[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#gayrimenkul

gayrimenkul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, gayrimenkul haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Faiz indirimi beklentisi gayrimenkul talebini arttırdı Haber

Faiz indirimi beklentisi gayrimenkul talebini arttırdı

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Türkiye’de faiz indirimi beklentisinin artması, vatandaşları alternatif yatırım araçlarına yönlendirmeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son olarak Mart 2024’te 25 baz puan faiz artışıyla politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkarmış ve son 5 toplantıda faize dokunmadı. Piyasayı takip eden yatırımcılar bankadaki mevduat kazançlarını azaltacağını düşünen birçok kişi, birikimlerini daha kârlı yatırım araçlarına yöneltirken, gayrimenkul sektörü bu eğilimden en çok faydalanan alanlardan biri oldu. Özellikle son bir ayda İzmir genelinde gayrimenkul sektörüne olan talebin arttığını belirten İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, olası bir faiz indirimiyle birlikte gayrimenkule olan talebin daha çok yükseleceğini belirtti. Faiz indirimi beklentilerinin yanı sıra Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından yatırımların geri dönmesiyle sektörün hareketleneceğini ifade eden İzmir Ticaret Odası Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu üyesi Adnan Bozbay, “Şu anda faiz oranlarında bir indirim yok fakat Kur Korumalı Mevduattan dönen yatırımlar sektöre yansıyacaktı” dedi. İZMİR’DE KONUT SATIŞLARI YÜKSELİŞTE Vatandaşın faiz oranlarında beklenen olası düşüşlere karşı gayrimenkule yöneldiğini ve İzmir özelinde değerlendirildiğine geçen aya göre gayrimenkule talebin arttığını belirten Akgün, “Türkiye genelinde faiz oranlarının yükselmesiyle birlikte gayrimenkul sahibi olan başta birden çok konutu olan insanlar konutlarını satıp bankada Kur Korumalı Mevduata veya normal mevduat faizlerine yatırmaya başlamıştı. Hatta daha da ileri giderek tek bir dairesi olan insanlar bile dairesini satarak faize paralarını koydular. Aslında yanlış yaptılar gibi gözükmekle beraber paralı şu anda neredeyse iki daire alabilecek seviyeye geldi. Şu anda faiz oranları yüksek seyretse de bir düşüş bekleniyor. İndirim beklentisi oldukça yüksek ve düşüş başladıktan sonra da devam edeceğini düşünüyoruz. Hükümetin gayrimenkul sektöründe, özellikle inşaat sektörünün bir ivme kazanması için 250’den fazla iş kolunu ve buna bağlı inşaat sektöründe 1500’e yakın yan iş kollarını hayata geçirmek için, aktif bir şekilde ekonomi lokomotifi olan inşaat sektörüne can suyu vermeye çalışıyor. İzmir’de konut satışlarında özellikle son 1 ayda artış gözlemliyoruz. İyi bir portföyü olan emlakçılar 3 ile 8 milyon arasında fiyatı olan konutların satışlarında başarılılar. Şu anda 10 milyon üzerindeki konutlar, villalar veya muhtelif yapılar satışı oldukça zor. Çünkü vatandaş parayı bankada değerlendirme konusunda halen ısrarcı davranıyor” diye konuştu. SÖYLENTİLER FİYATLARA YANSIYACAKTIR Faiz indirimi söylentilerinin gayrimenkul fiyatlarına yansımasının kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekleyen Akgün, “Faiz indirimi söylentileri gayrimenkul fiyatlarını mutlaka arttıracak. Söylentiden ziyade realiteye baktığımızda başta devlet bankaları ve bazı özel bankalarında gerçekten faiz indirimleri var. Faiz indikçe düşük segmentli fiyatı olan dairelerin fiyatı yükselmeye başlar ama şu anda arz fazla olduğundan dolayı fiyatlarda şimdilik sadece bir koruma var. Bu korumayı alan gayrimenkul sahipleri faiz indirimin olması haline mutlaka fiyatları arttıracaktır” dedi. Açıklamalarının devamında bugünlerde gayrimenkule yatırım yapan vatandaşların kesinlikle kazançlı çıkacağını söyleyen Akgün, “Şimdi gayrimenkul alma zamanıdır satma zamanı değildir. Paraya ihtiyacı olan tabi ki satacaktır ama alacak kişiler bankadan paralını çekip gayrimenkule yatırmalarını İzmir Emlak Kulübü başkanı olarak ısrarla tavsiye ediyorum” diye belirtti. KKM’DEN DÖNEN PARA SEKTÖRÜ CANLANDIRDI Faiz oranlarının düşeceği beklentisinin yanı sıra müteahhitlerin ve vatandaşların Kur Korumalı Mevduata yaptıkları yatırımların geri dönmesiyle sektörün hareketleneceğini ifade eden İzmir Ticaret Odası Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu üyesi Adnan Bozbay, “Şu anda faiz oranlarında bir indirim yok fakat Kur Korumalı Mevduattan dönen yatırımlar sektöre yansıyacaktı. Öte yandan, gayrimenkul yatırımcısı yüzde 25 kira artışı kararı ile sektöre küsmüştü. Şimdi tekrar normale döndüğü için gayrimenkul yatırımcısı tekrar gayrimenkul almaya başladı. Esas önemli artış müteahhitlerin yaptığı KKM’den dönecek parayla olacak. Müteahhitlerin Temmuz, Ağustos hatta Eylül aylarında yüzde 30’lara varan indirimler yaptı. Parasın faize yatırmak istemeyen mütedeyyin insanlar sıfır gayrimenkul almaya başladı. İkinci el konutlarda o kadar büyük bir artış yok. Çünkü şu anda kredili satışlar halen yüzde 9. Konut kredisi faizleri düştüğü takdirde piyasada ciddi bir hareketlilik görebiliriz” açıklamalarında bulundu. FAİZLE İLGİLİ UMUTLU BEKLEYİŞ YOK Faiz oranında gözle görülür bir değişim olmadığı sürece vatandaşın gayrimenkule yatırım yapabilmesinin ihtimal dahilinde olmadığını vurgulayan Ekonomist Dr. Ayhan Bülent Toptaş, “Öncelikle, faizlerin ne zaman düşeceği konusu net değil. Çünkü, henüz enflasyonla mücadelede faizlerin düşürülmesi kararını gündeme getirebilecek çok olumlu bir gelişme yok.  Bununla birlikte, faizin Kasım ayında, Aralık ayında ve hatta 2025 yılının ilk yarısında düşebileceği tahminleri yapılıyor. Diğer yandan, faizin ilk aşamada kaç puan düşürülebileceği ve bunu takip eden zamanlarda ne kadar düşürüleceği de net değil. Eğer çok küçük düşüşler olursa vatandaşı konut piyasasına yönlenmeye güdüleyecek bir ortam oluşmayacaktır. Ekonomiyi izleyen vatandaşlar da bu iki durumun farkındalar. Yani faiz ile ilgili çok umutlu beklentileri yok. Diğer yandan konutlar genel olarak aşırı pahalı durumda ve ancak çok düşük faizli kredilerle satına alınabilmeleri mümkün ama kredi faizleri halen çok yüksek.  Dolayısı ile, vatandaşın bugünlerde konuta yönelmesi pek ihtimal değil” diye belirtti. FIRSATÇILIK ENFLASYONU TETİKLİYOR Faiz indirimi beklentileri sebebiyle gayrimenkul fiyatlarına yaşanan fahiş artışların enflasyonu tetiklediğine dikkat çeken Toptaş, yüksek fiyatların alıcıyı satın almaktan vazgeçirdiğini ve yüksek konut fiyatlarının konut piyasasını soğuttuğunu belirtti. Mevcut durumun şu anda Türkiye’de yaşandığını ve bu yüzden satışların da zayıfladığını söyleyen Toptaş, “Bu durum doğal olarak ekonomideki durgunluk faktörlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fırsatçı fiyatlama davranışı yüksek enflasyonun neden olduğu en ciddi sorunlardan biri. Tabii bu davranış bir taraftan belirsizlik yaratan, diğer taraftan da enflasyonu yukarıya gitmeye zorlayan bir faktör. Bu nedenle pek çok gelişmiş ülke enflasyon konusunda çok hassas. Çünkü, canavar şişeden çıktıktan sonra  beklentileri ve fiyatlama davranışlarını yeniden şişeye sokmak çok zor ve sancılı bir süreç” dedi.

'Jet Fadıl' lakaplı Fadıl Akgündüz'ün davasında yeni gelişme Haber

'Jet Fadıl' lakaplı Fadıl Akgündüz'ün davasında yeni gelişme

İstanbul Bayrampaşa'da Caprice Gold ve Caprice Maldivler gayrimenkul projelerinde devre mülk satışı yaptığı kişilerden para toplayarak projeyi tamamlamadığı iddia edilen ‘Jet Fadıl' lakaplı Fadıl Akgündüz'ün 2 bin 504 yıl hapis ve 12 milyon 20 bin lira adli para cezasına çarptırılmasına ilişkin davada gerekçeli karar açıklandı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan 242 sayfalık gerekçeli kararda, reklam kampanyaları ile Maldivler'de yapılacak otelin kira sözleşmesi, tatil rezervasyonu satışlarına başlandığı, bu aşamada sanık Mehmet Fadıl Akgündüz’ün fotoğrafının söz konusu reklam afişlerinde kullanıldığı ve projenin sahibi gibi tanıtıldığı, ancak başlatılan bu satış kampanyaları sonucu tüketicilerden para toplanmasına rağmen söz konusu inşaatın tamamlanmadığı anlatıldı. Tüketicilerden gelen nakit akışının devam ettirilmesinin amaçlandığı aktarıldı Gerekçeli kararda, Bayrampaşa Caprice Gold projesi henüz yapım aşamasında iken bu proje sonuçlandırılmadan, Maldivler'de henüz tamamlanmamış başka bir otelin devre tatil satışının yapılmaya başlanmasında, tüketicilerden gelen nakit akışının devam ettirilmesinin amaçlandığı aktarıldı. Bu şekilde daha fazla tüketiciye ulaşılarak para toplandığı, sonuçta her iki projenin de tamamlanmayarak binlerce kişinin mağdur edildiği kararda, bunlardan alınan paraların da geri ödenmediği belirtildi. Eylemlerini dini hassasiyetleri yüksek olan kesimlere yönelik gerçekleştirdikleri belirtildi Açıklanan gerekçeli kararda özellikle 'Müslümanların özel adası oldu' şeklindeki gibi içerikler çerçevesinde, dini hassasiyetleri yüksek olan kesimlere yönelik atılı eylemlerin gerçekleştirildiği belirtildi. Ayrıca sanıkların en başından itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydedildi. Sanıkların başından beri projeyi bitirme kastı olmadığı vurgulandı Söz konusu gerekçeli kararda, "Bilirkişi raporunda yapılan tespite göre Caprice Gold projesinin 1 yıllık bir çalışma ile bitirilebileceği belirlenmesine rağmen dava süreci de dahil olmak üzere yaklaşık 10 yıllık bir süre zarfından sanıklar tarafından bu hususta bir çaba sarf edilmemiştir. Bu tür kitlesel nitelikte eylemlerin, iki kişi arasında gerçekleşen basit bir dolandırıcılık olaylarıyla bir tutulması hukuki ve vicdani anlamda doğru sonuçlar doğurmayacaktır. Sanıklar tarafından projeler kapsamında elde edilen menfaatler net, somut ve denetime elverişli olacak şekilde mahkememize ibraz edilmediğinden, elde edilen menfaatin ne kadarlık kısmının inşaata aktarıldığı yönünde araştırma yapılmadığı, bir kısım müştekilere ödedikleri paranın bir kısmı karşılığından hediye tatil verdikleri yönündeki savunmalar da sanıkların başından beri projeyi bitirme kastı olmadığını gösterir nitelikte olduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. İnşaat halindeki oteli halihazırda mevcut gibi gösterdikleri belirtildi Açıklanan gerekçeli kararda ayrıca, Maldivlerde yapılması planlanan otel için tüketicilerle yapılan sözleşmelerin hiç bir maddesinde söz konusu tesisin inşaat halinde olduğuna dair bir ibarenin yer almadığı, kasıtlı olarak bu durumun gizlendiği ve sanki otelin halihazırda mevcut olduğu algısının oluşturulduğu, reklam ve ilanlarla da bunun desteklendiği aktarıldı. Kararda, "Yaklaşık 7 yıl süren yargılamanın birçok aşamasında, zarar gidermeye ve söz konusu Bayrampaşa'da yer alan projeyi bitirmeye yönelik olarak sanıklar ve müdafileri tarafından defalarca talepte bulunmuş ise de bir çok aşamada sanıklara zararı gidermek veya zarar giderdiklerine yönelik bilgi, belgeleri sunmak üzere süre verilmiş ise de bu hususta herhangi bir somut adım atılmamış, buna yönelik açıklayıcı ve denetime elverişli bilgiler sunulmamıştır" ifadeleri de kullanıldı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Korolar Maratonu Cumhuriyet'in 100. yılında Nilüfer'de muhteşem açılış yaptı

Konut alacaklara yine müjde yok Haber

Konut alacaklara yine müjde yok

KEMAL ÖZKURT-ÖZEL HABER Türkiye’de yeni oluşturulan kabineyle birlikte ekonomide ciddi adımlar atılırken konut piyasasında da önemli kararlar alınmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde emlak sektöründe arzı arttırmak adına iki önemli karar alındı. İlk olarak Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları çerçevesinde gerçekleştirilen toplantıda, konut arzını teşvik etmek için ilk konut alacaklara finansal destek sağlanacak projenin üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Ardından Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle atıl durumdaki boş ofislerden uygun olanların, toplam konut oranı en fazla yüzde 50 olabilecek şekilde konuta dönüştürülebilmesi için belediye meclislerince karar alınabilmesi imkanı getirildi. Alınan bu kararların konut fiyatlarını nasıl etkileyeceği vatandaşlar tarafından merak edilirken, atılan adımların konut fiyatlarını düşürmeyeceğini belirten İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, piyasada konut kredilerinin limitinin yükseltilmesi ve faiz oranlarının aşağıya doğru çekilmesiyle ancak piyasalarda bir canlılık oluşabileceğini söyledi. KONUT FİYATLARININ DÜŞECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM Hükümet tarafından alınan kararları olumlu bularak desteklediğini fakat bu kararların doğrudan doğruya konut fiyatlarını düşürmeyeceğini belirten Güleroğlu, “Daha öncede gayrimenkul piyasasını canlandırmak için 0,90 ve 0,69 oranında kredi oranları açıklanmıştı. Fakat bunlar piyasada çok tutmadı. Bu yüzden alınan bu kararların da havada kalacağı kanaatindeyim. Çünkü bu destekleri sağlayabilmek için kişilerin daha önce ev almamış olması gibi çeşitli koşullar gerekiyor. Hiç ev almamış insanın şu anda bir birikimi de yok haliyle. Bu yüzden konut alamayan vatandaş yine alamamış olacak. Diğer taraftan konut kredisi faiz oranları yüksek, limitleri ise düşük. Bu yüzden de bu tarz bir kararın piyasalarda konut fiyatlarını düşüreceğini düşünmüyorum. Piyasada konut kredilerinin limitinin yükseltilmesi ve faiz oranlarının aşağıya doğru çekilmesiyle ancak piyasalarda bir canlılık oluşacağı kanaati yönündeyim” diye konuştu. KONUT FİYATLARI 6 AYDIR ARTMADI Gayrimenkul piyasasında fiyatların son 6 aydır hiç artmadığını, buna rağmen piyasalarda bir hareketlilik yaşanmadığını belirterek bunun sebebinin ise vatandaşların alım gücünün düşmesinden kaynaklandığını söyleyen Güleroğlu, “Yüksek kredi faizleri ve düşük limitler sebebiyle vatandaşlar konut almakta zorlanıyor. Bunun yanı sıra hükümet baskı yaparak konut fiyatlarını stabil tutmaya çalışıyor. Piyasayı bu şekilde baskılamak ilerleyen süreçte ciddi sorunlara yol açacaktır. Unutmamamız gereken bir şey var. O da konut fiyatlarının hiçbir zaman düşmeyeceği gerçeğidir. Atılan olumlu adımlarda konut fiyatları sadece stabil kalmasını sağlar. Konut fiyatları stabil kalıp vatandaşın alım gücü arttırılırsa ancak konut alımı kolaylaşacaktır. Bu yüzden herhangi bir karar almadan önce arka planlarını iyi değerlendirmek gerekir” dedi.  PİYASA SERBEST BIRAKILMALIDIR Konut piyasasında hareketlik yaşanması için öncelikle faiz oranları ve kredi limitlerinin yeninden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Güleroğlu, alınan kararların yanı sıra sürecin nasıl işleyeceği konusunda da vatandaşın bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Yapılan projelerin askıda kalmaması için sürece vatandaş dahil edilmedir. Hiç evi, hiç birikimi olmayan vatandaşların proje dışında bırakılmaması gerekir. Bunun yanı sıra faiz oranlarında bir dengeyi yakalamak lazım. Çünkü tüm dünya faizleri düşürürken biz yükseltiyorduk, tüm dünya yükseltirken ise biz düşürüyorduk. Bu belirsizlik değil konut fiyatları tüm sektörleri etkiler. Sonrasında ise gayrimenkul piyasası serbest bırakılmalıdır. Dolar baskılandığı gibi gayrimenkul piyasası da baskılanmamalıdır. Bunun örneğini dolarda da gördüğümüz gibi baskıyla bir düzen yakalayamıyoruz. Bu yüzden piyasalar önce serbest bırakılmalı, serbest kalan piyasalar bir stabiliteye oturduktan sonra ise bu tür kararlar alınmalıdır. Sonuç olarak hükümet yetkilileri bu adımlar atılırsa eğer o zaman piyasalarda bir hareket görme şansımız olur.” Konuşmasının sonunda emlak alım satımı yapacak olan vatandaşları dolandırıcılara karşı uyaran Başkan Güleroğlu, vatandaşların çalıştıkları emlak firmalarından alışveriş yapmadan önce Ticaret Bakanlığı tarafından verilen yetki belgelerini istemeleri gerektiğini belirtti.

Taşınmaz satış işlemleri yarından itibaren noterlerde! Haber

Taşınmaz satış işlemleri yarından itibaren noterlerde!

Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği, arsa, tarla, konut, iş yeri gibi tüm taşınmaz satışlarının noterliklerde yapılması için hazırlıklarını tamamladı. Yeni uygulama yarın ülke genelinde başlayacak. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uygulamayı Ankara'daki bir noterlikte başlatarak ilk işlemi yapacak. Taşınmazını satmak isteyen kişi, Türkiye Noterler Birliğinin internet sitesindeki e-Başvuru sistemi üzerinden işlem yapmak istediği noterliği seçerek başvuruda bulunacak. Noterlik tarafından, başvuranın taşınmazın hak sahibi olduğunun tespitinin ardından başvuru kabul edilerek işlem başlatılacak. Başvurunun kabulüyle noter tarafından taşınmazla ilgili tapu kayıtları incelenecek, satış yapmaya engel durum olup olmadığı kontrol edilecek. Sözleşmeler noter huzurunda imzalanacak Taşınmazın satışına engel durum bulunmadığının belirlenmesiyle gerekli harç ve tapu döner sermaye hizmet bedelinin ödenmesi için ilgililerin cep telefonlarına mesaj gönderilecek. Harç ve masrafların ödenmesinin ardından taraflar düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesini imzalamak üzere noterliğe davet edilecek. Sözleşmeler noter huzurunda alıcı ve satıcı tarafından imzalanacak. İmzalanan sözleşmeler sisteme kaydedilecek. Bunun ardından da sözleşmelerin Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine elektronik ortamda gönderilmesiyle taşınmaz, tapu kütüğüne tescil edilecek. Taşınmazın devri gerçekleştikten sonra düzenlenecek tapu ve diğer belgeler noter tarafından teslim edilecek. Satış işlemi hafta sonu da yapılabilecek Adalet Bakanı Tunç, konuya ilişkin yaptığı açıklamada yeni uygulamanın tapu müdürlüklerindeki yoğunluğu azaltacağını, vatandaşların işlemlerini daha kısa ve hızlı sürede tamamlamasını sağlayacağını belirtmişti. Bakan Tunç, nöbetçi noterlik uygulaması kapsamında taşınmaz satış sözleşmelerinin hafta sonu da yapılabileceğini bildirmişti. AA

Aslan: Yüksek fiyat balonuna dikkat edin Haber

Aslan: Yüksek fiyat balonuna dikkat edin

İzmir’de 30 bin konuta imza alan Ege-Koop’un Başkanı Hüseyin Aslan, vatandaşın en büyük yatırımlarının başında gelen konut fiyatındaki artış ile ilgili açıklama yaptı. Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik büyümesinin inşaat ve altyapı yatırımlarından kaynaklandığını belirten Aslan, şunları kaydetti: "Bu ekonomik büyümeyi sağlayan en büyük faktörlerden biri inşaat sektörü yatırımları ve bunun içinde de vatandaşımızın gerek barınma amaçlı, gerekse yatırım amaçlı yaptığı konut yatırımları var. Son dönemde ekonomideki büyüme rakamlarının düştüğü, işsizlik oranının yükseldiği, faiz ve enflasyonun artmaya başladığı ülkemizde, inşaat sektöründe de durgunluğa yol açtı. Özellikle büyük kentlerde hızla yayılan konut projeleri dolayısıyla, inşaat yapılabilir alan azaldı, faiz ve enflasyondaki artış nedeniyle maliyet arttı, arsa fiyatı fahiş derecede yükseldi ve yap-satçı diye tabir edilen müteahhitler konut inşa etmek için kimi yerde yüzde 50, hatta 60’e varan oranda kat karşılığı sözleşme yapıp, bu maliyetleri yükseltip, üzerine kar etmek için birbirleriyle amansız bir rekabete girdi. Arsa ve inşaat maliyetindeki yükseliş nedeniyle konut fiyatı hızla artmaya başladı." YENİ “UYDU KENTLER” PLANLANMALI Tüm haklı gerekçelere rağmen bugün konut piyasasındaki fiyatların “balon” olduğunu belirten Aslan, Ege-Koop’un 1984'ten bu yana İzmir’in 12 ilçesinde uyguladığı 150 bin kişinin güvenle yaşadığı projelerle orta gelir grubunun da konut sahibi olabileceğini gösterdiğini ifade etti, konut fiyatındaki yükselmenin önlenmesi için de yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “İzmir’in Menemen, Torbalı, Menderes, Güzelbahçe, Seferihisar ve Çeşme ilçelerinde tarım ve orman arazisi olmayan arazilerin zaman kaybetmeden konuşulup, tartışılarak “uydu kentlerin” (eğitim, ibadet, sağlık, ve buna benzer ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yeni yerleşim alanlarının) imara açılması gerekmekte. Bir diğer konu da, nüfusun en az yüzde 50’sinin İzmir’in de yüzde 40’ının kirada oturduğu kentteki mevcut konutların yüzde 70’inin 35-40 yıl önce yapıldığı, kiraların öğretmen, polis ve doktor maaşının çok üzerinde olduğu düşünülürse, genel bütçeden özellikle kirada oturanların faydalanabileceği kredi verilmeli. Bu krediler inşaat maliyetinin yüzde 50-60’ı kadar olmalı ve geri ödemesi, tıpkı 1984-1990 yıllarında olduğu gibi, konut bittikten sonra başlamalı. Krediler, kar amacı gütmeyen, her türlü denetime açık olan kooperatifler aracılığıyla kullandırılmalı. Yine 1984-1994 döneminde olduğu gibi özellikle 100 metrekarenin altındaki konutlarda vergi, resim, harç muafiyeti getirilmesi sağlanmalı. ALT YAPI VE YEŞİL ALAN AÇIKLAMASI İkinci önemli husus, büyük kentlerdeki uydu kentlerin altyapı ve yeşil alanlarının belediyeler tarafından  yapılmasının sağlanmasını gerektiğini belirten Aslan, “aynı metrekaredeki ve aynı kat yüksekliğindeki projede her belediyenin uyguladığı ruhsat harçları arasındaki fark neredeyse yüzde 100'leri bulmakta. Bununla ilgili mutlaka yeni  düzenleme yapılarak özellikle 100 metrekarenin altındaki projelerin hayata geçirildiği toplu yapılarda belediyelerin her türlü desteği vermesi gerekmekte. Hiç konutu olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmesini sağlayabilmek için bankaların uyguladığı yüksek faiz ve çeşitli isimler altında aldığı bedeller yerine, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) uygun ödeme koşullarıyla kredi vererek vatandaşın daha uygun koşulda kiradan kurtulup kendi konutuna kavuşturulması, sosyal devletin en öncelikli görevlerinden olmalı.” VATANDAŞIN DA PAYI VAR Bu arada Hüseyin Aslan, konut fiyatlarındaki artış ve kiralardaki yükselmeyle ilgili, "Artışlarda vatandaşın da payı var. Şöyle ki, kirada eviniz var. Üç bin lira alıyorsunuz. Arkadaşınızın veya komşunuzun da kirada evi var aynı apartmanda ve 7 bin lira alıyor. Siz kiracının çıkmasını istiyorsunuz, komşunuzun aldığı yüksek kiradan dolayı. Aynı şekilde satışlarda da yüksek fiyat hep buna benzer düşüncelerden kaynaklanıyor. Konuyla ilgili hükümetin yaptırım uygulaması şart" dedi. HABER MERKEZİ

Yabancılar konut fiyatlarını arttırıyor Haber

Yabancılar konut fiyatlarını arttırıyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Ekonomik sorunlar ile enflasyonun yüksek seyri; inşaat maliyetlerinin artmasına ve ev fiyatlarının her geçen gün yükselmesine neden oluyor. Özellikle döviz kurunun TL karşısında değer kazanmasıyla gözünü Türkiye’ye diken İran ve Irak gibi ülkelerin vatandaşları 400 bin dolar değerinde ev satın alarak Türkiye’den vatandaşlık alabiliyor. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan ve vatandaşlığın Türkiye’de gayrimenkul yatırımı yapan yabancıların da konut fiyatlarının artmasında etkili olduğunu belirten İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, “Yabancıların gayrimenkule en az 250 bin dolar üzerinden yatırım yapıyorlar ve vatandaşlık alıyorlardı. Şu an bu fiyat 400 bin dolara çıktı ve 250 bin dolar olan evler 400 bin dolar oldu. Bu durum konut fiyatlarının 400 bin dolara endekslenmesine ve fiyatların artmasına da neden oldu” dedi. KONUT FİYATLARI DAHA DA ARTABİLİR Irak ve İran’dan göç alındığını ve göç sonrası mülk edinme taleplerinin olduğunu ifade eden Güleroğlu, Rusya ve Ukrayna savaşına da dikkat çekerek “Önümüzdeki dönemde Moskova, Rusya ve Ukrayna’dan da göç olabilir. Buna bağlı olarak edinilen mülk sonrası da konut fiyatları daha da artabilir” ifadesine yer verdi. GAYRİMENKUL KAZANDIRIR Konut fiyatlarının ve satışların gerilediğine dair duyumlara dair değerlendirmede bulunan Güleroğlu, “Satışlar geçen yıla oranla yüzde 35-40 oranında düştü ancak fiyatlar düşmedi. Gayrimenkul fiyatları önümüzdeki günlerde daha da artarak yükseleceğini öngörüyorum. Gayrimenkule yapılan yatırımın her zaman daha kazançlı olduğunu öngörüyorum” ifadesine yer verdi. Arsanın bir değer oluşturduğunu ve ilk alış fiyatı oranın başlangıç değerini belirlediğini aktaran Güleroğlu, “Bu değer giderek artar. Arsa emlakçıların en önemli alanlarından bir tanesi. Çünkü arsanın günlük ve aylık getirisi olmasa dahi geri dönüşümü yüksek bir rant kapısıdır. Bu nedenle TOKİ ile başlatılan arsa projesinin de değerli olacağını düşünüyorum. Arsanın nasıl olursa olsun değer kaybedeceğini ve atıl duruma geleceğini göremiyorum. Toprak üretilmediği için bir değeri oluşturur ve her geçen gün artar. Dolayısıyla gayrimenkul değerini yitirmez” diye konuştu. KONUT AÇIĞIMIZ VAR Türkiye’de ve İzmir’de konut açığının da bulunduğunu belirten Güleroğlu, TOKİ kapsamında yapılacak evler ile İzmir’deki konut açığının kapanmayacağını vurguladı. Güleroğlu, “İzmir’de ciddi bir konut açığı var. TOKİ evleri dar gelirli ailelere yapıldığı ve belirli bölgelerde olduğu için bir Çeşme, Hatay, Narlıdere’de olan ev taleplerini karşılamadığından fiyatları aşağı çekemez. Ancak, şartlarına uyan vatandaşlar TOKİ’ye başvurabilir. Çünkü ileride aldıkları evler daha çok değerlenecek. Örneğin; geçen sene 1 milyon TL’ye satılan evler şu an 3 ile 4 milyon TL arasında. TOKİ ödemelerinin memur maaşı zammına endeksli olsa dahi 10 yıl sonra gayrimenkul fiyat artışı ile maaşların artış oranı arasında fark olacak. Çünkü gayrimenkulden uzun vadede daha büyük rantlar sağlanabilir” ifadesinde bulundu. YETKİ BELGESİ OLANLARLA ÇALIŞIN Son dönemde sektörde Ticaret Bakanlığı’ndan yetki belgesi almadan konut satışı yapan firmaların vatandaşlar açısından sorun yarattığını dile getiren Güleroğlu, vatandaşların yetki almış emlak ofisleriyle çalışmaları gerektiğini belirtti. Güleroğlu, “Yetki belgesi olmayanlar ile çalışılmamalı. Çünkü bir sorun yaşandığında vatandaş mağdur olabilir” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.