[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#CAMİİ

CAMİİ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, CAMİİ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Minaresinin eğikliği ile asırlara meydan okuyan camiye büyük ilgi Haber

Minaresinin eğikliği ile asırlara meydan okuyan camiye büyük ilgi

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 1796 yılında yapılan İzzet Mehmet Paşa Camii hem minaresinin eğikliği hem de fevkani cami tarzıyla yoğun ilgi görüyor. 1743’de Safranbolu’da dünyaya gelen, kapı hasekiliği, Darüssaade Ağası yazıcılığı, darphane eminliği, şah sultan kethüdalığı, şehremini, tersane eminliği, vezirlik rütbesiyle Hanya muhafızlığı, Diyarbakir beylerbeyiliği, iç il sancak beyliği, Bender Kalesi muhafızlığı, Cidde valiliği, Boğaz Hisarı muhafızlığı, Mısır valiliği, Anadolu beylerbeyiliği ve sadrazamlık yapan İzzet Mehmet Paşa, memleketine de birçok görkemli eser kazandırdı. O eserlerden biri de yaklaşık 228 yıl önce yapılan kendi adının yer aldığı İzzet Mehmet Paşa Camii’dir. 1796’da Tarihi Çarşı içinde İstanbul’daki Nuru Osmaniye Camii’nin adeta küçük bir modeli olarak bilinen caminin içindeki mihrabının üzerinde Padişah 3. Selim'in tuğrası bulunuyor. Tamamen kesme taştan yapılan 2.5 asırlık caminin Akçasu Kanyonu’nun derin bir vadi oluşturduğu noktaya inşa edilmesi nedeniyle de minaresinin rüzgara karşı dayanıklı olması için eğik yapıldığı tespit edildi. Tarihçi-Yazar Mehmet Kütükçüoğlu, Safranbolu’nun 1196 yılında Türkler tarafından fethedildikten sonra hızlı bir şekilde mimari ve kültürel olarak da İslamlaşma ve Türkleşme sürecini tamamladığını belirtti. 1796 yılında inşa edilen İzzet Mehmet Paşa Cami’nin mimarisi, süslemeleri ve tarihi ilçeye getirdiği fevkani cami tarzıyla oldukça dikkat çektiğini belirten Kütükçüoğlu, “Bu caminin Safranbolu’ya yapılmasını sağlayan kişi Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa'dır. Safranbolu İzzet Mehmet Paşa, Mısır Valiliği yapmıştır. Tabii ki görev durumundaki başarılarından dolayı sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Tabii sadrazamlığı esnasında daha öncesinde kendisinin yine mescidinin olduğu bölgeye büyük bir cami yaptırmıştı. Safranbolulular bu camiyi has tarla olarak bilinen bölgeye yaptırılacağını bilmekle birlikte tabii karşı çıkmışlar. Tarihi Çarşı bölgesinde cami istemişler. Sadrazam da hemşehrilerini kırmamış ve Tarih Çarşı bölgesine bu camiyi imar ettirmiştir. 1795 tarihinde su kemeriyle birlikte camiyi yaptırma faaliyetlerine başlamış ve saraydaki ağlardan Ebubekir Ağayı 5 bin kuruş para, mimarları, ustabaşları, kalfalarıyla birlikte buraya göndermiştir. Hızlı bir şekilde mimarinin bitmesi için de Kastamonu mütesellimine görev vermiş ve inşaatı hızlı bir şekilde tamamlanmıştır” dedi.   "Yüzde 0.5 derecelik bir eğikliği mevcuttur” Asırlık caminin konumlandırıldığı yer hakkında bilgi veren Kütükçüoğlu, “Cami Akçasu'dan gelen kanyonun derin bir vadi oluşturduğu noktaya inşa edilmiştir. Caminin altında derin bir kanyona yapılmış köprüler vardır. Altından kuzey güney doğrultusunda kanyonun devam ettiği noktaya, kıble yönüne konumlandırılmıştır. Ancak minaresi ise sağ kısmı yine kanyonun derin olduğu bir kısma konumlandırılacaktır. Coğrafi olarak zor bir bölgeye. Kuzeyden gelen rüzgarların da dirençli olduğu bir noktada camiyi ve minaresini daha kuvvetli kılmak için ustabaşı minareyi yapmaya başlamış ancak rivayet odur ki cami minaresinin rüzgara karşı kuvvetli olması için biraz eğik yapıldığıdır. Bu bilgiyi kayda geçiren yerel araştırmacılarımızdan Ünsal Tunç Özgür'dür. Daha sonra Ahmet Can isimli bir harita mühendisimiz Safranbolu Kaymakamlığına bir rapor veriyor ve eğikliğini ölçüyor. Yüzde 0.5 derecelik bir eğikliği mevcuttur” diye konuştu.   "İki asrı aşkın bir yaşına rağmen geçirdiği depremlere rağmen tahribatı neredeyse göremiyoruz" “İzzet Mehmet Paşa Cami önemli bir vakıf eseridir” diyen Kütükçüoğlu, “Kitabeleriyle, çeşmeleriyle, kubbesiyle, mimarisiyle boyama, bezemeleriyle birlikte 1809 yılında bir restorasyon geçiriyor. 1890-1900 ve en sonunda 1990 yılında çeşitli yenilemeler, restorasyonlar gerçekleşiyor. İki asrı aşkın bir yaşına rağmen gerçekten geçirdiği depremlere rağmen tahribatı neredeyse göremiyoruz. Sadece 1990 yılındaki restorasyonunda caminin minaresi özellikle incelenmiş. Bazı kesme taşlarında dikey noktada çatlaklar görülmüş ancak minarenin sağlığına, sağlamlığına zarar vermemiştir. Kesme taştan, geniş duvarlı bir şekilde inşa edilen camimiz İzzet Mehmet Paşa'nın belki de Safranbolu'ya armağan ettiği en büyük camilerden ve en değerli eserlerdendir” ifadelerini kullandı.

Asırlık camiye ve ormanlarına gözü gibi bakıyorlar Video Galeri

Asırlık camiye ve ormanlarına gözü gibi bakıyorlar

1860'lı yıllarda Bosna'dan göç ederek İzmir'e gelen göçmenlerin yerleştiği Bornova'daki Çiçekli Mahallesi'nde, Sultan Abdülhamit'in talimatlarıyla 1878 yılında yapılan ve köyün adını taşıyan tarihi cami günümüze kadar korunarak geldi. Vatandaşlar bir yandan ecdat yadigarı camiyi korurken, bir yandan da ormana sahip çıkıyor. Çiçekli Mahallesi'nin sırtını yasladığı ormanlık alan, uzun yıllardır çeşitli yangın tehlikeleri atlatsa da, köylünün bilinçli ve fedakar çalışmaları sonucu yanmaktan defalarca kurtarıldı. Çiçekli Köyü Muhtarı Zeki Güler, tarihi cami gibi ormanlara da sahip çıkarak gelecek nesillere eser bırakmak istediklerini ifade etti. ''GÖNÜLLÜ YANGIN SÖNDÜRME EKİBİMİZ VAR” Dedelerinin aktardığına göre Padişah Abdülhamit'in bu köyde mola verdiğini, halkla yaptığı sohbet sırasında köy halkının cami istediğini ve bu isteğin yerine getirilmesi için Abdülhamit'in talimat verdiğini, bunun üzerine 1878 yılında da caminin açıldığını söyleyen Çiçekli Köyü Muhtarı Zeki Güler, “Tarihimize sahip çıktığımız gibi doğamıza, ormanlarımıza da sahip çıktık ve çıkmaya da devam ediyoruz. Çok küçük yaşlardan beri hatırladığım, köyümüzün arkasındaki ormanlık alanda sayısız yangın çıkmıştır. Hepsine de 7'den 70'e koşarak söndürmeye gitmişizdir. Orman yangınlarının en büyük sebebi ihmal ve dikkatsizlik insan hatasıdır. En büyük endişemiz ormana gelen piknikçiler, ormana giriş yasaklarının başlaması da 1 Haziran 31 Ekim arası. Sürekli uyarıyoruz. 2019 Yılından buyana muhtarlık yapıyorum. 19 kişilik orman yangınlarıyla mücadele için gönüllü yangın ekibi kurduk ve o ekibin başında ben de varım. Tıpkı bu tarihi camimiz gibi ormanlarımıza da sahip çıktıkça gelecek nesillere eser bırakacağız” dedi. İHA

CHP’li Deniz Yücel: Çocukların okul saatinde camide olması kabul edilemez Haber

CHP’li Deniz Yücel: Çocukların okul saatinde camide olması kabul edilemez

ÇEDES Projeleri uygulamaları, çocukları laik eğitim sisteminden uzaklaştırmaya devam ediyor. İzmir’in ilçelerinde yer alan okullarda sıkça yaygınlaşan ÇEDES Projesi uygulamalarına ilişkin CHP’li Yücel şunları söyledi: “İzmir Karabağlar’da müftülük vaizi, bir Anadolu lisesinde “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” konferansı verdi. Buca’da bir manevi danışman öğrencilere konferans salonunda ders verdi. Bergama’da da ortaokul öğrencileri ders saatinde camiye götürüldü. Bunlar sadece basına yansıyanlar… ÇEDES Projesi kapsamında görmediğimiz duymadığımız daha ne oluyor bilmiyoruz fakat bildiklerimiz bile yetiyor. Çocukların okul saatinde camide olması, eğitimlerinin aksaması kabul edilemez! ÇEDES Projesi, Anayasa’mızın 2. maddesinde yer alan laiklik ilkesine, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. maddesine ve Tevhid-i Tedrisat Yasasına açıkça aykırıdır. Bu ülkenin anayasasında, eğitimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş ve bilimsel esaslara göre yapılacağı yazıyor. Bundan ödün verilmesi demek, laik eğitim sistemine açıkça darbe vurulması demektir. Milli Eğitim’i yavaş yavaş Diyanet'e teslim etme hevesindeler, ama buna izin vermeyeceğiz. Sınavlarda binlerce öğrenci sıfır çekiyor. Biz manevi danışmanlığı tartışıyoruz! Buradan iktidarı ve Milli Eğitim Bakanı'nı bir kez daha uyarıyorum; bu yanlıştan derhal dönün. Çağdışı, laiklik karşıtı uygulamalarınıza araç olan Ucube ÇEDES Projesi’nden vazgeçin.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: CHP’li Yücel: Laikliği tartışmayacağız

Asırlık camiye ve ormanlarına gözü gibi bakıyorlar Haber

Asırlık camiye ve ormanlarına gözü gibi bakıyorlar

1860'lı yıllarda Bosna'dan göç ederek İzmir'e gelen göçmenlerin yerleştiği Bornova'daki Çiçekli Mahallesi'nde, Sultan Abdülhamit'in talimatlarıyla 1878 yılında yapılan ve köyün adını taşıyan tarihi cami günümüze kadar korunarak geldi. Vatandaşlar bir yandan ecdat yadigarı camiyi korurken, bir yandan da ormana sahip çıkıyor. Çiçekli Mahallesi'nin sırtını yasladığı ormanlık alan, uzun yıllardır çeşitli yangın tehlikeleri atlatsa da, köylünün bilinçli ve fedakar çalışmaları sonucu yanmaktan defalarca kurtarıldı. Çiçekli Köyü Muhtarı Zeki Güler, tarihi cami gibi ormanlara da sahip çıkarak gelecek nesillere eser bırakmak istediklerini ifade etti. “Orman yangınlarına karşı kurduğumuz gönüllü yangın söndürme ekibimiz var” Dedelerinin aktardığına göre Padişah Abdülhamit'in bu köyde mola verdiğini, halkla yaptığı sohbet sırasında köy halkının cami istediğini ve bu isteğin yerine getirilmesi için Abdülhamit'in talimat verdiğini, bunun üzerine 1878 yılında da caminin açıldığını söyleyen Çiçekli Köyü Muhtarı Zeki Güler, “Tarihimize sahip çıktığımız gibi doğamıza, ormanlarımıza da sahip çıktık ve çıkmaya da devam ediyoruz. Çok küçük yaşlardan beri hatırladığım, köyümüzün arkasındaki ormanlık alanda sayısız yangın çıkmıştır. Hepsine de 7'den 70'e koşarak söndürmeye gitmişizdir. Orman yangınlarının en büyük sebebi ihmal ve dikkatsizlik insan hatasıdır. En büyük endişemiz ormana gelen piknikçiler, ormana giriş yasaklarının başlaması da 1 Haziran 31 Ekim arası. Sürekli uyarıyoruz. 2019 Yılından buyana muhtarlık yapıyorum. 19 kişilik orman yangınlarıyla mücadele için gönüllü yangın ekibi kurduk ve o ekibin başında ben de varım. Tıpkı bu tarihi camimiz gibi ormanlarımıza da sahip çıktıkça gelecek nesillere eser bırakacağız” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.