Bayram Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Bayram Haberleri

Kabotaj Bayramı nedir, Kabotaj Bayramı resmi tatil mi?

Kabotaj Bayramı, Türk denizciliği için büyük bir öneme sahip olan ve her yıl 1 Temmuz'da çeşitli etkinliklerle kutlanan bir bayramdır. Adını, Türkiye'de kabotaj hakkının düzenlenmesine ilişkin temel yasal düzenleme olan Kabotaj Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Temmuz'dan almıştır. Bu kanun, Türkiye'nin kıyı ve iç sularda deniz ticareti ve taşımacılığının düzenlenmesini sağlamakta ve ülkenin denizlerdeki egemenlik haklarını güçlendirmektedir. Peki Kabotaj Bayramı nedir, Kabotaj Bayramı neden kutlanır? Detaylar haberimizin devamında... Kabotaj Bayramı nedir? Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Türkiye'de her yıl 1 Temmuz'da kutlanan milli bir bayramdır. Kabotaj, bir ülkenin kendi karasuları ve limanları arasında gemi işletme ve liman hizmetlerini kendi kontrolü altında tutma hakkını ifade eder. Büyük Türkçe Sözlük, kabotajı "Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi" olarak tanımlar. Osmanlı İmparatorluğu döneminde kapitülasyon hakları sebebiyle Türkiye'nin kıyılarında genellikle yabancı bandıralı gemiler hizmet veriyordu. Ancak 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar lağvedildi ve Türkiye kabotaj hakkına kavuştu. Ülkenin yarımada olması ve sahip olduğu 8333 kilometrelik kıyı şeridi, Türk denizciliği için büyük bir potansiyel sundu. 1926 yılında çıkarılan 815 sayılı yasa ile Türkiye limanları arasında sadece Türk gemilerinin hizmet vermesi zorunlu hale getirildi. Bu yasa, 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdi ve bu tarih, 1935 yılından itibaren Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 2007 yılında bayramın adı, "Denizcilik ve Kabotaj Bayramı" olarak değiştirilerek, denizcilik faaliyetlerinin geniş bir yelpazesini kapsayacak şekilde güncellendi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Türk denizciliğinin gelişimine ve ülkenin denizlerdeki egemenlik haklarına vurgu yapmakta, bu alandaki ilerlemeleri ve başarıları kutlamak için önemli bir vesile olarak kabul edilmektedir. Kabotaj Bayramı resmi tatil mi? Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Türkiye'de milli bayramlar arasında yer almakta olup, her yıl 1 Temmuz'da kutlanmaktadır. Kabotaj, bir devletin kendi limanları ve karasuları içinde deniz ticareti ve gemi işletme konularında verdiği ayrıcalıkları ifade eder. Ancak Kabotaj Bayramı, resmi tatil olarak kabul edilmemekte; normal bir iş günü olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, resmi kurumlar ve özel sektör, bayram gününde normal çalışma saatlerine devam etmektedir.

Tatilcilerden geriye çöpleri kaldı

Kurban Bayramı tatilini fırsat bilen ve 40 dereceyi bulan sıcakta serinlemek isteyen vatandaşlar Akdeniz’e akın etti. Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis ve Adıyaman gibi çevre illerde yaşayan vatandaşların tercihi doğallığını koruyan Hatay’ın sahilleri oldu. Tatilin bitmesine sayılı günler kala bölgeyi terk eden vatandaşlardan geriye çöpleri kaldı. Akdeniz’in incisi olan Arsuz ilçesinin eşsiz sahili de çöple doldu. Çöpler, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Arsuz Belediyesi ekipleri tarafından toplanmaya başladı. Torbalarca çöp, ekipler tarafından hummalı bir şekilde doğadan arındırıldı. 9 günlük bayram tatili için Arsuz’a gelen 25 yaşındaki Yusuf Demir, “Geldiğimde gördümki insanlarımızın aslında bireysel değil, hep bir organize olması lazım. Yani doğaya bıraktığımız çöplere duyarlı olmamız lazım. Ama görüyorumki maalesef insanlarımız, bu konuda duyarlı değil. Herkesi aynı şekilde yargılayamayız ama sahilin çöplerle dolu olduğunu gördüm. Ben belediyemizden inan ki memnunum çalışmalar olsun, faaliyetler olsun, insanlara duyarlı yani daha temiz bir dünya bırakmak için çalışıyorlar. Küçük bir çocuktan, büyük bir yetişkine doğru herkesin duyarlı olması gerekiyor. Ben sabahtan beri buradayım, yani hemen hemen onlarla aynı saatlerden beri buradayım, sonuçta eğlenmeye geldim ve tahmini söylüyorum, 10 torbaya yakın çöp topladılar yani" ifadelerini kullandı.

Arife günü sırra kadem basmıştı: Ailesi umutla haber bekliyor

Yayladağı ilçesinde yaşayan 51 yaşındaki Mehmet Döner, Kurban Bayramı arifesinde Şenköy Mahallesi'ne çalışmaya gitti. İnşaat işinde çalışan 51 yaşındaki Döner, rahatsızlandığı için bir ağacın altında dinlenmeye başladı. Bir süre dinlenen Döner, saat 10.30'ta yoldan aşağıya doğru giderek gözlerden kayboldu. Döner'in kaybolduğunun iş bitiminde farkına varan arkadaşları, şizofreni hastası adamı 2 saat aradıktan sonra eve gittiğini düşünerek aramayı bıraktılar. Şizofreni hastası olan Döner'i sabah saat 10.30'dan sonra gören olmadı ve kayıplara karıştı. Döner'in hayatından endişelenen ailesi, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak kayıp ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve AFAD arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Döner'in kaybolmasından bu yana 3 gün geçmesine rağmen henüz bir haber alınamadı. Arama çalışmalarına devam eden ekipler, Döner'in kaybolduğu yerden başlayarak mahalleyi aramaya devam ediyorlar. Özel eğitimli köpeklerde, arama kurtarma çalışmalarına destek veriyor. Kaybolan Mehmet Döner'in kızı Simge Döner ve ailesi gelecek haberi umutla bekliyor. “Abimin bulunmasını istiyorum ve görenlerin bize ulaşmalarını istiyoruz” Kaybolan Mehmet Döner'in kardeşi olan Ahmet Döner, ağabeyinin arkadaşlarıyla çalışmaya gittiğini ve sonrasında kayıplara karıştığını belirterek “Burada çalışırken saat 10.30'da rahatsızlandığını söylemiş. Arkadaşları, abimin ağacın altında dinlenmesi gerektiğini söylemişler. Oradan aşağıya doğru inip, evin gölgesinde oturmuş. Arkadaşları o saatten sonra görmemişler. Arkadaşları işi 14.30'da bitirmişler. Arkadaşları araçla geldikleri için abimi, saat 14.30'tan 16.30'a kadar aramışlar. Arkadaşları aradığında bulamayınca evine gitmiştir diye düşünerek aramayı bırakmışlar. Akşam 20.30'ta ablam beni arayarak abin yanında mı diye sorduğunda yok yanımda değil dedim . Ablama ne oldu diye sorunca abin kayboldu dedi. Hemen 112'yi arayarak kayıp ihbarında bulundum. Sonra jandarmayı da aradım. Bayram arifesinden bugüne kadar arama çalışmaları devam ediyor. Akşamları termal dron aradılar. Jandarma ve AFAD ekipleri aramalara devam ediyor. Abim şizofreni hastasıdır. Abimin bulunmasını istiyorum. Görenlerin bize ulaşmalarını istiyoruz” dedi. “Babamın bir an önce bulunmasını istiyorum” Babasından gelecek haberi umutla bekleyen Simge Döner, “Babam 3 gündür kayıp. Yayladağ ilçesi Şenköy Mahallesi'ne çalışmaya gelmişler. Babamı saat 10.30'dan sonra gören olmamış. Burada jandarma, AFAD ekipleri ve gönüllü insanlarla birlikte aramalara devam ediyoruz. Babamın bir an önce bulunmasını istiyorum. Aradan bayağı zaman geçtiği için hayati tehlikesi var mı yok mu bilmiyoruz. Hiçbir haber alamıyoruz. Görenlerin ve duyanların bize haber vermelerini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kurban fiyatları belli oldu!

Yeni Asır'ın haberine göre Bu yıl artan et fiyatlarına paralel kurbanlık fiyatları da geçen yıla göre iki katına yakın artış gösterdi. Buna göre büyükbaşta canlı kilogram fiyatı 280 ila 340 TL arasında, küçükbaşta ise 250 ila 300 TL arasında olacak. Bu durumda küçükbaş fiyatı 13 bin ila 20 bin TL arasında, büyükbaşlarda ise hisse fiyatı 20 bin ila 30 bin TL arasında seyredecek. Her yıl Kurban Bayramı'nda 2.5 milyon adet küçükbaş, 800 bin civarında da büyükbaş hayvan pazara iniyor. Ancak bu yıl geçmiş yıllara göre satış miktarında düşüş bekleniyor. Sektör oyuncuları, pazara çıkan hayvan sayısının da yüzde 20 düşük olacağını belirtiyor. Dernek ya da vakıflar henüz kurbanlık fiyatlarını açıklamadı. Vekalet yoluyla yurtiçi kesimlerde bu fiyatın yüzde 30 gerisinde olması bekleniyor. Kurbanlık bağışının ağırlıkla yapıldığı Afrika'da Sudan gibi ülkelerde ise etin kilogram fiyatının Türkiye'nin üçte biri kadar olduğuna dikkati çeken sektör oyuncuları, burada vekaletle kesilecek olan kurbanlıklar Türkiye'nin yarı fiyatı olacağını, o nedenle bu yıl vekaletle kesimde artış beklediklerini kaydediyor. Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Başkanı Ahmet Yücesan, besicilerin kurban bayramı için hazırlıklara başladığını, bayrama 10 gün kala da pazarlara ineceklerini söyledi. Yücesan, "Ülkemizde ortalama 2.5 milyon adet küçükbaş, 800 bin adet da büyükbaş hayvan kurban olarak kesiliyor. Ancak 2019'da yaşanan pandemi etkisiyle arztalep dengesinin bozulmasıyla bu miktarlarda günümüze kadar yüzde 20 gibi bir azalma meydana geldi" dedi. Bu yıl büyükbaş hayvan canlı kilogram fiyatının 280-340 TL, küçükbaşın ise 250-300 TL olacağını aktaran Yücesan, "Bu fiyatlar, bir önceki yıla göre yüzde 80-90 artışa tekabül ediyor. O nedenle bu yıl da bir düşüş bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bayram ziyareti kana bulandı!

Balıkesir Manyas'ta bir kişi, bayram ziyaretine gittiği baba evinde çıkan tartışmada eşini öldürüp, kuzenini yaraladıktan sonra, aynı tabancayla intihar teşebbüsünde bulundu. Olay, Manyas ilçesi kırsal Peynirkuyu Mahallesi'nde 14 Nisan günü meydana geldi. M.K. (35) adlı şahıs, bayram ziyareti için eşi K.K. (32) ile birlikte Manyas’a geldi. M.K., eşi ve teyzesinin oğlu M.G. (37) ile birlikte babası K.K.’nin evine geçti. İddiaya göre, daha önceden aralarında anlaşmazlık bulunan ve bayram nedeniyle barışan M.K. ve kuzeni M.G., birlikte alkol almaya başladı. M.K. yine iddiaya göre eşi K.K.’nin de kuzeni ile barışmasını istedi. Eşi buna karşı çıkınca, taraflar arasında tartışma çıktı. M.K., yanında bulundurduğu tabancasıyla önce kuzeni M.G.’ye ateş etti. Bacaklarına 5 kurşun isabet eden kuzen, kanlar içerisinde yere yığılırken, M.K. bu kez eşi K.K.’yi de başından vurup, daha sonra çenesine dayadığı silahla intihar girişiminde bulundu. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Başına 2 kurşun isabet eden K.K., doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. M.K.’nin de durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, M.K. ile 3 yıllık evli olduğu öğrenilen K.K., Manyas ilçesine bağlı Erecek Mahallesi’nde toprağa verildi.

Tatilcilerin tercihi Avrupa oldu: Sınır kapılarından çıkış yapan yolcu sayısı yüzde 42 arttı!

Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Ramazan Bayramı süresince Edirne'deki sınır kapılarından 218 bin 184 yolcu giriş, 232 bin 783 yolcu çıkış yaptı. Geçen yılki Ramazan Bayramı'na göre Türkiye'ye giriş yapan yolcu sayısında 51 bin 290, çıkış yapan yolcu sayısında ise 69 bin 247 kişilik artış oldu. Bu verilere göre, bayramda giriş yapan yolcu sayısında yüzde 31, çıkış yapan yolcu sayısında ise yüzde 42 artış görüldü.

Bayram tatili dönüşü feci kaza!

Kuzey Marmara Otoyolu Anadolu Feneri mevkisinde lastiği patlayan hafif ticari araç, yol kenarından çalılık alana girip 250 metre sürüklendikten sonra şarampole uçtu. Can pazarının yaşandığı kazada aynı aileden 1’i bebek olmak üzere 2 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Annesinin öldüğünü öğrenen yaralı kadının ambulansın içinde “annem” diye feryat etmesi, bebeğini kaybeden adamın ise çaresizce dizinin üstüne çöktüğü o anlar yürekleri dağladı. Olay, önceki gün saat 17.00 sıralarında Kuzey Marmara Otoyolu Beykoz Anadolu Feneri Mahallesi mevkisinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre bayram ziyareti sonrasında Kocaeli’ne hafif ticari araçla dönüşe geçen Murat D. (29), eşi Büşra D. (27), baldızı B.A. (21), kayınvalidesi Ayşe Ateş (57) ve 3 yaşındaki bebeği D.D. ile yola koyuldu. Aracın şoförü Murat D., otoyolda seyrettiği esnada lastiği patladı. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkan araç, yol kenarından çalılık alana doğru yaklaşık 250 metre sürüklendi. Araç ardından takla atarak şarampol yuvarlandı. Yaklaşık 50 metre derinliğe uçan araç devrilerek yan yattı. Bayram dönüşü lastik patladı araç uçtu Kaza sonucu çarpmanın etkisiyle camları kırılan araçta bulunan 3 yaşındaki kız çocuğu D.D., camdan fırlayarak ağır yaralandı. Kazada araç sürücü Murat D.(29) ile eşi Büşra D.(27) ve baldızı B.A.(21) vatandaşların yardımıyla araçtan çıkartılarak yaralı olarak kurtuldu. Ancak yolcu koltuğunda oturan kayınvalide Ayşe Ateş (57), yan yatan aracın altında kalarak feci şekilde hayatını kaybetti. Kazanın ardından ihbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, jandarma ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralı bebeğe kalp masajı yaparak ambulansla hastaneye kaldırdı. Ancak hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Anneanne ve 3 yaşındaki torunu öldü Öte yandan annesinin öldüğü haberini alan kadını, kadın polis memuru elini tutarak ve sarılarak teselli etmeye çalıştı. Ambulansla bildirilen kadının “annem” diyerek feryat etmesi, eşinin ise dizlerinin üstüne çöküp çaresizce beklediği o anlar yürekleri dağladı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla hastenelere kaldırılan Murat D., eşi Büşra D. ve baldızı B.A.‘nın hayati tehlikesi olmadığı öğrenildi. Anneanne ve torunu toprağa verildi Diğer yandan aracın altında kalarak hayatını kaybeden Ayşe Ateş ise olay yeri inceleme polisi ve cumhuriyet savcının incelemesi sonrasında ambulansla hastane morguna kaldırıldı. Kadının ve torununun cenazesi Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Mimar Sinan Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrasında memleketi Samsun’da toprağa verildi. Polis olayla ilgili çalışma başlattı.

Bayramda gidilecek 5 İzmir rotası!

Ramazan Bayramı 10 Nisan 2024 Çarşamba günü başlıyor. Bayramda henüz plan yapmayanlar ve tatilini İzmir’de geçirecek olanlar için şehir merkezinden kolayca gidilecek 5 günübirlik tatil rotasını sizler için hazırladık. ÇEŞME SEZONU AÇTI Tatil deyince aklına deniz gelenler için İzmir’in vazgeçilmez ünlü tatil beldesi Çeşme her zaman ilk akla gelen yer. Çeşme’de sezon çoktan açıldı. Rezervasyonlar neredeyse doldu. Ancak İzmir’den günübirlik seyahat etmek isteyenler için Çeşme hala çok iyi bir durak. Özel araç ile otobandan yaklaşık 1 saat kadar süren Çeşme’ye İzmir Otogarı ve Fahrettin Altay Otobüs Terminali’nden toplu ulaşımla da gidilebiliyor. TARİH DEYİNCE: EFES Bu tatili tarihi bir tur yaparak değerlendirmek isteyenlerin adresi her zamanki gibi Efes. Efes Antik Kent’in yer aldığı Selçuk, özel aracın yanı sıra İZBAN ile de bir biletlik mesafede. Selçuk’un tarih kokan köyü Şirince de hayatın stresinden uzaklaşmak için iyi bir kaçış. KARABURUN'DA DİNLENMENİN AYRICALIĞI İzmir'in Karaburun ilçesi, eşsiz doğal güzellikleri ve temiz havasıyla bayram tatilleri için harika bir seçenek. Burada doğa yürüyüşleri yapabilir, tarihi köyleri ziyaret edebilir ve lezzetli Ege mutfağının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, Karaburun'un sakin koyları ve plajları, huzurlu bir deniz tatili için ideal. Bayramda dinlenmek ve doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler için Karaburun, unutulmaz bir deneyim sunacak. KORDON ÇİM KEYFİ İzmir'in ünlü Kordon'unda, deniz manzarası eşliğinde yapılan çim keyfi, şehrin en popüler aktivitelerinden. Kordon boyunca uzanan yeşil çimlerde oturarak, deniz havasını soluyabilir ve İzmir'in eşsiz güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz. Kordon’da çim keyfi, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak için mükemmel bir fırsat. İZMİR’İN VAZGEÇİLMEZ DURAĞI: KEMERALTI İzmir'in tarihi ve canlı alışveriş merkezi Kemeraltı, zengin tarihi dokusu ve çeşitli dükkanlarıyla şehrin kalbinde yer alıyor. Dar sokakları, geleneksel çarşıları ve lezzetli sokak yemekleriyle Kemeraltı hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için cazip bir alışveriş ve kültür merkezi. Burada tarihi çarşıları gezerken, İzmir’in eşsiz ürünlerini keşfedebilirsiniz. Kemeraltı bayramda gezmek için ideal olan yerlerden biri.

Diyarbakır'da bayram dönemi verimli geçiyor

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından "Medeniyetler Kenti" olarak tescillenen Diyarbakır, 33 medeniyete ev sahipliği yapmış zengin tarihiyle, turistik mekanlarıyla Ramazan Bayramı'nda da hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi surları, İçkale Müze kompleksi, İslam dünyasının önemli mabedlerinden biri olan Ulu Cami, Ongözlü Köprü, Hasanpaşa Hanı ve Zerzevan Kalesi gibi önemli kültürel miraslar, bayram süresince çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacak. Diyarbakır, yılın her döneminde ilgi gören ancak özellikle baharda tercih edilen bir destinasyon olmasının yanı sıra, Ramazan Bayramı'nın 9 güne çıkarılması ve bayramın ilkbahara denk gelmesiyle birlikte, turistlerin ilgisiyle rezervasyonlarda artış yaşanıyor. "Diyarbakır'da Misafirlerimizi Bekliyoruz" Diyarbakır Otelciler ve Turizm Derneği Başkanı Deniz Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yaşanan depremlere rağmen 1 milyon 200 bin kişinin Diyarbakır'da konakladığını belirtti. Bu yılki hedeflerinin bu sayıyı 2 milyona yükseltmek olduğunu dile getiren Güler, "Bayramda 35'i turizm belgeli 110 tesisimizde misafirlerimizi Diyarbakır'ımızın tarihi dokusunda ağırlamak için hazırlıklarımızı tamamladık. Artık misafirlerimizi bekliyoruz." dedi. Güler, bayram süresince doluluğun 0'e ulaşmasını beklediklerini belirtti ve Diyarbakır'ın inanç ve kültür turizmi açısından zengin lokasyonlarına dikkat çekerek herkesi bu güzel şehri ziyarete davet etti. TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay ise, son dönemlerde yapılan çalışmalarla Diyarbakır'ın popüler bir turizm merkezi haline geldiğini vurguladı. Baturay, şehrin tarihi, kültürü ve gastronomisiyle ön plana çıktığını belirterek, "Diyarbakır, gerçekten müthiş bir yer." şeklinde konuştu. Baturay, sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce gerçekleştirdiğimiz tanıtım çalışmalarıyla Mezopotamya bölgesi büyük ilgi gördü. Son dönemde destinasyonlar ve turlar ön plana çıkınca Diyarbakır da büyük popülerlik kazandı ve talep oldukça arttı. Otellerin doluluk oranlarının yüzde 90'lara ulaşması, turizmcilerin ve esnafın yüzünü güldürüyor. Diyarbakır, tarihi, kültürü ve gastronomisiyle gerçekten muhteşem bir yer. Bayram dönemi bizim için son derece olumlu geçiyor." "Mevsim açısından da çok uygun bir dönem" Ankara'dan ilk kez Diyarbakır'a gelen Pınar Fitos, Diyarbakır'ın beklentilerinin üzerinde bir kent olduğunu ifade etti. Diyarbakır'a bir daha gelmek istediğini belirten Fitos, "Bu mevsim buraya gelmek için çok uygun ve herkese burayı ziyaret etmelerini tavsiye ederim. Buradaki insanlar da son derece misafirperver." dedi. İstanbul'da yaşayan Esra Demir ise Diyarbakır'a ikinci kez geldiğini ve her seferinde kentin kültüründen, tarihinden ve yemeklerinden daha çok etkilendiğini dile getirdi. Demir, "Diyarbakır'da zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Bu bölgenin ve Diyarbakır'ın mutlaka görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bu kültürü her yerde hissedebiliyorsunuz. Tarihi değerlerini zaten anlatmaya gerek yok. Umarım herkes en kısa zamanda gelip burayı ziyaret eder." şeklinde konuştu.