[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#D vitamini

D vitamini haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, D vitamini haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kış kapıda: Kapalı alanlarda virüs yayılımı artıyor Haber

Kış kapıda: Kapalı alanlarda virüs yayılımı artıyor

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte soğuk havaların etkisi ve mevsim geçişleri, hastalık risklerini de beraberinde getiriyor. Özellikle kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması, soğuk algınlığı ve bulaşıcı grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor. D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek bu hastalıklara karşı direnci daha da düşürüyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, kış aylarında sağlığın korunması ve hastalıklardan kaçınmak için alınması gereken önlemler hakkında vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Solunum yolu enfeksiyonlarına 200’den fazla virüsün neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk algınlıkları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış yaşandığını aktardı. KIŞ AYLARINDA D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE DİKKAT Kış aylarının yaklaşmasıyla beraber soğuk algınlıklarının ve bulaşıcı hastalıkların artığını dile getiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk algınlıkları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış yaşanıyor. Soğuk hava, insanların kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesine neden oluyor; bu da virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca, bağışıklık sisteminin zayıflaması da bu durumu tetikleyen bir diğer etken. Kış aylarında yeterince güneş ışığı alamamak, D vitamini eksikliğine yol açarak bağışıklığın zayıflamasına yol açabiliyor. Bu nedenle mevsim geçişi dönemlerinde ve hava değişikliklerinde soğuk algınlığına ve bulaşıcı hastalıklara dikkat etmek önem taşıyor” dedi. AŞILARLA BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRİLMELİ Kış aylarının gelmesiyle birlikte vatandaşlar, soğuk algınlığı ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak için ilaçlara ya da bitkisel tedavi yöntemlerine başvuruyor. Bu konuda detaylı bilgi veren Prof. Dr. Leblebicioğlu, hastalıklardan korunmanın en etkili yollarını açıkladı. Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Öncelikle grip aşısı gibi aşılarla bağışıklık güçlendirilmeli. Hijyen kurallarına uymak da büyük önem taşıyor. Bu nedenle sık sık el yıkama ve hijyenik ortamlarda bulunmak, enfeksiyon riskini azaltıyor. Hijyen kurallarının yanında dengeli beslenmek de önemli. Vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmek bağışıklığı güçlendiriyor. Güçlü bir bağışıklıkla beraber hastalığın bulaşma oranı veya etkileri en aza indiriliyor. Aynı zamanda yeterince dinlenmek ve hareket etmek de önemli. Çünkü uyku eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Düzenli egzersiz yapmak bağışıklık sistemini destekliyor. Bu nedenle hem dengeli beslenmek hem de yeterince dinlenmek gerekiyor” diye aktardı. ENFEKSİYONA 200’DEN FAZLA VİRÜS NEDEN OLABİLİYOR Kronik hastalığı olanlar ve bulaşıcı hastalıklara karşı tedbirli davrananlar için önemli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kapalı ortamlarda maske takılması solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını azaltıyor. Bu nedenle toplu taşımalarda, havasız ve kapalı ortamlarda bulaşıcı virüslerden korunmak için maske takmak önem taşıyor. Bunun yanı sıra narenciye grubu, portakal, limon ve greyfurt gibi C vitamini açısından zengin meyveler tüketmek gerekiyor. Antibakteriyel ve antiviral özelliği ile bilinen sarımsak, vücut ısısını artırarak bağışıklığı destekleyen zencefil, probiyotik içeriği sayesinde bağırsak sağlığını destekleyen yoğurt, vitamin ve mineral açısından zengin olan brokoliyi tüketmek soğuk algınlığı ve bulaşıcı hastalıklar konusunda bağışıklığı önemli derecede destekliyor. Sonbahar, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonu sıklığı artıyor. Solunum yolu enfeksiyonlarına 200’den fazla virüs neden olabiliyor. Bu nedenle kişiler kış döneminde birden fazla solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir” ifadelerini kullandı.

Gebelikte D vitamini eksikliğine dikkat Haber

Gebelikte D vitamini eksikliğine dikkat

Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Opr. Dr. Nigar Allahverdiyeva, tekrarlayan gebelik kayıpları hakkında açıklamalarda bulundu. Erken gebelik döneminde, gebelik kayıplarının sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyleyen Opr. Dr. Allahverdiyeva, “Fakat 20’nci gebelik haftasından önce 2 ve daha fazla gebelikte düşük izlenen çiftlerde tekrarlayan gebelik kaybı nedenlerinin araştırılması gerekir. Tekrarlayan gebelik kayıpları farklı nedenlerden dolayı yaşanabilir. En sık nedenler arasında kromozomal anomaliler, genetik anomaliler, pıhtılaşma bozuklukları, ileri anne yaşı, rahmin yapısal anomalileri sayılabilir. Bunlar dışında yumurta ve sperm kalitesinin düşük olması, hormon dengesinin bozulması, bağışıklık sistemi hastalıkları, metabolik hastalıklar (özellikle diyabet ve tiroit), çevresel faktörler, rahimle ilgili geçirilmiş cerrahiler, sigara ve alkol kullanımı tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olabiliyorlar“ diye konuştu. “Detaylı jinekolojik muayene yapılır” Gebelik kayıplarının nedenlerinin detaylı bir tarama ile sorgulandığını belirten Opr. Dr. Allahverdiyeva, “Sebeplerin araştırılmasına detaylı öykü almakla başlanır, düşüklerin hangi haftada olduğu, cerrahi müdahale gerekip gerekmediği, hem anne hem de baba adayının bilinen kronik rahatsızlığı, kullandıkları ilaçlar, beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı, aile öyküleri sorgulanır. Anne adayı için detaylı jinekolojik muayene yapılır. Baba adaylarına spermpogram testi istenir. Genetik anomalilerin değerlendirilmesi için anne ve baba adayının kromozom analizi yapılır, yani periferik karyotip testi bakılır. Düşük materyali varsa, genetik olarak incelenir. Pıhtılaşma bozukluğunu tespit etmek için anne adayının trombofili paneli incelemesi yapılır. Rahmin yapısal anomalilerini veya cerrahi ve enfeksiyonlara bağlı yapışıklıkları tespit etmek için rahim filmi (HSG), gerekirse MRG çekilir. Metabolik hastalıkların araştırılması için açlık kan şekeri, HbA1c, TSH, prolaktin, hormonal bozukluklar için FSH, LH, Estrodiol gibi hormon değerlerine bakılır. İmmun sistemin değerlendirilmesi için yine bir takım kan tahlillerinin yapılması gerekir” ifadelerine yer verdi. “Sağlıklı yaşam tarzı benimsenmeli” Çiftlerde, sağlıklı yaşamanın önemine dikkat çeken Opr. Dr. Allahverdiyeva, şu bilgileri paylaştı: “Saydığım yöntemler dışında çiftlerin bilmesi gereken noktalardan biri de sağlıklı yaşam tarzının önemidir. Fazla kilo, stres, D vitamini eksiliği, sigara ve alkol kullanımının tekrarlayan düşüklere sebep olduğu gösterilmiştir. Tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olan neden bulunduktan sonra uygun medikal veya cerrahi tedaviler başlanır. Kromozomal veya genetik anomaliler olan çiftlerde ise daha ileri değerlendirilme yapılır, gerekirse PGT yani preimplantasyon genetik tanı testi istenir. Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan çiftlerde tedavi planlarken nedene yönelik yaklaşım gerekir. Uygun tedavi şekli ile başarılı gebelik elde etmek mümkündür.“

D vitamini nedir, ne işe yarar, eksikliği nelere yol açar?  İşte D vitamini açısından zengin besinler! Haber

D vitamini nedir, ne işe yarar, eksikliği nelere yol açar?  İşte D vitamini açısından zengin besinler!

Sağlıklı kemikler oluşturmak ve kemik sağlığını korumak için D vitaminin varlığı çok mühimdir. Ne yazık ki D vitamini eksikliği, şikayetçi olduğumuz ve hayat kalitemizi etkileyen durumların başında gelir. D vitamini eksikliği tanısı birçok hastaya konur. Biz de sizler için D vitamini eksikliği neden olur? D vitamini eksikliği belirtileri nelerdir? Sorularının cevaplarının araştırdık. İşte D vitamini açısından zengin besinlere ve daha fazlasına haberimizden ulaşabilirsiniz. D VİTAMİNİ NEDİR, NE İŞE YARAR? Sağlıklı kemikler oluşturmak ve kemik sağlığını korumak için D vitaminin varlığı çok mühimdir. Bunun esas nedeni, kemiğin birincil bileşeni olan kalsiyumun sadece D vitamini varlığında vücut tarafından emilmesidir. D vitamini, raşitizm gibi kemik bozukluklarını tedavi etmek ve önlemek için kullanılmaktadır. Cilt, güneş ışığı aldığında bu vitamin vücut tarafından kendiliğinden üretilebilir. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NELERE YOL AÇAR?  D vitamini eksikliği hayal kalitemizi olumsuz yönden etkiler. Genel olarak bazı olumsuzluklar şöyle sırlanabilir; El ve ayak bilekleri, omuz eklemeleri ve parmaklarda ağrı meydana gelmesi, değişken ruh hali, depresyon, uykusuzluk, baş ağrısı, saç dökülmesi gibi belirtiler de bulunabilir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliği; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas güçsüzlüğü ve düşme riskinde artışa neden olur. Çocuklarda ise raşitizm adı verilen rahatsızlığa sebep olur. D vitamini eksikliği, yeterli güneş ışığı almamak, sadece besinlerden alınan D vitamininin yetersiz kalması ve takviye olarak alınmaması, D vitamini ihtiyacını arttıran durumlarla karşı karşıya kalmak, (gebelik, obezite) koyu renk tenine sahip olmak, günün büyük kısmını kapalı ortamlarda geçirmek, cildin büyük bir kısmının kıyafetlerle kapalı olması gibi sebeplerden ortaya çıkar. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ NELERDİR? ·         Yorgunluk, ·         Vücutta ağrı, ·         Kemik ağrısı, ·         Yürümekte zorlanma, ·         Kuvvet kaybı, ·         Bağışıklık sisteminin zayıflaması, ·         Eklemlerde ağrı, ·         Değişken ruh hali, ·         Uykusuzluk, ·         Depresyon, ·         Saç dökülmesi D VİTAMİNİ AÇISINDAN ZENGİN BESİNLER NELERDİR? Günlük hayatta tükettiğimiz birçok besinde D vitamini bulunduğu için vücudumuza D vitamini almak oldukça kolaydır. D vitamini içeren besinler şöyle sırlanabilir; ·         Süt, ayran, kefir, peynir ve yoğurt, ·         Tereyağı, ·         Ton balığı, ·         Somon, ·         Balık yağı, ·         Mantar, ·         Maydanoz, ·         Yonca, ·         Isırgan otu, ·         Yulaf, ·         Uskumru, ·         İstiridye, ·         Karaciğer, ·         Yumurta sarısı, ·         Tatlı patates. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: B12 eksikliği neden olur? B12 eksikliği belirtileri nelerdir? İşte B12 açısından zengin besinler!

D vitamini için nasıl güneşlenmeliyiz? Haber

D vitamini için nasıl güneşlenmeliyiz?

Pediatrist Can Özoğlu, vücudun ihtiyacı olan D vitamininin yüzde 90’ını güneş ışığının deriyle teması sonucunda kendisinin ürettiğini hatırlattı. Bebek ve çocukların da D vitaminine ve güneş ışınlarına ihtiyacı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özoğlu, “Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatlerde bebeklerin çok fazla etkilenmemesi için sadece el ve ayaklarını güneşlendirmek iyi bir çözüm olabilir. 6 aydan küçük bebeklerde koruyucu krem kullanılmasını önermiyoruz” dedi. SAAT 11.00 İLE 15.00 ARASI ZARARLI IŞINLAR Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Özoğlu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de D vitamini eksikliğinin yaygın olarak görüldüğünü söyledi. Ancak bir yanda D vitamini sentezi için güneş ışınlarına ihtiyaç olduğu gerçeği, bir yanda D vitamini eksikliği ile güneşin zararlı ışınları konusundaki uyarılar insanları ikilemde bırakırken, Dr. Özoğlu özellikle bebek ve çocuklar yönünden değerlendirmelerde bulundu. Özoğlu, Mart-Ekim ayları arasının D vitamini açısından güneş ışınlarından en çok faydalanabileceğimiz zaman aralığı olduğunu belirtti. D vitaminin balık, balık yağı, süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı ve tereyağı gibi besinlerde daha çok bulunmasına karşın gıdaların vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmediğini hatırlatan Özoğlu, “D vitamini sentezi için güneş ışınları şart. Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11.00 - 15.00 arası D vitamini dönüşümü açısından günün en etkili saatleridir. Ancak güneş ışınlarının zararlı etkileriyle daha çok karşı karşıya kaldığımız bölüm de işte bu zaman aralığıdır. Güneş ışınlarından olabildiğince yararlanırken zararlı etkilerini de en aza indirmek için bazı önlemler almamız kaçınılmaz. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda bu önlemlere daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Güneş ışınlarından faydalanırken kendimizi ve çocuklarımızı zararlı etkilerinden de korumamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. "BRONZLAŞMAYA GEREK YOK" Uzm. Dr. Özoğlu, yeterli D vitamini sağlamak için bronzlaşmaya ya da yanmaya gerek olmadığına dikkat çekti. Güneşte kalma süresi ne kadar uzarsa, D vitamini üretiminin de o kadar düştüğünü kaydeden Dr. Özoğlu, “Toplam güneşte kalma süresini gün içine yaymak iyi bir çözüm olabilir. Güneşte uzun süre kalındığında kişinin cildi yanarsa, cilt kanserine yakalanma riski de artıyor. Önerilen, insanların örtünmeden ve gölgeye çekilmeden önce kendi cilt tiplerinin yanması için gereken sürenin yarısı kadar güneşte kalmalarıdır. Bu yöntem, cilt kanseri riskini artırmadan ihtiyaç duyulan D vitaminini sağlamaktadır. Ancak henüz güneşle olan birlikteliği tecrübe etmediğimiz bebek ve çocuklar söz konusu olduğunda daha dikkatli olmak zorundayız. 6 aydan küçük bebeklerde koruyucu krem kullanılmasını önermiyoruz. Daha büyük çocuklarda isteğe bağlı olarak kullanılabilir. Ancak güneş kremlerinin yararlı UVB ışınlarını engellediğini biliyoruz. Vücutlarını güneşten korumak için ince ve açık renkli kıyafetler giydirmek bir seçenek olabilir. Güneş kremi kullanılacağı zaman kimyasal içermeyen GRASE yani genel olarak güvenli ve etkili olarak tanınan özellikte olması son derece önemlidir. Daha önce güneşle karşılaşmamış bebeklerde günlük 1-2 dakikalık sürelerle başlayıp 10-15 dakika aralığına çıkmak uygun olacaktır. Gün içindeki diğer saatlerde ise bebeklerimizi 30 dakikadan fazla güneşin altında tutmamalı ve şapka kullanmayı unutmamalıyız. Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatlerde bebeklerin çok fazla etkilenmemesi için sadece el ve ayaklarını güneşlendirmek iyi bir çözüm olabilir. Ayrıca güneşten olumsuz etkilenmemesi için çocuklarımızın bol sıvı almasına özen göstermeliyiz. Cam yararlı UVB ışınlarını engellediğinden pencerenin ardından güneşlenmek vücudumuzun D vitamini üretmesini sağlamıyor. Yani bebek ve çocuklara pencere arkasında güneş banyosu yaptırmanın D vitamini açısından bir faydası yok. Ayrıca plaj gibi ışığın yoğun olduğu yerlerde mümkün olduğunca gölgelik alanları tercih etmeliyiz” şeklinde konuştu. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NEYE SEBEBP OLUR? Uzm. Dr. Özoğlu D vitaminin yol açtığı hastalıklara da dikkat çekti. Özoğlu, D vitamini eksikliğinin raşitizmden kemik erimesine kadar pek çok kemik hastalığına zemin hazırladığını söyledi. D vitamini eksikliğinde astım ve benzeri alerjik hastalıkların daha sık görüldüğünü, grip, nezle, zatürre gibi enfeksiyon hastalıklarının artığını, diyabet riskinin yükseldiğini kaydeden Özoğlu, “D vitamini eksikliğinde kalın bağırsak, meme, prostat kanserine yakalanma riski artıyor. Multipl Skleroz ve Parkinson hastalığı daha sık görülüyor. Depresyona yatkınlık görülüyor. Kilo almak kolaylaşırken, kilo vermek güçleşiyor” dedi. İHA

Araştırma: D vitamini takviyesi demansın önlenmesinde yardımcı olabilir Haber

Araştırma: D vitamini takviyesi demansın önlenmesinde yardımcı olabilir

Alzheimer's & Dementia: Diagnosis, Assessment & Disease Monitoring dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, D vitamini takviyesi ile demans arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla 12 bin katılımcıyla çalışma yapıldı. Kanada ve İngiltere'den araştırmacılar, katılımcılardan D vitamini takviyesi alan 4 bin 637 kişilik grupta, takviye almayan gruba göre yüzde 40 daha az demans görüldüğünü tespit etti. Katılımcıların 2 bin 696'sında 10 yıl içinde demans geliştiği tespit edilirken bu gruptaki 2 bin 17 kişinin demans teşhisi konulmadan önce hiç D vitamini takviyesi almadığı, 679'unun ise çok az takviye aldığı belirtildi. Kanada'daki Calgary Üniversitesi Hotchkiss Beyin Enstitüsü ve İngiltere'deki Exeter Üniversitesinden araştırmacılar, katılımcıların ortalama yaşının 71 olduğunu ve araştırmaya kaydolduklarında demans teşhislerinin bulunmadığını kaydetti. Araştırmacılardan Zahinoor Ismail, "D vitamininin beyinde demansı azaltabilecek bazı etkilerinin olduğunu biliyoruz ancak şimdiye kadar yapılan araştırmalarda çelişkili sonuçlar elde edilmişti." değerlendirmesinde bulundu. ERKEN TAKVİYE ALMAK YARARLI Araştırma sonucu elde edilen bulguların D vitamini takviyesi alması gereken gruplara ilişkin önemli bilgiler verdiğini belirten Ismail, "Bilişsel gerileme başlamadan önce erken takviye almanın yararlı olabileceğine işaret eden kanıtlar bulduk." ifadesini kullandı. Exeter Üniversitesinden Byron Creese de demansın önlenmesi veya en azından geciktirilmesinin, bu hastalıktan etkilenen insan sayısının artması göz önüne alındığında büyük önem taşıdığını kaydetti. Creese, "Bu araştırma sonucu, bize D vitamini takviyesinin demansı önlemede ya da geciktirmede yararlı olabileceğine işaret ediyor ancak şimdi bunu kesinleştirmek için klinik deneyler yapmalıyız." değerlendirmesinde bulundu. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.