İzmir beyazını değil, ‘kar’asını görecek!
SULTAN GÜMÜŞ KAYA – ÖZEL HABER
31 Ocak 2021 tarihinde Kahramanmaraş’ta vatandaşları korkutan bir olay yaşanmıştı. Afşin Elbistan Termik Santrali'nin filtresiz çalışması nedeniyle oluşan hava kirliliği karın adeta siyah yağmasına neden olmuştu. Gazetemiz aracılığıyla konuyu tekrardan gündeme getiren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, kentin ortasında bulunan iki tane kirletici odağı yani çimento fabrikalarını işaret etti; “Çimento fabrikalarının bacalarında partikül madde tutan filtreden başka bir şey yok. Bütün gazlar bacadan atmosfere yayılıyor” ifadelerini kullandı. İzmir’deki hava kirliliğinin yüzde 80’inin Aliağa’dan kaynaklı olduğunu öne süren Prof. Dr. Karababa, “Hakim rüzgarlar özellikle yaz aylarında kirliliği Aliağa’dan İzmir’e taşıyor! Dolayısıyla kent merkezine ya da Aliağa’ya olurda bir kar yağarsa durum Afşin Elbistan’dan farklı olmaz” sözlerini gündeme getirdi.
Öte yandan, çimento fabrikalarının oluşturduğu bu kirleticiler solunduğunda akciğer kanseri başta olmak üzere halkın birçok kanser türüyle baş etmek zorunda kalacağını vurgulayan Prof. Dr. Karababa, “Bu politik bir sıkıntı. Kirliliğin üzerinden gelebilecek başlıca yetkili Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Top ilk önce onlarda. İkincisi ise yerel yönetimler” dedi.
EMİSYONLAR SİYAH KARA YOL AÇIYOR
Aynı zamanda Temiz Hava Hakkı Platformu’nda Yürütme Kurulu Üyesi olan Karababa, “Temiz hava soluma bir insan hakkı” sözlerine dikkat çekerek, şunları ekledi: “Yakın zaman önce Kahramanmaraş Afşin-Elbistan’dan bir fotoğraf yayınlamıştık. Fotoğraf kente yağan karın siyah olduğunu gösteriyor. Bildiğimiz o bembeyaz, güzel kar taneciklerinin siyah yağdığını hepimiz görmüştük. Nedenlerini gelecek olursak, Afşin-Elbistan’da Türkiye’nin en büyük iki termik santrali bulunuyor. Santrallerin verdiği emisyonlar nedeniyle kar yağdığı zaman gerçekten siyah yağıyor. Kapkara değil ama o beyazlığı yok edecek kadar siyah yağıyor. Havayı kirleten değişkenler içinde önemli bir yer tutan partiküller bu termik santrallerden ya da havayı kirleten, emisyon yayan bacalardan doğaya veriliyor ve böylesine ciddi bir kirliliğe neden olabiliyor.”
BİR KENT PLANI OLDUĞUNU GÖREMİYORUZ
Prof. Dr. Karababa, şöyle devam etti: “Türkiye’nin en büyük üçüncü kenti İzmir’de yaşıyoruz. Kentimizin hava kirliliğinden bahsedince kentsel hava kirliliği kaynaklarına da değinmek gerekiyor. Burada kuşkusuz en önemli öğelerden bir tanesi kentin ne kadar iyi planlanmış olduğu. Eğer siz kenti iyi planlarsanız ve kentin içinde hakim rüzgarların dolaşmasını sağlayacak şekilde bu planlamayı yaparsanız rüzgar o kirliliği alır, kentin havasının daha az kirli olmasına neden olur. Ama bizim ülkemizde özellikle İzmir’e baktığımız zaman hakim rüzgarlar yönünde bir yapılaşmanın, bir kent planının olduğunu göremiyoruz.”
AFŞİN ELBİSTAN’DAN FARKLI OLMAZ
Ağır sanayinin boy gösterdiği Aliağa’ya geçmeden önce “Aliağa’yı bırakın, kentin ortasında iki tane kirletici odak var; Çimento fabrikaları!” diyen Karababa, şu bilgileri de aktardı: “Çimento fabrikaları çok fazla enerji tüketirler. Bu nedenle karbon emisyonu oluşmasını sağlayan tesislerdir. Bunun yanında baca emisyonlarıyla da havayı kirleten tesislerdir. Çimento fabrikaları artık enerji kaynağı olarak fosil yakıtların yanında çok büyük miktarda tehlikeli atıkta yakıyorlar.”
Türkiye’de normalde ‘yöntemine göre kurgulanmış’ tehlikeli atık yakan iki tesis olduğunu hatırlatan Karababa, “Biri Kocaeli’de, diğeri ise İzmir Aliağa’da. Ve bu çimento fabrikalarının bacalarında partikül madde tutan filtreden başka bir şey yok. Bütün gazlar bacadan atmosfere yayılıyor! İzmir’deki hava kirliliğinin yüzde 80’i Aliağa’dan kaynaklı. Hakim rüzgarlar özellikle yaz aylarında kirliliği Aliağa’dan İzmir’e taşıyor! Dolayısıyla kent merkezine ya da Aliağa’ya olurda bir kar yağarsa durum Afşin-Elbistan’dan farklı olmaz” sözlerini kaydetti.
TOP İLK ÖNCE BAKANLIKTA
Çimento fabrikalarının oluşturduğu bu kirleticiler solunduğunda akciğer kanseri başta olmak üzere halkın birçok kanser türüyle baş etmek zorunda kalacağını da aktaran Prof. Dr. Karababa, “Tüm bunlar beraberinde ölümleri artırıyor. Aynı zamanda sinir sisteminde de sorunlar meydana getiriyor. Baş ağrısından tutun da stresin artmasına kadar. Beyinde kalıcı bozulmalar oluşturuyor” dedi.
“En temel sorun hükümette” diyen Prof. Dr. Ali Osman Karababa, son olarak, “Çünkü bu politik bir sıkıntı. Kirliliğin üzerinden gelebilecek başlıca yetkili Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Top ilk önce onlarda. İkincisi ise yerel yönetimler. Onların üzerine düşen sorumluluk planlı kentleşme. Birlikte çalıştıkları şehir plancılarının ya da bu konuda uzman her kimse onların sözlerine kulak vermeliler. Yani bu planlamada süreç içerisinde politik kararlarla değişiklik yapmamaları gerekiyor. Çünkü tüm değişiklikler kentte hava kirliliğini arttıracak” çağrısında bulundu.
KÜL SAÇMAYA DEVAM EDİYOR
Olayın yaşandığı yıl, sosyal medya hesabından Afşin Elbistan’daki termik santral çevresinde çekilmiş görüntüleri paylaşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, şu ifadeleri kullanmıştı: “Siyah kar görmek isteyenlere önerim Afşin ve Elbistan’a gelmeleri. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde siyah kar göremezler. Bu konuda tek yer Afşin ve Elbistan’dır. Neden mi? Çünkü Afşin Elbistan termik santrali hala filtresiz çalışıyor ve insanların üzerine kül saçmaya devam ediyor.”