[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#grip

grip haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, grip haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grip olduğumuzda antibiyotik kullanmalı mıyız? Haber

Grip olduğumuzda antibiyotik kullanmalı mıyız?

Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ’da da mevsim sıcaklıkları giderek düştü. Havaların soğuması ile birlikte grip olan vatandaşlar hastanelere akın etmeye başladı. Bu çerçevede Fethi Sekin Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Ekmekyapar, grip hakkında bilgiler verdi. İleri yaş hastalarımızda grip daha tehlikeli seyretmekte Gribin mevsimsel hastalıkların başında geldiğini dile getiren Doç. Dr. Muhammed Ekmekyapar, “Grip, virüslerin sebep olduğu ateş öksürük, eklem ve vücut ağrıları, yaygın halsizlikle devam eden viral bir hastalıktır. Gripten korunmak için kişisel hijyenimiz dikkat etmemiz gerekiyor. Bu kapsamda mümkün olduğu kadar kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. Ellerimizi sık sık bol sabunlu su ile yıkamalıyız. Hastanede çalışıyorsak ve sağlık personeliysek mümkün olduğu kadar ellerimizi dezenfektan ile temizlemeliyiz. Tedavi olarak bol istirahat ve sıvı alarak hastalığımızın geçmesini beklememiz gerekmektedir. Fakat ileri yaş hastalarımızda grip daha tehlikeli seyretmektedir. Astım, KOAH, diyabet hastalarında biraz daha ağır seyretmektedir. Bu hastalarımızda bazen destek tedaviye ihtiyaç duymaktayız” dedi. Bol sıvı almalarını, dinlenmelerini ve beslenmelerine dikkat etmelerini önermekteyiz Sonbahar mevsiminde özellikle acil servislere ciddi anlamda başvuru olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ekmekyapar, “Bu başvurular tabi ki acil sağlık hizmetlerini etkilemektedir. Grip vakalarına basit ağrı kesiciler ile tedavi etmemiz gerekiyor. Bunları reçete ederek taburcu edebiliyoruz ama daha ileri yaştaki hastalarımız bu kapsamda daha önemli. Bu hastalarımız geçmeyen öksürük, ateş, halsizlik gibi şikayetleri varsa sağlık merkezlerine başvurmalarını önermekteyiz. Bol sıvı almalarını, dinlenmelerini ve beslenmelerine dikkat etmelerini önermekteyiz” dedi. Antibiyotikler bakteriler üzerine etkili olan bir ilaç grubudur Ekmekyapar, “Grip vakaları viral hastalıklar olduğu için antibiyotik kullanmanın bir faydası yoktur. Antibiyotikler bakteriler üzerine etkili olan bir ilaç grubudur. Viral hastalıklarda bakteriyel hastalıklara etki eden antibiyotiklerin bir etkisi yoktur. Onun için hekimler olarak grip vakalarına antibiyotik yazmıyoruz. Grip vakalarına antibiyotik yazıldığı zaman veya hastalarımız ihtiyacı olmadığı halde kullandığı zaman gereksiz yere kullanmış oluyor. Bakteriler bunlara karşı direnç geliştirmiş oluyor. Daha sonrasında antibiyotik kullandıklarında bakteriler direnç geliştirdikleri için bu sefer antibiyotikleri değiştirmek zorunda kalmaktayız” şeklinde konuştu.

Bitkisel ürünlerin mevsim geçişlerinde bağışıklığı güçlendirmeye etkisi Haber

Bitkisel ürünlerin mevsim geçişlerinde bağışıklığı güçlendirmeye etkisi

Yurt genelinde olduğu gibi Eskişehir'de de mevsimsel geçiş hissediliyor. Her gün sıcaklıklar farklılık gösterirken, birçok vatandaş grip gibi hastalıklardan muzdarip. Aktarlar ise bağışıklığı güçlendirdiğine inanılan dut, üzüm ve keçiboynuzu pekmezi ile bitkisel çayların özellikle böyle dönemlerde daha fazla tüketilmesini öneriyor. Zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, ekinezya ve hibiscus gibi bitkilerin karışımıyla hazırlanan kış çayının yararlarına da dikkat çeken aktarlar, doğal içeceklerin vücudun savunmasını artırmaya yardımcı olduğunu kaydetti. Vücudun savunma sistemini artırmamız gereken şeyler kullanmalıyız Aktar Koray Özkılıç, “Malum, mevsimsel geçiş dönemindeyiz. Bundan dolayı insanların sabah çıkarken giydikleriyle öğlen giydikleri kıyafetler haliyle farklı olmak zorunda. Yani sabah çıkarken montunu giyen öğlen sıcağında onu çıkartmak zorunda. Mevsim geçişinden dolayı yüzde 100 sıcaklık farkı var şu an. Bu da ister istemez vücudun ortama alışmasında zorluk oluşturuyor. Bunu engelledikten sonra vücudun savunma sistemini artırmamız gereken şeyler kullanmalıyız. Mesela antioksidan özellikli şeyler olabilir. Burada analarımıza görev düşüyor. Çünkü önceden çok güzel doğal dut, üzüm ve keçiboynuzu pekmezleri kullanırdık. Bunların karışık harmanları da vardı, onları tüketirdik. Son zamanlarda ister istemez bunlardan uzaklaşıldı. İnsanlar fark etmeden yapay şeylere yöneldi" dedi. Meyan kökü aynı zamanda da kuru öksürüğü kesmede birebir Hastalıkların gelmesini engelleyen şeyler tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkılıç,  "Güzel kış çayları tüketebiliriz. Maalesef biz Türk toplumu olarak siyah çayı bol tüketiyoruz. Bunun yerine ıhlamur ve karışık kış çayı tüketilmiş olsa vücudun savunması artar. Kış çaylarının içinde zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, ekinezya, hibiscus ve bu tarz bitkiler var. Ek olarak tatlandırma sağlayan meyan kökü var. Meyan kökü aynı zamanda da kuru öksürüğü kesmede birebir etkilidir. Aynı zamanda vücudun savunmasını artırmaya destek olur. Bu tarz çaylar vücudu rahatlatır ve grip ya da nezle olsak dahi bizim normal günlük hayatımızdan uzaklaşmamızı, yatağa düşmemizi engeller. Ondan dolayı bu ortamda ve bu zamanda halkımızın özellikle böyle çayların tüketimine hızlılık vermesini öneririm." şeklinde konuştu.

Kış kapıda: Kapalı alanlarda virüs yayılımı artıyor Haber

Kış kapıda: Kapalı alanlarda virüs yayılımı artıyor

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte soğuk havaların etkisi ve mevsim geçişleri, hastalık risklerini de beraberinde getiriyor. Özellikle kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması, soğuk algınlığı ve bulaşıcı grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor. D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek bu hastalıklara karşı direnci daha da düşürüyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, kış aylarında sağlığın korunması ve hastalıklardan kaçınmak için alınması gereken önlemler hakkında vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Solunum yolu enfeksiyonlarına 200’den fazla virüsün neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk algınlıkları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış yaşandığını aktardı. KIŞ AYLARINDA D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE DİKKAT Kış aylarının yaklaşmasıyla beraber soğuk algınlıklarının ve bulaşıcı hastalıkların artığını dile getiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk algınlıkları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış yaşanıyor. Soğuk hava, insanların kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesine neden oluyor; bu da virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca, bağışıklık sisteminin zayıflaması da bu durumu tetikleyen bir diğer etken. Kış aylarında yeterince güneş ışığı alamamak, D vitamini eksikliğine yol açarak bağışıklığın zayıflamasına yol açabiliyor. Bu nedenle mevsim geçişi dönemlerinde ve hava değişikliklerinde soğuk algınlığına ve bulaşıcı hastalıklara dikkat etmek önem taşıyor” dedi. AŞILARLA BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRİLMELİ Kış aylarının gelmesiyle birlikte vatandaşlar, soğuk algınlığı ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak için ilaçlara ya da bitkisel tedavi yöntemlerine başvuruyor. Bu konuda detaylı bilgi veren Prof. Dr. Leblebicioğlu, hastalıklardan korunmanın en etkili yollarını açıkladı. Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Öncelikle grip aşısı gibi aşılarla bağışıklık güçlendirilmeli. Hijyen kurallarına uymak da büyük önem taşıyor. Bu nedenle sık sık el yıkama ve hijyenik ortamlarda bulunmak, enfeksiyon riskini azaltıyor. Hijyen kurallarının yanında dengeli beslenmek de önemli. Vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmek bağışıklığı güçlendiriyor. Güçlü bir bağışıklıkla beraber hastalığın bulaşma oranı veya etkileri en aza indiriliyor. Aynı zamanda yeterince dinlenmek ve hareket etmek de önemli. Çünkü uyku eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Düzenli egzersiz yapmak bağışıklık sistemini destekliyor. Bu nedenle hem dengeli beslenmek hem de yeterince dinlenmek gerekiyor” diye aktardı. ENFEKSİYONA 200’DEN FAZLA VİRÜS NEDEN OLABİLİYOR Kronik hastalığı olanlar ve bulaşıcı hastalıklara karşı tedbirli davrananlar için önemli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kapalı ortamlarda maske takılması solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını azaltıyor. Bu nedenle toplu taşımalarda, havasız ve kapalı ortamlarda bulaşıcı virüslerden korunmak için maske takmak önem taşıyor. Bunun yanı sıra narenciye grubu, portakal, limon ve greyfurt gibi C vitamini açısından zengin meyveler tüketmek gerekiyor. Antibakteriyel ve antiviral özelliği ile bilinen sarımsak, vücut ısısını artırarak bağışıklığı destekleyen zencefil, probiyotik içeriği sayesinde bağırsak sağlığını destekleyen yoğurt, vitamin ve mineral açısından zengin olan brokoliyi tüketmek soğuk algınlığı ve bulaşıcı hastalıklar konusunda bağışıklığı önemli derecede destekliyor. Sonbahar, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonu sıklığı artıyor. Solunum yolu enfeksiyonlarına 200’den fazla virüs neden olabiliyor. Bu nedenle kişiler kış döneminde birden fazla solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir” ifadelerini kullandı.

Nezle ve grip arttı: Vatandaş aktarların yolunu tuttu Haber

Nezle ve grip arttı: Vatandaş aktarların yolunu tuttu

Gaziantep'te vatandaşlar, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için doğal ürünleri tercih ediyor. Özellikle ıhlamur, ada çayı, zencefil, zerdeçal gibi bitkiler, bağışıklık sistemini güçlendirmek için sıkça tercih ediliyor. Yerel lezzetler arasında bulunan zahter de bu dönemde vatandaşların kullandığı doğal bir bitki. Almacı Pazarı'nda aktar dükkanı işleten Semih Sepin, mevsimsel hastalıklara karşı korunmak isteyen vatandaşların taleplerini karşılayabilmek için yoğun mesai yaptıklarını ve doğal ürünlerin satışlarında her geçen gün artış yaşandığını söyledi. Nezle ve grip çok arttı Grip ve soğuk algınlığına iyi gelen çaylardan söz eden Semih Sepin, “Mevsim değişikliği dolayısıyla genelde nezle, grip çok arttı. Ihlamur, adaçayı ve zahter gibi çaylara ilgi arttı. Onun haricinde boğaz ağrısına iyi gelen zencefil ve zerdeçala da talep arttı. Ses kısıklığı ve öksürük gibi rahatsızlıklara zahter çayını öneriyoruz. Doğal antibiyotik olarak zencefil, zerdeçal, pekmez ve hardal özünü karıştırıp içmelerini de öneriyoruz” diye konuştu. “Vatandaşlara bu çayları sabah ve akşam içmelerini öneriyoruz” Bitki çaylarının ne sıklıkta tüketileceğinden de bahseden Sepin, “Vatandaşlar genellikle zahter çayına ilgi gösteriyor. Zencefil ve zerdeçal acı olduğu için yetişkinler daha çok tüketiyor. Vatandaşlara bu çayları sabah ve akşam içmelerini öneriyoruz. Zahter çayının içine limon sıkılarak içilirse daha etkili olacaktır” dedi.

Havalar soğudu: Çocuklarda solunum yolu hastalıkları arttı Haber

Havalar soğudu: Çocuklarda solunum yolu hastalıkları arttı

Okulun açılması ve hava sıcaklıklarının azalmasıyla birlikte solunum yolu hastalıklarının görülmeye başlandığını aktaran Çocuk Hastalıkları Uzmanı Salahattin Okur “Solunum yolu enfeksiyonuyla sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısında artış yaşandı. Gözlemlerimiz henüz Grip ve Respirutuar Sinsityal Virüs (RSV)’ün yaygın olarak görülmediği yönünde. Covid-19 ise görülme sıklığı duraklamış olsa da varlığını sürdürüyor ve ona Rhinovirüs eşlik edebiliyor” dedi. Sonbaharın gelişiyle hava sıcaklıklarının düşmesi ve kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirilmesinin solunum yolu hastalıklarını arttırdığına dikkat çeken Dr. Okur, daha çok çocukları etkileyen, soğuk algınlığına neden olan Rhinovirüs ve Covid-19’un da yaygın olarak görülen hastalıklar arasında olduğunu; bu hastalıkların çocuklarda bir arada görülmesinin ise hastalığın seyrini ağırlaştırdığını aktardı. Hijyen kurallarına uymak virüsten korunmada önemlidir Rhinovirüsün, Covid-19 ile birlikte veya bağımsız olarak Eylül ayında sık rastlanan solunum yolu virüslerinden biri olduğunu vurgulayan Dr. Okur, “Yakın zamanda tanımlanmış bir Enterovirüs türü olan Rhinovirüs, çocuklarda şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarının etkenidir ve çocukluk çağı astım alevlenmeleriyle bağlantılıdır. Rhinovirüs soğuk algınlığına yol açan bir virüstür. Hasta olan kişilerin hapşırmaları ya da öksürmeleriyle havaya karışan virüsler solunum yoluyla sağlıklı bireylere geçebilir. Bu, en sık görülen bulaşma şeklidir. Virüs ayrıca temas yoluyla da bulaşabilir. Özellikle hasta kişilerin kullandığı havlu, bardak, çatal-kaşık gibi eşyalar ile temas eden sağlıklı bireylerde de virüs bulunabilir. Bu yüzden hijyen kurallarına uymak virüsten korunmada önemlidir. Çocukların ellerini sık yıkaması, başkalarının eşyalarına temas etmemesi, hasta çocuklardan uzak durması, alınacak önlemlerin başında geliyor. Ayrıca hasta çocukların okula gönderilmemesi, diğer çocuklara bulaşmayı engelleyecektir” dedi. Tedavilerin hastalık ilerlemeden yapılması çok önemli Rhinovirüsün üst solunum yollarında çok ateş olmadan, hapşırmaya eşlik eden burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hırıltı, baş ağrısı gibi bulgulara sebep olduğunu ifade eden Okur, ateşin yetişkinlerde nadiren görüldüğünü fakat küçük çocuklarda 38-39C ateş gözlenebileceğini aktardı. İleri yaştakilerde, gebelerde, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda alt solunum yollarına kadar inip zatürreye neden olabileceğini belirtti. Covid-19’da ise boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı görüldüğünü, bu bulgular birbirine benzese de artık toplumda neredeyse tanınır hale geldiğini anlattı. Dr. Okur, “Klinik gözlemlerimiz ve bulgular, Covid-19 ve Rhinovirüs ile eş zamanlı enfekte olan hastaların, yalnızca Rhinovirüs ile enfekte olanlara kıyasla nefes darlığı, öksürük ihtimalinin daha yüksek olduğunu ve yoğun bakıma yatışı arttırdığını gösteriyor. Bu nedenle, belirtilerin görüldüğü çocukların bir sağlık kurumuna götürülmesi ve gerekli tedavilerin hastalık ilerlemeden yapılması çok önemli” diye konuştu. Okur, çocuklarda nefes alıp vermede hızlanma veya zorlanma olursa, ateş 3 günden fazla sürerse, bebeklerde huzursuzluk, beslenmeyi reddetme olursa, diğer semptomlar 7 günden daha fazla devam ederse mutlaka doktora danışılması konusunda uyardı.

Hava değişimi hasta ediyor... Servisler doldu Haber

Hava değişimi hasta ediyor... Servisler doldu

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte” dedi. Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, “Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza’nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs’ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye’den Çin’e giden de var, Çin’den Türkiye’ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor” diye konuştu.

Geçmemekte olan gribe karşı olan öneriler Haber

Geçmemekte olan gribe karşı olan öneriler

Gribe aynı zamanda Kovid virüsü varyantları, rinovirüs ve de RSV virüsü de eklenmiş olduğunda 4’lü olan salgın bu kış içinde yaşamın geçmek bilmeyen grip kâbusuna çevirdi. 6 ay süresince şikayetleri süren hastalar mevcut durumdadır. Sanki bu yıl içerisinde grip bir gelerek ve bir daha da sanki hiç gitmiyor. Yalnızca grip hastalığı mı üstüne bir de Kovid-19 virüs varyantları da eklendiğinde, rinovirüs ve RSV virüsleri derken insanlar hep hasta konumundalar. Uzmanlara göre bu duruma 'kronikleşmiş grip.' Adını veriyor. Grip atakları hakkında Muhammed Emin Akkoyunlu açıklama da bulundu Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, 4 lü gerçekleşen saldırı yaşanması tam azaldı' derken yeniden yine yükselişe geçti. Okulların tatil olması ile beraber azalır durumdayken. Okullar açılınca da vakalar yeniden yükseldi. Hangi hastalık içerisinde hangi belirti  bulunuyor Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, 4'lü salgının belirtilerini şu şekilde açıkladı; İnfluenza yani grip virüsü belirtileri arasında; Yüksek ateşle birlikte kas ağrıları ve güçlü öksürük ile ön planda seyrediyor.  Kovid 19 virüsü belirtileri arasında özellikle diz, kalça ve de sırt bölgelerinde ağrılar ile başlayıp yüksek ateş ile kendini gösteriyor.  Rinovirüs belirtileri arasında, Gribal enfeksiyon belirtilerine benziyor. Genellikle burun akıntısı ve hapşırık görülerek başlıyor ancak Rinovirüste ateş gribe göre biraz daha fazla görülüyor  RSV belirtileri arasında boğaz içerisinde yanma, kuru öksürük ve de bazı hastalarda nefes darlığı görülmektedir. En çok da çocukları etkisi altına almaktadır. Domuz gribi vakaları da yükseldi Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, geçen senelere oranla en çok mevsimi içerisinde grip olarak bilinen domuz gribinin etkisi altında kalınmaktadır şeklinde ifadelerde bulundu. Ayrıca bu konu hakkında "Önemli bir şekilde domuz gribi salgını bulunuyor’’ dedi. Tüm Kuzey yarımküreyi domuz gribi etkisi altına aldı. Gribal şikayetler ile başlıyor. Eskiden grip hastalığı doktora gitmiş olursan bir hafta gibi bir sürede, gitmezsen de dinlenerek geçirmeye çalışsan da bir hafta sürede geçiyordu. Ancak şimdi geçmiyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.