DANS Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika DANS Haberleri

Derya Uluğ konserinde eğlenceli dakikalar: Dans eden zabıtayı sahneye çıkardı!

Edirne’nin İpsala ilçesinde düzenlenen 23. İpsala Çeltik Festivali ve Tarım Fuarı kapsamında sahne alan ünlü şarkıcı Derya Uluğ, konserinde renkli anlara şahit olundu. Uluğ, sahne önünde dans eden zabıta memuru Hasan Ur'u sahneye davet ederek seyircilere eğlenceli anlar yaşattı. Zabıta kıyafetleriyle sahneye çıkan Hasan Ur, Kenan Doğulu’nun "Çakkıdı" şarkısı eşliğinde sergilediği dansıyla büyük beğeni topladı. Hasan Ur'un sahnedeki performansı seyircilerden alkış aldıkça daha da coşkulu hale geldi. Derya Uluğ ile birlikte dans eden zabıta memuru, geceye damgasını vururken izleyenlere keyif dolu anlar yaşattı. Hasan Ur, Kurtlarımı döktüm Zabıta memuru Hasan Ur “Konserde sahne önündeki görevli idim, Trakya çocuğu olduğumuz için teneke kıpırtı olunca oynamaya başlıyoruz. Sahne önünde şarkılara kendimi kaptırıp, oynadığımı görünce Derya hanım beni sahneye davet etti. Bende kabul ettim ve sahnede marifetimi gösterdim. Oynamayı seviyoruz ne yapalım. Kurtlarımı döktüm“ ifadelerini kullandı.

Hem bale yapıyor hem kostüm dikiyor: 17 yaşındaki Duru'nun başarı hikayesi

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Duru Basut, anaokulundaki dans öğretmeni tarafından yeteneğinin keşfedilmesiyle bambaşka bir hayata yelken açtı. Çocuk yaşta dansla tanışan, ailesinin büyük desteğiyle özel ders almaya başlayan Basut, kendisine güvenenleri yanıltmayarak kısa sürede başarı basamaklarını hızla çıktı. AVRUPA ŞAMPİYONLUĞUNA GÖZ DİKTİ Danstan hiç kopmayan, ilkokul ve ortaokulda da antrenmanlarını düzenli olarak sürdüren Basut, ulusal çaptaki modern dans ve bale yarışmalarında madalyalara art arda ulaştı. Basut, bu performansıyla milli dansçı olarak ülkemizi temsil etmeye de hak kazandı. Genç dansçı; 2022 yılında Makedonya’da yapılan şampiyonada ‘bale düet’ kategorisinde Avrupa ikinciliği elde ederken; geçen sene Belçika’da düzenlenen Dünya Dans Şampiyonası’nda ise ‘modern dans düet’ kategorisinde dördüncü oldu. 25 Eylül 2024 tarihinde Slovenya’da düzenlenecek Avrupa Modern Dans Şampiyonası için de son hazırlıklarını yapan Duru, ülkemize madalya kazandırmayı hedefliyor. Dans eğitimini 13 yıldır düzenli olarak sürdüren ve eğitmenlik sertifikası da bulunan Duru, üniversitedeki öğrenci arkadaşlarına ya da akademisyenlerine bale eğitimi de verebilecek. KENDİMİ BİLDİM BİLELİ HEP DANS Dans etmeyi çok sevdiğini, sporla ilgilenmenin hayatını hep olumlu etkilediğini belirten Duru, “Çocukken televizyon karşısında ya da müzik açıp dans ederdim. Kendimi bildim bileli dansa hep ilgim vardı. Anaokulundaki dans öğretmenimin benimle ilgilenmesi ve beni doğru yönlendirmesi hayatımı değiştirdi. Dansa ilk başladığımda küçüktüm, bu noktaya geleceğimi düşünemezdim. Ne mutlu ki, kendimi hep geliştirdim ve hayal ettiğim seviyeye ulaştım. 10 yaşından beri çeşitli yarışmalara, etkinliklere katılıyorum. Artık bu tecrübeyi edindim. Önümde çok önemli bir yarışma var; Slovenya’daki şampiyonada madalya almayı istiyorum. Bu nedenle son dönemde yoğun bir çalışma süreci geçirdim. Günde en az 2-3 saat antrenman yapıyorum. Kendimi çok iyi ve hazır hissediyorum. Dansı çok sevmem ve neredeyse haftanın her günü düzenli çalışmam, başarıya giden yolumu açtı. Bu şekilde devam ederek en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğuna ulaşmak istiyorum” diye konuştu. AİLE MESLEĞİ Anne ve babasının tekstil işiyle uğraştığını, kendilerine ait bir firmanın da olduğunu belirten Duru Basut, “Moda ve tekstil, bana hiç uzak bir alan değil. Modayı da dans kadar seviyor, takip ediyorum. Aile mesleğimiz de tekstil olduğundan, akademik kariyer için bu alana yöneldim. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü ilk tercihimdi. Bu hedefime ulaştığım, ayrıca sanat bursunu da aldığım için çok mutluyum. Tasarım yeteneğime güveniyorum. Dansta olduğu gibi bölümümde de başarılı olacağıma inanıyorum. En büyük hayalim; kendi tasarladığım dans kıyafetlerini giyerek şampiyonlarda yer almak. Bunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyor” dedi. DANS VAZGEÇİLMEZİ Dans sayesinde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandığını, günü doğru planlayarak disiplinli ve düzenli bir şekilde hareket edebildiğini söyleyen Basut, “Dans, yaşamımı daha güzel ve mutlu sürdürmem noktasında bana çok şey kattı. Yaşım ilerlese de, iş hayatına atılsam da danstan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Dans, benim hayatımın merkezinde. Elbette, üniversitemde eğitim aldığım alanla ilgili kariyerimi de sürdürmek istiyorum. Ama dans da hep bana eşlik edecek” ifadelerini kullandı.

Savaş mağduru kadınlar dans grubu kurdu

Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta yaklaşık 1,5 yıl geride kaldı. Savaş nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan birçok Ukraynalı kadın, çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye sığındı. Ukraynalı kadın ve çocuk sığınmacılara Kuşadası da kucak açtı. Kuşadası’ndaki sivil toplum kuruluşları ve iş adamları, bir tur firmasının öncülüğünde geçtiğimiz yıl aralarında bebeklerin de bulunduğu 97 kişiyi Ukrayna’dan Kuşadası’na getirdi. 'SLAVA' DANS GRUBU Ülkelerindeki hayatlarını bırakarak Kuşadası’nda yaşamaya başlayan Ukraynalı savaş mağduru kadınlar, ‘Slava’ ismini verdikleri bir dans grubu kurdu. 10 kişiden oluşan grubun içerisinde piyanist, müzisyen, ressam ve öğretmen olan Ukraynalı kadınlar bulunuyor. Haftanın iki günü kentteki bir spor salonunda prova yapan dans grubu, Kuşadası’ndaki çeşitli etkinliklerde sahneye çıkıyor. Sahnede Türkiye ve Ukrayna’ya özgü yöresel dans figürlerini sergileyen kadınların gösterileri izleyenlerden büyük alkış topluyor. Ukraynalı kadınlar, dans sayesinde savaşın kendilerinde bıraktığı derin yaraları sarıp, hayata yeniden tutunuyor. ''SAVAŞTAN EN ÇOK KADIN ve ÇOCUKALR ETKİLENDİ'' Ukrayna’daki savaştan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini belirten İevgeniia Çağlar, “Dans grubunu kurma fikri savaş nedeniyle Kiev’den Kuşadası’na sığınan dans eğitmeni Lyudmila Gluşko’nun fikriydi. Bize çok güzel bir dans grubu kurabileceğini söyledi. Böylece çalışmalara başladık. Didim ve Kuşadası’nda düzenlenen etkinliklerde sahne aldık. Grubumuzdaki kadınlar daha önce bir arada profesyonel olarak dans etmedi. Bizim için çok faydalı oldu. Çünkü kadınlar hiçbir zaman savaşı düşünmek istemezler” dedi. "SAVAŞ BİR AN ÖNCE BİTSİN" Rusya’nın savaşta saldırdığı ilk kentlerden biri olan Herson’da piyanistlik yapan Maria Sidenko ise, “Daha önce Kuşadası’nda kendimi yalnız hissediyordum. Ama kendi ülkemden olan insanlarla dans etmeye başladıktan sonra bu duygum kayboldu. Artık kendimi güvende ve iyi hissediyorum. Ülkemdeki savaşın bir an önce bitmesini istiyorum” diye konuştu. Ailesini Kiev’de bırakmak zorunda kalan Natalia Liulka da, Rusya’nın ülkesine yönelik gerçekleştirdiği saldırılara bir an önce son vermesi dileğinde bulundu. Kendilerine kucak açan Türkiye’ye teşekkür eden Liulka, “Annem ve babam Kiev’de kaldı. Bir insanın tanımadığı bir ülkede yaşaması çok zor. Buraya ilk geldiğimde kendi kendime sürekli nasıl bir felaket yaşadığımı soruyordum. Dans grubuna katılmak beni rahatlattı. Bir an önce aileme geri dönmek istiyorum” ifadelerini kullandı. İHA

Dans pistinde Türkiye'yi temsil edecekler

Dünya Dans Sporları Federasyonu, ilk kez bu yıl "genç kadınlar solo Latin" branşını uluslararası yarışma kategorisine dahil etti. İzmir'de 4-5 Kasım'da düzenlenen Dans Sporu Türkiye Şampiyonası'nda solo Latin kategorisinde Ada Belce Taştan altın, Duru Vahaplar ise gümüş madalya kazandı. Dans pistinin genç yıldızları elde ettikleri başarılarıyla, Dünya Dans Sporları Federasyonunca düzenlenen İspanya'nın Mayorka şehrinde bugün başlayan, 12 Kasım'a kadar sürecek Dünya Dans Şampiyonası'na katılma hakkı elde etti. Genç dansçılar, şampiyonada yarın "genç kadınlar solo Latin" kategorisinde yarışacak. "Güzel bir başarı getireceklerine inanıyorum" Genç dansçıların antrenörlüğü yapan Arman Esen, branşı uzun süredir takip ettiklerini bu yıl ilk kez açılan yarışmada birincilik ve ikincilik kazandıklarını anlattı. İspanya'daki yarışmadan beklenti içinde olduklarını dile getiren Esen, şunları kaydetti: "Dünya Dans Sporları Federasyonu solo branşı uluslararası bir yarışma düzeyine çekti. Biz de yaklaşık 2017'den beri bu branştaki yarışmaları uluslararası platformda takip ettik. Ülkemizde de ilk defa solo kadınlar Latin şampiyonası, 4-5 Kasım'da İzmir'de yapıldı. Yarışmaya 10 yıldan beri yetiştirdiğimiz öğrencilerimizle girdik. Öğrencilerimiz, ülkemizin şampiyonları oldu. Ada Belce Taştan Türkiye birincisi, Duru Vahaplar da ikincisi oldu. Ülkemizden kürsüye çıkan sporcular temsil hakkı aldığı için federasyonumuz tarafından görevlendirilerek dansçılarımız bizi temsil edecek. Bizim 2017'den beri takip ettiğimiz bir branş olduğu için de beklenti içerisindeyiz. Antrenörleri olarak ülkemize güzel bir başarı getireceklerine inanıyorum." "Hedefim, bayrağımı en üste çıkarmak" Dans eğitimine 4 yaşında başlayan Ada Belce Taştan, temel dans eğitimi sonrası Latin dans eğitimine devam ettiğini anlattı. Uluslararası yarışmada Türkiye'yi temsil ederek milli sporcu olmanın heyecanını yaşadığını dile getiren Taştan, "Milli sporcu olacağım için çok heyecanlıyım. Çünkü ülkemi temsil etmek çocukluğumdan beri hayalim. Yarışmalarda bir sürü branşlarda milli sporcuları görüyoruz, her zaman onlar gibi olmak istedim. Çok mutluyum, gururluyum, sevinçliyim." diye konuştu. "Dansı aşkla yapıyorum" Müzik, resim, cimnastik eğitiminin yanı sıra 6 yaşında dans eğitimine başlayan Duru Vahaplar da 2018 yılından beri Türkiye Dans Sporları Federasyonunun lisanslı sporcusu olarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda Latin ve standart dans kategorilerinde yarışıyor. Dans etmeyi çok sevdiğini dile getiren Vahaplar, "Dansı aşkla yapıyorum, dans etmeyi çok seviyorum. İspanya'daki yarışma için hedefim bayrağımızı en üstlere taşımak, ülkemi gururlandırmak istiyorum." diye konuştu. Milli sporcu olmanın kendisini çok heyecanlandırdığın anlatan Vahaplar, "Milli sporcu olmak, benim elde edebileceğim en büyük gururlardan bir tanesi. Milli sporcu olma hissini tarif etmek çok zor, bunu herkesin yaşaması gerek, çok özel bir his, çok heyecanlıyım." dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Dans okulu hayali kuruyordu, ölümcül hastalığa yakalandı

Aşkın Dans Hali izleyici ile buluşuyor

Koreograf ve oyuncu Ebru Afaruz ile Üzeyir Tavuş'un oyunculuğunu üstlendikleri dram türündeki oyun, “Aşk hiç umulmadık anlarda ayakta durabilir mi?” sorusuyla birlikte, kısır döngü içinde sorunlarıyla uğraşan bir çiftin sonlarına sıkışmış halini gösteriyor. Oyunun yazarı ve yönetmeni Tavuş, "A Academy kurucusu Koreograf Ebru Afaruz ile çalışmak bir harika. Bu oyuna danslarıyla renk katacak diye düşünüyordum. Öyle de oldu ama oyunculuğu da tam puan alacak emin olun. Oyun soru işaretlerinizi ortaya çıkartacak. Sorgulayacak ve cevap arayacaksınız" dedi. Oyunun müzik tasarımı Ece Oğuz ve Berke Demir'e ait. Fotoğraf ve afiş tasarım ZerrinDGN. Aşkın Dans Hali oyununu için Ataberk Oyan'ın stüdyo çalışmasını üstlendiği bir rap müzik hazırlandı. Sözleri Üzeyir Tavuş'a ait olan parçanın düzenleme ve seslendirmesi Berke Demir'e ait. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 10. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

Karşıyaka Belediyesi'nden salon dansları kursu

15 yaş ve üzeri tüm vatandaşların katılımına açık olan salon dansları kursunda salsa, bachata, vals ve K-pop eğitimleri verilecek. Karşıyaka Belediyesi yıl boyunca düzenlediği kültür ve sanat kursları ile kentin sosyal yaşamına katkı sağlıyor. Her yaştan vatandaşa yönelik düzenlenen kurslara katılan bireyler sanatla olan bağını güçlendirme fırsatı bulurken hem aktif bir yaşam sürüyor hem de sosyalleşiyor. Bu kapsamda Karşıyaka Belediyesi Orkestra Müdürlüğü’nün düzenlediği salon dansları kursunda vals, salsa ve bachata eğitimleri verilecek. Son dönemde özellikle genç nesil tarafından yoğun ilgi gören K-pop da eğitimlerin arasında yer alıyor. Kurslardan yararlanmak isteyen 15 yaş ve üzeri tüm vatandaşlar 28 Haziran Çarşamba gününe kadar 0530 294 95 74 numaralı hat ile iletişime geçebiliyor. 4 FARKLI ZAMAN DİLİMİ Eğitimler 3 Temmuz-28 Ekim 2023 tarihleri arasında Bahçelievler Katlı Pazar Yeri’nde saat 17.00 ile 21.00 saatleri arasında 4 periyotta gerçekleştirilecek. Özellikle iş yaşamının içinde yer alan vatandaşların da katılımını kolaylaştırmak için 17.00-18.00, 18.00-19.00, 19.00-20.00 ve 20.00-21.00 arasında birer saatlik dersler yapılacak. Sanatsever vatandaşlar kendilerine uygun zaman dilimindeki derslere katılabilecek. Belediye Orkestra Müdürlüğü’ne bağlı uzman eğitmenler tarafından verilecek derslerin sonunda büyük bir gösteri gerçekleştirilmesi planlanıyor. Büyük coşkuya sahne olması planlanan sürpriz gösteride katılımcılar kurslarda öğrendiklerini uygulama ve yeteneklerini sergileme fırsatını da yakalayacak. HABER MERKEZİ

Yaşlı kadından marketin ortasında dans şov!

Denizli’de alışveriş yapmak için markete giren yaşlı kadın, sevdiği müziğin çalındığını duyunca reyonların arasını sahneye çevirdi. Çalışanın gözleri önünde ceketini çıkarıp bir genç gibi bale yapmaya başlayan yaşlı kadın, ayaklarını yere paralel açarak şovunu bitirdi. Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesi'nde bulunan bir markete yaşlı kadın alışveriş yapmak için girdi. Burada almak istediği ürünlere bakan yaşlı kadın, radyoda çalan müziği duyunca kendinden geçti. Bir anda oynayarak ilerlemeye başlayan ve ardından elindeki çantayı yere bırakıp ceketini çıkaran yaşlı kadın, alanı adete sahneye çevirdi. O esnada kendisi izleyen çalışana sanatçı olduğunu ve dans etmeyi sevdiğini söyleyen yaşlı kadın, gençlere taş çıkarırcasına bale yapmaya başladı. O anları izleyen çalışan ise hayretler içinde kaldı. Yaklaşık 1 dakika boyunca müzik eşliğinde eğlenen yaşlı kadın, balesini ayaklarını açarak tamamladı. "ÇOK ŞAŞIRDIK" Gözlerin pasını silen dansın ardından market sahibi Şeyma Tüysüz, güvenlik kamerasını izleyerek o anları sosyal medyasında paylaştı. Kadının daha önce de alışveriş yaptığını izledikleri görüntü sonrası şaşırdıklarını söyleyen Tüysüz, “Bir müşterimiz marketimize geldi. Reyon arasında 'Ben sanatçıyım, ben dansçıyım' diyerek, kendini müziğe bırakmış. Çalışan arkadaşımız durumu görmüş ve yaşananları anlamak için kamera kayıtlarına baktık. O görüntüleri gördük. Sosyal medya hesaplarımızdan paylaştık ve çok ilgi çekti. Görüntülerde ablamızın dans şovu vardı. Çok şaşırdık ve o yaştaki bir insan için sergilediği hareketler ilgi çekiciydi” dedi. "BEN DASÇIYIM, OYUNCUYUM" DEDİ Yaşlı kadını oynadığı esnada gören ve ne olduğunu anlayamayan market görevlisi İrem Hilal Özçelik, “Ben reyon arasında geçerken bir teyze geldi. Bana dedi ki 'Ben dansçıyım, oyuncuyum' diyerek, ceketini çıkardı ve ardından müzik eşliğinde oynamaya başladı. Sonra dans ederken bacaklarını açtı. Biz ne olduğunu anlayamadık ve çok şaşırdık” diye konuştu. İHA