[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Ege Genç İş İnsanları Derneği

Ege Genç İş İnsanları Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege Genç İş İnsanları Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EGİAD’dan Genç Sporculara Destek Haber

EGİAD’dan Genç Sporculara Destek

Ege Genç İş İnsanları Derneği EGİAD, sosyal sorumluluk proje kapsamında geliri, EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’na aktarılmak üzere geniş katılımlı bir organizasyon için yola çıktı. EGİAD Bahar Festivali organizasyonu, 3 Nisan'da Swiss Otel Büyük Efes İzmir'de düzenlenecek. Bahar Festivali geliri için Türk tasarımcıların ürünleri satışa sunulurken organizasyon sayesinde tasarımcılarla İzmirlilerin buluşmasına katkı sunacak. Minik ve genç voleybolcuların gelişimi için EGİAD Ortaokulu’na Spor Salonu yaptırılacak. Oyuncu ve sunucu Ceyda Düvenci’nin konuk konuşmacı olarak katılacağı şenlik havasında düzenlenecek organizasyon, gençler için motivasyon ve ilham yaratması planlıyor. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’nu 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’mıza yetiştirmek istiyoruz” dedi. GENÇLERİMİZE DESTEK OLMAK İSTEDİK Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan spor salonunun okula önemli destek olacağını vurgulayan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “EGİAD Ortaokulu Voleybol Takımı, son yıllarda müsabakalarda, spor salonu olmamasına rağmen elde ettikleri başarı ve özverili çalışmalarıyla göğsümüzü kabarttılar. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bu gençlerimize destek olmak istedik” diye konuştu. Spora ve sporcuya her zaman destek verdiklerini belirten Yelkenbiçer, “Okulumuzun voleybol takımı iki senedir derecelerle bizleri onurlandırmaktalar. Bir gün bu takımımızda yetişen gençlerimizin uluslararası büyük başarılarıyla gururlanacağımıza inanıyoruz. Yüce Atamızın söylediği gibi "Açık ve kesin olarak söyleyeyim ki sporda başarılı olmak için bedensel dayanıklılık kazanmak kadar, halkın sporun içeriğini ve değerini anlamış olması, içtenlikle sevmesi ve ulusal bir görev olarak görmesi gerekmektedir." Sporu içtenlikle sevmeli ve desteklemeliyiz” şeklinde konuştu. GENÇLER İÇİN EGİAD’DAN BAHAR FESTİVALİ Çocuklar için şenlik havasında bir EGİAD Bahar Festivali düzenlemek istediklerini söyleyen Yelkenbiçer, “EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’nu 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’mıza yetiştirmek istiyoruz. Bu spor salonunun tamamlanması için, bu EGİAD Bahar Festivali’nden elde ettiğimizin gelirin tamamının bu salonun yapımına ayıracağız. EGİAD Bahar Festivali’ne katılanlara şimdiden teşekkür ediyoruz. Çok önemli bir projeye katkı vermiş olacaklar. Tasarımcılarımızı, tasarımlarını sergilemek üzere stand açmaya davet ediyor ve herkesi çocuklarımıza yönelik bu proje için küçük de olsa katkı vermek üzere EGİAD Bahar Festivali’ne katılmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Alp Avni Yelkenbiçer'den 100. yıl mesajı Haber

Alp Avni Yelkenbiçer'den 100. yıl mesajı

EGE Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100'üncü yıldönümü nedeniyle mesaj yayınladı. EGE Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer: "29 Ekim 1923’ten 2023’e, dile kolay tam 100 yıl…Koca bir yüzyıl. Resmen çağ değişimini yaşadığımız bir Asır… Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce 29 Ekim 1923’de saat 20.30’da “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun yönetim şekli Cumhuriyet’tir.” diyerek yüksek niteliklere sahip bir idare olan Cumhuriyet’i Büyük Millet Meclisi’nde ilan etmiştir. Millî Mücadele sürecinde vicdanında milli sır olarak sakladığı Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle Türk tarihinde yeni bir dönemi de başlatmıştır. Devleti yönetecek kişileri kendisi seçerek kendi iradesini kendi eline almış ve egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti’nin olmuştur. Ülke sanayi, eğitim, teknoloji ve endüstriyel anlamda önemli bir değişim yaşadı. Atatürk’ün kadınlar için açtığı ve dünyaya örnek olan yol sayesinde iş dünyası da önemli bir kazanım yaşamıştır. Sonuç olarak kadının istihdamda yarattığı güç ile ekonomik güç de katlanarak artmıştır. Atamızın açtığı yolda eğitimde yapılan reformlar, sanat ve edebiyat alanındaki ilerlemeler ise Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlık bir yola sokmuştur. Tüm bu dönüşümler ve reformlar ışığında, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde, ülkemizin gelişimini artıracak adımları atmak en önemli öncelik oldu. 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı gibi zorlu bir süreç sonrası başlayan reformların bu yüzyılda da sıçrama tahtası gibi ülkeyi gelecek yüzyıla taşıması zaruridir. Bu amaç doğrultusunda, sanayi ve teknoloji alanlarında elde edilecek başarıların ne kadar hayati olduğunun bilinciyle öncelikle kentimiz sonra da ülkemiz için etkin bir STK olarak çalışma gayretinde olduk. Güçlü sanayisi, üye firmaların üretim esnekliği, nitelikli insan kaynağımız ve yenilikçiliği teşvik eden Ar-Ge ekosistemimiz sayesinde Türk girişimciliğinde önemli başarılara imza attık. Elbette bu başarılarla yetinmeyeceğiz. Türkiye’yi bir üst lige çıkarma, dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasına sokma amacıyla EGİAD ve EGİAD Melekleri olarak tüm enerjimizle var olma çabasındayız. Bu yolda temel önceliğimiz, attığımız adımları sürdürülebilir kılacak ekosistemi güçlendirmek olmaktadır. Her ülke, kendi alt yapısı ve planları doğrultusunda stratejik politikalar üretirken bizlerin de bu stratejilerin gerisinde kalmamamız beklenemez. Küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı temin edecek, kritik teknolojilerde atılımı sağlayacak politikalar geliştirmemiz en önemli çıkış noktamız olacaktır. Dijitalleşen Dünya’da, yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye olma yolunda var gücümüzle çalışacağımızı, yol haritamızı Atamızın izinden giderek belirleyeceğimizi belirterek; Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijitalleşme ve Dönüşüm, Sanayi ve Girişimcilik başlıklarında ülkemizi 2023 hedeflerine taşımanın sözünü veriyoruz. 100 yıl önceki inanç ve kararlılıkla Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ışığında yürüyeceğimize ant içiyoruz." BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Seferihisar’da Cumhuriyet coşkusu

İklim krizinde hidrojenin önemli rolü Haber

İklim krizinde hidrojenin önemli rolü

Hem suyun yapı taşı olan hem atmosferde bulunan hidrojen, temiz enerji kaynaklarından biri olarak dikkat çekmekte. 1 kilo hidrojen 3 kilo petrolün enerjisini sağlayabilmekte. Üstelik geriye de zehirli gazlar yerine, su buharı bırakmakta. Son iki dönemdir sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veren EGİAD, Türkiye’nin temiz enerji üssü olmasında hidrojenin önemli katkıları olacağına dikkat çekerek bir etkinlik düzenledi. Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç’ı ağırlayan EGİAD, iş dünyasını buluşturduğu organizasyonda, evrenin temel enerji kaynağı olan hidrojenin, iklim krizi ile etkin bir şekilde mücadele etmede ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme noktasında önemli bir rol üstlendiğine dikkat çekti. FOSİL YAKITLARIN OLUMSUZ ETKİSİ Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, enerjinin sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmada oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, özellikle fosil temelli yakıtların toplumların enerji ihtiyacını karşılamada kullanılmasının önemli ekonomik, çevresel ve sosyal sorunlara yol açtığını hatırlattı. Bu açıdan bakıldığında hidrojen enerjisinin bu problemlerin çözümünde önemli bir alternatif olarak karşımıza çıktığını vurgulayan Yelkenbiçer, “Bir enerji taşıyıcısı olan hidrojenin geleceğin enerji senaryolarında önemli bir yere sahip olacağı beklenmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma enerjisinde, hidrojen enerjisi ile hidrojen ekonomisi kavramları üzerinde durmanın önemi büyük olmakta” dedi. TÜRKİYE’DE HİDROJEN ÜRETİMİNDE BİRÇOK KAYNAK MEVCUT Paris’teki Viva Teknoloji Fuarına katılan İlk Türk Stk olarak adından söz ettiren EGİAD’ın bu etkinlikte yeni enerji kaynağı olan hidrojen ile ilgili yoğun çalışmalara şahit olduğunu belirten Yelkenbiçer, “Yine EGİAD olarak geçtiğimiz Nisan ayında tamamladığımız İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu’nun bulgularına göre, yenilebilir enerji kaynaklarında çalışan startup’ların firmaların yeşil dönüşümünde kolaylaştırıcı olabileceği, firmalara önerilen konuların başında geliyordu. Son iki dönemdir sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veriyoruz; geçtiğimiz aylarda karbon ayak izi üzerine gerçekleştirdiğimiz seminerden sonra bugün de hidrojeni ele almak aslında birbirini tamamlıyor. Bugün henüz emekleme aşamasında olan bu kavram yarın işlerimizin odağında olacaktır. Yeni nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın formülünü sunan yeşil hidrojen enerjisinin, yakın gelecekte sıfır karbon hedefini gerçekleştirmek için kullanılacak alternatiflerden biri olmasına hep beraber şahit olmak dileğimizdir.” dedi. Yeşil Hidroje’nin elektroliz yoluyla elde edildiğinin vurgulayan Yelkenbiçer, “Elektroliz, suyun elektrik akımıyla hidrojen ve oksijene ayrıştırılması işlemidir. Bu işlem, yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve biyokütle gibi kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi kullanılarak yapılabilir. Türkiye, hidrojen enerjisi teknolojisinde birçok araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütmektedir. Özellikle, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması yönündeki çalışmalar kapsamında, hidrojen enerjisi üretimi ve kullanımı üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, Türkiye'nin birçok bölgesinde hidrojen üretimi için potansiyel kaynaklar bulunmaktadır” şeklinde bilgi paylaştı. HİDROJEN OYUNU DEĞİŞTİREN TEKNOLOJİ Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç ise, Aspilsan Enerji bünyesinde üç tane ana Ar-Ge birimi olduğunu, İstanbul biriminde hidrojen teknolojileri ve yakıt pili teknolojileri üstünde çalıştıklarını belirterek, “Hidrojen teknolojileri temiz enerji kaynağı olarak kullanılmakta olup günümüze özellikle savunma sanayii ve havacılıkta, roketlerde özel bir yakıt olarak kullanılmakla birlikte aynı şekilde denizaltılarda, insansız hava araçlarında da hidrojen ve yakıt pilleri kullanılarak bunların mesafesinin artırılması, en az iki kat düzeyinde mümkündür. Bunun için yurt dışında çalışan birçok firma var. Türkiye’de çalışan az sayıda firmadan biriyiz. Biz hidrojene çok önem verdiğimiz için, hidrojenin hem üretimi hem de tüketimi konularında çalışmaktayız” dedi. YERLİ FİRMALAR İÇİN İŞ MODELİ Dr. Can Sındıraç sözlerine şu şekilde devam etti: “Uzun yıllar boyu, değerli bir hammadde olan hidrojenin; yakın gelecekte enerji taşıyıcısı rolünü arttırarak tüm enerji ekosisteminde oyunu değiştiren teknoloji olacağı açıktır. Dünya ölçeğinde hidrojen ekonomisine geçiş hızlandıkça, yeşil hidrojenin elde edilebileceği en mantıklı yöntem olan suyun elektrolizi yöntemine dayanan elektrolizörlerin kullanımı yaygınlaşacaktır. Bugün üretilen hidrojenin sadece yüzde 4’ünün elektrolizörler yardımıyla temiz olarak üretildiğini düşünürsek, büyük bir enerji dönüşümü beklenmektedir. Yapılan SWOT analizleri sırasında; ülkemizde elektrolizörlerin henüz ticarileşememiş olması ve yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması elektrolizör firmalarının zayıflık kısmında yer aldığı görülmüştür. Buna karşılık gerek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gerekse Rusya-Ukrayna savaşı ile çıkan enerji krizi ve enerji arzı konularının, doğalgazın en iyi alternatifi olan hidrojen için ciddi bir fırsat olduğu da görülmüştür. En büyük tehdit olarak ise, yurtdışındaki elektrolizör firmalarının oldukça güçlü olduğu görülmüştür. Geleneksel enerji üretim sistemleri, bir ürün girdisinin bir ürüne dönüştürülmesi gerçekleşmekte olduğundan çok daha oturmuş iş modellerine sahipken, temiz hidrojen ekosisteminin kalbinde yer alan elektrolizörlerin birçok farklı girdiyi birçok farklı ürüne değiştirme durumu, bu sektörün çok daha karmaşık iş modellerine ihtiyaç duymasına sebebiyet vermektedir. Bu yüzden özellikle yerli firmalar için bir iş modeli çıkartılırsa; Hidrojen ekonomisine girmek isteyen şirketlere yol gösterici olmak, Elektrolizör satın almak isteyen firmaların ilk yatırım maliyetlerini düşürmek, Kural koyucular için farkındalık uyandırmak, Hidrojen gibi niş alanlarda çalışan başka şirketler için ilham verme isteği amaçları arasında yer almaktadır.” BÜLTEN

TÜGİK’in tekrar ayağa kalkması için çalışacağız Haber

TÜGİK’in tekrar ayağa kalkması için çalışacağız

TÜGİK’in Ankara’da gerçekleşen ve adındaki genç ibaresinin hukuksuz şekilde kaldırıldığı 4. Olağan Genel Kurulu’nun ardından aralarında EGİAD’ın da bulunduğu 15 GİAD ortak deklarasyon yayınlayarak, TÜGİK Genel Kurulu’nda hak, hukuk ve teamüllerin herkesin gözü önünde ayaklar altına alındığı iddiasıyla genel kurulun iptali için mahkemeye başvuruda bulunduğu davada sona gelindi. EGİAD’ın da kurucu üyelerinden olduğu, bir dönem başkanlık görevini de üstlendiği, Derneğin çatı kuruluşlarından TUGİK’in 02.02.2022 tarihinde gerçekleşen Genel Kurulu’na karşı Genel Kurulun iptali talebi ile açılan davada karar geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıklandı. EGİAD’ın da davacı olarak taraf olduğu davada 14.06.2023 tarihli duruşmada verilen karar ile TUGİK’in 02.02.2022 tarihli Genel Kurulu’nun Mahkeme kararı ile iptaline karar verildi.  Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), Ankara Genç İş İnsanları Derneği (ANGİAD), Bulancak Genç İşadamları Derneği (BUGİAD), Denizli Genç İş İnsanları Derneği (DEGİAD) Eskişehir Genç İş Adamları Derneği (ESGİAD), Bursa Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD), Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD), KKTC Genç İş Adamları Derneği ve Şırnak İş Adamları Derneği (ŞİAD) başkan ve temsilcilerinin de aralarında bulunduğu dava dosyasında  son TÜGİK Genel Kurulu’nda hak, hukuk ve teamüllerin herkesin gözü önünde ayaklar altına alındığı iddia edilmişti. "EGİAD olarak görevler üstlenmekten kaçınmayız” Dava sonucuna ilişkin değerlendirmede bulunan EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “2 Şubat 2022 yılında katıldığımız genel kuruldaki yaşadığımız hukuksuzluklardan ötürü, genel kurul iptal davası açmıştık. Mahkeme genel kurulun iptaline karar verdi. Camiamız ve ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyoruz. Gerekçeli kararın açıklanmasını takiben de süreci takip edeceğiz. Umuyorum ki Konfederasyonun aslında kuruluş felsefesini ifade eden “gençlik” kavramını geri kazanıp tekrar isminin bir parçası yaptıktan sonra tekrar eski günlerindeki gibi aktif ve dinamik olması için EGİAD olarak tıpkı geçmişte olduğu gibi görevler üstlenmekten kaçınmayız” dedi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Mart 2021'den sonra ilk kez politika faizini artırdı. Yüzde 8,5 seviyesindeki faiz yüzde 15'e yükseltildi. Kararı yorumlayan EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, uzun süreden beri süregelen faizi düşük tutma politikasından dönülmesi bakımından kararın olumlu olduğunu; oranın düşük olmasına rağmen bir anda çok hızlı bir artışın da tedirginlik oluşturabileceğini Yüzde 15 faizle enflasyon mücadelesinin yetersiz kalabileceğini ama kademeli olarak bir artış strajesinin de anlaşılabilir olacağını bu nedenle süreci takip ettiklerini belirtti. HABER MERKEZİ

EGİAD, Paris VivaTech Teknoloji Fuarı'nda yerini aldı Haber

EGİAD, Paris VivaTech Teknoloji Fuarı'nda yerini aldı

Avrupa’nın en üst düzey teknoloji etkinliklerinden biri olarak anılan fuarda EGİAD iş dünyası da temaslarda bulunarak iş birlikleri sağladı. Tesla, SpaceX ve Twitter'ın tartışmalı CEO'su Elon Musk ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da katılım sağladığı Paris'teki VivaTech teknoloji fuarına STK olarak katılan ilk Türk sivil toplum örgütü, EGİAD oldu. Aralarında EGİAD iş dünyasının da olduğu 4.000 teknoloji meraklısının önünde bir konferans veren Musk, yapay zeka, derin teknoloji üzerine gerçekleştirdiği bir sunumla dikkat çekti.  En önemli kültür ve ticaret merkezlerinin başında gelen Fransa’nın başkenti Paris’e yapılan ziyarete EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Arda Yılmaz, Kaan Özhelvacı, EGIAD Yönetim Kurulu Üyeleri Arda Ürper, Cem Elmasoğlu, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Levent Kuşgöz, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi Efe Saygılı, EGİAD Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Hasan Güler, EGİAD İş Geliştirme Komisyonu Başkanı İsmail Girginoğlu, EGIAD Üyeleri Aslıhan Güler, Begüm Soydan Sayılkan, Berk Altınkeserler, Berna Çoban, Ceren Sezgin, Deren Acay, Duygu Koç, Elif Koç, Erşit Onur Civan, Evrim Uslu, Kemallettin Okkaoğlu, Mert Karabağlı, Mert Sönmüş, Merve Topraklı, Murat Çekirdek, Murat Deha Değer, Onur Civan, Orçun Tan, Rebia Rezzan Özduran, Remzi Uslu, Selen Günaydın, Sinan Görgün, Yeşim Şanal, Yiğit Çetiner, EGİAD Melekleri Üyesi İskender Kökey ve EGİAD Melekleri Koordinatörü Melisa İtmeç katılım gösterdi.      EGİAD Avrupa’nın En Büyük Teknoloji ve Girişimcilik Fuarındaydı İlk yılında ev sahipliği yaptığı sayının iki katı olarak bu yıl 2.400 Start-Up’ı ağırlayan VivaTech, bir sonraki büyük inovasyonu finanse etmek isteyen 2.000’den fazla yatırımcıyı da kendine çekti. Yapay zeka standlarının dikkatlerden kaçmadığı fuarla ilgili temaslarını aktaran EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “EGİAD olarak böylesi önemli bir fuarda yer almaktan son derece mutluyuz. Fuara, Türkiye’nin de aralarında olduğu 146 ülkeden şirket ve yatırımcı katıldı. 16 Türk teknoloji girişim şirketi ve 60'ın üzerinde kişiden oluşan heyet, fuarda Türk girişimci ekosistemini farklı ülkelerden gelen yatırımcılara tanıttı. Bizim de ciddi temaslarımız oldu. Fuara katılma amacımız İzmir ekseninde girişimcilik çalışmalarımızı ve tabanımızı buradaki Dünya şirketleriyle ve yatırımcılarıyla biraraya getirmek, temaslar kurmaktı. Girişimcilerin, ürünlerini ve hizmetlerini uygulayabilecekleri ortaklar arayışında olduklarını gözlemledik. EGİAD kendisini bu fuar aracılığıyla bir kez daha tüm Dünya’ya tanıtma fırsatı bulmuş oldu. EGİAD olarak Dünya’daki yenilikçi firmaların son teknolojilerini takip etme fırsatı bulduk. Bunlarla beraber çalışan girişimcileri de yakından inceledik. Dünyada ortaya çıkan 4 teknolojik trendin olduğunu burda bir kez daha gördük. Karbonsuzlaşma, Döngüsel Ekonomi, Yapay Zeka, Arttırılmış Gerçeklik etkinlikleri fuara damga vurdu. Viva Technology, inovasyon ve teknolojinin olumlu etkisi olan daha kapsayıcı bir toplum inşa etmede belirleyici bir rol oynadı. Bu yıl zenginleştirici tartışmalar, ünlü konuşmacılar ve çığır açan yeniliklerden oluşan dolu bir programa katılım sağlamış olduk” dedi. Derin Teknolojiye Derinlemesine Bakış  Paris gezisi kapsamında ikinci gün EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Levent Kuşgöz ve Koordinatörü Melisa İtmeç; derin teknolojilerin hızlanması ve dönüşmesinde global vizyona sahip olan, bu vizyon doğrultusunda birçok faaliyet gösteren Hello Tomorrow Yatırım Network Koordinatörü Selma El Ouardi ile bir araya geldi. Gerçekleştirilen ziyaret kapsamında derin teknolojilerin global sahnedeki yatırım ve girişimcilik dünyası için önemi, 2023 yılı için trendler & fırsatlar görüşüldü. Özellikle EGİAD Melekleri, melek yatırım ağı olarak, geleceğe yönelik etkinliklerde aktif olarak rol almak üzerinde duruldu. Resmi Temaslarda EGİAD’ın Yatırım Stratejileri Görüşüldü Paris temasları kapsamında Ticaret Baş Müşaviri Murat Gören, Ticaret Müşaviri Gonca Köksal Ensari ile biraraya gelen EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ve başkanlığındaki 35 kişilik heyet, toplantıda EGİAD projeleri ve EGİAD Melekleri Yatırım Ağı hakkında bilgi vererek Viva Technology Fuarı kapsamındaki temasları aktarıldı. Ziyarette, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler, Türkiye’nin ihracatını arttırmak üzere destek programları üzerinde de duruldu. Özellikle rekabet avantajına sahip olunan sektörler ile ihracat potansiyelinin varlığı vurgulanırken, Fransa’da yatırım olanakları ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar görüşüldü. Görüşmelerde EGİAD tanıtımına ve Think Tank İzmir Girişimcilik Raporu’na da yer veren EGİAD Başkanı Yelkenbiçer, Türkiye’deki vergi avantajları, yatırım stratejileri, yatırımcı olma koşulları, yatırım fırsatları ve yatırım sürecine yönelik bürokrasi ve yatırımcılık ekosistemine yönelik sunumuyla da dikkat çekti.  OECD’de Girişimcilik ve NEET Kavramına Dikkat Çekildi EGİAD, Paris temasları kapsamında OECD Türkiye Daimi Temsilciliği de ziyaret edildi. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Kaan Özhelvacı ve Arda Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda OECD Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Prof. Dr. Kerem Alkin, OECD Ekonomi Danışmanı Umur Gökçe, OECD Politika Analisti ve Proje Yöneticisi Ali Fuad Turgut ile biraraya gelindi. EGİAD ve EGİAD Melekleri Yatırım Ağı hakkında bilgi sunulan toplantıda, EGİAD Think Tank çalışmaları kapsamında en son yayınlanan İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu içeriği konusunda bilgi verildi. Girişimcilik ve teknoloji yatırımları konularında görüş alışverişinde bulunulan ziyarette, olası işbirliği çalışmaları görüşüldü. Ziyarette ayrıca EGİAD’ın son zamanlarda sıkça gündeme getirdiği ve OECD’nin de datalarında yer alan NEET - Not in Education, Employment, or Training (Ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençler) kavramına değinildi. Gençlerin ne istihdamda ne de eğitimde olmamasının büyük bir problem olduğuna dikkat çekilerek çözüm önerileri üzerinde konuşuldu. Yelkenbiçer, Avrupa ülkeleri ve Dünya’da aralarında Türkiye’nin risk ve yoğunluk sınıfında bir numara olduğu konu olduğuna dikkat çekti.  HABER MERKEZİ

EGİAD'dan Sanayide Yeşil Dönüşüm Semineri Haber

EGİAD'dan Sanayide Yeşil Dönüşüm Semineri

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), Türkiye’nin karbonsuzlaşma yol haritası sürecinde, “Sanayide Yeşil Dönüşüm”, “AB Yeşil Mutabakatı, “Karbon Ayak İzi: Krizler ve Fırsatlar”, “Karbon Piyasaları Firmalarımız İçin Karbon Ticareti ve Sürdürülebilirlik İlişkisi” başlıklarını tartışmaya açtı. EGİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, EGE Üniversitesi Müh. Fak. Biyomüh. Bölümü Öğretim Üyesi, BASİFED Bilim Üyesi, BASİFED Yeşil Çevre Komisyon Başkanı, EBSO Bilim Üyesi, ENSIA Bilim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar ve Deriva Danışmanlık ve Eğitim Yönetici Ortağı Dr. Tolga Uysal konuşmacı olarak katılım gösterdi. Prof. Dr. Nuri Azbar’ın Sanayide Yeşil Dönüşüm | AB Yeşil Mutabakatı | Karbon Ayak İzi: Krizler ve Fırsatlar başlıklı konuşması, Eğitim Yönetici Ortağı Dr. Tolga Uysal'ın Karbon Piyasaları | Firmalarımız İçin Karbon Ticareti ve Sürdürülebilirlik İlişkisi sunumuyla devam etti. İklim Krizinde Dönüşü Olmayan Bir Aşamaya Yaklaştık Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2015 Paris İklim Anlaşması ile küresel ısınma konusunda somut adımlar atılması gerektiğini belirterek, 2050 yılında net sıfır hedefi konusunda mesafe alınmasının ortalama 1,5 derece sıcaklık artışı sınırına erişmek için elzem olduğunu vurgulayarak, “Geçtiğimiz aylarda Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli tarafından yayınlanan bir Rapor, eğer ciddi önlemler alınmazsa iklim krizinde dönüşü olmayan bir aşamaya yaklaştığımızı belirtiyor. Dünya genelinde 3 milyardan fazla insan, iklim değişikliklerine karşı son derece savunmasız koşullarda yaşıyor. Gıda ve su temininde güvenliğin azalması ve geçim kaynaklarının kaybolmasıyla karşı karşıyayız. Gerekli önlemler alınmaz ve yatırımlar yapılmazsa, bu yüzyılın sonunda 1.5 derecede sınırlanmak istenen ısınmanın, 3°C'lik bir ısınma seviyesine gelmesi riskini hep birlikte yaşayacağız” dedi. Zarar Global Boyutta Bunlara ilaveten bu ciddi çevre tehlikelerinin hem ekonomik hem de sosyal sonuçları bulunduğunu hatırlatan Yelkenbiçer, “Bu durum yalnızca belirli bir ülkenin sınırları içinde değil, global bir düzeyde hissedilmektedir. Bu durum, uluslararası tedarik zincirlerini, piyasaları, finans sektörünü, ticareti ve toplumun genel refahını etkilemektedir. Bu sonuçlar, dünya genelinde büyük ekonomik zararlara yol açmakta ve bu zararlar giderek artma eğilimi göstermektedir. Bu çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçları engellemek için öncelikle üretim ve tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Bu durumda, yeşil dönüşüm süreci hem bir gereklilik hem de bir avantajdır. Savunduğumuz Paris Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi küresel gelişmeleri bu bakış açısıyla benimsememiz önemlidir. Tüm değer zincirlerini etkileyen bu yeşil dönüşüm süreci, çevre koruması ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerine ulaşılması bakımından hayati bir rol oynuyor. Yeşil dönüşüm sürecine uyum sağlama, Türkiye'nin sürdürülebilirlik odaklı uluslararası tedarik zincirlerinde güçlü bir unsuru olma ve rekabetçilik kapasitesini koruma açısından da önemlidir. Bu çerçevede, Türkiye'nin ekonomi modelinin sürdürülebilir kalkınma ilkeleri üzerine kurulması gerektiğini savunuyoruz” dedi. Karbon Ayak İzi Moda Bir Kavram Değil, Bir Gerçeklik Karbon ayak izinin moda bir kavram değil, bir gerçeklik olduğuna dikkat çeken Yelkenbiçer, “Hızlı sanayileşmeyle yıllar içinde, sera gazı emisyonlarının büyük ölçüde artması ve bu gazlar içinde karbondioksitin en yüksek orana sahip olması karbon ayak izinin moda bir kavram değil, bir gerçeklik olduğunu ortaya koymuştur. Uygulanacak olan karbon stratejileri firmaların karbon salımını azaltırken giderek maliyeti artan ve tedariği zorlaşan enerji tüketimini düşürmektedir. Orta ve uzun vadede maliyetler düşerken çevreye duyarlı stratejiler geliştirilmesi firmaların marka değerini ve satışlarına da olumlu katkılar sağlamaktadır. Karbon ticareti, özellikle küresel ısınmayı önlemek için küresel çapta eşgüdüm gerektiren bir konu olan karbon emisyonlarının düşürülmesi konusunda, ulusal ve uluslararası politikalar arasında bir denge sağlar. İklim krizi ile mücadele ve ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerine ulaşmak için önümüzde zorlu bir yol bulunuyor. Bu zorlukları aşmanın, çözümler bulmanın ve bu süreci daha yaşanabilir bir dünya için fırsata dönüştürmenin yolu, bilgi, bilinç ve eylemden geçiyor” dedi. Prof. Dr. Nuri Azbar ise, karbon yakalama ve yok etme teknolojilerinin her alanda çok hızlı bir şekilde devreye sokulması gerektiğini belirterek aksi halde doğayla yapılan bu savaşta insanoğlunun kaybedeceğini aktardı. Yeşil Mutabakatın 40 yıllık bir süreci olduğunu ifade eden Azbar, “Yeşil Mutabakat bıçağın kemiğe dayandığı bir nokta. İklim krizi yönünde hep negatif sonuçlarımız var. Paris İklim Anlaşması ile biraz toparlandı. Avrupa en azından ben kendi kıtam olarak bir adım atıyorum dedi. AB yüzde 100 başarılı bile olsa küresel etkisi yüzde 7’yi ne yazık ki geçemiyor. Bizim de şu anda çok ciddi taahhütnamelerimiz var altına imza attığımız. Bu noktada önümüzde iki dönemeç var 2030 ve 2050 olarak. 2030’da yüzde 55 oranında azaltacaksın. 2050’de ise sıfırlayacaksın. Bu da yetmeyip olanı da temizlemek zorundayız. Freni patlamış kamyon gibiyiz. 2030’da frenin yarısına kadar basamazsak kritik noktadayız demektir. Frene çok hızlı basmamız gerekiyor. Avrupa ciddi bir yeşil finans fonu oluşturarak hem çevreyi kurtarmak hem sanayiciyi kurtarmak için çalışıyor” dedi. Geleneksel yönetimlerdeki anlayışımızın hızla değişmesi gerektiğini dile getiren Azbar, “Üretimini, çevre sağlığını odağına alarak gerçekleştiren sanayiciler, sonucu yakalayacaktır. Buradaki aktif grup gibi faaliyet gösteren sanayiciler bu süreci alıp götürecek diye düşünüyorum. Ofislerinizde artık sürdürülebilirlik üzerine yeşil ofislerinizin mutlaka olması gerekiyor. Ve bunlar mış gibi değil, hissederek yapılmalı. Üretimlerde artık sadece kalite değil, çevreyle alakalı tüm kriterlere bakılacak. Hammadde yoğunluğundan enerji yoğunluğuna karbon ayak izine ve çevreye verdiğiniz tüm potansiyel zarara bakılmak isteniyor. OSB’lerin yeşil OSB’lere dönüştürülmesine kadar ince detaylı çalışmalar içeriyor” diye konuştu. Dr. Tolga Uysal ise, finansal değerlendirmede bulunarak, dolar bazında fiyat yükselişlerine değindi. 2008’den bu yana bu alanda çalışmalar yürüttüğünü belirten Uysal, karbon fiyatlandırma üzerine sunum gerçekleştirerek, büyük şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda aksiyon almaya başladığını ifade ederek, karbonun artık alınıp satılan bir finansal enstrüman haline geldiğini vurguladı. HABER MERKEZİ

Başkan Yelkenbiçer: Gençlere inanıyoruz Haber

Başkan Yelkenbiçer: Gençlere inanıyoruz

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıl dönümü ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle kutlama mesajı yayımladı. MİLLİ MÜCADELENİN İLK KIVILCIMI 104 yıl önce milli mücadelenin ilk kıvılcımının yakıldığı bu özel günün anlam ve öneminin üzerinde durmanın ve genç nesillere bu kutlu mücadelenin nasıl kazanıldığını anlatmanın hepimizin görevi olduğunu dile getiren Yelkenbiçer, “Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolumuzu aydınlatan görüşleri hala bize yol göstermeye devam ediyor. 19 Mayıs bize mücadelenin değerini bir kez daha hatırlatıyor. Laik, demokratik, bağımsız bir ülke kurma hayali ile atılan bu ilk adımı tekrardan değerlendirmek, gençlerimize bugünün anlam ve önemini tekrardan anlatmak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına hepimizin en temel borcudur. Bağımsızlık umutlarının vücut bulduğu, kurtuluş meşalesinin yakıldığı tarih olan 19 Mayıs’ın 104. yılı kutlu ve mutlu olsun. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin, ülkemiz geleceğine her zaman sahip çıkacaklarına gönülden inanıyoruz. Bizler de bir genç iş insanları örgütü olarak bu güveni boşa çıkarmamak için her gün üretmeye, çalışmaya, emek vermeye devam ediyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun” dedi. İHA

EGİAD ekonomik gündemi masaya yatırdı Haber

EGİAD ekonomik gündemi masaya yatırdı

Ege Genç İş İnsanları Derneği'nin (EGİAD) merkezinde gerçekleşen “Global Piyasalar ve Türkiye Ekonomisinde Son Gelişmeler” başlıklı toplantıya, iş dünyasının önemli isimleri katılım gösterdi. Ekonomideki güncel gelişmelerin değerlendirildiği etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, ekonomik değerlendirmede bulundu. Faiz, kur ve enflasyon sarmalı, deprem ekonomisi ve kurumun geçen ay yayınladığı İzmir Girişimcilik Araştırma Raporuna değinen Yelkenbiçer, “Hepimizin kafasındaki sorulardan birisi seçimden sonra dolar ve euro kurunun ne olacağı; ama bunu seçimden sonra Türk Lirası daha da değer kaybeder mi şeklinde diye ifade etmek kanımca daha anlamlı bir bakış açısı olacaktır. Döviz kurlarının seçime yaklaştıkça yükselmeye başladığını gördük; ama bunu normal karşılamak gerekir. Seçimden sonra TL’nin yabancı paralara karşı değer kaybedip kaybetmeyeceği sorusunun yanıtı büyük ölçüde seçimden sonra nasıl bir yol izleneceğine bağlı; sık sık iktisat teorisi bakımından yanlış olduğunu belirttiğimiz ekonomi politikasından vazgeçip doğru politikalara dönmemiz gerektiğini düşünüyoruz” sözleriyle başladı. "ÖNCELİK ENFLASYONLA MÜCADELE OLMALI" Seçim sonrası atamalar ve yapısal reformlar konusundaki girişimlerin belirleyici olacağını dile getiren Yelkenbiçer, “Seçim sonrası sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına ihtiyaç duyuyoruz. Fiyat istikrarını sağlamadan da dengeli bir büyümeye geçmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Bu yüzden ilk önceliğimiz enflasyonla mücadele olmalı” dedi. Tüm bu beklentilerin bağımsız bir çalışmayla gerçekleşebileceğine değinen Yelkenbiçer sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kuşkusuz bunları tam anlamıyla bağımsız kılınmış bir Merkez Bankası ve yeni bir kadroyla yapmak gerekir. Bu tür kararları alıp uygularken kişilerin ve kurumların itibar sorunu olmamasını temenni ediyoruz.” Deprem felaketinin ekonomiye etkilerini de değerlendiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, depremin açtığı yaraları unutmamak gerektiğini dile getirerek, “Sosyal ve toplumsal olarak da desteklenmesi gereken deprem bölgesi Türkiye ekonomisinde önemli bir yer ediniyor. Milli gelirin yüzde 10’a yakınını ve ihracatın yüzde 8’ini gerçekleştiren şehirlerimiz felaketten etkilendiler. 3 milyona yakın istihdamın olduğu 11 şehir iç ticaret ve enerji tedarikinde kritik pozisyonda bulunuyor. 100 milyar doları aşan milli geliriyle 11 şehir ihracatta 20 milyar dolarlık kapasiteye sahip. Bu yıl 11 şehrin 22 milyar dolar ihracat yapması ve 110 bine yakın yeni istihdam oluşturması bekleniyordu. Deprem nedeniyle; üretim, istihdam ve ihracatta kısmi bir düşme beklenebilir; ayrıca bölgeden ayrılanlar göz önüne alındığında gelecek yıllarda bölgenin ek yatırım ve teşviklere ihtiyaç duyacağı söylenebilir. Seçim sonrası ekonomik politika rotasını çizerken bu hususlara mutlaka dikkate etmemiz gerekecektir” diye belirtti. "GİRİŞİMCİLİK, ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKIŞ NOKTASI" İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu üzerinden girişimcilik ekosistemine de başlık açan Yelkenbiçer, girişimcilik faaliyetlerinin gelişimine dünyadaki ikiz dönüşüm; yani yeşil ve dijital dönüşüm penceresinden bakılması gerektiğini belirterek, “Ülkemizin orta gelir tuzağından çıkış noktası olarak gördüğümüz girişimcilik faaliyetleridir. Raporumuzun bulguları sonucu ülkemizdeki girişimcilerin, kurumların yeşil ve dijital dönüşümünde liderler olacağı, firmaların uluslararası alanda rekabet avantajı sağlamasına yardımcı olabileceği öngörülüyor. Türkiye’nin kişi başı milli geliri, 2013 yıllarında 12 bin ABD doları seviyelerine kadar çıkmış; fakat teknolojik atılımları yapamadığımız ve yatırım tercihlerimizde başka alanları seçtiğimiz için bugün 9 bin 500 ABD doları civarlarında seyretmektedir. Ülkemizdeki fırsat girişimcilerini destekleyerek, beşerî sermayemizi beyin göçü olarak kaybetmemizin önüne geçebileceğimiz, hukukun üstünlüğünün tahsis edildiği bir güven ortamı oluşturmamız gerekiyor. Seçimin sonucu ne olursa olsun dünya konjonktürünü de düşünerek bizi zor günler beklediğini ön görüyorum. Bunu bir karamsarlık olarak değil, bilimsel yöntemler kullanarak mücadele bakımından hazır olmamız temennisi olarak paylaşıyorum” ifadelerini kullandı. "BANKALAR HİSSE SATMAYI TERCİH EDEBİLİR" Ekonomi Gazetesindeki yazılarıyla dikkat çeken İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan ise krizin 2008’e dönüşmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirterek, “Ancak ekonomiye hiç bir etkisi olmayacak demek de doğru olmaz. Küçük bankalardan büyüklere doğru bir mevduat akışı başlamış durumda. Küçük bankalar hem mevduat oranlarını artırmaya gitmekte hem de kredilerini daraltma yolunda. Şayet mevduat oranlarında artış olmaz ise alternatif piyasalara; yani para piyasası fonlarına kaymalar söz konusu olacak. Dolayısı ile FED’in dışında etkenlerle bir sıkılaşma göreceğiz. Pek çok banka sermayesini kuvvetlendirmek için hisse satmayı tercih edebilir ki bu durum cari hissedarları mutlu etmeyecektir. Önceki 10 yıllarda enflasyon tehdidi ile karşı karşıya olmayan Fed piyasaların yardımına koşmakta acele ediyordu. Bu kez böyle bir lükse sahip değil. Bu nedenle enflasyon ise mücadelenin sona erdiğini ilan etmeyeceklerdir; ancak faiz artışlarının artık yavaşlayacağını kesin bir şekilde söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen de, “ABD bankalarında yaşanan sorunlar finansal sistemi tehdit eden bir boyuta ulaşmadan kontrol altına alındı. Bankacılık sisteminden mevduat çıkışı ve küçük bankalardan büyük bankalara mevduat kaçışı durdu. Bölgesel banka hisseleri uzun bir aradan sonra tekrar yükseliyor. Yaşanan şokun finansal koşulları sıkılaştırması ve büyümeyi aşağı çekmesi bekleniyor” diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.