiddet meselesi çözülene ve hastanelerde can güvenliğimiz sağlanana kadar biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlere hatırlatıyoruz. Biz buradayız, mücadeleye devam ediyoruz. Siz, bizim sorunlarımızı çözmekle yükümlüsünüz. Ya çözeceksiniz ya çözeceksiniz” ifadelerini kullandı. T.Y.: OLAYLARIN İÇİNİ BOŞALTMAMAK LAZIM Olaya tanık olan asistan hekimlerden T.Y, birinci ağızdan olayı anlatarak, “Dün bizim yaşadığımız 26 yaşında bir genç kadının elini kolunu sallayarak gelen bir terörist tarafından tehdit edilmesidir. Şu an arkadaşımızın psikolojik sorunları mevcuttur. Olayların içini boşaltmamak gerekiyor. Eğer birisine beddua etmek istiyorsanız çoluğunuz çocuğunuz doktor olsun deyin” dedi.

Sabahtan akşama şehir hastanesi… İzmir Tabip Odası o saha raporunu paylaştı Haber

Sabahtan akşama şehir hastanesi… İzmir Tabip Odası o saha raporunu paylaştı

‘İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi Saha Raporu’nu kamuoyuyla paylaşan İzmir Tabip Odası, karar ve planlama süreçlerinin evrensel kamu yönetim ilkeleriyle bağdaşmadığını kaydetti. Sağlık sisteminin sabahtan akşama, akşamdan sabaha değişebilen kararlarla yürütüldüğünü vurgulayan İzmir Tabip Odası, “İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin faaliyete başladığı günden beri yaşananlar önümüzdeki günlerde bu ve benzeri sorunların artarak süreceği izlenimini vermektedir. Sürecin takipçisi olacağız” dedi. HALEN PEK ÇOK EKSİKLİKLERİ MEVCUT! Raporda yer alan ifadeler şöyle: “İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi faaliyete girdiği günden bu yana İzmir Tabip Odası olarak süreci takip ettik. İzmir Valiliği ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde görüşme ve yazışmalarımız oldu. Bozyaka ve Tepecik Eğitim Araştırma Hastaneleri’nde meslektaşlarımızla bizzat görüştük. Basında yer alan resmi açıklamaları ve haberleri izledik. Geçen on beş günlük sürede İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne ilişkin gözlem ve tespitlerimizden oluşan bilgi notunu paylaşmak isteriz: İzmir Şehir Hastanesi’ne ilişkin karar ve planlama süreçleri evrensel kamu yönetim ilkeleriyle bağdaşmayan, sabahtan akşama, akşamdan sabaha değişebilen kararlarla yürütülmektedir. İzmir Şehir Hastanesi üçüncü basamak sağlık hizmeti verme standartlarına haiz olmadan faaliyete sokulmuştur. Halen pek çok eksikleri mevcuttur. İzmir Şehir Hastanesi için yapılan görevlendirmelerde usul gözetilmemektedir. Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi’nde asistan hekimlere tebliğ edilmek üzere tanzim edildiği ifade edilen görevlendirme ve makam oluru belgesi fiilen olmadığı halde 20 Ekim 2023 tarihinde tebligat yapılmış, belge teslimi yapılmadan tebellüğ edildiğine dair imzaları usulsüz biçimde alınmıştır.” İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde hasta güvenliğini riske atan sorunların olduğu da rapora kaydedilirken, “Konsültasyon ve sevklerde sorunlar vardır, acil hastaların naklinde, yoğun bakım hastalarının yatırılmasında ve sevkinde sıkıntılar vardır. İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin faaliyete başladığı günden beri yaşananlar önümüzdeki günlerde bu ve benzeri sorunların artarak süreceği izlenimini vermektedir. Sürecin takipçisi olacağız” bilgisi paylaşıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türk Tabipleri Birliği’den Bakan Koca’ya sert eleştiri: Utanıyoruz!

İzmir Tabip Odası sordu: Şehir hastanesinin yapısal sorunları giderildi mi? Haber

İzmir Tabip Odası sordu: Şehir hastanesinin yapısal sorunları giderildi mi?

İzmir Tabip Odası, geçtiğimiz günler hasta kabulüne başlayan Bayraklı Şehir Hastanesi’ne yönelik basın açıklaması düzenledi. Alsancak’taki oda binasında gerçekleştirilen açıklamada, ‘muayenehane’ genelgesinin ardından üniversite hastanelerinde yaşanan hekim istifalarına da değinildi. Açıklamayı İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak okudu. REKTÖRLÜĞÜN AÇIKLAMASINA TEPKİ Üniversite hastanelerinde görev yapan akademisyenlerin istifalarına yönelik Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından yapılan ‘tercih’ vurgusunu eleştiren Kaynak, “Son günlerde basına da yansıyan öğretim üyelerinin üniversiteden ayrılmalarıyla sonuçlanan olaylar konusunda DEÜ Rektörlüğü bizce talihsiz bir açıklama yapmıştır. Oysa bilimsel etkinliği yüksek, deneyimli ve başarılı öğretim üyelerinin üniversiteleri terk etmesi önemli bir sorundur ve üniversitelerin içinin boşaltılmasına yol açan politikaların bir sonucudur. Siyasi bir erk tarafından tek imza ile atanan ve yine tek imza ile görevden alınabilen üniversite rektörlerinin siyasi erk tarafından çizilmiş sınırlar içerisinde özgürlükten yoksun bir siyasi kalıp içinde kalmaları, üniversitelerin bilimsel kapasiteleri açısından bir zorunluluk olan özerklik, özgür tartışma ortamı, diyalog, görüş alışverişi gibi temel özelliklerinin gözden çıkarılmasına yol açmıştır. Üniversite hastaneleri, bir araştırma, geliştirme, eğitim ve öğretim kurumu olmaktan çıkarılmış, sadece bir hizmet hastanesi haline dönüştürülmüştür.  Akademik yayınlar temelinde oluşturulan H- indeks sıralamasında, Türkiye’den sıralamaya giren ilk 10 kişiden 9 tanesi maalesef Türkiye dışında çalışmaktadır. Halen ülkemizde 208 üniversite faaliyet göstermektedir. Ancak dünyada ilk 400 üniversite sıralamasında Türkiye’den bir kurum yoktur. İlk 500 kurum içinde ise sadece iki vakıf üniversitesi ve bir kamu üniversitesi bulunmaktadır. Zaten yetersiz olan bir eğitim altyapısı varken öğretim üyelerinin üniversitelerden ayrılmaları zaten birçok fakültedeki yetersizliği derinleştirecek ve tıp eğitiminin kalitesini hızla düşürecektir. Bu önemli sorunu, çelişkili yargı kararlarından biriyle ilişkilendirip ‘muayenehaneyi tercih ediyorlar’, ‘üniversitede performansları düşük’ gibi ifadelerle öğretim üyelerini hedef alan yaklaşım öğretim üyelerinin saygınlığını zedelemeye ve itibarsızlaştırmaya dönük bir algı yaratma çabasının ürünüdür. Rektörlük makamı idari bir görev olup geçicidir. Hekimlik ve öğretim üyeliği ise bir ömür sürdürülen uğraşlardır. Üniversiteleri baskı ve zor kullanarak ‘idare eden’ rektörlere değil, akademik düşüncenin özgürce tartışıldığı, yeterli donanım, altyapı ve mali olanaklara sahip kurumlara, bu kurumları nitelikli insan gücünü ‘tarumar etmeden’, yönetebilecek çağdaş bilim insanlarına ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” dedi. ASİSTAN EĞİTİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK Yakın zamanda hasta kabulüne başlayan Bayraklı Şehir Hastanesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Kaynak, “Şehir Hastanesi’nde görevlendirilenlerin önemli kısmının akademik kadroda bulunan hekimler olduğu dikkat çekmektedir. Bu meslektaşlarımız Tepecik ve Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanelerinde uzmanlık öğrencilerine eğitim verme sorumluluğunda olan hekimlerdir. Anılan hekimlerin asli görev yerlerinden uzaklaştırılması bu hastanelerdeki asistan eğitimini doğrudan ve olumsuz etkileyecek bir sonuç doğuracaktır. İlimizdeki sağlık yöneticilerinin el altından eğitim sorumlularını uyararak Şehir Hastanesi’ne gönderilecek asistanlara ait listelerin hazırlanması talimatı verdikleri sır değildir, herkesin malumudur. Asistan hekimlerin bir eğitim hastanesi olmayan Şehir Hastanesi’nde Valilik Makam Oluru ile görevlendirilmeleri hukuka uygun olmadığından bu yöntemin izlendiği kanısındayız. Sağlık Bakanlığı yöneticileri muhtemelen kısa sürede Şehir Hastanesi için, üzerinde ‘Eğitim ve Araştırma’ yazılı ilave bir tabela hazırlattırarak bu hukuksal ‘pürüzü’ aşacaklarını ummaktadırlar. Oysa tıpta uzmanlık eğitimi siyasi ikbal için yapılacak gösterilere feda edilemeyecek kadar önemli ve değerlidir. Asistan hekimler, tıpta uzmanlık sınavında kaldıkları puanlar temelinde tercihler yaparak eğitim görecekleri kurumları tercih etmişlerdir. Eğitimlerini tamamlamaya fırsat verilmeden yapılacak bir yer değişikliği öncelikle asistan hekimlere karşı büyük bir haksızlıktır. Şehir Hastanesi’ne gönderilecek veya mevcut kurumlarında devam edecek eğiticilerin ve asistanlarının hangi kriterler temelinde belirlendiği bir muammadır. İl sağlık yöneticileri bunun açıklamasını yapamamaktadırlar” ifadelerini kullandı. O SORULAR YENİDEN SORULDU Kaynak açıklamasının sonunda İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne yeniden şu soruları yöneltti: “İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin bugüne dek açılışını geciktiren yapısal sorunlar nelerdir, bu sorunlar konusunda nasıl bir yol izlenmiştir? Hastanenin yapısal sorunları giderilmiş midir? Hastanenin altyapı özellikleri, tıbbi donanım ve yeterli personel temini bakımından son durumu nedir? Yakın ve orta vadeli gelecekte bu konularda sağlanacak değişiklikler için bir planlama yapılmış mıdır? Sunulacak sağlık hizmetinin kademeli olarak geliştirileceği bir program var mıdır? İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin açılmasıyla İzmir’deki bazı kamu hastanelerinin kapatılması veya küçültülmesine yönelik bir hedefiniz var mıdır? Varsa bu hastaneler hangileridir? İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi kadrosunda görevli olacak nihai hekim sayısı nedir? Bu hekimlerin hangi kurumlardan, hangi kriterlere göre seçilecektir? Yer değişikliği konusunda rızası olmayan hekimlerin tercihlerine saygı gösterilecek midir? Asistan hekimlerin tercih ettikleri kurumlarda nitelikli uzmanlık eğitimi alması konusunda bir önceliğiniz var mıdır? İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde hekim dışı görev yapacak nihai sağlık personeli sayısı nedir? Bu personel, hangi kaynaktan ve hangi kriterlere göre karşılanacaktır? İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde ruhsata esas birimlerin ruhsatlandırma süreçleri tamamlanmış mıdır? Ruhsatlandırma süreci bitmemiş birimler hizmete sokulmuş mudur?” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir Tabip Odası’ndan ‘Şehir Hastanesi’ soruları

Yolu sorun yönü bilinmiyor: Hastane açıldı yeni sorunlar başladı Haber

Yolu sorun yönü bilinmiyor: Hastane açıldı yeni sorunlar başladı

Temeli Mart 2013’te atılan Bayraklı’daki İzmir Şehir Hastanesi’nin hasta kabulüne başlamasının ardından yeni sorunlar gündeme geldi. Kamu-özel ortaklığıyla 622 bin 530 metrekare arsa üzerinde, 573 bin 546 metrekare toplam inşaat alanına sahip olan 2 bin 60 yataklı dev hastanenin 2017’de hizmete gireceği duyurulmuş ancak açılış 8 kez ertelenmişti. Yılan hikayesine dönen açılış resmi törensiz yapılırken, 16 Ekim'de hasta kabulüne başlarken hastanede bu defa da yol ve bilinmezlik çilesi başladı. ULAŞIMDA ‘TRAJİKOMİK’ ANLAR Kentin merkez ilçesinde olmasına rağmen dış aksında yer alan dev sağlık kompleksinin hasta kabulüne başlamasının ardından ulaşım sorunu gündeme geldi. Hastanenin faaliyete geçmesinin ardından ilk haftada hastane personeli ve tedavi için giden vatandaşlar için ulaşım çilesi kendini gösterdi. Hastaneye toplu taşımayla sadece Bornova Metro’dan kalkan ESHOT hattı ve Karşıyaka’dan kalkan dolmuş olması vatandaşları mağdur etti. Mesai saatleri öncesinde duraklar tıklık tıklım dolarken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT’tan bir hat tahsis edilen otobüsün sefer sıklıklarının yarım saati bulması nedeniyle vatandaşlar ve hastane personeli, ulaşımın yetersizliğinden şikayet etmeye başladılar. Edinilen bilgilere göre; hastane personelinin ulaşım sorunu için servis tahsis edilirken vatandaşların ulaşımında ise Büyükşehir’den adım bekleniyor. OTOBÜS EMANET, VATANDAŞLAR YÖN BİLMİYOR Öte yandan; hastanenin ulaşımında ilk haftada trajikomik manzaralar yaşandı. Yeni açılan hastanenin yolunun bilinmemesinin yanında başka hatların otobüsleri hastane otobüsüne çevrilirken bazı şoförlerin hastane yolunu dahi bilmemesi trajikomik anlara neden oldu. Şoför, hastane yolunu vatandaşlara sorarken hastaneye gelen vatandaşlar için ise hizmet bilinmezliği başladı. Dev hastane alanında gidecekleri yeri bilmeyen vatandaşlar, sağlık hizmeti alabilmek için zor anlar yaşadı. POLİKLİNİKLERİN TAMAMI FAAL Aniden açılan ve daha önce İzmir Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada hastanenin tam kapasite çalışabilmesi için yaklaşık 5 bin personele ihtiyaç olduğu belirtilirken 16 Ekim’den hemen önceki gün Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden doktorlar Şehir Hastanesi’ne görevlendirildi. Hastanede bakanlık görevlendirmesiyle atanan personellerin de bulunduğu ifade edilirken diğer hastanelerden yapılan görevlendirmelerin geçici olduğu belirtildi. Hastanenin tam kadro görevlendirmelerinin tamamlanma süresine ilişkin ise net bilgi verilmedi. Hastanede acil servis, yataklı hasta servisi, onkoloji servisi hizmet vermeye başlarken, bazı polikliniklerin hizmete başlamadığı gündeme gelirken iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve tüm polikliniklerin faal olduğu ifade edildi. MHRS’den randevu alınamamasına ilişkin sorunun ise kısa sürede çözüme kavuşturulacağı, hastane sisteminin oturması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. İLK AMELİYATLAR YAPILDI Edinilen bilgilere göre; hastanede ilk haftadan itibaren iki ameliyat yapıldı. Ameliyatların ikisi de kardiyoloji bölümünde yapılırken ilk kalp ameliyatının ise dün yapıldığı belirtildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmirliler dikkat! Pazar günü bu yollar kapalı olacak

İzmir Tabip Odası’ndan ‘Şehir Hastanesi’ soruları Haber

İzmir Tabip Odası’ndan ‘Şehir Hastanesi’ soruları

İzmir Karşıyaka Çevre Yolu yanındaki alanda 2017’de yapımına başlanan 628 bin metrekare kapalı alana sahip Bayraklı Şehir Hastanesi hasta kabulüne başlarken, İzmir Tabip Odası’ndan hastaneye hakkında kritik sorular geldi. Oda tarafından yapılan yazılı açıklamada, süreçte kamuoyunun yeterince bilgilendirilmemesi eleştirildi. Yöneltilen sorularda gecikmenin sebepleri, hastanenin yapı güvenliği, görev yapacak personel sayısı, kapatılacak diğer hastaneler ve ulaşım olanakları konuları yer aldı. MANİDAR BULUYORUZ Yapı güvenliğine ilişkin çeşitli söylentilere rağmen hastanenin ‘apar topar’ faaliyete geçirildiği belirtilen açıklamada, “Kamuoyunun bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmadan sessiz sedasız faaliyete geçirilmesini manidar buluyoruz. 18 Eylül 2023 tarihinde İzmir Sağlık Müdürlüğü’ne ilettiğimiz bir yazı ile T.C. Anayasası’nın 135. Maddesi ve 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca, halk sağlığını ve hekimlerin menfaati ilgilendiren konularda çalışmalar yürütmekle yetkili ve görevli bir meslek örgütü olarak gerek hekimlerin özlük hakları konusundaki çalışmaları planlayabilmek gerekse halkın sağlık hizmetine erişimi konusundaki çalışmaları yapabilmek adına bazı temel bilgilere gereksinim duyduğumuzu ifade ederek Bayraklı Şehir Hastanesi konusunda bazı sorular sorduk. Yasal yanıt verme süresinin geçmiş olmasına karşın İl Sağlık Müdürlüğü sorularımızı yanıtsız bıraktı. Kamu sağlığını doğrudan ilgilendiren böylesi önemli bir konuda kamu yöneticilerinin kamuoyundan bilgi saklamasını sakıncalı buluyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyıllık devlet geleneğine yakışmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle yanıtsız bırakılan sorularımızı kamuoyu ile paylaşmanın doğru olacağını düşünüyoruz. Şehir hastaneleri modeline yönelik her fırsatta dile getirmiş olduğumuz eleştirilerimizi saklı tutarak, bir kamu hizmeti üretmek iddiasıyla hizmete sokulan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin kamu yararına en uygun şekilde kullanılması için de elimizden geleni yapacağımızı vurgulamak isteriz” ifadelerine yer verildi. 10 KRİTİK SORU YÖNELTİLDİ İzmir Tabip Odası, Bayraklı Şehir Hastanesi hakkında şu soruları yöneltti: 1- İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin açılış ve hizmete giriş tarihi nedir? 2- Hastanenin açılış tarihi konusunda basına yansıyan farklılıkların ve açılış tarihinin ertelenmesinin nedenleri nelerdir? 3- Bayraklı Şehir Hastanesi, depreme dayanıklılık, ulaşım olanakları ve alt yapı özellikleri bakımından güvenlikli ve yeterli midir?  Bu konuda yapılmış teknik analizlerin sonucu nedir? 4- Hastane binasının açılışa uygun hale gelmemesindeki gerekçeler nelerdir? 5- Hastanenin altyapı özellikleri, tıbbi donanım ve yeterli personel temini bakımından son durumu nedir? 6- İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin açılması için, İzmir’deki hangi hastanelerin kapatılması veya küçültülmesi planlanmaktadır? 7- Küçültülmesi planlanan hastanelerin bina ve altyapısının depreme dayanıklılığı konusunda sorunlar var mıdır ve bunların giderilmesi için ne gibi teknik yöntemler kullanılmaktadır? Hangi hastanelerin hangi binalarının yenilenmesi planlanmıştır? 8- İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi kadrosunda görevli olacak hekim sayısı nedir? Bu hekimler hangi hastaneden atanacaktır ve hangi kriterlere göre belirlenecektir? Hekimler arasında bir seçim yapılacak ise seçimde kullanılacak temel kriterler nelerdir? 9- İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde hekim dışı görev yapacak sağlık personeli sayısı nedir? Bu personel, hangi kaynaktan ve hangi kriterlere göre karşılanacaktır? 10- İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin ve hizmet birimlerinin ruhsatlandırma süreci tamamlanmış mıdır? BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir’de bugün vefat edenler

Şehir Hastanesi'nin çalışanları da mağdur Haber

Şehir Hastanesi'nin çalışanları da mağdur

Cuma günü düzenlenecek  bir törenle açılacağı söylenen, Bayraklı Şehir Hastanesi'nin açılışı yine ertelenince hastane yönetiminin çoğu çalışanını 1 ay ücretsiz izne çıkardığı iddia edildi. İsmini vermek istemeyen bazı çalışanlar, işlerinin akibetinin belli olmadığından yakınarak ''Her birimden insanlar en az 1 ay olmak üzere ücretsiz izne çıkarıldı, hastanenin akıbeti belli değil ki işimizin olsun.” dedi. Uzun süre işsiz kalmaktan korkuyoruz Yıllardır çeşitli sebeplerle gündemden düşmeyen Bayraklı Şehir Hastanesi, son olarak 29 Mayıs Cuma günü düzenlenmesi planlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da içinde bulunacağı bir açılış töreniyle gündemdeydi. Ancak edinilen son bilgilere göre hastanenin yine açılmayacağı aktarıldı. Hastanenin açılışı yine ertelenince ise hastane yönetiminin çoğu çalışanını 1 ay ücretsiz izne çıkardığı iddia edildi. İsmini vermek istemeyen bazı çalışanlar, işlerinin akibetinin belli olmadığından yakınarak ''Hastanenin akıbeti belli değil ki işimizin olsun? Şu anda koca hastanenin her katında sadece bir kişi kaldı. Arda kalan her birimden insanlar en az 1 ay olmak üzere ücretsiz izne çıkarıldı. Çoğu arkadaşımız işe uzun süre geri çağırılamamaktan korkuyor. Bu ekonomide işsiz kalma korkusu yaşıyoruz” dedi. Öte yandan hastane yönetimi tarafından çıkan işçilere hastane açıldıktan sonra geri çağırılacakları ve isterlerse bu süre zarfında farklı işlere başvuru yapabilecekleri de söylendiği gelen iddialar arasında. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bayraklı’da Uluslararası Homeros Festivali başlıyor

Bayraklı Şehir Hastanesi kolonları ile gündemde Haber

Bayraklı Şehir Hastanesi kolonları ile gündemde

Bayraklı Şehir Hastanesi’nin Eylül’de yapılacağı planlanan açılış töreni yine ertelenince, hastane personeli bu durama isyan etti. Personel her seferinde farklı bir sorun çıktığını ve bir türlü hastanenin açılmadığını belirterek yetkililerin kendilerine bu sefer de ‘kolonları güçsüz olması sebebiyle hastaneyi açımıyoruz’ açıklamasını yaptığını iddia etti. Bu iddiaların üzerine ise yapılan kolon güçlendirme çalışmalarının görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler akıllara, Şehir Hastanesi’nin depreme dayanıklı olup olmadığı sorularını getirdi. Üstelik yapımına büyük bütçeler harcanın ve İzmir’in en büyük hastanesi olma özelliği taşıyan şehir hastanesinin, olası bir depremde büyük can kayıplarına da yol açabileceği görüldü. İNŞAAT BİTTİ AMA KOLONLAR GÜÇSÜZ Uzun zamandır açılacağı konuşulan ancak bir türlü açılmayan Bayraklı Şehir Hastanesi’nin eylül başında yapılacağı söylenen açılış töreni yine ertelendi. Hastanede çalışacak olan personele dahi açılışın ertelenmesi hakkında kesin bir bilgi verilmezken, çalışanlar, “Her seferinde farklı bir sebep sunuluyor, başlarda inşaatta sorun çıktı diyorlardı, sonrasında daha farklı şeyler söylediler, şimdi ise inşaatın tamamlandığını ancak kolonları güçlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Sonuç olarak hastane yine açılmıyor, biz de evde öylece açılmasını bekliyoruz” dedi. AÇIKLAMA YAPILMIYOR Hastanenin açılmaması sebebiyle kendilerinin de mağdur olduğunu dile getiren diğer bir personel ise “Hastaneye ulaşım sağlamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir otobüs hattı dahi tahsis edilmişti. Fakat yetkililerden hala açılış konusunda bir açıklama gelmedi. Neden açılmadığını çoğu yetkili bile bilmiyor, her kafadan farklı bir ses çıkıyor” ifadelerini kullandı.   BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılışı yılan hikayesine döndü

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.