[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#dijitalleşme

dijitalleşme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dijitalleşme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir tarımda dijitalleşmede liderlik yapacak Haber

İzmir tarımda dijitalleşmede liderlik yapacak

İzmir’de Sanayi ve Teknoloji İşbirliği Kurulu (SANTEK) tarafından “Dijital Tarım Gıda Sanayisi ve Tarımda Akıllı Teknolojiler” temasıyla tarımda yapay zekanın öneminin vurgulandığı etkinlik düzenlendi.  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü koordinasyonunda, Ege Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Birlikleri iş birliğinde İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı Oruç Baba İnan ve İzmir Valisi Süleyman Elban’da katılım gösterdi. Ekinlikte yaptığı konuşmada tarımda dijitalleşmenin yerli teknolojilerle olması gerektiğine dikkat çeken İnan, “Tarımda dijitalleşmeyi kendi teknolojilerimizde ithalata bağımlı olmadan yaparsak esasen katma değeri arttırarak dertlerimizin çözümü noktasında üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yapmış oluruz. Ege bölgesinin ve İzmir’in tarımda dijitalleşmeye liderlik yapacağını öngörüyorum” dedi. Dijitalleşmenin su ve toprak için önemine dikkat çeken Elban ise “Tarımı ne kadar çok dijitalleştirebilirsek sahip olduğumuz su kaynaklarını daha verimli kullanmış ve daha az ilaç ve gübre atarak topraklarımızı kirletmemiş oluruz” şeklinde konuştu. DİJİTAL TARIMLA SU VE KİRLİLİK SORUNU ÇÖZÜLÜR Dijitalleşmenin her alanda olduğu gibi tarımda da çok büyük önem taşıdığın belirten Elban, “Artık dijitalleşmenin; verimlilik artışına maliyetlerin düşmesine, karlılığın artmasına, hataların azalmasına, insan hayatının kolaylaştırılmasına, çevreye olan katkısını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bunu herkes biliyor zaten. Ama her alanda olduğu gibi tarımda da dijitalleşmenin yapılması çok önemli. Ne ürettiğimizi ne kadar ürettiğimizi ne kadar ürünümüzün olduğunu, ne kadarını ihracat edeceğimizi önceden bilirsek ne alıcı, ne satıcı, ne tüccar ne de çiftçi bu konuda zarar görmez. Bakanlıklarımız bu konuyla alakalı olarak sıkıntı çekmezler. Çünkü biz ürün çiçeğe düştüğünde neyin ne olduğunu anlamış olacağız. Tarımı ne kadar çok dijitalleştirebilirsek sahip olduğumuz su kaynaklarını daha verimli kullanmış oluruz.  Bir diğer konu ise dijital tarımla birlikte topraklarımıza daha az ilaç ve gübre atmış oluruz. Bu da topraklarımızın daha az kirlenmesine sebep olur. Dijitalleşmenin bu yüzden çok büyük önemi var” diye konuştu. TARIMDA DİJİTALLEŞMEDE İZMİR LİDERLİK YAPACAK Gelişen teknolojiler ve dünya ile birlikte tarımda yeni meydan okumaların olduğunu ve bunun da üstesinden gelebilmek için hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirten İnan, “Geçtiğimiz yüz yılda dünya nüfusu 1 milyardan 8 milyara çıktı.  Şu anda 1 milyara yakın insan gıda temini yaşasa da gıda temininde dünya olarak fena bir sınav vermedik. Önümüzdeki yıllarda nüfusun katlanması öngörülüyor. Önümüzdeki dönemde daha farklı meydan okumalar bizleri bekliyor. Aslında pandemiyle biz önümüzdeki dönemde kısmi bir demosunu yaşadık. İklim sorunu, nüfusun artışı ve suyumuzun azalması bu meydan okumaların arasında. Bu yüzden biz de kendi kabuğumuza çekilip yani kendi derdimizi kendi imkanlarımızla çözmemiz gerekiyor. Bu yeni gelen meydan okumalarla bu işten çıkışın yegâne çözümü teknoloji gibi gözüküyor. Teknolojiyle de katkı vermek zorundayız. Bunu da inşallah kendi yerli mühendislerimizle ve kendi teknolojilerimizle yaparız. Tarımdaki büyümeyi teknolojiyle yaparken bugüne kadarki sanayi hamlelerimiz ithalatla oldu. Tarımda dijitalleşmeyi ve akıllı tarıma geçmeyi ithalatla değil kendi mühendislerimizle kendi imkanlarımızla yapılmasını umuyorum. Kendi teknolojilerimizde ithalata bağımlı olmadan yaparsak esasen katma değeri arttırarak dertlerimizin çözümü noktasında üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yapmış oluruz. Ege bölgesinin ve İzmir’in tarımda dijitalleşmeye liderlik yapacağını öngörüyorum” ifadelerini kullandı. İZMİR ÖNEMLİ BİR SANAYİ BÖLGESİ İzmir’in sanayide gelişmiş bir il olduğunu söyleyen İzmir Sanayi Teknoloji İl Müdür Engin Bişar, “İlimizde 13 tanesi faal 14 tane organize sanayi bölesi var. Bu sanayi bölgelerimizde bin 800 tane işletmemiz var ve 122 bin tane istihdamımız var. Bunun haricinde 56 tane küçük sanayi sitesi 44 tane tekno park buralarda 560 tane işletmemiz var.  İzmir ili sanayide gelişmiş ve önde bir il. Sanayide olduğu kadar tarım ve ticaret kapasitesiyle, lojistik altyapısı ve avantajlarıyla, eğitim ve teknolojideki gelişmişliğiyle olduğu kadar bereketli topraklarında verimli ve gelişmiş tarım ile öne çıkan bir şehrimizdir. Bizde bunu düşünerek geçen sene yaptığımız gibi bir etkinlik yapmak istedik. Bu sene de bunu düşünerek biraz dijital ve akıllı tarıma ağırlık vermek istedik” dedi. TARIMDA YENİ BİR DÖNEM Konuşmasında organik tarımın önemine de değinen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “Pandemiden sonra tarımda ve gıdada yeni bir dönem başladı. Bunu yapılan çalışmalarla globalde görebiliyoruz. Bunun en güzel örnekleri yeşil mutabakatta açıklanan tarım politikalarıdır. Burada devletler, yıpranan dünyamızda yol haritasını çizmişler ve bunu detaylandırmışlardır. Neden organik tarım? Organik tarımın öneminin iki ayağı var. Bir tanesi toprağımızın erozyondan korunması ve sürdürülebilir bir şekilde gelecek nesillere devredilmesi, ikincisi ise organik tarım sayesinde sağlıklı nesillerin yetiştirilebilmesidir. Peki bu nasıl sağlanacak? İzlenebilirlikle. İzlenebilirlik nasıl sağlanacak? Bugün burada yaptığımız toplantıda önemini birazdan göreceğimiz dijital platformlarla veri tabanı oluşturulacak ve bu doğrultuda da stratejiler oluşturulacak” diye belirtti.  EN BÜYÜK DEZAVANTAJ MİRAS YOLUYLA BÖLÜNME “Bizim ülkemizin tarımda büyük bir dezavantajı var” diyerek sözlerine devam eden Işık, “Miras yoluyla arazilerimiz sürekli bölünüyor. Bu sağlıklı ve verimli bir tarım yapmamızı maalesef engelliyor. Bununla ilgili devletimizin yaptığı çalışmalar var. Geçen hafta bizim 12’inci kalkınma planımız açıklandı ve burada açık ve net bir şekilde tarımda bilgi sistemlerine geçileceğini, bu doğrultuda dijitalleşmenin destekleneceğini ve tarımda mevcut alanlarda gerekli verimlerin alınması için yeni alanların yaratılması gerekiyor” diye belirtti. TEKNOLOJİ İHTİYAÇ DEĞİL ZORUNLULUK İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, toplantıda Türkiye’nin 58.5 milyar dolarlık üretim değeriyle dünyanın 10 büyük tarım ülkesinden biri olduğunu ifade ederek, “Tarımın gayri safi yurtiçi hasılamıza katkısı yüzde 6.5 düzeyinde. Bu oran, çoğu gelişmiş ülkeden daha yüksek. Üstelik tarım ve hayvancılığın ülkemizde kriz dönemlerinde bir hava yastığı işlevi gördüğü bir sır değil. Dolayısıyla üzerinde oturduğumuz bu büyük değeri, güçlendirme ve yarınlara sürdürülebilir şekilde taşıma sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun ifası için teknoloji bir ihtiyaç değil, zorunluluk. Bu noktada kurum olarak kendimizi ifade etmem, anlatmak istediklerimi daha anlaşılır kılacak” dedi. TEMEL FAALİYET ALANIMIZ TARIMIN TİCARETİ İzmir Ticaret Borsası, 132 yıllık köklü bir kurum diyerek konuşmalarını sürdüren Uçak, “Tarımsal ticaretin gelişmesi için bugüne kadar çok sayıda ilkin öncülüğünü yaptık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için kendimizi konumlandırırken hedefimizi şu üç kelimeyle sembolleştirdik: “Tarımın servetini dönüştürmek” kurum olarak temel faaliyet alanımız tarımın ticareti. Ancak bizim için tarım, ticaretini yaptığımız ürünlerden çok daha büyük bir anlam ifade ediyor. Milyonlarca üretici ailemizin alın teri ve umudu olan tarım; sektörde ve bağlantılı alanlarda çalışan işçi, tüccar, sanayici, ihracatçı yüzbinlerce girişimci ve emekçinin ekmek kapısı. Biz; tüm bunlardan çok daha önemli olarak, ülkemizin ekonomik bağımsızlığı ve kalkınması için en stratejik sektörlerden biri olarak görüyoruz tarımı. Bu nedenle sürdürülebilir, rekabetçi bir sektörün oluşmasına katkı sağlamak için sadece ticaretle değil, tarımın tüm değer zinciri ile yakından ilgileniyoruz” şeklinde konuştu. SANAYİ EVNATERİ HAYATA GEÇİRİLMELİ “Ülkemiz sanayinin ana sorunlarından biri verimlilik olunca; verilerin yeni nesil teknolojilerle doğru toplanmasından, doğru analiz edilmesine ve son kullanıcıya ulaşmasına kadar geçen süreç çok doğru yönetilmelidir” diyerek sanayi envanteri hedefinin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, “Uzun yıllardır talep ettiğimiz ve Orta Vadeli Programda yer alan “sanayi envanteri” sürecin yönetilmesinde çok kritik bir hedef olup, bir an evvel hayata geçirilmelidir. Benzer şekilde, TÜİK ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından imzalanan protokol ile tarım sayımına geçilecek olması da çok önemli bir gelişmedir. Dileriz çok hızlı hareket edilir. Zira, ölçemediğiniz şeyi etkin yönetemezsiniz.  Bugün Sanayi 5.0’ın çıktılarını gördüğümüz bir dönemde, KOBİ’lerimizin dijitalleşmesini geciktiren, sanayi 2.5’larda kalmamıza en büyük etken finansman temini sorunu da özel desteklerle giderilmeli ve sürdürülebilir, rekabetçi bir yapı mutlaka oluşturulmalıdır. Bunu başaran ülkeler, tarım ve gıda ürünlerinde bir marka, ihracatta da önemli bir oyuncu niteliğindedir” dedi. AKILLI TARIM İSTİKAMETİNE GEÇİLMELİ İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler ise konuşmasında, üretimde yenilikçi yaklaşımların uygulanması gerektiğini ifade ederek, nüfus artışı ve iklim değişikliği; buna bağlı olarak, doğal kaynakların her geçen gün azalması, ülkelerin koruyucu tarım politikalarına yönelmesini beraberinde getiriyor. Ekosistemde yaşanmakta olan değişim, geleneksel üretim yöntemlerinin yenilikçi yaklaşım ve çözümler ile ikame edilmesini zorunlu kılıyor. Bu noktada; sürdürülebilirlik, verimlilik ve gıda güvenliğinde yeni bir çağ açmayı vaat eden dijital tarım, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek 21. yüzyılda tarım sektöründe dönüştürücü bir güç halini alıyor. Yol haritamızın; kaynak yönetiminin ön planda tutulduğu, üretimin planlı bir biçimde, katma değeri yüksek ürün deseni ile desteklendiği, ar-ge altyapısına yönelik teşvik ve desteklerin sağlandığı ve akıllı tarım uygulamalarının hayata geçirildiği bir istikameti göstermesi gerekiyor. Gelişmiş sensörler ve yapay zeka ile donatılmış traktörler, drone'lar ve robotlar aracılığıyla optimum miktarda su ve gübre kullanımının gerçekleştirilmesi, toprak analizlerinin yapılması ve ürün çeşidinin belirlenmesini de içeren bütünleşik bir veri analizine sahip üretim modelinin benimsenmesi önem arz ediyor” dedi. YAĞMUR SUYU HASADI ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMALI Kızılgüneşler, “Türkiye’de 2030 yılı nüfus tahminlerine göre ülkemizin su kıtlığı çekecek ülkeler arasında yer alacağına işaret ediliyor” diyerek “Bu yönde, bilinçsiz ve planlı olmayan su kullanımının engellenmesi, modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve tarım ile sanayide “su yönetimi” politikasını destekleyen çalışmaların uygulamaya geçirilmesi önem taşıyor. Konuyla ilgili, dünya genelinde deniz suyunun arıtılarak tarımsal üretimde kullanılması ve atık suların tarım alanında değerlendirilmesini de kapsayan farklı yaklaşımlar hayata geçiriliyor. Bununla birlikte, söz konusu farklı yaklaşımların yüksek maliyetlere sahip olması ya da insan sağlığı yönünden riskleri de beraberinde getirmesi gibi negatif etkileri olduğu biliniyor. Bahsi geçen yöntemler içerisinde yağmur suyu hasadının etkin bir şekilde kullanılmasının tarımsal üretimimizin geleceği için önem taşıdığı kanaatindeyim. Kısa ve orta vadede yaşanmakta olan sorunun çözümü için; üreticilerimizin söz konusu mikro sulama alanlarının oluşturulmasına yönelik bilgilendirilmesinin, bununla birlikte destek ve teşvik mekanizmalarının hayata geçirilmesinin sorunun etkilerini minimize edeceğini düşünüyorum” sözlerine ekledi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Üretimde dibe yaklaşıyoruz: 3,5 milyon hektar tarım arazisi ekilmiyor

Karabağlar'da hizmette dijitalleşme dönemi Haber

Karabağlar'da hizmette dijitalleşme dönemi

Karabağlar Belediyesi dijitalleşme atağını, yeni uygulamalarla sürdürüyor. Birçok hizmeti dijital ortama taşıyan Karabağlar Belediyesi, iş yeri ruhsat denetimlerinin daha hızlı gerçekleştirilebilmesi için Zabıta ve Ruhsat müdürlüğü ekiplerine “tek tuş” kolaylığı da sağladı. Bu kapsamda Dijital Arşiv Sistemi”nde “İşyeri Ruhsat Arşivi İnceleme” uygulaması hayata geçirilerek, ekiplerin iş yeri ruhsat bilgilerine tek tuşla ulaşabilmesinin önü açıldı. Karabağlar Belediyesi arşivinin dijitalleştirilmesi çalışmalarına, Arşiv Müdürlüğü tarafından devam ediliyor. Bu kapsamda İmar, Mali Hizmetler, Yapı Kontrol, Plan Proje müdürlüklerindeki milyonlarca belge taranıp işlendi. Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'ndeki iş yeri ruhsat arşiv dosyalarının da Arşiv Yönetim Sistemi'ne (AYS) aktarılmasıyla, belediye arşivinde dijitalleştirilen belge sayısı 14 milyonu geçti.  Eğitim aldılar Çalışmalar kapsamında Arşiv Müdürlüğü tarafından Zabıta personellerine sistemle ilgili eğitim verildi ve AYS uygulaması tablet, bilgisayar, akıllı telefon gibi mobil cihazlarına tanımlandı. Böylece ekipler iş yerlerinin ruhsat bilgilerine, akıllı cihazlardan tek tuşla ulaşabilir duruma geldi.  Ruhsat ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri, “E-Arşiv” üzerinden erişim sağlanan ruhsat belgelerini inceleyerek, istedikleri bilgilere daha hızlı, kolay ve güvenilir bir şekilde ulaşıyor. İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin ruhsat denetimlerini daha sağlıklı gerçekleştirebiliyor. Zamandan ve kırtasiyeden tasarruf  Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, zamandan ve kırtasiye  giderlerinden tasarruf olanağı sağlayan dijitalleşme çalışmalarının, vatandaşlara daha sağlıklı ve nitelikli hizmet vermenin önünü açtığını söyledi. Karabağlar Belediyesi'nin bu konuda öncü yerel yönetimlerden olduğunu vurgulayan Başkan Selvitopu, “Dijitalleştirilen belge sayısının 14 milyonu geçmesi bunun en önemli göstergesi. Artık yetkilendirilmiş personelimiz ve vatandaşımız, arşiv belgelerine elektronik ortamda kolayca ve hızlı bir şekilde ulaşabiliyor. E-arşiv, E-imar, E-Eksper gibi uygulamalara ek olarak kısa süre içerisinde daha yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanacak E-Ruhsat uygulamasıyla, Karabağlar Belediyesi vatandaşın ayağına hizmet götürmeye devam edecek” dedi. BÜLTEN

Haber

"Dijitalleşme süreçlerine destek vermeye devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, SETA Vakfı tarafından düzenlenen Dijitalin Yüzyılı Sempozyumu'na video mesaj gönderdi. Türkiye Yüzyılı'nın, Türk milletin asırlık ortak hayallerinin bir ifadesi, geleceğin milli vizyonu, amaçları, politikaları, hedefleri, plan ve programlarının bütüncül bir ifadesi olduğunu belirten Oktay, Dijitalin Yüzyılının ise istikrarın, kalkınmanın, inovasyonun, verimliliğin yüzyılı gibi Türkiye Yüzyılının temel boyutlarından biri olduğunu ve dijitalleşmenin, Cumhuriyetin yeni asrında, güçlü Türkiye'yi perçinleyecek alanların başında yer aldığını ifade etti. Oktay, dijital teknolojilerde ve dijital dönüşümde yerli-milli çabalarla öncü olmak istediklerini dile getirerek, "Bugüne kadar Cumhurbaşkanımız liderliğinde, bürokrasinin azaltılması ve e-Devlet çalışmaları, milli yapay zeka stratejimiz, siber güvenlik ve blokzincir gibi alanlarda yerli adımlara verdiğimiz desteklerle Dijitalin Yüzyılı perspektifinin altyapısını ilmek ilmek dokuyoruz." ifadelerini kullandı. KRİTİK UNSUR Dijital Dönüşüm Ofisini oluşturarak dijital teknolojilerle ilgili çalışmaların koordinasyonunu tek çatı altında topladıklarını belirten Oktay, Dijital Türkiye çalışmaları çerçevesinde, e-devlet, Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurul toplantılarıyla, dijital alanda tüm bakanlık, kurum ve kuruluşların nezdinde daha güçlü Türkiye'nin zeminini ve büyük veriyi geliştirdiklerini anlattı. Oktay, Türkiye Yüzyılına "merhaba" derken dijitalleşmede boyut atlayacakları yeni bir zirvede bulunduklarını belirterek, "Dijitalin Yüzyılı, yenilikçi teknolojilere yerli imkanlarla hızla uyum sağlayan, elektronik hizmet sunumunda küresel rekabet gücü yüksek, çevik veri yönetişimiyle işleyen, dijitalleşmede katılımcılığı ve insan odaklı yaklaşımı merkezine alan Türkiye'nin vizyonudur. Dijitalleşmeyi kamu hizmetlerinin sunumundan eğitime, iklim değişikliği ile mücadeleden afet konusundaki çalışmalara varıncaya kadar hemen hemen tüm alanlarda kritik bir unsur olarak görüyoruz" diye konuştu. Bu doğrultuda, sahip olunan büyük veriyi anlamlandırarak değere dönüştüren çalışmalarla vatandaşın ve kamunun kullanımına açtıklarını kaydeden Oktay, kamusal hizmetlerin veri odaklı ve daha isabetli olmasını sağlayarak, karar destek mekanizmalarıyla, teknolojinin nimetlerini daha geniş bir tabana yaydıklarını, e-Devlet sisteminin, vatandaşın hayatını kolaylaştıran hızlı, doğru ve güvenilir bir karar destek sistemine dönüştüğünü söyledi. Oktay, e-Devlet kapısının vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktan öteye giderek, vatandaşı içine alan ve onunla bütünleşen bir yaklaşımla yoluna devam ettiğine işaret ederek, dijital devlet hizmetlerinin eğitim, sağlık, adalet, iş hayatı ve sonrasındaki emeklilik gibi tüm yaşam döngüsü boyunca insan hayatının merkezinde olacağını vurguladı. Geleneksel kamu hizmeti sunumunda tüm kurumların, yapay zeka destekli e-Devlet altyapısını kullanacağını, bu sayede vatandaşların, Türkiye'nin hangi ilinde ya da ilçesinde olursa olsun, kamu hizmetini aynı yüksek standartta hız, kalite ve güvende alabileceğini kaydetti. "UZAYA UYDU GÖNDERİYORUZ" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, dijitalin yüzyılının yalnızca bir kesime ya da belli bölgelere yönelik değil Türkiye'nin her karışına, 85 milyona yönelik olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Türkiye, özellikle AK Parti iktidarları döneminde teknolojik gelişim açısından büyük bir sıçrama gerçekleştirdi. Uydu teknolojisi, internet altyapısı, yapay zeka teknolojileri açısından büyük ilerlemeler kaydettik. Bir yandan uzay yarışında 'biz de varız' diyoruz, yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş uydularımızı uzaya gönderiyoruz. Diğer yandan günümüzün en ileri teknolojileri ile donatılmış olan, hepimizi gururlandıran Togg gibi akıllı cihazlar üretiyoruz. Bir yandan TCG Anadolu gibi dünyada çok az ülkenin sahip olabildiği türde bir SİHA uçak gemisi yapıyor, diğer yandan yerli helikopterler, denizaltılar yapıyoruz. Hava, kara, deniz, denizaltı ve uzay için ürettiğimiz bu teknoloji harikası araçlar, bir bakıma, Türkiye'nin teknoloji alanında dalgalandırdığı bayraklardır. Tabii ki buna enerji gibi, ulaşım gibi, altyapı gibi tüm diğer sektörleri de rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Basit bir video konferans görüşmesinin bile 'millet teknoloji görsün' diye anlatacak kadar ufku dar, ülkemizin siber güvenlik çalışmalarına, uzay projelerine set çekmek isteyecek kadar vizyonsuz muhalefeti gördükçe onlar adına utanıyoruz." "Geçmişten bugüne kadar Türkiye'nin sanayi ve teknoloji alanında ilerlemesine katkı sağlayan birçok müteşebbisimizin önünde duvar gibi dikilen gerici zihniyetin Türkiye'nin medeniyet yürüyüşünü de akamete uğrattığını" anlatan Oktay, Türkiye'yi geriletmek niyetinde olan bu sığ zihniyetin, dijitalin yüzyılı hedefini içine sindirmesini beklemediklerini söyledi. "Biz gençlerimizle 85 milyon ile geleceğe yürüyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Gençlerimizin Türkiye Yüzyılında, Türkiye'nin dijital alandaki başarılarına her geçen gün bir yenisini ekleyeceklerinden de hiç şüphe etmiyoruz" diyen Oktay, gençlerin sığ tartışmaların uzağında ve hatta dışında kalarak, Türkiye'nin teknoloji devrimine katkı sunmaları için her türlü desteği vermeye devam edeceklerinin bilinmesini istedi. Bütün çabalarının yeniliklere ve değişime açık, vizyoner, yenilikçi, dinamik bir gençlikle yola devam etmek olduğunu dile getiren Oktay, dijitalin yüzyılının, ayakları sağlam şekilde yere basan, hem kamuyu hem özel sektörü, meslek örgütleri, üniversiteleri ve araştırma merkezlerini, STK'ları içine alan bir yapıya sahip olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Adalet Bakanlığının hukuki işlemlerde yapay zekanın kullanımı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının tüm gruplarda olduğu gibi dezavantajlı bireylere yönelik dijital kamu hizmetleri çalışmaları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının otonom madencilik ve milli şebeke gibi projeleri, İçişleri Bakanlığının tüm alanlarda olduğu gibi yapay zeka destekli önleyici kolluk sistemleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının tarihi mekanlarda artırılmış gerçeklik uygulamaları, Milli Savunma Bakanlığının her daim hazır savunma sistemleri için dijital ikiz yöntemi ve askeri platformların modellenmesi, Sağlık Bakanlığının yapay zeka destekli kişiye özel sağlık uygulamaları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının uydu destekli akıllı ulaşım sistemleri projesi gibi çalışmaları ile dijitalin yüzyılına bütünleşik veri tabanı ve altyapı itibariyle hazır olduklarını anlattı, tüm bakanlıkların ve paydaşların dijitalleşme yarışında tatlı bir rekabet içerisinde bulunduğunu söyledi. "DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ" 21 yıldır Türkiye'de inşa ettikleri altyapıya, hızla dönüşen dijital avantajları ekleyerek ilerleyeceklerini belirten Oktay, konuşmasına şöyle devam etti: "Dijitalin Yüzyılında Türkiye, elindeki büyük veriden değer, hizmet, eser üreterek 2030'larda 25-30 trilyon dolarlık dijital pazardan payını alacaktır. Türkiye, siber vatanda milli uygulamalarla tam bağımsız ve egemen, hem kamu meslek örgütleri hem de özel sektörde süreçleri dijital uygulamalarla hızlandırmış, dijital teknolojiler alanında, insan kaynağı daha zengin bir konumda olacaktır. Web 3.0 ve üzeri yeni teknolojiler kapsamında ülkemize özgü platformların oluşturulması için gerekli teşvik mekanizmalarını hayata geçirmeye devam edeceğiz. Dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya yönelik programları imalat sanayiinin farklı kollarına adapte ederek özellikle KOBİ'lerin dijitalleşme süreçlerine destek vermeye devam edeceğiz." Oktay, siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka, blokzincir, arttırılmış gerçeklik gibi yenilikçi dijital teknolojilerde gerçekleştirecekleri atılımlarla, Dijitalin Yüzyılında vatandaşların günlük yaşamlarını daha kolay ve konforlu hale getireceklerini sözlerine ekledi. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.