[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#emsal karar

emsal karar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, emsal karar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Senet üstündeki TL yerine USD yazılmasına emsal karar Haber

Senet üstündeki TL yerine USD yazılmasına emsal karar

Adına düzenlenmiş senedi ödemediği gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatılan borçlu, mahkeme yolunu tuttu. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, senetteki 'TL'nin üzeri çizilerek 'USD' yazılmak suretiyle senette tahrifat yapıldığını öne sürdü. Davacı borçlu, alacaklının 140 bin TL'lik borcunu ödemesi üzerine takip konusu senedin imza atılarak alacaklıya verildiğini, yaptığı ödemeler sonucu 26 bin 400 TL borcu kaldığını, taraflar arasında tarlanın kira bedelinin artırılması sebebiyle ihtilaf çıkması üzerine, hukuka aykırı şekilde aleyhine takip başlatıldığını ileri sürerek takibin iptalini aksi halde borcun TL cinsinden olduğunun tespitini talep etti. Alacaklı avukatı ise, senette maktu şekilde yazılı olan 'TL' ibaresinin üstünün çizilerek 'USD' yazılmasının senedin mahiyetine etki etmediğini belirterek davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. Davacı borçlu, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazı reddetti. Bu kez davacı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda şöyle denildi: "Konu senet kambiyo senedi vasfında olup senet üzerinde herhangi bir çizinti, kazıntı veya silinti yoktur. Senetteki 'TL' ibaresinin çizilerek yerine 'USD' yazılması senet matbu olduğundan tahrifat olarak kabul edilemez. Diğer taraftan senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu da yazılı delille kanıtlanmamıştır. Yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Kararın onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." İHA

Yargıtay'dan emsal karar: Kur farkı istenmez Haber

Yargıtay'dan emsal karar: Kur farkı istenmez

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, çeklerle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceğine hükmetti. Emsal kararla birlikte çeklerdeki yazan tutarın dışında herhangi bir fark talep edilemeyecek. KARARDA ŞU İFADELERE YER VERİLDİ: Çek ile tahsilat yapan bir esnaf, ödeme tarihinde döviz kurundaki rekor artış sebebiyle zarar ettiğini öne sürerek, karşı taraftan kur farkını talep etti. Tahsilatı yapamayan esnaf, icra takibi başlattı. Karşı taraf icraya itiraz edince alacaklı bu kez itirazın iptalini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda şu ifadelere yer verildi: "Davacı alacağına dair kesilen çekle alakalı fatura bedelleri (kur farkı-kambiyo karı) ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının ödemesini talep ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını dile getirmiştir. Ödeme yapılmaması üzerine 3. İcra Müdürlüğü’nün sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve yüzde 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dosyasında mevcut bulunan belgelere ve alınan bilirkişi raporlarına göre davacının davalıdan kur farkından kaynaklı 83 bin TL alacaklı bulunduğu ve faiz talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, cari hesap ve kur farkı alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan bilirkişi ek raporu incelendiğinde cari hesaba yönelik yapılan ve hesaplamaya esas alınan 342 bin lira davalı ödemelerinin çeklerle yapıldığı görülmektedir. Çeklerle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği Dairemizce istikrar kazanmış uygulamalardandır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir." İHA

Sıfır araç sahiplerini yakından ilgilendiren emsal karar Haber

Sıfır araç sahiplerini yakından ilgilendiren emsal karar

Yargıtay, sıfır araç alıp sorun yaşayan tüketicileri sevindiren emsal bir karara imza attı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sıfır aracın dört kapısının sökülüp takılmasının ekonomik değeri düşüren gizli ayıp olduğunu, aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi gerektiğine hükmetti. İçtihat bülteninden edinilen bilgiye göre, “Davacı; R.D. 2020 model aracı sıfır olarak 23.09.2020 tarihinde 175 bin lira bedelle davalı otomobil firmasından satın aldığını, aracı satın aldıktan kısa süre sonra aracın kapılarından şüphelenmeye başladığını, bu nedenle 10.10.2020 ve 21.10.2020 tarihinde iki farklı ekspertiz şirketinden rapor aldığını, bu raporlara göre aracın dört kapısının da sökülüp takıldığının tespit edildiğini, davalının bu işlemi kendisinden sakladığını, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, davalının kapıların sökülerek takıldığını kabul ettiğini ancak aracın misli ile değişim talebini kabul etmediğini" ileri sürerek dava açtı. DAVALI NE DEDİ? Davalı ise davanın zamanaşımına uğradığını, iddia edildiği gibi dava konusu aracın kapılarının sökülüp takılmadığını, davacının geçen süre zarfında aracı kullandığını, davacının iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bunun aksinin kabulü halinde dahi davacı tarafın iddia ettiği işlemin aracın değerini düşüren ve yahut kullanıcının araçtan beklediği faydayı ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan nitelikte olmadığı ortadadır. Aracın sökülebilen herhangi bir aksamının sökülüp takılması bir zarar, eksiklik, değer kaybı meydana getirmez. Misli değişim talebi hak ve adalete uygun değildir. Dava reddedilmelidir” . Mahkeme, davanın kabulü ile, dava konusu aracın ayıpsız misli bir araç ile değiştirilmesine karar verdi. Hükme karşı, davalı istinaf talebinde bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verdi. Hüküm, davacı tarafından temyiz edildi. SEVİNDİREN KARAR YARGITAY'DAN GELDİ Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tüketiciyi haklı bularak şu kararı verdi: “Davacı 23.09.2020 tarihinde aracı satın almış, 10.10.2020 ve 21.10.2020 tarihinde alınan ekspertiz raporları ile aracın dört kapısının da sökülüp takıldığını satış tarihinden sonra çok kısa bir süre içerisinde tespit etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya çerçevesine göre, davacının davalıdan sıfır olarak satın aldığı aracın dört kapısının da sökülüp takıldığı, bu durumun aracın ekonomik değerini düşüren gizli ayıp niteliğinde olduğu, buna göre davacının 6502 sayılı Kanun'un 11/1. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep edebileceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair karar verilmiş olması doğru değildir. Bu durumda bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış bulunduğundan yeniden esas hakkında karar verilmek üzere, hüküm bozulmalıdır.” Yargıtay'ın tüketici lehine bozma kararı tüketici tarafından sevinçle karşılanırken, aracın sıfır otomobille değiştirileceği öğrenildi. İHA

Bir yanda emsal diğer yanda kredi mağduriyeti Haber

Bir yanda emsal diğer yanda kredi mağduriyeti

TENZİLE AŞÇI - ÖZEL HABER 30 Ekim 2020 depreminin ardından İzmirli depremzedelerin depreme dayanıklı binalara kavuşabilmeleri için gündeme gelen ve Ekim 2021’de Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilen Bayraklı bölgesinde geçerli olacak emsal artışı kararı, TMMOB tarafından yargıya taşınmıştı. 5. İdare Mahkemesi bilirkişi raporları doğrultusunda geçtiğimiz hafta, emsal artışı için “yürütmeyi durdurma” kararı verirken depremzedeler karara isyan etti. TMMOB’nin uygulanabilir çözümler sunmadığını belirten depremzedeler, 28 aydır yol kat edemediklerini söylediler. Emsal kararının kaldırılmasıyla zor durumda kalacaklarının altını çizen depremzedeler ayrıca geçtiğimiz aylarda onaylanan krediyi kullanamadıklarını ve kredi kararının kağıt üzerinde kaldığın söyleyerek koşullara tepki gösterdiler. YETKİLERİ YOK YOK AMA ETKİLERİ OLUYOR Deprem evi orta hasar gören Fatma Koruyucu, TMMOB’nin ilkeleri nedeniyle mağdur olduklarını belirtti ve “TMMOB’nin haklı olduğu yerler var ama bize çözüm sunmuyorlar. Katiller derken de onu düzelttiler ve bu kararı çıkartanlara olduğunu söylediler. Biz bilime karşı değiliz ama çözüm istiyoruz. Çözüm noktasında da ‘Bizim yetkimiz yok’ diyorlar. Yetkileri yok ama etkileri bize oluyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Ne yapılması gerekiyorsa belediyeyle otursunlar ve çözsünler. Biz de bir an önce evlerimize kavuşalım. İki ileri bir geri sürekli tepemizde demokrasi kılıcı gibi… Emsal bugün mü iptal olacak yarın mı onu bekliyoruz. Biz de bu şekilde vakit kaybediyoruz” dedi. ÜTOPİK BİR ŞEY Büyükşehir Belediye meclisinde kabul edilen emsal kararının onaylanmasının ardından inşaat için harekete geçtiklerini ancak mahkeme kararıyla sürecin tıkandığını belirten Koruyucu, TMMOB’nin devletin evleri ücretsiz yapması gerekir sözlerini de değerlendirdi ve “Biz bu süre içerisinde binamızın dönüşümü için harekete geçtik. Ruhsat aşamasındaydık. Ruhsat öyle çıkarsa, emsal iptal olursa nasıl olacak o da bir muamma. Binamızın inşaatına başlanmış olsaydı inşaat duracaktı. Biz bu süre içerisinde kiradayız. Kiramız 2 bin 200 liraydı. Bu sene ev sahibi kirayı 5 bin lira yaptı. ‘Ya da çıkın satacağım’ dedi. Aynı koşullarda ev bulamayacağım ve satarım dediği için uğraşamayacağım için kabul ettik. Keşke devlet evlerimizi ücretsiz yapsa. TMMOB de söylüyor onu bize devletin yapması gerek diye ama o ütopik bir şey. 2,5 senedir bizim için hiçbir adım atılmamış kredi talebimiz var. O kredi de kentsel dönüşüm kredisi olduğu için insanlar alamıyor” diye konuştu. BELEDİYE KILI KIRK YARIYOR Başka bir depremzede olan Mustafa Nadir, TMMOB’nin inşaat için gerekli dediği tüm koşulları yerine getirdiklerinin altını çizdi ve “TMMOB, şu anda zeminlerde zemin etütleri yapılsın istiyor. Birtakım teknik şartnameler yerine getirilmeden yapılmasın evler diyor. Zaten belediye ruhsat vermek için en kötü zemine göre istiyor. Biz projelerimizin zemin etüdünü devletin atadığı yetkili firmalara yaptırıyoruz. Bütün statik hesaplar en kötü zemine göre yapıyor. Yoksa belediye ruhsat veriyor. Belediye bu konuda titiz çünkü buranın zeminin kötü olduğunu biliyor. Kılı kırk yarıyor” ifadelerini kullandı. BİZİ ARTIK AYAĞA KALDIRSINLAR Mahkeme kararının onanması durumunda işlerin içinden çıkılamaz boyuta ulaşacağının altını çizen Nadir, “Bizim binamızın ruhsatı çıktı ve fore kazıklarımız çakılmaya başlandı. Eğer durdurma olursa 1+7’ye doğru gidilecek ve kimse işin içinden çıkamayacak. Biz emsalleri verdiğimiz halde piyasada 600-900 bin arası fiyat veriliyor. Eğer emsal elimizden aldığınızda 1 milyon 600 binden aşağıya yaptıramazsınız. Bunu da bizim gibi düşük gelirli ya da emekli maaşıyla geçinen insanlar yaptıramazlar. Amaçları şuysa… Biz hakkımızdan feragat edelim, elimizde birkaç kuruşla buradan gidelim ve buraları da gökdelenlerle dolsun. Yani TMMOB, yanınızdayız derken vatandaşların bunu neden istediğini de düşünmeli. Ben emsalli 460 bin lira verdim ve maliyetim şu anda 775 bin lira oldu. Eğer bu emsal ortadan kalkarsa 1 milyon 600 binin aşağısı mümkün olmayacak. Kredi kağıt üzerinde var ama Ankara’dan düğmeye basılmadığı için yan yattı çamura battı. Cumhurbaşkanı güneydoğudaki depremden sonra orayı afet bölgesi ilan etti. Bizi afet bölgesi bile ilan etmedi. Afet bölgesi ilan edildiği halde dönüşümün yüzde 40’ını vatandaşa verecek dedi. Kalanı faizsiz kredi dedi. Bütün şartlar böyleyken, TMMOB bunu biliyorken, burası afet bölgesi ilan edilmemişken ben bunu nasıl talep edeceğim? TMMOB bunu bilmiyor mu? 3 sene… Biz 3 senedir Ankara’ya it gel yalvar yakar durumdayız. Bizi artık bir ayağa kaldırsınlar” dedi. BEREKET: AKIBETİMİZ BELLİ DEĞİL Evinin hasar tespitindeki ihmalkarlığa tepki gösteren depremzede Jale Bereket, “Benim evime önce az hasarlı dediler. Gelip göz ve çekiçle hasar yaptılar, karot testi bile yapmadan az hasarlı dediler. İkinci tespitte ise hasarsız çıktı. Biz buna inanmayınca kendimiz karot testiyle tespit yaptırdık. Binalarımız 1999 öncesi olduğu için binalarımız riskli çıktı. Şu anda binamız yıkıldı. Biz belediyenin kurmuş olduğu 15. yapı kooperatifiyiz. Bize göre şartların en iyisi. Emsal kararı da olsaydı 600 bin lira krediyle inşaatı yapacaktık. 150 bin lira peşinatımızı yatırdık. Biz emsal ve kooperatif modeliyle 600 bin liraya evlerimizi mal edecektik ama emsal kararından sonra akıbetimiz tam belli değil. Belki belediye bu konuda başka bir emsal kararı daha çıkarır. Bilemiyoruz. Ama esasında devletin bunları yapması gerekiyor. Az ve orta hasarlılar depremzede olarak değil kentsel dönüşümcü olarak görülüyoruz. Ben sanki deprem görmemiş keyfime evimi dönüştürmeye çalışıyorum gibi görülüyorum. Verdiği kredi de ona göre oluyor. Keşke TMMOB’nin dediği gibi devlet yapsa” ifadelerini kullandı. KREDİ KAĞIT ÜZERİNDE KALDI Daha önce cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanan kredinin de koşullar nedeniyle hiçbir depremzede tarafından kullanılamadığını ve kararın kağıt üzerinde kaldığını belirten Bereket, şunları söyledi; “Kahramanmaraş bölgesinde dönüşümünün yüzde 60’ını devlet yapacakmış. Yapsın tabi. Benim devletten aldığım sıfır. Bir de benden faiz alıyor. Biz sıfır faizli kredi istedik, evlerimizi kendimiz yapalım dedik. Ama ben 0,87 oranında faizli kredi alıyorum. 10 yılda ödeyeceğiz biz onları. Ayda 8 bin 500 lira taksiti oluyor. Zaten çoğu kişiye de kredi verilmiyor. Senin aylık gelirinin en azından 15-20 bin lira olması gerek diyor krediyi vermek için. Kağıt üzerinden kredi imkanımız çıktı ama pratikte alamıyoruz. Bu koşullarda krediyi çeken hiç kimse yok. Yasalar değişmedikçe, onlar toparlanmadıkça mağduriyetler hep devam edecek.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.