[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#borç

borç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, borç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çöpün başkentinde 32 yıllık borç taşınmaz takası ile ödenecek Haber

Çöpün başkentinde 32 yıllık borç taşınmaz takası ile ödenecek

Çiğli Belediyesi’nde Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın birinci oturumu Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Başkan Yıldız’ın Yaşlılar Günü’nün önemine dikkat çektiği açılış konuşması ile başlayan meclis oturumunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Pirim borçları ve Harmandalı çöplüğü geniş yer tuttu. Borçların ödenmesi için taşınmazların borç karşılığı devredileceğini söyleyen Başkan Yıldız “Sosyal medyaya inanmayın” derken; Harmandalı’yı gündeme getiren Mürşit Avcı ise Çiğli’nin çöpün başkenti olduğunu söyledi. Çarşı merkez birkaç ailenin elinde Gündem maddelerine geçilmeden önce sunulan önergelerin okunduğu oturumda AK Partili Sezgin Özgen, Çarşı merkezini gündeme taşıdı. Çiğli Çarşısı’nın merkezinde imar planı olmayan bir bölge olduğuna dikkat çeken AK Partili Meclis üyesi Sezgin Özgen verdiği önergede, “Çarşı merkezde 15 yıldır imar planı olmayan bir yerden bahsediyoruz. Geçen 15 yılda burası plana konu edilmedi yok sayıldı. Burada bir kentsel tasarım projesi yapılmalı, bir yarışma açılabilir” şeklinde konuştu. AK Partili meclis üyesinin önergesi hakkında açıklama yapan Başkan Yıldız, “Orada 3-4 ailenin çok önemli mülkleri var bu ailelerin birinin temsilcisi ile konuştuğumda uygun bir çözüme ulaşabileceğimiz yönünde konuştuk” dedi. Rekabet ortamı oluşmazsa satış tekrar iptal olabilir Oturumun ilk gündem maddesi olan Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nün, mülkiyeti Çiğli Belediyesi'ne ait 22169 ada 1 parselde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği belediyenin hissesine düşen bağımsız bölümlerin satışı ile ilgili konunun görüşülmesine geçildiğinde söz alan Özgen, bu bölgeyi kangren haline gelmiş olarak tanımlayarak, “Buranın ruhsatının 2001 yılında kesilmiş. Normal şartlarda bu yapı ruhsatı çoktan iptal edilmeliydi. Komisyon incelme yaparken daire başı aylık 100 dolar gibi bir ceza var üst üste konulunca çok fazla yapar hukuk komisyonu bunu da incelemeli. Burada yapılan sözleşme iptal edilebilir mi” şeklinde görüşlerini aktardı. Gündem maddesi hakkında konuşan Başkan Yıldız, “98’den beri sürünmecede kalmış bir konu. Avukat üyelerimizle çalışmalar yaptık. Burada 2017’de yenileme yapılmış, tapular çözüldü. Normalde 2013 yılında alınmış karar var ancak istenilen rakam ve rekabet ortamı oluşmadığı için önceki dönemde satış iptal edilmiş” diyerek bilgiler aktardı. Gündem maddesi hakkında söz alan bir diğer isim olan AK Partili Meclis Üyesi Kadir Önler, ''Bizlerin araştırmalarına göre 30 bin metrekarelik inşaat alanı çıkıyor. Burada 70 daire çıkıyor Belediyeye” dedi. AK Partili üyenin konuşması devam ederken araya giren Başkan Yıldız “Öyle değil daire sayısı. Vakti gelince açıklayacağız açık teklif usulü ile satışını yapacağız rekabet ortamı oluşmazsa satış iptal olur. Sağda solda dönen açıklamalara itibar etmeyelim” diye cevap verdi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Alev Koç, “Kaygılarınızı anlamlı buluyorum. Özgür Kaner bugün aramızda değil ama kendisi de bu konularda konuştuk bir hukukçu olarak. Bir sonraki mecliste detaylı şekilde vereceğim yanıtları. Belediyelere belediyeye kanunun dışında vatandaşlara konut verme zorunluluğu var” dedi. 32 yıllık borç Gündem maddelerinin altıncı maddesi olan SGK’ya olan prim borçlarının ödenmesi için taşınmaz satışını içeren madde hakkında konuşan CHP'li Meclis Üyesi Bülent Bingöl, var olan borcun yıllardır birikmiş bir borç olduğunu belirtip konu hakkında rivayetler döndüğünü dile getirdi. “Hak etmediğimiz şekilde eleştiri alıyoruz. Çiğli Belediyesi’nin 1 milyar 261 milyon Türk Lirası borcu var buna ana para olarak bakınca 600-700 milyonluk bir borç var maalesef bu birikmiş bir borç. Biz bunu ödemek zorundayız. Bu ülkenin anayasasında yazıyor biz bunu 32 yıldır ödeyememişiz. Biz bu malları satmıyoruz devrediyoruz” dedi. Manisa çöplere talip Gündem maddelerinin tamamlanmasının ardından dilek ve temenni bölümüne geçilen mecliste söz alan AK Parti'li Meclis Üyesi Mürşit Avcı, tekrar Harmandalı’yı gündeme getirdi. Avcı, “Biz çöplüğün kapatılmasını beklerken yeniden alanların oluşturulması bizi hayal kırıklığına uğrattı. Çevre mühendisi olduğunuz için size güveniyoruz. Eylemler başladı katılıyoruz. Her Pazar günü saat 5’te halk olarak orada irade gösteriyoruz. Büyükşehir mutlaka yeni alanlar oluşturmak zorunda. 20-30 tane yer gösterilebilir. Gelişmiş ülkelerde çöpler yakılıyor. Biliyoruz ki Manisa İzmir’in çöpüne talip gerekirse onlara verelim. 30 yıldır çiğli çöpün başkenti. Çiğli 30 yıldır çöp ile anılıyor. İkinci bir konuda işçilerin alın teri kurumadan emeğinin karşılığının verilmesi lazım. İşçilerimiz ödeneklerini alamadıkları için iş yavaşlatma eyleminde bulundu. Evka 5’te çöp dağları oluştu. Her eylem yapılabilir ancak halk sağlığı açısından işçi kardeşlerimiz farklı bir eylemde bulunabilirler” şeklinde konuştu. Avcı’nın ardından Harmandalı hakkında konuşan Başkan Yıldız, “2018 yılında dönemim Büyükşehir Başkanı Menderes’teki başvuruları Tunç Soyer döneminde de devam etti. Ancak alana 3 kilometre mesafede olan zeytin ağaçları nedeniyle ÇED başvurusu ne yazık ki olumsuz sonuçlandı. İBB’nin planını bütçesini ayırdığı üçüncü çöp döküm alanı projesi havada kaldı. Başkanımızın doktor olması nedeniyle hassasiyeti var. Cemil Bey ile en son yaptığımız görüşmede gerekli hassasiyeti göstererek aşamaları tek tek muhtarlarla da paylaşılacağını söyledi” dedi. Kimseye peşkeş çekilmedi Dilek ve temenni bölümünde konuşmasına devam eden Başkan Yıldız SGK borçları karşılığında taşınmazların SGK’ya teklif edildiğini belirterek şu sözleri söyledi; “Hafta sonu bir arkadaş önümü kesti Menemen belediyesinde çalıştığını söyleyen bir arkadaşımız 3 aydır maaş almadığını belirtti. Cuma günü biz de sadece maaşlar değil tüm alacakları kapattık. SGK’ya olan borçların acilen toplanması için çok hızlı bir şekilde burada olağanüstü olarak toplandık. Sosyal Medyada spekülasyonlar dönüyor. Buradaki tüm meclis üyelerinin hepsi size bilgi verecektir. SGK’ya olan ana borcumuz 600 milyon lirayı ödemek adına takas teklifine gittik. Yani bir yere peşkeş çekilmedi. SGK’ya arsalarımız teklif ettik onların kabul edip etmeyeceği ilerleyen günlerde belli olacak”

Çiğli Belediyesi'nde tartışmalı taşınmaz satışı Video Galeri

Çiğli Belediyesi'nde tartışmalı taşınmaz satışı

Çiğli Belediyesi, 23 Eylül 2024 Pazartesi günü olağanüstü meclis toplantısı gerçekleştirerek bu toplantıda belediyenin borç durumunu masaya yatırdı. Toplantıda, Çiğli Belediyesi ve bağlı şirketlerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na toplamda 1,2 milyar TL borcu olduğu açıklandı. Borcun bir kısmının ödenmesi için bazı taşınmazların satılması kararlaştırıldı. Satılmasına onay verildi AK Parti, CHP ve MHP'li belediye meclis üyeleri tarafından oybirliğiyle alınan karar doğrultusunda yeşil alanlar, kreşler, sağlık ocakları ve deprem toplanma alanı gibi önemli taşınmazların satılmasına onay verildi. Satışa çıkarılacak taşınmazların toplam değeri ise 500 milyon TL’yi aşıyor. Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nden tepki Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, yapılan olağanüstü toplantının ardından 1 Ekim Salı günü Çiğli Belediyesi önünde bir basın açıklaması düzenleyerek duruma tepki gösterdi. Açıklamada, iktidar ve muhalefet partilerinin rant meselelerinde hızlıca birleştiğine dikkat çekildi. Satışa karar verilen yerler şu şekilde: Evka-2 Mahallesi sağlık ocağı yanındaki yeşil alan Esentepe Mahallesi’ndeki sağlık ocağının bizzat kendisi ve yanındaki alan Evka-5 Mahallesi'ndeki sağlık ocağı Münevver Öğretmen Ortaokulu’nun üst tarafındaki 2600 metrekarelik ağaçlık alan Harmandalı Mahallesi'ndeki kreş ve halı saha Harmandalı Mahallesi'ndeki Uğur Mumcu Parkı Temsilciler tarafından özellikle Uğur Mumcu Parkı'nın deprem toplanma alanı olarak kullanılmakta olduğuna vurgu yapılarak, Çiğli'nin deprem bölgesi olduğu hatırlatıldı. Belediye borçları Çiğli halkının borcu değil Çiğli Halk Temsilcileri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: ''Satılan yerlerden birisi de Harmandalı Mahallesi’ndeki Uğur Mumcu Parkı. Burası deprem toplanma alanı. Çiğli'nin deprem bölgesi ve olası bir depremde vatandaşın bekleyebileceği güvenli alanlar dahi satışa çıkarılıyor. Belediyeler şirket gibi yönetiliyor. Belediye borçları Çiğli halkının borcu değil. Yerel seçimler üzerinden 6 ay geçmesine rağmen seçim dönemi verilen vaatlerin yerine getirilmesi bir yana var olan, vatandaşın kullanımına özgülenmiş kreşlerin, yeşil alanların, oyun sahalarının satılması kararı rantçı belediyeciliktir. Çiğli Belediyesi'nin bu süreçte 147 işçiyi işten atmak, Çiğli'yi parsel parsel satılığa çıkarmak dışında başka bir şey yapmadığı, sermayeden, ranttan yana kararlar ile Çiğli halkının çıkarlarını hiçe saydıkları ortada.'' Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, açıklamalarında yerel yönetimi yakından takip ederek halka doğru bilgileri ulaştırmaya ve halkı kandıranları teşhir etmeye kararlı olduklarını vurguladılar. Satışa çıkarılan Çiğli halkına ait alanların satılmaması için de mücadele edeceklerini belirterek, bu süreçteki kararlılıklarını ve toplumsal dayanışmalarını sürdüreceklerini ifade ettiler.

Seferihisar'da SGK borcu sebebiyle okul ve camilerin takas için önerilmesine AK Parti'den tepki Haber

Seferihisar'da SGK borcu sebebiyle okul ve camilerin takas için önerilmesine AK Parti'den tepki

Seferihisar Belediye Meclisinin 6 Ağustos tarihindeki oturumunda yüzde 100'ü belediyeye ait olan Seferihisar Jeotermal A.Ş'nin SGK'ye olan prim borçlarının belediyeye ait taşınmazların takas, mahsup ve kat karşılığı verilmesi kararı oylamaya sunuldu. Aralarında 800 yıllık Ulamış Camisi, medresesi ve arsası ile Payamlı Camisi ve arsası, Turabiye Mahallesi'ndeki okul binası, Hıdırlık Mahallesi'nde Halk Eğitimi Merkezi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılan binanın da bulunduğu 37 taşınmazın kat karşılığı değerlendirilerek SGK borçlarının ödenmesi hususunda yönetime yetki verildi. Taşınmazların arasında kamu binalarının yer almasına tepki gösteren AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Serdar Kısaağa, cami ve okulların satılmak istendiğini ifade etti. Geçmişte 1930-40'lı yıllarda tek partili dönemde yaşandı bunlar Seferihisar Belediyesinin ihtiyacından fazla personel istihdam ettiğini, maaş ve SGK primi ödemelerine mevcut bütçe olanaklarıyla yetişemediğini aktaran Kısaağa, "SGK'ye 584 milyon lira civarında bir borç söz konusu. Muhtemelen bu da jeotermal şirketi üzerinden yapılan alımlardan. Bunun borcuna karşılık da meclisin bir kararı var. 37 gayrimenkulün satışı, devri, takası konusunda bir karar almışlar. En üzen konu da içerisinde 2 tane cami oluşu. Birisi yaklaşık 800 yıllık mazisi olan bir cami. Bir diğeri de Payamlı Camimiz. Maalesef üzüntü içindeyiz bu konuda. Geçmişte 1930-40'lı yıllarda tek partili dönemde yaşandı bunlar. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadesiyle ahıra çevrilmesi, satılması konusu gündeme gelmişti. Maalesef aynı zihniyetin şu an devam ettiğini görüyoruz. Üzülerek söylüyoruz bunun düzeltilmesi lazım." şeklinde konuştu. Kısaağa, belediyenin deniz kenarında çok daha değerli arsaları olduğunu, 2-3 arsa satışıyla kapanabilecek borcun okul ve camilerle kapatılmaya çalışıldığını ifade etti. Henüz net bir şey yok Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin gerçekleştirdiği açıklamada, taşınmazların satılık olmadığını, borç karşılığı takas yapmak için girişimde bulunduklarını aktararak, "SGK kabul ederse vereceğim. Satmıyoruz, daha teklif bile etmedik, henüz net bir şey yok." diye konuştu.

Vatandaşlar borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmiyor! Haber

Vatandaşlar borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmiyor!

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 14.7.2024 tarihinde tüm birimlerine gönderdiği bir genel talimat ile Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında prim ödeme yükümlüsü kendisi olan ve 1.1.2014 (dahil)-31.12.2023 (dahil) tarihleri arası dönemlere ait son ödeme tarihi geçmiş prim borcu olanların, prim borçlarının zamanaşımına uğramasına ve takibinin imkansız hale gelmesine mahal verilmeden eylül ayının sonuna kadar ödenmesini talep etti. Sağlık sigortası borcu bildirilen sigortalı sayısı yaklaşık 9 milyon kişi olduğu belirtildi. SGK önce borcu olan borçlulara gönderdiği mesajda, “Değerli sigortalımız, genel sağlık sigortası kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız” ifadeleri kullanıldı. Toplumun ekonomik kriz nedeniyle alım gücünün düştüğü, işsizin, asgari ücretlinin ve emeklinin ağır geçim koşulları nedeniyle açlık sınırının altındaki gelirleriyle yaşamaya mahkûm edildiği, genç işsiz sayısının milyonları bulduğu, toplumsal bunalımın had safhaya ulaştığı bir dönemde çalışan veya çalışmayan tüm borçlulardan bu borçların tahsil edilmesinin istenmesi tepki ile karşılandı. Ekonomistler borçların zamanında takip edilmesi gerektiğini söylerken iktidarın oy toplamak için borçları zamanında tahsil etmediği öne sürüldü. GSS’de borcu olan bir vatandaş ise “Bu süreçte hastaneye bile gitmedim. Bana nasıl borç çıkar?” diye tepki gösterdi. ZAMANINDA TAHSİL EDİLMELİYDİ Kurum ve kişilerin borçlarını zamanında ödemediğini dile getiren Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, iktidarın oy toplamak için bu sorunları görmezden geldiğini söyledi. Toptaş, “Sigorta meselesi öncelikle belediyelerle başladı. Belediyelerin sigorta primlerini yatırmadıkları ve ödenmesi konusunda belediyelere baskı ile başladı. Borçları tahsil edeceklerini söylediler. Şimdi de sıra genel sağlık sigortası borçlarına geldi onları tahsil etmeye başlayacaklarını duyurdular. Tasarruf tedbirleri kapsamında değerlendirdiğiniz zaman alınan karar mantıklı gözüküyor. Bu paraların istenmesini normal karşılıyorum. Partilerden bağımsız olarak düşündüğümüz zaman belediyelerin ödemesi gereken borcun bu kadar uzatılması doğru değil. Bir kurumun ya da kişinin borcu varsa bunun ödenmesi lazım. Bu sadece belediyeler ya da kişiler için geçerli değil. Şirketler için de geçerli. İşverenlerin sigorta primlerini yatırmadığına şahit olduk. İşten ayrılan işçiye bile yeri geliyor kıdem tazminatı yatırılmıyor. Devlet ne yapsın, bu borçları tahsil etmesin mi? Ama siyasetteki gevşeme buna engel oluyor. Bu borçların çoktan tahsil edilmiş olması gerekirdi. Bugüne bırakılmamalıydı. İktidarlar iktidarda kalmak amacıyla oy toplamak için bu borçları zamanında toplamıyor. İşleyen mantıksız bir sistem var. İnsanlar bir şeyleri karşılıksız istiyor. Siyasetin kendilerine ayrıcalık tanımasını istiyor. Siyasetten zorluk çıkaracaktır ama bir taraftan da devlet var. Politikacıların devlet aklı ile hareket etmesi gerekiyor. 10 liralık borcu zamanında almayınca o borç artıyor, 100 lira oluyor sonra ortalık karışıyor. Ertelenmiş bir problemi birden gündeme getirdiğiniz zaman da büyük bir gerilim ortaya çıkıyor. Evet, vatandaş bunu ödeyemeyebilir zaten ödemiyorsa gücü yok demektir. Ondan sonra bunu ödemeyebilir, ödemekten kaçınabilir, siyaseten tepki gösterebilir. Ama bu sadece genel sağlık sigortasıyla ilgili bir konu değil bütün işlerimiz böyle. İşveren SGK primini yatırmaz, belediye SGK primini yatırmaz, vatandaş genel sağlık sigortası prim borcunu ödemez. Sonra bunlar birden gündeme geldiği zaman da şok oluyoruz. Bunların zamanında tahsil edilmesi lazımdı. Çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. Politikacı, siyaset ile devlet adamlığı arasında bir tercih yapması gerekir. Vatandaşa, kamuoyuna, şirketlere sürekli şirin gözükmek doğru değil. ‘Arkadaş biz bunları toplamak zorundayız, sonra bu iş sıkışır’ demeniz lazım. Yoksa sorun içinden çıkılmaz hale gelir, sürekli bir problem biriktiriyoruz. Artık göz ardı edilemez hale geldiği anda karşımıza çıkıyor” diye konuştu. ÜCRETSİZ OLMALI Toplumun her ferdinin eşit şekilde ücretsiz olarak sağlık sistemlerinden faydalanması gerektiğini dile getiren Ekonomist ve Sigortacı Celal Ercan ise, “GSS, SSK ödemesi yaparak çalışan kesimden alınan ve kamu hizmeti, veren sağlık kurumlarında ücretsiz bir şekilde hizmet görmeyi sağlayan bir sigorta çeşididir. Burada kritik nokta ise 2012 yılında alınan bir karar göze çarpıyor. GSS’de prim ödemelerinin zorunlu olması ile birlikte çalışan veya çalışmayan herkes bu kapsam içerisine dahil ediliyor. Çalışmayan bir birey devletin yapmış olduğu gelir testine tabi tutularak belirlenen ücret kadar prim ödemek zorunda kalıyor. Olası bir gelir testi yaptırılmaması durumda ise prim tutarı asgari brüt ücretin yüzde 3’ü kadar bir meblağ oluyor. Böyle bir durum hem sosyal hem de ekonomik yönden yeterince sıkışmış olan Türk insanını sömürmekten başka bir durum yaratmamakta. Göçmen ve geçici sığınmacılara her türlü sağlık hizmeti ve bakımın ücretsiz olduğu ülkede T.C kimliği taşıyıp işsiz olan birisini zorla borçlandırmak olacak iş değildir. Derhal tıpkı sığınmacı ve göçmenler gibi ülkemizin evlatlarının da bakım ve sağlık harcamalarının ücretsiz olması gerekmektedir. Hayat pahalılığı ve işsizlik girdabında sürüklenen Türk milleti bu muameleyi hak etmiyor” değerlendirmesinde bulundu. HASTANEYE BİLE GİTMEDİM İşsiz olduğu dönemde hastaneye bile gitmediğini söyleyen B.D., “Borcumu ödemek için babamdan borç mu alayım?” diye tepki gösterdi. B.D, “Haberim olmadan Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcum çıkmış. Hasta olduğum halde hastaneye gitmedim, hiçbir hizmet almadım. Herhangi bir işte de çalışmıyorum, gelirim yok. Haberim olmadan bu durumla karşılaştım. Fakat ‘Borcunuz var’ denilerek hastaneye kabul edilmiyorum. Kendi vatandaşına bu şekilde zorluklar çıkaran başka bir hükümet olup olmadığını merak ediyorum. Gelir testinde aile bireylerimin gelirine bakarak niye beni borçlu çıkarıyorsunuz? GSS borcunu ödemek için emekli babamdan harçlık mı isteyeceğim? Derhal zorunlu GSS iptal edilmelidir” diye konuştu. Borcu olan T.D ise, “SGK dan 2017’den bu yana ödenmemiş bin 500 TL’lik GSS prim borcum olduğunu öğrendim. Devlet bana benim onayım olmadan bir sigorta yapıyor ve neymiş gelir testi yaparsam herhangi bir ücret almıyormuş. Madem bana bir iyilik yapacaksan neden bunu para karşılığında yapıyorsun? Üstelik aradan bu kadar zaman geçmiş ve sen bu süre içinde herhangi bir bilgi vermiyorsun. İnsanlar bu ülkede zaten çok zor şartlar altında geçiniyor bir de siz ek bir masraf çıkarıyorsunuz. İnsanları rahat bırakın” sözleriyle tepki gösterdi.

Bakan Işıkhan: Belediyelerin prim borcunun yüzde 80'i belediye şirketlerine ait Haber

Bakan Işıkhan: Belediyelerin prim borcunun yüzde 80'i belediye şirketlerine ait

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) toplam 96 milyar lira prim borcunun yaklaşık yüzde 80'inin belediye şirketlerine ait olduğunu belirterek, "Biz belediyelerle ilgili borçları toplayabiliyoruz. Sorun belediye şirketleriyle ilgili." dedi. Bakan Işıkhan, canlı yayında soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu. Belediyelerin SGK'ye toplam prim borcunun yaklaşık 96 milyar lira olduğunu ifade eden Işıkhan, sigorta primlerinin ödenmesi gereken zorunlu primler olduğunu anımsattı. Işıkhan, kapsamlı ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi için SGK'nin prim gelirlerinin önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Prim gelirimiz 2023 yılında 1 trilyon 463 milyar lira, prim yapılandırma gelirimiz 34 milyar lira, devlet katkısı ise 325 milyar lira olmak üzere SGK olarak toplam gelirimiz 2 trilyon 192 milyar lira olmuştur. Giderlerimiz arasında emekli aylıkları önemli bir yer tutuyor. 1 trilyon 408 milyar lira emekli aylıklarına ödeme yapıyoruz. Sağlık giderleri 553 milyar lira ve diğer giderlerimizle birlikte 2 trilyon 232 milyar lira giderimiz söz konusu. Bütçemiz açık veriyor, bütçe transferi ise 849 milyar lira." "Tüm belediyelerden borçlarını kısa sürede ödemelerini istedik" Belediyelerin SGK'ye sigorta prim borcunun yeni bir konu olmadığına, SGK'nin borçlu belediyelerden alacaklarını tahsil etmek için gerekli bildirimleri önceki dönemlerde de yaptığına dikkati çeken Işıkhan, "Belediyelerin toplam 96 milyar liralık borcu sürdürülemez hale geldi. Emekli aylıklarını öderken, sağlık harcamaları yaparken sigorta primleri bizim için çok önemli bir yere sahip. Ne kadar çok sigorta primi toplayabilirsek emeklilerimize de o derece iyi hizmet sunumunu gerçekleştirmiş olacağız." diye konuştu. Işıkhan, belediyelerle birlikte belediye şirketlerinin de SGK'ye sigorta prim borcunun bulunduğuna işaret ederek, belediye şirketlerinin borcunun da belediyelerin borcu olarak görüldüğünü belirtti. "Burada asıl mesele belediye şirketlerinin prim borçlarının ödenmemesi." değerlendirmesinde bulunan Işıkhan, şu ifadeleri kullandı: "96 milyar liralık borcun yaklaşık yüzde 80'i belediye şirketlerine ait. Biz belediyelerle ilgili borçları toplayabiliyoruz. Sorun belediye şirketleriyle ilgili. Belediye şirketlerinin ödenmeyen prim borçları bizim gündemimizde. Parti ayrımı gözetmeden borçlu tüm belediyelerden biriken borçlarını kısa sürede ödemelerini istedik." "İBB'nin borcu kapandı sonucuna varmak hatalı olur" Bakan Işıkhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) SGK'ye prim borcunun 5 yılda 46 kat artarak 3,3 milyar liraya ulaştığını belirterek, İBB'nin bir şirketinin 800 milyon liralık prim borcunu yapılandırmak için başvurduğunu söyledi. "Tek bir şirketin borcu yapılandırıldı diye İBB'nin borcu kapandı sonucuna varmak hatalı olur." diyen Işıkhan, diğer şirketleri için de adım atılmasını beklediklerini ifade etti. Işıkhan, CHP'nin belediyelerin borçlarıyla ilgili bilgileri çarpıttığı değerlendirmesinde bulunarak, "Bursa Büyükşehir Belediyesinin 3,5 milyar lira olduğu söylenen borç, 31 Mart itibarıyla belediye şirketleri dahil toplam 382 milyon lira. Bursa Büyükşehir Belediyesi en az borçlu belediyelerden biri." dedi. "Hatay Büyükşehir Belediyesi en fazla borçlu altıncı belediye" Bakan Işıkhan, İzmir Büyükşehir Belediyesinin SGK'ye prim borcunun 5 yılda 885 kat artarak 5,4 milyar liraya, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcunun 5 yılda 25 kat artarak 5,7 milyar liraya, Adana Büyükşehir Belediyesinin borcunun 5 yılda 9 kat artarak 3 milyar liraya yükseldiğini bildirdi. 30 büyükşehir belediyesinin prim borçlarının yüzde 76'sının ve 1 milyar liranın üzerinde borcu olan 6 ilçe belediyesinden 5'inin CHP'li belediyeler olduğunu aktaran Işıkhan, "CHP belediyeciliği çöp, çamur, çukur belediyeciliğiydi, şimdi buna bir de borç belediyeciliği eklendi." diye konuştu. Işıkhan, SGK'ye en fazla borçlu 5 belediyeyi açıkladıklarını, en fazla borçlu altıncı belediyenin Hatay Büyükşehir Belediyesi olduğunu ve borcun önceki dönemdeki CHP yönetiminden kaldığını söyledi. Borçlu belediyelere bir kez daha borçlarını ödeme çağrısını yineleyen Işıkhan, uyarı ve bildirimlere rağmen prim borçlarını ödemeyen tüm belediyeler için icra yöntemine başvurmak durumda kalacaklarını kaydetti.

21 bin lira ceza alan sürücü, gazeteciden borç istedi Haber

21 bin lira ceza alan sürücü, gazeteciden borç istedi

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler kentin farklı noktalarında uygulamalarını aralıksız sürdürüyor. Ekipler, merkez Osmangazi ilçesinde farklı noktalarda trafik uygulaması düzenledi.  Polis dubalarını görünce geri kaçarak ilk sokağa giren sürücü, yine karşısında ekipleri gördü. Alkolmetreyi üfleyen sürücü, 1.08 promil alkollü çıkınca, 'Babam rahatsız, dertliyim onun için alkol tükettim' dedi. Daha sonra kendisini çeken gazeteciden rahatsız olan alkollü sürücü, 'Canımın içi, güzelim lütfen çekme' diyerek basın mensuplarını uyardı.  Gazeteci ile sohbet etmeye başlayan alkollü sürücü, gazetecinin 'Neden alkol aldınız' demesi üzerine 'Çok fazla içmedim, istersen burada yürüyeyim de gör' dedi. Yasalarda 'Alkol alabilirsin ama tehlike arz etmediğin zaman herhangi bir sıkıntı olmaz' diyen alkollü sürücü, 'Adam bir büyük rakı içiyor, ben 3 tane bira içtim. Derdim var, sıkıntım var yavrum' diye ekledi.  'Yola neden çıktın' sorusuna 'Herhangi bir sıkıntı yapmadım' diyen alkollü sürücü, 'Uygulamayı görünce aracı geri sürdünüz' hatırlatması üzerine de;  'Ne yapayım, evrağım eksik. Borcum var 40 bin lira. Bana borç verir misin. Borcumu ödeyerek ehliyetimi geri alayım. Verebilir misin, 40 bin lira borcum var. Ben emekliyim,7 bin 500 lira maaş alıyorum' dedi. Gazeteci '40 bin lira borcunuz var, neden alkol tüketiyorsunuz' sorusuna 'Seninle konuşmak istemiyorum' diye cevap veren alkollü sürücü polis ekiplerinin yanına gitti. Alkollü sürücüye, ehliyetine daha önceden el konulduğu ve evrakları eksik olduğu için 21 bin lira para cezası kesildi.  Diğer yandan uygulamaya alkollü giren farklı bir sürücünün bahanesi ise 'Eşimle tartıştım, o yüzden içtim' oldu.  Alkolmetreyi üfleyen sürücü 1.80 promil alkollü çıktı. Polise 'Eşimle tartıştım, o yüzden içtim' dese de cezadan kaçamadı.  Polisin 'Eş, dost ve akraban varsa çağır. Aracı teslim edelim' demesi üzerine telefonuna sarılan alkollü sürücüye kimse geri dönüş yapmayınca aracı bağlandı. İki sürücü de ifadeleri alınmak üzere karakola götürülürken, idari para cezası kesildi. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü uygulamaların vatandaşların can güvenliğini sağlamak için aralıksız devam edeceğini bildirdi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Bursa’da su kesintisi – 24 Ekim 2023 Salı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.