#Gıda Mühendisleri Odası

Gıda Mühendisleri Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gıda Mühendisleri Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TMMOB’a bağlı 3 kurumdan uyarı: 2025 yılının daha da zor geçeceği açık! Haber

TMMOB’a bağlı 3 kurumdan uyarı: 2025 yılının daha da zor geçeceği açık!

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akyürek ve Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ‘16 Ekim Dünya Gıda Günü’ kapsamında ortak bir yazılı açıklama yaptı. “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı… İstenirse mümkün!” denilen açıklamada, “Maalesef, 2024 yılı tüm dünyada ve ülkemizde 2023 yılını aratmaktadır. Bu gidişle ne yazık ki, 2025 yılının daha da zor geçeceği açıktır” mesajı verildi. EN ÇOK İHLAL EDİLEN İNSAN HAKLARINDAN BİRİ Yapılan açıklamada şu ifadeler yer verildi: “Bu yıl Dünya Gıda Günü teması; Daha İyi Bir Yaşam Ve Daha İyi Bir Gelecek İçin Gıda Hakkı! Gıda hakkı, uluslararası hukuk belgelerinde tam bir mutabakatla kabul edilmekle birlikte, günümüzde en çok ihlal edilen insan haklarından biridir. Özellikle son yıllarda, nedeni ne olursa olsun, güvenli gıda ve temiz suya erişim, insan hakkı olmaktan uzaklaşmıştır. Oysa, özellikle Kovid-19 pandemisi gibi krizler , dünyaya tarımın ve gıdanın stratejik önemini bir kez daha ispatlamıştır. Tedarik kanallarında yaşanan aksamalar, ‘Kendi Kendini Besleyen Ülke’ olmanın yaşamsal önemini gözler önüne sermiştir. Dünyada pandemi, savaş, deprem, iklim değişimi, ekonomik kriz gibi olağanüstü ortamlarda ülkelerin gıdada kendine yeterliliğini sağlamaya yönelik korumacı tarım politikaları yeniden gündeme gelmiştir. Ülkemizde ise alanı tümüyle yerli ve yabancı sermayenin insafına bırakan, dışarıya bağımlılığı artıran yanlı ve yanlış politikalarda ısrar edilmesi, tarım ve gıdada yaşadığımız sorunları büyütmektedir.” RAFLAR DOLU OLSA DA… Ülkemizde tarımsal üretimin sorunlu olduğunun dile getirildiği açıklamada, “Yıllardır yetersiz verilen desteklerin; bir de geç ödenmeler ile erimesi, ürün alım fiyatlarını maliyet altında açıklayarak; bitkisel ve hayvansal üretimde bulunan çiftçilerimizin sürekli zarar etmesi, üretmek için borçlanmak zorunda kalan çiftçilerimizin üretim alanlarına ve araçlarına ipotek üzerinden el konulması üretim boyutundaki sorunları artırmaktadır. Kar eden çiftçiler önünü görerek ve gençleşerek üretime devam edebilir, aksi halde üretim maliyetleri nedeniyle arazisini ekmeyen çiftçinin arazisini zorla kiralayarak üretimde arz sorunu çözülemez. Ülkemizde bu yıl yaşanan çiftçi eylemleri, umarız gerçek sorunların görülmesini sağlar. Diğer taraftan pazarlama ve tedarik zincirinde de sorunlar bulunmaktadır. Güçlü, özerk üretici ve tüketici kooperatiflerinin olmadığı süreçte, zincir marketlerin tekelci yapısı ya da Hal Yasası tartışmaları arasında tarla ve tezgah arasında oluşan yüksek fiyat makasında, üretici düşük fiyata ürününü satarken, tüketici ucuz gıdaya erişememekte, sağlıklı ve yeterli beslenememektedir. Uygulanan ekonomik program nedeniyle alım gücü düşen dar ve sabit gelirli yurttaşlarımız, raflar dolu olsa da yeterince gıdaya ulaşamamaktadır” bilgisi paylaşıldı. EN ETKİLİ KAMUSAL ÖNLEM “Gıda hakkının temel öznesi olan çocukların okul yemeğine ve içilebilir suya ulaşması sosyal devletin yerine getirmesi gereken ana görevlerdendir” sözlerinin yer aldığı açıklamada, “Çocukların kamusal eğitim hakkına ulaşabilmesi, karar alıcıların; eğitime yeterli bütçe ayrılması ve gerekli önlemleri alması ile mümkündür. Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklarda bodurluk ve bilişsel yeteneklerde gerileme gibi olumsuzluklar yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Oysa, en az bir öğün yemek verilen okullarda çocukların başarısının artığı, devamsızlıkların ve okul terklerinin azaldığı gözlenmiştir. Dünya genelinde uygulanan okul yemeği programları bize gösteriyor ki; okul yemeği kız çocukların eğitime erişiminde, okul terkinin önlenmesinde, çocuk yaşta evliliklerin engellenmesinde en etkili kamusal önlemdir” mesajı verildi. RANT VE BETON EKONOMİSİ YERİNE… Son olarak ise “Her alanda üretimden ve üreticiden yana politika tercihleri ve kamunun piyasayı düzenleme ve denetleme yetkisini etkin kullanmasıyla, ülkemizde tarım ve gıdada artarak yaşanan sorunlar çözülebilir. Yaşadığımız tarım ve gıda krizinden kurtulabilmek; rant ve beton ekonomisi yerine üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal ve toplumsal çıkarları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen “Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları”nı savunmakla ve yaşama geçirmekle mümkündür. Bu yıl 70. Kuruluş yılını kutlayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, bilimin ve tekniğin gücünü halktan yana kullanmaya devam etme kararlılığındadır. Bizler, TMMOB’ye bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları aynı anlayışla; açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu, hakça ve adil paylaşımın olduğu bir ülke ve dünya özlemiyle bilimden, üretimden, insandan, emekten, doğadan, kamu yararı ve toplum çıkarından yana tutumumuz sürecektir” cümlelerine dikkat çekildi.

Tüketime hazır yiyecek, meze ve soslara dikkat! Haber

Tüketime hazır yiyecek, meze ve soslara dikkat!

Çalışma hayatının yoğunluğu, bireysel yaşamın artması, teknolojiye dönük bir neslin gelişi hazır yiyeceklere yönelimi ve talebi son yıllarda arttırdı. Tüketime hazır yiyeceklerin ihtiyacımız olan pek çok çeşidi, küçük gramajlarda kolaylıkla bulunuyor. Ayrıca uygun koşullarda saklandığı durumda da raf ömrü boyunca stoklanarak ihtiyaç anında tüketim imkânı veriyor. Fakat soğuk zincirle taşınması gereken gıdaları satın alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktalar var. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, önemli uyarılarda bulunarak “Tüketime hazır yiyecek, meze ve sos ürünlerinde paslanmış, sızıntı yapmış, şiş ve ezilme gibi fiziksel hasara uğramış ambalajı olan ürünler satın alınmamalıdır” dedi. TÜKETİCİLERİN İLK VAZGEÇTİĞİ ÜRÜN GRUBU Oda yönetimi tarafından yayınlanan bilgi notu şöyle: “Tüketime hazır yiyecekler, meze ve soslarda çeşitlilik çok fazla olduğundan, ürün geliştirmeye çok açık bir alandır. Ancak temel gıda sınıfında olmadıkları için, ekonomik koşulların zorlayıcı olduğu zamanlarda tüketicilerin ilk vazgeçtiği ürün gruplarındandır. Damak tadı kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğinden, yöresel tatlar olarak nitelendirebileceğimiz meze çeşitleri endüstriyel olarak üretildiğinde genelin beğenisini kazanmak oldukça güç olan ürünlerdir. Tüketime hazır yiyecek, meze ve sos üretimleri birbirinden ayrı proseslere ve alt yapısal ihtiyaçlara sahip ürün grupları olarak değerlendirilse de belli proses basamaklarında ortak uygulamalara tabi olabilmektedir. Ürün çeşidine, girdi özelliklerine ve üretim aşamalarına göre raf ömrü, saklama ve sevkiyat koşulları farklılıklar gösterir.” BOZULMAYA ÇOK AÇIK Açıklamada şu detaylar yer alıyor: “Genel olarak meze grubu ürünler, herhangi bir ısıl işlem uygulanmadan direkt tüketildikleri için proses aşamasındaki hijyen koşullarını sağlamak ekstra önemlidir. Kullanılan hammaddenin mikrobiyolojik, kimyasal ve fiziksel kriterleri, standart ve güvenliği gıda üretimi için oldukça önemli bir kalite kontrol basamağıdır. Soğuk zinciri bozmadan üretim, depolama, sevkiyat koşulları sağlanmalıdır. Soğuk zincirin sağlanamadığı koşullarda meze grubu ürünler bozulmaya çok açıktır. Yönetmelikler gereği, geleneksel gıdalar grubuna giren meze çeşitlerinde koruyucu kullanımı yasaklanmıştır, bu da sektörde farklı teknolojiler ile ürünlerin korunmasının yolunu açmıştır. Buna rağmen meze grubu ürünler hazır yiyecek kategorisinde daha kısa raf ömrüne sahiptir ve uzun süre stoklama imkânı yoktur. Sos grubu ürünler, ürün çeşidine göre ısıl işlem görmüş, uzun raf ömürlü, stoklama imkânı daha uzun, sevkiyatı ve satışı ortam sıcaklığında yapılabilen ürünlerdir.  Ambalaj çeşidine göre doğru ısıl işlem uygulandığında güvenli gıda sınıfındadır.” PASLANMIŞ, SIZINTI YAPMIŞ, EZİLMİŞ… Soğuk zincirle taşınması gereken gıdaları satın alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken kurallara değinen Oda yönetimi, şunları ekledi: “Market alışverişi ortalama 20-30 dakika sürer. Bu sürede sepetinize en başta soğuk zincirle taşınması gereken gıdalarda sıcaklık değişimi başlar. Bu yüzden soğuk zincirle taşınması gereken ürünler tüm alışveriş tamamlandıktan sonra alınmalıdır. Böylece ürünler eve varıldığında tazeliklerini koruyacaktır ve buzdolabında son kullanma tarihine kadar saklanabilecektir. Eğer varsa bir termo çanta ile alışverişe gitmek soğuk zincirle korunması gereken ürünler için faydalı olacaktır. Tüketime hazır yiyecek, meze ve sos ürünlerinde paslanmış, sızıntı yapmış, şiş ve ezilme gibi fiziksel hasara uğramış ambalajı olan ürünler satın alınmamalıdır.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Dünyada gıda israfının boyutu: 10 yılda 10 milyar ton gıda çöpe gidiyor

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.