Güneydoğu Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Güneydoğu Haberleri

Şanlıurfa’ya gittiğinizde mutlaka görmeniz gerek 5 yer

Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan Şanlıurfa, zengin tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzellikleri ve lezzetli yemekleriyle de ziyaretçilerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Şehirdeki en önemli turistik yerler arasında Göbeklitepe, Balıklıgöl, Urfa Kalesi, Halfeti ve Harran Ovası gibi yerleri ziyaret ederek buranın güzelliklerine şahit olabilirsiniz. Şehrin yöresel yemekleri arasında ise, ciğer kebabı, lahmacun, içli köfte, isotlu patlıcan kebabı ve sıra gecelerinin vazgeçilmezi olan çiğ köfte yer alıyor. 5- GÖBEKLİTEPE Şanlıurfa’da bulunan tarihin en eski tapınaklarından biri olarak bilinen Göbeklitepe, insanlık tarihini yeniden yazdıran önemli keşiflerinden bir tanesidir. M.Ö. 9600-7300 yıllarına kadar dayanan bir tarihçeye sahip olan Göbeklitepe, arkeolog Klaus Scmidt tarafından 1994 yılında keşfedilerek, insanlık tarihini yeniden şekillendirerek bir dönüm noktası oldu. Göbeklitepe’nin en önemli dikkat çekici özelliği ise üzerinde bulunan detaylı kabartmalar ve figürler… Bulunan kabartmalar; hayvanlar, insanlar ve soyut semboller gibi çeşitli motifleri betimliyor. Turistik açıdan cazibe merkezi haline gelen Göbeklitepe’ye ziyaretçiler gelerek, antik yapıyı keşfedebilir ve insanlık tarihindeki bu önemli dönemi daha yakından görerek deneyim sahibi olabilirler. 4- BALIKLIGÖL Şanlıurfa’nın kalbinde, tarihin derinliklerinde gizlenmiş tarihi ve efsaneleriyle hazine gibi parıldayan büyüleyici cennet köşesi: Balıklıgöl… Yıllardır ziyaretçilerini kendine çekmeye devam ediyor. Efsane Balıklıgöl kendini çekmeye devam ederken etrafındaki yapılar da ziyaretçilerini büyülüyor. Balıklıgöl çevresinde yer alan Rızvaniye Camii ve Halil-ür Rahman Camii gibi tarihi camiler, ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Balıklıgöl’de her ne kadar ilk bakışta sadece bir göl gibi görünse de olağanüstü bir hikâyenin parçasıdır. İnanışa göre, Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı yer olarak bilinir ve gölde yaşayan balıkların Hz. İbrahim'in ateşten korunmasına yardımcı olduğuna inanılır. Bu nedenle, göldeki balıklar kutsal kabul edilir ve ziyaretçiler tarafından sevgiyle beslenir. Şanlıurfa’ya geldiğinizde mutlaka Balıklıgöl’e de uğramalısınız. Bu kutsal mekân ziyaretçilerini tarihi bir yolculuk sunar. Aynı zamanda burayı ziyaret eden kişiler, iç huzur ve dinginlik bulurlar. 3- URFA KALESİ Şanlıurfa’nın tarihi dokularından biri olan Urfa Kalesi, geçmişin izlerini taşıyan bir anıttır. Tarihin tozlu raflarından günümüze kadar var olan Urfa Kalesi, ziyaretçilerine her daim kapılarını açmaya devam ediyor. Kaleye çıktığınız anda, ziyaretçilerini büyüleyen efsane manzaralarla karşılaşırsınız. Eski çağların izleri kale içindeki kalıntılarla birleşerek geçmişin derinliklerinde bir yolculuğa çıkmış olursunuz. 2- HALFETİ Şanlıurfa’nın gizli cenneti olan Halfeti, göz kamaştırıcı doğal manzarası ve tarihi zenginlikleriyle ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Halfeti'nin en çarpıcı özelliğinden birisi, Atatürk Barajı'nın suları altında kalan eski Halfeti'nin sakinlerinin yeniden inşa ettiği "Yeni Halfeti”. Bu kasaba, sular altında kalan yükselen minaresi ile büyülü bir atmosfere sahip. Yemyeşil doğası ve tarihi mekanları ile Halfeti, ziyaretçilerine göz kamaştırıyor. 1- HARRAN OVASI Güneydoğu’nun kalbi Şanlıurfa’da tarihle doğanın birleşimine tanık olabileceğiniz yerlerden bir tanesi de Harran Ovası… Binlerce yıl öncesine uzanan tarihi derin bir dayanan ve birbirinden farklı sürprizlerle dolu doğal güzelliklere sahip. Harran Ovası gün sonunda manzaraları ile ziyaretçilerine gün batımı ile adeta muazzam bir an sunuyor. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mezopotamya’nın kalbi Mardin’de gezilecek 5 yer

Sıcaklar Güneydoğu'da 40 dereceye ulaştı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 40 dereceye ulaşan sıcak hava bunaltıyor. Sıcaklardan bunalan bazı kişiler, gölgelik alanlara sığındı. Hava sıcaklığının 41 derece, nemin ise yüzde 27 ölçüldüğü kentte yöre insanı serinlemek için tarihi Balıklıgöl çevresindeki parkları ve yeşil alanları tercih etti. Kentteki bazı çocuklar havuzlarda bazıları ise Balıklıgöl bölgesinden geçen küçük su kanallarında serinledi. Hava sıcaklıklarından bunalan kimilerinin ise serinlemek için buzlu içeceklere yöneldiği görüldü. Şanlıurfa Valiliği, "Sıcak hava dalgası nedeniyle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılarımız ve çocuklarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın günün en sıcak saatleri olan 11.00-16.00 saatleri arasında dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir." uyarısında bulundu. Adıyaman Adıyaman'da etkisini artıran sıcak hava, hayatı olumsuz etkiliyor. Sıcaklığın 39 dereceye kadar ulaştığı kentte sıcaktan bunalanlar park ve bahçelerdeki ağaçların gölgelikleri altında serinlemeye çalıştı. Abdurrahman Alabaş, kentte sıcaklıkların arttığını belirterek "Adıyaman'da gidebileceğimiz bir yer yok. En serin yerleri tercih ediyoruz. Ağaçlık yerleri tercih edip serinliyoruz." dedi. Kilis Kilis'te de havaların ısınmasıyla insanlar havuz ve gölgelik alanlarda sıcağa karşı korunmaya çalışıyor. Çiftçiler ise günün erken saatlerinde tarlanın yolunu tutarak ürünlerini hasat ediyor, bunaltıcı sıcaklara karşı üzerlerine su döküyor ve öğlen saatlerinde ise dinlenmeye çekiliyor. Havuz sahibi İrfan Oylumluoğlu, asırlık havuzda müşterilere hizmet verdiklerini anlattı. Havaların ısınmasıyla havuza talebin arttığını dile getiren Oylumluoğlu, "Vatandaşlar sıcakta serinlemek için havuzumuzu tercih ediyor. Gelen çocuklara yüzme öğretiyoruz. Yüzme bilmeyenlere hoca eşliğinde yüzme öğretiliyor. Aileleriyle gelmek isteyenler için oturma yerlerimiz var. Hem aileler çocuklarını yüzmelerini seyrediyor hem de çocuklar eğleniyor." dedi. Çiftçi Mehmet Canarslan da sabah erken saatlerde tarlaya gelerek çalıştıklarını söyledi. Günün sıcak saatlerinde gölgelik alanlarda dinlendiklerini belirten Canarslan, sıcaklar dolayısıyla verimli çalışamadıklarını ama her şartta üretime devam ettiklerini aktardı. Canarslan, sıcağa karşı şapka taktıklarını ve üzerlerine su dökerek önlem aldıklarını ifade etti. AA

Güneydoğu'ya silah kaçırıyordu, Konya'da yakalandı

Konya’dan Güneydoğu bölgesine giden tırı şüphe üzerine durduran polis ekipleri, yaptıkları aramada 440 adet tabanca gövdesi, bin 485 adet tabanca sürgüsü ve 2 bin 500 adet tabanca şarjörü ele geçirdi. Olayla ilgili gözaltına alınan 2 şüpheli tutuklandı. Konya Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, yasa dışı silah temin eden ve ticaretini yapan şahıslara yönelik operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar çerçevesinde şüphe üzerine uygulama noktasında bir tır durduruldu. KOM ekiplerince incelenen tırın yurtdışına civata taşıdığı fakat gümrük mührünün bozulduğu polis ekiplerince fark edildi. Tırdan şüphelenerek arama yapan ekipler tırın dorsesine zulalanmış şekilde 440 adet tabanca gövdesi, bin 485 adet tabanca sürgüsü, 2 bin 500 adet tabanca şarjörü ele geçirdi. KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan araç şoförü A.K. ve kaçak tabanca parçalarını teslim eden M.G., işlemlerinin ardından 6136 sayılı "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanuna" muhalefet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüphelilerle yapılan ön görüşmede kaçak silahları Güneydoğu bölgesine götürdükleri ve yasadışı yollardan piyasaya sürecekleri anlaşıldı. İHA

Güneydoğu yanıyor: Sıcaklık 40 dereceyi aştı

Meteoroloji 15. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, dün bölgede gerçekleşen en yüksek sıcaklıklar, Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 45, Şırnak'ın Cizre ilçesinde 46, Mardin'in Nusaybin ilçesinde 46, Kızıltepe ilçesinde de 45 derece olarak ölçüldü. Bölge genelinde bugün de mevsim normallerinin 2-3 derece üzerinde seyretmesi beklenen hava sıcaklığının yarın normale dönmesi bekleniyor. Bismil'de bugün en yüksek sıcaklığın 46, yarın 41, Cizre'de bugün 46, yarın 41, Nusaybin'de bugün 43, yarın 39, Kızıltepe bugün 44, yarın 41 olacağı tahmin ediliyor. Çocuklar süs havuzunda serinliyor Vatandaşların 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkmamaya özen gösterdiği bazı il ve ilçe merkezlerinde çocuklar süs havuzlarında serinliyor. Kavurucu sıcaktan bunalanlar klimalı ortamları ve gölge alanları tercih ederken, sıcaktan en fazla açık alanlarda görev yapanlar ile ekmek fırınlarında çalışanlar etkileniyor. Diyarbakır'da fırında ekmek pişiren Ferhat Doğru, yaklaşık 25 yıldır bu mesleği yaptığını, yaz aylarında sıcak havadan dolayı çalışmakta zorlandıklarını söyledi. Son günlerde sıcaklığın yükseldiğini kaydeden Doğru,"Vücut belli bir süreden sonra sıcaklığa alışıyor ama Diyarbakır'ın sıcağına fırının sıcaklığını da kattığımızda çalışmak zor. Bu durum çekilmez bir hal alıyor. Fırının içinde sıcaklık şu an 60 dereceyi aşıyor." dedi. İnşaatta demir ustası olarak çalışan Mehmet Kaya, sıcaklıkların ilde etkili olmasıyla zorlandıklarını kaydetti. Açık alanda güneşin altında çalıştıklarını aktaran Kaya, "Ekmek parası için dayanmaya çalışıyoruz. Sıcaklık güneşin altında yaklaşık 50 dereceyi görüyor. Yüksek sıcaktan bazen hastalanıyoruz, baş dönmesi oluyor. Yazın sıcaktan demire dokunamıyoruz." ifadelerini kullandı. Mardin Mardin'in Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde de vatandaşlar kavurucu sıcakla mücadele ediyor. İki ilçede vatandaşlar gölgelik alan, park ve bahçelerde zaman geçiriyor. Serinlemek isteyenler dondurma ve meyan şerbetine rağbet gösteriyor. Kızıltepe'de yaşayan Nazlı Keleş, ilçede yazın havanın diğer bölgelere oranla daha sıcak geçtiğini söyledi. Serinlemek için hafta sonu piknik alanlarına gittiklerini kaydeden Keleş, "Çok sıcak olduğu için arkadaşlarımla dışarda vakit geçiremiyorum ve işim olmadıkça dışarı çıkmıyorum." dedi. Kızıltepe Meydanı'nda dondurma satan Kamuran Demircan, sıcak havanın bunaltıcı boyutta olduğunu, dondurmanın sıcak havalarda yoğun olarak tercih edildiğini anlattı. Nusaybin'de pastane işletmecisi Süleyman Gökhan, havaların son günlerde iyice ısındığını belirtti, "İnsanlar serinlemek için dondurma tercih ediyor. Bu sene çok sıcak geçiyor." diye konuştu. Şırnak Şırnak'ın Cizre ilçesinde de hava sıcaklığı nedeniyle kimi esnaf 12.00-17.00 saatleri arasında kepenk kapatıyor. Günün en sıcak saatlerini evlerinde ve serin yerlerde geçiren esnaf, havanın serinlediği akşam saatlerinde işinin başına geçiyor. Kısmen açık olan iş yeri sahipleri de serinlemek için dükkanlarının önünü suluyor. Esnaf Necat Işıklı, hava sıcaklığı nedeniyle ilçe sakinlerinin evlerinden çıkmadığını ve zamanlarını evlerinde geçirdiğini ifade ederek, akşam saatlerine insanların dışarı çıkarak alışveriş yaptığını söyledi. AA

Türkiye için en büyük tehlike!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA 2022 yılında Marmara Üniversitesi tarafından yayımlanan bir akademik çalışma, iklim krizinin Türkiye tarımına çeşitli etkileri konusunda bütüncül bir tablo sunuyor; Türkiye için büyük önem taşıyan beş tarla bitkisinin 1968'den 2018'e iklim krizinden farklı şekillerde etkilendiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye'de ekili alanların en az yüzde 80'ini kaplayan buğday, arpa, pamuk, ayçiçeği ve çayın karşı karşıya kaldığı etkiler, bölgeye ve zamana bağlı olarak farklılaşsa da sorunlar genellikle kuraklıktan ve yüksek sıcaklıklardan kaynaklanıyor. Yapılan birçok çalışma, ekstrem sıcaklıkların ve kuraklık riskinin Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri için hayli yüksek, hatta kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. GIDA ENFLASYONU ŞİDDETLENEBİLİR Tarımda Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar. En büyük olumsuz etki, Güneydoğu'da pamuk üretiminde gözlendi. İç Anadolu'nun özellikle alt kesimlerinde ayçiçeği tarımının terk edilmesi gerekiyor. Bu tarım, İç Anadolu-Karadeniz geçiş kuşağına veya Van ve Bitlis gibi Doğu Anadolu illerine kayabilir. Erzurum, Kars ve Ağrı gibi illerdeki ılımanlaşma, bu bölgeleri arpa ve buğday tarımı için daha uygun hale getirebilir. Çayda temel tehlike, düzensiz ve bol yağışlar. İklim krizinden kaynaklanan verim kaybı önemli: Türkiye, uzun süredir ürettiği tarımsal ürünlerde verim artışı sağlayamıyor. Çözüm geliştirilmezse, gıda enflasyonu daha da şiddetlenebilir. TEMEL SORUN KURAKLIK Türkiye'de tarımsal üretimin ‘aslan payı’ buğdayın; kayıtlı çiftçilerin yüzde 40'ı buğday üretiyor. Makarna, bisküvi gibi işlenmiş buğday ürünlerinde yıllık ihracatımız 10 milyar doları geçmek üzere. Ancak tahılların genelinde olduğu gibi buğday üretiminde de temel sorun, kuraklık. Üstelik tahminler, 2050 yılında tarımsal kuraklığın yüzde 37, sıcak hava dalgalarının ise yüzde 40 ile yüzde 100 arasında artacağını söylüyor. Buğdayla birlikte bir diğer önemli tarım bitkisi de arpa: Türkiye'de ekili tarım yapan her 10 çiftçiden dördü, buğday ya da arpa yetiştiriyor. Yaklaşık yüzde 85'i hayvan yemi olarak kullanılan bu ürün, hayvancılık ve yem sanayii için hayati bir girdi. RAKİPLERİNİN OLDUKÇA GERİSİNDE Türkiye'nin ürettiği temel tarımsal ürünlerde verim artışı uzun yıllardır sağlanamıyor; bu anlamda Türkiye, dünyadaki diğer rakiplerinin oldukça gerisinde seyrediyor. Toplam ekili alan son 50 yılda 16 milyon hektardan 14 milyon hektara geriledi. Ekimi en fazla daralan ürünler ise buğday, çavdar, üzüm, yulaf, pamuk ve tütün oldu. Aralık 2022 itibari ile gıda enflasyonunda Zimbabwe, Lübnan, Venezuela ve Arjantin'in ardından dünyada beşinci sırada olan Türkiye'de gıda fiyatlarında yeniden bir sıçrama yaşanabilir. Kuraklık konusunda bahsedilebilecek iyi bir örnek Avustralya. İklim ve toprak yapısı açısından Güneydoğu Anadolu bölgesine oldukça benzer karakteristiğe sahip bu ülkede, 1992 yılından itibaren kuraklık odaklı su yönetimi modeli devreye sokuldu. 2019 yılına gelindiğinde, pamuk üretiminde balya başına su kullanımı yüzde 48 azalmış ve verim yüzde 97 artmıştı. Marmara Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu için toz taşınımı uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre Mardin, Diyarbakır, Siirt, Batman, Şırnak, Hakkari, Van, Bitlis ve Muş çevrelerinde bu akşam saatlerinden itibaren Suriye ve Irak kaynaklı toz taşınımı olması tahmin ediliyor. Toz taşınımının Mardin'in doğusu, Siirt, Batman, Şırnak ve Hakkari çevrelerinde yer yer kuvvetli olacağı öngörülüyor. Cuma ve cumartesi de etkili olması beklenen toz taşınımı ile bölgede görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma, kuvvetli güney yönlü rüzgar, ulaşımda aksamalar ve yağış alan yerlerde, çamur şeklinde yağış gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor. AA

Deprem nedeniyle Güneydoğu'da 5 ilde okullar tatil edildi

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, depremin etkisinin hissedildiği kentte, okullarda meydana gelen hasarın tespit edilmesi amacıyla 6-10 Şubat'ta eğitim-öğretime ara verildiği belirtildi. Kahramanmaraş'ta 7,4 ve Gaziantep'te 6,5 ile 6,4 büyüklüğünde deprem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 10 ilde 284 kişi hayatını kaybetti, 2323 kişi yaralandı Batman Valiliği, kent genelinde eğitim ve öğretime ikinci bir duyuruya kadar ara verildiğini duyurdu. Valilikten yapılan açıklamada, "İlk ve ortaöğretim ile üniversitede eğitime ara verilmiştir." ifadesine yer verildi. Siirt Siirt Valiliğinden yapılan açıklamada, merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık olan 7,4 büyüklüğündeki depremin şiddetli şekilde hissedildiği kent genelinde bugün okulların tatil edildiği ifade edildi. Mardin Mardin İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, depremden dolayı tüm ülkeye geçmiş olsun dileklerini ileterek, kentte bugün okulların tatil edildiğini belirtti. Kızıltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, sınıf öğretmeni Pelin Özen'in deprem esnasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Şırnak Şırnak Valiliğinden yapılan açıklamada, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen, Şırnak ve çevre illerde de hissedilen deprem sebebiyle bugün il genelinde okulların tatil edildiği belirtildi. AA

Güneydoğu'daki kuraklık üreticileri endişelendiriyor

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine, Türkiye'de son yıllarda kuraklığın etkisinin daha çok hissedilmeye başladığını söyledi. Önceki yıllarda ortalama her 10 yılda bir kuraklık etkisi görülürken son 10 yılda 5 kez kuraklığın ülke genelinde etkili olduğunu anlatan Çullu, 2021 ve 2022'de arka arkaya meydana gelen kuraklığın özellikle Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz ve Marmara bölgelerinde tarımsal ve doğal dengeyi bozduğunu ifade etti. Çullu, Türkiye'nin yüzde 60'ının yarı kurak iklimin etkisinde olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Kuru tarımın yapıldığı kırsal bölgelerde bir damla suyun önemi vardır. Eğer yağış düzenli gitmezse bitkiler etkileniyor. Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz'in bazı bölgeleri kuraklıktan fazla etkilenmektedir. Burada özellikle sulanmayan alanlarda yağmurun düzenli yağması lazım. 2019'da çok yağmur yağdı zarar oldu. 2020'de güzel yağdı çiftçiler sevindi fakat 2021 ve 2022'de yağışların dağılımı düzensiz, aynı zamanda yıllık ortalamanın çok altında gerçekleşti. Meteorolojinin hazırladığı haritalarda yaptığımız incelemelerde 2021 ve 2022'de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere çevresindeki tarım alanları ciddi şekilde şiddetli kuraklıktan etkilendi." "Mevcut su kaynaklarını çok iyi yönetmeliyiz" Suyun daha dikkatli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çullu, şunları kaydetti: "Yağışların yeterli olmaması, hem tarımsal üretimi azalttı hem de yeraltı sularının, göllerin beslenmesini, su rezervlerini etkiledi, bu da üretimi etkiledi. Türkiye son yılarda sık sık kuraklıkla karşı karşıya ve bu açıdan mevcut su kaynaklarını çok iyi yönetmeliyiz. Bunun için de üniversitelerin tarımsal araştırmalarını yaptığı akıllı ve hassas sulama teknolojilerini mutlaka uygulamalıyız. Ürün desenini yeniden gözden geçirmeliyiz. Bu konularda çok çalışmaya ihtiyaç var. Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili araştırma enstitüleri, üniversiteler bir araya gelip su yönetimi ve ürün deseni konusunda doğru planlamalar yapması gerekiyor." İklimler yer değiştiriyor Çullu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde fıstık ağaçlarında kuraklıktan dolayı bazı hastalıkların açığa çıktığına, benzer durumun diğer ürünlerde de görüldüğüne işaret ederek, "Türkiye'de kuraklık dışında ayrıca iklimlerin yer değişmesi olayı var. Bu konu bitkiyi şaşırtıyor. Yanlış zamanda çiçek açıyor, meyve oluşuyor ve bu da bitkinin fizyolojisini, ardından da verimi etkiliyor. 2023 sorunlu başladı. Yağışların düzensiz gitmesi gerçekten düşündürüyor. Belki 2-3 ay sonra iyi yağış olacak ama düzenli olmadığında bitkisel üretimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor." değerlendirmesinde bulundu. Çiftçi Mehmet Belit ise tarlasına buğday ektiğini ifade ederek, "Geçen yıl kuraklık oldu bu yıl da yağış çok az. Bu yıl tarlama buğday ve fidan ektim yağış olmadığından sulamak için hazırlık yapıyorum. İnşallah yağmurlarla birlikte bereketli bir yıl geçiririz." dedi. Çiftçi Tuncay Dağlı da yağış yetersizliği nedeniyle tarlasına diktiği fidanları erken kaldırmak zorunda kaldığını belirterek, "Geçen yıl diktiğimiz fidanların çoğunu sattık. Bu yıl yağış yetersiz olduğu için çiftçiler fidan dikmeye korktu. Çoğu fidanımız elimizde kaldı, geçen yıla göre yağış çok az. Bakalım ne olacak inşallah bu aylarda istenen yağış olur." ifadelerini kullandı. AA