ESBAŞ Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika ESBAŞ Haberleri

ESBAŞ yönetiminde yeni dönem başlıyor

Kuruluşundan itibaren ESBAŞ yönetiminde yer alan Mary Tuncer, ABD, Türkiye ve birçok ülkede gerçekleştirdiği mühendislik projeleri ile uluslararası alanda ismini duyuran Türk-Amerikan iş insanı Kaya Tuncer’in 2012 yılında vefatından sonra şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenmişti. Mary Tuncer’in döneminde ESBAŞ Avrupa ve Türkiye’nin en iyi işverenleri arasına girerken, ülkemizde en çok toplumsal fayda sağlayan şirketleri arasında gösterildi. İnsana Değerde Liderlik Büyük Ödülü ve Kalite Ödülü sahibi olan ESBAŞ’ın kurduğu ve işlettiği Ege Serbest Bölgesi, yaklaşık 25 bin kişilik istihdamı, yılda 5.5 milyar dolar ticaret hacmi ve 2.5 milyar dolar ihracat tutarıyla Türkiye’nin uzun yıllardır en büyük serbest bölgesi konumunda bulunuyor. “Ege Serbest Bölgesinin Dünyada Örnek Alınmasının Gururunu Yaşıyorum.” ESBAŞ Onursal Başkanı Mary Tuncer, eşi Kaya Tuncer ile birlikte verdikleri mücadeleler sonucunda Ege Serbest Bölgesinin, dünyaca bilinen ve sektöründe rol model olarak gösterilen bir serbest bölge haline gelmiş olmasının gururunu yaşadığını belirterek, “ESBAŞ, Ege Serbest Bölgesini dünyanın en mükemmel bölgelerinden biri haline getirdi ve bu başarısı çeşitli uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından tescil edildi. Kuruluşundan itibaren oluşturulan ve yol göstericimiz olan ESBAŞ değerleri eminim ki bundan sonraki dönemde de Deniz Tuncer’e ve tüm diğer ESBAŞ’lılara ışık olmaya devam edecektir. Bu yolda bana eşlik eden tüm ESBAŞ Yönetim Kurulu üyelerine, ESBAŞ CEO’su Dr. Faruk Güler’e ve tüm ESBAŞ çalışanlarına minnettarım. Onlar olmasaydı ESBAŞ bu derece başarılı olamazdı. ESBAŞ’la, Ege Serbest Bölgesinde gösterilen başarının, BASBAŞ’la Batı Anadolu Serbest Bölgesinde de gösterileceğine olan inancım tamdır” diye konuştu. “Annemden Devraldığım Yönetim Felsefesini Sürdürmekten Onur Duyacağım.” Babası ve annesinin birlikte dünyanın en iyi serbest bölgelerinden birini inşa etme sürecine tanıklık ettiğini vurgulayan ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Tuncer de, duygularını şöyle ifade etti: “ Bu önemli değeri annemden devralmak benim için onurdur. ESBAŞ’ın 35 yıldır gösterdiği üstün başarısı yadsınamaz. Aynı değerler ve ilkeler üzerinden devam ederek, bu başarıyı daha iyi yerlere taşımak üzere çalışmaya ve örnek olmaya devam edeceğiz. Bu konuda bana desteklerini ve yönlendirmelerini esirgemeyen başta Dr. Faruk Güler’e ve tüm ESBAŞ çalışanlarına teşekkür ediyorum.” “Mary Tuncer’in Dokunuşları Serbest Bölgeyi Üniversite Kampüsüne Çevirdi.” Güçlü iradesi, tutkusu ve özverisiyle büyük katkılar sunan Onursal Başkan Mary Tuncer’in şirketin değerlerini temsil eden bir lider olduğunu vurgulayan ESAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, “Kaya Beyin vefatından sonra ESBAŞ’ta sağlanan tüm başarılar Mary Hanım’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak stratejik konularda ne istediğini bilen dirayetli duruşu sayesinde olmuştur” diye konuştu. Türkiye’nin açık ara en başarılı ve en iyi yönetilen serbest bölgesini kuran ve işleten ESBAŞ’ın yönetim felsefesiyle serbest bölgecilikte dünyada da üst sıralarda gösterildiğine dikkat çeken Dr. Faruk Güler, şunları söyledi: “Tabii bu başarı tesadüflerle ya da şans eseri olmadı. Kurulduğu ilk günden itibaren bugünleri gören vizyoner bir bakış aşısının parçalarının ilmek ilmek işlenmesi sayesinde oldu. Başarının esas kaynağının Kaya Bey olduğu muhakkak. Mary Hanımın varlığının ve Kaya Beyin yanında durmasının ne kadar önemli olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Günümüzde yem yeşil peyzaj alanları ile sanayi bölgesini değil, üniversite kampüsünü anımsatan, çocukları Avrupa ve ABD’deki en iyi yuvalardaki gibi eğitim aldığı için iç rahatlığı ile işine mutlu bir şekilde gidip gelen ebeveynlerin çalıştığı modern bir serbest bölgemiz varsa Tuncer çiftinin vizyoner bakış açısı sayesinde olmuştur.” ESBAŞ’ın başarısı için çalışan yöneticilerin, çalışanları mutlu kılma ve en iyi şirket seçilme hedeflerinde desteklerini esirgemeyen Mary Tuncer’in, firmalarının gelişmesindeki en büyük itici güç olduğunu kaydeden Dr. Faruk Güler, “Mary Hanım şirketimizin geleceğine dönük önemli bir karara daha imza attı. Bundan sonra ESBAŞ Onursal Başkanı olarak, şirketimizin değerlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için şirket yönetimini Sayın Deniz Tuncer’e devir etti. Bu önemli karar ESBAŞ'ın değerlerinin gelecek nesillere aktarılarak korunmasını sağlayacaktır. Deniz Tuncer'in bundan sonraki süreçte Mary Hanım’ın 35 yıllık tecrübesinden feyz alarak ESBAŞ’ı yönetecek olması da bu geleneğin devam ettiğinin bir göstergesidir. Deniz Hanım bu görevi hak ederek geldi. Yönetim Kurulu Başkanlığı döneminde her basamakta Mary Hanımın yanında durdu. ESBAŞ’ın tüm konularını detaylı inceledi, sorguladı ve destekledi. HABER MERKEZİ

Faruk Güler: BASBAŞ ile başarımızı tekrarlamak istiyoruz!

NURETTİN BAKİ ESİAD, Bergama’da kurulan Batı Anadolu Serbest Bölgesinde yatırım olanaklarının ve yatırımcılara sunulan fırsatların anlatılacağı bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. ESBAŞ’ın girişimleriyle kurulan Batı Anadolu Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (BASBAŞ) iş birliğiyle düzenlenen toplantı ESİAD dernek binasında gerçekleştirildi. Toplantıya ESBAŞ ve BASBAŞ CEO’su Faruk Güler, Ege Sanayici İş İnsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, ESİAD yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda iş insanı katıldı. Toplantıda, ESBAŞ’ın kapasitesine, ülke ihracatına ve İzmir ekonomisine verdiği katkıya dikkat çeken Güler, BASBAŞ’ın 23 yıl sonra kurulacak ilk serbest bölge olacağını söyleyerek, “ESBAŞ’ta elde ettiğimiz başarılarımızı BASBAŞ ile tekrarlamak istiyoruz” dedi. BASBAŞ İLE BAŞARIYI TEKRARLATMAK İSTİYORUZ Bölgede yatırım yapmak için yabancı yatırımcıları ikna etmenin daha kolay olduğunu dile getiren ESBAŞ CEO’su Faruk Güler, BASBAŞ; ESBAŞ’ın memlekete verdiği katkının devamı niteliğinde olacağını ifade etti. Güler, “Serbest Bölgeler ihracatı artırmak döviz getirmek için önemli bir bölge. Yabancı yatırımcı gelecek diye birey yok yabancıya verilen haklar yerliye de veriliyor ihracat yapsın yeter. Belki bunu yeterince anlatamadığımız için oluyor. Teşvik alarak yatırımlarını yapmak konusunda daha hevesli. Yabancıları ikna etmek daha kolay bu yüzden yabancı yatırımcı daha fazla yoksa yabancı yatırımcıya daha fazla değil. ESBAŞ kuruldu da memlekete ne sağladı bunu BASBAŞ ile tekrar etmek istiyoruz. Serbest Bölge kurmak çok meşakkatli bir iş, BASBAŞ için bundan 6 yıl önce yola çıktık. Böyle bir yer kurmanın ne kadar problemli olduğunu takdir edersiniz. 23 yıl sonra BASBAŞ ilk defa faaliyete geçecek yeni bir bölge olacak” dedi. TEŞVİKLER BAŞKA ÜLKEDE YOK! Serbest bölgelerin yatırımcılar için sağladığı yararlara da vurgu yapan Güler, bölgedeki teşviklerin başka hiçbir ülkede olmadığını dile getirdi. Güler, “Bölgemizde iş yapan şirketler memlekete para kazandırmış. İddia ediyorum serbest bölgelerdeki teşvikler başka hiçbir ülkede yok. Orta ve büyük şirketlerin bulabileceği en büyük teşvik ESBAŞ’ta. ESBAŞ sınırları içerisinde bulunan şirketlerden her gün 24 bin kişi direkt kart basıp işe geliyor. Yani sadece kart basan çalışan sayısı 24 bin. Fason çalışanlar bu rakamların dışında yer alıyor” diye konuştu. BÖLGEDEKİ ÜRETİM ÇOK DEĞERLİ! Bölgede yapılan üretimin çok değerli olduğunu belirten Güler, şu ifadelere yer verdi: “Bölgemizde üretilen ürünler çok değerli. Katma değeri yüksek ürünler. Öyle ki bu ürünlerin değeri Almanya’dan 2,5, Türkiye’nin genelinde yapılan üretimin ise 5.5 katı daha değerli. İhracat 2,5 milyon dolar. ESBAŞ, büyükşehir durumunda ihracat miktarı sıralamasında 15’inci sırada yer alıyor. Bölgemizin genişleme arazisi var. ESBAŞ’ın arazisi kısa sürede doldu. Yeni bir yatırımcı geldiğinde inşaat halindeki binalar bile dolu, yatırımcı yer bulamıyor.” KÖTÜ GÜNDE BİLE YATIRIM YAPIYORUZ Konuşmasının devamında Güler, “İzmir’de yeni bölgemiz kentin en ucunda Bergama’da olsun dedik. Geldiğimiz yer uzun sürdü ama iyi yere geldik. Büyüyen genç bir ülkeyiz tüm çalkantılara rağmen kötü gün de olsa mutlaka yatırım yapıyoruz. Üretim anlamında farklılaşan bir yer. Şirket sayısı 417 ye kadar çıktı. Serbest Bölgenin avantajının kalmadığını söyleyenler var alım satım şirketleri açısından doğru ama üretim yapan şirketlerin en önemli teşvikidir. ESBAŞ yurt içinde ve yurt dışında ciddi pazarlama şirketleri ile çalışıp bu şirket burada olmalı diyerek aldık. Havacılık şirketi ile yaptığımız toplantılarda yıllarca çalıştık. Gaziemir’de havacılık lisesi ile çalışmalar yaptık. Alım satan yapan firmalar için avantajı yok” şeklinde konuştu. ÖNEMLİ DIŞ TİCARET POLİTİKASI ARACI TEŞKİL ETTİ Programın açılış konuşmalarını gerçekleştiren ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, İzmir’e yeni bir serbest bölge kazandırılacağını ifade eden Zorlu, ”Ülkemiz ekonomisinin gelişmesinde serbest bölgeler önemli bir dış ticaret politikası aracı teşkil etti. Özellikle ihracata yönelik yatırım ve üretimin teşvik edilmesi ve doğrudan yabancı yatırımların ülkemize gelmesi bakımından serbest bölgelerin kayda değer katkıları oldu. Serbest bölgelerin en önemli getirisinin ise, ülkeye teknoloji girişini hızlandırmak olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde ilk kez 1985 yılında kurulan Mersin ve Antalya Serbest Bölgelerini 1987’de kurulan Ege Serbest Bölgesi izledi. İzmir Serbest Bölgesi ise 1997 yılında kuruldu. Türkiye’nin 19., İzmir’in ise 3. serbest bölgesi Bergama’da devreye giriyor” dedi HEM İHRACATTA HEM İTHALATTA REKOR Ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Zorlu, “Ülkemizde ihracata dayalı bir büyüme politikası izleniyor. Ancak, dış ticaretimiz açık vermeye devam ediyor. Dış ticaret açığı da Türkiye ekonomisinin temel yapısal sorunlarından biri olan cari açığı körüklüyor. Geçtiğimiz yıl hem ihracat hem de ithalatta rekor kırıldı. Türkiye’de dış ticaret açığı 2022 yılında 110 milyar doları aştı ve ihracatın ithalatı karşılama oranı 2022 yılında yüzde 70 oldu. Bu yıl Mart ayında dış ticaret açığı bir önce ki yılın aynı ayına göre yüzde 0,9 artarak 8 milyar 267 milyon dolardan, 8 milyar 341 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Mart ayında yüzde 73,2 iken, 2023 Mart ayında yüzde 73,9'a yükseldi” ifadelerine yer verdi. ÖNEMLİ BİR AVANTAJ YARATACAK Konuşmasının devamında Zorlu, “İthalattaki artışın üretimdeki hammadde ve ara mal ihtiyacından kaynaklandığı gerçeğinin yanı sıra ülkemizin toplam ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin payının düşük olması bir diğer önemli mesele. İhracatımızı artırırken bir yandan üretimde ithalata bağımlılığı azaltmak diğer yandan yüksek katma değerli ihracatın payını yükseltmek zorundayız.Bu noktada doğrudan yabancı yatırımın önemine dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’nin son yıllarda GSYH içinde doğrudan yabancı yatırımın payı ortalama yüzde 1.5 ile benzer ülkelere göre geride kalmaktadır. Türkiye’nin dünya pazarlarında rekabet ettiği ülkelerin çektiği doğrudan yabancı yatırımın GSYH içindeki payı ise ortalama yüzde 4-5’i bulmaktadır. Ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkân sağlayacak uygun zemin yaratılmasında şüphesiz serbest bölgeler önemli rol oynamaktadır. Bu bağlamda, BASBAŞ’ın hem Ege Bölgesi hem de ülkemiz ekonomisi bakımından yeni itici bir güç olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin yeni tema sponsoru ESBAŞ oldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Geleceğin Türkiyesi’ni inşa ediyoruz” sloganıyla 15-21 Şubat 2023 tarihlerinde İzmir’de düzenlenecek İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin sponsorları arasına Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) de katıldı. Kongrenin tema sponsoru sayısı ESBAŞ’ın da katılımıyla ikiye çıktı. Kongrenin dört ana sponsoru Arkas Holding, Folkart, Türkiye İş Bankası ve Yaşar Holding; ilk tema sponsoru ise Sun Tekstil olmuştu. Sivil, şeffaf ve tam katılımcı bir girişim olarak tasarlanan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, ortak akılla Cumhuriyet’in yeni yüzyılın iktisat politikalarını oluşturmayı hedefliyor. Sponsor sayısı altıya yükseldi Türkiye’nin dış ticaretinde yaklaşık yüzde 5 paya sahip olan Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ), 25 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye’nin en büyük serbest bölgesi ve ihracat üslerinden biri olan ESBAŞ, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne verdiği destekle Geleceğin Türkiyesi’nin ekonomi politikalarının şekillendirilmesine katkı sağlayacak. İzmir’de doğup uluslararası bir holding haline gelen Arkas, 120 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin dış ticaretine sağladığı önemli katkıların yanında İzmir’e eğitim, spor ve sanat alanlarında da önemli ve sürdürülebilir destekler sağlıyor. İleri teknoloji ile donatılmış, dünya standartlarında yapılar inşa eden, ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görülen Folkart, İzmir’in köklü şirketlerinden biri olarak İzmir’e ve Türkiye’ye değer katmaya devam ediyor. İzmir İktisat Kongresi’nde, milli bir bankaya duyulan ihtiyaç çerçevesinde oybirliğiyle kabul edilen “bir ticaret ana bankası teşkili” kararının ardından 1924’te Atatürk’ün talimatı ve katılımıyla kurulan, o dönem genç Cumhuriyet’in iktisadi bağımsızlığının dinamosu olan Türkiye İş Bankası, kuruluşundan bu yana ülke ekonomisinin gelişimine destek oluyor. Boya, gıda ve içecek sektörleri başta olmak üzere Türkiye’ye kazandırdığı sektörler ve yatırımları ile ülkemizin sanayileşme sürecine öncülük eden Yaşar Holding, güçlü şirketleri ile ekonomik kalkınmaya, eğitim, kültür, sanat ve spora yatırımlarıyla da toplumsal gelişime katkıda bulunmaya devam ediyor. Türkiye’de konfeksiyon üretimi ve ihracatında lider şirketlerden biri olan ve 1987 yılında kurulan Sun Tekstil, yaklaşık 2 bin kişiye istihdam sağlıyor ve birçok marka tarafından tercih ediliyor. Uzman toplantıları devam ediyor İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin 10 Ağustos ve 1 Aralık 2022 tarihleri arasında düzenlenen ve kongrenin ilk safhasını oluşturan Paydaş Buluşmaları tamamlandı. Paydaş Buluşmaları kapsamında çiftçi, işçi, sanayici, tüccar ve esnaf örgütlerinin katıldığı birçok oturum yapıldı. Her paydaş grubu, sektöründeki sorunları ve ilgili çözüm önerilerini uzun tartışmalar sonucu kapsamlı birer sonuç metni hâline getirdi. Çiftçi, İşçi ve Sanayici-Tüccar-Esnaf Buluşmaları sonucunda hazırlanan deklarasyonlar kamuoyuyla paylaşıldı. Paydaş Buluşmaları’nın ardından ikinci aşama olan Uzman Toplantıları ise 13 Ocak’ta başladı. “Döngüsel kültür” anlayışını oluşturan birbirimizle, doğamızla, geçmişimizle ve gelecekle uyum kavramlarından esinlenerek kurgulanan uzman toplantıları dört farklı başlıkta yapılıyor. İlk uzman toplantısı olan “Birbirimizden Razıyız” buluşması 13 Ocak’ta Aziz Vukolos Kilisesi’nde, “Doğamıza Dönüyoruz” toplantısı 20 Ocak’ta İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’nde (İZTAM), “Geçmişimizi Anlıyoruz” toplantısı ise 25 Ocak’ta Yeşilova Höyüğü’nde geniş bir katılımla düzenlendi. Son uzman toplantısı olan “Geleceği Görüyoruz” buluşması ise 4 Şubat’ta yapılacak. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Şubat’ta Uzman Toplantıları’nın ardından 15-21 Şubat 2023 tarihlerinde İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi yapılacak ve yeni yüzyıla yön verecek politika önerileri tüm Türkiye ile paylaşılacak. Kongrenin sekretaryası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından yürütülüyor. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi ile ilgili ayrıntılı bilgi ve etkinlik takvimi için iktisatkongresi.org'u ziyaret edebilirsiniz.