[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#emlak

emlak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, emlak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'de emlak dolandırıcılığı: Aynı daireyi defalarca sattı Haber

İzmir'de emlak dolandırıcılığı: Aynı daireyi defalarca sattı

İzmir'in Bornova ilçesi Doğanlar Mahallesi'nde, bir binadan farklı daireler satın alan 5 kişi, satın aldıkları dairelerin aynı zamanda başka kişilere de satıldığını öğrenmesinin ardından soluğu savcılıkta aldı.  Vurgun yapan müteahhit ortada yok, daireler ilanda İddiaya göre evleri yapan müteahhit B.C.S., bu süreçte ev sahipleriyle anlaşamadığını belirterek, binlerce lira parasını aldığı çok sayıda kişiyi oyaladıkça oyaladı ve tapuları teslim etmedi. Evlerin farklı kişilere satıldığı öğrenen vatandaşların dünyası ise başına yıkıldı. Şu ana kadar 5 kişi, müteahhit B.C.S. hakkında avukatı aracılığıyla şikayette bulunurken, milyonluk vurgun yapan müteahhit ortadan kayboldu. Vatandaşlar, bu sayının artabileceğini belirtirken, mağdurlar parasını ödedikleri dairede şu an başkalarının oturmasına üzüldüklerini söyledi.  Öte yandan, binadaki dairelerin emlakçılar vasıtasıyla internette ilanda olduğu ortaya çıktı. "Bornova Doğanlar Mahallesi'nde satılık 2+1 daire" olarak verilen ilanda, dairenin 2 milyon 350 bin TL'den satışta olduğu ifade edilirken, yatırıma uygun olduğu, içerisinde 13 bin TL aylık ödeme yapan kiracısının da bulunduğuna dair bilgi verildiği gözlemlendi. “Kendi dairemin başkasına satıldığını tesadüfen öğrendim” Bornova'da 2022 yılında inşaat halindeki apartmandan ev alan sanayi esnafı Aydın Ünal, müteahhide 300 bin TL para ödedi. Aradan birkaç ay geçmesinin ardından Ünal, evin çevresinde aynı daireyi satın alan bir başka kişiyle tesadüfen karşılaştı ve ortaya aynı daireyi alan ikinci bir kişi daha çıktı.  Aydın Ünal, “2022'nin başlarında ev almaya karar verdik. 2022 yılının nisan ayında arkadaşım vasıtasıyla müteahhitle tanıştık. 6 numaralı daireyi almak için anlaştık. Dairenin fiyatı 615 bin TL idi. 300 bin TL nakit olarak verdim. Bir kısmını da kendi arabamı vererek ilk ödemeyi gerçekleştirdim. İnşaat süreci önce yavaş ilerledi” dedi. Satın aldığı dairenin başkasına da satıldığını tesadüfen öğrendiğini aktaran Ünal, “Satın aldığım dairenin çevresinde dolaşırken, tesadüfen benim aldığım daireyi satın alan arkadaşla tanıştım. Benim satın aldığım dairenin kendisine de satıldığını söyledi. Çok şaşırdım. Daha sonra bu durumu müteahhide söyledik ve ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, aynı daireyi bir başkasına satanın kendisi olmadığını, bina sahibinin sattığını belirtti. Durumun halledilmesi için müteahhide zaman verdik; ama herhangi bir düzenleme olmadı. Sonra aynı binanın Osman diye bir arkadaşımıza da satıldığını öğrendik. Çok şaşkındım. Bu sorunun çözülmesini istedik; fakat sorun çözülmedi. Ardından müteahhitten paramızın geri verilmesini istedik; ancak ödemelerimizi geri alamadık. Hem dairemiz gitti hem de paramız gitti. Çok mağduruz. Bu konuda gereğinin yapılmasını istiyoruz. Benim gibi satın aldığı dairenin başkasına da satılmasıyla mağdur olan ve ödedikleri ücretleri geri alamayan arkadaşlarım daha var. Bu müteahhidin araştırılmasını istiyorum. Biz gerekli yerlere başvurduk, şikayette bulunduk” şeklinde konuştu. Yaşadığı üzüntüden dolayı evin bulunduğu sokaktan geçemediğini ifade eden Ünal, sözlerine şöyle devam etti:  "Bu daireyi satın almak istedik; ancak alamadığımız için psikolojik bir travma yaşıyoruz. Ben bu sokaktan geçemiyorum, yolumu değiştiriyorum. Yaşamış olduklarımı tarif etmemin anlamı yok. Bunu yaşayan bilir. Hayatımız tam anlamıyla cehenneme döndü diyebilirim.” 4 milyona yakın masraf ettiği dairelerin tapusunu alamadı Satın aldığı binalara 4 milyona yakın masraf yapan, binanın inşaat işlerini üstlenen ve tapusunu alamayan mağdur Ozan Dilbaz da, “Buradan 3 arkadaşımız ile birlikte 5 adet daire satın aldık. Ben inşaat işleriyle uğraşıyorum. Aynı zamanda dairenin tadilat işlerini yapmak için müteahhit ile anlaştık ve işleri biz üstlendik. Ben bu binaya 4 milyona yakın para verdim. Biz parasını verdiğimiz binalarımızın tapusunu alamadık. Bunun üstüne savcılığa şikayette bulunduk. Bize ‘bu binayı bitirelim tapularınızı vereceğiz' dediler. Tapularımızı hala alamadık. Daha sonra müteahhit bizi Evka 3'teki yaptığı başka bir daireye götürdü. Bize ‘buradaki binalar bitsin size buranın tapusunu vereceğimi, mahkemelik olduğumuz için diğer dairenin tapusunu veremiyoruz' dedi. Mecburen kabul etmek zorunda kaldık. Oradaki dairenin de inşaat işlerini üstlendik ve daireye para yatırdık. O daireyi bitirdik ve Bornova'da bulunan başka bir dairenin işlerini üstlendik. Artık tüm dairelerin işlerini hallettik diye düşündük; ancak ona rağmen tapularımızı yine alamadık. Bu mağduriyetlerin çözülmesini istiyoruz. Bu binanın çoğu inşaat işlerini ben yaptım. Biz tapularımızı alamadık; ama bina bu süreçte başkalarına satıldı” ifadelerine yer verildi. "Dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır" Olayla ilgili dava sürecinin devam ettiğini belirten Avukat Yunus Söyleyici da, “Mağdurlar ofisimize müracaat ettiklerinde, şüpheli şahsın daire satma vaadiyle kendilerinden değişen yüklü miktarlarda nakit para tahsil ettiğini ve dairelerin 2022 yılı mayıs ayında kendilerine teslim edileceğini vaat edildiğini; ancak parayı verdikten sonra bu şahsa ulaşamadıklarını ve dairelerin de tamamlanmadığını, konuyla alakalı mağdur olduklarını ifade ettiler. Biz konuyla alakalı gerekli tahkikatı kendi ofisimizde yaptıktan sonra şüpheli şahıs hakkında İzmir İcra Müdürlüğü'ne başvurumuzu yaptık. İcra takibi açtık. Takibimiz kesinleşti. Ayrıca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına da müracaat ederek şüpheli şahıs ve şirket hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şu anda savcılık soruşturma aşaması devam etmekte. Bizim kanaatimizce ortadaki bulunan bu olay Türk Ceza Kanunu'nun 157 ve 158. maddeleri kapsamında dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Bu konuyla alakalı savcılık müracaatımız şu anda aktif bir şekilde ilerletilmektedir. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” açıklamalarına yer verdi. "Onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük" Avukat Söyleyici sözlerine şöyle devam etti:  “Müvekkilimiz hukuk büromuzu müracaat ettikten bir süre sonra yine başka bir arkadaşının daha bu şahıs ve şirket tarafından dolandırıldığını bize söyledi. O şahıs da yine bizim müvekkilimiz oldu. Onun yönünden de aynı işlemleri başlattık. Akabinde bu şahıs hakkındaki icra dosyalarını sorguladığımızda hakkında onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, şahsın borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük. Şahıs adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkulün olmadığını tespit ettik. Süreç Cumhuriyet Savcılığında devam etmektedir.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İAOSB çevreci kimliği ile ‘İzmir’in incisidir’

Emlak vergilerinde ikinci dönem başlıyor Haber

Emlak vergilerinde ikinci dönem başlıyor

1 Kasım tarihinden itibaren başlayan ikinci vergi dönemi 30 Kasım’a kadar devam edecek. İkinci taksit ödemeleri için isteyen vatandaşlar Nilüfer Belediyesi Halk Evi, Alaaddinbey, Çalı, Görükle ve Göçmen Konutları’ndaki veznelerden ödemelerini yapabilecek. Gölyazı, Hasanağa, Akçalar ve Kayapa gibi şehir merkezine uzak mahallerde de vergi ödemek isteyenler, mobil veznelerde nakit veya kredi kartı ile ödemelerini yapabilecek. İsteyen vatandaşlar ise Nilüfer Belediyesi’nin www.e-islem.net.nilufer.bel.tr / www.türkiye.gov.tr internet adresi üzerinden de vergi borcu sorgulama ve kredi kartıyla ödeme seçeneklerini kullanarak, vergilerini kolaylıkla internet aracılığıyla ödeyebilecekler. 7/24 Fast sistemi ile de kolay adres tanımı olan vergi numarası 1910025989 yazarak 20 bin liraya kadar olan vergiler ödenebilecek. Vatandaşlar ayrıca Nilüfer Belediyesi’nin 488666 numaralı posta çeki hesabına, Vakıfbank IBAN TR570001500158007293767737 hesabına veya Halkbank bankolarından ve ATM’lerden de nakit olarak ödeme yapabilecek. Tapu Müdürlüğü önünde bulunan akıllı vezne sistemlerinden de günün her saati nakit olarak ödeme yapılabilecek. Nilüfer Belediyesi ayrıca mobil vezne aracılığıyla vatandaşların ayağına giderek ödemeleri kolaylıkla yapmalarını sağlıyor. 3 adet mobil vezne her gün farklı mahallelere giderek isteyen vatandaşların emlak ödemelerini yapmalarına imkan sunacak. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türk-İş açıkladı… Yoksulluk sınırı 40 bini geçti!

Kırşehir Emlakçılar Odası Başkanı’ndan TOKİ çağrısı Haber

Kırşehir Emlakçılar Odası Başkanı’ndan TOKİ çağrısı

Biçici, yaptığı açıklamada, "Kırşehir'de kira fiyatları son yıllarda çok yükseldi. Vatandaşlarımızın birçoğu ev sahibi olmakta zorlanıyor. Bu nedenle TOKİ'nin ucuz konutlar yapması ve vatandaşlarımıza uygun fiyatlarla kiralaması gerekiyor. TOKİ'nin konut üretimine ağırlık vermesi, konut sorununu çözmek için önemli bir adım olacaktır" dedi. Asgari ücretli ve emeklinin yüksek kira bedelleri karşısında zorda kaldığını anlatan Biçici, "11 bin lira asgari ücret kiralar ise 8 bin, 9 bin bazı yerlerde ise 10 binin üzerinde. Bu insanlar nasıl geçinecekler?" diye sordu. 'Devlet, sosyal devlet gereği bir çok ile TOKİ konutları yapıyor' diyen Biçici açıklamasını şöyle sürdürdü: "Halka düşük fiyatlarla arz edilecek şekilde konutlar yapılarak buralarda insanlar istihdam edilebilir. Böyle bir uygulama vatandaşın sıkıntısını da giderir. Bin, 2 bin liraya insanlar kirada otururken şuan 8,9,10 bin lira isteniyor. Emekli ve asgari ücretli için günün şartları çok zor". Fırsatçıları takip ettiklerini de aktaran Biçici, takip ve yaptırımların da önemine dikkat çekiyor. Biçici ayrıca, Kırşehir'de son yıllarda yapılan konut projelerinin büyük çoğunluğunun lüks konutlar olduğuna dikkat çekerek, "Lüks konutlara talep azaldı, artık insanlar daha uygun fiyatlı evler arıyor. Bu nedenle TOKİ'nin de ürettiği konutların daha çok orta ve düşük gelirli vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik olması gerekiyor" diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kırşehir'de Cumhuriyetin 100. yılı anısına fidan dağıtımı yapıldı

Emlak sektörüne milyonluk ceza! Haber

Emlak sektörüne milyonluk ceza!

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, piyasada denge unsurunu bozabilecek her türlü eylem ve fiille ilgili inceleme ve denetimlere detaylı şekilde devam edildiği belirtildi. Emlak sektörüne yönelik adımlara değinilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bakanlık olarak spekülatif fiiller ile fahiş fiyata sebebiyet veren ilanlar, yanıltıcı reklamlar titizlikle incelenmektedir. Bu kapsamda, ilan platformlarında verilen satılık emlak ilanları inceleme altına alınmıştır. 1 Eylül'den bu yana verilen satılık emlak ilanlarında, ilanın yayımda olduğu dönemde fiyatında yüzde 100 ve üzeri artış yaparak piyasayı ve serbest rekabeti bozan ve tüketicileri mağdur eden 545 kişiye Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik'in 14'üncü maddesindeki 'Taşınmaz ticaretiyle iştigal edenler haksız ve hukuka aykırı davranış ve ticari faaliyetlerde bulunamaz' hükmüne aykırı faaliyetleri nedeniyle kişi başına 100 bin lira olmak üzere toplam 54 milyon 500 bin lira para cezası verilmesine karar verilmiştir." Vatandaşları mağdur edebilecek her türlü ihtimalin Bakanlıkça değerlendirildiği vurgulanan açıklamada, gerekli incelemelerin de ivedilikle başlatıldığı kaydedildi. Açıklamada, Bakanlığın, vatandaşların spekülatif fiyat artışlarından etkilenmesinin önüne geçmek, piyasada adaletli ve rekabetçi bir ortam tesis etmek için elindeki bütün argümanları sektör ve konu bazlı kullanılmaya devam edeceğinin altı çizildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Kira uyuşmazlıklarında emlak danışmanları da devreye girecek

Emlak piyasasındaki sorun ‘baskılanarak’ çözülemez Haber

Emlak piyasasındaki sorun ‘baskılanarak’ çözülemez

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER Türkiye’de hem ev sahiplerini hem de kiracıları ilgilendiren iki yeni karar alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada kira artışlarına ilişkin uygulanan yüzde 25’lik artışın devam edeceğini açıkladı. Bununla birlikte Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği, arsa, tarla, konut, iş yeri gibi tüm taşınmaz satışlarının noterliklerde yapılmasına karar verdi. Alınan bu kararların emlakçılar ve vatandaşlar açısından nasıl karşılandığı konusundan gazetemize açıklamalarda bulunan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Enflasyon daha fazla artarken kira bedellerindeki yüzde 25’lik artış ev sahiplerini zor duruma sokuyor. Bu sorun çözebilmek için kiraları baskılayıcı bir tavır yerine, konut artırımı yönünde adımlar atılmalıdır” dedi.  BASKILANARAK ÇÖZÜLEMEZ Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yüzde 25’lik kira artışlarının devam etmesi durumunun, ev sahipleri adına kötü olduğunu çünkü artan enflasyon rakamlarının, kira artışlarının altında kaldığını belirten Güleroğlu, “Bir şeyi baskılayarak bunun önüne geçmemiz çok mümkün değil. Zaten ev sahibi ile kiracı arasında ciddi anlamda kavgalar var. Bu durumun doğal olduğunu düşünüyorum çünkü enflasyon oranıyla kira artışları birbirini tutmuyor. Enflasyon rakamları sürekli olarak artarken kira bedelleri için belirlenen yüzde 25’lik artış, ev sahiplerini zor duruma sokuyor. Bu sorunu çözebilmek için kiraları baskılayıcı bir tavır yerine, konut artırımı yönünde adımlar atılmalıdır. Konut artırımının önünü açabilmek için de kredi faiz oranlarının aşağıya çekilmesi ve kredi limitlerinin de yukarıya çekilmesi lazım. Kredi limitlerine getirilen sınırlama 350 iş kolunu barındıran gayrimenkul piyasalarda ciddi sıkıntılar yaratıyor. Hükümet tarafından alınan bu kara arar uygulanabilir mi sorusunun cevabını ilerleyen zamanlarda göreceğiz” şeklinde konuştu.  ARADA KALAN EMLAKÇI OLUYOR Alınan kararın emlakçıları zora soktuğunu ve sürekli olarak kiracı ve ev sahiplerinin arasında kaldıklarını dile getiren Güleroğlu, “Evi biz kiraya verdiğimiz için kiracılar bizimle muhatap oluyor. Ev sahipleri kendilerini değil emlakçıları arada bırakıyor. Özellikle son dönemde kiracı ve ev sahipleri arasında kalarak ciddi sorunlar yaşıyoruz. Vatandaş bize gelip artan kira fiyatlarından dert yanıyor. Sanki kiraları biz arttırıyormuşuz havası yaratılıyor. Bu da hem şahsımı hem de meslektaşlarımı çok üzüyor” ifadelerini kullandı.  Öte yandan, bazı ev sahiplerinin yüzde 25’lik artışa takılmamak için kısa süreli sözleşmeler yaparak yeni kiracıya istediği fiyatı belirleyebilmesi hakkında da konuşan Güleroğlu, “Bu duruma fırsatçılık diyemeyiz. Ev sahipleri de artan yüksek enflasyonun altında ezilmemek için kendilerince bir çözüm arıyorlar” dedi.  TAPUDAKİ YÜKÜ AZALTMAK İÇİN Taşınmazların artık sadece Tapu Müdürlükleri haricinde, noterlerde de yapılacağı kararını, olumlu bir karar olarak değerlendiren Güleroğlu, “Hükümetin tapudaki satış yükünü azaltmak adına aldığı bir kara bu. Bu işlemlerin noterde yapılması emlakçılar için avantajlı, çünkü noterler Cumartesi günüde açık olduğu için bu günlerde de satış yapılacak. Dezavantajları neler diye bakarsak eğer; hafta içi veya hafta sonu da olsa peşin paralı mülkleri satabileceğiz. Yani vatandaş bir ev almak için kredi kullanmak istiyorsa muhakkak tapu müdürlüklerine gitmesi gerekir. Çünkü mülkün üzerinde herhangi bir alacak, icra veya ipotek varsa bu işlemlerin hepsi tapu dairelerinden yapılması gerekmekte” diye belirtti.

Kirada yüzde 25 kaosu: Uyan yok, isyan çok Haber

Kirada yüzde 25 kaosu: Uyan yok, isyan çok

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Kira krizi nedeniyle geçen yıl yasal düzenlemeye gidilmiş ve kira artışına bir yıl süreyle yüzde 25 zam sınırı getirilmişti. Uygulamanın sona ermesine sayılı günler kala Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sürecinin uzatılacağını açıkladı. Peki ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getiren hatta kira uyuşmazlığı davalarında ciddi artış yaşanmasına sebep olan bu sınıra uyan var mı? İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün yanıtladı.  TARAFLAR YİNE KARŞI KARŞIYA Hükümet tarafından getirilen yüzde 25 sınırının ev sahipleri ile kiracılar arasında ciddi sorunlara neden olduğunu belirten Akgün, “Yüzde 25 sınırı önümüzdeki 1 yılı daha kapsama alanına alacak bir karar. Zaten geriye dönük 1 yıl içerisinde ev sahipleri ile kiracılar ciddi sorunlar yaşadılar. Mahkemelik oldular, kavga ettiler. Çeşitli katakulliler ve yeni icatlar çıkardılar. Evlerini satan insanlar bile oldu kiracıyla yaşadığı sorunlarından dolayı. Yüzde 25 sınırı bu enflasyon tablosu içerisinde gerçekçi değil. Bunu adaletli bulmuyorum. Kesinlikle insanlar çok fazla para kazanmıyorlar ama düşünün aynı apartmanda 2500 liraya oturan da var 15 bine oturan da. Biri eski kiracı, 2500 üzerinden yüzde 25 artış yapacak. Diğerine de 15 bin üzerinden yüzde 25 zam uygulanacak. Burada bir adaletsizlik var. En azından asgari ücret zammı kadar olması gerekir ki adalet olsun. Önümüzdeki süreçte mülk sahiplerinin hükümete karşı öfkesi oldukça fazla olacak” dedi. HÜLLE SATIŞ YİNE GÜNDEMDE Birçok ev sahibinin sınıra uymak istemediğinden dolayı mevcut kiracılarını evden çıkarmak için çeşitli yollara başvurduğunu ifade eden Akgün, “Hiçbir ev sahibi bu 25 sınırına uymak istemiyor. Bir tane mülk sahibi bunu kabul etmiyor. Mülk sahipleri yüzde 25 sınırı kabul etmediklerinden dolayı kanun dışı formülleri devreye sokuyorlar. Gerçek olmayan hülle satışlar yine gündemde. Çünkü satış yapıldığı zaman 6 ay içerisinde kiracı tahliye edilebiliyor ya da kira kontratı bitiminde tahliye edilebiliyor. Çocukları farklı bir yerde otursa bile ikamet adreslerini değiştirip o dairede oturacakmış gibi dava açıyorlar, baskı kurabiliyorlar, şiddet uyguluyorlar ya da taciz ediyorlar. Mutlaka kira uyuşmazlıkları davalarında da yine patlama olacak. Elbette ücretli çalışan insanlar bu yüksek kira bedellerini nasıl ödesin? O da ayrı bir muamma. 5 yılda bir emsal değerleriyle kira artışı tespiti yapılabiliyor. Ama enflasyon yokken olur bu! Enflasyonun şu an bu düzeyde olduğu bir yerde 5 yılda bir kira tespiti yapılamaz. Bu sürenin 2 yıla düşmesi lazım” ifadelerini kullandı. KİRACILARI ÇIKARMAMIZI İSTİYORLAR Mevcut tablonun emlakçıları da zor duruma soktuğuna dikkat çeken Akgün, ev sahiplerinin mevcut kiracılarını evden çıkarmaları için kendilerine baskı yaptığını söyleyerek “Vatandaş konut almak, barınma ihtiyacını çözmek istiyor. Vatandaşın kredibilitesi ve aylık geliri var. Ama vatandaş bankaya gittiği zaman dağ gibi yüzde 3 konut kredi faizleri ile karşılaşıyor ve kredi alamıyor. Devlet bankaları 250 bin liradan fazla kredi vermiyor. Onu da vermek istemiyorlar, devamlı reddediyorlar. Vatandaş konut alamıyorsa o zaman kiraya hücum ediyor. Arz olmadan talebi yaratan hükümet. Milyonlarca insan konut almak istiyor, imkanları var ama kredi olmadığı için alamıyor. Yaklaşık 1 yıldır 1 milyon konut satılmış olsaydı bugün 1 milyon konut boş olacaktı ve kira fiyatları da bu kadar uçmayacaktı. Birbirine şiddet uygulayanlar var, hakikaten kiracı-ev sahibi sorunları çok büyük bir soruna dönüştü. Emlakçıları da zor duruma sokan bir durum var burada. Kapımızı çalan onlarca insan var. 10 kişiden 5’i kiramızı nasıl arttırırız, kiracıyı nasıl evden çıkarabiliriz gibi sorular soruyor. Evini kiraya verdiğim ev sahibi beni arayıp, kiracıyı çıkartmamı istiyor. Ben nasıl çıkarayım, biz mafya değiliz. Kiracıyı siz buldunuz, siz çıkarın diye bir şey yok” şeklinde konuştu.

Emlak sektöründe durgunluk hakim Haber

Emlak sektöründe durgunluk hakim

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen Nisan ayında konut satışlarının, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652'ye düştüğünü açıkladı. Konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,6 azalışla 368 bin 867 olarak gerçekleşti. Bununla beraber konut satışlarında yaşanan gerileme devam ederken, fiyatlar ise düşmüyor. Emlakçılar, depremden kaynaklı eski dairelere talep olmadığını, en düşük dairenin ise 2 milyon TL'den başladığını söyledi. Normal şatlarda ise bu aylarda evliliklerin fazla olmasından kaynaklı konut satışlarının hareketli olması gerektiğini belirtti. ''Konut satışlarında yaşanan gerileme devam ederken, fiyatlar ise düşmüyor'' Konut satışlarının yaklaşık 3 aydır çok düşük olduğunu belirten emlakçı Şerafettin Başaran, “Talep oldukça düşük. Talep yok ama fiyatlarda da gerileme yok. Daire soran satın almak isteyen oluyor ama ipotekli konutlar ve faizlerin yüksek olmasından kaynaklı satış gerçekleşmiyor. 3 ay içerisinde 3-4 tane konut sattık. Normalde bu aylar bizim en hareketli olduğumuz zamanlar. Evlilikler çok fazla oluyor bu aylarda, fakat şu anda talep çok düşük. Normal şatlarda ayda 7 tane satış yapardık” dedi. ''Sıfır konuta yaklaşılmıyor'' Konut faiz oranları düşürülmezse sürecin bu şekilde devam edeceğini belirten emlakçı, “Olumlu olan şu anda kiralık daireye çok fazla talep var fakat ama kiralık daire bulunmuyor. Sıfır konuta yaklaşılmıyor. İkinci el konutlar ise depremden kaynaklı çok fazla yanaşılmıyor. Şu anda en uygun daire 2 milyon TL'den başlıyor. Bu da eski daire. En yüksek daire fiyatı ise 4 milyon TL'yi buluyor” şeklinde konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.