[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#dolandırıcılık

dolandırıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dolandırıcılık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mafya şimdi de ekonomiye el attı Haber

Mafya şimdi de ekonomiye el attı

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Türkiye’deki finansal sistemdeki zayıflıklardan faydalanarak, konkordato ilan eden ya da iflas riski taşıyan şirketleri düşük fiyatlarla satın alıp, bu şirketleri kısa süre içinde iflasa sürükleme yoluyla devlete ve kamu bankalarına büyük miktarda borç bırakan “Finans mafyası” olarak adlandırılan oluşum, son zamanlarda ülke ekonomisini büyük zarara uğrattı. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı Prof.Dr. Ali Murat Kırık, kısa süre önce gündeme getirilen bu oluşum hakkında uyarılarda bulunarak “Finansal manipülasyonlar nedeniyle kamu bankalarından alınan kredilerin ödenmemesi, vergiler yoluyla vatandaşların sırtına yüklenir” ifadelerini kullandı.  BORÇLU ŞİRKETLERİ TUZAĞA DÜŞÜRÜYORLAR Şirketlere kurulan tuzağa dikkat çeken Prof.Dr. Ali Murat Kırık, “Ekonomiye büyük zarar veren bu kötü niyetli gruplar, genellikle finansal olarak zor durumda olan şirketleri ‘canlandırmak’ bahanesiyle kamu bankalarından kredi alarak bu işe başlıyorlar. Ancak bu krediyi kendi çıkarları için kullanarak şirketi kötü yönetip kısa süre içinde iflas ettirirler. Kısacası bu şirketlerin iflası devlete ve halkın sırtına büyük yükler bindirirken, bu finansal manipülasyonu gerçekleştiren gruplar kazanç sağlarlar. Bu tip oluşumların amaçları ise finansal sistemin zayıf noktalarından yararlanarak büyük kazançlar elde etmektir. Bu amaçlarına ulaşmak için kullandıkları başlıca yöntemler arasında; finansal manipülasyon, yasa dışı işlemler ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımı yer alır. Özellikle konkordato ilan eden ya da iflas riski taşıyan şirketleri ‘ölü fiyatına’ satın almak, onların üzerindeki borçları devlet bankalarından alınan kredilerle sıfırlamak veya yeniden yapılandırmak gibi yöntemler kullanırlar. Ancak, bu şirketleri kısa süre içinde kötü yönetir ve iflasa sürüklerler. İflas süreciyle birlikte, şirketin üzerine aldıkları kredilerin ödenmemesiyle devletin, yani vatandaşın sırtına büyük bir yük bindirirler. Ayrıca, bu tür gruplar, yüksek faizli kredilerle borçlu şirketleri tuzağa düşürmek, piyasa manipülasyonu yapmak ve haksız rekabet sağlamak gibi diğer yöntemlerle de amaçlarına ulaşırlar” diye konuştu.  BÜYÜK EKONOMİK KAYIPLAR Finans mafyalarının gerçekleştirdiği dolandırıcılıkların ardında sistematik bir plan olduğuna ve çoğu zaman devlete ait kamu kaynakları kullanılarak bu işlemlerin gerçekleştirildiğine vurgu yapan Kırık, yaşananların sonucunda hem devletin hem de vatandaşların ekonomik açıdan olumsuz etkileneceğini söyledi. Prof.Dr. Ali Murat Kınık, “Böylece, finans mafyaları kamu bankalarından aldıkları kredilerle kendi kazançlarını artırırken, vatandaşlar ve devlet büyük ekonomik kayıplara uğrar. Finans mafyalarının faaliyetleri, doğrudan vatandaşları ve iş insanlarını olumsuz etkiler. Vatandaşlar, düşük faizli kredilerle başlangıçta cazip görünen fırsatlarla borçlandırılır ve zamanla bu borçlar ödenemez hale gelir. Ayrıca, finansal manipülasyonlar nedeniyle kamu bankalarından alınan kredilerin ödenmemesi, vergiler yoluyla vatandaşların sırtına yüklenir. İflas eden şirketlerin kredi borçları, genellikle halkın kaynaklarını daha da zora sokarak devletin mali yükünü artırır. İş insanları ise mafyatik yapıların yarattığı haksız rekabet ile karşı karşıya kalır. Bu yapılar, piyasayı manipüle ederek küçük ve orta ölçekli işletmeleri zora sokar ve onlara finansal kaynaklar sağlanmadığı için büyümelerini engeller. Aynı zamanda, bu tür dolandırıcılıkların etkisiyle güven ortamı bozulur, iş dünyasında belirsizlik artar ve yatırımlar azalır. Böylece, iş insanları ekonomik olarak zorluk çekerken, uzun vadede sektördeki istikrar da sarsılır” açıklamasında bulundu.  ÖNLEMEK İÇİN…  Bu tür finansal dolandırıcılıklardan korunmak için öncelikle, şeffaflık ve güçlü bir denetim mekanizmaları oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Prof.Dr. Kırık, “Kamu bankaları ve finansal kurumlar, kredi başvurularını daha sıkı denetlemeli ve bağımsız denetim firmalarıyla denetimler yapmalıdır. Ayrıca, finansal piyasalarda faaliyet gösteren tüm şirketlerin düzenli olarak mali raporlar sunması ve bu raporların bağımsız denetçiler tarafından incelenmesi gereklidir. Kamuoyunun finansal okuryazarlığının artırılması da önemli bir adımdır, çünkü vatandaşlar ve yatırımcılar, potansiyel dolandırıcılık yöntemlerini tanıyarak daha bilinçli kararlar alabilirler. Bunların yanı sıra, devletin finansal sistemdeki yasal boşlukları kapatması, kara para aklama ve içki-sigara sektöründeki manipülasyonları engelleyen yasalar çıkarması da bu tür tehlikelerin önlenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, yatırımcıların yalnızca güvenilir finansal kuruluşlarla çalışmaları ve doğru bilgiye dayalı kararlar almaları teşvik edilmelidir” dedi.   

Antalya'da Forex dolandırıcılığı operasyonu Haber

Antalya'da Forex dolandırıcılığı operasyonu

Antalya merkezli olarak yürütülen geniş çaplı forex dolandırıcılığı soruşturmasında, 30 ilde gözaltına alınan 133 zanlı adliyeye sevk edildi. Operasyonun ardından gözaltına alınan 133 zanlının emniyetteki işlemleri tamamlanarak, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye götürüldü. Söz konusu kişilerin adliyede işlemleri devam ederken, daha önceki forex operasyonlarında haklarında yakalama kararı bulunan 27 kişinin tutuklanarak cezaevine gönderildiği bildirildi. Ayrıca, yurt dışında bulunan 6 kişinin yanı sıra suç örgütünün elebaşı olduğu belirtilen A.K. ve diğer 25 kişinin firari olarak arandığı ve yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi. NE OLMUŞTU? Farklı kentlerde 206 paravan şirket kurmuş olan örgüt üyelerinin, "FOREX" uygulamasının internet sitesine girerek yatırım yapmak isteyenlerle irtibata geçtikleri, Londra'da faaliyet gösteren bir şirketin Türkiye'de lisanslı ve yasal yatırım danışmanlığı veya aracılık faaliyetlerini yürüttüğü izlenimini uyandırdıkları tespit edilmişti. Örgüt üyelerinin, vatandaşları kendi şirketleri aracılığıyla sözde yatırım yapmaya ikna edip, paravan şirketlerin hesaplarına para göndermelerini sağladıkları anlaşılmıştı. Bu yöntemle örgütün 66 kişiyi toplam 48 milyon 198 bin 208 lira dolandırdığı belirlenmişti. Mali Suçları Araştırma Kurulu'ndan (MASAK) alınan raporun incelenmesi sonucunda söz konusu suç örgütünün 18 milyar 440 milyon 666 bin 481 lira hacimli para trafiğini yönettiği ortaya çıkarılmıştı. Şüphelilere ait yaklaşık 2,5 milyar lira mali değere de el konulmuştu. Örgütle bağlantılı oldukları belirlenen Antalya, İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskişehir, Balıkesir, Manisa, Aydın, Gaziantep, Yozgat, Muğla, Hatay, Nevşehir, Osmaniye, Kahramanmaraş, Kars, Mardin, Zonguldak, Samsun, Kocaeli, Bursa, Denizli, Niğde, Mersin, Adana, Diyarbakır ve Bitlis'teki 195 şüpheli hakkında 24 Eylül'de gözaltı kararı verilmiş ve eş zamanlı operasyon başlatılmıştı.

İstanbul'da forex dolandırıcılığında 42 tutuklama Haber

İstanbul'da forex dolandırıcılığında 42 tutuklama

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, yatırım vaadiyle dolandırıcılık yapıldığı ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. Araştırmada, müştekilerin para gönderdiği hesapların paravan şirketlere ait olduğu, gerçek kişilerin hesaplarına aktarılan bu tutarların daha sonra kripto para borsalarına transfer edildiği, paraların bir kısmının da bankalardan nakit olarak çekildiği tespit edildi. 17 şüphelinin nakit olarak çektikleri paraları para toplama ofislerine götürdüğü, paraların izini kaybettirebilmek için farklı kişi ve şirket hesaplarına transfer ettiği anlaşıldı. Şüphelilerin daha sonra çağrı merkezi kanalıyla vatandaşları kar vaadiyle sisteme dahil ederek, forex yapılanması oluşturdukları tespit edildi. Suç örgütü üyelerinden bir kısmının çağrı merkezi, bir kısmının ise finansal yapılanmayı oluşturdukları, örgüt elebaşının kendisine tabi yöneticilerle tüm bu ağı yönettiği belirlendi. Suç örgütünün birçok vatandaşı mağdur ettiği, gönderilen paraların işlem açıklamalarının farklı forex açıklamaları olduğu anlaşılırken, şirket hesaplarında dönen tutarın yaklaşık 3 milyar lira olduğu tespit edildi. Soruşturma dosyasına dahil edilen 9 farklı eylemde şüphelilerin mağdurları toplam 8 milyon 681 bin 147 lira dolandırdığı anlaşıldı. Örgüt elebaşı ve 13 örgüt yöneticisi olmak üzere toplam 125 şüpheliden oluşan suç örgütünün kontrolünde 2 finans ofisi ve 2 çağrı merkezi bulunduğu, buralarda 33 şüphelinin faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Dolandırıcılık eylemlerinde banka hesapları kullanılmak üzere 45 paravan şirket kurulduğu, bu şirketlerin yetkilisi olarak 44 şüphelinin bulunduğu anlaşıldı. Ayrıca şahsi banka hesaplarını kullandıran 33 kişinin tespiti yapıldı. Soruşturma kapsamında 10 Haziran'da düzenlenen operasyonda 99 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden 64'ü emniyetteki işlemlerinin ardından Küçükçekmece Adliyesine gönderildi. Savcılıktaki ifadeleri sonrası sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 42'si tutuklandı. Bu arada, önceki gün adliyeye sevk edilen 28 şüpheliden 20'sinin tutuklandığı, soruşturmadaki tutuklu sayısının 62'ye yükseldiği öğrenildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.