[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Eris varyantı

Eris varyantı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eris varyantı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eris varyantı Türkiye'de kısıtlamalara sebep olacak mı? Video Galeri

Eris varyantı Türkiye'de kısıtlamalara sebep olacak mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, Covid-19’un yeni varyantı Eris’in Türkiye'de 9 kişide tespit edildiğini açıklamasının ardından vatandaşlar yeni önlemler alınıp alınmayacağı ve varyantın, geçtiğimiz dönemde yaşanan pandemideki gibi hayatı olumsuz etkileyip etkilemeyeceğini merak etti. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener merak edilen sorulara cevap verirken, varyantın Türkiye'de görülmesinin kaçınılmaz olduğunu, 65 yaş üstü vatandaşların kapalı ortamlarda mutlaka maske takarak korunması gerektiğini, kapanmaların ve pandemideki gibi kısıtlama tedbirlerini ise beklemediklerini dile getirdi.  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Covid-19'un yeni varyantı olan Eris'in Türkiye'de 9 kişide tespit edildiğini açıkladı. Yurt dışı temaslı ve aynı ilde yaşayan 9 kişide varyantın tespit edilmesiyle ilgili açıklama yapan Bakan Koca, "Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı referans laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız" ifadelerine yer verdi. Bakan Koca'nın açıklamalarının ardından ise pandemi sürecinde olduğu gibi kısıtlamaların ve ek önlemlerin alınıp alınmayacağı ile ilgili sorular oluşmaya başladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise 65 yaş üstü vatandaşlara kapalı alanda maske uyarısında bulunarak, merak edilenler hakkında açıklamalarda bulundu. "Türkiye'ye de elbette gelecekti" Varyantın özellikle Avrupa'da ve dünyanın diğer ülkelerinde görülüp Türkiye'de görülmemesinin mümkün olamayacağının altını çizen Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, "Eris, Pirola ve Fornax adındaki 3 farklı varyant farklı yerlerde görülüyor ancak Eris varyantı diğerlerine göre daha baskın varyant haline gelmiş durumda gibi görünüyor. Türkiye'ye de elbette gelecekti. Avrupa Birliği ve dünyanın pek çok ülkesinde görülüp de Türkiye'de görülmemesi gibi bir tablo söz konusu değildi. Bu varyant ile daha önce tanımlanan varyantların belirtileri arasında pek bir fark yok. Ateş, eklem ağrısı, kas ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, boğazda yanma, batma, tat, koku, kaybı ve ishal gibi tablolara sebep olabiliyor. Ağır hastalığa sebep olma tablosu ise aslında tamamen toplumdaki bağışıklama oranı, bireysel bağışıklanmışlık durumu, aynı zamanda da yandaş hastalığı ağır geçirip geçirmeme ihtimaline göre değişebiliyor. Eris varyantının görüldüğü Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranının artışı var ama yoğun bakıma yatış oranlarında belirgin bir tırmanış yok. Hastaneye başvuru oranlarında da artış var. Artışlar tipik olarak 65 yaş üstü ve yandaş hastalığı olan grup ve bir şekilde hatırlatma dozlarını, primer bağışıklanmayı olmayan ya da hatırlatma dozları eksik olan hasta popülasyonu gibi görülüyor" dedi. "Varyantlara yönelik aşılar" İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde varyanta yönelik aşılama çalışmalarına hız verildiğini söyleyen Prof. Dr. Şener, "Eris varyantı, mevcut aşılardan çok ciddi anlamda kaçabilen bir varyant mıdır, değil midir? Bunun için de laboratuvar çalışmalara bakıldığı zaman Eris varyantı, Pirola ve Fornax ile beraberinde hastalığı geçirmiş olan kişilerin kandan antikor ve mRNA ve diğer tipteki aşılardan toplanmış kişilerden antikorlar laboratuvar ortamında bir araya getirilmiş. Bunlar içerisinde aşıdan en az kaçma potansiyeli sayılan o varyant Eris varyantı. Bu aslında kötünün iyisi. Avrupa Birliği ülkeleri önce İngiltere başladı. Avrupa Birliği ülkeleri yavaş yavaş canlanmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri'nde de ilgili sağlık kuruluşları özellikle bu varyantlara yönelik çalışmaları yeni bitmiş olan aşıların 65 yaş üstünde uygulanmasına yönelik çalışmalara başladılar. Yani varyantlara yönelik aşılar denilebilir" açıklamasında bulundu. "Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye'de vaka sayılarında artış olacaktır" Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye'de vaka sayılarında, hastaneye başvuruda artış olmasının gayet normal olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Benim kişisel tahminim hiçbir zaman pandeminin başındaki gibi ciddi anlamda vaka sayılarına tırmanış olacağını düşünmüyorum. Biz hep genelde bu vaka sayılarına artış oranlarını verirken son 6 ay, son 1 ay öncesine göre kıyaslayarak yapıyoruz. Mesela İngiltere'de yüzde 40 vaka artışı demek son 6 ay içerisindeki olgulara göre. Ama 2020 ile 2021'e göre bakacak olursanız çok çok az vaka İngiltere için. Dolayısıyla Türkiye için de öyle o gözle bakmak lazım. Evet, şu anda bir süredir hemen hemen Covid-19'la ilgili hiçbir özel önlem olmazken, korona servisleri kapanmışken, acil servis başvurular, PCR pozitiflik denilen bir kavramı da artık unutmuşken, vaka sayılarında bir miktar artış olacaktır ama bu hiçbir zaman ülke genelinde özel önlem gerektirecek rakamlara ulaşacağını tahmin etmiyorum. Zaten dünyanın da öyle bir genel öngörüsü yok. Çünkü dünyada öyle ya da böyle 13 milyar doz aşı uygulanmış, dünyada 3,5 milyar insanın öyle ya da böyle bu virüste primer hücresel bağışıklığı var" ifadelerine yer verdi. 65 yaş üstüne maske uyarısı 65 yaş üstü vatandaşların özellikle kapalı alanlarda N95 tipi maske kullanmasının önemine değinen Şener, "65 yaş üstü için maske önerileri artık enternasyonal hale geldi gibi görülüyor. Bizim de, benim de en azından kişisel önerim 65 yaş üstü özellikle asansöre binerken, metroya, otobüse binerken, havalanması iyi olmayan alanlarda birkaç saatten daha uzun süre vakit geçirecekse, buralarda artık N95 tipinde maske takması gerekiyor. Çünkü şunu biliyoruz; ne kadar az virüsle karşı karşıya kalırsanız, o kadar iyi korunacaksınız. Dolayısıyla bu aslında aşı kadar önemli bir önlem 65 yaş üstü için" dedi. Ne dünyada ne de Türkiye'de kapanma beklenmiyor Dünyadaki birçok kişinin virüse karşı bağışıklık kazandığının altını çizen Prof. Dr. Şener, dolayısıyla bu varyanttaki vaka artışlarıyla beraber bir kapanma olmasının beklenmediğini söyledi. Alper Şener, "Ne dünya genelinde ne de Türkiye genelinde ben bir kapanma olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü dünyada son birkaç ay içerisinde 1,5 milyon civarında bir yeni olgu sayısında bir artış geçmiş aylara göre gündeme geldi. Kış dönemine ve iklim kuşağı itibariyle daha erken influenza, grip benzer hastalık tablosu kuşağına giren ülkelere baktığınızda vaka sayıları hiçbir zaman 2019, 2020, 2021 periyodunda gördüğümüz kadar yüksek değil. Çünkü biz kapanmaları daha çok hastanelerde yer kalmayacak duruma geldiği zaman, acil servislerin tıkanma durumuna geldiği zaman, sağlık hizmeti aksama dönemine geldiği zaman istiyorduk. Dolayısıyla böyle bir vaka sayısı beklenmediğine göre, kapanma gibi olağanüstü bir önleme de ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Eksik aşılarınızı tamamlayın. Grip sezonu başladı. Covid-19 aşılarıyla ilgili mesaj verirken grip aşılarını hep ihmal ediyoruz. Özellikle bu sene içinde ve daha önceki senelerde, yandaş hastalığı olanlar için influenza aşısı ve Covid-19 aşısı çok önemli. Çünkü Covid-19, hafif dahi atlatsanız kişide bir süre sağlık problemlerine sebep olan bir hastalık. Dolayısıyla ağır atlatmayı ve ağır atlatmayı denemeyi kimseye tavsiye etmiyoruz" ifadelerini kullandı. İHA

Uzmanı uyardı! Kış aylarında Eris’in yayılımı artacak Haber

Uzmanı uyardı! Kış aylarında Eris’in yayılımı artacak

Tüm dünyada paniğe neden olan Eris varyantıyla ilgili konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, “Son günlerde Eris çok konuşuluyor, 50’ye yakın ülkede Eris varyantlarının hızla yayıldığını görüyoruz. Hakikaten çok hızla yayılan bir virüs, vaka sayısı fazla, çoğu ayakta atlatıyor, yatan hasta sayısı yok denecek kadar az. MRNA aşıları Omicron’a etkiliydi, bunlarda çok etkili olduğu düşünülmüyor. Kış aylarında Eris’in yayılımının artacağını düşünüyorum. Tamamen kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum” dedi. Çin’de 2019 yılında ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi altına alan korona virüs alt varyantlarıyla varlığını sürdürürken, son günlerde görülen Eris varyantı endişeye neden oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, "Eris varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük fakat bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük. Paniğe gerek yok” derken, uzmanlar da Eris varyantına ilişkin bilgi verdi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, Eris sebebiyle herhangi bir kısıtlama beklemediğini ifade ederek, vakalardaki gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Emine Sönmez, “Son günlerde Eris çok konuşuluyor. Eris ile birlikte Covid tekrar gündeme geldi. Varyantlar, mutasyonlar devam etti, en son Omicron varyantıyla salgın pik yapmıştı. Bu Eris de Omicron’un bir alt varyantı, çok hafif seyirli klinik vakalara neden oluyor. İlk Endonezya’da şubat ayında bir vaka bildirildi. Sonra temmuz ve ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü dikkat çeken varyant diye bildirimde bulundu. ABD, İngiltere, Japonya, 50’ye yakın ülkede şu anda Eris varyantının hızla yayıldığını görüyoruz. Hakikaten çok hızla yayılan bir virüs Eris varyantı fakat çok hafif seyirli. Vaka sayısı fazla, hafif solunum yolu enfeksiyonu, grip nezle gibi seyrediyor, yatan hasta sayısı yok denecek kadar az. Hem sağlıkçıların hem de hasta olan kişilerin başkalarına bulaştırmamak, hastalığın ağır seyrini engellemek adına dikkat etmesi lazım” dedi. “Yayılımının artacağını düşünüyorum” Eris varyantını diğer varyantlardan ayıran bir belirti olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Prof. Dr. Emine Sönmez, “Belirtilere bakarak varyantları ayırt edemeyiz. Boğaz ağrısı, ateş, boğazda batma hissi, kas, eklem ağrıları, bazı vakalarda ishal, bazı vakalarda koku, tat almada bozukluk var ama çok hafif seyirli. 1 hafta 10 gün değil de 3-4 gün içinde hasta ayakta atlatıyor, altta yatan hastalığı yoksa çabucak iyileşiyor. Bütün solunum yolu enfeksiyonları genellikle kış aylarında artar. Çünkü kapalı mekanlarda daha kalabalık insanlar var. Kış aylarında Eris varyantının yayılımının artacağını düşünüyorum. Grip, diğer solunum yolları enfeksiyonları gibi hepsi de birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış düşünüyorum. Eğer yaşlı hastalar, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar varsa kanser tedavisi görüyor, bağışıklığı bastıracak ilaçlar alıyor ise mesela onlarda ağır seyredebilir. Onun için dikkat etmemiz lazım. Çocuklarda da aynı şekilde hafif seyrediyor. Çocuklar için kişisel hijyene; el yıkaması, tuvalet temizlikleri, sınıfların havalandırılması, okullarda bu önlemlerin alınması gerekir. Kapalı mekanlar için erişkin ve kronik hastalığı olanlar için maskeyi öneririm. Yeni varyantların ikisi de hızla yayılıyor, yayılmaları çok hızlı ama ağır hastalık tablosu yapmıyor” şeklinde konuştu. “Aşıların yeni suşlarda (alt tür) çok etkili olduğu düşünülmüyor” Aşıların yeni varyantlara karşı etkisi üzerine konuşan Prof. Dr. Sönmez, “Şu ana kadar yapılan aşılar, MRNA aşıları Omicron’a etkiliydi, bu Omicron’un alt suşu (alt tür), aşıların bu alt suşlarda, yeni suşlarda çok etkili olduğu düşünülmüyor. Yeni suşlar için yeni aşılar geliştiriliyor şu anda. Grip aşısını her sonbaharda öneriyoruz. Belki korona virüs için de kronik hastalığı olanlara, risk gruplarına önerebileceğiz diye düşünüyorum. Tamamen kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum. Vakalar hafif. Kişiler kendi önlemlerini alsa belki bu yayılmayı da azaltacaklar. Benim önerim; kapalı mekanlarda, soğukta, metro, uçak, metrobüs, otobüsleri düşünün, kalabalık alanlarda maskeyi öneririm. Onun dışında kısıtlamalar gelmez ama mutlaka el hijyeni, hapşırık, öksürürken mendil veya kol içine öksürmek gerekir. Viral enfeksiyonlar hep olacak, değişik virüslerle de enfeksiyonlar olacak. Solunum yolu enfeksiyonlarından kaçamayız, her virüse de aşı geliştirmek zor. Biz immün sistemimizi güçlü tutmak zorundayız. Dengeli beslenme çok önemli, protein tüketmek lazım, D ve C vitamini takviyeleri olabilir. Düzenli uyku, gece uykusu önemli. Spor, stresi yönetebilmek de önemli. Hastalar için de eğer solunum yolu belirtileri varsa, boğazı ağrıyor, hapşırıyor, öksürüyorsa mümkünse evde kalmalı. Diğer insanları korumak adına evde kalıp birkaç gün dinlenmeli. Hastalığı hafif bir şekilde evde atlatıp, sonra toplum içine karışmalı” ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris varyantının etkileri neler?

Acar: Kapanma Türkiye’yi çarpar Haber

Acar: Kapanma Türkiye’yi çarpar

Son zamanlarda dünyada hızla yayılan ve telaşa sebebiyet veren koronavirüsün Eris varyantı Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre ülkemizde de görülmeye başladı. Bu varyantı diğerlerinden ayıran en büyük özellik olarak ise öncekilere göre çok hızlı yayılması gösteriliyor. Ayrıca bazı kaynaklar ilerleyen zamanlarda Eris’in kapanmaya bile neden olabileceğinden bahsederken, Ekonomist Prof.Dr. İbrahim Atilla Acar, böyle bir kapanmanın yaşanması halinde Türkiye ekonomisinin bunu kaldıramayacağını söyledi.  İlk pandemiye nazaran enflasyon ve faiz oranlarının çok daha yüksek olduğunu belirten Acar, “Kapanma Türkiye’yi çarpar” dedi Türkiye’nin geçtiğini ekonomik krize dikkat çeken Acar, “Artık daha önceki pandemi zamanlarındaki gibi düşük faizle geçinmiyoruz, kredi faizleri oldukça yükseldi. Kişiler geçici bir süre ihtiyaç kredileriyle idare edebilirdi o sıralar ama şu anda, yüzde 8 buçuk olan faiz yüzde 30 olmuş durumda. Bu rakamın yüzde 40’a kadar çıkması da söz konusu. O yüzden pandemi kaynaklı kapanmanın Türkiye ekonomisini için zorlayıcı olacağını, böyle bir kapatmanın gelmesi durumunda ise ekonomik aktivitelerinde kısıtlanacağını söylemek mümkün” şeklinde konuştu. “BU DURUMU YÖNETEMEZLER” Türkiye’nin olası pandemi nedeniyle kapanma durumunda ilk kapanma şartlarından daha büyük oranda etkilenecek hale geldiğini belirten Acar, vatandaşın işsiz kalması halinde faiz oranları nedeniyle ihtiyaç kredisine de yönelemeyeceğini söyledi. Acar, “Şu an zaten enflasyonist bir dönemden geçtiğimiz için pandemi kaynaklı kapanma ekonomik faaliyetlerin aksamasına ve kişilerin gelirleri düştüğü için de zorluk yaşanmasına sebep olacaktır. Ayrıca artık daha önceki kapanma  zamanlarındaki gibi düşük faizle geçinmiyoruz, kredi faizleri oldukça yükseldi. Kişiler geçici bir süre ihtiyaç kredileriyle idare edebilirdi o sıralar ama şu anda, yüzde 8 buçuk olan faiz yüzde 30 olmuş durumda. Bu rakamın yüzde 40’a kadar çıkması da söz konusu. O yüzden pandemi kaynaklı kapanmanın Türkiye ekonomisi için zorlayıcı olacağını, böyle bir kapatmanın gelmesi durumunda ise Türkiye’nin ekonomik aktivitelerinde kısıtlanacağını söylemek mümkün. Ekonomideki kişiler bu durumu yönetemez. Türkiye ekonomisi böyle bir durumu kaldırmaya müsait değil. Sonuç olarak olası kapanma Türkiye’yi çarpar” açıklamasında bulundu. “TURİZM MERKEZLERİ EN ÇOK ETKİLENECEK YERLERDİR” Ekonomist Prof.Dr. Acar, pandemiden kaynaklı kapanma gerçekleşirse bundan en çok hizmet sektörünün zarar göreceğini belirtti. Türkiye’de büyük oranda hizmet sektöründe çalışan kişinin bulunduğu belirten Acar, kapanmadan en büyük zararı da bu kesimin göreceğini ifade ederek “Pandemi kaynaklı bir kapanma ekonomi için olağanüstü dönemlerdir. Faaliyetlerin, yani insan hareketlerinin kısıtlanması sebebiyle ekonomik aktörler için zorlu bir süreçtir. Özellikle işletmeler kapanma koşullarına göre işleyişi düzenlemek zorundadır. Bu işletmelerin kapasitesi 100 kişiyse söz gelimi 40-50 kişiye düşürülür. Dolayısıyla eğlence yerleri, kafeteryalar ve turizm merkezleri en çok etkilenecek yerlerdir. Bizim ülkemizde ise hizmet sektörü ekonominin ortalama yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu sektörde çalışan insan sayımız ise yüzde 56 civarında. Yani bu insanların geçici olarak işsiz kalması ya da geçici ödeneklerle faaliyetlerini sürdürmeye yönlendirilmesi çok zordur” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Yeni Kovid-19 varyantı korkuttu: Maske geri mi dönüyor?

Kovid testi yoksula hayal mi oldu? Haber

Kovid testi yoksula hayal mi oldu?

Türkiye yaklaşık 2 yıl süren Kovid pandemisi ve kapanma sürecinin ardından başlayan normalleşme sürecine devam ederken virüsün yeni varyantı olan ‘Eris’ virüsünün ortaya çıktığının duyurulmasıyla birlikte toplumda yeniden hareketlenme başladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz haftalarda virüsün ülkemizde de görüldüğünü açıklamıştı. Koca’nın açıklamasının ardından bir süredir devam eden gribal enfeksiyon salgınında binlerce vatandaş Kovid şüphesine girerken yeniden test hareketliliği başladı. Öte yandan; test yaptırmak isteyen bazı vatandaşlara hastanelerde Kovid testi yapılmadığı ve eczaneden yaklaşık 200 liraya satılan test kitini alıp kendilerinin yapmaları gerektiğinin söylendiği iddia edildi. İddialara ilişkin İLKSES’e konuşan Demokratik Sağlık Sen/ Tüm Memur Sen Genel Başkanı Togan Demircan, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtirken test yapılmayan durumlarda da ‘hekim yoğunluğu’ ayrıntısına dikkat çekti. KURUMLARA TEBLİĞ GELMEDİ Kovid testi konusunda pandemi kurallarının resmiyette devam ettiğini belirten Demircan, “Sahada ve acil serviste görev yapan arkadaşlarımızla görüştüm. Bu konuda pandemi dönemindeki süreç halen devam ediyor. Herhangi yazılı ve resmi bir tebliğ gelmemiş kurumlara. Testler halen yapılıyor. Ancak geçmişte de daha önce hastanede Kovid testinin yapılmadığına dair bir şikayet gelmişti. Kendisine de hastanede ‘Eczanede kit var. Alıp öyle yap’ denmiş. Bunun nedeni büyük ihtimalle semptom durumudur. Hekim arkadaşımız Kovid testinin semptomu oluştuğunu düşünmediyse ondan yapmamıştır. Birinci basamak sağlık hizmeti dediğimiz sağlık ocakları zaten yapıyor. Halk sağlığı müdürlükleri aracılığıyla yapılıyor testler. Acil servisler yoğun, hekim arkadaşlarımızın üzerinde hasta yükü oldukça fazla” dedi. SEMPTOMLARININ OLUŞTUĞU KANAATİ OLUŞMADAN… Test yapılmamasında bulaş semptomları görülmemesinin önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Demircan, “Hekim arkadaşlarımızın takdiri de burada önemli. Bulaşın semptomlarının oluştuğu kanaati oluşmadan test yaptırmama hakkı var. Ama tabii mevcut durum gözetildiğinde eczaneden kit alınıp yapılması değil şikayeti olan hastadan test alınması bizce daha doğru. Çünkü önümüz kış ve havalar serinliyor. Mevcutta ‘Eris’ varyantı görüldü. Sayılar ve oranların yükselmeye başladığını duyuyoruz. Sayın Bakanımız yurt dışı kaynaklı 9 vaka olduğunu söyledi ama gerçekten 9 vaka mı? Son dönemde gribal enfeksiyon olduğunu düşünen ama atlatamayan birçok sağlık çalışanı arkadaşımız var. O nedenle testlerin talep eden vatandaşlarımıza yapılmasında fayda var” ifadelerini kullandı. KOVİD MERKEZLERİ YENİDEN KURULABİLİR Eris varyantının yükselişe geçmesiyle birlikte Kovid test merkezlerinin yeniden kurulması gerektiğini belirten Demircan, “Eğer o merkezler kapanmasaydı biz olası birçok riskin önüne geçebilirdik. Ama o merkezler pandemi döneminde kuruldu ve normalleşme süreciyle ortadan kalktı. Ama ortada yeni bir varyant var. Bizde de kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve sağlık çalışanları birinci derece risk altında. Bunları göz önünde bulundurarak Kovid merkezleri yeniden kurulabilir” ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: DSÖ: Mevcut Kovid-19 aşıları güvenli olmayı sürdürüyor

İzmirli uzman açıkladı: Türkiye’de Eris varyantı vakaları ne durumda? Haber

İzmirli uzman açıkladı: Türkiye’de Eris varyantı vakaları ne durumda?

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Eris varyantının Türkiye'de görüldüğü haberleriyle solunum yolu rahatsızlığı yaşayan çok sayıda kişinin endişeyle hastaneye başvurduğunu ancak vaka sayısında bir artış görülmediğini söyledi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Şener, Eris varyantının (EG.5.1) dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de görüldüğünü söyledi. VATANDAŞ TEDİRGİN Eris varyantının Omicron varyantının alt grubunda yer aldığını kaydeden Alper Şener, "Türkiye'de görüldüğü andan itibaren vatandaşlarımızca ciddi anlamda bir panik havası yaşandı gibi görülüyor. İnsanlar solunum yolu enfeksiyonu bulgularını yaşadıkları andan itibaren 'acaba Eris varyantı mıyım' diyerek acil servislere, polikliniklere başvuruyor. Sayılarda bir artış var ama en azından İzmir'de gördüğümüz kadarıyla korona semptomlarıyla ilişkili şikayet sayısında bir artış yok." dedi. Prof. Dr. Şener, Kovid-19 virüsü ile üst solunum yolları belirtilerinin birbirine yakın olduğunu, özellikle de bağlı hastalığı bulunan ve 65 yaş üstü kişilerin belirtiler görüldüğü zaman bir sağlık kuruluşuna başvurması, PCR testi olması gerektiğini anlattı. KASIM AYINA DİKKAT! Havaların soğumasıyla birlikte kasım ve aralık aylarından sonra vaka sayılarında ülke genelinde bir artış yaşanabileceğini aktaran Şener, şunları kaydetti: "65 yaş üstündeki vatandaşlar için özellikle eksik aşıları varsa aşılarını tamamlamaları gerekiyor. Çünkü Eris varyantı ve diğer varyantlarda laboratuvar çalışmalarında aşıyla oluşan antikorların kısmi blokaj sağladığını biliyoruz. Bu kısmi blokaj, bizim için bir avantaj. Ağır hasar tablosunu önlemek için yeterli olabilir. En azından şu anda gördüğümüz hastane ve yoğun bakıma yatış oranında ve ölümcül seyretmede bir artış olmamasını çoğunlukla yaygın aşılamaya ve aşıyla olan bağışıklamaya bağlıyoruz. Son 6 ay içerisinde Kovid-19 geçirmedilerse, son 6 ay içinde aşılama yapılmadıysa mutlaka kış döneminden önce aşılarını yaptırmalarında fayda var." Prof. Dr. Alper Şener, vaka sayılarındaki artışın korkutmaması gerektiğini belirterek "Hiçbir zaman 2021 ve 2022 yılında gördüğümüz vaka sayıları kadar bir artış olmayacaktır." diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Yörük Türkmen Toyu İzmir'de başladı

Eris varyantından korunmanın yolları Haber

Eris varyantından korunmanın yolları

Dr. Vuslat Keçik Boşnak, "Türkiye'de de görülen EG.5.1 yani koronavirüs eris varyantı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından omicron soyundan gelen covid-19’un mutasyona uğramış bir alt varyantıdır ve daha bulaşıcıdır. Eris varyantının ortaya çıkmasının nedeni virüsün insanlar arasında yayılırken zamanla mutasyona uğramasıdır. Bu mutasyonlar virüsün davranışını ve özelliklerini değiştirebilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından izlenen varyantlar listesinde 5. sırada yer alan yeni varyant, ilk olarak Şubat 2023'te tespit edilmiştir"dedi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Vuslat Keçik Boşnak, Eris Varyantı diğer ifade ile Eris Virüsü hakkında bilgiler vererek, bu Covid-19'un virüsün mutasyona uğraması ile kuluçka süresi kısaldığını belirterek, kuluçka süresinin ortalama beş gün olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Boşnak, ‘’Eris varyantı, kişiden kişiye öksürme, hapşırma, konuşma ile kolayca bulaşabilir. Bu hastalığın başlıca belirtileri ise, ateş, boğaz ağrısı, öksürük, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı, nefes darlığı, hapşırma, tat ve koku kaybı, halsizlik ve yorgunluk, kas ve eklem ağrıları, iştahsızlık, ishal olarak sıralanırken, eris varyantı belirtileri, yaygın Covıd-19 semptomları ile benzerlik göstermektedir. Omicron’un diğer tüm varyantları gibi eris varyantı da üst solunum yollarını enfekte eder Ancak 65 yaş ve üzeri ya da bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, virüs alt solunum yolları hastalıklarına da neden olabilir. Diğer yandan koronavirüsün mutasyona uğrayan yeni varyantlarında tat-koku kaybı, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi semptomların görülme sıklığının azaldığı söylenebilir. Ortaya çıkan tüm varyantlarda olduğu gibi, genotipteki küçük farklılıklar bağışıklığın işe yaramamasına neden olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), EG.5'i "takip edilen varyant" olarak sınıflandırdığı için eris varyantını daha bulaşıcı veya şiddetli sonuçlara neden olabilecek varyant olarak değerlendirilmesine neden olabileceği söylenebilir. Bağışıklık sistemi zayıf, kronik hastalığı olan ve yaşlı kişilerde eris varyantının etkileri ve semptomları daha şiddetli görülebilir ancak eris varyantında henüz ölümlü vaka görülmemiştir. ‘’ diye konuştu. Doç. Dr. Boşnak, eris varyantından korunmak için uygulanacak yöntemler hakkında açıklama yaparak, hastalıktan korunmak için; kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmesini, temas edilen yüzeyleri düzenli ve sık bir şekilde temizleyip, dezenfekte edilmesini, hasta olduğundan şüphe duyulan kişilere fazla yaklaşılmamasını, bağışıklığı güçlü tutmak için; sağlıklı beslenilmesini, uyku düzenine dikkat edilmesini, hastalıktan şüphe edilmesi durumunda evde istirahat edilmesini ve kalabalık ortamlarda maske takılması gibi önlemlerin virüsten korunmak için önemli olduğunu belirtti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- RDW nedir? RDW değerinin yüksek ya da düşük olması tehlikeli midir?

Eris varyantı, soğuk algınlığı ve grip nasıl ayırt edilir? Haber

Eris varyantı, soğuk algınlığı ve grip nasıl ayırt edilir?

Şu ana kadarki bilgiler doğrultusunda Eris varyantının aşıyla ya da geçirilmiş hastalık sonrası oluşan antikorlardan kaçabildiğini ve bulaştırıcılığa ya da hastalığa yol açabildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, Eris varyantı hakkında önemli bilgiler verdi. Kovid 19’un Omicron varyantının bir alt türü olan Eris varyantı, diğer SARS-CoV-2 virüs varyantlarında olduğu gibi en sık üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri ile ortaya çıkıyor. Omicron ya da önceki Kovid 19 varyantları ile karşılaştırıldığında, hastalık yapıcı mekanizması açısından fark olmadığı Eris varyantı dolaşımdaki ve yerini almakta olduğu varyanttan daha kolay bulaşması ile farklılık yaratıyor.  Eris varyantı hastalığının daha önce geçirilmiş olması, Kovid 19 aşılı olunması hastalığa karşı koruma sağlamayabiliyor. ERİS VARYANTI NASIL BULAŞIR? ERİS VARYANTI ÖLÜMCÜL MÜDÜR? Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, şu ana kadarki bilgiler doğrultusunda Eris varyantının aşıdan ya da geçirilmiş hastalık sonrası oluşan antikorlardan kaçabildiğini ve bulaştırıcılığa ya da hastalığa yol açabildiğini gözlemlediklerini belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Eris varyantının neden olduğu enfeksiyonlar Omicron veya daha önceki varyant enfeksiyonlarından daha şiddetli değil. Diğer bir değişle, Eris varyantı enfeksiyonları hafif seyirli olmaya meyilli ve hastaneye yatış ya da ölüme neden olma sıklığı yüksek değil. Delta varyantına göre çok daha hafif, Omicron’a göre benzer veya daha hafif enfeksiyona neden olduğu söylenebilir. Tabii bu bilgiler şu an için geçerli olup, ilerleyen zamanda daha fazla veri elde edildiğinde çok daha kesin bir değerlendirme yapılabilecektir.” ERİS VARYANTI, SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPTEN NASIL AYIRT EDİLİR? Eris varyantının soğuk algınlığı ve grip ile karıştırılabileceğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar “Soğuk algınlığı hapşırık, tıksırık, burun akıntısı, gözlerde yanma, ışığa karşı hassasiyet, boğaz ağrısı ve bazen yüksek ateş ile seyrederek genelde basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan bir hastalıktır. Grip ise influenza olarak adlandırılan virüslerin neden olduğu ve soğuk algınlığına benzer belirtilerin yanında daha şiddetli kas-eklem ağrısı, yüksek ateş belirtilerine ve bazen de sistemik tutuluma neden olur. İnfluenzadan her yıl aşılanmak suretiyle korunmak mümkün. Koronavirüs enfeksiyonu ilk olarak Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan ve sonrasında pandemiye neden olan SARS-COV-2 olarak adlandırılan virüsün neden olduğu viral bir hastalıktır. Genelde akut üst solunum yolu belirtilerine ve bulgularına yol açmakla birlikte, özellikle yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda şiddetli solunum yetmezliği ile karakterize akciğer enfeksiyonuna ve ölüme dahi neden olan bir enfeksiyondur” dedi ERİS VARYANTI SÜRESİ HASTAYA GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR Eris varyantının neden olduğu hastalık şiddeti ve süresinin Omicron varyantının neden olduğu hastalıkla benzer olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Acar “Eris varyantı, Omicron varyantına göre daha kolay bulaşmasına karşın, daha hafif bir hastalığa yol açtığı görülüyor. Dolayısıyla hastalık süresi kişinin yaşına, altta yatan hastalığının olup olmamasına göre değişmekle birlikte, semptomatik (belirti gösteren) hafif seyirli olgularda 5-7 gün denilebilir.  Ancak unutulmamalıdır ki, önemli bir oranda belirti vermeyen hastalığa yol açabilir ve bu dönemde kişiler bulaştırıcı olabilir” dedi. ERİS VARYANTINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Eris varyantının neden olduğu hastalıktan korunmak için alınması gereken koruyucu önlemlerin önceki varyantlardan farklı olmadığını belirten Prof. Dr. Ali Acar, korunma yöntemlerini açıkladı: Maske takılması, el hijyeninin sağlanması, hasta olduğu düşünülen kişiler ile aynı ortamda bulunulmaktan kaçınılması, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun tek kullanımlık bir mendil ya da dirsek içi ile kapatılması, ellerin göz, burun ve ağız ile temasından kaçınılması, kalabalık ortamlardan kaçınılması… Bunların dışında aşı, bilindiği üzere en etkili koruyucu önlemdir. “MEVCUT AŞILAR KULLANILABİLİR” Ülkemizdeki aşıların Eris varyantına karşı koruyucu olduğunu söylememenin pek mümkün görünmediğinin altını çizen Prof. Dr. Ali Acar, “ABD’de 2022 yılında Omicron varyantına karşı geliştirilmiş bivalan aşılar, 11 Eylül 2023 tarihinden itibaren yerini yeni varyantlara karşı etkili aşılara bıraktı. Bunun en önemli nedeni Omicron varyantının alt tip varyantları ve yeni tanımlanan Eris varyantına karşı eski aşıların etkinliğinin yetersiz olması. Buna karşın Eris gibi yeni varyantlara karşı etkili aşılar ülkemize gelene kadar, risk grubunda bulunanların mevcut aşılar ile aşılanması ve/veya rapel (pekiştirme) dozlarının yapılması hastaneye yatış, ağır hastalık gelişimi ve ölümü azaltabilir” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Sekiz haftadan uzun süren öksürüğe dikkat!

Deniz Yücel’den acil eylem çağrısı: ERİS varyantı için önlem alınmalı Haber

Deniz Yücel’den acil eylem çağrısı: ERİS varyantı için önlem alınmalı

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Deniz Yücel, Covid-19’un son varyantı ERİS konusunda acil plan yapılması gerektiğini vurgulayarak konuyu Meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı’nın cevaplaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, Covid 19 pandemisinde AK Parti iktidarının tedbirsiz ve öngörüsüz tavrının acı sonuçlarının yaşanması nedeniyle yeni varyantın kamuoyunda endişe yaratığına dikkat çekerek yeni varyanta ilişkin önlem, teşhis ve tedavi süreçleri ile ilgili olarak ülkemizde yapılan ya da yapılması planlanan çalışmalarla ilgili detaylı bilgilendirme yapılmasını talep etti.  YENİ VARYANT İLE İLGİLİ SALGIN PLANINIZ NEDİR? Bulaşıcılık hızının yüksek olduğu bilinen ERİS varyantının bir salgına dönüşmemesi için Sağlık Bakanlığınca alınması planlanan önlemleri ve yeni varyantın salgına dönüşmesi halinde bir salgın planının yapılıp yapılmadığını Sağlık Bakanı’na sunduğu soru önergesi ile Meclis gündemine taşıyan CHP’li Yücel, kamuoyunda büyük bir endişe olduğunu ve detaylı açıklama beklendiğini vurguladı. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Deniz Yücel, yaptığı açıklamada şunlara değindi: “Covid-19’un bilinen son varyantı ERİS’in, aralarında Çin, ABD, Güney Kore, Japonya, Kanada, Avustralya, Singapur, İngiltere, Fransa, Portekiz ve İspanya’nın bulunduğu 51 ülkede görüldüğü açıklanmış, Amerika’da yeniden maske kullanımına başlanmıştır. Dünyada ERİS varyantı ile ilgili pek çok ülke çalışma yapıp, önlemler alırken, Türkiye deve kuşu gibi başını kuma gömmekte ve “yeni varyant ülkemizde görülmedi” açıklaması ile yetinilmesi beklenmektedir.” DOKTORLAR TÜRKİYE’DE ERİS TESTİNİN OLMADIĞINI AÇIKLADI! “Oysa yeni varyant ile ilgili olarak kamuoyuna yansıyan konusunda uzman hekimler açıklamalarında, ERİS varyantını tespit edecek testin Türkiye’de yapılmadığı, yurtdışı giriş çıkışlarında herhangi bir denetim uygulanmaması nedeniyle Türkiye’de ERİS varyantının olmadığını söylemenin mümkün olmadığını ifade etmektedir. Hatta ERİS varyantının Türkiye’de de mutlaka olduğu söylenmektedir. Bununla birlikte varyantın bulaşıcılığının yüksek olduğu, sonbaharda Türkiye’de de pik yapabileceği, Amerika’da ERİS varyantı için etkili ilaçların kullanıldığı, bu ilaçların temini konusunda Türkiye’nin de adım atması gerektiği, aksi takdirde Covid-19 pandemisinin ERİS varyantı açısından da tekrarlanma riskinin bulunduğu uyarıları da yapılmaktadır.” Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 6 Eylül 2023 tarihinde yaptığı açıklamayı hatırlatan CHP’li Yücel: “Sadece Türkiye’de ERİS varyantının bulunmadığı, yeniden salgın günlerine dönülmesinin söz konusu olmadığı ifade edilmiştir. Ancak Covid-19 pandemisinde AK Parti iktidarının tedbirsiz ve öngörüsüz tavrının acı sonuçlarının tecrübe edilmiş olması, yeni varyant konusunda da kamuoyunda endişe yaratmaktadır. Bu nedenle yeni varyanta ilişkin önlem, teşhis ve tedavi süreçleri ile ilgili olarak ülkemizde yapılan ya da yapılması planlanan çalışmalarla ilgili detaylı bilgilendirme yapılması gerekmektedir.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Yeni varyant 'Eris' hakkında bilinmeyenler!

Yeni varyant 'Eris' hakkında bilinmeyenler! Haber

Yeni varyant 'Eris' hakkında bilinmeyenler!

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, DSÖ'nün Eris’i "gözlem altındaki varyant” statüsünden “izlenmesi gereken varyant “statüsüne yükselttiğini söyledi. OMİCRON VARYANTININ BİR ALT TÜRÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, "EG.5 diğer adıyla Eris dünya çapında dolaşan Covid-19’un Omicron varyantının bir alt türü olup virüsün mutasyona uğramış bir versiyonu olarak bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre Eris Haziran 2023 sonunda Covid-19 olgularının yüzde 7,6'sını oluştururken Temmuz 2023' te bu oran yüzde 17.4'e yükselmiş ve bunun üzerine DSÖ, Eris’i “gözlem altındaki varyant” statüsünden “izlenmesi gereken varyant" statüsüne yükseltmiştir. İlk olarak Uzakdoğu da daha sonra Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaygınlığı artmış ancak Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre Türkiye'de henüz Eris varyantı tesbit edilememiştir. En hızlı yayıldığı ülke İngiltere olduğu bildirilmiş ve bu ayın ortalarında komşumuz Yunanistan’dan da bildirilmiştir" dedi. YAYGINLIĞI GİTTİKÇE ARTIYOR Eris 51 ülkede gösterilmiş ve yaygınlığı gittikçe artmakta olan bir virüs olduğunu ifade eden Mıstık, "Ancak halk sağlığı açısından diğer dolaşan mevcut Covid-19 varyantlarına benzerliği sebebiyle riski “küresel düzeyde düşük” olduğu görülmüştür. Klinik olarak Covid-19 semptomları arasında ateş, öksürük, halsizlik-yorgunluk, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ve kas ağrıları yer almakta grip, soğuk algınlığı veya zatürre tarzında da hissedilebilir. DSÖ’ne göre bu varyantın artış gösterdiği bazı ülkelerde hastaneye yatışlarda artış görülmüş ancak daha şiddetli bir hastalık yaptığı ile ilgili kanıt olmadığı bildirilmiştir. Son olarak, birçok RNA virüsü gibi SARS-CoV-2 çoğaldığı ve Covid-19 dolaşımda kaldığı sürece, daha önce tespit edilen veya son olarak görülen Eris (EG.5) gibi yeni varyantların oluşacağı bilimsel bir gerçektir" diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Demokratik değil, yetkin ebeveyn olun

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.