[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#diş

diş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, diş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tedavi edilmeyen çürükler genel sağlığı tehdit ediyor! Haber

Tedavi edilmeyen çürükler genel sağlığı tehdit ediyor!

Yetersiz ağız bakımı, şekerli ve asitli yiyecek tüketimi gibi faktörlerin diş çürüklerinin ilerlemesini hızlandırabileceğine dikkat çeken Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Diş apseleri ve enfeksiyonlar, diş kaybı, çene kemiği erimesi gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklarda, çiğneme zorlukları, beslenme yetersizlikleri ve konuşma bozuklukları gibi problemler görülebilir. Ayrıca, oluşan estetik kaygılar, özgüven kaybına ve sosyal izolasyona yol açabilir.” dedi. Diş çürükleri ilerlediğinde oluşan bakterilerin kan dolaşımına karışabileceğini ve vücudun diğer bölgelerine yayılabileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, kalp sorunlarından hamilelik risklerine kadar birçok genel sağlık sorununa neden olabileceğinin altını çizdi. Üsküdar Diş Hastanesi Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, tedavi edilmeyen diş çürüklerinin, ağız sağlığı ve genel sağlık üzerindeki etkilerine dair açıklamalarda bulundu. Tedavi edilmediğinde enfeksiyon çene kemiğine yayılabilir Diş çürüğünün tedavi edilmediğinde belirli aşamalar halinde ilerlediğine dikkat çeken Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Başlangıç aşamasında, diş minesinde demineralizasyon meydana gelir ve beyaz lekeler şeklinde kendini gösterir. Bu aşamada, çürük genellikle ağrısızdır ve geri dönüşümlü olabilir. Ancak, tedavi edilmezse mine yapısında ilerler ve dentin tabakasına ulaşır. Bu aşamada, çürük daha belirgin hale gelir ve sıcak, soğuk veya tatlı yiyeceklere karşı hassasiyet oluşabilir.” dedi. Çürüğün daha da ilerlediğinde sinirler, bağ dokusu ve damarların bulunduğu iç kısma yani diş pulpasına ulaştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Bu durumda, enfeksiyon ve şiddetli ağrı meydana gelir. Pulpitis adı verilen bu durum, tedavi edilmediğinde pulpa nekrozu (ölümü) ve apselere yol açabilir. En ileri aşamada ise enfeksiyon çene kemiğine yayılabilir, bu da sistemik sağlık sorunlarına neden olabilir.” şeklinde konuştu. Diş çürüklerinin ilerlemesi bu faktörler hızlandırabiliyor Diş çürüğünün ilerlemesine neden olabilecek faktörlere değinen Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin şunları söyledi: “Yüksek oranda şeker tüketimi, ağızdaki bakterilerin çoğalmasına ve asit üretmesine neden olur. Bu asitler, diş minesini demineralize ederek çürüğün ilerlemesine yol açar. Ağız hijyenine yeterince dikkat edilmediğinde çürükler hızla ilerler. Flor eksikliği, diş çürüğünün hızla ilerlemesine neden olabilir. Tükürük, ağızdaki asitleri nötralize eder ve mineralleri geri kazandırır. Tükürük akışının azalması, diş çürüğünün hızlanmasına yol açar. Bazı bireyler genetik olarak çürüğe daha yatkın olabilir. Bu genetik yatkınlık, diş minesinin yapısı veya tükürük bileşimi ile ilgili olabilir.” İlerleyen diş çürükleri özgüven kaybına ve sosyal izolasyona yol açabilir Tedavi edilmeyen diş çürüklerinin ağız ve diş sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Diş apseleri ve enfeksiyonlar, diş kaybı, çene kemiği erimesi gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bununla birlikte diş çürükleri, bireyin yaşam kalitesini de olumsuz etkiler. Özellikle çocuklarda, çiğneme zorlukları, beslenme yetersizlikleri ve konuşma bozuklukları gibi problemler görülebilir. Ayrıca, ilerlemiş çürüklerin yol açtığı sürekli ağrı ve ön bölge dişlerde meydana geldiğinde oluşan estetik kaygılar, özgüven kaybına ve sosyal izolasyona yol açabilir.” dedi. Kan dolaşımına karışabilen bakteriler birçok sağlık sorununa neden olabilir Ağzın vücuda açılan kapı olduğunu hatırlatan Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, tedavi edilmeyen diş çürüklerinin birçok genel sağlık sorununa da yol açabileceğini söyledi. Diş çürükleri ilerlediğinde oluşan bakterilerin kan dolaşımına karışabileceğine ve vücudun diğer bölgelerine yayılabileceğine dikkat çeken Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, bu durumun neden olabileceği sağlık risklerini şöyle açıkladı: “Bu yayılma özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Örneğin, kalp kapakçıkları etkilenerek endokardit gelişebilir. Diş çürüklerinin neden olabileceği diş eti hastalıkları sistemik inflamasyonu artırarak ateroskleroz riskini artırabilir ve bu da kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler hastalıkların riskini yükseltebilir. Ağızda bulunan patojenler, solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Diş çürüklerinden kaynaklanan bakteriler, aspirasyon yoluyla akciğerlere ulaşarak pnömoni gibi ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.” Bakteriler beyne ulaşarak nörolojik bozuklukların riskini artırabilir! Diş çürükleri ve periodontal hastalıkların, diyabetle karşılıklı bir ilişki içinde olduğuna dikkat çeken Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, “Diyabet hastalarında periodontal hastalıklar daha yaygındır ve bu hastalıklar kan şekeri kontrolünü zorlaştırabilir. Ayrıca, periodontal enfeksiyonlar, inflamatuar markerlerin artmasına ve insülin direncine neden olabilir. Hamilelik sırasında periodontal hastalıklar, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskini artırabilir. Diş çürüklerinden kaynaklanan enfeksiyonlar, fetüs üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve hamilelikte genel sağlık durumunu kötüleştirebilir.” dedi. Bazı araştırmaların, ağız sağlığı ile nörodejeneratif hastalıklar arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini de sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin, periodontal hastalıkların, Alzheimer hastalığı ve demans gibi nörolojik bozuklukların riskini artırabileceğini, ağızda bulunan bakterilerin beyin dokularına ulaşarak inflamasyona ve nörodejenerasyona neden olabileceğinin düşünüldüğünü söyledi. Düzenli ağız bakım rutini genel sağlık için de şart! Diş çürüklerinin genel sağlık üzerindeki etkilerinin önlenebilmesi için yılda en az iki kez diş hekimi kontrolüne gitmenin önemine vurgu yapan Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özgün Karatekin sözlerini şöyle tamamladı: “Düzenli kontrole gitmek çürüklerin erken teşhis edilip tedavi edilmesini sağlar. Dişlerin günde en az iki kez fırçalanması ve diş ipi kullanımı, plak birikimini ve diş çürüklerini önler. Antibakteriyel ağız gargaraları da kullanılabilir. Şekerli ve asitli yiyeceklerden kaçınmak, diş çürüklerini önlemeye yardımcı olur. Bol su içmek ve lifli gıdalar tüketmek ağız sağlığı için faydalıdır. Sigara ve aşırı alkol tüketimi, diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına neden olabilir. Bu alışkanlıklardan kaçınmak ağız sağlığını korur. Florlü diş macunu ve ağız gargaraları kullanmak, diş minesini güçlendirir ve çürük oluşumunu engeller.”

Ağız ve diş sağlığını desteklemenin yeni yolu: Ağız duşu nedir? Haber

Ağız ve diş sağlığını desteklemenin yeni yolu: Ağız duşu nedir?

Günümüzde ağız ve diş sağlığı, genel sağlıkla doğrudan ilişkilendirilen önemli bir konu haline gelmiştir. Bu bağlamda, ağız hijyenini sağlamak ve dişlerin arasındaki bölgeleri etkili bir şekilde temizlemek için kullanılan ağız duşları, giderek daha fazla popülerlik kazanmaktadır. Ağız duşu nedir? Birlikte inceleyelim. Ağız duşu nedir? Ağız duşu, diş sağlığını korumak ve diş eti hastalıklarını önlemek için kullanılan bir cihazdır. Ağız duşları, ağız içindeki yiyecek artıklarını ve plakları temizlemek amacıyla su veya suyun içine karıştırılan özel bir solüsyon kullanır. Bu cihazlar, diş fırçası ve diş ipi gibi geleneksel diş temizleme yöntemlerinin tamamlayıcısı olarak kullanılabilir. Ancak, ağız duşlarının tek başına diş fırçası ve diş ipi yerine geçmediği unutulmamalıdır. Diş fırçası ve diş ipi kullanımı ile birlikte düzenli olarak kullanıldığında, ağız duşları daha etkili bir temizlik sağlayabilir. Ağız duşu ne işe yarar? Ağız duşu, ağız ve dişlerin arasındaki yiyecek artıklarını ve plakları temizlemek, diş eti hastalıklarını önlemek ve ağızda oluşabilecek kötü kokuları gidermek için kullanılır. Ağız duşları, su ve/veya ağız sağlığı için özel olarak formüle edilmiş sıvıları kullanarak, ağızda temizlik ve masaj etkisi yaratır. Ağız duşları, diş fırçalamaya ek olarak kullanılır. Diş fırçalaması, diş yüzeylerinin mekanik olarak temizlenmesini sağlarken, ağız duşu su basıncıyla dişlerin arasındaki bölgeleri temizler ve diş etlerine masaj yapar. Bu araç, özellikle diş aralarında ve diş etlerinin altında biriken plak ve artıkları uzaklaştırmaya yardımcı olur. Ağız duşlarının düzenli kullanımı, diş ve diş eti sağlığını korumak, diş çürüklerini ve diş eti hastalıklarını önlemek ve ağız hijyenini artırmak için etkili bir yöntem olarak önerilmektedir. Bununla birlikte, ağız duşlarının tek başına diş fırçalamanın yerini tutmadığı unutulmamalıdır. Ağız duşları, diş fırçası ve diş ipi ile birlikte kullanıldığında en etkili sonuçları sağlar. Ağız duşunu kimler kullanmalı? Ağız duşu, ağız ve diş sağlığını korumak isteyen herkes tarafından kullanılabilir. Ancak, belirli durumlar veya ihtiyaçlar bu cihazı kullanmayı daha önerilebilir hale getirebilir. İşte ağız duşunu kullanması özellikle önerilen kişilerden bazıları: Diş eti problemleri olanlar: Diş eti iltihabı (gingivitis) veya periodontal hastalığı gibi diş eti problemleri yaşayan kişiler, ağız duşunu diş etlerini temizlemek ve diş eti sağlığını iyileştirmek için kullanabilirler. Diş arası temizliği zor olanlar: Dişlerin arasındaki temizliği zor olan kişiler, özellikle diş aralarında plak ve yiyecek artıkları birikme eğilimi gösteriyorsa, ağız duşu kullanarak bu bölgeleri temizleyebilirler. Ortodontik tedavi görenler: Diş teli ya da diğer ortodontik apareyler kullanan kişiler, ağız duşuyla dişlerin arasındaki temizliği daha etkili bir şekilde gerçekleştirebilirler. İmplant veya köprü sahipleri: İmplant ve köprü gibi sabit protezler kullanan kişiler, bu protezlerin altındaki alanları temizlemek ve diş eti sağlığını korumak için ağız duşundan faydalanabilirler. Kronik diş eti hastalığı olanlar: Kronik diş eti hastalığına sahip olanlar, diş etlerini düzenli olarak temizleyerek ve bakteri birikimini azaltarak durumlarını yönetmeye yardımcı olmak için ağız duşu kullanabilirler. Diş fırçası ve diş ipi kullanmakta zorlananlar: Diş fırçalamak ve diş ipi kullanmakta zorlanan kişiler, ağız duşuyla daha kolay ve etkili bir şekilde ağız-diş temizliği yapabilirler. Her durumda, ağız duşu kullanmadan önce bir diş hekimine danışmak ve doğru kullanımı öğrenmek önemlidir.

Haber

"Aile Diş Hekimliği" uygulaması 20 ile yaygınlaştırılacak

Sağlık Bakanlığınca, ağız ve diş sağlığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesiyle bireylerin çok küçük yaşlardan itibaren ağız ve diş bakımını alışkanlık haline getirmesini sağlamak ve sağlıklı bir toplum oluşturabilmek için önemli adımlar atıldı. Bu kapsamda, sağlık problemi ortaya çıkmadan diş çürüğü ve risk faktörlerini dikkate alarak önlenmesini ve kontrolünü hedefleyen "Aile Diş Hekimliği" uygulaması, 2022'de yılında hayata geçirildi. Eskişehir, Karabük ve Kırşehir'de pilot olarak başlayan uygulamayla, 42 Aile Diş Hekimliği biriminde yaklaşık 10 bin çocuğa ulaşıldı. Çocukların ağız ve diş sağlığı durumlarının kayıt altına alındığı, gerekli değerlendirmeler yapılarak koruyucu tedavilerin uygulandığı, düzenli takip ve kontrolünün sağlandığı bir sistem olan Aile Diş Hekimliği uygulaması, 2024 yılında 20 ilde yaygınlaştırılacak. Uygulamanın, 2028 yılının sonuna kadar tüm nüfusu kapsayacak şekilde kademeli olarak 81 ilde hayata geçirilmesi hedefleniyor. "Çocukların düzenli diş kontrollerinin yapılması mümkün hale getirildi" Yeni modelle birlikte devam eden tedavi edici ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin yanı sıra özellikle çocuklar için önem taşıyan "koruyucu ağız ve diş sağlığı" çalışmaları mevcut sisteme entegre edildi. Bu kapsamda, hizmetlere erişimin kolaylaştırılması ve 0-12 yaş aralığındaki çocukların düzenli diş kontrollerinin yapılması mümkün hale getirildi. Uygulama kapsamında, çocukların muayeneleri yapılarak çürük risk durumları belirlendi ve uygun koruyucu tedaviler uygulandı. Uygulamalarla ilgili bilgilendirilen ailelerin, ağız ve diş sağlığı farkındalık eğitimlerine katılımları sağlandı. Muayenesi tamamlanan çocuklar düzenli aralıklarla kontrol edildi. "Randevular, MHRS üzerinden alınabilecek" Aile Diş Hekimliği uygulaması, gerek tedavi kapsamı, sevk zincirinin sağlanmış olması ve kurumlar arası koordinasyonu, gerekse bilgi sistemleri altyapısı ve kontrol mekanizmaları ile dünyadaki benzer uygulamalara örnek teşkil ediyor. Uygulamanın, Türkiye genelinde yaygınlaştırılması için altyapı çalışmalarının tamamlanması sonrasında randevular, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alınabilecek. Aileler, 0-12 yaş arası çocukların tüm ağız ve diş sağlığı tarama sonuçları ve takip randevularını, e-Nabız üzerinden görüntüleyebilecek. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bilim insanları akciğer kanserinin Türkiye haritasını literatüre kazandırdı

Dişsiz mi kalacağım derdine son! Haber

Dişsiz mi kalacağım derdine son!

Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, diş çekimi sonrası yapılan implant tedavisi hakkında bilgi verdi. “Diş çekildiği an implant yapılması mümkün.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, dişin çekildiği an implant yapılmasına ‘immediate implant’ denildiğini dile getirdi. Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, “Geleneksel yöntemde diş çekildikten sonra 3-6 ay beklenmesi gerekir. Bu uzayan tedavi süreci, hastaları dişsiz ya da kullanılması zor olan diş protezleri ile baş başa bırakır. Günümüzde gelişen teknoloji ve bilgi birikimimiz sayesinde diş çekimi yapıldığı seansta implant yerleştirilmesi mümkün.” dedi. Hastaya uygulanıp uygulanamayacağı diş çekimi sırasında belli oluyor Tedavi süresinin kısalmasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, şunları kaydetti: “Tedavi süresinin kısalması implant çevresi kemik ve diş eti çevresinin korunması gibi avantajlar sağlaması yönünden oldukça popülerlik kazanmış bir tedavi metodudur. Fakat immediate implant protokolü normal implant cerrahisine göre daha komplekstir ve uygulanması cerrahi hassasiyet gerektirir. Bazı durumlarda yapılması mümkün olmayabilir, bu diş çekilmeden önce belirlenebilir.” Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, hastaya uygulanıp uygulanmayacağının ağız içi müdahale, röntgen ve tomografi tetkikleri sayesinde işlem öncesinde belirlenebildiğini de söyledi. Diş çekilmeden önce kurtarılmaya çalışılır Diş çekimine karar verilmeden önce, dişin sağlam dokularının dolgu ya da kaplama gibi yapılacak restorasyonu destekleyecek kalitede ve hacimde olması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, bunun dışında sağlıklı bir kökü olmasının elzem olduğunu ifade ederek, “Dişler çekilmeden önce dolgu, kök kanal tedavisi veya kök ucu rezeksiyonu gibi işlemlerle kurtarılmaya çalışılır. Bunlara rağmen iyileşme gözlenmezse dişin çekimi uygundur.” dedi.  Daha önce başarılı bir kanal tedavisi yapılmış dişlerin, yapılan işlemden dolayı içindeki su miktarı azaldığı için kırılganlaştığını da söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, şunları kaydetti: “Uygun olmayan bir bölgeden kırıldıklarında restore edilemez duruma gelirse de çekilmesi gerekebilir. Eğer yapılan kanal tedavisi başarısızsa ağrı ve iltihaplanma durumlarıyla karşılaşılabilir. Bu tarz durumlarda kanal tedavisi yenileme ya da diş çekimi yapılması uygundur.” İmplant yapılması uygun olmayan bölgeler için kemik grefti yapılabiliyor Dr. Öğr. Üyesi Musa Erdem, diş çekilip implant yapılmasının çekilen dişin etrafındaki sert ve yumuşak dokunun korunmasına olumlu katkılar yapacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Diş çekilip implant yapımının çok geciktiği durumlarda bölgedeki kemik hacmi ve diş eti kalitesi azalabilir. Bu da istenmeyen bir durumdur. İmplant yapılması uygun olmayan bölgeler için kemik grefti operasyonları yapılır. Bu halk arasında kemik tozu olarak bilinir. Özellikle bu işlemlerde otojen greft dediğimiz hastanın kendi kemiğinden alıp yapılan operasyonlar altın standart olarak kabul edilir.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Aktarlardan hastalıklardan korunmak için kış çayı önerisi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.