#demans

demans haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, demans haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Demans hastalarının terapilerinde müzik çok daha fazla yer edinecek Haber

Demans hastalarının terapilerinde müzik çok daha fazla yer edinecek

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, dünya nüfusunun yaşlanmasıyla nörobilişsel bozuklukların önümüzdeki yıllarda görülme sıklığının artacağını ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya çapında 55 milyon insanın demans hastası olduğunu ve bu rakamın 2030'da 75 milyona ulaşacağını belirten Prof. Dr. Talip Asil, 2030 yılında ise her 3 saniyede bir insanın demans hastası olacağını vurguladı. Müziğin beyin üzerinde çok çeşitli etkileri bulunuyor Son 30 yıldır yapılan araştırmalarda müzikal uyarıların demans hastalığında önemli bir rol oynadığını ve bilişsel işlevlere olumlu katkısının olduğunu kaydeden Prof. Dr. Talip Asil, “Son zamanlarda, bilişsel uyarım ve eğitim için yeni teknikler ortaya çıktı. Müzikal uyarıların, bilişsel uyarımın ayrılmaz bir parçası olarak kullanımı son 30 yıldır bir araştırma nesnesi olarak giderek daha fazla önem kazandı. Müziğin beyin üzerinde çok çeşitli etkileri bulunuyor. Müzik aleti çalmanın veya doğrudan müzik yapmanın olumlu etkisinin çok daha fazla olduğu görülüyor. Yaşlılık döneminde bile müzik öğrenimi bilişsel işlevlerin gelişimine katkı sunuyor. Özellikle erken evrede yer alan demanslı hastalarda müziğin iyileştirici etkisi daha yüksek. Önümüzdeki yıllarda standart ilaç tedavilerinin yanında bilişsel uyarıcı terapiler (müzik) çok daha fazla yer bulacak.” şeklinde konuştu.

Demans nedir? Belirtileri nelerdir? Haber

Demans nedir? Belirtileri nelerdir?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde yaklaşık 50 milyon demans hastası bulunuyor. Her yıl demansa yakalan kişi sayısı ise 10 milyonu buluyor. Deavmlı bir artış gösteren demans hastalığına dair detayları sizin için derledik. Demans nedir? Latince mens (zihin) kelimesinden türetilen demans, zihnin yitirilmesi anlamını taşır. Kişinin belleğinin işleyişini doğrudan etkileyen demans hastalığı, düşünme ve sosyal yetenekler üzerinde de etki bırakır. Bilinenin aksine tek bir hastalık olmayan demans, pek çok türe sahiptir. En fazla karşılaşılan demans türü, Alzheimer olarak karşımıza çıkar. Bu demans türü diğer tüm demans çeşitlerinin yüzde 60 ila yüzde 80’inden sorumludur. Yavaş bir şekilde ortaya çıkan demans, süreç içerisinde ilerler ve gözle görülür hale gelir. Demans belirtileri Bir kişinin demans hastalığına sahip olduğunu belli eden birkaç tipik belirti vardır. İçlerinde en temel olan belirti unutkanlık olarak kendini gösterir. Demans hastalığından şüphelenilmesi durumunda vakit kaybetmeden alanında uzman bir doktora görünmek gerekir. Erken teşhis, demans söz konusu olduğunda da tedavi sürecini olumlu etkiler. Demans hastalığına işaret eden diğer belirtiler şu şekildedir: Görsel algıda bozulma Hafıza problemleri Odaklanma sıkıntıları Dikkat dağınıklığı İletişim kurarken ve konuşurken zorluk yaşama Demans görülen bazı hastalıklar Demans, bazı hastalıklar ile birlikte kendini gösterebilir. Bu hastalıkların bir kısmının maalesef bir tedavisi yoktur ve bu nedenle kişinin yeniden eski haline dönmesi mümkün olmaz. Ancak bazılarının ise yaşanılan hastalığa uygun tedavi yöntemleri ile düzelmesi mümkündür. Demans ile birlikte yaşanılan hastalıklardan bazıları şu şekilde karşımıza çıkar: Menenjit Alzheimer AIDS Sifiliz Anemi (Kansızlık) Vitamin eksikliği (B12, B1 ve B6) Hormonlardan kaynaklı hastalıklar (Troid bezi, diyabet ve böbrek üstü bezlerinde görülen hastalıklar gibi) Bazı tümörler Hidrosefali (Normal basınçlı) Wernike-Korsakoff Sendromu Hungtington (Genetik bir beyin hastalığı) Parkinsondan kaynaklanan demans Lewy cisimcikli demans Creutzfeld-Jacob (Deli dana) hastalığı Demansı önlemek mümkün mü? İlerleyici olarak tanımlanan demans tiplerinin tedavisi bulunmaz. Ancak birtakım ilaçlar vasıtasıyla demans semptomlarını yönetmek mümkündür. Kolinesteraz inhibitörler, memantin ve uzman hekimin önereceği diğer ilaçlar bu durumda kullanılan ilaçlara örnek gösterilebilir. Söz konusu hastalığın oluşmasına engel olmak isin bir metot yoktur. Ancak gündelik hayatta uygulanabilecek birtakım unsurlar, demansın başlangıcını geciktirmek ve ilerlemesini yavaşlatmak için yapılabilir. Sigarayı bırakmak, fiziksel aktivite yapmak, sosyalleşmek, zihin egzersizleri yapmak, vitamin almak, kaliteli uyku uyumak, doğru ve sağlıklı beslenmek gibi alışkanlıklar demansa karşı alınabilecek önlemler arasında bulunur.   BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sağlık Bakanı Koca'dan Eris açıklaması

2030 yılında 82 milyona yükselmesi bekleniyor Haber

2030 yılında 82 milyona yükselmesi bekleniyor

Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin kaybı sonucu hafıza, konuşma, algılama, hesaplama, yargılama, soyut düşünme ve problem çözme gibi zihinsel yeteneklerin bozulduğu, sıklıkla da ilerleyici bir klinik tablo olan demansın en sık nedeni olarak görülüyor. Alzheimer Farkındalık Ayı dolayısıyla hastalık hakkında bilgiler paylaşan Uzman Dr. Ebru Parlayan, Türkiye'de Alzheimer hastalığının görülme sıklığının batı ülkeleriyle benzer oranlarda olduğunu belirtiyor. Türkiye'de 70 yaş üzerinde Alzheimer sıklığının yüzde 11 olduğunu ve 800 bine yakın demanslı hastanın üçte ikisini Alzheimer hastalarının oluşturduğunun tahmin edildiğini söylüyor.  Latince mens (zihin) kelimesinden türetilen, zihnin yitirilmesi anlamına gelen bir sendrom olan demans (demens), klinik olarak farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Demansa neden, bazıları çok nadir olarak görülen 100'den fazla hastalık bulunuyor. Alzheimer'ın, tüm demanslar içinde en sık görüleni ve tüm demansların yüzde 50-70'ini oluşturduğunu söyleyen Uzman Dr. Ebru Parlayan, “Bu nedenle halk arasında Demans dendiğinde ilk akla gelen Alzheimer hastalığı oluyor. Alzheimer hastalığında beyin içerisinde biriken patolojik plaklar ve proteinler beyin hücresinin ölümüne neden olur. Bu ilerleyici beyin hücre ölümü nedeniyle beyin işlevlerindeki bozukluklara bağlı olarak zihinsel işlevlerde gerileme, davranış sorunları ve günlük yaşam faaliyetlerinde bozulmalarla giden bir hastalıktır” diyor. Türkiye'de 800 bine yakın demanslı hastanın üçte ikisi Alzheimer hastaları Alzheimer'ın görülme sıklığının 60 yaşında yaklaşık olarak yüzde 1 olduğu ve her beş yılda bir bu oranın iki katına çıkacağının kabul edildiğini belirten Uzman Dr. Ebru Parlayan, “Yaşın ilerlemesi Alzheimer riskini artıran en önemli etkendir. 65 yaşında yüzde 2, 70 yaşında yüzde 4, 75 yaşında yüzde 8, 80 yaşında yüzde 16, 85 yaşın üzerinde yüzde 30, 90-94 yaşları arasındaki kişilerde yüzde 40, 95 yaşın üzerindeki kişilerde ise yüzde 58'lik prevelans oranları bildirilmiştir. Uluslararası Alzheimer Hastalığı Derneği'nin yayınladığı rapora göre 2018 yılında dünya üzerinde 50 milyon civarında tahmin edilen demanslı hasta sayısının eğer tedavi ve önleme konusunda büyük bir gelişme olmazsa 2030 yılında 82 milyona, 2050'de 152 milyona yükselmesi bekleniyor. Demans, dünyada en sık beşinci ölüm nedeni olarak geçiyor. Demans hastalarına harcanan para yıllık 1 trilyon dolara yaklaşıyor. Türkiye'de de Alzheimer hastalığının görülme sıklığı batı ülkeleriyle benzer oranlarda. 70 yaş üzerinde Alzheimer sıklığı yüzde 11. Ülkemizde 800 bine yakın demanslı hasta bulunuyor ve bu sayının üçte ikisini Alzheimer hastalarının oluşturduğu tahmin ediliyor” diyor. Alzheimer hastalığına yakalanmada risk faktörleri neler? Alzheimer hastalığı riskinin yaşlanmayla arttığını dile getiren Uzman Dr. Ebru Parlayan, “Aile öyküsünde birinci derece yakınlarında Alzheimer hastalığı olanlarda risk 2-4 kat artar. Düşük eğitim düzeyi riski artırır. Down sendromuna sahip olanlarda risk artar. Apolipoprotein E ε-4 genotipine sahip olanlarda da risk 2-3 kat. Kadınlarda risk daha fazladır. Bunun sebebinin menopoz sonrasında azalan östrojen hormonu olduğu düşünülmektedir. Menopoz sonrası hormon replasmanı tedavisi alanlarda risk azalır. Kronik Depresyonu olanlarda, tekrarlayan kafa travması geçirenlerde, kolesterol ve homosistein yüksekliği olanlarda, kontrolsüz hipertansiyon, diyabet ve insülin direncine sahip olanlarda risk artar. Tedavi edilmeyen işitme kaybı ve uyku apnesi hastalığı da yakalanma riskini artıran durumlardır” şeklinde konuşuyor. Yeni tedavi seçenekleri üzerinde çalışmalar sürüyor Hastalığı durduracak veya kesin tedavi edecek etkin bir tedavinin henüz bulunmadığını belirten Uzman Dr. Ebru Parlayan, “Mevcut tedavilerdeki amaç hastalığın sürecini yavaşlatmaya yöneliktir. Mevcut ilaçların erken başlanması birçok hastada hızlı ilerlemeyi yavaşlatır ve davranışsal sorunların gelişmesini geciktirir. Yeni tedavi seçenekleri üzerinde çalışmalar sürmekle birlikte günümüzde onay almış hastalığı durduran veya olmasını önleyen bir tedavi yoktur. Günümüzde mevcut ilaçlarla yapabildiklerimiz kognitif ve fonksiyonel bozulmayı yavaşlatmak, davranışsal ve psikiyatrik durumları tedavi etmek, bakım verenin yükünü azaltmak, ona yol göstermek, bakımevi ve hastaneye yatışı geciktirmektir. Alzheimer hastalarında ilerleyen süreçte depresyon, halüsinasyon, hezeyan, uykusuzluk gibi nöropsikiyatrik-davranışsal şikayetler sık görülür. Öncelikle uygun davranışsal yaklaşımlarla çözüm bulunmaya çalışılmalı, eğer ilaç başlanacaksa özellikle antipsikotik ilaçlarda hastalarda hareketlerde yavaşlamaya neden olabilecek grupta olanlar kullanılmamalıdır” diyor. Hasta yakınlarının eğitilmeleri gerekiyor Hastaların rutinine mümkün olduğunca saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyen Uzman Dr. Ebru Parlayan, “Hastaların suistimale uğramamaları, fiziksel ve manevi travmalardan korunmaları için hasta yakınları eğitilmelidir. İleri evrede denge bozukluğu ve düşmeler olabilir. Düşme riski ve düşmeye bağlı komplikasyonların azaltılması için önlemler alınmalıdır. Yeme, yutma sorunlarına yönelik gerekli önlemler alınmalı, gerekirse ağızdan beslenme yerine alternatif beslenme yolları kullanılmalıdır. Hasta mümkün olduğunca sosyal ortam içinde tutulmalı ve izole edilmemelidir. Hasta ve yakınlarına sosyal destek gruplarına katılmalarının önerilmesi yararlıdır” ifadelerini kullanıyor. Demans riskini azaltmak için öneriler Uzman Dr. Ebru Parlayan, demans riskini azaltmak için önerileri şöyle sıralıyor: Kan şekeri ve tansiyonun etkili kontrolü, karbonhidrat tüketimini en aza indirmek ve kilo kontrolü, düzenli egzersiz, sağlıklı ve dengeli  beslenme, kadınlarda menopoz sonrası biyoeşdeğer hormon replasman tedavisi, uyku hastalıklarının tedavi edilmesi, depresyonu önlemek, sağlıklı bağırsak mikrobiyatasını korumak, stresten uzak kalmak ve stresi yönetmeyi öğrenmek, hayatın içinde aktif kalmaya devam edip, yeni şeyler öğrenmek, antioksidan kullanımı, işitme kaybının erken giderilmesi, hücrelerin sağlıklı çalışması için vitamin (özellikle D vitamini, B vitaminleri, Folik asit, Çinko, Magnezyum, iyot) değerleri  ideal aralıkta tutulmalı, ağır metal maruziyetinin azaltılması. HABER MERKEZİ

Gaziemir'de Alzheimer demans hastaları hayata bağlanıyor Haber

Gaziemir'de Alzheimer demans hastaları hayata bağlanıyor

Gaziemir Belediyesi’nin sağlık hizmetlerinin yürütüldüğü Sağlık Köyü’ndeki Alzheimer Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’nde, 1. ve 2. evre alzheimer ve demans hastalarına hizmet veriliyor. Merkezde, hastaların zihinsel ve fiziksel kapasitelerini koruyabilmek amacıyla aktiviteler yapılıyor. Gaziemir’de ikamet eden, günlük aktivitelerini ve ihtiyaçlarını yerine getirebilen, bulaşıcı hastalığı olmayan 1. ve 2. evre alzheimer ve demans tanısı konmuş hastalar, merkezden yaş sınırlaması olmaksızın yararlanabiliyor. Alzhemier Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’ne üye olan yurttaşlar, sabah özel araçla ve sağlık çalışanı kontrolünde evlerinden alınıyor, merkezdeki aktivitelerin ardından tekrar evlerine bırakılıyor. Hasta yakınlarına da bu süreçte hastanın bakımı ile ilgili sorunlarında ve kendilerinin yaşayabileceği sosyal ya da psikolojik sorunlarda danışmanlık ve destek hizmeti sunuluyor. Merkezde verilen danışmanlık hizmetiyle, bakım verenin tükenmişliğinin üstesinden gelmesine yardımcı olmakla birlikte hastalarının güven ortamında iken kendilerine vakit ayırmaları sağlanıyor. “Bu merkezle hayata tutunduk” 12 yıldır parkinson, 6 yıldır da demans hastalığıyla mücadele eden Nuray Oylan’ın oğlu Osman Oylan, annesinin hastalığını öğrendikten sonra onun ihtiyaçlarının karşılanması için arayış içine girdiklerini ve yeğeninin tavsiyesiyle Alzheimer Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’yle tanıştıklarını söyledi.  “Bu merkezle beraber tekrar hayata tutunmaya başladık” diyen Oylan, “Araştırdık, Alzheimer Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’ni ziyaret ettik ve tam da ihtiyaçlarımıza cevap veren bir yapıya sahip olduğunu gördük. Annem yaklaşık üç yıldır bu merkeze devam ediyor. Bu merkeze şifa buluyoruz. Bu merkezde olduğumuz için mutluyuz. Annem buraya geldikten sonra hareketleri, hayata tutunuşu çok farklılaştı, daha aktif bir hayat yaşamaya başladı. Annemdeki bu değişimleri başta biz olmak üzere akrabalarımız, yakınlarımız da gördü. Merkezin faydasını gördükçe daha çok bağlandık buraya ve annemle birlikte biz de aktivitelere katılıyoruz” ifadelerini kullandı.  “Annem, 23 Nisan çocuğu gibi neşeli” “Doktor anneme hastalık teşhisi koyduktan sonra arayış içine girdik ve bu merkezle tanıştık. Buraya geldikten sonra annem çok büyük değişiklikler kaydetti. İlk kontrolde doktorumuzda annemdeki bu değişiklikleri fark etti” diyen merkezin üyesi Saide Yücekan’ın kızı Zeynep Elibol, “Annem burada çok mutlu. Daha önce çok monoton, hareketsiz, içine kapanık, depresif bir haldeydi.  Buraya geldikten sonra adeta bir 23 Nisan çocuğu gibi neşeli oldu. Buraya her zaman heyecanla geliyor. El hareketleri ve kasları güçlendi, düzeldi; neşesi arttı annemin. Bu da hepimizi mutlu ediyor. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda başta olmak üzere, bu merkezin çalışanlarına teşekkür ediyorum” diyerek merkezin hayatlarına katkısını anlattı.   “Her şey çok güzel oldu” 6 yıla yakın bir süredir demans, parkinson hastalığıyla yaşayan Emine İşler’in kızı Hülya Şengönüller ise annesinin merkeze geleceği zamanı heyecanla beklediğinin altını çizerek şunları söyledi:  “Yakınımızda böyle bir hastalık olmadığı için araştırma yaptık. Bize Alzheimer Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’ni önerdiler. Buraya başladıktan sonra her şey çok güzel oldu. Annem burayı okul diye tanımlıyor ve her gün buraya gelmek istiyor. ‘Ben öğrenimimi tamamlayamamıştım, biraz daha gideceğim’ diyor. Burada spor aktiviteleri, el becerilerini geliştiriyorlar. Arkadaşlarıyla sohbetler edip eğlenceli vakit geçiriyorlar. Biz buradaki koşulları ev ortamında sağlayamıyoruz. Bu merkez olduğu için çok şanslıyız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”  Eşi Gülşen Demir’in hastalığından sonra oğlunun yaptığı araştırma sonucunda Alzhemier Demans Danışma ve Dayanışma Merkezi’yle tanıştıklarını dile getiren Mevlüt Demir, “Burada bize çok ilgi gösteriyorlar. Sabah özel servisle gelip eşimi evden alıyorlar. Eşim çok memnun. Her zaman soruyor, ‘Yarın sabah gidecek miyim?’ diye. Eşimin konuşmasında hastalığı nedeniyle sorun vardı. Bu merkeze geldikten sonra konuşması ve hareketleri düzeldi. Bu hizmetten çok memnunuz, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.