[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Kılıç: Mücadelemiz bu ayakkabılar yastık altına koyulana kadar devam edecektir Haber

CHP'li Kılıç: Mücadelemiz bu ayakkabılar yastık altına koyulana kadar devam edecektir

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Narin Güran ile ilgili yaptığı açıklamada: "Dün sevgili Narin’i sonsuzluğa uğurladık, üzgünüz, kederliyiz, yastayız. Ama en çok da öfkeliyiz… Okula gönderecekken, toprağın altına bıraktığımız bu kaçıncı küçük beden. Bu ayakkabıları giydirecekken, beyaz kefen giydirdiğimiz bu kaçıncı çocuk?  Kız çocuklarımızın sadece isimleri değişti Dün yasımızın adı Rabia Naz’dı. Sonra Leyla, Özgecan, Senem oldu. Bugün ise Narin. Kız çocuklarımızın sadece isimleri değişti ama yaşadıkları hiç değişmedi. Değiştiremedik! Bu ülkede çocuk ölümleri olmasın diye geçen yasama döneminde benim de üyesi olduğum ölümü şüpheli olan Rabia Naz ve diğer çocuklarımız için bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Peki ne oldu? İktidar üyelerinin, bizlerin çözüm önerileri ve ayrıca koyduğumuz şerhler ile bir rapor yazıldı. O önerilerin hiçbiri de hayata geçirilmedi. Çocuklarımızın geleceğini konuşamıyoruz Düşünebiliyor musunuz? Çocuk ölümlerinin durdurulması için meclis komisyonunun hazırladığı ve genel kurulda kabul edilen rapor, iktidar grubu tarafından hayata geçirilmedi. Medyada şiddeti onaylayan mesajlar verilmesin, ailelere ihmal ve istismara karşı eğitim verilsin, okullar aileleri ve çocukları bu konuda takip etsin denildi, ancak her gün olayların artarak devam ettiğine şahit oluyoruz. Birçok öneri ortaya konuldu ancak bunların hepsi Meclis’in tozlu raflarında çürümeye bırakıldı. O komisyondan bugüne alınan önlemleri konuşamıyoruz. Çocuklarımızın geleceğini konuşamıyoruz. Çocuklarımızı kara toprağa değil, okula göndermek istiyoruz Bu kader değil, bu çaresizlik değil. Bu tesadüf de değil. Bu, iktidarın kız çocuklarına, kadınlara bakış açısının yarattığı kötülüktür.  Bakın Rabia Naz Vatan ve şüpheli çocuk ölümlerini Araştırma Komisyonu’nda itirazlarda bulunmuştuk. 'Keşifleri doğru dürst yapmadınız' dedik, 'soruşturma sürecine müdahale edenler varsa araştırmadınız' dedik, 'kolluk kuvvetlerinde olay yeri incelemede liyakatsizlik var' dedik. Dediğimiz hiçbir şey duyulmadı, Rabia Naz’ın ölümü şüpheli kaldı,  O’nun ölümünün şüpheli kalması faillerin cesaretlenmesine neden oldu. Bugün önü alınamayan ölüm vakalarını konuşuyoruz. Bu yüzden öfkeliyiz. Çünkü biz çocuklarımızı kara toprağa değil, okula göndermek istiyoruz. Anadolu’da bir adet vardır. Biri vefat ettiğinde en sevdiği ayakkabısı kapının önüne bırakılır. Bugün bu ayakkabıları Narin’in aziz hatırası için kapının önüne bırakacağım. Artık tek bir çocuğumuzun göz yaşına dahi tahammülümüz kalmamıştır. Mücadelemiz bu ayakkabıların kapı önlerine, delil torbalarına değil bayram geceleri yastık altına koyulana kadar devam edecektir. Bu nedenle kimse susmamızı beklemesin. Bütün kadınları Narin’in kısılan sesine ses olmaya davet ediyorum Öncelikle Meclis'i, kabul edilen raporlar doğrultusunda hareket etmeye, sonra da anneleri, kız kardeşleri, bütün kadınları Narin’in kısılan sesine ses olmaya davet ediyorum.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç: Okullarımızdan elinizi çekin Haber

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç: Okullarımızdan elinizi çekin

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Milli Eğitim Bakanlığı’nın İzmir’de 18 okulun bahçe, spor salonları ve duvarlarının kiralama ihalesini Meclis gündemine getirdi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren Kılıç’tan şu açıklama yapıldı: Velilerimizi büyük kaygı ve endişelere sürüklemektedir “2024-2025 eğitim öğretim dönemine çok az bir süre kala, Milli Eğitim Bakanlığı İzmir’in en gözde okullarının da aralarında bulunduğu 18 okul için akıl almaz bir karar aldı. Milli Eğitim Bakanlığı, okullarımızın bahçelerini, spor salonlarını hatta duvarlarını bile kiralığa çıkardı. 18 okul için ihale süreci dün başladı. Okullarımızın bahçe, spor salonları ve duvarlarının kiralığa çıkarılması öğrencilerimizi, eğitimcilerimizi, velilerimizi büyük kaygı ve endişelere sürüklemektedir. Bu 18 okul İzmir’deki sayı. Türkiye genelinde bunun gibi kaç ihaleye çıkılacak Bakan’a soracağız. Okullarımız korunmasız duruma düşecek Okullarımız bu kararla birlikte korunmasız hale gelecektir. Okul bahçelerinin otoparklara kiralanması demek, üçüncü kişilerin okullara serbestçe girebilmesi, çocuklarımızın özgürce ve güvenle oynayacakları alanların korunamayacağı anlamına gelmektedir. Bu uygulama başta uyuşturucu olmak üzere çok büyük tehlikelerin kapısını açmaktadır. Ayrıca bahçeleri ihaleye çıkarılan bazı okullarımızın içinde yurtlar bulunmaktadır. İzmir Atatürk Lisesi yerleşkesi içinde bir adet kız, bir adet erkek öğrenci yurdu bulunmaktadır. Bahçelerin kiraya verilmesi, yatılı kalan öğrencilerimizi de büyük tehlikeye düşürmektedir. Bu işlem hukuksuzdur Daha önce bu alanlar Okul Aile Birlikleri tarafından kiraya veriliyordu. Ancak yargı bu kiralama işlemine dur dedi. Yargı kararı ortadayken Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir adım atması aynı zamanda hukuksuzdur. Kiralama işlemlerinden elde edilecek paralar okula değil Bakanlığa gelir olarak kaydedilecektir. Üstelik bu gelirler, diğer Bakanlıklar arasında paylaştırılacaktır. Cumhurbaşkanına soruyorum, Türkiye’nin 2024 bütçesi ortalama 12 trilyondur. Milli Eğitim Bakanlığı bütçeden her yıl aslan payını alır, bu yıl aldığı pay da 1 trilyon 90 milyon liradır. Bakanlıklarınızın bu bütçe büyüklükleri karşısında 18 okulun otopark gelirine ihtiyacı var mıdır? Tabi ki yok! Burada amaç farklı.. Amaç, iktidara geldiğinden bu yana eğitimde özelleştirme politikalarından vazgeçmeyen AKP iktidarının İzmir’in en köklü okullarına darbe vurma isteğidir. Yani amaç açıkça ranttır! Okullarımızın sahibi vergilerini veren ailelerdir Okullarımızı arpalık olarak gören iktidara sesleniyoruz, Okullarımızı ne otopark mafyalarına ne de başka çetelere emanet etmeyeceğiz. Okullarımızın sahibi vergilerini veren ailelerdir; kamu sadece burada hizmet etmeyi gözetir. Okullarımızdan ellerinizi çekin! Eğitimde niteliği artırmak yerine mülkiyetini kiralayan bir anlayışı kabul etmiyoruz. Çocuklarımızın yatağa aç girmedikleri, okullarına aç gitmedikleri, güvenle eğitim alabildikleri, laik, çağdaş ve bilimsel eğitim alabilecekleri alanları yaratmak için mücadele etmeye devam edeceğiz, bu gerekçelerle ihalenin hemen durdurulmasını talep ediyoruz.” Kiralama işlemi meclis gündeminde Kılıç, konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e soru önergesi yöneltti. Şu soruların yanıtlanmasın istedi: “Milli Eğitim Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü’nün taşınmaz kiralama ihalesi ilanına göre, İzmir’de 18 okulumuzun spor salonlarının, bahçelerinin ve duvarlarının üçüncü kişilere kiralanmasındaki amaç nedir? Bakanlığın bu ihalelerden elde edeceği kazanca ihtiyacı var mıdır? Bakanlığın bütçesi yetersiz midir? İhalelerden ne kadar gelir elde edilmesi planlanmaktadır? Bu gelirler hangi harcamalarda kullanılacaktır? Daha önce Okul Aile Birlikleri tarafından okul bahçeleri otopark olarak kullanılmaktaydı. Konunun yargıya taşınması üzerine, yargı kiralama işlemini iptal etmiştir. Bu karardan haberiniz bulunmakta mıdır? Okul bahçelerinin otopark olarak işletilmesi hukuki midir? Türkiye genelinde kaç okulun bahçeleri, spor alanları ve duvarları kiralanmak üzere ihaleye çıkarılacaktır? Bu okullar hangi illerde yer almaktadır? İllere göre dağılımları nedir? Bu okullar hangileridir? Kiralanmasına karar verilen yerlerin ticari amaçlı kiralanmasının uygun olup olmadığına dair hukuki değerlendirmeniz nedir? Kiralama işlemi, eğitim öğretim faaliyetlerini nasıl etkileyecek? Hangi önlemler alınacak? Kiralamaların güvenlik zaafiyeti yaratabileceği endişesiyle ilgili olarak alınacak önlemler nelerdir? Kiralama işlemi hangi zaman aralığında ve ne kadar süreyle yapılacak? Bu süreç nasıl ve kimler tarafından belirlenecektir?”

CHP'li Kılıç'tan dikkat çeken açıklamalar Haber

CHP'li Kılıç'tan dikkat çeken açıklamalar

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: Yeniden Refah Partisi tarafından 4 Ekim tarihinde TBMM Başkanlığı’na ülkemizdeki tüm kadınları ilgilendiren bir kanun teklifi sunuldu. Bizim kanun tekliflerimiz gündeme bile alınmazken söz konusu kadınların haklarını kırpmak olunca bu teklifinin alelacele komisyonlara sevk edildiğini gördük. Konu kadınların haklarını gasp etmek olduğunda sürecin ışık hızında ilerlemesi ise bizi hiç şaşırtmadı. VEKİL ADAYLARININ YÜZÜNÜ SANSÜRLEMİŞLERDİ Bu kanun teklifi; kadını hayatın her alanında yok sayanlarla kapalı kapılar ardında yapılan seçim pazarlığının bir ürünü olan nafakanın sınırlandırılmasını öngörüyor. Kendi seçim arabalarında kendi kadın milletvekili adayının yüzünü sansürleyenler gözünü üç kuruş nafaka alan kadınların haklarına dikti. ASILSIZ İDDİALARLA KADINLARIN HAKLARI GASP EDİLEMEZ Nafakanın süresiz olduğu, bir yıl evli kalıp onlarca yıl nafaka ödendiği gibi asılsız iddialar canhıraş bir şekilde savunulup gündeme getirilerek, konunun asıl mağduru olan kadınlar ve çocuklar görmezden geliniyor. Aslında nafaka; kadının çalışmaya başlaması, yeniden evlenmesi veya bir başkasıyla fiilen evli gibi yaşaması, kadının mali durumunun düzelmesi gibi durumlarda kesilirken, asılsız iddialarla milyonlarca kadının hakkının gasp edilmesini kabul etmeyeceğiz. NAFAKA TARTIŞMASI KADINLARI ŞİDDETİN KUCAĞINA İTİYOR Kadın yoksulluğu ekonomik krizle birlikte her geçen gün derinleşirken, nafakanın yıllardır bu ülkede tartışma konusu olmasının son derece sakıncalı sonuçları da olacaktır. Türkiye istatistik kurumunun 2022 verilerine göre kadınların istihdam oranı yüzde 30. Cinsiyete dayalı ücret farkı ise yüzde 15’in üzerindedir. Üstelik bağlanan nafaka miktarlarının yetersiz oluşu ve buna rağmen yüzde 66’sının ödenmediğini de hesaba katarsak oranlar kadın yoksulluğunu ve eşitsizliğini gözler önüne sermektedir. Nafakanın sınırlandırılması; kadınları, boşanma sonrası düşecekleri yoksullukla baş başa bırakacaktır. Kadınlar evliliğin bitmesinin ardından eşitsiz koşullar nedeniyle yoksulluğa düşecek, sosyal yardımlara muhtaç kalacak ya da bu koşullar nedeniyle boşanmaktan vazgeçmek zorunda kalacaklar. Bu yüzden binlerce kadın ev içi şiddetin esiri haline gelecek... Bugün nafaka tartışmasının yapılıyor olması binlerce kadını şiddetin kucağına itiyor Nafaka adı altındaki tartışmanın toplumda çok büyük olumsuz sonuçları bulunuyor. SINIRLAMA DEĞİL İYİLEŞTİRME Bu nedenle biz, kadınların eğitimde fırsat eşitliğini, istihdamda uğradıkları ayrımcılığı kaldırmayı, ev içi görünmeyen emeğin değerini, sosyal yardımlara erişimde sıkıntıları ve ev içi şiddeti konuşmalıyız. Tüm bunların konuşulmayıp nafaka tartışmasının gündemde olması sadece kadınları daha ağır bir şiddet ve yoksulluk ortamına iter. Bizim Medeni Kanun’daki nafaka düzenlemesini sınırlandırmaya değil, iyileştirmeye ihtiyacımız var! BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: A. Adayı Çobanoğlu: Üretimde devamlılık için çiftçilerimize destek olmalıyız

Kılıç: Bu çocukların ölümünün hesabını kim verecek? Haber

Kılıç: Bu çocukların ölümünün hesabını kim verecek?

İki günde üç çocuğun yaşamını yitirmesine rağmen Aile Bakanı’nın sessiz kalmasına tepki gösteren Kılıç, “Sadece iki günde, devlet koruması altında olan üç çocuğumuz yaşamını yitirdi. Aile Bakanından ses yok! Bakan Mahinur Özdemir’e soruyorum, korumanız altındaki çocukların ölümü için söyleyecek bir sözünüz yok mu? Bu çocukların ölümünün hesabını kim verecek?” diye konuştu.  CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, 28 ve 29 Ağustos tarihlerini kapsayan 2 gün içinde, hepsi devlet koruması altında bulunan 3 çocuğun birden yaşamını yitirmesini Meclis gündemine taşıdı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a, soru önergesi yönlendiren Kılıç, şunları söyledi: İKİ GÜNDE ÜÇ ÇOCUĞUMUZ ÖLDÜ “Devlet koruması altındaki çocuklarımızın yaşamlarını yitirmesine ilişkin haberler, gün geçtikçe yoğunlaşmaktadır. Bu olaylar o kadar yoğunlaştı ki; bu hafta sadece iki gün içinde devlet koruması altında bulunan üç çocuğumuzun birden ölüm haberini almış bulunmaktayız. Bu çok vahim bir durumdur. 29 Ağustos günü Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalan 3.5 yaşındaki Adnan Berk, hayatını yitirmiştir. Aynı gün devlet koruması altında bulunan 17 yaşındaki Y.C.İ’nin cansız bedeni Bursa’da bir asansör boşluğunda bulunmuştur. Bu olaylardan bir gün önce de Sakarya’da 15 yaşındaki İlayda Turhan, hastaneye götürüldüğü Ambulanstan düşerek ya da bazı iddialara göre de kendini atarak, yaşamını yitirmiştir. İNTİHAR MI İHMAL Mİ? Her olaya ilişkin olarak bir neden ileri sürülüyor. Bahçelievler’deki 3.5 yaşındaki çocuğumuz için yetkililer, ‘karnı ağrıyordu, hastaneye götürdük, ölmüş’ diyorlar sadece. 17 yaşında asansör boşluğunda hayatını kaybeden genç kızımızın ölümü ise adli bir vaka olmanın ötesine gidemiyor. Son olarak Sakarya’da yaşamını yitiren 15 yaşındaki İlayda Turhan’ın ise psikolojik sorunları olduğu ve ambulansla hastaneye götürülürken, intihar ettiği öne sürülüyor. Ama olayın gidişatına baktığınızda, olay ihmal mi intihar mı çok belli değil. Bu genç kız kendini ambulanstan nasıl atabiliyor? Yanında sağlık görevlisi yok mu? Ambulansın kapısı kilitli değil mi? ÜÇÜNÜN ORTAK NOKTASI: DEVLET KORUMASI Gördüğümüz kadarıyla her olay kendi içinde bazı nedenler öne sürülerek, kapatılmaya çalışılıyor. Her olayın kendi içinde öznel koşulları olsa da ortak noktaları bu üç çocuğumuzun da devlet koruması altında olmasıdır. Devlet koruması altında olan çocukların birbiri ardına hayatlarını nasıl kaybettikleri, açıklığa kavuşturulması gereken bir konudur.  Bu ölümlerin hepsinden anladığımız kadarıyla, bu çocuklara gerekli bakım hizmeti, sağlık hizmeti, barınma hizmeti verilememektedir. Çocuklar gerekli özen ve denetimden yoksundur. Aksi taktirde bu kadar fazla ölüm vakasıyla karşı karşıya kalamayız. SAHİPSİZ Mİ SANDINIZ? Şu an yaşadığımız en vahim durum ise Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, koruması altında bulunan üç çocuğun iki günde vefat etmesine karşın koruduğu sessizliktir. Sayın Göktaş, bu çocukların ölümleri karşısında sessiz kalmanızın nedeni nedir.   Politik görüşünüz ve en önemlisi vicdanınız nedeniyle bu çocuklar için bir açıklama yapmaya kendinizi zorunlu görmeseniz de; oturduğunuz koltuk sizi  açıklamayapmaya ve önlem almaya zorunlu kılmaktadır. DERHAL SORUŞTURUN! Sizi derhal bu ölümlerle ilgili gerekli incelemeleri yapmaya, ihmali bulunan herkesi tespit etmeye ve gereğini yapmaya davet ediyorum. Bütün bunlar yaşanırken Bakanlığında evlilik hazırlığı yapan 1.5 milyon gence evlilik eğitimi veren Bakan Göktaş’a sesleniyorum: Oturduğunuz koltuk genç kızlara gelinlik dağıtma koltuğu değil; genç kızlarımızın yaşam haklarına sahip çıkma koltuğudur. Evcilik oynamayı bırakıp, derhal devlet koruması altındaki çocuklarımızın ölümünün hesabını verin.”  DAHA KAÇ ÇOCUK ÖLDÜ? CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a şu soruları yöneltti: 1.  15 yaşındaki İlayda Turhan’ın ölümü nasıl gerçekleşmiştir? 2.  Basın yayın organlarında İlayda Turhan’ın kendisini ambulanstan attığı iddia edilmiştir. Ambulansta İlayda Turhan’a refakat eden sağlık görevlisi bulunmamakta mıydı? Ambulansın kapısı kilitlenmemiş miydi? 3. İlayda Turhan’ın ölümüne ilişkin bir inceleme yapılmış mıdır? Bu olayla ilgili ihmali bulunan kişiler tespit edilmiş midir? Bu kişiler hakkında ne yapılmıştır? 4.  29 Ağustos 2023 tarihinde Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalan 3.5 yaşındaki Adnan Berk, neden hayatını kaybetmiştir? Bu olayla ilgili ihmali bulunan kişiler tespit edilmiş midir? Bu kişiler hakkında ne işlem yapılmıştır? 5. 29 Ağustos 2023 tarihinde devlet koruması altında bulunan 17 yaşındaki Y.C.İ, nasıl hayatını kaybetmiştir. Bu olayla ilgili inceleme yapılmış mıdır? Bu olayla ilgili ihmali bulunan kişiler tespit edilmiş midir? Bu kişiler hakkında ne işlem yapılmıştır? 6. Yetiştirme Yurtlarında kalan çocuk ve gençlerin sayısı nedir?  7. Son bir yıl içinde devlet koruması altında olan çocuk ve gençlerin ölüm oranı nedir? Ölümlerin nedeni nedir? 8. Son bir yıl içinde devlet koruması altında olan çocuk ve gençlerin intihar oranı nedir? 9. Devlet koruması altında bulunan çocuk ve gençlerden, kaçı psikolojik rahatsızlık yaşamaktadır. Bununla ilgili ne yapılmaktadır? BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan: TEKNOFEST benim adeta evladım gibidir

CHP'li Kılıç'tan babasına son veda Haber

CHP'li Kılıç'tan babasına son veda

Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yaşamını yitiren Muharrem Erdan için önce Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevi, cenaze töreni düzenlendi. Törene, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Grup Baskanvekili Burcu Köksal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeynel Emre, Devrim Barış Çelik ve Semra Dinçer, CHP Genel Sekreteri Neslihan Hancıoğlu ile TBMM İdare Amiri Ensar Aytekin katıldı. Törende, CHP Milletvekilleri ve Parti Meclisi Üyeleri Gamze Taşçıer, Ali Öztunç, Orhan Sarıbal, Umut Akdoğan ile CHP Milletvekilleri Okan Konuralp, Jale Nur Süllü, Hüseyin Yıldız, Ali Fazıl Kasap ve İbrahim Arslan bulundular. TÖRENE KATILIM YÜKSEKTİ Törene Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan ve CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel katıldılar. Cenaze töreninde, CHP YDK Üyesi Ebru Okay ile önceki dönem CHP Milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Engin Özkoç ve Gaye Usluer de bulundu. Törene, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Erdan ailesinin yakınları ve sevenleri katıldı. ''BİZİ BÜYÜTMEK İÇİN VERDİĞİN MÜCADELEYİ UNUTMAYACAĞIZ ''Muharrem Erdan, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevinde düzenlenen törenin ardından Eskişehir Cebeci Asri Mezarlığı'nda defnedildi. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, babası Muharrem Erdan'ın defninin ardından sosyal medyada, “Ciğerimiz sökülmüş gibi tarifsiz bir acıyla canımız, babamızı bugün son yolculuğuna uğurladık. Üzerimizdeki emeğini, bizi büyütmek için verdiğin mücadeleyi unutmayacağız. Bu acı günümüzde bizi yalnız bırakmayan, arayan, mesaj atan, sosyal medyadan kederimizi paylaşan tüm dostlara teşekkür ederiz. İyi ki varsınız” mesajını paylaştı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.