Emeklilikten Londra’ya uzanan fotoğrafçılık hikayesi
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Birçok kişi emekli olunca köye yerleşmek, daha sakin bir hayat kurmak ister. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği mezunu Ruhi Ödev ise emekli olur olmaz kendini fotoğraf çekmeye adamış biri… Fotoğrafçılık için 2014’te tekrardan üniversite okuyan Ödev, aynı zamanda kurduğu Ödemiş Fotoğraf Sanat Derneği ile 500 ila 600 kişiye eğitim bile verdi. Asya ülkelerine olan ilgisi nedeniyle Vietnam, Kamboçya ve Tayland’a giden Ödev’in yeni destinasyonu ise Nepal. Menderes Gençlik Festivali’nde eğitim veren Ödev, orada tanıştığı bir aile tarafından ise İngiltere’nin başkenti Londra’da aynı etkinliği yapmak için davet aldı.
YENİDEN ÜNİVERSİTE MACERASI
Emekli olduktan sonra fotoğrafçılığa başladığını belirten Ödev, kurs verdiği dönemde Ege’de fotoğraf çekmek için ayak basamadığı yer kalmadığının altını çizdi. Ödev, “ODTÜ’de makine mühendisliği okudum. Mesleğime devam ederken emekliliğime yakın canım sıkılmasın diye ne yaparım diye düşündüm. Bir arkadaşım fotoğraf çekiyordu. O arada da onun makineyle bir iki fotoğraf çektim. Ben de makine vardı ama ilkokul 3’te babam almıştı. Ama o filmli makineydi belli sayıda çekebiliyordun. Bu arada da Ankara’dan fotoğraf çekmek için Ödemiş’e fotoğrafçılar gelmişti. Bende gaza gelip fotoğraf çekmeye başladım. İlk etapta hiçbir bilgim yoktu. Sonra sonra öğrendim. İzmir’de bir kursa gittim. Orada öğrendim bir şeyler. 2005’te fotoğraf çekmeye başlamıştım. 2014’te böyle olmayacak dedim ve üniversitede 2 yıllık fotoğrafçılık eğitimi aldım. Bölümü 4 üzerinden 3.60 ortalama ile bitirdim. Günde bir saat çalışıyorum. Bir gün çalışamadıysam, ertesi gün iki saat, iki gün çalışamadıysam, iki gün ikişer saat çalışıyordum. Hanımı salondan attım, orada çalışmaya başladım. Emekliğimi dolu dolu geçiriyorum. Güzel portre çektiğim söyleniyor. O arada kurs da veriyordum. Ben öğrendim ama hiç kimse fotoğraf çekmesini bilmiyor. Sonra bana Ödemiş eşrafı ‘kurs ver’ dediler. Çıkıyorsun sokağa, çekiyorsun. Oymuş buymuş aldırmıyorsun, habire çekiyoruz. Sokak fotoğrafçılığı böyle başladı. Bu arada manzara sevmeye başladım. Manzara fotoğrafçılığına başladım. Bir ara kurs verirken öğrencileri götürmek için Ege bölgesinde gezemediğim yer kalamadı. Kaçkar Dağları’nda bir 10 gün kadar dağlarda kaldık. Dağcılık da yaptım. Hoşuma gitti böyle manzara fotoğrafları. 2018’de Vietnam, Kamboçya ve Tayland’da bir ay kaldım. Bu sene mart ayında bir ay daha kaldım. Zürafa boyunlu kadınlar vardı orada. Boyunları çok uzundu. Ben onların Afrikalı olduğunu sanıyordum ama Taylandlı olduklarını öğrendim. Köylerine gittim. Onların fotoğrafını çektim” diye konuştu.
500-600 KİŞİYE KURS VERDİM
7 yıl boyunca kuruculuğunu yaptığı dernekte kurs verdiğini söyleyen Ödev, “Arkadaşlar toplansın diye Ödemiş Fotoğraf Sanat Derneği’ni kurduk. 7 senede derneğin başkanlığını yaptım. Kursiyerler yetiştirdik. İyi fotoğrafçılar yetiştirdik. 17 sene kurs verdim. İlk etapta belediyede kurslar vermiştim daha sonra derneği kurunca dernekte kurs vermeye başladım. İki sene önce arkadaşları yönetime aldık, şimdi dernek başkanlığına bir doktor arkadaş devam ediyor. Aynı zamanda benim kursiyerimdi. Bizim dernekte kursu bir kişi vermez birkaç kişi verir. Derneğin 40 üyesi var ama bunların 20 kişisi faal olarak çalışıyor. Dernek tarihi boyunca 500-600 kişiye kurs vermişizdir. Bazen 10 kişi olur, bazen 40 kişi olur. Bazen bazı yıllar tek kurs açmışımdır, bazı yıllar iki kurs, hatta üç kurs açmışımdır. Bir şey öğretmeye çalıştık. Benim verdiğim emek güzel, bir de alan kişilerde iyi değerlendirenler var. Benim kurstan geçmeyip fotoğrafçı olan en fazla 3-4 kişi vardır” değerlendirmesinde bulundu.
İNGİLTERE’YE DAVET EDİLMENİN GÜZELLİĞİ
Menderes Gençlik Kampı’nda verdiği eğitimlerde tanıştığı bir aile tarafından Londra’ya davet edilen Ödev ve Sokak Sanatları Atölyesi Yönetmeni Erdal Çoban en kısa zamanda çalışmalara başlayacaklarını belirtiyor. Ödev, “Fotoğrafçılığa devam ederken Sokak Sanatları Atölyesi Yönetmeni Erdal Çoban ile tanıştım. Onunda Kafası benim gibi kırık. Oda sokak tiyatrosu yapıyor. Öğretmeye gayret ediyor. Sokak fotoğrafları çekerken onları gördüm. Orada tanıştım. Daha sonra onlar Menderes’te gençlik kampı yapacaklarını söyledi. Bana da ‘insanlara nasıl fotoğraf çekiliyor, öğret’ dedi. Böylelikle Menderes Gençlik Kampı’nda eğitim vermeye başladım. Menderes’e geldim ve eğitim vermeye başladım. 10-15 kişilik bir ekip vardı. Herkesin yazın eğlenmeye geldiği bir yerde iyi bir sayıydı. Eğitim verirken 84 yaşında bir amca vardı. Bize ‘sizi takdir ediyorum. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz’ dedi. Bu da bizi hoşnut etti. Orada bulunanlara fotoğraf nasıl çekilir, ışık nereden gelmeli ki fotoğraf güzel çıksın diye 2’şer saatlik eğitimler verdim. Eğitim verirken kendi fotoğraflarımı kullandım orada bir hanım efendi geldi ve bana ‘ne güzel işler yapıyorsunuz’ dedi. Sohbet etmeye başladık öyle meğerse ilk başta konuştuğumuz 84 yaşındaki adamın kızı imiş. Sonra hanımefendi bana ‘neden bu etkinliği Londra’da yapmıyorsunuz?’ diye sordu. Bu kadar kolay mı dedik. Hanımefendi ‘ben size yardımcı olurum’ dedi. İş böyle başladı. Telefonlarımızı aldık. Tarih belli değil ama yakında çalışmalara başlayacağız. Erdal’lar Rusya’ya İspanya’ya gittiler, bende Asya ülkelerine gittim. Ama tabi bizim böyle İngiltere’ye davet edilmemiz ayrı bir güzellik” açıklamasında bulundu.
SIRADA NEPAL VAR
Fotoğraf çekerken unutamadığı bir anısını anlatan Ödev, önümüzdeki durağının ise Nepal olacağını açıklıyor. Ödev, “Ordudan erken emekli olmuş, bir bacağını kaybetmiş bir ahşap oymacı vardı. Üç ay onunla çalıştım, onu çektim. Camilere ahşaplar üzerine yazı yazıyordu. Onunda bir projesi vardı. Hiç çivi olmadan oyma ve geçme ahşap kapı yapacaktı. Ben de onu fotoğraflayacaktım. Ama maalesef beklenmedik bir anda adam hayatını kaybetti. Bu beni çok etkiledi. Ölmese çok iyi işler yapabilirdik beraber. Ben de onunla olan çalışmalarımızı hüzün veriyor diye siyah-beyaza çevirdim. Bir sergi hazırladım. Sergi fotoğrafları hazır sonbaharda sergiyi açacağım. Asya ülkelerini tercih etmemin sebebi değişik farklı kültürler var. Farklı doğası var. Avrupa’da sadece eski binalar var mimari çekimler var onları çekiyorsunuz Asya’ya ise gittiğiniz zaman şaşırıyorsunuz. Her fotoğrafa, her gördüğünüzde şaşırıyorsunuz. Norveç’e gitmek istiyoruz ama orası da çok pahalı. Ama yine de fiyortlarda gemiye binip bir tur yapmak istiyorum. Benim oğlan geçen sene Amerika’ya göç etti. Önümüzdeki yıl onu görmeye gideceğiz. Sokak fotoğrafları çıkacağını sanmıyorum ama bir arkadaşımın anlattığına göre kanyonlar, büyük ormanların olduğunu söyledi. Onları çekmeye gidebilirim. Şehir hayatının yoğun geçtiği bir yer ama sokak fotoğrafçılığı için bir şey çıkabileceğini düşünmüyorum. Arkadaşlar Küba’ya gidiyor. Ama beni cezbetmiyor. Herkes gitti herkes çekti zaten. Nepal’i çok merak ediyorum oraya gitmeyi planlıyorum. Orayı merak ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.