Fizik Tedavi Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Fizik Tedavi Haberleri

Fizik tedavi hayat kalitesini artırıyor

Fizyoterapist Nur Özkalay, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümünün ilgilendiği hastalıklar ve bu hastalıkların tedavi yöntemleriyle ilgili bilgileri paylaştı. Fizik tedavinin kişinin yaşam kalitesini artırmak için önemli bir rol üstlendiğini aktaran Özkalay, "Hekim önerisi ile hastaların yönlendirildiği fizik tedavi ve rehabilitasyon dalı pek çok hastalıkta öncelikli yöntem olarak kullanılır. Engel durumlarını ortadan kaldırmak, kas iskelet dokusuna yeniden güç kazandırmak için kullanılan tedavi kim tarafından uygulanır? Hekimin tanıyı koyup fizik tedaviye uygun gördüğü hasta bireylere doğru ve kişisel egzersiz yöntemi ile fizyoterapistler tarafından uygulanır. Gerek doğuştan gelen gerekse sonradan kazanılan hastalıkların tedavisinde kullanılır. Biz fizyoterapistlerin fizik tedavi ve rehabilitasyona bakış açısı; ağrıların giderilmesini sağlar, vücut farkındalığını kazanmada önemli etkiye sahiptir, yaşlanma ile birlikte artan fiziksel problemleri azaltır, hareket kabiliyetini artırır, kas zayıflığından dolayı ortaya çıkabilecek sakatlanmaları azaltır, sağlıklı yaşam için temel altyapıyı oluştururuz ya da doğuştan var olan semptomları azaltmayı hedefleriz kaliteli ve sorunsuz bir ömür geçirtmeyi hedefleriz" şeklinde konuştu. Fizik tedavi ve rehabilitasyonun alanı oldukça geniş Fizik tedavinin etkili olduğu hastalıklar hakkında bilgi veren Nur Özkalay, "Skolyoz, kas ve eklem rahatsızlıkları, fıtık durumları (bel, boyun) incinme sonucu oluşan rahatsızlıklar, kas spazmları, diz ameliyatı sonrası, felç, beyin kanaması, lenf dolaşımı problemleri (lenfödem terapisti olarak dolaşımdan dolayı oluşan şişlikleri ortadan kaldırmak ve dolaşımı rahatlatmayı amaçlarız) Görüldüğü gibi fizik tedavi ve rehabilitasyonun alanı oldukça geniştir. Söz konusu hastalıklarda yaşam kalitesinin artması için fizik tedavi büyük önem taşımaktadır" dedi.

Erken dönemde yapılan fizik tedavi hastaların iyileşme sürecini hızlandırır

Beklenmedik olayların ardından oluşan omurilik yaralanmaları kişide ciddi sorunlara sebep olabiliyor. Bazı omurilik hasarlarında beyin ile vücut arasındaki sinir sinyallerinin iletişimi kesinti yaşayabiliyor. Bunlara bağlı olarak kollarda ve bacaklarda kuvvet, his, refleks kaybı, vücutta ise mesane ve bağırsakta fonksiyon kaybı gibi durumlara rastlanabiliyor. Eskişehir Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurhan Barutçu, omurilik yaralanmaları ile ilgili bilgileri aktardı. Gençler hayatta daha aktif olduğu için onları daha fazla etkiliyor Barutçu, “Omurilik yaralanmaları genellikle ani ve beklenmedik olaylar sonucunda ortaya çıkar. Bunlar trafik kazaları, yüksekten düşme, silah ve spor yaralanmaları gibi durumlardır. Omurilik yaralanmalarında fizik tedavi ve rehabilitasyon oldukça önemlidir. Omurilik yaralanmalarının belirtileri yaralanmaların yerine ve şiddetine göre değişkenlik gösterir. Omurilik yaralanması boyun bölgesinde olduysa tüm vücutta ciddi fonksiyon kaybına neden olabilir. Ancak sırt-bel bölgesinde olduysa sadece bacakları etkileyebilir. Omurilik yaralanmalarında genellikle cerrahi gereklidir. Eğer cerrahi gerekli değilse hastaya hızlıca fizik tedavi ve rehabilitasyon başlanmalıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyona başvuran hastalar öncelikli olarak ayrıntılı muayene edilir. Sonrasında hastanın lezyonuna, şiddetine ve yerine göre mevcut durumu belirlenir. Kişiye özgü fizik tedavi ve rehabilitasyon programı hazırlanır. Daha çok yüksekten düşme, motosiklet ve trafik kazaları gibi durumlarda görülebilir. Bu yüzden gençler hayatta daha aktif olduğu için onları daha fazla etkiliyor. Genel olarak trafik kazalarında kemer bağlayanlar, oto kontrol koltuğunda oturan çocuklarda daha az hasar gözleniyor. Bu yüzden güvenlik önlemlerine özellikle dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu. İyileşme sürecinde hastalarımız sabırlı olmalı ve tedavisine düzenli olarak devam etmelidir Dr. Nurhan Barutçu, omurilik yaralanmaları sonrası tedavi süreci hakkında, “Omurilik yaralanmalarında tedavi süreci hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir ve multidisipliner yaklaşımlarla yönetilir. Omurilik yaralanmasında teknolojik rehabilitasyon yöntemleri kullanılır. Eklem hareket açıklığı, güçlendirme, germe egzersizleri, robotik yürüme, robotik el-kol, sanal gerçeklik ile denge eğitimi, hidroterapi gibi yöntemler kullanılır. Bu yöntemlerin amacı hastanın günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasını sağlamak ve hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Omurilik yaralanmaları hastalarında fizik tedavi olmazsa olmazdır. Erken dönemde yapılan fizik tedavi hastaların iyileşme sürecini hızlandırır. İyileşme sürecinde hastalarımız sabırlı olmalı ve tedavisine düzenli olarak devam etmelidir. İyileşme süreci kişiden kişiye göre değişir, her hastada farklıdır. İyileşmenin başarılı olabilmesi için dört önemli unsur gereklidir. Bu dört unsur hastanın kendi motivasyonu, aile desteği, teknolojik destek ve profesyonel bir ekiptir. Bu dört unsur tamamlandığında hasta maksimum iyileşme seviyesine ulaşır.” ifadelerine yer verdi.

42 yaşındaki kadın, fizik tedaviyle ayağa kalktı

Trabzon'da geçirdiği trafik kazası sonucu boynundaki kırıklara bağlı kol ve bacaklarını hareket ettiremeyen 42 yaşındaki Sevgi Arslan, 4 aylık fizik tedavi sürecinin ardından ayağa kalktı. Akçaabat ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi'nde 4 Mayıs'ta meydana gelen otobüs kazasında yaralanan Arslan, boynundaki kırıklar nedeniyle ameliyat edildi. Operasyonda omurgasının boyun bölümüne vida takılan Arslan, boyun kırıklarının verdiği hasarlar sonucu hareket ettiremediği kol ve bacaklarına uygulanacak fizik tedavi için Maçka Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine sevk edildi. Burada da egzersiz, ergoterapi (iş uğraşısı terapisi) ile alt ve üst ekstremiteyi (bir organın son ya da uç kısmı) geliştirmeye yönelik tedavi programları uygulanan Arslan, artık günlük yaşamını bağımsız sürdürebiliyor. "Allah'a hamdolsun çok çok iyiyim" Sedyeyle geldiği Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde 4 ayın ardından yeniden ayağa kalkmanın mutluluğunu yaşayan Arslan, AA muhabirine, kazanın ardından boynundaki kırıklara bağlı ameliyat olduğunu ve 21 gün Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü anlattı. Sonrasında doktorların fizik tedaviyi uygun gördüğünü belirten Arslan, "Maçka Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini tavsiye ettiler, geldik. Buradayım ve çok güzel sonuçlar aldım." dedi. Arslan, hastaneye sedyeyle geldiğini, yürüyemediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kolumda, bacaklarımda güçsüzlük vardı. Şu an çok iyiyim. İlk zamanlar umudum yoktu. O anki durumda 'Tamam, ben bittim.' diye düşündüm ama tedavi olduğum sürece Umut hocamın sayesinde, hareket geldikçe umutlandım. Daha çok sevindim, mutlu oldum ve daha çok hareket yapmaya başladım. Allah'a hamdolsun çok çok iyiyim." Taburcu edilmesine kısa bir süre kaldığını kaydeden Arslan, "Buradaki herkesten Allah razı olsun. Bana yeniden hayat verdiler. Yürümeye, yemek yemeye, bardak tutmaya başladım."diye konuştu. "Günlük yaşam hareketleri hemen hemen tam bağımsız hale ulaştı" Fizyoterapist Mustafa Umut Gül de hastanın ilk kendilerine başvurduğunda tekerlekli sandalye seviyesinde olduğunu belirterek, "Hastamız her gün hastanemizde 5 gün egzersiz programı aldı. Bunun dışında hastamıza ergoterapi ve hastanede bulunan diğer teknolojik cihazlardan oluşan alt ve üst ekstremite bisikletleri ve yürüyüş platformundan oluşan bir program düzenledik. Bu şekilde tedavisini almış oldu." diye konuştu. Gül, hastanın tedavisinde sona gelindiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "4 aylık süreçten sonra hastamız özellikle sol kolunda hiç hareket yokken şu an aktif hareketleri oluştu, fonksiyonelliği arttı. Sağ tarafında da kolu kuvvetlendi, kas kuvveti gayet yerinde ve yürüyüşünü de bağımsız şekilde sağlamakta. Günlük yaşam hareketleri hemen hemen tam bağımsız hale ulaştı. Merdiven çıkma, inme, yürüme gibi aktivitelerini şu anda tam bağımsız şekilde sağlayabiliyor." Bundan sonraki süreçte de sol elinde ince motor becerilerinin gelişime yönelik bir program uygulayacaklarına dikkati çeken Gül, "Onu da biraz daha güçlü hale getirmek istiyoruz. Son 10 günlük bir tedavimiz kaldı. Süreçte de inşallah bunu sağlayacağız." dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Trabzonspor’da Abdullah Avcı dönemi

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonda robot devri

Günümüzde giderek artan ölçüde modern tıbbın bir parçası haline gelen robotik teknolojiler, klasik fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri ile birlikte kullanıldığında çok daha kısa zamanda, etkin ve hızlı geri dönüşler sağlıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ve Romatem Sağlık Grubu’nun iş birliğinde hibrit olarak düzenlenen “Robotik Rehabilitasyon” başlıklı sempozyum, yurt dışından ve yurt içinden alanında uzman fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimlerini bir araya getirecek. “Robotlar ve Tele Tıp çığır açtı” Sempozyum Başkanı, Ege Tıp Fakültesi FTR Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, robotların ve tele tıbbın tedavi alanlarında çığır açtığının altını çizerek, “Rehabilitasyon bir çocuk veya erişkinin günlük yaşam aktivitelerinde mümkün olduğunca bağımsız olmasını sağlar ve ailesinin bakımı gibi anlamlı yaşam rollerine, eğitim ve iş hayatına, sosyal aktivitelere katılımını kolaylaştırır. Tüm dünyada rehabilitasyondan yarar görebilecek sağlık sorunlarına sahip 2.4 milyar kişi bulunuyor. Tüm dünyada popülasyonun sağlık durumlarındaki değişikliklere bağlı olarak rehabilitasyon gereksiniminin giderek artacağı tahmin ediliyor. Herkesin yaşamının bir döneminde rehabilitasyon gereksinimi olabilir. Bir kaza geçirebilir, hasta olabilir, ameliyat olabilir ya da sadece yaşlanmaya bağlı olarak fonksiyonlarımızda kayıplar yaşayabiliriz. Aslında rehabilitasyon sadece yaşam kalitesini yükseltmez, hastalıklara bağlı komplikasyonları da engelleyerek yaşam süresini uzatır. İnme, omurilik yaralanmaları, serebral palsi gibi nörolojik hastalıklarda, ortopedik nedenli yürüme bozuklukları ve daha birçok sorunda geleneksel fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Ancak günümüzde artarak modern tıbbın bir parçası haline robotik teknolojiler, klasik fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri ile birlikte kullanıldığında çok daha hızlı, etkin ve iyileşme sonuçları almamızı mümkün kılıyor. Robotik teknolojilerle ilgili gelişmeleri ve kullanım alanlarını, bu sempozyumda birlikte tartışacak ve paylaşacağız” dedi. Ege Ajans

Enkazdan kurtarıldı ilk adımlarını İzmir'de attı

Deprem sırasında Osmaniye’de enkaz altına kalarak yaralanan 14 yaşındaki Mustafa Elmas, omuriliğindeki zedelenme nedeniyle yatağa bağlı hale geldi. Depremde anne ve babasını da kaybeden Mustafa’nın yeniden yürüyebilmesi için yoğun bir tedavi ve bakım süreci geçirmesi gerekiyordu. İzmir Eşrefpaşa Hastanesine getirilen Mustafa, burada uygulanan fizik tedavi sayesinde ilk adımlarını kısa sürede attı. Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinde, Osmaniye’de göçük altında kalarak omuriliğinde zedelenme meydana gelen ve tüm ailesini depremde kaybeden 14 yaşındaki Mustafa Elmas, ameliyat sürecinin ardından fizik tedavi işlemleri için İzmir Eşrefpaşa Hastanesine getirildi. Osmaniye’de kaldığı hastanede fizik tedavi ünitesi olmadığı için Eşrefpaşa Hastanesinde tedavisine başlanan Elmas, 3 gün içerisinde adım atabilir duruma geldi. "OMURGA YARALANMASI VARDI" Mustafa Elmas’ın genel durumu hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Belkıs Çolak, "Mustafa ile 3 gün önce tanıştık. Mustafa’nın cerrahi operasyonu Osmaniye Devlet Hastanesinde gerçekleşti. Omurga yaralanması vardı. Hastanemize geldiğinde ise yürüyemez durumdaydı. Yavaş yavaş çalışmaya başladık. 3 gün gibi kısa bir sürede ise iyi bir yol kat ettik. Egzersiz ve güçlendirme çalışmalarıyla destek oluyoruz. Uzun bir yolumuz var. Birlikte sabırla Mustafa’yı sağlıkla yürüyebilir hale getireceğiz" diye konuştu. AMCASI YALNIZ BIRAKMIYOR Osmaniye’de tüm ailesini kaybeden ve İzmir’den yeğenini almaya giden amca Bekir Elmas ise, "37 yıldır İzmir’de yaşıyorum. Mustafa’nın Osmaniye’de hastanede süren tedavilerinde bazı eksiklikler vardı. İzmir’e sevkini alabilmek için çok çaba sarf ettik. Osmaniye’de İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin olduğunu öğrendik ve Tunç Başkan'ımıza ulaştık. Her sorunumuzu çözdüler ve bizi İzmir’e getirdiler. Hastanede yatılı kalıyoruz, buradan çok memnunuz. Adım atar hale geldi bu hastanede. Amcası olarak bundan sonra onun yanında olacağım. Mustafa da artık İzmir’de benimle birlikte yaşayacak. Tek temennim Mustafa’nın sağlığına tekrar kavuşması ve ona iyi bir gelecek hazırlayabilmek" dedi. İHA