[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kuşadası'nda caretta caretta yuvasına çitli koruma Video Galeri

Kuşadası'nda caretta caretta yuvasına çitli koruma

Nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan caretta caretta cinsi deniz kaplumbağalarından biri, dün gece yumurta bırakmak için Güzelçamlı Mahallesi'nde bulunan sahile çıktı. Boyu yaklaşık 100 santimetre olan deniz kaplumbağası, yuvalama alanını seçtikten sonra kazdığı çukura yumurtalarını bıraktı. Carettanın yumurtalama anını cep telefonu kameralarıyla kaydedenler, durumu EKODOSD'a bildirdi. Bölgeye hareket eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, deniz kaplumbağasının sağlık durumunu kontrol ettikten sonra yaşam döngüsünü izlemek amacıyla kullanılan markalama çalışmasını yaptı. Bahattin Sürücü ile temasa geçen Kuşadası Belediyesi ekipleri de vakit kaybetmeden caretta carettanın yuvalama alanına gidip, koruma altına aldı. Deniz kaplumbağasının yumurtalarını bıraktığı alan, 1 metre uzunluğunda çitle çevrilip, üzerine uyarıcı levhalar asıldı. "Hayatımda ilk defa tanık oldum" Caretta caretta cinsi deniz kaplumbağasının yumurtlama anına tanık olan Güzelçamlı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Ali Pirinç; "Görünce çok heyecanlandım. Yuva yapma anını cep telefonumla kaydettikten sonra ilgililere haber verdim" dedi. Tatil için İstanbul'dan Kuşadası'na gelen Ahsen Zengin ise caretta carettanın koruma altına alınan yuvalama alanını görünce çok mutlu olduğunu söyledi. Kendisinin de bir hayvan sever olduğunu belirten Zengin; "Kuşadası Belediyesi'ne bu konuda hassas davrandığı için teşekkür ediyorum" dedi. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise "Uzun kumsallara sahip Kuşadası'nda her yıl caretta caretta cinsi deniz kaplumbağalarının yuva yaptığını görüyoruz. Kuşadası Belediyesi tarafından Güzelçamlı'dan, Kuştur'a kadar uzanan kıyılarda, 'Deniz Kaplumbağalarını Koruyalım' tabelaları dikildi. Tabelalarda deniz kaplumbağalarının korunmasına yönelik bilgiler, ölü, yaralı ya da yuva yapan kaplumbağa görüldüğünde neler yapılması gerektiği ve yapılan koruma çalışmalarının görselleri yer alıyor. Kuşadası Belediyesi nesli tehlike altında olan deniz canlıları ve endemik bitki türleri konusunda çok hassas davranıyor. Kuşadası sahilleri, nesli tehlike altında olan bu canlı türünün yuvalarına ev sahipliği yapıyor. Zarar vermemek için dikkatli olalı" diye konuştu. İHA

Aydın'da yunus vakaları devam ediyor Haber

Aydın'da yunus vakaları devam ediyor

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yunus ölümlerinde artış yaşanırken, son olarak Pamucak sahili ve Notestik plajında da 2 yunus ölü olarak kıyıya vurdu. İhbar üzerine bölgeye giden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, ölü yunusların yapılan incelemelerin ardından hedef dışı av olabileceğini tahmin ettiklerini belirtti. SON 15 GÜNDE 7 YUNUS... Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, son 15 günde Kuşadası sahillerinde yunus ölümlerindeki artışa dikkat çekti. Son 15 günde 7 yunusun ölü olarak kıyıya vurduğunu hatırlatan Sürücü, yunus vakalarının devam ettiğini belirterek “Kuşadası sahillerinde son 15 gündür meydana gelen 7 yunusun ölümünden sonra, bugün de 2 yunus ölü olarak kıyıya vurdu. Pamucak bölgesinden ihbar edilen yunus üzerinde yaptığımız incelemelerde, ölen hayvanın Stenella coeruleoalba türü Çizgili Yunus olduğu görüldü. Yunusun yeni bir ölüm vakası olduğu, üzerinde oluşan tahribatlar ve küçük kesi izlerinden, muhtemelen bir ağa hedef dışı av olarak tesadüfen yakalandığını ve kurtulmak için çırpınırken bu izlerin oluştuğunu ve hava almak için su yüzeyine çıkamadığından boğularak öldüğünü düşünmekteyiz. Yunusu aldığımız sırada, Tarım İlçe Müdürlüğünden ikinci bir yunusun kıyıda olduğu ihbarını aldık. Kuşadası Notestik plajında denizin içinden bir yunus daha çıkardık. Buradaki yunusun da Stenella coeruleoalba türü Çizgili Yunus olduğunu tespit ettik. Ancak bu yunusta aşırı derece bozulma ve kokuşma olduğundan neden öldüğü konusunda bir tespit yapılamadı. Her iki yunustan doku ve diş örnekleri alınarak, bu konuda çalışmalar yürüten TÜDAV’a gönderilecek. Ölen yunuslar, Kuşadası Belediyesi TİM ekipleri tarafından açılan çukurlara yerleştirilip, üzeri kireç dökülerek gömülmemesi sağlandı. Deniz ekosisteminde besin zincirinin en üst halkalarından birinde olan Yunuslar genellikle, deniz kirliliği, balıkçı ağlarına tesadüfen takılma, plastik atıklar gibi nedenlerle ölmektedir” dedi. İHA

Aydın'da su samuru, ölü olarak bulundu Haber

Aydın'da su samuru, ölü olarak bulundu

Nesli tehlike altında olan ve uzun yıllardır Aydın’da görünmeyen su samuru, Bozdoğan yolunda araba çarpması sonucu ölü olarak bulundu. Doğal güzellikleri ve sulak alanlarıyla birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapan Aydın’da uzun yıllardır izine rastlanmayan ve nesli tükenme tehlike altında bulunan bir su samuru ölü olarak bulundu. Bozdoğan Nazilli karayolu Akçay mevkiinde yol kenarında bulunan su samurunu gören vatandaşlar durumu Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne bildirdi. DKMP ekipleri tarafından yerinden alınan su samurunun birkaç aracın çarpması sonucu öldüğü öğrenildi. ARAÇ ÇARPARAK ÖLDÜ Su samurlarının uzun yıllardır görülmediğini belirten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Nesli tehlikeye yakın kategorisinde olan lutra lutra türü su samurlarından biri, Bozdoğan Nazilli yolunda Akçay üzerinde bulunan köprü civarında bir araç tarafından çarpılarak ölmüştür. Gören vatandaşların porsuk sandıkları hayvanın, Alamut köyünden veterinerlik fakültesinde okuyan Mehmet Melih Pehlivan tarafından su samuru olduğu belirlenmiştir. Yapılan ihbarla, Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından su samuru yerinden alınmıştır. Daha önce yapılan araştırmalarda, geçmiş yıllarda yayın balığı avlamak için kullanılan tuzaklara girdiği ve dolunaylı gecelerde tarlalarda çalışan çiftçiler tarafından azmaklarda görüldüğü söyleniyordu. Ancak o yıllarda henüz cep telefonları olmadığından belgelemek şansı da yoktu. Uzun yıllar kimse tarafından görülmeyen su samuru, Akçay’dan başka bir sulak alana geçmek için karayolunu kullanmış ve ne yazık ki çarpılarak hayatını kaybetmiş. Bölgede Akçay, Büyük Menderes Nehri ve Aşağı Dip Gölü gibi önemli sulak alanlar bulunmaktadır. Başta kuşlar olmak üzere, sucul birçok canlıyı barındıran havzadaki sulak alanlarda su samurunun da yaşaması bölgenin biyolojik çeşitlilik açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Sulak alanların sadece insanların kullanımı için değil, başka türlerin de bu alanları kullandığını, beslendiğini ve ürediklerini bilmek, bu canlıların yaşam alanlarını korumak ve temiz tutmak zorundayız. Büyük Menderes Nehri’nin çok büyük sorunları var. Aynı sorunları daha temiz akan Akçay gibi nehirler, Aşağı Dip Gölü başta olmak üzere ovadaki azmaklar yaşamamalı ve korunması için her türlü gayret gösterilmelidir. Aydın bölgesinde su samurlarının belgelendiği 2 alan daha bulunmaktadır. Biri Söke Milas karayolunda 3 yıl arka arkaya aynı bölgede bir azmaktan diğer azmağa geçmek için karayolunu kullanmak isterken çarpılan 3 su samuru, diğerleri Kuşadası’nda biri denizde, diğeri Kuşadası Setur Marina içinde bir yatta balık yerken görülen su samurlarıdır” dedi. İHA

Kuşadası’nda inşaat sayısı gün geçtikçe artıyor Haber

Kuşadası’nda inşaat sayısı gün geçtikçe artıyor

Türkiye’de turizmin ilk başladığı bölgelerin biri olan Kuşadası’nda dağ taş inşaat oldu. Şehir merkezinde yer kalmaması nedeniyle inşaat çalışmaları Kuşadası Kirazlı yolu üzerinde Değirmendere’ye kadar ulaştı. Kayıtlara göre balıkçılık ve tarımın da önemli merkezlerinden biri olan Kuşadası’nda 1896 yıllarında 3 otel, 7 han ile 30 kadar yeme içme sektöründe hizmet veren işletme bulunuyordu. Turizmden ziyade ticari faaliyetlerin yoğun olduğu Kuşadası’ndaki bu otellerde Kuşadası'na mal almaya gelen tüccarlar kalıyordu. Yaz dönemlerinde havası ve suyunun faydalı bulunması nedeniyle ilçeye gelenlerin sayısı artmaya başlayınca Kuşadası Turizm ile 1900’lü yıllarda tanıştı. ENDİŞE VERİCİ BİR HAL ALIYOR 1960 yıllarının başında gerçek anlamda yerli ve yabancı turizme açılan Kuşadası'nda geride kalan yaklaşık 60 yıllık süreçte dağ taş inşaat oldu. Her yıl çok sayıda otel ve villanın inşa edildiği Kuşadası’nda gelişigüzel yapılan binaların endişe verici olduğu belirtildi. Biyolojik çeşitlilik açısından Aydın bölgesinin en zengin alanlarından birinin Kuşadası ve çevresi olduğunu belirten EKODOSD (Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği) Başkanı Bahattin Sürücü, “Kuşadası, 1980’li yıllardan sonra gelişen turizmle birlikte ekolojik açıdan hassas olan bölgelerini yitirmeye başlamıştır. Sadece doğal alanlarını değil tarım alanlarının büyük bir bölümünü de yitiren Kuşadası’nda zeytin ağaçları ve yüzlerce hektarlık şeftali bahçelerinin ve bostan tarlalarının yerlerinde bugün lüks villalar yükselmiştir. Şimdi de Kuşadası’nda devam eden yapılaşmalar, mutlak korunması gereken makilik ve ormanlık alanlara kaymaya başladı. Günümüze kadar korunarak gelmiş ormanlık alanlar, yaban hayatı ve nadir bitki türlerinin olduğu makilik bölgelerde mantar gibi türeyen binalar yükselmeye devam ediyor. Bununla birlikte yaban hayatı da yok oluyor. Kuşadası’nın zengin bitki çeşitliliğini zarar veren, yaban hayatını sıkıntıya sokan, doğal peyzajını bozan, iklimini değiştiren ve en önemlisi de yaşamsal ihtiyaç olan su sorunları oluşturacak kırsaldaki bu projelere izin verilmemelidir” dedi. "ZENGİNLİKLERİN KORUNMASI GEREKİR" Kuşadası’nın çevresinde özellikle Kirazlı bölgesinde başlayan bu yapılaşmalar, böyle devam ettiği müddetçe doğal peyzajı ve ekolojik yapıyı bozarak geri dönülmez tahribatlar oluşturacağını kaydeden Sürücü, açıklamasının devamında “Aslında Kuşadası çok zengin bir coğrafyadadır. Yaban hayatı, bitki zenginliği, binlerce yıllık anıt ağaçları, kültürel varlıkları ve Toscana’yı aratmayacak tarımsal alanlarıyla birlikte bütüncül olarak bu zenginliklerin korunması gerekir. Bu bölgede yapılaşmalar yerine, kırsalda yaşayan insanların refahını yükseltecek tarımın ve koruma ve korumaya uyumlu bir şekilde yapılacak ekoturizm projelerinin desteklenmesi gerekmektedir. Yıllardır bu bölgede çalışma yapıyoruz. Kültür varlıkları ile çalışma yaptık. Sit alanı ilan ettirdiğimiz oldu. Bu inşaatların arka bölümünde kalan dağı komple sit yaptırdık. Tahribatın önlenmesi amacıyla Mimarlar Odası ve STK’lar ile ‘Kent kimliği’ çalıştayı yapılarak tedbirler alınacak. Her taraf inşaat ve yapılaşma bu nedenle yeşil alan kalmadı” diye konuştu. İHA

EKODOSD’tan “istilacı tür” uyarısı geldi Haber

EKODOSD’tan “istilacı tür” uyarısı geldi

Yavruyken alınıp evlerde bakılan ve büyüyünce deniz kenarına bırakılan su kaplumbağalarının tuzlu suya girmediğini hatırlatan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD)Başkanı Bahattin Sürücü; “Bu tip istilacı türlerin biyolojik çeşitliliğe zarar vermemesi için doğaya bırakılmaması gerekir” dedi. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, su kaplumbağalarının kontrolsüzce deniz kenarlarına bırakıldığına dikkat çekerek “istilacı tür” uyarısında bulundu. Su kaplumbağalarının tuzlu suya girmediğini ve istilacı baskın bir tür haline geldiğini ifade eden Başkan Sürücü, bu su kaplumbağalarını görenlerin caretta caretta olduğu düşüncesiyle derneği aradıklarını belirterek “Bu tip istilacı türlerin biyolojik çeşitliliğe zarar vermemesi için doğaya bırakılmaması gerekir” dedi. "DOĞAYA BIRAKILMAMASI GEREKİR" Deniz kıyısına bırakılan su kaplumbağalarının tuzlu suya girmediğini ve kumsalda dolaştığını ifade eden Sürücü; “Emir Kayra Karadağ ve Mert Mustafa Totur isimli iki küçük öğrenci tarafından, marina yanındaki banyolar plajı kumsalında bir kaplumbağa bulunarak EKODOSD’a getirildi. Kaplumbağanın Trachemys scripta türü Kırmızı Yanaklı Su Kaplumbağası olduğu görüldü. Bu tür kaplumbağaların orijininin Amerika kıtası olduğu, petlerde satılan istilacı bir tür olarak bilindiği ve kontrolsüz bir şekilde doğaya salındıkları görülmektedir. Bu kaplumbağaların doğal düşmanları olmadığı için istilacı baskın tür haline gelmektedir. Tatlı sularımızda yaşayan Mauremys rivulata türü balkan kaplumbağalarıyla karıştırılmakta ve onlarla rekabet oluşturmaktadır. Bunların en görünür özelliği her iki yanağında kırmızı renkli bir çizginin olmasıdır. Bu tür kaplumbağalar çocuklar için petlerden alınıp evlerde bakılmaktadır. Kaplumbağa büyüyünce de bakımı ve beslenmesi zorlaştığından deniz kıyılarına bırakılmaktadır. Deniz kıyısında bu tür kaplumbağaları görenler genelde Caretta caretta diye ihbarda bulunmaktadır. Bunlar tuzlu suya girmez ve kumsalda dolaşırlar. Bu tip istilacı türlerin biyolojik çeşitliliğe zarar vermemesi için doğaya bırakılmaması gerekir” dedi. İHA

Aydınlı doğaseverler, Fethiye'de buluştu Haber

Aydınlı doğaseverler, Fethiye'de buluştu

Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) geleneksel bahar gezilerine devam ediyor. Gezi turlarının bu haftaki durağı ise Muğla’nın Fethiye ilçesi oldu. Fethiye’nin doğal ve kültürel alanlarını gezen doğa severler adeta Fethiye’yi yeniden keşfetti. Her turizm bölgesinde olduğu gibi Fethiye’de de çevre sorunlarının arttığına dikkat çeken doğaseverler duyarlılık çağrısında bulundu. Doğanın her geçen yıl daha da bozulduğunu ve kirletildiğini gözlemlediklerini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, güzelliklerin korunarak geleceğe taşınması gerektiğini belirtti. YABANCI TURİST AKINI Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Her yıl üyelerimizle birlikte yapmış olduğumuz geleneksel geziyi, ülkemizin önemli turizm kentlerinden biri olan Muğla iline bağlı Fethiye’de gerçekleştirdik. Ölüdeniz bölgesinde konaklayarak, Fethiye’nin doğal ve kültürel alanlarında incelemelerde bulunduk. Doğası, tarihi ve kültürüyle zengin kaynak değerlerine sahip Fethiye Ölüdeniz’de sezon başı olmasına rağmen yabancı turistlerin yoğun olarak geldiklerini gördük. Yamaç paraşütçüleri için önemli bir yer olan Baba Dağı’ndan atlayan turistlerin, Ölüdeniz’in olağanüstü güzelliklerini havadan izleyip aşağıya süzülerek inişlerini seyrettik. Rehberimiz Ergül Kocamaz tarafından, Fethiye’nin doğal ve kültürel zenginliklerinin sunumu yapıldı. Likya yerleşimlerinden biri olan Tlos antik kentinin önemli noktaları, ilgi çekici yerlerinden biri olan ana kayalara oyulan mezarları, kiliseleri ve hamamları incelendi. Ölüdeniz’den çıktığımız tekneyle, Faralya köyünün hemen altında yüzlerce metreden denize doğru dik inen kanyon içinde kelebekler vadisini gezdik. Tekneyle gemiler koyunun karşısındaki St. Nicholas adasına gidildi. Ölüdeniz’in turkuaz sularında deniz mevsimini açtık. Geçmişi M.Ö. 3 binlere dayanan bir zamanlar Türklerle, Rumların birlikte yaşadığı otantik taş evlerin bulunduğu Karaköy’de incelemeler yaptık. Rehberimiz Ergül Kocamaz tarafından evlerin mimari yapıları, şapeller, kiliseleri, okulu ve gümrük binalarının olduğu alanlarla yerelde yaşayan insanların geleneksel yaşamları anlatıldı. Doğanın içinden, günlük ağaçlarının arasından, suların akışı ve kuşların cıvıltıları eşliğinde harika bir manzara oluşturan Toparlar şelalesine yürüyerek gittik. Su altında yaptığımız gözlemlerde Kızıldeniz’den gelen istilacı türlerin çoğaldığını gördük. Hemen her turizm kentinde olduğu gibi, Fethiye bölgesinde de çevre sorunlarının arttığını, çevre kirliliğinin giderek çoğaldığını gözlemledik. Tüm bu güzelliklerin yok olmadan korunması ve korumaya uyumlu bir şekilde kullanılarak geleceğe taşınması için, duyarlı insanların bir araya gelerek çoğalması gerektiğine inanıyoruz” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.