[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#BM

BM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, BM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BM açıkladı: Bugün şimdiye kadarki en kötü gün Haber

BM açıkladı: Bugün şimdiye kadarki en kötü gün

İsrail'in yoğun saldırılar düzenlediği Gazze Şeridi'nde insanlık dramı yaşanıyor. Sivil yerleşim yerlerini vurarak Filistinlileri göçe zorlayan İsrail ordusu, bölgede taş taş üstünde bırakmıyor. Birleşmiş Milletler Sözcüsü Louise Wateridge Gazze Şeridi'nden yaptığı video bağlantısında Filistinlilerin bombalanmış binalarda yaşamaya ve çöp yığınlarının yanında kamp kurmaya zorlandığını söyledi. Kuşatma altında olan bölgedeki şartları “dayanılmaz” olarak ifade eden Wateridge, İsrail'i kınadı. Bölge dışında geçirdiği 4 haftanın ardından Gazze Şeridi'ne döndüğünü belirten Wateridge, bu süre içinde bile durumun “önemli ölçüde kötüleştiğini” belirtti. Wateridge, “Bugün, şimdiye kadarki en kötü gün olmalı. Yarının da hiç olmadığı kadar kötü olacağından şüphem yok” ifadelerini kullandı. "Her şey moloz yığını" İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana Gazze Şeridi'nin yerle bir olduğunu vurgulayan Wateridge, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine döndüğünde şoke olduğunu söyleyerek, “Binalar iskeletten ibaret. Her şey moloz yığını. Ama yine de insanlar orada yaşamaya devam ediyor. Orada su yok, temizlik yok, yiyecek yok. İnsanlar, patlayan duvarların bıraktığı boşlukları örten çarşaflarla bu binalarda yaşıyorlar. Tuvalet olmadığı için insanlar bulabildikleri her yerde tuvalet ihtiyacını gideriyor” dedi.

Bakan Fidan BM sisteminin reformuna ihtiyacı olduğunu belirtti Haber

Bakan Fidan BM sisteminin reformuna ihtiyacı olduğunu belirtti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze başta olmak üzere birçok konuda adım atamayan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin, tüm BM sisteminin saygınlığına gölge düşürdüğüne dikkat çekti. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, Fidan, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndaki "Küresel Yönetişim Reformu" başlıklı oturumda katılımcılara hitap etti. Fidan, jeopolitik gerilimlerin aşılmasında güçlü çok taraflı kurumlara ve etkin küresel yönetişim mekanizmalarına duyulan ihtiyaca vurgu yaptı. Değişimin gerçekleştirilmesinin önemine işaret eden Fidan, bu doğrultuda öncelikle BM Güvenlik Konseyi reformuna önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Gazze başta olmak üzere pek çok konuda adım atamayan BM Güvenlik Konseyi'nin tüm BM sisteminin saygınlığına gölge düşürdüğünü belirterek, daha demokratik, hesap verebilir ve uluslararası hukuk parametrelerine dayanan bir sisteme duyulan ihtiyacı vurguladı. Fidan, uluslararası finansal sisteminin kapsayıcı, kurala dayalı, daha şeffaf ve sürdürülebilir olması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurumun kapatılması için uluslararası mali kuruluşların ve çok taraflı kalkınma bankalarının gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelere uygun politikalar benimsemelerinin önemini vurguladı. Fidan, aksi halde Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılamayacağını vurgulayarak, bu bağlamda G20'ye önemli bir rol düştüğünü belirtti.

BM Genel Kurulu, o tasarıya karar verdi Haber

BM Genel Kurulu, o tasarıya karar verdi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapılan oylamada, ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu sonlandırması talep edilen karar 2’ye karşı 187 oyla kabul edildi. BM Genel Kurulu’nda ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu sonlandırması talep edilen karar tasarısı oylandı. Karar tasarısı, 2’ye karşı 187 oyla kabul edilirken, Ukrayna çekimser kaldı. İsrail ve ABD ise “hayır” oyu verdi. Karar tasarısında ABD'nin Küba'ya uyguladığı “ekonomik, ticari ve mali ambargosunu” sona erdirmesi çağrısı yapıldı. “Fiyatlar aşırı yüksek ve hükümet halkını doyurmak için büyük çaba harcıyor” Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parrilla oylama öncesi yaptığı konuşmada, "Aileler mal sıkıntısı çekiyor, uzun kuyruklar oluşuyor, fiyatlar aşırı yüksek ve hükümet halkını doyurmak için büyük çaba harcıyor” dedi. Ambargonun tarım endüstrisinin, hayvan yemi, endüstriyel ekipman ve gıda üretimi için ihtiyaçları satın alacak fonlardan mahrum bıraktığını belirten Parrilla, "Küba'nın ABD şirketlerinden ve üçüncü ülkelerdeki yan kuruluşlarından ekipman, teknoloji, tıbbi cihaz ve ilaç satın alması engelleniyor. Bu nedenle bunlar aracılar aracılığıyla fahiş fiyatlardan satın alınıyor veya bu ilaçlar daha az etkili ürünlerle değiştirilmek zorunda kalınıyor” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - BM Genel Sekreteri Guterres’ten İsrail’e sert tepki

AB'den BM Genel Sekreteri Guterres’e destek Haber

AB'den BM Genel Sekreteri Guterres’e destek

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Hamas hakkındaki açıklamalarına tepki göstererek istifasını istediği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e destek vererek, “Guterres ve BM personelinin çalışmalarını tam olarak destekliyoruz” dedi.   BM Güvenlik Konseyi’ndeki açıklamalarının ardından İsrail’in tepki göstererek istifasını istediği Birleşmiş BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e AB'den destek geldi. AB Dış İlişkiler Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell yaptığı açıklamada, Guterres’in sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, Guterres’in İsrail’e yönelik saldırıları açıkça kınadığını ifade etti. Borrell, Guteress’in tüm sivillerin hayatlarının aynı değerde olduğunu ve uluslararası insancıl hukukun 7 Ekim’den önce ve sonra da herkes için geçerli olduğunu da açıkça ifade ettiğini aktardı. Borrell, “Orta Doğu'da ve tüm dünyada barış ve insani yardım için Guterres ve BM personelinin çalışmalarını tam olarak destekliyoruz” dedi. Guterres ne demişti? BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 24 Ekim’de BM Güvenlik Konseyi’ndeki yaptığı konuşmada, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığının kabul edilmesinin önemli olduğunu belirterek, "Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşim yerleri tarafından yutulduğunu, ekonomilerinin tıkandığını, insanlarının yerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları zor duruma siyasi bir çözüm bulma umutları yok oluyor” ifadelerini kullanmıştı. Guterres, söz konusu konuşması sonrası yaptığı açıklamada ise, "Dün Güvenlik Konseyi'ndeki bazı açıklamalarımın sanki Hamas'ın terör eylemlerini meşrulaştırıyormuş gibi yanlış yorumlanması karşısında şok oldum” demişti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - BM Genel Sekreteri Guterres’ten İsrail’e sert tepki

İsrail’den BM Genel Sekreteri Guteress’e tepki Haber

İsrail’den BM Genel Sekreteri Guteress’e tepki

İsrail-Filistin arasındaki çatışmaları ele almak üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığını ifade etmesine İsrail tepki gösterdi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, "Genel Sekreter, hangi dünyada yaşıyorsunuz? Kesinlikle burası bizim dünyamız değil” ifadelerini kullandı. Cohen ayrıca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “BM Genel Sekreteri ile görüşmeyeceğim. 7 Ekim katliamından sonra dengeli bir yaklaşıma yer kalmadı. Hamas gezegenden silinmeli” dedi. Guterres’e istifa çağrısı İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Guterres'in sözlerini "şok edici", "korkunç" ve "bölgenin gerçekliğinden tamamen kopuk" olarak nitelendirerek, "Onun yorumları teröre ve cinayete gerekçe teşkil ediyor. Bu tür görüşlere sahip bir kişinin Holokost'tan sonra ortaya çıkan bir örgütün başkanı olması üzücü” dedi. Erdan, "İsrail vatandaşlarına karşı, terör örgütü ilan edilmiş bir örgüt tarafından gerçekleştirilen en korkunç eylemlere anlayış gösterenlerle konuşmanın hiçbir haklılığı ve anlamı yok. Guterres'i derhal istifaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı. "Terör savunucuları dünya adına konuşamazlar" İsrail muhalefet liderlerinden eski Savunma Bakanı Benny Gantz ise, "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin teröre göz yumduğu günler karanlıktır. Kesinlikle hiçbir şey masum sivillerin katledilmesini haklı gösteremez. Şimdi tarihin doğru tarafında durmanın veya ona göre yargılanmanın zamanıdır. Terör savunucuları dünya adına konuşamazlar" dedi. “Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları durup dururken başlamadı” Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığının kabul edilmesinin önemli olduğunu belirten Guterres, "Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşim yerleri tarafından yutulduğunu, ekonomilerinin tıkandığını, insanlarının yerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları zor duruma siyasi bir çözüm bulma umutları yok oluyor” demişti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail ordusu, Gazze'de bir günde 400 yeri vuruyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sivil yerleşim yerlerini, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları hedef alan ve soykırım derecesine varan katliamlar yaşandığını belirterek, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin akan kanı durdurmak, ateşkesi bir an önce sağlamak, sivil kayıpların önüne geçecek adımlar atmak yerine tek taraflı tavrıyla krizi daha da derinleştirdiğini görüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kuruluşunun 78. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erdoğan, Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı’nın 78’inci kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek, dünyada barış, refah, adalet ve huzurun tesisi için BM çatısı altında çalışan herkese Türk milleti adına teşekkür ettiğini dile getirdi. Erdoğan, insanlık olarak Filistin ve Ukrayna başta olmak üzere sıcak çatışmalardan iklim değişikliğine, açlıktan ve yoksulluktan İslam düşmanlığına uzanan ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğuna vurgu yaparak, “Özellikle 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sivil yerleşim yerlerini, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları hedef alan ve soykırım derecesine varan katliamlar yaşanıyor. İsrail yönetiminin sivillere yönelik hukuk ve sınır tanımaz saldırıları karşısında maalesef uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin akan kanı durdurmak, ateşkesi bir an önce sağlamak, sivil kayıpların önüne geçecek adımlar atmak yerine tek taraflı tavrıyla krizi daha da derinleştirdiğini görüyoruz” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Gazze halkının topyekûn cezalandırılmasını seyreden bir yapının insanlığa umut olması, küresel barış ve istikrarı sağlaması elbette mümkün değildir. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) başta olmak üzere BM’ye bağlı kurumlar, bizzat BM Güvenlik Konseyi tarafından işlevsizleştirilmektedir. BM’nin itibarına en büyük zararı, yine bir başka BM kurumu vermektedir.” Erdoğan, Türkiye’nin, kurallara dayalı küresel sistemin merkezinde bulunan BM’nin temsil ettiği değerlerin ve çok taraflılık ilkesinin destekçisi ve savunucu olmaya devam ettiğini belirterek, “BM genel bütçesine en fazla katkı sağlayan ilk 20 ülke arasında yer alırken, İstanbul’un bir BM merkezi olması yolunda da önemli adımlar atıyor, çeşitli BM kuruluş ve ajansının bölgesel merkezlerine İstanbul’da ev sahipliği yapıyoruz. BM çatısı altında yürütülen Barış için Arabuluculuk ve Medeniyetler İttifakı girişimlerinde liderliğimizi sürdürüyor, barışı koruma operasyonlarına katkı sunuyor, Gebze’de kurulan BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliğimiz başta olmak üzere çeşitli faaliyetlerimizle BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin hayata geçirilmesine destek oluyoruz” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bu doğrultuda Sıfır Atık Hareketi’ni, Birleşmiş Milletler’de 105 ülkenin ortak sunuculuğunda kabul edilen kararla küresel boyuta taşıdık. Birleşmiş Milletler’le birlikte başlattığımız Karadeniz Girişimi sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürününün sevk edilmesini sağlayarak, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçilmesini temin ettik. Yabancı karşıtlığı, kültürel ırkçılık ve İslam düşmanlığıyla mücadelede küresel farkındalığın artırılması için BM Genel Kurulu’nda 15 Mart’ın “Uluslararası İslamofobi’yle Mücadele Günü” ilan edilmesini sağladık. BM’nin küresel rolünü güçlendiren, barış ve istikrara katkı sunan daha pek çok adım attık. Ancak son dönemde karşılaştığımız gelişmeler bize Birleşmiş Milletler’in reform ihtiyacını bir kez daha hatırlamıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin sınırlı sayıda ülkenin tasallutundan kurtarılarak daha temsili, demokratik ve etkin hale getirilmesi, uluslararası toplumun ortak ve haklı beklentisidir. Türkiye ‘dünya beşten büyüktür’ anlayışıyla, daha adil bir dünya düzeninin tesisi doğrultusunda yapılacak çalışmalara katkıda bulunmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyor, Teşkilatın 78’inci kuruluş yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını diliyorum.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail ordusu, Gazze'de bir günde 400 yeri vuruyor

BM’den Gazze’ye yardım çağrısı Haber

BM’den Gazze’ye yardım çağrısı

BM Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Gazze'ye insani yardımların ulaşmasına ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, BM ve Mısır Kızılayının insani yardım malzemelerini taşıyan 20 tırlık ilk yardım konvoyunun Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye giriş yaptığı belirtildi. Ulaştırılan sınırlı yardımların, su, yiyecek, ilaç, yakıt ve diğer temel ihtiyaçlardan mahrum kalan, çoğu kadın ve çocuk yüz binlerce sivilin acil ihtiyaçları için kullanılacağı belirtilen açıklamada, bu yardımların küçük bir başlangıç olduğu ve yeterli olmadığı vurgulandı. Açıklamada, "Gazze'de 1,6 milyondan fazla kişi kritik düzeyde insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlılar en savunmasız kişiler olmaya devam ediyor. Gazze'nin nüfusun yaklaşık yarısı çocuk." ifadeleri yer aldı. İsrail'in Gazze'ye yönelik 2 haftadır devam eden saldırıları neticesinde birçok sivil altyapının zarar gördüğü vurgulanan açıklamada, hastanelerin yararlılarla dolu olduğu ve sivillerin temel gıda kaynaklarına ulaşmada büyük zorluklarla karşılaştığı kaydedildi. "Gazze'de on binlerce kişi yerinden edilmiş durumda" Açıklamada şunlar kaydedildi: "Gazze'de çatışma öncesinde nüfusun neredeyse üçte biri gıda sıkıntısı çekiyordu. Bugün mağaza stokları tükenmek üzere ve fırınlar kapanıyor. On binlerce kişi yerinden edilmiş durumda ve yemek pişiremiyor ya da güvenli şekilde gıda satın alamıyor. İnsani yardım aktörlerinin ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına, hayat kurtarmasına ve insanların daha fazla acı çekmesini engellemesine olanak sağlamak için Gazze genelinde acil sınırsız insani erişim ve insani ateşkes çağrısında bulunuyoruz. Temel hizmetlerin sağlanması için gerekli olan su, gıda, sağlık hizmetleri ve yakıta güvenli ve sürekli erişim çağrısında bulunuyoruz." Gazze'deki sivillerin, sivil altyapının ve sağlık tesislerinin korunması çağrısında da bulunulan açıklamada, canlarını riske atarak görevlerini yürüten sağlık çalışanlarının da hayati tehlikesinin olmaması gerektiği belirtildi. Tüm taraflardan uluslararası insancıl hukuka azami saygı göstermeleri yönünde çağrının yer aldığı açıklamada, "Gazze'de son çatışmalardan önce umutsuz bir insani durum vardı ancak şu an artık durum felaket boyutunda. Dünyanın (Gazze için) daha fazlasını yapması gerekiyor." değerlendirmesinde bulunuldu. İsrail ile Filistinli gruplar arasında çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana ilk yardım konvoyu bugün Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Gazze Şeridi'ne girmişti. İsrail-Filistin çatışması Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki ihlallerine karşı 7 Ekim sabahı "Aksa Tufanı" adıyla İsrail'e karşı kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmiş ve İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmişti. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1756'sı çocuk, 4 bin 385 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu. İsrail'in saldırılarında 16 gazeteci yaşamını yitirmişti. İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 84 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti. İsrail'in Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 13 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail Gazze'de kilise vurdu!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.