Türkiye’de doğalgaz krizi kapıda: Bu kış zor geçecek
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun temmuz ayına ilişkin yayınladığı ‘Doğal Gaz Piyasası Sektör Raporu’na göre, Türkiye’nin doğalgaz stok miktarı temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 24,45 oranında azalarak yaklaşık 3 milyar 810 milyon 120 bin metreküpe geriledi. Rapora dikkat çeken Ekonomi Mühendisi Fatih Güneş, doğalgaz stoklarındaki bu düşüşün etkisiyle kış aylarında doğalgaz fiyatlarının yükseleceğini belirtti. Güneş, özellikle dar gelirli vatandaşların bu durumdan en çok etkileneceğini, birçok ailenin kış aylarında doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanacağını vurguladı. Ayrıca Ukrayna-Rusya savaşının enerji fiyatlarına olumsuz etkilerinin sürdüğünü belirten Güneş, artan kira maliyetleri ve yaklaşan işsizlik dalgası ile birlikte Türkiye’nin 2025 yılında çok daha derin bir ekonomik krizle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti. Bu koşulların, ekonomik olarak zor durumda olan kesimlerin üzerindeki baskıyı daha da artıracağını ifade etti.
DOĞALGAZA KIŞIN YÜZDE 40 ZAM BEKLENİYOR
Türkiye’de bu yıl temmuz ayında doğalgaz stok miktarında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 24,45 düşüş yaşandı. Bu yıl doğalgaz fiyatlarının, bu durumdan nasıl etkileneceğini değerlendiren Güneş, “BOTAŞ her yıl kış mevsimi girişinde uluslararası alanda doğalgaz stoklar. Bu stoğun parası da peşin olarak ödenir. Ancak bu yıl BOTAŞ 2,6 milyar dolar borçlu olduğu için uluslararası arenaya doğalgazı istediği ölçüde çekemedi ve depoların tamamını dolduramadı. Depolar dolmadığı için kış ortasında tekrardan doğalgaz alma ihtiyacı hissedecek. Kış ortasında alacağı için de yüksek fiyattan almış olacak. Bu nedenle doğalgaz fiyatlarına kışın yüzde 25 ve yüzde 40 arasında bir zam gelebilir. Geçtiğimiz yıla kıyasla ara dönemde çok fazla zam olmadığı için toplam fiyat artışı yüzde 50-55 civarında olabilir” dedi.
EN OLUMSUZ ETKİ UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI OLACAK
Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 95’ini ithal olarak aldığını dile getiren Güneş, “Türkiye zaten dünyasında doğalgaz bulundurmayan bir ülke. O nedenle zaten toplam doğalgazın yüzde 95'ine yakını ithal olarak elde ediliyor. Bu kış Türkiye'de doğalgaz ithalatına ve fiyatlarına en olumsuz etki Ukrayna-Rusya savaşı olacak. Türkiye’de sadece doğalgaz değil diğer temel ihtiyaçların maliyeti de oldukça arttı. Temel ihtiyaçlar, barınma yeme içme, ulaşım ve ısınma gibi ihtiyaçlar noktasında bu giderlerin tamamı geçtiğimiz yıla göre yüzde 85 oranında artış gösterdi. Ülkemizi çok zor bir 2025 yılı bekliyor. Sadece bunu doğalgaz bazında değerlendirmek eksik olur. Tüm ana ürünlerde, ana ihtiyaçlarda durum böyle. Zaten açlık sınırının 20 bin TL’ye yaklaştığı bir ülkede yoksulluk sınırı 65 bin TL’ye gelmiş. Bu nedenle fiyat artışlarından dolayı insanlar bu kış doğalgazı açamayacak. Bu kış soğuk algınlığı ve çocuk hastalıklarında ciddi bir artış olacağını öngörebiliriz” diye aktardı.
GEÇMİŞ 5 YILIN ACI FATURASI ÖDENİYOR
Devletin doğalgaz konusunda vatandaşlara belli bir destek sağladığını aktaran Güneş, “Devletin vatandaşa doğalgazda bir sübvansiyonu var. Bu destek olmasa doğalgaz fiyatları çok daha yüksek olur. Konutlarda kullanılan doğalgaz ve elektriğe devlet bir miktar destek sağlıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu desteğe karşı gelmişti. ‘Bütçede bunları planlamayabiliriz ve artırabiliriz’ demişti. Geçmiş 5 yılda yapılmış ve ekonomi için atılmış olumsuz adımların, kamu projelerinin, yolların, köprülerin, ihtiyaç olmadığı halde yapılan havalimanlarının ve yatırımların bedelini ödüyoruz. Devlet toparlanmak için gerekeni yapıyor ancak bunun faturası acı olacak. Düşük gelirlilerden alınan vergi fiyatları ile açık bütçeyi kapatmaya çalışıyorlar. Ülkede çok para kazanan büyük şirketlerden veya iş yerlerinden çok fazla vergi alınmıyor. Hatta onların vergileri, sigorta borçları affediliyor, yapılandırılıyor veya siliniyor. Durum böyle olunca aslında sosyal bir rahatsızlık söz konusu. Tüm ülke ayrım yapılmadan tasarruf moduna girmeli. Cumhurbaşkanından en küçük memura kadar tasarruf uygulanmalı. Ancak sadece küçük bir kısımdan alınan parayla bu bütçe açıkları kapatılmaya çalışılırsa, düşük gelirli vatandaşlar ciddi sorunlar yaşar. Şu anda zaten Türkiye bu durumu yaşıyor” diye vurguladı.
TÜRKİYE’Yİ 2025’TE CİDDİ BİR İŞSİZLİK BEKLİYOR
2025 yılının çok zor geçeceğinin altını çizen Güneş, “Vatandaşta çok fazla bir bütçe kalmadı. Ancak mal mülk alacaklara bir tavsiyem var. Hane halkındaki vatandaşlar kesinlikle ana ihtiyaç haricinde gereksiz masrafa girmesinler. Yani mobilya, televizyon veya cep telefonu gibi durumlarda acil bir yenileme durumu yoksa yenilemesinler. Çünkü 2025 yılı gerçekten çok zorlu geçecek ve o borçları döndürmekte zorlanacaklar. Üzülerek söylüyorum, ciddi bir işsizlik bizi bekliyor. Çünkü sanayi firmalarının üretiminde de düşüş var, ihracatımızda da düşüş var. Önümüzde 2 yıl arka arkaya ciddi bir işsizlik, iş kaybı ve iflaslar gelecek. Vergi daireleri de baskı yapıyor. O yüzden en derinde bir miktar para varsa paralarını tutsunlar, bir şeyleri almasınlar. Lüks tüketimden uzak dursunlar. Yani bilgisayarı çalışıyorsa değiştirmesin, saati gösteriyorsa değiştirmesin. 2025 yılının geçmesini ancak bu şekilde sağlayabilirler” dedi.
KİRA FİYATLARI YÜZDE 65 ORANINDA ARTACAK
Türkiye’de birçok alanda maliyetlerin arttığını belirten Güneş, “Türkiye’de en çok ulaşım ve gıda fiyatları arttı. Temel nedeni ise enerji maliyetlerinde ve ham madde maliyetlerindeki ciddi artış. Bu duruma ters olarak bir tek barınma fiyatları çok artmadı. Çünkü kira artışlarında yüzde 25 üst limit konulmuştu. Ancak bu yıl o da kaldırıldı. Yeni kiralama döneminde yüzde 25 artan kira fiyatları bir anda yüzde 60-65 oranında artacak. Burada da bir sıkışma yaşanabilir. Yani kiracı ve ev sahibi arasında sorunlar meydana gelebilir. Çünkü sadece kira ile kalmıyor bu durum. Apartman aidatları, yakıt ücretleri, elektrik, su ve telefon maliyetleri de arttı. Bu anlamda bakıldığı zaman aslında bir ailenin ana ihtiyaçlarındaki özellikle çocukların kullandığı kırtasiye, kitap gibi bütün ana ürünlerin tamamında ciddi bir artış bekliyoruz” ifadelerini kullandı.