çay Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika çay Haberleri

Afrikalı çay işçileri sınır dışı edilecek

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaş çay sezonunun birinci sürgün döneminin başlamasıyla üreticiler geçtiğimiz günlerde çay bahçelerine girdi. Geçmiş yıllarda Gürcistan’dan gelen işçilerle gerçekleştirilen çay toplama işlemlerinde son yıllarda çalışkanlıkları nedeniyle özellikle Afrika’dan ve daha çok da Senegal’den gelen işçiler tercih edilmeye başlandı. Sabahın erken saatlerinde bahçeye giren Senegalli işçilerin günlük ücretinin en az 2 bin TL olduğu öğrenilirken, çevreleri tarafından da sevilen Senegalli çay işçileri basında çıkan görüntülerinin ardından kaçak çalıştıkları belirlenerek çalışmalarına izin verilmedi. Jandarma ekipleri tarafından alınan Senegalli çay işçilerinin İstanbul’a gönderilerek, buradan da sınır dışı edilecekleri öğrenildi. Trabzon’un Of ilçesinde 3 yıldır çay toplayan Senegalli Süleyman Akbay, 3 yıl önce çay toplamaya başladığını söyleyerek, “İlk yılımda Of’ta bir amcamız vardı. 2 yıl boyunca onların yanında çalıştım. Bu yıl 3. yılım oldu. Türkiye’de ilk yılımda İstanbul’daydım, çay sezonu olunca Trabzon’a geldim. Artık burada duruyorum. İlk çay toplamaya makasla birlikte başlamıştım. Sonra baktım ki herkes motorla kesiyor, ben de gidip motor aldım. Senegal’den arkadaşlarım geçen sene geldiler. Onlara çay toplamayı ben öğrettim. Bu yıl yeni gelen arkadaşlarımız da oldu. Memleketten alışık olduğumuz için buradaki çay bahçelerinde çok zorlanmıyoruz. Sıcak havalarda bakıyoruz burada yaşayan vatandaşlar oturuyorlar ama biz çalışıyoruz. Senegal’den buraya çay toplamaya gelmek isteyenler oluyor. Maalesef kolay bir şekilde gelemiyorlar. Burada ton işi çalışıyoruz. Fiyatlar değişiyor. Ton işi olduğu zaman 5 bin 500 TL oluyor. Günlük en az bir ton topluyorum. Çay sezonu bittikten sonra Trabzon’da kalıyorum. Burada limanlarda çalışıyorum. Artık Of’luyum” ifadelerini kullanmıştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı açıkladı: 2024 yılı için kilogram başı yaş çay alım fiyatı belli oldu

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan duyuruya göre, 2024 yılında yaş çay alım fiyatı kilogram başına 17 lira olarak belirlendi. Ayrıca, üreticilere verilen destekleme bedeli de kilogram başına 2 lira olarak açıklandı. Paylaşımda, "Böylece 2024 yılında yaş çay bedeli olarak üreticilerimize kilogram başına 19 lira geçecektir. Hayırlı olsun" ifadelerine yer verildi.

Zonguldak'ta çayda mahsur kalan sürücünün imdadına iş makinesi yetişti

Mollabey alternatif yolunda bir araç sürücüsü, çay içerisinden geçmeye çalışırken aracı mahsur kaldı. Durumu yakınlarına bildiren sürücü için olay yerine bir iş makinesi getirildi. Halat yardımıyla iş makinesine bağlanan araç, bulunduğu yerden çekilerek ana yola çıkartıldı.

Kişi başı en çok çay tüketen ilk 10 ülke

Türk insanının severek tükettiği içeceklerden biri olan ve hemen hemen her evde mutlaka içilen çay, ülkemizde olduğu kadar dünyada da yaygın olarak tüketiliyor. Geçtiğimiz 2002 yılının genelinden elde edilen verilere göre Türkiye’nin başı çektiği kişi başı çay tüketimi oranlarında, diğer pek çok ülke Türkiye’yi takip ediyor. Kişi başı en çok çay tüketen ilk 10 ülkeyi, haberimizin devamında sizin için listeledik. En fazla çay tüketen 10 ülke Dört mevsim ayrı bir keyifle tüketilen içeceklerden biri olan çay hem sohbetlerin hem de sofraların baş tacı olarak kendini gösteriyor. 2022 yılının tümünü kapsayacak şekilde yapılan araştırma sonucuna göre en fazla çay tüketilen 10 ülkeyi birlikte inceleyelim. 10. Çin Listemize 10. Sıradan katılan Çin, son verilere göre dünyanın en çok çay içen 10. ülkesi konumunda bulunuyor. Yaklaşık 1 milyon 400 bin civarındaki nüfusu ile dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Çin’de ay içme oranı yüzde 45 olarak kendini gösteriyor. 9. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dünyada pek çok açıdan adından sıklıkla söz ettirmeyi başaran Amerika Birleşik Devletleri, 331 milyonun üzerindeki nüfusu ile dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi olarak kendini gösterir. Ülkede çay tüketim oranı 2022 verilerine göre yüzde 49’dur. 8. Almanya Avrupa’nın en gözde ülkelerinden biri olan Almanya, çay tüketiminin oldukça yoğun olduğu bir yer olarak kendini gösterir. Bu duruma orada yaşayan Türklerin de katkısı olduğu düşünülmektedir. Geçtiğimiz yılın verilerine göre Almanya’da çay tüketim oranı yüzde 56’dır. 7. Birleşik Krallık Sütlü çay ile özdeşleşen İngiltere’nin de içerisinde yer aldığı Birleşik Krallık, dünyanın en fazla çay tüketimini gerçekleştiren 7. ülkesi olarak belirlendi. Ülkede çay tüketim oranı yüzde 59 olarak kendini gösterir. 6. İrlanda Avrupa’nın kuzeybatı tarafında konumlanan İrlanda, yüzde 69’luk oranı ile dünyanın en fazla çay tüketen 6. ülkesi olarak kendini gösterir. 5. Hindistan Resmi adı Hindistan Cumhuriyeti olan ve Güney Asya’da konumlanan bir ülke olan Hindistan, dünyanın en kalabalık ülkesi olarak karşımıza çıkar. Kendine has kültürü ve damak zevki ile adından sıklıkla söz ettiren Hindistan’da çay tüketimi de oldukça yaygındır. Hindistan yüzde 72 gibi yüksek bir oranla en fazla çay içilen 5. ülke oluyor. 4. Fas Bir Kuzey Afrika ülkesi olan Fas, 37 milyonluk nüfusu ile orta kalabalıkta bir ülkedir. Köklü bir tarihe ve dikkat çekici kültürel ögelere sahip olan ülkede yüzde 80 oranında çay tüketimi gerçekleşiyor. 3. Pakistan Resmi adı Pakistan İslam Cumhuriyeti olan ve dünyanın en kalabalık 5. ülkesi olma özelliği gösteren Pakistan, dünyada en fazla çay tüketilen 3. ülkedir. Pakistan’da tüketilen çay miktarı 2002 verilerine göre yüzde 83 olmaktadır. 2. Kenya 2022 yılı verileri incelendiğinde yüzde 83’lük çay tüketim oranına sahip olan bir diğer ülke de Kenya olarak karşımıza çıkar. Afrika Kıtası’nın en tanınmış ülkelerinden bir olan Kenya, birçok önemli bitki ve hayvan türünü bünyesinde barındırır. Bu nedenle de dünyanın dört bir tarafında ilgi uyandırır. 1. Türkiye Türklerin adeta milli içeceği sayılabilecek kadar çok tükettiği çay, hemen hemen her evde tüketilir durumda. Hatta öyle ki 10 kişiden 9’unun düzenli olarak çay içtiğini söylemek mümkün. Yüzde 90’a varan çay tüketim oranı ile Türkiye, dünyanın en fazla çay tüketen ülkesi konumunda bulunuyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ülkelerle özdeşleşen kahveler

İçmeye doyamayacağınız 5 yöresel çay

Her ülke, tüketim kültürünü kendi alışkanlıkları doğrultusunda geliştirir. Bulunulan ülkede yetişen mahsullere göre şekillenen yiyecek ve içecek alışkanları, her kültürde benzerlikler ve farklılıklar gösterir. Dünyanın dört bir tarafında yaygın olarak tüketilen içeceklerden biri de çay olarak kendini gösterir. Söz konusu çay olduğunda da kültüre göre damak tadı değişiklik gösterir. İçmeye doyamayacağınız 5 yöresel çayı, haberimizin devamında sizin için listeledik. 5 ülke 5 yöresel çay Dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri olan çay, bazı ülkelerle özdeşleşmiş durumdadır. Sizler için çaylarıyla ünlü 5 ülkeyi inceledik. Bu ülkelerin popüler çaylarına birlikte göz atalım. 5. Yerba Mate, Arjantin Arjantin’de sıklıkla tüketilen Yerba Mate isimli çay, yerba isimli yaprakların kurutulması ile elde ediliyor. Bir yeşil çay türü olan bu çay; kurutulmuş ve küçük parçalara ayrılmış Yerba Mate’in kaynamış suyla buluşması sonucu demlenmesiyle hazırlanır. İsteğe göre içerisine çubuk tacın da koyulabilir. 4. Sütlü İnci Çayı, Tayvan Yaygın olarak “Bubble Tea” ismiyle de anılan Sütlü İnci Çayı, Tayvan’ın geleneksel çayıdır. İsteğe göre sıcak ve soğuk olarak servis edilebilir. İçerisinde şeker şurubu ve tapyoka incisi bulunan bu çay, süt ilave edilerek tüketilir. 3. Masala, Hindistan Çay tüketiminin oldukça fazla olduğu ülkelerden biri olarak karşımıza çıkan Hindistan’da Masala isimli çay oldukça popüler. Manda sütü kullanılarak hazırlanan bu çay, karışık baharatlı çay anlamı taşıyor. Sıcak olarak tüketilen Masala’nın içerisinde; çubuk tarçın, kakule, karanfil, karabiber, zencefil, siyah çay ve su yer alıyor. İsteyen bu karışıma ek olarak şeker ya da bal da ekleyebiliyor. 2. Oolong Çayı, Çin Sindirim sistemine ve mideye fayda sağladığı bilinen Oolong Çayı, yeşil çay ve siyah çay karışımı bir çay çeşidi olarak kendini gösterir. Camellia sinensis adı verilen bitkilerin yapraklarının olgun kısımları kullanılarak hazırlanır. Yaprakların oksidasyona uğratılması sonucu ilk başta yeşil çay benzeri bir çay olarak karşımıza çıkan Oolong Çayı, aroma tipine göre lezzet olarak siyah çaya daha yakındır. 1. Nane Aromalı Çay, Fas Oldukça geniş bir çay kültürü olan Fas, Nane Aromalı Çayı ile ünlüdür. Fas misafirperverliğinin bir göstergesi olarak misafirlere sunulan bu çay, çeşitli renklerdeki küçük bardaklarda servis edilir. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kış çayına rağbet arttı

Aktarlardan hastalıklardan korunmak için kış çayı önerisi

Ekim ayı ile pek çok kentte soğuk havalar etkisini göstermeye başladı. Kış aylarına yaklaşılması ve havaların soğumasıyla birlikte hastalıkların yayılma hızında da artış gözlenirken, bazı vatandaşlar hastalıklardan ve virüslerden korunmak için bitki çaylarına rağbet gösteriyor. Hastalıklardan korunmak için kış çayı kullanılması önerisinde bulunan 43 yıllık aktar Yafes Sinop (73), kış çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade etti. Kış çayının içerisinde zencefil, tarçın, karanfil, kuşburnu, ayva yaprağı olduğunu ifade eden Sinop, vatandaşlara bu karışımla elde edilen kış çayını önerdi. Yafes Sinop, “Kış aylarında enjeksiyonlara karşı genelde zencefil, tarçın, karanfil, kuşburnu, ayva yaprağı veriyoruz. Kış çayı olarak bunu veriyoruz. Atom çayı gibi geçiyor. Bunun içinde ıhlamur ilave eden de var. İlk başta saydığım 7’li grup en uygunu. Biz hazırlamış olduğumuz çayı 1 hafta boyunca tekrar tekrar kaynatma durumu da söz konusu. Geçen seneye göre normal, aşırı bir fiyat söz konusu değil. Genel olarak geçen seneye oranla 50 liradan paketini veriyorduk. Bu sene fiyat farkından dolayı 70-100 lira arasında satış yapacağız” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Aşkın ilk evresine dikkat!

Çay üreticilerinden 'çayda budama' işlemine tepki

ÇAYKUR tarafından çay bahçelerinin gençleştirilmesi için başlatılan çay budamasından üreticiler şikayetçi. ÇAYKUR tarafından belirlenen budama zamanı geldiği için çay bahçelerinde budama yapan vatandaşlar, bunun çayda rekolte düşüklüğüne neden olduğunu belirttiler. ÇAYÜDAD Başkanı Mustafa Mavi, yaptığı açıklamada budamanın devam etmesi durumunda ilerleyen yıllarda çayın dış ülkelerden ithal edileceğini söyledi. Budamanın vatandaşlara zarar verdiğini belirten Mavi, “2. sürgünün ardından havaların sıcak gitmesi, 3. sürgünde rekolteyi ve çayın kalitesini düşürdü. Bu beklenen bir olguydu. Budamanın çokluğu bu sene yaş çay rekoltesinde yaklaşık 300 bin ton gibi bir düşüş gözüktü. Vatandaş budadıkça çaylıkların verimi düştü. Nüfus artıyor, çay azalıyor. Bu yıl üçüncü sürgünde hat safhaya ulaştı. Geçen sene azdı, bu sene daha çok oldu. Biz dernek olarak budamanın gevşetilmesini, üreticinin bu konuda mağdur edilmemesini istiyoruz. Bu böyle giderse 2-3 sene sonra Türkiye çay ithal etmek zorunda kalacak. Bazı fırsatçılar bunu dört gözle bekliyor. Onun için ben yetkililere tekrardan sesleniyorum. Bu budama bizi budadı. Üretici büyük mağduriyet çekiyor. Bizim önerimiz son beş yılda budama yapan üreticilerin önümüzdeki 5 yıl budama yapması dahil ÇAYKUR’a çay satabilmesinin önü açılmalıdır. Budama yaptığı takdirde de tazminatını alabilsin. Çaylıklarımız bir kendine gelsin. Üretici ot temizlemekten çay kesemez hale geldi. Yevmiyeler arttı. İnsanlar artık yarıcı dahi bulamıyor. Üreticiyi budayan bu budamanın gevşetilmesini istiyoruz. Eğer böyle devam ederse hem ÇAYKUR hem de özel sektör çay ithal etmek zorunda kalacak. Şu an alımlar devam etmesine rağmen çok az çay var. Bizim üretici olarak beklentimiz, budamanın gevşetilmesi. Üreticinin önü açılmalıdır. Hava şartlarına karışamıyoruz ama budama hafifletilebilir. Budama bizi budadı artık. Buna bir dur demeliyiz” diye konuştu. “Bu çaya gübrenin faydadan çok zararı vardır” Çaya gübrenin zararlı olduğunu da söyleyen Mavi, “Çay akarı diye bir hastalık söyleniyor. Biz dernek olarak kendi organik bahçemizde bu hastalığa rastlamadık. Rize şehir meydanında da gübreleme yapıyoruz. Orada da bu hastalığa rastlanmadı. Sanki bu biraz kimyasal gübreden kaynaklanan hastalıklar gibi gözüküyor. Bunu biz iki yerde denedik. İkisinde de bu çay akarı denilen hastalık görülmedi. İkisinde de organik gübre kullandık. İkisi de ayrı ayrı bölgelerde. Yan taraflardaki bahçelerde hastalık görülürken, bizim uygulama yaptığımız yerlerde bu hastalık görülmedi. Kimyasal gübrelerin zararlarından biri de budur. Kimyasal gübreler azot verdiği ve su olmadığı için tepedeki tomurcuğu, filizi yakıyor. Kimyasal gübre uygulanan çaylıklarda görüldü. Organik gübre kullanılan veya hiç gübre kullanılmayan çaylıklarda görülmedi. Bu da bizim yaptığımız bir tespittir. Mayıs ayında verilen gübreler üçüncü sürgünde dezavantaja döndü, çaylar hep yandı. Bu çaya gübrenin faydadan çok zararı vardır” ifadelerini kullandı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Erzurum’da çay bahçesinde başlayan tartışma kavgaya döndü

Irak'ta demlenen çaylar komşu ülkede içiliyor

Irak’ın kuzeydoğusundaki Süleymaniye kentinin İran ile sınır bölgesinde yer alan kafelerde demlenen çaylar sınırın iki tarafında müşterilere sunuluyor. Süleymaniye’ye bağlı Biyare ilçesindeki yarım metrelik su kanalı İran-Irak sınırını belirliyor. İki ülkeden akraba aileler buradaki kafelerde buluşuyor. Arada bir sınır kapısı ya da kontrol noktası yok. Buraya gelenler istisnai bir uygulamayla pasaporta gerek kalmadan karşı tarafa geçerek çaylarını akrabalarıyla içebiliyor. Turistler hayrete düşüyor Biyare ilçesinde sınırı belirleyen su kanalının çevresinde kurulan kafeler bölge esnafı için de bir geçim kapısı. Burada “Irak ve İran” isimli bir kafe işleten Rebvar Salih Heme Hüseyin, Irak ve İran'dan ziyaretçilerin yanı sıra diğer ülkelerden de çok sayıda turist ağırladıklarını söyledi. Hüseyin, "Her iki taraftan da müşterilerim geliyor. Iraklı vatandaş, İran topraklarında çay içmek istediğini söylüyor. Bir su kanalı dışında sınırı belirleyen herhangi bir kontrol noktası, sınır kapısı veya bir işaretin bulunmadığı bu yer, gelen turistleri hayrete düşürüyor." dedi. Iraklı turist Vidad Rezvan da sosyal medyadan haberdar olduğu bu mekanı bizzat görmeye geldiğini belirtti. Rezvan, "Burası gerçekten çok güzel." diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Japonya’da şantiyedeki 15 tonluk çelik levha düştü

Suyu odun ateşinde pişiyor, çay külden demleniyor: Erzurum’da 120 yıllık bir çay geleneği

Hacı Rüştü’nün Kahvehanesi kuşaktan kuşağa devam eden ve bazı insanlar için hem demli çayı hem de dost sohbetleriyle vazgeçilmez bir yer. Nesilden nesile devam eden işletme enfes çaylarının sırrını söylemese de, çayın güzelliği suyun her daim odun ateşinde ve mis semaverde pişmesi, çayın külde demlenmesi ve suyunun dağlardan gelmesi olarak ifade ediliyor. “Erzurum, çay ve Hacı Rüştü Kahvehanesi” Erzurumluların çaya olan tutkusu ve alışkanlığını artık bilmeyen kalmadı. Erzurum’a has kıtlama şekerle içilen çaylar aynı zamanda tatlı sohbetlerinde vazgeçilmezi. Pasinler ilçesinde yaklaşık 120 yıldır ayakta duran ve dört nesildir bir aile tarafından işletilen Hacı Rüştü’nün Kahvehanesi sabahın ilk ışıklarıyla gelen müşterilerini ağırlıyor. Buranın müşterileri sadece ilçe halkından değil başta Erzurum şehir merkezi ve ilçeleri olmak üzere bir çok yerden gelen çay tiryakilerine ev sahipliği yapıyor. Kahvehanenin en önemli özelliği sabah saatlerinde çayla birlikte yapılan kahvaltı. Kahvaltıların vazgeçilmezi ise Hasankale Lavaşı, gögermiş peynir, bal, kavurma ve pide olarak sıralanıyor. Müşterilerinin vazgeçemediği bir mekan Hacı Rüştü Kahvehanesi’nin müdavimlerinden Abdulkadir Kars, “Buranın hem çayı hem de sohbet ortamı çok güzel. Ben aslen Erzurumluyum. Adapazarı’nda yaşıyorum. Özlem duyduğum için Erzurum’a memleketime geldim” dedi. Osman Yağar da Pasinlerde yaşadığını ifade ederek, “Buranın sohbeti çok farklı. Sabahleyin insanlar buraya kahvaltı için gelir, Lavaş ekmeğini alır çayını içer ve gider. Burada önceden kaşık kullanmazlardı. Çayın demi bozulmasın diye. Namı her yere yayılmış güzel bir kahvehane. Burayı seviyoruz” diye konuştu “120 yıllık bir geleneği sürdürüyoruz” Emirhan Yaşar bir yandan çay siparişlerine yetişmeye çalışıyor, bir yandan da bardakları yıkıyor, çayı demliyor, ateşe odun atıyor, kazana su taşıyor. O Hacı Rüştü Kahvehanesi’nin dördüncü kuşak temsilcisi. Yaptığı işten keyif aldığını belirten Emrihan Yaşar, “Ben Hacı Rüştü’nün torunun oğluyum ve dördüncü kuşağım. Kahvehanemiz tam olarak 120 yıllık bir geleneği sürdürüyor. Osmanlı döneminden beri devam ediyor. Sabah 04.00’te açıp akşam 12.00’ye kadar hizmet veriyoruz. Sabah kahvaltılarımız var. Burada kavurmalı, kaşarlı pidemiz ve lavaş fırınımız var. Lavaş ekmeğimiz, göğermiş peynir, bal ve yağ aklınıza ne gelirse kahvaltıda var. Allah’a şükür hiç boş kalmıyoruz. Türkiye’nin dörtte bir yerinden çeşitli bürokratlar olsun doktorlar olsun profesörlerimiz olsun bize ulaşır ve kahvaltı yapar, çayımızı içerler. Sırrımızı açıklayamam ama çayımız odun ateşinde yapılıyor. Çayımızın suyumda özeldir ve dağdan gelmektedir. Bu işe aynı zamanda sevgimizi de katıyoruz. Deden geldiği için sevgimizi aşkımızı hiçbir zaman kaybetmedik” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Eski Kars-Erzurum karayolu böyle ortaya çıktı