[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İranlılar yarın yeni cumhurbaşkanını seçecek Haber

İranlılar yarın yeni cumhurbaşkanını seçecek

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 19 Mayıs'ta helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından bir yıl öne alınan cumhurbaşkanlığı seçimleri yarın yapılacak. Seçimde yarışan adayların kampanya süreci seçimden 24 saat önce sona erdiği için bu sabah 08.00 itibarıyla her türlü propaganda faaliyeti yasaklandı. İran'da cumhurbaşkanı 4 yıl süreyle görev yapıyor ve en fazla 2 defa üst üste seçilebiliyor. Adayların ilk turda seçilebilmesi için yüzde 50+1 oy alması gerekiyor. İlk turda yüzde 50+1'in üzerine çıkan aday olmaması halinde en fazla oyu alan 2 aday ikinci tura kalacak ve 5 Temmuz'da yapılacak ikinci turda kazanan isim ülkenin 9. Cumhurbaşkanı olacak. Seçimlerde reformist aday Mesud Pezeşkiyan, muhafazakar adaylar Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Said Celili ve eski İçişleri Bakanı Mustafa Purmuhammedi yarışacak. Seçimde yaklaşık 62 milyon kişi oy kullanabilecek Yaklaşık 88 milyon nüfusa sahip İran'da, yaklaşık 62 milyon seçmen, 59 binden fazla merkezde kurulan sandıklarda oy kullanabilecek. Mevcut seçim kanununa göre, seçmenlerin oy verme tarihinde 18 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Buna göre, 29 Haziran 2006 ve öncesinde doğanlar, oy kullanma hakkına sahip. Oy kullanma işlemi yarın yerel saatle 08.00'de başlayacak ve 18.00'de sona erecek. Bu süre ihtiyaç halinde İçişleri Bakanlığına bağlı Seçim Merkezinin kararıyla birkaç saat daha uzatılabilir. Anayasayı Koruyucular Konseyinin adaylıklarını onayladığı 6 isimden muhafazakar adaylar Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani ve Emir Hüseyin Kadızadehaşimi, "muhafazakar kanatta birliği sağlamak için" seçime saatler kala adaylıktan çekildi. Adaylar, halka ekonomi konusunda vaatler sundu İran'da halkın en önemli gündemi ekonomi olduğu gibi adaylar da münazaralarda ve seçim kampayanlarında ekonomiyi önceleyen vaatler verdi. Reformistlerin tek adayı Pezeşkiyan ile ılımlı muhafazakar Mustafa Purmuhammedi, kampanyalarında ekonomik sorunlarda yaptırımların ve bundan kaynaklı olarak dünya ile etkileşim eksikliğinin olumsuz etkilerini dile getirdi. Diğer muhafazakar adaylar Said Celili, Emir Hüseyin Kadızadehaşimi ve Ali Rıza Zakani, ekonominin dış gelişmelere bağlı olmaması gerektiğini ifade etti. Meclis Başkanı muhafazakar aday Muhammed Bakır Kalibaf ise bu üçlüden daha itidalli görüşleri savunurken yaptırımların etkisi olduğunu, göreve gelmesi halinde yaptırımların kaldırılmasına odaklanacağını ve yaptırımların "adım adım" kaldırılmasının önemini vurguladı. İnternet yasakları ve zorunlu başörtüsü uygulamasına dair söylemler Adayların kampanyalarında, ülkedeki hassas ve kronik meselelerden internet yasakları, zorunlu başörtüsü uygulaması ve etnik ve mezhebi ayrımcılık konuları da gündeme geldi. Bu konularda ise özellikle reformist aday Pezeşkiyan, mevcut hükümete ciddi eleştirilerde bulundu. Pezeşkiyan, cumhurbaşkanı olması halinde internet yasaklarının büyük kısmını kaldıracağını, başörtüsü konusunda kadınlara baskıyı sona erdireceğini ve hükümeti etnik ve mezhebi ayrımcılıktan arındıracağını belirtti. Kalibaf, diğer muhafazakarlara göre açılımı savunan söylemler geliştirdi Pezeşkiyan, Purmuhammedi ve Kalibaf, seçim kampanyalarında ve münazaralarda açılımı savunan söylemler geliştirirken Celili ile seçim yarışından muhafazakarlar lehine çekilen Zakani ve Kadızadehaşimi ise daha çok mevcut durumu sürdürme niyetinde olduklarını belirtti. Adayların bir kısmının ve hususen Pezeşkiyan'ın danışmanı eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in nükleer müzakereler gibi hassas konularda Reisi hükümetini eleştirmesi ve muhafazakarlara göre, "Batı'ya teslimiyetçi" yaklaşım sergilemesi sonrasında İran lideri Ali Hamaney'in, bu konudaki uyarı niteliğindeki açıklamaları dikkatleri çekti. Kalibaf ve Celili arasında son saatlerde uzlaşma olmazsa seçim ikinci tura kalabilir Ülkede hava, seçimin Kalibaf-Pezeşkiyan veya Celili-Pezeşkiyan rekabetine sahne olacağı yönünde esiyor ancak Pezeşkiyan'ın seçimi kazanması için gerekli olan küskün seçmenin sandığa çekilmesi konusunda halk arasında yeteri kadar büyük bir heyecan oluşturup oluşturmadığı da halen soru işareti. Tahran'da İranlıların önemli bir kısmı halen oy vermeyeceğini belirtiyor. Pezeşkiyan, son ankette öne çıktı Muhafazakarlar hala seçime tek adayla girme konusunda anlaşmaya varamadı. Celili ile Kalibaf ayrı olarak devam etmeyi tercih ederse Pezeşkiyan'ın ilk turda olmasa da ikinci turda seçimi kazanma ihtimali az değil. Öte yandan ülkede yapılan anketlerde, farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Daha önce Kalibaf önde görünürken şu anda bazı anketlerde Celili bazılarında ise Pezeşkiyan öne çıkıyor. Son olarak İranlı Öğrenciler Anket Ajansı (ISPA) tarafından 26 Haziran'da ülke genelinde yüz yüze gerçekleştirilen kamuoyu yoklamasında, yarışın ilk sırasında yüzde 33,1 ile Pezeşkiyan, ikinci sırasında yüzde 28,8 ile Celili yer alırken diğer muhafazakar aday Muhammed Bakır Kalibaf ise yüzde 19,1 ile üçüncü sırayı aldı. Anketlere göre, Pezeşkiyan'ın Türk, Kürt ve Beluç vatandaşların yoğun olduğu bölgelerde diğer adaylara göre yüksek oy oranına sahip olduğu görülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa'nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa'nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıl sonra Irak'a tarihi bir ziyaret düzenledi.Resmi temaslarda bulunan Erdoğan, yurda dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet Irak'a ziyaret gerçekleştirdi. Dünkü ziyaret kapsamında terörle mücadele ve ekonomi başta olmak üzere birçok anlaşmaya imza atıldı. Hürriyet'in haberine göre  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile düzenlediği basın toplantısında terörle mücadelede iş birliğine vurgu yaparak 'PKK'ya karşı ortak hareket edeceğiz' ifadesini kullandı ve imzalanan anlaşmalarla Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir dönüm noktasını teşkil edeceğine inandığını belirtti. Erdoğan şöyle konuştu: Kıymetli basın mensupları, değerli arkadaşlar sizleri en kalbi duygularımla, sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle bugün vefat haberini derin bir teessürle öğrendiğim, son devrin manevi liderlerinden Hasan Kılıç Hocaefendiye Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Merhum Hasan Efendi ile kısa bir süre önce yüz yüze görüşmüş, kendisinin hayır duasını almıştık. Rabbim, ruhunu şad, mekanını cennet eylesin diyorum. Kıymetli hocamızın ailesine, yakınlarına, talebelerine ve tüm İsmailağa camiasına başsağlığı diliyorum. Değerli basın mensupları, aziz kardeşim Irak Başbakanı Sayın Muhammed Şiya es-Sudani’nin daveti üzerine Irak'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Irak Cumhurbaşkanı Sayın Abdullatif Reşit'le ve Irak Başbakanı Sudani ile yaptığımız görüşmelerde son dönemde ivme kazanan ilişkilerimizi ele aldık. Münasebetlerimizi daha da ilerletme yönündeki ortak irademizi teyit ettik. Başbakan Sayın Sudani riyasetindeki hükümetin Irak'ta istikrarın ve refahın idamesi için attığı adımlara verdiğimiz desteği bu vesileyle tekrar vurguladık. Özellikle terörle mücadele, ticaret, ulaştırma, enerji ve iklim değişikliğinin etkileri gibi başlıklarda atabileceğimiz adımları değerlendirdik. Biliyorsunuz Irak kısa süre önce terör örgütü PKK'yı yasaklı örgüt ilan etti. Ülkemizin bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdik. PKK'nın resmen terör örgütü ilan edilerek Irak'taki mevcudiyetinin sonlandırılması yönündeki beklentimizi bir kez daha vurguladık. Önümüzdeki dönemde inşallah bunun somut çıktılarını daha net göreceğiz. Kalkınma Yolu Projesi de gündemimizin en üst sırasındaydı. İmzaladığımız dörtlü mutabakat muhtırasıyla bu konuda kritik bir eşiği daha aşmış bulunuyoruz. İnşallah bundan sonra daha da mesafe alacağız. Ayrıca akdedilen 27 anlaşma ve mutabakat zaptlarıyla ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. Stratejik çerçeveye ilişkin mutabakat muhtırası özellikle münasebetlerimizin gidişatına yön verecektir. Böylece ilişkilerimize kurumsal, yapıcı ve sonuç üreten bir hüviyet kazandırmaya yönelik de tarihi bir adım attık. Bu anlaşmaların etkin şekilde uygulanması noktasında hemfikiriz. Iraklı kardeşlerimiz de gerekli iradeye sahiptir. Bağdat'ta ayrıca Türkmen liderleri de kabul ettim. Türkmen kardeşlerimize ülke ve millet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı ifade ettik. Değerli arkadaşlar, Bağdat'tan sonra Erbil'e geçtik. Seyahatimizin Erbil bölümünde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi liderleri ile verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Ziyaretimiz vesilesiyle Erbil’in dört bir tarafının ay yıldızlı al bayrağımızla donatılması, bizi gerçekten duygulandırdı. Türkiye ile Irak Kürt Bölgesi arasındaki samimi dostluğu böylece bir kez daha yakından görme fırsatı bulduk. Irak Kürt bölgesel yönetimiyle tesis ettiğimiz iş birliğimizi ilerletme yönündeki irademiz bakidir. Ziyaretimizde kendilerine bunu açıkça ifade ettim. PKK tehdidine karşı atabileceğimiz adımları ele aldık. Terörle mücadelede elde edeceğimiz kalıcı başarıların bölgemizin güvenliği için kritik önemde olduğunu teyit ettik. Enerji, ulaştırma, ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere, ekonomik ilişkilerimizi kapsamlı bir şekilde değerlendirdik. Görüşmelerimizde Gazze başta olmak üzere Filistin'de yaşanan insanlık dramını da konuştuk. İsrail mezaliminin bölgemiz ve Irak üzerindeki menfi yansımalarına karşı Irak'ın güvenliğine ve istikrarına verdiğimiz önemi dile getirdik. Irak'la hem ikili hem bölgesel düzeyde artan iş birliğimizin tüm bölgenin huzuruna ve istikrarına katkı sağlayacağına inanıyorum. Görüşmelerimizin ve aldığımız kararların ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Samimi misafirperverlikleri için tüm Iraklı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Şimdi sözü sizlere veriyorum. Irak’la terörle mücadele konusunda ‘Bu yaz itibariyle Irak sınırında terörün çözüleceğini’ söylemiştiniz. Irak ile bir ortak operasyon mu söz konusu? Yoksa bu operasyonu Türkiye kendi başına mı yapacak? Bu konu Irak’taki temaslarınızda gündeme geldi mi? Süreç nasıl işleyecek? TERÖRÜ ÖYLE YA DA BÖYLE YOK EDECEĞİZ Irak'ta da Suriye'de de özellikle terör bataklığı sadece bizim çalışmamızla değil, buradaki her iki ülke yönetiminin müşterek gayretleriyle kurutulacaktır. Bunun yanında biz bütün terör örgütleriyle ayrımsız bir şekilde aralıksız mücadelemizi sürdürüyoruz. Özellikle Irak ve Suriye'de yuvalanmış PKK/PYD/YPG ile ilgili mücadelemiz uzun yıllardır bildiğiniz gibi kapsamlı bir şekilde sürüyor. Bundan sonra da yine aynı kararlılıkla bu devam edecek. Gerek yurt içinde gerek sınırlarımızın hemen ötesinde, uluslararası hukukun içinde ve komşularımızın toprak bütünlüğü noktasındaki hukukuna da saygılı olarak bu mücadele devam edecektir. Gönül ister ki komşularımız topraklarından bize yönelen tehditler karşısında gereken tavrı kendileri koysun ve müşterek olarak bu mücadeleyi sürdürelim. PKK/PYD/YPG terör örgütü Irak’ın da istikrarına, kalkınmasına, huzuruna bir tehdittir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması Irak’ın da çıkarınadır. Ben inanıyorum ki bu gerçeği görüyorlar ve artık bu pürüzün yok edilmesi için irade ortaya koyacaklardır. Irak’ın kalkınma vizyonunun, uluslararası yatırımların güvenliği için bu terör çukurlarının dümdüz edilmesi ve Irak için öngörülebilir yarınların inşa edilmesi şarttır. Biz terörü öyle ya da böyle yok edeceğiz. Biz bu konuda kararlıyız. Terörle ve terör örgütleriyle birlikte yol yürüyenlere, terör örgütlerini maşa olarak kullananlara meydanı asla bırakmayacağız. Burada kaynakların su konusunda akılcı kullanılması gereği söz konusu. Irak’ın su konusunda bizden talepleri bulunuyor. Bu noktada yapılması gereken dünyanın değişen iklim şartlarına uygun yeni planlar, programlar ortaya koymak ve suyun sürdürülebilir kullanımını temin etmektir. Akıldan çıkartmamak gerekir ki bizim de en az onlar kadar su konusunda sıkıntımız bulunuyor. Türkiye de su zengini değil ve su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde. Yani, kısa süre içerisinde planlamalarımızı hayata geçiremezsek biz de su temini konusunda sorun yaşayabiliriz. Dolayısıyla temkinli adım atmamız gerekiyor. Bu doğrultuda yapılacak değerlendirmelerle bir ortak noktada buluşmak mümkün olabilir. Teknik meseleler ayrıntılı incelenmeden, geleceğe yönelik senaryolar oluşturmadan ‘yaptık oldu’ mantığıyla bunlar halledebilecek konular değildir. Türkiye bu konularda duygusal değil, akılcı, uzlaşmacı ve çözüm odaklı bir yaklaşım tarzını benimsemektedir ve buna devam edeceğiz. Yapacağımız iyi niyetle ve yapıcı bir yaklaşımla diyaloğu sürdürmek, ortak projeleri hayata geçirmek ve ortak sorunumuza müşterek çözümler üretmektir. Çünkü su, çatışma aracı değil müşterek çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği alanı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.