[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Gelecek Partisi

Gelecek Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gelecek Partisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bilici: Üretici korunmazsa tüketici mağdur olur Haber

Bilici: Üretici korunmazsa tüketici mağdur olur

Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Teklifi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı konuşmada internet alışverişlerinin yarattığı olumlu ve olumsuz durumlardan bahsederek; üreticinin korunmadan tüketicinin korunamayacağını belirtti. Yaptığı konuşmada e-ticaretin önemine de dikkat çeken Bilici, satışların tekstil ve kozmetik sektöründe ciddi boyutlara ulaştığını söyleyerek; yerli satış platformları ve yerli ürünün önemine değindi. Sosyal medya satışları kanunu hiçe sayıyor Artan e-ticaret hacmi nedeniyle sosyal medya platformları üzerinden de ürün satışları yapıldığına dikkat çeken Bilici, bu durumun tüketicilerin mağduriyetine yol açtığını belirtti. Ayıplı malların iadesinde dahi sorunlar yaşandığını aktaran Bilici, “Değerli arkadaşlar, gelişen ve değişen dünyada e-ticaretin önemi giderek artmaktadır. Elektronik ortamda yapılan alışverişler tüm alışverişlerinin önemli bir payını oluşturmaktadır. Böyle bir ticari ortamda tüketicilerimiz mağduriyet yaşayabilmektedir. Bu mağduriyet, e-ticaretin doğası gereği bir ölçüde kabul edilebilse de bazı çevrelerce kötü niyetli uygulamaların benimsenmesine yol açmıştır. Bu durumun önüne geçebilmek için vatandaşlarımıza kanuni haklarını hatırlatmalı, bunları kullanmaktan çekinmemeleri gerektiğinin altını çizmeliyiz. Değerli arkadaşlar, internetten ürün satışı özellikle tekstil ve kozmetik gibi birçok sektörde ciddi boyutlara ulaşmıştır. Üstelik bu satışlar e-ticaret sitelerini de aşmış, popüler sosyal medya uygulamalarına taşmıştır. Sosyal medya uygulamalarında satış yapan birtakım gruplar Tüketici Kanunu’nu hiçe saymakta ve özellikle ayıplı mallarının iadesi noktasında kendi iade politikalarını benimser olmuştur. Bu durum tüketicilerimizi açıkça mağdur etmektedir. Para iadesi kabul etmeyen ve tüketiciyi ürün değişimine yönlendiren, bazen bunu dahi yapmayan işletmelere gerekli cezai müeyyide kararlılıkla uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Çin ve Amerika şirketleri Türkiye’de Pazar bulabilir Çin ve Amerika merkezli e-ticaret şirketlerinin ülkemizde de etkinliğini arttırması olasılığına dikkat çeken Bilici, bu konuda gerekli düzenlenmelerin yapılması gerektiğini aktararak; “Değerli milletvekilleri, yerli e-ticaret işlemlerinin tekelleşmesine izin vermemeliyiz fakat yabancı menşeli işletmeler karşısında da onlara desteğimizi esirgememeliyiz. Son yıllarda ülkemizde faaliyet göstermeye başlayan e-ticaret devleri, AB ülkelerinin aksine ülkemizde istediği pazar payını bulamamıştır. Bu, ülkemiz açısından olumlu bir netice olarak kabul edilebilir fakat bu durumun böyle olması yarın da böyle olacağı anlamına şüphesiz ki gelmemektedir. Özellikle, Çin ve Amerikan şirketlerinin dünya çapındaki etkinliği apaçık ortadadır. Hâl böyle olunca bu şirketlerin yarın burada da ilk tercih edilen işletmeler hâline gelmeleri tesadüf olmayacaktır. Bu durumun yaşanmaması için haksız rekabet yaratmadan üzerimize düşeni yapmalı, gerekli düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz. E-ticaretteki ürünlerin çoğu ithal E-ticaret platformlarının yerli olmasından daha önemli olanın satılan ürünün yerli olması olarak görüşlerini aktaran Bilici, dövizde yaşanan yükselişin yarattığı fiyat artışlarına da değindiğini konuşmasını şu sözler ile bitirdi: “Değerli milletvekilleri, sermayenin yurt dışına akışını engellemek ve ülkemizde kalmasını sağlamak oldukça mühimdir. Bu sebepten, bir ürünün yerli bir e-ticaret işletmesinde satılması elbette ki önem taşımaktadır fakat asıl önemli husus, bir ürünün hangi işletmede satıldığından ziyade satılan ürünün yerli olup olmadığıdır. Bugün, e-ticarette en çok satılan ürünler incelendiğinde satılan ürünlerin büyük bölümünün ithal olduğu görülecektir. Son yıllarda dövizde yaşanan sert yükseliş birçok sektörde ürün fiyatlarının astronomik rakamlara ulaşmasına sebebiyet vermiştir. Unutulmamalıdır ki bir ülkede üretici korunmadan tüketici korunamaz, üreticiye gerekli destekler sağlanmaz ise tüketici eninde sonunda mağdur olur. Ülkemizde yaşanan ekonomik şartlar üretime darbe vurmuştur, tüketici de bu durumdan en az üretici kadar etkilenmiştir. Birçok üründe kalite düşerken fiyatlar yükselmektedir. Bugün, kanuni düzenlemelerle tüketiciyi belirli bir yere kadar koruyabiliriz. Tüketiciyi korumak için atılması gereken asıl adım ekonomiyi düzeltmektir, tüketici zaten zor durumdayken tüketicinin sırtından ekonomiyi düzeltme çabaları adil değildir. Bu sebepten, kredi kartlarından alınması öngörülen tutarın bu yıl için gündemden kaldırılmasını olumlu buluyor, ilgili düzenlemenin tekrar getirilmemek üzere gündemden kaldırılmasını düşünüyoruz. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”

Sivaslı: Kahramanlıklarını ellerinden aldım Haber

Sivaslı: Kahramanlıklarını ellerinden aldım

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Dün, İzmir Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Konak Meydanı'nda bir dizi etkinlik düzenledi. Program kapsamında AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, DSP İzmir İl Başkanı Sedat Anavatan, Yeniden Refah Partisi İzmir İl Başkanı Cemal Arıkan, HÜDA PAR İzmir İl Başkanı Mehmet Tayyip Duran sahneye davet edildi. Programa ise MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin’in eliyle Sivaslı'ya yaptığı hareket ve yaşanan kısa süreli gerilim damgasını vurmuştu. Sivaslı’nın "Lafı fazla uzattım biliyorum ama selamlar üzerimde kalsın istemiyorum" ifadeleri üzerine sahnede yanında bulunan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, eliyle Sivaslı'ya "Fazla uzattın yeter, yeter, bu kadar yeter" sözleri dikkat çekerken Gelecek Partisi İl Başkanı Sivaslı, yaşanan olaya açıklık getirdi. İŞ DÖNDÜ DİYE PANİK YAPTI Sözlerinin kesildiğini ifade eden Sivaslı, “Valilik dün ilk defa bizi 15 Temmuz anma programına davet etti. Ben de Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran ile programa gittim. Programda hepimizden selamla konuşması istediler. 15 Temmuz’da birilerinin borcu var. Hamza Dağ 15 Temmuz’u burada anlattı ama kendisi o gün Adana’daydı. Biz buradaydık. Ben hem meydandakilerin isimlerini saydım hem de ‘15 Temmuz’un Ankara ve İstanbul İl Başkanları Gelecek Partisi milletvekili selamlarını getirdim’ dedim. ‘Gelecek Partisi kurucular Kurulu Üyesi Nihal Blok’un selamını getirdim’ dedim. Ben yaptığım konuşmada onların kahramanlığını ellerinden aldım. Ben bunu yapınca MHP İzmir İl Başkanı bana ‘Yeter artık’ dedi, panik yaptı iş döndü diye” dedi.

Meclis’te yeni grup: Saadet ve Gelecek Partisi anlaştı Haber

Meclis’te yeni grup: Saadet ve Gelecek Partisi anlaştı

CHP listelerinden seçimlere katılan Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ortak grup kurma kararı aldı. Alınan birleşme kararı, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu tarafından duyuruldu.  Saadet Partisi ve Gelecek Partisi'nin yaptığı ortak açıklaması ise şöyle; "14/28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını ve halkın bize verdiği mesajları değerlendiren Gelecek ve Saadet partileri; -    Geniş toplum kesimlerinin önüne daha güçlü bir alternatif koyabilmek, -    Siyasi yelpazedeki dağınıklığı giderebilmek, -    Muhalefetin TBMM’ndeki denetim gücünü artırabilmek, -    Genel seçimler sonrası oluşan alternatifsizlik duygusuna dayalı karamsar toplumsal psikolojiyi dağıtarak yeni bir umut ve vizyon dalgası oluşturmak, -    Yerel seçimlere hazırlıkları daha etkin şekilde yürütebilmek,  -    İktidarın milli ve manevi değerlerimizi istismar ederek sürdürdüğü otoriter yolsuzluk düzenine karşı siyasi ahlak başta olmak üzere ortak değerlerimizi siyasi hayatımıza egemen kılmak, -    Yanlış ekonomik politikaların yol açtığı yoksullaşma süreci ile büyük bir çoğunluğu açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılan halkımızın gür sesi olmak, -    Temel hak ve özgürlükler bağlamında siyasi çıkarları değil insan onurunu ve adaleti yücelten bir siyasi iklimin oluşmasını sağlamak, -    İktidarın kutuplaştırmaya, sloganlara ve kaba hakaret diline dayalı siyaset yöntemine karşı ortak aidiyet bilincine, akla, vicdana ve siyasi nezakete dayalı bir siyaset yöntemine öncülük edebilmek amacıyla “Saadet-Gelecek İttifakı” adı altında bir ittifak kurmuşlardır. İttifak, Meclis çalışmalarının yanı sıra 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde de “seçim ittifakı” dahil her türlü iş birliğini kapsamaktadır.  ATAMALAR NASIL OLACAK? Bu çerçevede Gelecek ve Saadet Partisi milletvekilleri 28. Yasama Dönemine birinci devre süresince Saadet Partisi bünyesinde bir grup kuracaklardır. Birinci devre sona erdiğinde partiler iş birliğinin şekli ve sürecini yeniden değerlendireceklerdir. Oluşacak grubun Grup Başkanı Gelecek Partisi adına seçilen bir milletvekili olacak, iki Grup Başkan vekilliğinin birisi Saadet Partisi milletvekilleri, diğeri Gelecek Partili milletvekilleri arasından seçilecektir. Grup oluştuktan sonra idari amirliği ve kâtip üyeliği gibi gruba tahsisi edilecek yeni siyasi makamlara, komisyon üyeliklerine ve diğer TBMM kadrolarına da ehliyet ve liyakat temelinde iki parti arasında adil bir şekilde atamalar yapılacaktır.  İKİ PARTİ ARASINDA TOPLANTILAR NASIL OLACAK? Genel Başkanlar “Saadet-Gelecek” ittifakının ortakları olarak her iki partinin bayrak, flama, amblem ve benzeri emarelerinin ortak şekilde kullanıldığı haftalık grup toplantılarında iki partinin milletvekillerine ve kamuoyuna sesleneceklerdir. Gelecek Partisi milletvekilleri, tüm siyasi faaliyetlerini Gelecek Partisi adına yapacaklardır. Her iki partinin milletvekilleri kendi partilerindeki i görev ve sorumluluklarını hiçbir değişiklik olmadan sürdürecekler, yürüttükleri siyasi çalışmalarda kendi genel başkanlarına ve parti kurullarına karşı sorumlu olacaklardır.  MEKANİZMALAR OLUŞTURULACAK İki partinin TBMM’de iş birliği ve güç birliği anlayışı ile çalışmalarını yürütmelerini sağlamak üzere liderler ve ilgili parti birimleri arasında istişari mekanizmalar oluşturulacaktır. Bu ortaklık zemininde oluşabilecek görüş farklılıklarında partiler kendi program ve politikalarına uygun şekilde faaliyette bulunabileceklerdir. DİĞER PARTİLERLE İLİŞKİ KURMA Her iki partinin muhalefetin demokratik zeminin güçlendirilmesi amacıyla daha kapsamlı ve katılımcı bir iş birliği içinde çalışması için gösterdiği çabalar iyi niyet ve kararlılıkla sürdürülecektir. İttifakı oluşturan partiler diğer partilerle ikili ilişkilerinde eşgüdüm içinde olmaya özen göstermekle birlikte bağımsız hareket etme hakkına sahip olacaklardır. Gerektiğinde diğer ittifak ve partilerle birlikteliğe de açık olacak şekilde; Saadet ve Gelecek Partileri 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ortak aday belirleme, birlikte liste yapma, hangi seçim bölgesinde hangi parti adı ile seçime girileceği hususları dahil olmak üzere her türlü iş birliğini yürüteceklerdir.  Ülkemizde temel hak ve özgürlüklere dayalı gerçek bir demokrasinin kurumsallaşması, evrensel adalet ilkesinin ve milli değerlerimizin siyasi hayata yansıtılabilmesi, siyasi ahlak ve nezakete dayalı bir siyasi iklimin oluşturulabilmesi, vatandaşlarımıza insan onuruna yakışır bir hayat standardının sağlanabilmesi için parti çıkarlarımızı gözetmeksizin attığımız bu adımın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını dileriz." HABER MERKEZİ

Deprem bölgesindeki çalışmaların takipçisi olacağız Haber

Deprem bölgesindeki çalışmaların takipçisi olacağız

Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremler ile ilgili devam eden çalışmalar ve etkilenen depremzedelerin sorunlarını yeni dönemde meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanının cevaplaması istemiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Milletvekili Bilici yaptığı açıklamada; Türkiye büyük depremlerin meydana geldiği yüksek sismik aktif Anadolu plakası üzerinde bulunmaktadır. Aynı zamanda coğrafi konumu nedeniyle Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ve Güney Anadolu Fay Hattı gibi birçok farklı fay hatlarına sahiptir. Bu fay hatları, Türkiye'nin neredeyse tamamında deprem riski yaratan büyük kırılma hatlarıdır. Bunlardan Doğu Anadolu Fay Hattı, Türkiye'nin en uzun fay hatlarından biridir. Bu fay hattı, Türkiye'nin doğusuna kadar uzanmakta olup, hat üzerinde 1983’ten bu yana 6 büyük deprem meydana gelmiştir. 2011 Van Depremi, bu fay hattının en yıkıcı depremlerinden biri olmuş ve hatırlanacağı üzere yüzlerce insanımız hayatını kaybetmişti. Ancak 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri bunların en büyüğü olmuştur. 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen ve merkez üssü ege denizi olan deprem İzmir’i etkilemiş, maalesef büyük yıkıma yol açarak, 117 kişi yaşamını yitirmişti. Bu vesile ile bir kez daha deprem şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum.  Ülkemiz genelinde 1900-2023 yılları arasında 269 deprem meydana gelmiştir. Yaşanan bu depremlerde can kaybı ve ağır hasar bakımından en büyük depremler arasında 2023 Kahramanmaraş ilk sıralardadır. 6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki büyük deprem, şiddet ve kapsadığı alan açısından yakın tarihimizde eşi benzeri olmayan büyük bir felakete dönüşmüştür.  Büyük yıkımların olduğu 11 ilimizde maalesef 50 bin 500 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ifade edilmiş ve yarım milyondan fazla binanın hasar gördüğü açıklanmıştır. Bu felaket karşısında bütün ayrıştırma çabalarına rağmen aziz milletimiz, güçlü bir birlik ve beraberlik sergileyerek deprem bölgesinin yardımına koşmuş, evini açmış, ekmeğini paylaşmış büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir. Yurt içi ve yurt dışından gelen bağışların nasıl kullanıldığı, deprem yaralarını sarmak amacıyla nelerin yapıldığı, hayatın normale dönmesi için elzem olan kalıcı konutların ne zaman teslim edileceği, borçlandırmanın nasıl yapıldığı ve neye göre artacağı gibi hususları içeren aşağıda ki şekilde toplam 11 soruluk bir soru önergesi vererek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın cevaplamasını istedik; 1.     Deprem nedeniyle ne kadar yapı yıkılmıştır? Etkilenen bölgede ağır hasar, orta hasar ve az hasarlı olmak üzere kaç adet bina tespit edilmiştir? Bugüne kadar risk teşkil eden ağır hasarlı kaç bina yıkılmıştır? 2.     Enkaz kaldırma çalışmalarında yeni cansız bedenlere ulaşıldığını duyuyoruz. Deprem bölgesinde enkaz altında kaldığı bilinen, kayıp veya cesedine ulaşılamayan kaç vatandaşımız var? Bu konu ile ilgili özel bir çalışma var mıdır? 3.     Deprem nedeniyle oluşan enkazın ne kadarı taşındı? Enkaz döküm alanlarının tespiti nasıl yapılmıştır, yerler belirlenirken çevresel etkiler dikkate alınmış mıdır? 4.     Depremzedelerin geçici barınmalarını sağlayacak şekilde bugüne kadar kaç adet konteyner kurulmuştur? Konteynerlerin yurt içi ve yurt dışı temini nerelerden, hangi usullere göre nasıl yapılmaktadır? 5.     Depremzede olarak evleri ağır hasarlı olan hak sahiplerinin tamamına kalıcı konut verilecek mi? 6.     Yurt içi ve yurt dışından toplanan bağışlar ile deprem vergisi dikkate alındığında deprem konutlarının hak sahiplerine ücretsiz verilmesi hususunda bir çalışma var mıdır? 7.     İnşaat maliyetlerinin her gün artması nedeniyle orta hasarlı konut ve işyerleri için tahsis edilen güçlendirilme kredi limitinin arttırılması hususunda bir çalışmanız var mıdır? 8.     Önemli kültürel ve tarihsel değerlerimizi barındıran şehirlerin yeniden dönüşümünde söz konusu varlıkların korunması için hangi çalışmalar yapılmış veya planlanmıştır? 9.     Deprem bölgesinin çok geniş bir alana yayılması, şehirlerde ki alt yapıların kullanılamaz hale gelmesi gibi birçok nedenden dolayı depremzedelerin yaşadığı travma halen devam etmektedir. Hayata tutunmalarını sağlayacak en önemli etken olan, kalıcı konutlar ne zaman teslim edilecektir? 10.  Hak sahipleri neye göre borçlandırılacak? Kalıcı konutların geri ödemesi ne zaman başlayacak? Deprem konutlarındaki fiyat artışı neye göre yapılacak? 11.  Bölgede Kentsel Dönüşüm çalışmaları başladı mı? Başlamadıysa bununla ilgili bir çalışma veya planlama var mıdır? HABER MERKEZİ

Gelecek Partisi'nden istifa kararı Haber

Gelecek Partisi'nden istifa kararı

Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve kendilerini “Demokrat Müslümanlar” olarak tanıtan 11 kişi partiden istifa etti. Gelecek Partisi'nin kurucu politikalarından uzaklaştığını belirten, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Hasan Taşkın, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Şükrü Kırboğa, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Teşkilat Başkan Yardımcısı Alper Kürşat Kıray, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Bayram Zilan, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Fidan Strate, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Mustafa Öztürk, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Sadullah Kavak, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Abdullah Teber, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Veysi Akay, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Sait Şaşmaz ve Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Cesim Gökçe basın mensupları ile bir araya gelerek istifa gerekçelerini açıkladı. Bu gidişat partiyi 'tabela partisi' haline getirecek Adil bir düzen, temiz bir siyaset, liyakat ve ehliyet temelinde bir yönetimi benimseyerek parti kuruluşumda yer aldıklarını aktararak istifa eden grup adına açıklamalarda bulunan Bayram Zilan, “Bizler hakkın sarsılmaz ilkelerine göre yoğurulmuş bir dil ve retoriği siyasette hakim kılmak isteyen demokrat Müslümanlarız. Bu amaç ile 12 Aralık 2019'da Gelecek Partisi'nin kurucuları olduk. Nepotizmin biteceğine, liyakat ve ehliyetin temel kriter kabul edileceğine ve yönetimin adalet temelinde şekilleneceğine olan inancımız Gelecek Partisi çatısı altında birleşmemizi sağladı. Bu inançla kenetlendik, omuz omuza verip mücadelede ettik. Ne var ki, zaman içinde derin bir hayal kırıklığına uğradık. İlkeler ile uygulamalar arasında makaslar, parti program ile parti pratiği arasında çelişkiler ortaya çıkmaya başladı. Gelecek Partisi'nin tüm müdahale ve itirazlarımıza rağmen liyakat ve ehliyetin yok sayıldığı, emek ve alın terinin iç edildiği, kof ve arkaik dilin hakim olduğu bir parti haline dönüşmesini durduramadık. Tüm iyi niyetli eleştirilerimize rağmen bu gidişatın partiyi "tabela partisi" haline getireceği gerçeğini kabul ettiremedik. Bir "ideolojiler mezarlığına" dönüşeceğini anlatamadık. Gelecek Partisi'ni mahalleler arası çatışmanın, aidiyetler arası kavganın, klikler arası çekişmelerin pençesinden kurtaramadık. Hamaset dolu söylemlerden, eski Türkiye'nin ruhsuz cümlelerinden soyutlayamadık. Yeni bir dil, yeni bir siyaset ve yeni bir anlayış iddiasıyla yola çıkan bir hareketin, günün sonunda "dar ve egoist bir aklın kıskacına" mahkum edilmesi demokrat Müslümanlar olarak bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır” ifadelerini kullandı. ''İkinci turu "sert bir kışa" dönüştürenlerin tarafında olmayacağız'' Ortaya konulan söylemler ile Türkiye'nin kronik sorunlarının çözüm adresi olma şansını kaybettiğini belirten Zilan, şu ifadelere yer verdi: “Bizler göçmen karşıtlığını insan onurunu ayaklar altına alacak bir kıvamda savunanların tarafında olmayacağız. Ülkemize sığınan, güven ve barış içinde yasamaktan ve hayatta kalmaktan başka amacı olmayan mültecileri aşağılayan bir dilin yanında olmayacağız. Göçmen politikasını eleştirmek, daha esaslı ve doğru bir politika önerisi sunmak varken, Naziler gibi mültecileri kamyona doldurup sınır dışına atma vaadinde bulunanların tam karşısında olacağız. İnancımızın da gereği olan her türlü ırkçılık, şiddet, terör, kin ve nefretin karşısında olacağız. 28 Mayıs seçimlerinde biz demokrat Müslümanlar, Muhafazakar partilerde cadı avına çıkanların, laik kibirlerini, en küçük boşlukta bile aslına dönen, sekülerizmin lümpen kulelerine rücu edenlerin tarafında olmayacağız. Birinci turda "bahar" vadederken, ikinci turu "sert bir kışa" dönüştürenlerin tarafında olmayacağız.” İHA

DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi hangi listeden seçime giriyor? Haber

DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi hangi listeden seçime giriyor?

Millet İttifakı'nın ortağı olan DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi 14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan milletvekili seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden seçime girecek. Millet İttifakı'nın ortağı olan altı partinin temsilcileri, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi'nin 14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan milletvekili seçimlerinde CHP listelerinden girebilmesini sağlayan ek protokolü YSK’ye teslim etti. YSK’ye gelen heyette partileri temsilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İYİ Parti adına Şenol Sunat, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün yer aldı. Daha sonra kamera karşısına geçen altı temsilciden CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, yaptığı açıklamada “Bilgileriniz üzere daha önce Millet İttifakı olarak seçim ittifakı protokolümüzü Yüksek Seçim Kuruluna sunmuştuk. Millet İttifakı olarak yeni bir siyaset kültürü ile yeni bir yönetim anlayışı ile yarının Türkiye’sini birlikte inşa edeceğiz. Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin 13 cumhurbaşkanı adayı seçilecek ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlayacak, meclis çoğunluğuna da Millet İttifakı sağlayacaktır. Bugün de seçim ittifakı protokolümüze ek bir protokolü YSK’ya sunduk. Bu protokol uyarınca Millet İttifakı çatısı altında Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti kendi logoları ile ve listeleri ile seçime katılacaklardır. Demokrat Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi de adaylarını Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden göstereceklerdir” ifadelerini kullandı. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.