[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#güneş

güneş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, güneş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzun süreli korunmasız güneşlenme cilt kanseri riskini arttırıyor Haber

Uzun süreli korunmasız güneşlenme cilt kanseri riskini arttırıyor

Yaz aylarında güneş ışınlarına fazla maruz kalmanın cilt kanseri riskini artırdığını vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, çocukluk döneminde yaşanılan güneş yanıklarının ve uzun süreli korunmasız güneşlenmenin cilt kanseri riskini önemli derecede arttırdığını ifade etti. Kutlubay, “Güneş ışınları, özellikle UV (Ultraviyole) ışınları, ciltte kalıcı hasarlara yol açabilir. UVA ışınları cildin derin katmanlarına nüfuz ederek kolajen ve elastin liflerinde yıkıma neden olurken, UVB ışınları ciltte güneş yanıklarına ve DNA hasarlarına yol açar. Yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının yüzde 95'i UVA, yüzde 5'i ise UVB'dir. Bu nedenle, geniş spektrumlu (UVA + UVB) koruma sağlayan güneş kremleri tercih edilmelidir” dedi. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gölgeye çekilmek veya şemsiye altında durmak dahi yeterli koruma sağlamayabilir. Güneşten korunmanın en etkili yolu ise giysiler ve şapkalar gibi fiziksel bariyerlerin yanı sıra, yüksek SPF'li güneş kremlerinin kullanılmasıdır. Fiziksel filtreler (örn. mineral çinko oksit) cilt üzerinde bir bariyer oluşturarak UV ışınlarını geri yansıtır. Bu filtreler, geniş spektrumlu koruma sağladığı gibi, cilt yüzeyinde kaldığı için derinlemesine nüfuz etmez ve bu nedenle daha güvenlidir. Kimyasal filtreler ise UV ışınlarını emerek cilde nüfuzunu engeller ancak, tekrar eden uygulamalarda ciltte kimyasal birikim riski taşıyabilir. Kimyasal içerikli güneş kremleri, yalnızca insan sağlığı için değil, deniz yaşamı için de büyük tehdit oluşturur. Özellikle oksibenzon ve oktinoksat gibi maddeler, mercan resiflerinin beyazlamasına, ciltte DNA hasarlarına ve deniz yaşamının zarar görmesine neden olabilir. Bu nedenle, non-nano mineral çinko oksit içeren doğal güneş kremleri tercih edilmelidir.” ''Propolis cilt lekelerinin önlenmesi ve cildi güneş ışınlarına karşı korumada etkili'' BEE'O Apicare Kurucusu Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, son yapılan araştırmalarda, propolisin UV ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkilerini azaltmada etkili olabileceğini gösterdiğini söyledi. Samancı, “Propolisin, cilt bariyerini güçlendirerek güneş ışınlarının neden olduğu DNA hasarına karşı koruyucu olduğu belirtiliyor. 2022 yılında Litvanya'da yapılan bir çalışmada, propolisin güneş ışınlarına karşı koruyucu etkisi araştırılmış ve doğal bir SPF değeri gösterdiği tespit edilmiş. Ayrıca, propolis ekstraktlarının antioksidan aktivitesi de yüksek bulunmuş. Polonya'da yapılan başka bir çalışmada ise propolisin tirozinazenziminin inhibisyon potansiyeli değerlendirilmiş ve propolisin ciltte güçlü bir leke karşıtı aktivite sergilediği belirlenmiştir. Bu veriler ışığında, propolis cilt lekelerinin önlenmesi ve cildi güneş ışınlarına karşı korumada etkili ve doğal bir bileşen olabileceği, non-nano mineral çinko gibi fiziksel filtrelerle birlikte kullanılabileceğini söylemek mümkündür” dedi. Samancı, “Güneşin zararlı ışınlarına karşı cildinizi korumak için doğal ve güvenilir çözümler arıyorsanız, propolis ve non-nanomineral çinko içeren güneş kremleri iyi bir alternatif olabilir. Doğal içerikleri ve güçlü koruma özellikleri sayesinde bu kremler, cildinizi hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı etkili bir şekilde korur” diye konuştu.

Cilt yaşlanmasını durdurmak için güneş koruyucu şart Haber

Cilt yaşlanmasını durdurmak için güneş koruyucu şart

Düzenli olarak güneş kremi kullanmak ise cilt kanserinin ve erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesi için kesinlikle en etkili yol olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, "Güneş ışığı, dünyaya ulaşan iki tür zararlı ışından oluşur: UVA ışınları ve UVB ışınları. Bunların her ikisi de erken yaşlanmaya, kırışıklıklara ve cilt kanserine yol açabilir. Güneşin insanları yaşlandırdığı için en etkili yaşlanma önleyici kremin güneş koruyucudur. UVB ışınları derinin üst katmanında kalırken, UVA ışınları alt katmana geçebiliyor. Bulutlu günlerde bile etkisi gösteren ve hatta camdan içeri sızan UVA ışınları dünya yüzeyine yansıyan ultraviyole ışınlarının yüzde 95'ini oluşturuyor. Bu ışınlar foto yaşlanma dediğimiz cildin destek yapılan olan kollajen ve elastin liflerin dokusunu kaybetmesine ve cilt sıkılığının azalmasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra güneş alerjisi olarak bilinen kızarıklık, kaşıntı, polimorf ışık erüpsiyonu şikayetlerinin de sebebini oluşturuyor. Hamilelik maskesi, sık tekrarlayan omuzda, yanak ve alında koyu lekeler ve hatta cilt kanseri oluşumuna da sebep oluyor" dedi. Hangi güneş kremleri kullanılmalı UVB ışınları güneş ışınlarının yüzde 5'ini oluşturduğunu belirten Turan, "Bulut ve camlardan geçemezler ancak derinin üst katmanına nüfuz edebilirler. Reaktif oksijen radikallerine karşı bariyer fonksiyonunu iyi sağlayamadığımızda bronzlaşma, güneş yanıkları, güneş alerjisi ve cilt kanserlerinden sorumludurlar. Güneş kremi seçerken hem UVA hem de UVB koruma sağlamasına mutlaka dikkat etmeliyiz. Doğru güneş koruyucuyu seçmek konusu bazen kafa karışıklığı oluşturabilir. Etiket okurken dikkat etmek gereken bazı noktalar var. UVA ve UVB ortak koruma amacıyla geniş spektrumlu (broad band) yazması son derece önemlidir. UVA koruması: PPD / PA, UVB koruması: SPF değerleri ile ölçülür. SPF'nin dört farklı koruma düzeyi vardır. Düşük (6 -10 faktör), orta (15 -25 faktör), yüksek (30 -50 faktör) ve çok yüksek (50+ faktör). Peki bu SPF numaraları ne ifade ediyor? Cilde SPF faktörlü bir ürün uygularsa, yanma süresi (cildinizin kaç dakikada kızardığı) koruma faktörü ile çarpılır ve güneşin altında yanmadan kaç dakika kalabileceği belirlenir. Peki buna güvenmeli miyiz? Asla. Güneş koruyucularda ne kadar çok uygulama yaparsanız o kadar çok korunursunuz. Bu sebeple dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmesini ve mutlaka 2 saatte bir kremleri yenilemeyi öneriyoruz. Denizde, suda uzun süre kalınacağı dönemlerde suya dayanıklı formüller tercih edilmelidir. Güneşten koruyucular yüzme, aşırı aktivite ve kurulanma sonrası tekrar uygulanmalıdır. Koruma yanıtı cilt tipinize göre de değişecektir. Gebe ve çocuklarda fiziksel bariyer oluşturan titanyum dioksit ve çinko oksit içerikli filtreleri tercih etmek halen güvenli gözüküyor ancak bu kremler beyaz renk bırakarak, yapışkan bir doku hissi veriyor. Fiziksel filtreler, ışığın deriden emilmesini engelleyerek ışığı yansıtırlar ancak kimyasal filtreler ışığı emerek, zararsız ısı ya da ışık olarak geri verirler. Kimyasal filtreler arasında PABA, sinnatlar, salisilatlar ve benzimidazoller başlıca UVB koruyucular iken, benzofenonanlar, metinil antranilat ve kamfor birleşikleri UVA ışınlarına etkilidir. Lekeli ciltler için ise renkli güneş koruyucular ön plana çıkarken; rozase yada kızarık hassas ciltler için kimyasal filtrelerden uzak durmayı öneriyoruz" diye konuştu. ‘’Dermatolog kontrolünde ürün seçilmeli’’ İyi bir güneş koruyucuda hem UVA hem UVB filtresi, suya ve tere dayanıklı olması, yüksek koruma faktörü içeriği, maliyetinin erişilebilir ve sürdürülebilir olmasını yanı sıra alerjik olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Turan, "Güneş insanları yaşlandırdığı için en etkili yaşlanma önleyici krem güneş koruyucudur. Kişiye özel uygulama için, mutlaka dermatolog kontrolünde ürün seçmeyi öneriyoruz. Unutmayın cilt bakımı bilginin sihrini taşır" dedi.

Uzun süre güneşte kalmaya dikkat: Kanser riskini arttırıyor Haber

Uzun süre güneşte kalmaya dikkat: Kanser riskini arttırıyor

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte güneş kremi kullanımında ciddi bir artış yaşanıyor. Uzmanı yaptığı açıklamada sahte güneş kremlerine karşı uyarılarda bulunurken her üç saatte bir kremin yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da güneşin dik geldiği ve UV ışınlarının en yoğun olduğu yaz mevsiminde, güneş kremi kullanımı oldukça arttı. Gün boyunca dışarıda çalışanlar, açık havada spor yapanlar veya sıradan bir günü güneş altında geçiren herkes, güneş kremi kullanmayı ihmal edebiliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun piyasadaki sahte kremlere karşı vatandaşı uyararak, “Krem tercihinde bilindik markalar tercih edilmeli. İnternette satılan sahte kremlere dikkat edilmeli” dedi. “Deri kanserinde artış gözlendi” Çocukların güneşe fazla maruz kaldıklarında oluşan güneş yanıklarının ilerleyen dönemlerde kansere neden olabileceğini vurgulayan Tosun, “Güneşle birlikte son yıllarda deri kanseri de arttı. Güneşin deri kanserine etkisi, güneşe bağlı lekelenmeler, hem de güneşe bağlı yaşlanma gibi yan etkiler gözükebilir. Kış aylarında da güneşten korunmak önemli fakat yaz aylarında güneşten korunmak önem arz ediyor. Güneş ışınları dünyamıza saat sabah 10.00 ile 16.00 arasında dik açıyla ulaşıyor. Bu saat aralığında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalı. Dışarı çıkıldığı takdirde ise çıkmadan yarım saat önce güneş kremi kullanılmalı ve her üç saatte güneş kremi tazelenmeli. Çünkü güneş kremlerinin belli bir koruma süresi var. Yaşlılar ve çocukların güneşten kendilerini korumaları lazım. Özellikle çocuklar güneşe fazla maruz kaldıklarında oluşan yanıkları ilerleyen dönemlerde kansere neden olabilir. Güneş kremlerinde dermokozmetik markalar önemli. İnternette satılan sahte kremlere dikkat edilmeli. Tabii bununla birlikte cilt tipine uygun krem seçimi de bir hayli önemli. Güneş kremleri D vitamini sentezini engellemez. Güneş yanığı olduktan sonra bizim önerdiğimiz kremler kullanılmalı. Halk arasında bilinen yoğurt ve buz sürme durumu ortaya beklenmeyen sonuçlar çıkartabilir” şeklinde konuştu.

Yaz aylarında güneşe dikkat: Gözlerinizi UV ışınlarından koruyun Haber

Yaz aylarında güneşe dikkat: Gözlerinizi UV ışınlarından koruyun

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Talha Özdemir, güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Opr. Dr. Özdemir, güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: "UV Koruma: Yüzde 100 UV koruma sağlayan güneş gözlüklerini tercih edin. Bu gözlükler, hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı tam koruma sağlar. Lens Kalitesi: Polarize lensler, parlamayı azaltarak daha net ve rahat bir görüş sağlar. Bu lensler, özellikle su kenarında veya araba kullanırken oldukça faydalıdır. Çerçeve Tasarımı: Geniş ve yüzü saran çerçeveler, göz çevresini daha iyi korur. Böylece UV ışınlarının yanlardan girmesi engellenir. Gözlük Sertifikaları: CE ve UV 400 gibi sertifikalara sahip gözlükler, belirli standartları karşıladıklarını gösterir ve güvenle kullanılabilir." “Katarakta neden olabilir” Gözlerin, zararlı UV ışınlarına maruz kaldığında ciddi zararlar görebileceğini dile getiren Dr. Talha Özdemir, “UV ışınları, kornea ve lens dâhil olmak üzere gözün tüm yüzeylerine nüfuz edebilir. Uzun süreli UV maruziyeti, katarakt, makula dejenerasyonu ve hatta göz kanseri gibi ciddi göz hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle, güneş gözlüğü kullanımı yalnızca moda değil, aynı zamanda sağlık açısından da hayati öneme sahiptir” diye konuştu. “Çocukların gözleri daha hassastır” Çocukların gözlerinin, UV ışınlarına karşı yetişkinlerin gözlerinden daha hassas olduğunu söyleyen Op. Dr. Özdemir, “Bu nedenle, çocukların da güneş gözlüğü kullanması büyük önem taşır. Çocuklar için özel olarak tasarlanmış, esnek ve dayanıklı çerçevelere sahip güneş gözlükleri tercih edilmelidir” şeklinde konuştu. “Göz çevresindeki kırışıklıkların oluşumunu engeller” Güneş gözlüğü kullanımının gözleri çevresel faktörlerden koruduğunu belirten Op. Dr. Özdemir, “UV ışınlarından korunmanın yanı sıra göz yorgunluğunu azaltır ve gözleri toz, rüzgâr ve diğer çevresel faktörlerden korur. Ayrıca, göz çevresindeki kırışıklıkların oluşmasını engelleyerek cilt sağlığını da destekler” dedi. “Güneş gözlüğü kullanımı farkındalığı artırılmalı” Göz sağlığımızı korumanın en etkili yollarından biri olan güneş gözlüğü kullanımı konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Özdemir, “Unutmayın, gözlerinizin sağlığı için kaliteli ve UV korumalı güneş gözlükleri kullanmak sadece bir tercih değil, bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.

Güneş gözlüğü seçiminde bu hataya dikkat! Haber

Güneş gözlüğü seçiminde bu hataya dikkat!

BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Op. Dr. Önder Aslan, “Güneş ışınları, UV (ultraviyole) ışınlar olarak bilinen zararlı bileşenler içerir. Bu ışınlar, cildiniz kadar gözleriniz için de tehlikelidir. Uzun süre UV ışınlarına maruz kalmak, gözlerde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: Katarakt: UV ışınları, göz merceğinin bulanıklaşmasına neden olarak katarakt gelişimine katkıda bulunur. Makula Dejenerasyonu: Retina bölgesindeki hücrelerin hasar görmesiyle meydana gelen bu hastalık, merkezi görme kaybına yol açar. Katarakt ve makuladenenerasyonu gibi hastalık göz beyazında oluşan ve korneaya doğru ilerleyen et dokusudur Pterjium: Bu durum, görme bozukluklarına ve rahatsızlığa neden olabilir. Fotokeratit: Gözün ön yüzeyinde meydana gelen bir tür güneş yanığıdır ve kısa süreli ancak şiddetli ağrıya neden olabilir” diye açıkladı. “Doğru güneş gözlüğü seçimi için dikkat Edilmesi Gerekenler” Gözlerinizi zararlı UV ışınlarından korumak için yüzde 100 UV koruması sunan gözlükler tercih edilmelisinin altını çizen Aslan, “UV koruması olmayan gözlükler, gözlerde katarakt, makula dejenerasyonu ve pterjium gibi ciddi göz hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle, güneş gözlüğü alırken UV400 etiketine sahip olduğundan emin olun. Polarize gözlük camları, yüzeylerden yansıyan zararlı parlamaları azaltarak daha net ve konforlu bir görüş sağlar. Polarize gözlük camları kullanarak göz yorgunluğunu azaltabilir ve katarakt gibi ışık hassasiyetine bağlı göz hastalıklarının riskini minimize edebilirsiniz” dedi. Aslan, “Gözlük camı rengi, ışığın nasıl filtrelendiğini ve gözlerinize nasıl ulaştığını etkiler. Gri gözlük camırenkleri doğal bir şekilde görmenizi sağlarken, kahverengi ve kehribar renkli gözlük kontrastı artırarak gözlerinizi fazla ışıktan korur. Yanlış gözlük camı rengi seçimi göz yorgunluğuna ve uzun vadede göz sağlığı sorunlarına yol açabilir. Sarı ve turuncu gözlük camları ise düşük ışık şartlarında daha iyi görüş sağlar ve genellikle spor aktivitelerinde tercih edilir. Ucuz ve kalitesiz güneş gözlükleri, yeterli UV koruması sunmayabilir ve göz sağlığınızı tehdit edebilir. Güvenilir markaları tercih ederek, hem gözlerinizi zararlı ışınlardan koruyabilir hem de uzun ömürlü bir kullanım sağlayabilirsiniz. Sağlıksız güneş gözlükleri uzun vadede katarakt, makula dejenerasyonu ve diğer göz hastalıklarına yol açabilir” ifadelerini kullandı. Gözlük seçerken yüz şeklinize uygun modeller tercih etmenin, gözlüklerin yüzünüze tam oturmasını ve gözlerinizi tamamen korumasın da bahseden Aslan, “Oval yüzler genellikle her tür gözlük modelini taşıyabilirken, yuvarlak yüzler köşeli modelleri tercih edebilir. Kare yüzler için ise yuvarlak veya oval modeller daha uygun olabilir. İyi oturmayan gözlükler, yanlardan gelen UV ışınlarına karşı tam koruma sağlayamaz. Gözlüklerinizi uzun süre kullanacağınız için rahat ve dayanıklı çerçeveleri tercih etmek önemlidir. Çerçevelerin burun ve kulaklarınızı rahatsız etmediğinden emin olun. Ayrıca, esnek ve hafif malzemelerden yapılmış çerçeveler, konforu artıracaktır. Rahatsız çerçeveler uzun vadede göz yorgunluğuna ve göz çevresinde tahrişe yol açabilir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Küresel elektrik üretiminde rekor! Haber

Küresel elektrik üretiminde rekor!

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember'in, küresel elektrik talebinin yüzde 92'sini temsil eden 78 ülkenin ocak-haziran 2023 dönemine ait elektrik verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştıran analizi yayımlandı. Buna göre, yılın ilk yarısında küresel elektrik talebi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 artış gösterdi. Bu oran, küresel elektrik talebindeki artışta 10 yıllık tarihsel ortalama olan yüzde 2,6'nın oldukça altında kaldı. Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere bazı büyük ekonomilerdeki talep düşüşü, küresel elektrik talebindeki büyümeyi baskıladı. Elektrik üretiminde ise, rüzgar ve güneş enerjisinin payı geçen yılın ilk yarısındaki yüzde 12,8'e kıyasla bu yılın ilk yarısında yüzde 14,3'e ulaşarak rekor kırdı. Rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 8,75 olurken, güneşin payı yüzde 5,52'ye yükseldi. Rüzgar ve güneş, küresel elektrik üretiminde paylarını önemli ölçüde artıran iki elektrik kaynağı oldu. Güneş enerjisinden elektrik üretimi bu yılın ilk yarısında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 16, rüzgardan üretim ise yüzde 10 büyüdü. Rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının büyümesi, sektör kaynaklı emisyonlardaki artışın yüzde 0,2 ile durağan seyretmesini sağladı. Güneş ve rüzgardan üretilen elektrik, 142 milyon ton karbon emisyonunu önledi. Danimarka elektriğinin yarıdan fazlasını rüzgardan üretti Rüzgarın elektrik üretimindeki payının en yüksek olduğu ülke yüzde 55,6 ile Danimarka oldu. Danimarka, bu yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 10,3'ünü güneşten elde etti. Birleşik Krallık elektriğinin yüzde 31,6'sını, Almanya yüzde 27'sini, İspanya yüzde 25,7'sini, Hollanda yüzde 21,5'ini, Brezilya yüzde 12,2'sini ve ABD yüzde 11,3'ünü rüzgardan karşıladı. Çin'in elektrik üretiminde rüzgarın payı söz konusu dönemde yüzde 11 olurken, gelişmekte olan en büyük ekonomilerden biri olan Hindistan elektrik üretiminin yüzde 4,3'ünü rüzgardan sağladı. Elektrik üretiminde güneşin en yüksek pay sahibi olduğu ülke ise yüzde 24,6 ile Lüksemburg oldu. Hollanda ve Yunanistan elektrik üretiminin yüzde 18,3'ünü güneşten karşılarken, bu oran İspanya'da yüzde 16,3, İtalya ve Almanya'da sırasıyla yüzde 12,6 ve yüzde 12,3 olarak hesaplandı. Japonya yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 11,4'ünü, Danimarka yüzde 10,4'ünü, Hindistan yüzde 7,1'ini, Çin yüzde 5,9'unu ve ABD yüzde 5,8'ini güneşten üretti. Türkiye'nin elektrik üretiminde ise bu yılın ilk yarısında rüzgarın payı yüzde 10,4 ve güneşin payı yüzde 5,65'e yükseldi. Temiz enerji dönüşümünde iddialı hedefleri bulunan AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki ortalama payı sırasıyla yüzde 18,1 ve yüzde 9 oldu. Kuraklık, hidroelektrik üretimini vurdu Söz konusu dönemde, kömürden elektrik üretimi yüzde 1 arttı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 36'sını oluşturdu. Doğal gazdan elektrik üretiminin toplam içindeki payı yüzde 0,5 artışla yüzde 22 oldu. Nükleerden elektrik üretimi ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 büyüdü ve dünya elektrik üretiminin yüzde 9,6'sını karşıladı. Hidroelektrik üretimi bu dönemde kuraklık nedeniyle yüzde 8,5 ile tarihi bir düşüş yaşadı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 14'ünü oluşturdu. Hidroelektrik üretimindeki düşüşün dörtte üçü Çin'den kaynaklandı. Hidroelektrik üretiminden kaynaklanan açığı kapatmak için ise fosil yakıtlardan üretimde artış görüldü. Küresel hidroelektrik üretiminin bu yılın ilk yarısında geçen yıl ile aynı seviyede olması durumunda, enerji sektörü emisyonlarının yüzde 2,9 oranında azalacağı hesaplandı. Küresel elektrik üretiminin kalan kısmı jeotermal enerji gibi diğer yenilenebilir kaynaklardan ve fosil yakıtlardan karşılandı. Raporun başyazarı ve Ember Kıdemli Elektrik Analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, yaptığı değerlendirmede, "2023'te enerji sektörü emisyonlarında bir düşüş olup olmayacağı hala belirsizliğini koruyor. Rüzgar ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da, iklim değişikliğiyle yoğunlaşan olumsuz hidroelektrik koşulların çarpıcı gerçekliğini göz ardı edemeyiz." ifadelerini kullandı. Wiatros-Motyka, küresel enerji sektörü emisyonlarının zirvede olduğuna işaret ederek, "Şimdi bu on yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için küresel bir anlaşma sağlayarak fosil yakıtlarda hızlı bir düşüş için ivmeyi serbest bırakmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - ''2053'te elektrik üretiminin yüzde 8'ini karşılamayı hedefliyoruz''

Ünlü sanatçılar Kordon’u salladı: Fanta Fest coşturdu Haber

Ünlü sanatçılar Kordon’u salladı: Fanta Fest coşturdu

İlk olarak 2001 yılında gerçekleşen ve kesintisiz olarak 14 yıl boyunca devam eden Fanta Fest coşkusu bu yılda tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 10 ilde binlerce müzikseverle buluşan Fanta Fest’in bu seneki ikinci durağı İzmir oldu. Müzik ve eğlenceyi Türkiye’nin dört bir yanına Edis, Ceza ve Güneş ile taşıyan Fanta Fest, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Gün boyunca, DJ performansları, yarışmalar, atölyeler ve özel dans şovları gibi etkinliklerin yer aldığı Fanta Fest, akşam da Edis, Ceza ve Güneş konserleri ile İzmirlilere benzersiz bir deneyim yaşattı. EDİS: İYİ Kİ İZMİRLİYİM Festivalin ikinci konserinde izleyenlere muhteşem bir gece yaşatan Türk Pop Müziği’nin ünlü yıldızı Edis sahneye en beğenilen şarkılarından “Benim Ol” ile çıktı. Edis, hit şarkıları, sahne şovu, dans performansı, kostümü ve bitmeyen enerjisiyle etkinlik alanında katılımcılara bambaşka bir atmosfer yaşattı. Festival seyircisiyle buluştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Edis ‘’Hoşgeldiniz, bu nasıl güzel bir gece, nasıl güzel bir kalabalık onur duydum. Burada olduğunuz için çok teşekkürler. Gündoğdu’da konser vermek benim için çok enteresan, yıllarım burada geçti. İyi ki buradasınız, iyi ki İzmirliyim.’’ dedi. Ünlü yıldız; “Martılar”, “Yalancı”, “Perişanım” gibi en beğenilen şarkılarını sevenleriyle beraber hep birlikte söyledi. Edis, Gülşen ile düet yaptığı ve kısa sürede yüzbinlerce dinlenme rakamına ulaşarak ‘Trendler Listesi’nde bir numara olan ‘Sor’ şarkısını da ilk kez sahnede seslendirdi. Edis, “Hepinizi çok seviyorum.” diyerek performansını sonlandırdı. CEZA: EKSİK OLMAYIN İZMİR! Türk rap müziğinin öncü sanatçılarından Ceza, “Muhteşem görünüyorsunuz, her zamanki gibi. Burada olduğum için çok mutluyum, eksik olmayın İzmir!’’ diyerek İzmirlileri selamladı. Ceza konserde; ‘’Yerli Plaka’’ ve ‘’SusPus’’ başta olmak üzere popüler eserlerini müzikseverlerle tek bir ağızdan seslendirdi. GÜNEŞ: ÇOK GÜZEL GÖZÜKÜYORSUNUZ Son dönemin parlayan yıldızlarından Güneş sevilen parçaları ‘’Dua’’ ve ‘’Suçlarımdan Biri’’yi seslendirmesinin ardından ‘’Nasılsınız? Çok güzel gözüküyorsunuz, keyfiniz yerinde mi İzmir?’’ diyerek şarkılarını seslendirmeye devam etti. Sıradışı makyajı, enerjisi ve dans performansıyla öne çıkan Güneş sevenlerine unutulmaz anlar yaşattı. FENTA FEST DEPREZEDE ÖĞRENCİLERE BURS VERECEK Fanta Fest, bu sene ayrıca Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle depremden etkilenen 200 lise ve üniversite öğrencisine burs desteği sağlayacak. Bu haber de ilginizi çekebilir: YKS yerleştirme sonuçları açıklandı

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın! Haber

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın!

GURBET YAVUKLU Cilt bakımına ilişkin her gün ortaya atılan yeni bir bilgi, bir önceki bilginin doğruluğunu ortadan kaldırır nitelikte oluyor. Örneğin, geçmişte güneş kreminin esamesi bile okunmazken bugün güneş kremi ile ilgili her gün bir öncekinden farklı bir bilgi ortaya çıkıyor. Temel cilt bakımı günümüzde yerini pek çok ürünün kullanıldığı çok kapsamlı cilt bakımına bırakmış durumda. Çift aşamalı temizlik, tonik, serum, kimyasal peeling derken kişilerin kafası cilt bakımı konusunda bir hayli karışıyor. BUNU YAPTIKTAN SONRA SAKIN GÜNEŞE ÇIKMAYIN Günümüzün şu an için doğru bilinen cilt bakım bilgilerinden biri ise tanecikli peelingler yerine sıvı formdaki kimyasal peelingleri tercih etmek. Kimyasal peeling, cildin yenilenmesine yardımcı olup, ışıltılı bir cilt görünümüne kavuşmanıza yardımcı olacak bir yöntemdir. Cildi canlandırmak, genç bir görünüm kazandırmak, görünüşünü iyileştirmek için bir veya birkaç kimyasal sıvının uygulanmasıyla derinin farklı derinliklerinde kontrollü hasar oluşturarak sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. En sık kullanılan kimyasallar arasında alfa hidroksi asitler (AHA) (glikolik asit, meyve asitleri, laktik asit) ve  salisilik asit (beta hidroksi asitler (BHA) bulunur. Bu uygulama, sonucu itibariyle oldukça önerilse de uzmanlar kesin bir şekilde uyarıyor. Kimyasal peeling uyguladıktan sonra ardından güneş kremi uygulamadığınız takdirde kesinlikle güneşe çıkmayın. Uygulama sonrası cildinizi güneşten korumak cilt sağlığınız için çok önemli. Mümkünse bir süre güneşe çıkmamak, çıkmanız gerekiyorsa da güneş kremi uygulamak ve güneş kremini 2 saatte bir tazelemek cildinizin yanmaması için oldukça önemli. Aksi halde bu önlemleri almazsanız, cilt yanıkları ve cilt lekelenmeleri kaçınılmaz olacaktır. KİMYASAL PEELİNG NEDEN UYGULANIR? Kimyasal peeling, birçok dermatolojik hastalıkların tedavisinde sık sık kullanılan basit ve kolay uygulanabilir işlemler arasında yer alır. Güneş ve yanık gibi etkenlerin deride meydana getirdiği ince kırışıklar, güneşe ve yaşa bağlı oluşan lekeler, çiller, yüzdeki koyu renkli lekeler, hormonal veya gebelik lekeleri peeling ile tedavi edilebilir. Aktif sivilceler üzerinde iyileşme ve sivilce izlerinde düzelme etkisi bulunur. Bunun yanı sıra ciltte yağlanma ve gözenek görünümünde azalma konusunda da olumlu etki gösterir. Ancak uyarmakta fayda vardır ki, bu tür asit içerikli ürünleri kullanmadan önce cilt doktorunuza danışmanız ve bu tarz ürünleri kullanmadan önce ürünler hakkında gerekli bilgileri edinmeniz son derece önemlidir. Bilinçsizce yapacağınız uygulamalar cildinizde istenmeyen sonuçlara neden olabilir.  Kaç faktör güneş kremi kullanmalıyız?

Güneş gözlüğü alırken “CE” ibaresine dikkat edin! Haber

Güneş gözlüğü alırken “CE” ibaresine dikkat edin!

Yazın en sıcak döneminin yaşandığı son günlerde artan güneş gözlüğü kullanımı için önemli bir uyarı geldi. Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, güneş gözlüğü alırken, gözlüğün üzerinde veya ambalajında, gözlüğün uluslararası standartlara göre test edilip onaylandığını gösteren “CE” ibaresinin olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. MOR ÖTESİ IŞINLAR ZARARLI Güneşten gelen mor ötesi ışınların bazı dalga boylarının atmosfer ve ozon tabakası tarafından süzüldüğünü belirten Prof. Dr. Koytak, “En düşük dalga boyu olan UVA ışınları bile uzun süre maruz kalındığında ciltte ve gözlerde bir kısmı onarılamayacak hasarlar oluşturma potansiyeline sahiptir. Söz gelimi göz çevresinde ve göz kapaklarında cilt kanserleri, göz çevresi ciltte ve göz kapaklarında erken yaşta oluşan kırışıklıklar, sarkmalar, renk değişiklikleri, göz küresinin dış zarında (konjonktiva) kanserler, gözün dış zarında, halk arasında ‘kuş kanadı’ olarak bilinen pterjiyum (gözde et büyümesi) gelişmesi, gözde görülen ve ciddi hasar yaratabilen göz uçuğu gibi bazı enfeksiyonların tetiklenmesi, gözün en önünde yer alan saydam kornea tabakasında güneş yanıkları, erken yaşta katarakt gelişimi ve ‘sarı nokta hastalığı’ olarak bilinen, retinanın en hassas bölgesini etkileyerek ciddi görme kaybı yapan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu, bunların arasında sayılabilir” dedi. GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNÜN ÖNEMİ Güneş gözlüğünün, güneşin zararlı ışınlarından korunmanın en kolay yolu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş ışığının göz ve göz çevresinde yaratacağı hasardan kaçınmak için güneşin en tepede olduğu saatlerde açık havaya çıkılmamalı, zorunlu hallede siperlikli şapka ya da şemsiye kullanılmalı, yüze ve özellikle göz çevresi cilde güneş kremi sürülmeli ve kısa süreli de olsa, doğrudan güneş ışığına doğru bakmaktan sakınılmalıdır. Ancak gözlerimizi güneş ışığından korumanın en kolay ve etkili yolu uygun güneş gözlüğü kullanımıdır. Güneş gözlüğü seçimi ve kullanımı ile ilgili uyarı ve önerilerimizi dikkate almanız hem kısa hem de uzun vadede göz sağlığınızı korumanızı sağlayacaktır” diye konuştu. ''YÜZDE 100 KORUYUCU OLMALI'' Prof. Dr. Koytak, sağlıklı ve kaliteli güneş gözlüğü kullanabilmek için “CE” işaretinden başka dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: “Güneş gözlüğü UV (mor ötesi) ışınların tamamına, yani 400 nanometre altı tüm dalga boylarına karşı yüzde 100 koruyucu olmalıdır. Bunun için ürünün üzerinde ‘UV400’, ‘UV400’e karşı yüzde 100 koruyucu’, ‘UVA ve UVB’ye karşı yüzde 100 koruyucu’ gibi ifadelerin açık biçimde yazılı olması gerekir. Güneş gözlüğü camlarının UV filtre edici özellikleri hemen hemen tüm gözlükçülerde bulunan ölçüm cihazlarıyla test edilebilir. Dolayısıyla gözlüğün camlarının kalitesinden emin olmak isteniyorsa, ilgili testi gözlükçüde, kişi kendisi bizzat nezaret ederek yaptırabilir.” HERKES KULLANMALI Prof. Dr. Koytak, şöyle devam etti: “Güneş gözlüklerini sadece belli yaş grupları, ya da gözleri hassas kişiler değil, herkesin takması gerekir. Söz gelimi güneş gözlüğü koruması çocuklar için de gereklidir. Çocukların kullanacağı gözlüklerde güvenlik açısından mineral cam yerine kırılmaz organik camlar ve yumuşak, kırılmaz plastikten, sivri köşeleri yuvarlatılmış çerçeveler tercih edilmelidir. Güneş gözlüğü çerçevelerinin, kişinin yüz ölçülerine uygun olduğundan, kulak ve burna tam oturduğundan, yüz terlediğinde ya da güneş kremi sürüldüğünde gözlerden kaymayacağından emin olunmalıdır. Estetik kaygılar da elbette önemlidir ancak güneş gözlüğü çerçevelerinin gözü tamamen, göz çevresi cildini de olabildiğince örtmesi tercih edilmelidir. Gözlük çerçevelerinizin yanlardan gelen ve aşağıdan yansıyan ışığı da bloke etmesi gerekir. Bu yüzden küçük, düz, yüz kıvrımına uygun olmayan ve ince çerçevelerden uzak durulmalıdır.” ''MARKA, KORUYUCULUĞU ETKİLEMEZ'' Güneş gözlüğünün markasının ya da fiyatının koruyuculuğu üstünde herhangi bir etkisinin olmayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Koytak, “İyi marka veya pahalı fiyatı olan her gözlük için koruyuculuğu iyidir demek doğru olmayabilir. Ayrıca cam rengi ya da koyuluğunun da koruma fonksiyonunda etkisi yoktur. Çünkü güneş gözlüklerinin temel amacı gözleri ışığın parlaklığından çok, belli dalga boyundaki ışınlardan korumaktır. Bahsettiğimiz şartları sağlaması halinde, çok ucuz, cam rengi çok açık bir gözlük de çok pahalı, bilinen marka veya siyah camlı bir gözlük kadar iyi koruma sağlayabilir. Ancak genellikle açıkta, işportada ya da güvenilmez internet sitelerinde satılan gözlüklerin herhangi bir denetime tabi olmadığı ve üzerlerinde bulunan CE ibaresinin bile sahte olabileceği unutulmamalıdır. Tüketiciler, güneş gözlüklerini optik mağazalar yani gözlükçülerden, marketlerden, giyim mağazaları ya da güvenilir internet siteleri gibi yasal ve hukuki sorumluluklarına sadık platformlardan satın almaya özen göstermelidir. Bu arada polarize camların korunmaya pozitif veya negatif etkisi yoktur. Bu camlar yoğun ışık altında ışık saçılması ve kamaşmayı azaltarak daha kaliteli ve net görüş sağlarlar. Dolayısıyla, polarize camlarda da %100 UV400 filtre edici özelliğin aranması şarttır.” dedi. HER MEVSİMDE KULLANILMALI Güneş gözlüğü kullanımının sadece yaz aylarıyla sınırlandırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş gözlüğü, mevsimden bağımsız olarak, tüm güneşli havalarda kullanılmalıdır. Açık hava sporları, deniz ve kar sporları esnasında da hava sıcaklığı ve güneş yoğunluğuna bakılmaksızın uygun güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Sarı nokta hastalığı, retinitis pigmentosa (tavuk karası), göz uçuğu, pterjiyum ve benzeri göz hastalıkları olan kişiler güneş gözlüğü kullanma konusunda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir. Ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar, güneş gözlükleriyle asla güneşe doğrudan bakılmamalı, güneş tutulması izlenmemelidir. Güneş gözlüğü camlarının kaplamaları ve ışık geçirici özellikleri yıllar içinde azalabilmektedir. Bu yüzden eski güneş gözlüklerinin UV koruyucu özellikleri zaman zaman gözlükçülerde test ettirilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı. BÜLTEN

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.