Çiçek Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Çiçek Haberleri

Zarif yapısı ve derin anlamıyla çok sevilen siklamen çiçeği faydaları nelerdir?

Zarif yapısı ve hoş kokusuyla adeta baharı müjdeleyen siklamen çiçeği, sadece görsel güzelliğiyle değil, aynı zamanda derin anlamlarıyla da dikkat çekiyor. Yılbaşı süslemelerinden ev dekorasyonuna kadar geniş bir yelpazede kullanılan siklamen çiçeği; sevgiyi, umudu ve yeniden doğuşu temsil ediyor. Geleneğin, estetiğin ve sembolizmin buluştuğu siklamen çiçeği faydaları nelerdir? Birlikte inceleyelim. Siklamen çiçeği faydaları nelerdir? Siklamen çiçeği, zarif görünümü ve çeşitli renkleriyle popüler bir süs bitkisidir. Görüntüsünün yanı sıra siklamenin hem sağlık açısından hem de çevresel açıdan pek çok faydası da vardır. Bu faydalardan bazıları şu şekildedir: Hava kalitesini artırır: Siklamen çiçekleri, iç mekanlarda hava kalitesini iyileştirebilir. Bitki, havadaki bazı zararlı kimyasalları emer ve temizler. Stresi azaltır: Siklamen çiçeklerinin güzel görüntüsü ve hoş kokusu, stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Bitkinin bakımıyla uğraşmak ve onunla vakit geçirmek, ruhsal rahatlama sağlayabilir. Odaklanmayı artırır: Siklamen çiçekleri, odaklanma yeteneğini artırmaya yardımcı olabilir. Bitkinin bakımıyla meşgul olmak ve onunla ilgilenmek, zihinsel olarak rahatlatıcı bir etki yaratabilir. İyi bir hediye seçeneği: Siklamen çiçekleri, özel günlerde veya misafirliklerde hediye olarak da tercih edilir. Zarif görünümleri ve hoş kokularıyla sevdiklerinize mutluluk ve huzur getirebilir. Mizaç dengeleyici: Bazı kültürlerde, siklamen çiçeklerinin mizaç dengeleyici özelliklere sahip olduğuna inanılır. Özellikle sinirsel gerginlik ve huzursuzluk durumlarında kullanılabilir. Ancak, siklamenin bazı insanlar için zehirli olabileceğini unutmamak önemlidir. Bu nedenle, çocukların ve evcil hayvanların erişiminden uzak tutulmalıdır. Ayrıca, siklamen çiçeği yetiştirirken dikkatli olmak ve bitkiyle temas etmekten kaçınmak da önerilir. Siklamen çiçeği evde nasıl bakılır? Siklamen çiçeği, doğru bakımı sağlandığında iç mekanlarda güzel bir şekilde yetiştirilebilir. İşte siklamen çiçeği için temel bakım adımları: Işık ve konum: Siklamen, parlak ancak doğrudan güneş ışığı almayan bir yerde konumlandırılmalıdır. Sabah güneşi alabilecek bir alan idealdir, çünkü doğrudan güneş ışığına maruz kalan yapraklar yanabilir. Sıcaklık: Siklamen, serin ortamları tercih eder. Gün içindeki sıcaklık 18-21 derece arasında olmalıdır. Gece ise daha serin bir ortam tercih edilmelidir. Sulama: Siklamenler, topraklarının tamamen kurumasını beklemeksizin düzenli sulama gerektirir. Ancak köklerin su altında kalmasına izin verilmemelidir, aksi halde çürüme riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Sulama suyu oda sıcaklığında olmalı ve yaprakların üzerine değil, toprağın altından yapılmalıdır. Toprak ve saksı: Siklamenler için iyi drenaj sağlayan hafif, humuslu bir toprak idealdir. Saksının altında fazla suyun birikmemesi için drenaj delikleri olmalıdır. Hava nemliliği: Siklamenler, yüksek nem seviyelerini tercih ederler. Bu nedenle, bitkinin etrafına nemli bir ortam sağlamak için bitkinin saksısını bir tepsi dolusu nemli çakıl taşları veya su dolu bir kap içine yerleştirebilirsiniz. Gübreleme: Siklamenler, büyüme döneminde (genellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında) hafif bir gübre ile beslenebilir. Ancak, gübreleme sıklığına dikkat edilmeli ve aşırı gübrelemeden kaçınılmalıdır. Çiçek bakımı: Solmuş çiçekleri düzenli olarak temizleyerek bitkinin yeniden çiçeklenmesini teşvik edebilirsiniz. Dinlenme dönemi: Siklamenler, dinlenme dönemine ihtiyaç duyarlar. Çiçeklenme dönemi sona erdiğinde sulama azaltılmalı ve bitki dinlenmeye alınmalıdır. Bu dönemde bitki solabilir, ancak ilkbaharda yeniden canlanacaktır. Siklamen çiçeği ne anlama gelir? Siklamen çiçeği, genellikle kış aylarında çiçeklenen, zarif görünümlü ve hoş kokulu bir bitkidir. Eski Yunan mitolojisinde, bu çiçek Persephone'un kaçırıldığına inanılan Hades'in sarayında yetiştiği için onunla ilişkilendirilir. Ayrıca, siklamen çiçeği ölüm sonrası hayatın sembolü olarak da kabul edilir. Bu çiçek aynı zamanda farklı kültürlerde farklı anlamlara da sahiptir. Örneğin, bazı Batı ülkelerinde siklamen çiçeği, yılbaşı döneminde sıkça tercih edilen bir süs bitkisi olarak kullanılır ve yeni başlangıçları, umudu ve bereketi temsil eder. Diğer kültürlerde ise sevgi, zarafet ve saygıyı ifade etmek için kullanılır.

Görüntüsüyle pek çok insanı kendine hayran bırakan begonvil bakımı nasıl yapılır?

Pembe, beyaz, mor, turuncu gibi canlı renk seçenekleriyle görsel bir şölen sunan begonvil çiçeği, sarmaşıklı yapısı ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarır. Görünümündeki güzellik nedeniyle sıklıkla süsleme ve peyzaj amaçlı kullanılan begonvil bakımı nasıl yapılır? Begonvil çiçeği hakkındaki bilgilere haberimizin devamından ulaşabilirsiniz. Begonvil bakımı nasıl yapılır? Begonvilin Latince adı "Bougainvillea"dır ve bu bitki, özel bakım yöntemleriyle daha sağlıklı bir şekilde gelişir. Eğer bir begonvilin bir sonraki sene için canlı ve verimli olması isteniyorsa, bakım ve çoğaltma işlemleri hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Begonvili en iyi şekilde yetiştirmek ve renkli çiçekleriyle etrafı süslemek için yapılabilecek bazı bakım aşamaları şunlardır: Sulama: Begonvil çiçeğini haftada iki kez sulamak, toprağın nemini korumasına yardımcı olur. Ancak toprağın kurumasını bekleyerek sulama yapmak önemlidir. Fazla su, bitkinin köklerinin çürümesine neden olabilir. Güneş ışığının kullanımı: Begonvil çiçeği güneşi çok seven bir bitkidir. Ancak direkt güneş ışığına maruz bırakırken, yaprakların yanmamasına dikkat edilmelidir. Yaprakların özellikle öğle saatlerinde aşırı güneşle temasından kaçınılmalıdır. Kış bakımı: Soğuk kış aylarında begonvil çiçeğini dışarıda bırakmamak önemlidir. Eğer mümkünse, camla kaplanmış balkonlarda (en az 12-13 derece sıcaklık) korumak, bitkinin kış mevsiminde sağlıklı kalmasına yardımcı olacaktır. Ekim yeri: Ilıman bölgelerde yaşıyorsanız, begonvil çiçeğini bahçenize ekebilirsiniz. Ancak soğuk iklimlerde, bitkiyi dış mekânda bırakmak uygun değildir. Soğuk hava koşullarından korunması için iç mekânda ya da korunaklı bir alanda bulundurulmalıdır. Begonvil nasıl çoğaltılır? Görünümündeki güzellik ile pek çok kişinin yetiştirmek istediği bitkiler arasında yer alan begonvil çiçeği, doğru bakıldığında hızla çoğalan bir türdür. Begonvili çoğaltmak için uygulanabilecek yöntemler şu şekilde sıralanabilir: Çelik yöntemi: Bu yöntem, begonvil çiçeğini çoğaltmanın en yaygın yöntemidir. Sağlıklı bir dal kesilir ve dalın altındaki yapraklar çıkarılır. Daha sonra dal, suya veya toprağa dikilir. Dalın alt kısmı, kök salana kadar suya batırılır. Kök saldıktan sonra dal, toprağa dikilir ve yeni bir bitki oluşturulmuş olur. Odun çeliği yöntemi: Odun çeliği yöntemi, daha kalın, odunlaşmış dalların kullanıldığı bir çoğaltma yöntemidir. Odunlaşan bir dal kesildikten sonra, bu dal toprağa ekilir ve üzeri açık bırakılır. Bu yöntemle dikilen odunsu dal, ilkbahar döneminde köklenerek yeni bir begonvil bitkisi oluşturur. Tohumla çoğaltma: Begonvil çiçeği tohumlarıyla de çoğaltılabilir. Ancak, bu yöntem genellikle daha uzun sürer ve başarı oranı düşüktür. Tohumlar, iyi drenajlı bir toprak karışımına ekilir ve çimlenene kadar nemli tutulur. Bu yöntemle elde edilen fideler, zaman içinde büyüyerek sağlıklı begonvil bitkilerine dönüşür. Begonvil her yerde yetişir mi? Ilıman iklim tipine uygun bir bitki türü olan begonvil, soğuk hava koşullarında yetişmez. Son derece hassas olan bu çiçek, dona karşı dayanamaz. Bu nedenle iç mekanlarda ya da uygun hava koşullarının olduğu ortamlarda kendine yer bulabilir. Bu durum begonvil kışa dayanır mı şeklinde yapılan araştırmalara da bir cevap niteliği taşır.

Sıra dışı bir görünüme sahip olan mum çiçeği çeşitleri nelerdir?

Sahip olduğu eşsiz görünümü ile genellikle dekoratif amaçlarla kullanılan mum çiçeği evde nerede durmalı? İlk bakışta pek çok insanın dikkatini çekmeyi başaran mum çiçeği, özellikle bitkilerle ilgilenen insanlar tarafından sıklıkla satın alınıyor. Bu durum da bu çiçek hakkında birçok araştırma yapılmasına neden oluyor. Mum çiçeği çeşitleri ve mum çiçeği faydaları hakkında merak edilenleri, haberimizin devamında sizin için derledik. Mum çiçeği ne zaman açar? Mum çiçeği ifadesi genellikle "Kalanchoe" adlı bir bitki türünü ifade eder. Kalanchoe bitkisi, gösterişli ve renkli çiçekleriyle bilinen bir ev bitkisidir. Mum çiçeğinin çiçeklenme dönemi, genellikle kışın sonlarına doğru veya erken ilkbaharda gerçekleşir. Mum çiçeği bitkisi, kısa günler ve uzun gecelerin etkisi altında çiçeklenmeye eğilimlidir. Bu nedenle, özellikle sonbahar ve kış aylarında çiçek açma eğilimindedir. Bitki, ışık süresinin kısalmasına tepki olarak tomurcuklanır ve çiçeklenir. Uygun bakım ve ışık şartları sağlandığında, Mum çiçeğinin renkli çiçekleri oldukça uzun süre dayanabilir. Mum çiçeği bitkisi, sıkça bulunan ve popüler bir ev bitkisi olduğu için genellikle çiçeklenme döneminde satın alınabilir. Ancak, bu bitki doğrudan güneş ışığı alan, iyi havalandırılmış ve uygun sulama ile bakıldığında, yıl boyunca sürekli olarak çiçeklenme eğilimindedir. Mum çiçeği evde nerede durmalı? Mum çiçeği (Kalanchoe) bitkisinin sağlıklı büyümesi ve çiçeklenmesi için uygun bir konum seçmek önemlidir. İşte mum çiçeğinin evde nerede durması gerektiği konusunda bazı önemli faktörler: Işık: Mum çiçeği, parlak ancak doğrudan güneş ışığından uzak bir ışıkta en iyi şekilde yetişir. Dolaylı ışık alan bir pencere kenarı veya aydınlık bir oda ideal bir konum olabilir. Doğrudan güneş ışığı bitkiyi yakabilir, bu nedenle özellikle öğle güneşi sıcaksa dikkat edilmelidir. Sıcaklık: Mum çiçeği, ılıman sıcaklık koşullarını tercih eder. Genellikle 15-24°C arasındaki sıcaklıklarda en iyi şekilde büyür. Soğuk hava akışından korumak için bitkiyi soğuk rüzgarlardan ve dondan uzak tutmak önemlidir. Toprak: İyi drenajlı, hafif ve organik madde bakımından zengin bir saksı toprağı kullanılmalıdır. Mum çiçeği kökleri sıkışık olmamalı ve aşırı su birikimini önlemek için iyi drenaj sağlanmalıdır. Sulama: Mum çiçeğini sularken toprak yüzeyi hafifçe kuruduğunda sulama yapılmalıdır. Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır, çünkü kök çürümesine neden olabilir. Saksı altındaki su birikimine dikkat edilmelidir. Hava nemi: Mum çiçeği, genellikle orta nem seviyelerini tercih eder, ancak düşük nem seviyelerine de dayanabilir. Eğer evde hava çok kuru ise, bitkiyi perdeli bir alan veya nemlendirici ile destekleyebilirsiniz. Gübreleme: Çiçeklenme döneminde, yani genellikle bahar ve yaz aylarında, düzenli bir sıvı gübre ile besleyebilirsiniz. Ancak aşırı gübrelemeden kaçının. Mum çiçeğini bu temel bakım kurallarına uygun bir şekilde konumlandırarak, sağlıklı ve çiçeklenen bir bitki elde edebilirsiniz. Mum çiçeği faydaları nelerdir? Mum çiçeği sadece görsel olarak hoş ve dekoratif bir bitki olmanın ötesinde, sağlık açısından da fayda sunabilir. Ancak, bilimsel olarak bu bitkinin sağlık üzerindeki etkileri konusunda sınırlı araştırma bulunmaktadır. İşte mum çiçeğinin bazı potansiyel faydaları: Hava temizleme: Bitkiler, fotosentez yoluyla karbon dioksiti emerler ve oksijeni salarlar. Bu süreç, ev ortamındaki hava kalitesini iyileştirebilir ve temizleyebilir. Stres azaltma: Bitkilerin bakımı ve doğaya yönelik ilgi, birçok kişi için stresi azaltmada yardımcı olabilir. Mum çiçeğinin canlı renkleri ve çiçekleri, ruhsal iyilik hali üzerinde olumlu bir etki yapabilir. Bitkisel tedavi: Bazı kültürlerde, mum çiçeği özleri geleneksel tıpta kullanılmıştır. Ancak, bu kullanımların bilimsel olarak doğrulanması ve etkinliği hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ruh halini iyileştirme: Bitkilerin bakımı, doğayla etkileşim ve çiçekleri görmek, insanların ruh halini iyileştirebilir. Mum çiçeği, ev ortamına doğal bir canlılık ve renk katabilir. Zihinsel sağlık: Bitkilerin etrafında bulunmak, insanların zihinsel sağlığını olumlu yönde etkileyebilir. Bu, sakinleştirici bir etki yaratabilir ve zihinsel odaklanmayı artırabilir. Mum çiçeği ve diğer ev bitkilerinin faydaları genellikle kişisel deneyimlere ve algılara dayanmaktadır. Bu nedenle, bitkilerin sağlık üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek için bilimsel araştırmalara ihtiyaç vardır. Mum çiçeği çeşitleri nelerdir? Mum çiçeği birçok tür ve çeşide sahip bir bitki grubudur. Bu bitkiler genellikle renkli ve gösterişli çiçeklere sahip oldukları için ev dekorasyonu ve bahçecilikte popülerdir. İşte bazı yaygın mum çiçeği türleri ve çeşitleri: Kalanchoe blossfeldiana: Bu tür, en yaygın ve popüler mum çiçeği türlerinden biridir. Çeşitli renklerde çiçekleri vardır, genellikle parlak sarı, turuncu, pembe ve kırmızı tonlarına sahiptir. Kalanchoe tomentosa (Panda Plant): Yumuşak, tüylü yaprakları ve kenarları kahverengi olan bu tür, "Panda Plant" veya "Donkey Ears" olarak da bilinir. Kalanchoe daigremontiana (Mother of Thousands): Bu tür, yaprak kenarlarında minik bitki yavruları üreten benzersiz bir özellikle tanınır. Kalanchoe luciae (Flapjack veya Paddle Plant): Bu tür, yassı ve kalın, gri-yeşil renkli yapraklarıyla dikkat çeker. Kalanchoe fedtschenkoi (Lavanta Skies): Gri-yeşil yaprakları ve lavanta renkli çiçekleri olan dekoratif bir türdür. Kalanchoe longiflora: Uzun, tüylü yaprakları ve uzun saplı çiçekleri olan bu tür, beyaz veya hafif pembe renkte çiçeklere sahiptir. Kalanchoe pinnata (Air Plant veya Miracle Leaf): Bu tür, yapraklarından ayrılan ve toprağa düştüğünde yeni bitkiler üreten bir özelliğe sahiptir. Her bir tür, farklı yaprak ve çiçek özelliklerine sahip olduğundan, kişisel tercihlere ve bakım koşullarına bağlı olarak seçilebilir. Yerel bahçe merkezlerinde veya fidanlıklarda farklı mum çiçeği türlerini bulabilirsiniz.

Güzelliği ile büyüleyen kasımpatı çiçeğinin anlamı nedir?

Kasımpatı çiçeği, gösterişli çiçekleri ve zengin renk skalasıyla bilinen güzel bir bitki türüdür. Genellikle sonbahar mevsiminde gösterdiği çiçeklenmesiyle dikkat çeken kasımpatılar, zarif ve çeşitli türleriyle bahçe düzenlemelerinde ve çiçek aranjmanlarında popüler bir tercihtir. Kasımpatı kaç ay çiçek açar? Dayanıklı bir bitki olan kasımpatı, zorlu hava koşullarına karşı direnci ve çeşitli renk seçenekleriyle bahçe severlerin favorisi haline gelmiştir. Ayrıca, kültürel bağlamlarda değişen anlamları temsil ederek, kasımpatı çiçeği farklı kültürlerde özel bir sembolizme sahiptir. Kasımpatı anlamı nedir, kasımpatı bakımı nasıl yapılır? Birlikte inceleyelim. Kasımpatı çiçeği neyi temsil eder? Kasımpatı çiçeği, farklı kültürlerde ve toplumlarda çeşitli anlamları temsil eder. Bu çiçeğin sembolizmi, genellikle renk ve kültürel bağlamına göre değişir. İşte kasımpatı çiçeğinin bazı yaygın temsil ettiği anlamlar: Yeniden doğuş ve dayanıklılık: Kasımpatı, genellikle sonbaharda çiçek açmasıyla dikkat çeker. Bu durum, mevsim değişiklikleri ve olumsuz hava koşullarına rağmen çiçek açabilme yeteneğini simgeler. Bu nedenle kasımpatı, zorluklar karşısında dayanıklılığı ve yeniden doğuşu simgeler. Sadakat ve sevgi: Kasımpatı çiçeği, bazı kültürlerde sadakat ve sevginin sembolü olarak kabul edilir. Özellikle koyu kırmızı kasımpatılar, derin ve tutkulu bir sevgiyi temsil eder. Manevi güzellik: Kasımpatı, zarif ve hoş kokulu çiçekleriyle bilinir. Bu özellikleri, manevi güzellik, zarafet ve estetiği sembolize eder. Birlik ve beraberlik: Kasımpatı çiçeği, birleşik ve bir arada duran yaprakları ile birlik ve beraberliği simgeler. Bu nedenle, aile, arkadaşlık veya topluluk bağlarına vurgu yapar. Olumlu değişim: Kasımpatı, sonbaharda açan çiçekleriyle bir döngünün sona erdiğini ve yeni bir başlangıcın işaretini verir. Bu nedenle olumlu değişim, büyüme ve gelişimi temsil eder. Ancak kasımpatı çiçeğinin sembolizmi, kültüre göre değişebilir ve bazı durumlarda renklerine bağlı olarak farklı anlamlar taşıyabilir. Bu nedenle, kasımpatı çiçeğinin anlamını anlamak için kullanıldığı kültür ve bağlamı göz önünde bulundurmak önemlidir. Kasımpatı kaç ay çiçek açar? Kasımpatı çiçeği (Chrysanthemum), yetiştirilen türüne ve iklim koşullarına bağlı olarak farklı dönemlerde çiçek açabilir. Genel olarak, kasımpatı çiçekleri sonbahar mevsiminde çiçeklenme eğilimindedir, ancak bazı türler ve kültür varyasyonları farklı dönemlerde çiçek açabilir. Özellikle bazı türler ve çeşitler, yazın ortalarından sonbahara kadar uzanan bir dönemde çiçeklenir. Bu nedenle, kasımpatı çiçeğinin çiçeklenme süresi ve dönemi genellikle yetiştirildiği bölge, türü ve çeşidi ile ilişkilidir. Kasımpatılar genellikle kısa gün bitimine (günlerin kısalmasına) tepki gösteren bitkilerdir, bu da genellikle sonbaharda gerçekleşen bir olaydır. Ancak, bazı çeşitler ve türler, bahar aylarında veya yazın başlarında da çiçek açabilir. Kasımpatı bakımı nasıl olmalıdır? Kasımpatı bakımı, bitkinin sağlıklı büyümesini, güzel çiçeklenmesini ve uzun ömürlü olmasını sağlamak için düzenli olarak yapılan bir dizi adımı içerir. İşte kasımpatı bakımında dikkate almanız gereken bazı önemli faktörler: Işık: Kasımpatılar, bol miktarda doğal ışık almayı sever. Dolayısıyla, mümkünse doğrudan güneş ışığına maruz kalmayan, ancak aydınlık bir ortamda bulundurulmaları önemlidir. Kısmi gölge de uygun olabilir. Toprak: İyi drenajlı, hafif ve organik madde bakımından zengin bir toprak kullanın. Genellikle, genel amaçlı çiçek yetiştirme toprağı kullanılabilir. Su: Kasımpatılar düzenli ve dengeli bir şekilde sulanmalıdır. Toprak yüzeyi hafifçe kuruduktan sonra sulama yapabilirsiniz. Ancak, aşırı sulama ve su birikiminden kaçının, çünkü bu kök çürüklüğüne neden olabilir. Sıcaklık: Kasımpatılar genellikle ılıman iklimleri tercih eder. İdeal sıcaklık genellikle 15-24 °C arasındadır. Soğuk kış aylarında bitkiyi korumak için iç mekanlara alabilirsiniz. Gübreleme: Çiçeklenme döneminde, yani genellikle bahar ve yaz aylarında, dengeli bir sıvı gübre kullanarak kasımpatıları gübreleyin. Fakat aşırı gübrelemeden kaçının, çünkü bu yaprak yanıklığına neden olabilir. Saksı değişimi: Kasımpatılar, kökleri saksı içinde sıkıştığında veya toprak besin değerini kaybettiğinde saksı değişimine ihtiyaç duyar. Genellikle her 2-3 yılda bir saksı değişimi yapılabilir. Hastalık ve zararlılar: Bitkiyi düzenli olarak kontrol edin ve olası hastalık veya zararlılarla mücadele için hemen önlemler alın. Özellikle yaprak bitleri, örümcek akarları ve yaprak lekeleri gibi sorunlara dikkat edin. Çiçek budama: Çiçek açma dönemi sona erdiğinde, solmuş çiçekleri budayarak bitkiyi temizleyin. Bu, yeni çiçeklenmeyi teşvik edebilir. Kasımpatı bakımı, bitkinin özelliklerine ve çeşidine bağlı olarak değişebilir, bu nedenle özel bakım gereksinimlerini belirlemek için etiket bilgilerini kontrol etmek önemlidir.

Manisa’da çiçek açan erik ağacı şaşırttı

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinin Baharlar Mahallesi'nde Mücahit Saraç adlı çiftçinin üzüm bağındaki erik ağacı sararan yapraklarının arasında ikinci kez çiçek açmaya başladı. Üzüm bağında, asmaların uzayan kollarını kesmek için çalışma yapan Mücahit Saraç yeniden çiçek açan erik ağacını görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Sonbahar nedeniyle sararmaya başlayan ve yaprak dökümüne hazırlanan ağacın bir taraftan da çiçek açması mevsimlerdeki değişimi de gözler önüne serdi. "Görünce inanamadım " Üzüm bağındaki erik ağacının yeniden çiçek açtığını anlatan Çiftçi Mücahit Saraç, "Meyve ağaçları genelde bahar aylarında çiçek açarlar. Bu yıl güzel erik topladık. Bağıma çalışmaya geldim bir de ne göreyim erik ağacının sararan yaprakları daha dökülmeden üst taraftan aşağıya doğru yeniden çiçeklenme başladı. Çok şaşırdım. Bakalım meyve verecek mi bilinmez ki? Eylül ayında geceleri serin oluyor gündüzleri sıcak oluyor. Bu durumda erik ağacında erken bahar yaşamasına neden oldu" dedi. Mücahit Saraç'ın eşi Ayşe Saraç ise şunları söyledi: "Bağa çalışmaya gelmiştik. Bağda çalışırken erik ağacının çiçek açtığını görünce çok şaşırdık. Mevsimler de değişti. Geceleri soğuk gündüzleri de çok sıcak oluyor. Eriğin bu mevsimde çiçek açması bizi şaşırttı." İHA

Bu çiçeği koparmanın cezası 244 bin 315 liradan başlıyor

Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliğe Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri ile Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, TÜRÇEV Muğla Şubesi Mavi Bayrak Ödülü Plaj Sorumluları, Bodrum’da faaliyet gösteren Mavi Bayrak ödüllü oteller katılırken D-Marine Turgutreis Marina da etkinliğe destek verdi. Belediye ekipleri ve katılımcılar, kum zambaklarının çevresine çitler çekerek daha güvenli hale getirdi. Ayrıca bölgede temizlik etkinliği gerçekleştirildi. “Hedef, bütün Bodrum’un korunması” Etkinlik öncesi açıklama yapan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Çatal Ada’ya gideceğiz ve Çatal Ada’daki çevre kirliliğine hem de sahilde endemik bir tür olan kum zambaklarına dikkat çekmek istiyoruz. Burada yapacağımız çalışma tamamen kum zambaklarının korunması ve aktarılması içindir. Kum zambakları endemik türlerdir. Bodrum’un bazı bölgelerinde olur. Daha çok Çatal Ada, Kargı, Akyarlar, Ortakent ve Yahşi sahilinde kum zambakları vardır. Bunlar korunması gereken türlerdendir ama sadece kum zambağı değil tabii ki hedef bütün Bodrum’un korunması ve doğal güzelliklerinin gelecek nesillere aktarılmasıdır. Bu çalışmaların aslında vermek istediği mesaj tamamen budur. Kum zambaklarının burada bir timsal yani örnek olmasından bahsediyoruz o yüzden Bodrum genel olarak endemik türleriyle, doğal güzellikleriyle, bitkisel veya tarihi varlıklarıyla ve her şeyiyle bir bütündür ve korunması gereken bir kültür varlığı, dünya mirasıdır” dedi. Bodrum Belediyesi yetkilileri, benzer etkinliklerin gelecekte de düzenleneceğini ve bu tür faaliyetlerin sürdürülebilir çevre politikalarının bir parçası olduğunu vurguladı. Bu tür etkinliklerin, yerel halkın ve ziyaretçilerin doğal çevreye olan ilgisini artırması, koruma çabalarına destek olması ve gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakılmasına katkı sağlaması bekleniyor. Öte yandan, kum zambağı koparmanın cezasının 244 bin 315 lira olduğu belirtildi. İHA

Büyükşehir destekliyor, Muğla’nın kadınları çiçek üretiyor

2015 yılında Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile hayata geçirilen Alım Garantili Çiçek üretimi kadın emeği ile çiçek üretmeye devam ediyor. 3 sera ile başlayan bugün 30 seraya çıkan çiçek üretimi bölge halkı için önemli bir geçim kaynağı olmaya devam ediyor. “Muğla’yı süsleyen çiçekleri üretmekten çok mutluyum” Köyceğiz Beyobası’nda alım garantili çiçek üretiminin ilk kadın üreticilerinden Zühre Aybars çiçek üretmenin kendilerine ekonomik ve sosyal olarak çok büyük katkısı olduğunu söyledi ve ürettikleri çiçekleri Muğla sokaklarında görmenin de ayrı bir mutluluk olduğunu belirtti. Zühre Aybars, “Çiçek üretmeye 3 sera ile başladık ve ben ilk üreticilerdenim. Çiçekle uğraşmayı çok seviyoruz. Bizim diktiğimiz, yetiştirdiğimiz çiçekleri sokaklarda görmek bizleri mutlu ediyor. Başka bir işe girsem 8 saat gidip geleceğim zor olacaktı ama çiçek üretimi ile evimin önünde serada çiçeklerimi üretiyorum. Kazancı da çok iyi bize çok katkısı oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza ve kooperatif başkanımıza destekleri için teşekkür ediyorum kadınları üretime kattılar.” “Amacımız çiçek üretiminin merkezi olan Bayındır gibi olmak” 2015 yılında Büyükşehir Belediyesi ile Alım Garantili Çiçek üretimine başlayan Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şaban Çetin’de hedeflerinin çiçek üretiminde bir numara olan Bayındır’ı yakalamak olduğunu söyledi ve bugünlere gelmelerinde en büyük desteği Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’den aldıklarını belirtti. Şaban Çetin, “Beyobası Kooperatifi 1995 yılında kuruldu. İlk orman ürünleri işleri yapıyorduk. Bugün 220 ortağımız var. 2015 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın teşviki, destekleri ile alım garantili çiçek üretimi işine girdik. 3 sera ile başladık. İlk yıl mevsimlik 1 Milyon 600 bin çiçek ürettik. Yüzde 90 başarı elde ettik. Sonra saksılı türlere, ibreli çok yıllık türlere başladık. Yıllık yaklaşık iki buçuk milyon çiçek üretiyoruz. Üreticilerimizin yüzde 80’i kadın. Kadınların üretime katılması, onların emekleri, gayretleri bizler için çok değerli. Bizim amacımız Muğla’nın her tarafını çiçeklendirmek. Ürettiğimiz çiçeklerle bu işin kaynağı Bayındır’ı yakalamak. Burada Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Osman Gürün’e teşekkür etmek istiyorum. İlk baştan beri bizleri teşvik eden, destekleyen, kooperatifçiliğe ayrı bir önem veren başkanımız ve ekibiyle bugünlere geldik" dedi. Bugüne kadar 25 milyon çiçek üretildi Büyükşehir ve Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi işbirliği ile kadın üreticilerin desteklenmesi için hayata geçirilen alım garantili süs bitkisi üretimi ile 3 serada başlayan üretim 30 seraya, üreten kadın sayısı da 6 dan 60’a çıktı. Kadınların emeği ile Muğla’da üretilen çiçekler sadece Muğla’yı değil farklı il ve ilçeleri de süslüyor. Isparta, Afyon, Aydın, Denizli, Antalya, Burdur ilçe belediyelerine ve kurumlara Muğla’nın ürettiği çiçekler gönderiliyor. 2015 yılından bugüne yaklaşık 25 Milyon çiçek üretimi gerçekleştirildi. İHA

Çiçek açan şakayıkları koparan yandı: Cezası 244 bin 315 TL

Yaban hayatı, endemik bitki örtüsü ve eşsiz doğası ile doğa tutkunlarının en önemli adreslerinden biri haline gelen 1517 rakımlı Spil Dağı Milli Parkı, koruma altında bulunan şakayıklarla kırmızıya büründü. Koparmanın cezasının 244 bin 315 TL olduğu şakayıklar, yaklaşık 2 hafta boyunca Spil’i renklendirmeye devam edecek. Doğa tutkunları şakayıkları görebilmek için Spil Dağı Milli Parkı’na gelirken, şakayıkların arkasında otlayan yılkı atlarıyla birlikte doyumsuz manzaralara tanıklık etmenin keyfini yaşadı. “Bu sene çok daha fazla ve renkli açmış” İzmir’den şakayıkları görebilmek için Spil Dağı Milli Parkı'na geldiğini kaydeden doğa tutkunu Derya Alkan, “Doğa ile buluştuğumdan beri hiçbir şey beni daha fazla mutlu edemiyor. O yüzden buralardayız. Spil’e de bu sene şakayıkları görmeye geldik. Çok daha fazla ve renkli açmış şakayıklar. Herkesi buraya şakayıkları görmeye ve zarar vermemeye davet ediyoruz. Çok fazla planımız vardı ama bir şekilde ayarlayıp buraya geldik. İyi ki buraya gelmişiz. Bu sene her senekinden çok daha güzel” şeklinde konuştu. Bir diğer doğa tutkunu Raziye Ceyhan ise, “İzmir’den arkadaşımla birlikte geldik. Her sene bu mevsim şakayıkları görmeye geliyoruz. Kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra biraz ileride daha büyük bir tarla var, şakayık tarlası. Oraya da gideceğiz.” İHA