[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#dünya

dünya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dünya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yazılım sorunu tüm dünyayı etkilerken Türkiye için bir fırsat mı? Haber

Yazılım sorunu tüm dünyayı etkilerken Türkiye için bir fırsat mı?

Microsoft'a siber güvenlik hizmeti veren CrowdStrike'tan kaynaklanan küresel yazılım sorunun dünyaya uyarı niteliği taşıdığını ifade eden uzmanlar, TÜBİTAK'ın milli işletim sistemi PARDUS'un tüm stratejik alanlarda kullanılmasını önerdi. Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, yaptığı açıklamada, Microsoft'a siber güvenlik hizmeti veren CrowdStrike'tan kaynaklanan küresel yazılım sorununa ilişkin detayların, gelecekte net biçimde ortaya çıkabileceğini söyledi. Bu durumun küresel bazlı uyarı niteliği taşıdığına dikkati çeken Ergün, "Yani bir nevi felaket senaryosunun fragmanını izledik. Bu, ilerleyen günlerde, kriz, savaş gibi bir durumda ülkelerin sistemleri açısından ne denli tehlikeli olabileceğine dair bir ikazdır." dedi. Bilişim alanında sıkça kullanılan merkezi sistemlerin ciddi riskler barındırdığına işaret eden Ergün, şöyle konuştu: "Microsoft tabanlı sistemler, dünya genelinde bir nevi tekelleşme üzerine kodlandığı için herhangi bir sistemde veya bir tarafında meydana gelen açık ve ihmal, dünya genelinde tüm sistemleri otomatik olarak etkiliyor. Biz yıllardan beri özellikle adına Microsoft dediğimiz bu merkezi yazılımlardan daha çok dağıtık teknolojilerin kullanılması, ulusal bazda ülkelerin kendi veri tabanlarını muhafaza edecek yazılım sistemlerini üretmesi yönünde bazı ikazlarda bulunuyorduk. Şu krizden en az etkilenenlerin Rusya ve Çin gibi kendi sistemlerini kullanabilen, güvenliklerini kendileri sağlayabilecek durumda olan ülkeler olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye gibi ülkelerin artık bunu fırsat bilip, dağıtım teknolojilerini oluşturup, bunların güvenliğini sağlayabilecekleri iş sistemleri ve alternatif birtakım projelerin üstünde durması lazım. Dünya genelindeki merkezi yapılar kullanılmaya devam edildiği müddetçe bu riskler her zaman vardır. Bunlar, Türkiye'nin ulusal güvenliği dahil ülkeyi doğrudan etkileyebilecek öneme sahiptir." Türkiye'nin mili savunma sanayisinde kullandığı İHA ve SİHA teknolojileri ile tüm güvenlik yazılımlarında, anahtarı ülkeye ait ulusal sistemlerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Ergün, herhangi bir risk, savaş ve bugünküne benzer kaos durumunda ülkenin kendi ayakları üzerinde durabilecek noktaya ulaşılmasının önemini vurguladı. Ergün, "Yazılım teknolojileri, bir milli güvenlik meselesidir. Bu çok önemli. Bunu sağlayamadığımız takdirde milli güvenliğimiz ciddi anlamda risk altındadır. Bu olmadığı zaman kamusal ve ticari aktiviteler dahil olmak üzere bir anda kaos senaryosunun içerisinde kendimizi bulabiliriz." diye konuştu. "Bütün dünyanın eli kolu bağlanmış durumda" Global Bilişim Derneği Başkanı Şenol Vatansever ise bugün küresel çapta yaşanan olumsuzlukların diğer krizlerden farklı olduğunu söyledi Bilişim uzmanı Vatansever, Microsoft kaynaklı küresel yazılım sorununun dünyayı etkilediğini belirterek, "Normalde devletlerin, şirketlerin, kurumların felaket durumlarında B planları olur. Bir felaket veya kriz yaşandığında kesintisiz olarak sistemlerin devam etmesi için gerekli önlemler, planlar, bu felaket senaryolarına ilişkin pozisyonlar alınmıştır. Bunu hazırda bekletiyorlardır. Bu planlara göre, başka veri merkezleri üzerinden direkt olarak hayatlarına devam edebiliyorlardır. Buradaki senaryoda, bir veri merkezi çöküp diğer merkezden devam etme gibi de bir durum söz konusu değil. Çünkü her iki taraftaki işletim sistemleri aynı, Microsoft. Dolayısıyla bütün dünyanın eli kolu bağlanmış durumda." dedi. Devlet kademesinde bu tip krizlerde yapılacaklara ilişkin senaryoların olduğunu dile getiren Vatansever, şunları kaydetti: "Bunun alternatifi aslında Türkiye'de var. TÜBİTAK'ın milli işletim sistemi PARDUS bu krize birebir çözüm olabilecek bir durumda. PARDUS'un yaygın kullanımı söz konusu olmalı. Bir felaket durumunda en azından kritik sistemler PARDUS üzerinden faaliyete geçirilebilseydi çok iyi olurdu. PARDUS, uzun zamandır TÜBİTAK'ın da üzerinde çalıştığı ve şu an kullanılan, bazı kurumlarda da aynı şekilde kullanımı devam eden ama yaygınlaşmayan bir sistem. Sonuçta Microsoft dünyada her yerde kullanıldığı için bir kere geliştirildiğinde çok büyük bir pazara girmiş oluyor. Ama şimdi PARDUS'ta bir uygulama geliştirilirse çok kısıtlı kullanılır. Kaç kişi o uygulamayı kullanacak? Bu sebeple çok fazla ciddi anlamda ticarileşemiyor." Vatansever, "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonunda en kritik bileşenin işletim sistemi ve veri tabanı olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin iki konuda da mutlaka aksiyon alması gerektiğini vurgulayan Vatansever, "İşletim sistemimiz PARDUS'u desteklememiz lazım ki farklı firmalar da bunun üzerine farklı uygulamalar yapabilsin. 'WhatsApp gibi uygulamalar PARDUS'ta nasıl çalışır?' ya da 'Yerli bir WhatsApp olabilir mi?' gibi konularda mutlaka teşviklerle ilerlemek gerekiyor. Burada da TÜBİTAK başta olmak üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına, Dijital Dönüşüm Ofisine önemli görevler düşüyor." dedi. Zarar gören şirketler hukuken ne yapmalı? İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Sözcüsü, avukat Fehmi Ünsal Özmestik de Microsoft'un kullandığı altyapı platformunda yazılımsal problem meydana geldiğini, bunu kullanan veya güncelleyen birçok şirketin, hava yolu firmasının ve bankanın durumdan etkilendiğini anlattı. Özmestik, hem ülkede hem de dünyada siber güvenliğe yönelik önlemler alınması gerekliliğinin bu krizle ciddi şekilde ortaya çıktığını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu sebeple şirketlerin hem globalde hem de yerelde kullandıkları yazılımların siber güvenlik tarafına, hizmet aldıkları şirketlerle yaptıkları hizmet sözleşmelerine oldukça dikkat etmesi gerekiyor. Sözleşme hükümlerine göre bu tür yaşanan olaylarda hukuken sorumlu olanlara karşı yasal yollara başvurulabilme imkanı olacaktır. Ayrıca otoritelerin de bu tür hizmetleri veren firmaları çok sıkı denetlemesi ve bu tür olaylar sonrasında çeşitli ihmal ve kusurlar varsa ciddi derecede idari para cezasıyla cezalandırılması gerekiyor. Zira bu olay sebebiyle birçok şirket zarar etti, birçok kişi mağdur oldu. Hatta hastanelerin bile etkilendiğine dair haberler var. Bunların dönüşümü ve yansıması bireysel bazda vatandaşların mağduriyetine yol açtı." Siber güvenlik yazılımında hatanın oluşması sonucu ortaya çıkan hukuki sorumluluğa ilişkin değerlendirme yapan Özmestik, "Hata ilgili firmadaysa bunun mutlaka idari otoriter tarafından incelenmesi, hatası ve kusuru varsa bu konuda da bir yaptırım uygulanması şart. Ayrıca şirketler arasındaki hizmet sözleşmelerine göre zarara uğrayan şirketler, yazılım firmalarına karşı bu zararların giderilmesi talebinde bulunabilecektir. Yakın zamanda büyük ihtimalle her bir şirket yazılımsal problemi çözmek için önlemlerini alacaklardır ve kısa süre içerisinde eski hale döndüreceklerdir." şeklinde konuştu.

Mayıs ayı sıcakları dünyada can kayıplarına yol açtı Haber

Mayıs ayı sıcakları dünyada can kayıplarına yol açtı

AB'ye bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre Mayıs 2024, bugüne kadarki en sıcak mayıs ayı olurken ortalama yüzey hava sıcaklığı 1991-2020 mayıs ortalamasının 0,65 derece,1850-1900 mayıs ayı ortalamasının 1,52 derece, 2020'deki en sıcak mayıs ayının ise 0,19 derece üzerine çıkarak 15,91 derece olarak kaydedildi. Küresel sıcaklık rekoruyla birlikte dünyanın çeşitli ülkelerinde bölgesel rekorlar görülürken sıcak hava dalgaları, sıcaklığa bağlı ölümleri beraberinde getirdi. Afrika’nın Sahel ve batı kısımlarında yüksek sıcaklıklar mart ayı sonundan itibaren etkili olmaya başladı. Mali’de termometreler 3 Nisan'da 42,5 dereceyi gösterirken başkent Bamako’daki Gabriel-Toure Hastanesi yetkilileri nisan ayının ilk 4 gününde anormal şekilde 102 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Yetkililer, hayatını kaybedenlerin yarısının 60 yaş üzerindeki kişiler olduğunu ve ölümlerde aşırı sıcakların rol oynamış olabileceğini duyurdu. Bangladeş’te mayıs ayının başındaki sıcak hava dalgası nedeniyle en az 15 kişi yaşamını yitirirken birçok eğitim kurumu tatil edildi. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi'de 29 Mayıs'ta 52,9 dereceyle tüm zamanların en yüksek sıcaklığı kaydedilirken haziran başında da devam eden yüksek sıcaklılar ülke genelinde çok sayıda ölüme neden oldu. Odişa eyaletinde 38, Uttar Pradeş eyaletinde 33, Bihar’da 6, Racastan’da 12 kişi hayatını kaybetti. Aşırı sıcakların etkilili olduğu bir diğer bölge Kuzey Amerika oldu. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) verilerine göre özellikle Meksika ve ABD’nin güneybatı eyaletleri haziran başından itibaren sıcak hava dalgasının etkisi altında. Las Vegas ve Phoenix kentlerinde termometreler 6 Haziran'da 43 dereceyi gösterirken dünyanın en sıcak yerlerinden biri olarak bilinen California eyaletindeki Death Valley'de (Ölüm Vadisi) hava sıcaklığı 50 dereceyi buldu. Meksika Ulusal Özerk Üniversitesinden (UNAM) yapılan açıklamaya göre mayıs ayının son 15 gününde ülke tarihinin en yüksek sıcaklıkları kaydedildi ve ülkenin 14 eyaletinde hava sıcaklıkları 40 dereceyi aştı. Özellikle ülkenin Tabasco, Tamaulipas ve Nuevo Leon eyaletleri ile Veracruz ve San Luis Potosi kentlerindeki rekor sıcaklıklar nedeniyle 29 Mayıs-5 Haziran arasında 29 kişi aşırı sıcaklar nedeniyle öldü, yaklaşık 2 bin kişi güneş çarpması şikayetiyle hastanelere başvurdu. Ülke genelinde, 2024'ün başından bu yana aşırı sıcaklardan ölenlerin sayısı 90'a ulaştı. Sıcaklık nedeniyle ölümler artıyor Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) The Lancet, Nature, PubMed gibi bilimsel dergilerde yayımlanan çeşitli makalelere dayandırdığı açıklamasına göre, 2000-2004 ortalaması ile 2017-2021 ortalaması kıyaslandığında 65 yaş üstünde sıcaklıkla bağlantılı ölümler yaklaşık yüzde 85 arttı. 2000 ile 2019 yılları arasında dünyada her yıl ortalama 489 bin kişi sıcaklıklar nedeniyle hayatını kaybederken ölümlerin yüzde 45,8’i Asya, yüzde 36,5'i Avrupa, yüzde 11,6'sı Amerika, yüzde 5,2'si Afrika, yüzde 0,8'i ise Okyanusya kıtasında kaydedildi. Örgüt'e göre iklim değişikliği nedeniyle 2022'de Hindistan ve Pakistan'da yıkıcı sıcak hava dalgalarının görülme olasılığı 30 kat arttı. Aşırı sıcaklar insan sağlığını nasıl etkiliyor? Yüksek sıcaklıkların insan sağlığına etkilerini AA muhabirine değerlendiren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet İlkin Naharcı, aşırı sıcakların, ufak bir sıvı kaybından ölümlere kadar giden sonuçları olduğunu söyledi. Naharcı, "Sıcaklığa bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 90’ı, 65 yaş üstünde görülüyor ve gelecekte sıcaklık artışı yaşanan bölgelerdeki ölüm risklerinin, sıcaklık artışı yaşanmayan bölgelere göre iki kat artacağı tahminleri var." dedi. Sıcaklık artışlarının en temelde vücutta sıvı kaybı yaşanmasına neden olduğunu belirten Naharcı, sıcak çarpmaları sonucu baş ağrıları, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, halsizlik, mide bulantısı ve ileri yaşlarda zihin bulanıklığı yaşanabildiğini aktardı. Bu gibi olumsuz koşulların ciddi hastalıklara sahip kişilerde hayati riskleri artırdığı uyarısında bulunan Naharcı şunları kaydetti: "Örneğin kişide kardiyovasküler hastalıklar varsa bunlar kalp krizi, inme, felç geçirme risklerini artırıyor. Diyabet hastalığına bağlı problemler artabiliyor. Delirium dediğimiz zihinsel problemler görülebiliyor. Dahası, enfeksiyon bulaştırabilen etmenlerin yiyeceklerimizde, suyumuzda rahatça bulunabiliyor olması, bu kaynaklardan geçen enfeksiyonların riskini artırıyor. Tüm bunlar da ölümlere kadar giden yolu oluşturabiliyor." Sıcak çarpmasının vücudumuzdaki ısı dengesini bozduğundan bahseden Naharcı, "Araştırmacılar yüzde 70'in üzerindeki nemin tehlikeli olduğunu söylüyor. Yüzde 90 nemli bir yerde 25 derece sıcaklık bile ciddi sorunlara yol açabilir." diye konuştu. Naharcı, sıcaklıkların olumsuz etkilerinden korunmak için şu tavsiyelerde bulundu: "Özellikle 27-28 derece üzerindeki sıcaklıklarda çok dikkatli olmamız gerekli. Günlük aktivitelerimizi havanın daha serin olduğu zamanlarda yapmamız ve bunları yaparken kendimizi çok zorlamamamız iyi olur. Günlük tükettiğimiz sıvı miktarını en az yüzde 30-40 oranında artırmamız gerekiyor. Örneğin bir buçuk litre su tüketiyorsak bunu 2-2 buçuk litreye çıkarmamız gerekli. Çay, kahve gibi kafein barındırması nedeniyle vücudun sıvı kaybetmesine yol açan içeceklerden uzak durulmalı. Çünkü kafein içeren içeceklerin vücuttan atılması için vücudun bir o kadar sıvı kaybetmesi gerekli."

Dünyada bu hafta pek çok etkinlik gerçekleşecek Haber

Dünyada bu hafta pek çok etkinlik gerçekleşecek

Piyanist Fazıl Say, Almanya turnesinin ilk ayağı kapsamında yarın ülkenin kuzeybatısındaki Leer kentinde konser verecek. İstanbul konserleri büyük ilgi gören Alman rock grubu Scorpions, yarın Kazakistan'ın Almatı, 31 Mayıs'ta ise Gürcistan'ın Ozurgeti kentinde dünya turnesini sürdürecek. Rock grubu The Rolling Stones, dünya turnesine 30 Mayıs'ta ABD'nin Massachusetts eyaletinde vereceği konserle devam edecek. Dünyaca ünlü pop yıldızı Taylor Swift, 2 Haziran'da Fransa'nın Lyon kentinde hayranlarıyla buluşacak. Avustralyalı hard rock grubu AC/DC, dünya turnesine 29 Mayıs'ta Sevilla konseriyle devam edecek. The Eagles, veda turnesi kapsamında 31 Mayıs ve 1 Haziran'da Manchester'da sahne alacak. Blues müzisyeni ve gitarist Eric Clapton, devam eden dünya turnesi kapsamında bugün Fransa'nın başkenti Paris'te, 29 Mayıs'ta Decines Charpieu kentinde hayranlarıyla buluşacak. Country müzisyeni George Strait, 2024 dünya turnesine 1 Haziran'da Kuzey Carolina'daki konseriyle başlayacak. ABD'li ünlü müzik grubu Green Day, bu yılki dünya turnesine 30 Mayıs'ta İspanya'nın Santiago de Compostela kentinde vereceği konserle başlayacak. Ünlü rock grubu Red Hot Chili Peppers, yarın ve 31 Mayıs'ta, ABD'nin Washington eyaletinde iki konser verecek. İngiliz müzisyen Sting, 29 Mayıs'ta Slovenya'nın başkenti Lübliyana'da, 31 Mayıs'ta Budapeşte'de, 1 Haziran'da ise Bratislava'da sahneye çıkacak. ABD'li müzisyen Bruce Springsteen yarın Prag'da konser verecek. Avrupa turnesi büyük ilgi gören Alman metal grubu Rammstein, 30 Mayıs'ta Atina'da sahne alacak. Sergiler ve fuarlar Fransa'nın Bordeaux kentinde bu yıl 3. kez düzenlenecek "BAD+" çağdaş sanat fuarı, 31 Mayıs'ta sanatseverlere kapılarını açacak. Farklı ülkelerden yenilikçi çağdaş sanat örneklerinin görülebileceği etkinlik, 2 Haziran'a kadar sürecek. ABD'nin Minnesota eyaletinde ise her yıl düzenlenen "Edina Sanat Fuarı", bu sene 31 Mayıs ile 1 Haziran arasında yapılacak. Bu yıl ABD genelinden 280 sanatçının katılacağı fuar, eyalette 50 yıldan fazladır düzenleniyor. Film festivalleri Londra'da Müslüman film yapımcıları ve sinemacı adaylarının bir araya geleceği "Uluslararası Müslüman Film Festivali", 30 Mayıs'ta kapılarını açacak. Festival yarışmasında finale kalan kısa ve uzun metrajlı filmlerin gösterileceği etkinliğin yarışma jürisinde Asif Kapadia, Neila Butt, Tas Brooker, Leon Oteng, Youssef Kerkour ve Claudia Yusef yer alıyor. Endonezya'nın Bali adasında her yıl düzenlenen "Bali Uluslararası Film Festivali", 1 Haziran'da başlayacak. Festival kapsamında 25 ülkeden 60 film gösterilirken 45 film, dünya prömiyerini yapacak. ABD'de vizyona girecek filmler Auschwitz toplama kampını konu eden "The Commandant's Shadow" belgeseli 29 Mayıs'ta ABD sinemalarında olacak. Chris Nash'in yönettiği gerilim filmi "In a Violent Nature", Robert De Niro'nun başrolde oynadığı komedi filmi "Ezra", Viggo Mortensen imzalı Western drama filmi "The Dead Don't Hurt", Castille Landon'ın yönetmen koltuğunda oturduğu komedi filmi "Summer Camp" ve Pablo Berger imzalı animasyon filmi "Robot Dreams" 31 Mayıs'ta ABD'de vizyona girecek.

Türkiye'den dünyaya Sevgililer Günü ihracatı Haber

Türkiye'den dünyaya Sevgililer Günü ihracatı

Antalya'daki seralarda üretilen kesme çiçekler, ocak ayının son haftalarında başlayan "Sevgililer Günü" hareketliliğinde, yurt dışı satışları için hazırlandı. Dünyanın dört bir yanındaki sevgililer için özel olarak hazırlanan renkli kesme çiçek koleksiyonları, paketlenerek yola çıktı. İç piyasaya yönelik üretim ise seralardaki yoğun çalışmalarla devam ediyor. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Dumancı, Sevgililer Günü için yurt dışına yönelik siparişlerini tamamladıklarını belirtti. Sevgililer Günü için yapılan ihracatın değerinin 7 milyon dolar olduğunu ifade etti. Ahmet Dumancı, özel gün için 70 milyon dal çiçeği ihraç ettiklerini ve bunun karşılığında 7 milyon dolarlık bir döviz girdisi sağladıklarını belirtti. Geçen yılla benzer seviyelerde ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Dumancı, "Yurt dışı satışlarında Avrupa ülkeleri öncelikli olarak geliyor. İngiltere ve Hollanda, büyük bir bölümünü satın alıyor. Bunların yanı sıra Romanya, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerden de ciddi talepler alıyoruz" dedi. Dumancı, çiçek sektörünün Sevgililer Günü, Anneler Günü, Kadınlar Günü gibi özel günlerde daha aktif olduğunu vurgulayarak, her özel güne uygun farklı renklerde üretim yapıldığını açıkladı. 14 Şubat'a özel olarak kırmızı ağırlıklı üretim yapıldığını belirten Dumancı, "İhracatta en önemli ürünümüz karanfil. Sevgililer Günü için üretimin yüzde 60'ı kırmızı karanfil üzerine yoğunlaştı. Sevgiyi ifade ettiği için 14 Şubat'ta daha çok kırmızı renk tercih ediliyor" şeklinde konuştu. Dumancı, sera ve yayla üretimiyle 12 ay boyunca yurt dışı satışı gerçekleştirebildiklerini ve sektör olarak bu yıl 180 milyon dolarlık ihracat hedeflediklerini ekledi.

Marmaris'te turizm hareketliliği başladı Video Galeri

Marmaris'te turizm hareketliliği başladı

Havaların ısınmasıyla birlikte turizm beldelerinde de sezon hareketliliği başlarken, doğası, denizi, eğlence aktiviteleri ve güvenli turizm belgeli otelleri ile popüler tatil yerleri arasında yer alan Marmaris'te de rezervasyonlar Haziran ayı itibariyle yükselişe geçti. Sezonun çok daha hareketli devam edeceğini umut ettiklerini belirten turizmciler ise sezona hazır olduklarını belirttiler. İlçede 12 ay boyunca turizm faaliyetlerini sürdüren beş yıldızlı bir otelin yöneticilerinden Ümit Kızıl "15 Mart itibari ile sezonu açmıştık, biz normalde sürekli açık olan bir tesisiz. 2023 seçim sürecinde bir belirsizlik yaşanmıştı ancak doluluk oranlarımız şimdi yüzde 60-70'leri bulduk. Artık bundan sonraki dönemde full olmasını bekliyoruz." diyerek Marmaris'in sadece otelleri ve gece hayatı eğlenceleri ile değil, doğası, yemek kültürü ve koylarda açılan tesisleri ile de görülmesi gerekken bir kent olduğuna dikkat çekti. "Deprem, turizm sezonunu geciktirdi" Marmaris'te butik otel işleten Ayşe Nurdan Aras, deprem nedeniyle bu yıl turizm sezonunun geciktiğini belirterek "Depremden sonra depremzedeleri ağırladık. 1 Nisan itibariyle turizm kapsamında misafirlerimizi beklemeye başladık. Lakin depremzedelerin burada olması ve seçimler dolayısıyla turizm sezonu gecikmeli olarak başladı. Buna rağmen küçük işletmeler olarak da sezon hazırlıklarımızı tamamladık" diye konuştu. Bazı olumsuzluklara rağmen Marmaris'te turizm sezonunun erken başladığını ve 17 Mart itibariyle İngiltere'den Dalaman'a turistleri taşıyan uçak inerek turistlerin otellere giriş yaptığını belirten Marmaris Ticaret Odası Başkanı Süleyman Mutlu Ayhan "Nisan ayı sonu itibariyle Marmaris ilçe tarihindeki en yüksek doluluk oranlarını yakaladık. Mayıs ayındaki seçimlerden dolayı beklediğimiz düşüşü yaşadık. Ancak rezervasyonlarda Haziran ayından itibaren yükseliş trendine girdik" dedi. "Sadece Dalaman'a Kasım ayına kadar 2 milyon turist inişi bekliyoruz" Marmaris turizmi açısından tarihteki en yüksek koltuk arzlarından birisinin gerçekleştiğini belirten Marmaris Ticaret Odası Başkanı Ayhan, "Bu yıl itibarıyla yaklaşık 2 milyon yolcu, Kasım ayına kadar Dalaman Havalimanı'na iniş yapmış olacak. Bizim de çalışmalarımız yine bu yönde ilerliyor. Belediyemiz, Odamız, Dalaman Havalimanı ve İngiltere'nin en büyük tur operatörlerinden ve havayollarından olan bir firmayla yaklaşık 1 milyon TL bütçeli bir reklam kampanyası başlattık." diyerek Marmaris'te 2023 turizm sezonu için rekor beklediklerini söyledi. "Kültür ve tarih turizmi de önemli" İlçe merkezi ve kırsal mahallelerdeki tarihi antik kent kazılarına da desteklerinin sürdüğünü belirten Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mutlu Ayhan "Biz Marmaris'te son yıllarda özellikle kültür turizmi konusunda çalışmalar yapıyoruz .Bu yıl Amos Antik Kenti kazıları 5. yılına girecek ve Temmuz ayı itibariyle tekrar kazı çalışmaları başlamış olacak. Yine aynı şekilde Pohenix Antik Kenti kazı çalışmaları da Temmuz ayı başından itibaren başlamış olacak" diyerek Marmaris'in 2023 turizm sezonundan umutlu olduğunu söyledi. İHA

Dünya peynir yarışmasında Dünya 3'üncü oldu Haber

Dünya peynir yarışmasında Dünya 3'üncü oldu

İLKSES Gazetesi İsveç Temsilcisi Mehmet Özer Yarışmada Norveç’in "Nidelman Blu" Peyniri  “Dünyanın En İyi Peyniri”  seçilirken altın madalya alarak birincilik koltuğuna otururken, Balıkesir’in Kirli Hanım Peyniri de jüri üyelerinin verdiği puanlar ile üçüncü olarak “Bronz Madalya” hak etti. 43 ülkeden 4502 peynir çesidinin katıldığı dünyanın en büyük peynir yarışmasında Balıkesir’in “Kirli Hanım Peyniri”nin Cumhuriyetimizin 100. yılında bronz madalya alarak Türk bayrağını Norveç'te dalgalandirarak Türkiye ye büyük mutluluk ve gurur yaşattı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile yarışmaya katılan "Kirli Hanım" peynirinin gördüğü yakın ilgi ve elde edilen ödül ile Türkiye peynirciliği adına büyük bir başarı elde etti.  35 yıldır dünyanın farklı ülkelerinde düzenlenen Dünya Peynir Ödülleri farklı kökenlere, geleneğe, tat ve tarza sahip ülkelere özgü geleneksel peynirlerin uluslararası sahnede sergilenmesine, üretimlerinin korunarak devam etmesi için etkin rol üstleniyor. 2019 yılında Balıkesir şehrinin köklü peynir geçmişinin kayıt altına alındığı “50 Peynirli Şehir Balıkesir” kitabı ve uluslararası platformda kazandığı “Gourmand Awards” dünya birincilik ödülü ardından elde ettiği bu başarı ülkemiz ve Balıkesir’in dünya çapında tanıtımına vesile oldu. Ödüllü “50 Peynirli Şehir Balıkesir” kitabının yazarları Neşe Aksoy Biber ve Berrin Bal Onur İngilizce çevirisi yapılan peynir kitapları ile bu uluslararası organizasyonunda Türkiye peynirlerinin tanıtımına katkı sağladı. Balıkesir’in peynirleri Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında ilk kez uluslarası büyük bir organizasyonda ülkemizi temsil etti.  BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İsveç'te yaşayan Türkler 100. yılı bayrak yürüyüşü ile kutladı

Meksika mutfağının popüler yemekleri Haber

Meksika mutfağının popüler yemekleri

Meksika’da geçmiş dönemlerde yaşayan yerli halkın ve İspanyol koloni devrinden kalma geleneklerin harmanlanması sonucu ortaya çıkan Meksika mutfağı; et, mısır, fasulye, sebze çeşitleri, baharatlar ve tortilla ekmeğinin yoğun olarak kullandığı bir mutfaktır. Meksika mutfağının popüler yemeklerini incelediğimiz bu yazımızda, Meksika mutfağının başlıca yemekleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Meksika mutfağının başlıca yemekleri Dünyaca ünlü Meksika mutfağının olmazsa olmaz yemeklerini sizin için listeledik. Taco Meksika mutfağı denince ilk akla gelen yemek, taco olarak kendini gösteriyor. Son yıllarda ülkemizde de popüler hale gelen taco, Meksika’nın geleneksel yemeğidir. Tortilla ekmeği kullanılarak hazırlanan taco, kişilerin beğenisine göre yumuşak ya da kıtır olarak iki farklı şekilde servis ediliyor. İkiye katlanan tortilla ekmeğinin arasına isteğe göre kırmızı ya da beyaz et, peynir ve çeşitli sebzeler eklenerek toca haline getiriliyor. Elle yenilen bir atıştırmalık olan taco, tüm dünyada sevilen bir yemek olarak tüketiliyor. Burrito Taco harina olarak da bilinen burrito, dürüme benzer yapısı ile pek çok kişi tarafından sevilerek tüketiliyor. Tortilla ekmeğinin kenarlarının içeri katlanmasıyla şekil verilen burritonun içerisinde et ve sebzeler yer alıyor. Burrito yapımında kullanılan et dışındaki diğer ana malzemeler; peynir, domates, marul ve siyah fasulye olarak kendini gösteriyor. Quesadilla İki tortilla ekmeği arasına koyulan et, Meksika fasulyesi, soğan ve baharatlarla hazırlanan quesadilla, kesadiya şeklinde okunuyor. İçerisine isteğe göre farklı malzemeler de eklenebiliyor. Görünüş itibari ile bizdeki gözlemeyi andıran bu yemek, yanında getirilen soslarla birlikte tüketiliyor. Meksika mutfağıyla özdeşleşen yemeklerden biri olan quesadilla, seviş edilirken yanında çıtır nachoslar da yer alıyor. Nachos Meksika’da akşam yemeklerinin vazgeçilmez atıştırmalığı olarak kendini gösteren nachos, sadece evlerde değil ülkede bulunan birçok restoranda da yemek yanında servis ediliyor. Görüntüsü itibariyle cipsi andıran nachoslar, ana öğün olarak tüketilen bir yiyecek değil. Totilla ekmeğinin küçük üçgenler şeklinde kesilip kızartılması ile elde edilen nachos, diğer tüm Meksika yiyeceklerinde olduğu gibi yanında soslarla sunuluyor. Enchilada Meksika mutfağının vazgeçilmez tatlarının başında acı geliyor. Pek çok yemekte kullanılan acı tat, enchilada isimli Meksika yemeğinde de baskın bir şekilde yer alıyor. Hatta enchilada için acının en keskin şekilde kullanıldığı Meksika yemeği de diyebiliriz. Tortilla ekmeğinin içerisine dana eti ya da tavuk eti koyularak hazırlanan enchilada, et yemek istemeyen kişiler için peynirle de hazırlanabiliyor. Dürüm haline getirilen enchilada üzerine son olarak acı sos dökülerek, yemeye hazır hale getiriliyor. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Portofino’ya nasıl gidilir? Portifino’da gezilecek yerler, yenilecek yemekler

Dünya’nın en tatlı rotaları: Çikolata müzeleri Haber

Dünya’nın en tatlı rotaları: Çikolata müzeleri

Çikolata müzelerinde, çikolatanın büyüleyici dünyasını keşfetmek için bir araya gelmiş eserler ve lezzetli deneyimler sizi bekliyor. Ziyaretçiler, çikolatanın nasıl yapıldığını öğrenirken aynı zamanda ustaların elinden çıkan özel çikolata ürünlerini tatma fırsatını yakalayabilirler. Bu müzeler, sadece çikolata severler için değil, aynı zamanda sanat tutkunları için de eşsiz bir deneyim sunabilir. Çikolatanın büyülü dünyasına açılan kapıları aralayan bu müzeler, ziyaretçilerine unutulmaz bir lezzet yolculuğuna götürüyor. Dünya’da yer alan çikolata müzeleri… KÖLN ÇİKOLATA MÜZESİ Dünyanın en dikkat çekici çikolata müzelerinden birisi Köln Çikolata Müzesi’nde, çikolatanın binlerce yıllık tarihi anlatılmaya devam ediliyor. Çikolatanın en eski izlerini barındıran bir müze olduğu söyleniyor. İçerisinde bulunan çömlek ve diğer eserlerin toplamda 2600 yıla kadar uzanan bir tarihi olduğu aktarılıyor. Aynı zamanda çikolatanın tarihsel yolculuğuna şahit olacağınız bu müze, bir yılda 500 binden de fazla kişiye kapılarını açıyor.  BARSELONA ÇİKOLATA MÜZESİ İspanya’nın çikolata tarihinde önemli bir rolü bulunuyor ve bu noktada Avrupa’ya giriş yaptığı ilk nokta İspanya olarak biliniyor. Sanayileşme anlamında ülkede adım atmasında da çikolatanın etkisi olduğunu söylemek mümkün. Barselona Çikolata Müzesi, çikolata için önemli olan isimlerin heykellerini de burada ziyaretçilerine sunuyor. ÇİKOLATA SIRLARI MÜZESİ Çikolata Sırları Müzesi, Fransa’nın Strasbourg kentinde yer alan bir çikolata müzesidir. Yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu müze, iç ve dış tasarımıyla dikkat çekmektedir. Çikolatanın yapılış serüvenine götüren bu müzede çikolataya dair ilginç ve hayran olunası içerikler yer alıyor. Çikolata gurmelerinin ilgisini çeken bu müze aynı zamanda içerisinde çikolata ikramı da yapıyor. Çikolatanın tarihi, içeriği ve bilinmeyen özellikleriyle ilgili bilgileri gezerek öğrenmek isterseniz bu çikolata müzesine gitmenizi öneririz. HERSHEY’İN ÇİKOLATA DÜNYASI ABD’ye bağlı olan Pensilvanya’da yer alan gerçek çikolata tutkunları tarafından bilinen müze, Hersey Çikolata Müzesi’dir. Bu müze diğer müzelere göre biraz farklı ancak bugüne kadar ziyaret edebileceğiniz en tatlı müzelerden biri olduğunu söylemek de mümkün. Müze içerisinde pek çok çikolata atölyesi bulunuyor. Bu atölyelere katılarak kendi çikolatanızı yapıp tadabilirsiniz. Müzede tarihi pek çok bilgi edinirken harika çikolataların, çikolatalı içeceklerin de tadına bakabilirsiniz. LES SECRETS DU CHOCOLAT MÜZESİ Çikolata hakkında merak ettiğiniz her şeye, Les Secrets Du Chocolat Müzesi’nde bilgi sahibi olabilirsiniz. Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan bu müze gezilip görülmesi gerekenler listesinde yer alıyor ve kakao çekirdeklerinden çikolataya kadar uzanan yolculuğa çıkıyorsunuz. Farklı birçok eserle karşılaşacağınız müzede tadım testi de yapabilirsiniz. Müzenin kafesini ya da hediye dükkanını da ziyaret edebilirsiniz. Ebeveynlerin çocuklarını kaydettirebileceği bir atölyeleri dahi mevcut. GANONG ÇİKOLATA MÜZESİ Çikolatayı seven ve tarihine meraklı olan herkesin gelip görmesi gereken müzelerden biri. Doğu Kanada Bölgesi’nde bulunan Ganong Çikolata Müzesi, dünya tarihinin en eski çikolata şirketlerinin hikayesine yer veriyor. İncelediğiniz zaman kalpli kutulardaki ilk çikolataları da görebilir aynı zamanda müze içerisinde el yapımı çikolataların yapılışını da izleyebilirsiniz. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir Selçuk’ta gidilecek en iyi müzeler

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.