[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#havuz

havuz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, havuz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Havuz ve denizlerde su yutmak ishale sebep olabilir Haber

Havuz ve denizlerde su yutmak ishale sebep olabilir

İshal, dışkı miktarının ve dışkılama sayısının artması ile kendini gösteren bir sindirim sistemi enfeksiyonudur. Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Belgin Özbek, özellikle küçük bebekler ve çocuklar için sıvı kaybının hayati tehlike oluşturabileceğini vurguluyor. "Sıvı kaybı belirtileri arasında cilt ve ağız kuruluğu, halsizlik, uyku hali, gözyaşında azalma, nabız hızında artış gibi durumlar sayılabilir" diyen Uzm. Dr. Özbek, "Eğer ishalle birlikte kusma, ateş, dışkıda kan veya mukus gibi belirtiler görülürse vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır" dedi. Anne sütü ishalden koruyor Uzm. Dr. Belgin Özbek, anne sütünün çocukların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve ishale yol açabilecek enfeksiyonlardan koruduğunu belirterek, "Anne sütü, enfeksiyon durumunda çocuğun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. İshal durumunda bebeklerin daha sık emzirilmesi gerekir. Kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve mineraller, doktor tavsiyesiyle oral replasman sıvıları ve probiyotik içeren tozlarla giderilebilir. İshal kesici ilaçların kullanılmaması gerekir. Ayrıca bebek mamaları hazırlanırken hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve yiyeceklerin uygun koşullarda saklanması gerekir" diye konuştu. İshal durumunda bol sıvı tüketilmesini öneren Uzm. Dr. Belgin Özbek, "İshal düzelene kadar az yağlı ve düşük posalı gıdalar tercih edilmelidir. Yağlı, şekerli ve lif açısından zengin gıdalar ishalin daha da kötüleşmesine neden olabilir" uyarısında bulunarak, "İshal sürecinde muz, şeftali gibi meyveler ve az yağlı makarna veya pirinç pilavı gibi gıdalar tüketilmelidir" dedi.

Düzce'de haşema giyen kadının havuza alınmamasıyla ilgili 2 kişiye gözaltı Haber

Düzce'de haşema giyen kadının havuza alınmamasıyla ilgili 2 kişiye gözaltı

Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayazlı Mahallesi'ndeki bir sitede sakinlerden Meral Algün'ün, ortak havuza haşemayla girmesine izin verilmediği gerekçesiyle yaptığı şikayet üzerine 2 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Polis ekipleri, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ve "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçlamalarıyla site yöneticisi A.K. ve görevli S.D.'yi gözaltına alarak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Düzce'nin Akçakoca ilçesindeki Ayazlı Mahallesi'ndeki bir sitede yaşayan Meral Algün, ortak havuza haşemayla girmesi sırasında site yöneticisi ve görevlisi tarafından engellendiğini iddia ederek emniyete şikayette bulunmuştu. Bu şikayet üzerine, site yöneticisi ve görevlisi hakkında gözaltı kararı verilmişti. "Bu konuyla ilgili daha önce bilgilendirilmedik" Meral Algün, siteye geçtiğimiz hafta yazlık aldıklarını ve taşındıklarında havuza haşemayla girmenin yasak olduğuna dair herhangi bir bilgilendirme almadıklarını belirtti. İlk ziyaretlerinde havuzu kullanmak istediklerini ifade eden Algün, "Havuza girdim ama site görevlisi gelip haşemayla havuza giremeyeceğimizi söyledi. Bu konuda daha önce herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştı. Eğer bu kuraldan haberdar olsaydık, belki burayı satın alma kararımızı tekrar gözden geçirirdik. Çünkü ben tesettürlü biriyim ve bu kurallara uygun olarak yetiştim. Siteyi de bize uygun olduğu düşüncesiyle tercih ettik" dedi. Algün, evi aldıkları günden itibaren bu ayrımcılığa maruz kalmaya başladıklarını savunarak, şöyle devam etti: "Eşimi sitenin mesajlaşma grubuna dahil etmişlerdi. Eşim de site yönetimine tesettürlü olduğumu, havuzu bu şekilde kullanacağımı yazdı. Emsal kararları da kendilerine iletti ama bizim bu çabamız hiçbir şekilde kabul görmedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, cumartesi günü yaz okulu bittiği, eşim de iş yerinde olduğu için çocuklarla geldik, havuza girdik. Tekrar aynı görevli geldi beni uyardı. Ben de daha önce kendilerine açıklama yaptığımızı hatırlattım. O da bana, 'Ben de size söylemiştim, kurala uymazsanız havuzu kapatacağım.' dedi." ''Bu davranış hiçbir ahlaka uygun değildir'' Site görevlisi ayrıldıktan sonra yöneticinin de gelerek havuza girmemesi gerektiğini söylediğini ifade eden Algün, konuşmaları kayıt altına aldığını, yöneticinin çekmesinden rahatsız olup kendisinden uzaklaştığını söyledi. Algün, böyle bir durumu yaşadığı için çok üzüldüğünü dile getirerek, "Bu, sadece benim problemim değil ülkede yaşayan bütün tesettürlülerin yaşadığı bir sorun. 2024 yılında böyle bir şey yaşamak benim adıma çok üzücü oldu." dedi. Meral Algün'ün eşi Muhammed Algün de konunun hukuki takibini yapacaklarını vurgulayarak, "Bu davranış hiçbir ahlaka, hiçbir dine uygun değildir, kesinlikle tasvip etmiyorum." ifadesini kullandı.

Hijyenik olmayan havuzlarda hastalıklara dikkat Haber

Hijyenik olmayan havuzlarda hastalıklara dikkat

Dış kulak yolu enfeksiyonu, yüzmeyi seven kişilerde sık rastlanıldığı için ‘Yüzücü kulağı hastalığı’ olarak da adlandırılıyor. Yüzücü Kulağı hastalığının (external otitis), dış kulak kanalında meydana gelen şiddetli tahriş ve iltihaplanma durumu olduğunu buna bir enfeksiyonun da eşlik edebileceğini kaydeden Medicana Konya Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nurdoğan Ata, suyla uzun süreli temasta olan kişilerde riskin daha çok olduğunu ifade etti. Özellikle kalabalık havuzlarda daha dikkatli olunması gerektiğine değinen Doç. Dr. Nurdoğan Ata, şu bilgileri verdi: “Havuza giren, her yaştan insanda yüzücü kulağı hastalığı görülebilir. Deniz suyu tuzlu olduğu için mikroplarla karşılaşmak daha az ihtimaldir. Havuzlar enfeksiyonları daha çok barındırır. Burada öncelik havuzların temiz olmasıdır.” Yüzücü kulağı hastalığının ilk belirtilerinin genellikle kaşıntı ve ağrı olduğunu belirten Doç. Dr. Nurdoğan Ata, “Kulak ağrısı dayanılmaz seviyede olabilir. Yemek yerken, konuşurken bile ağrı olabilir. Kulakta tıkanıklık ve üzerine yatılamayacak şekilde şiddetli ağrı olabilir. Eğer tedavi edilmezse ağrı daha çok artar ve kulak şişer. Bu şişlik kulak kepçesine kadar belirgin şekilde görünebilir. Özellikle şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlarda, enfeksiyon çok hızlı ilerler” dedi. “Sağlıklı deriden enfeksiyon girmez” Çoğu kimsenin önemsemediği bu enfeksiyon ilerlediğinde şiddetli ağrıya, kulakta tıkanıklığa, iltihaplı akıntıya, geçici işitme kaybına, hatta enfeksiyonun vücuda yayılmasına bile yol açabiliyor. Sağlıklı deriden enfeksiyon giremeyeceğini kaydeden Doç. Dr. Nurdoğan Ata, “Yüzücü kulağı hastalığında genellikle havuza giren kişilerin kulağında kir varsa kir suyla birlikte şişer ve kulağı tıkar. Kişi kiri çıkartmak için oynadığında cildi tahriş eder. Cilt çizildiğinde mikroplar için uygun bir geçiş yolu oluşur ve dış kulak yolu enfeksiyonu oluşur” ifadelerini kullandı. Kulak ile ilgili hiçbir şikayeti olmayanların havuza ya da denize girerken, kulaklarını tıkamalarına gerek olmadığını söyleyen Doç. Dr. Nurdoğan Ata, çok sık kulak enfeksiyonu geçirenlere, kulağında mantar olanlara, kulak zarı delik olanlara silikon tıkaç kullanmalarını önerdi. Doç. Dr. Nurdoğan Ata, “Kulağında tüp olanlar için de, özellikle çocuklarda işitme kaybı nedeniyle tüp takıldıysa yine kulağa silikon tıkaç, üzerine de silikon bone takılarak yüzmelerini öneririz” dedi. Yüzücü kulağı hastalığına yakalanmamak için önerilerde bulunan Doç. Dr. Nurdoğan Ata, şöyle devam etti: “Havuza veya denize her gidildiğinde kulak tıkanması yaşanıyorsa ve bu durum rahatsızlık verecek şekilde oluyorsa kişilerin muhakkak tatile gitmeden önce uzman bir hekime görünmesi gerekir. Enfeksiyonlardan korunmak için kulak kirinin temizlenip silikon tıkaç takılıp, üzerine de bone takılması gerekir. Kesinlikle havuza girdikten sonra kulak kaşınmamalıdır” diye konuştu.

Deniz ve havuzlar birçok bakteri, virüs ve parazit barındırıyor olabilir Haber

Deniz ve havuzlar birçok bakteri, virüs ve parazit barındırıyor olabilir

Denizli Özel Tekden Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şerife Akalın yaz aylarında denize ve havuza girenlerinin sayısının artması sebebiyle enfeksiyon belirtileriyle gelenlerin sayısında artış olduğunu belirtti. Özellikle çocuk havuzlarında enfeksiyon bulaşması açısında daha riskli olduğunu vurguladı. Özellikle ortak kullanım alanı olan havuzlarda birçok bakteri, virüs ve parazit kirlilik oluşturduğunu ve bu mikropların suyla karıştıktan sonra hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile buluşabileceğini dikkat çekti. “Yaz aylarında enfeksiyon belirtileriyle hastaneye gelenlerin sayısı arttı” Yaz aylarında enfeksiyon belirtileriyle hastanelere gelenlerin sayısında artış olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şerife Akalın, “ Yaz aylarında denize ve havuza girenlerin sayısının artmasıyla, enfeksiyon belirtileriyle hastanelere gelenlerin sayısında da bir artış oldu. Özellikle çocuk havuzları enfeksiyon bulaşması açısından daha risklidir” dedi. “Hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile bulaşabilir” Hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi yada yutulması neticesinde bulaşabilecek olduğunu belirten Doç. Dr. Akalın, “Havuz suyundan enfeksiyon bulaşmasının en önemli nedeni havuzu kullanan kişilerden kaynaklanan organik kirlenmelerdir. “Özellikle ortak kullanım alanı olan havuzlarda birçok bakteri, virüs ve parazit kirlilik oluşturur. E.coli, Cryptosporidium, Giardia, Shigella gibi suya karışan mikroplar, suyun yutulması ile bireylerde ishale neden olur. A tipi bulaşıcı sarılık (Hepatit A) hastalığı da hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile bulaşabilir. Irmaklar ve denizler de benzer şekilde kirlenebilir. Bu suların içilmesi ya da vücuda temas etmesiyle ishal, solunum sistemi enfeksiyonları, kulak, göz ve cilt enfeksiyonları oluşabilir. Mantarlar klorlu ortamlarda ölmeyen ve denizde yok olmayan organizmalardır. Klorda da bölünebildiklerinden, havuzdan bulaşmaları kolaydır. Ayrıca havuzlardaki klor, kimyasal konjonktivit dediğimiz göz rahatsızlığına da neden olur” dedi. Çocuklarınız havuzda oyun esnasında dikkatli olmalı Çocuk havuzlarının enfeksiyon bulaşması açısından biraz daha riskli olduğunu belirten Doç. Dr. Akalın, “Çocuk havuzlarının enfeksiyon bulaşması açısından biraz daha risklidir. Çocukların dışkı ve idrar kontrollerinin daha az olması, oyun esnasında su yutma muhtamelleri daha fazla olması bunda en önemli etkendir. Özellikle yeterince temizlenmeyen ve temiz su sirkülasyonunun düzenli yapılmadığı havuzlardan enfeksiyonlar bulaşabilmektedir” şeklinde konuştu. Tesisler, istediğinizde temizlik raporu gösterebilmeli Tesislerin temizlik raporunu müşterine sunabilmesi gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Akalın, "Sağlık Bakanlığı tarafından açık ve kapalı havuzlarda, aqua parklarda, termal havuzlarda ve bunun gibi benzer yapılarda, yüzme havuzlarının tabi olacağı sağlık esasları belirlenmiştir. Havuz suyundan numune alma işi Halk Sağlığı Müdürlüğü veya numune alma konusunda akredite olmuş ve bakanlıkça yetkilendirilmiş kamu kurum veya kuruluşları ile özel laboratuvarlar tarafından yapılır. Havuz suları hem fiziksel hem kimyasal analize tabi tutularak raporlanır ve ilgili mevzuata uygun bulunanların faaliyetine izin verilir. Turistik tesislerdeki havuzların kontrolleri Turizm Bakanlığı'nın denetim yetkisindedir" dedi. Enfeksiyonların birincil nedeni organik kirlenme Enfeksiyonların nedenlerine de değinen Doç. Dr. Akalın, "Havuz suyundan enfeksiyon bulaşmasının en önemli nedeninin havuzu kullanan kişilerden kaynaklanan organik kirlenmedir. Bunun dışında ultraviyole ışınının gelmediği karanlık ortamlarda ve durağan sularda üreyen mikroorganizmaların da enfeksiyon kaynağı olabilir. Bu tür enfeksiyonlara karşı mutlaka önlem alınması gerekir" ifadelerini kullandı. Bu tür enfeksiyonlara karşı mutlaka önlem alınması gerektiğini belirten Akalın, alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Temizlik ve hijyen açısından havuza girmeden önce duş alınmalı, tuvalet kullanımı olduysa mutlaka sabunlu su ile eller yıkanmalı. Herhangi bir hastalık belirtisi ya da bulaşıcı enfeksiyonu olan kişiler, ortak havuzları kullanmamalı. Kişiler yüzme gözlükleri ile suya girerek gözlerinin suyla olan temasını engellemeli. Mümkün olduğunca su yutmaktan kaçınılmalı. Havuzdan çıktıktan sonra temiz su ile duş alınmalı ya da ağız temiz suyla çalkalanarak gözler de yine temiz suyla yıkanmalı. Açık yarası olan kişiler, bu yaranın su geçirmez bandaj ile kapatılması sonrasında havuza girmeli, yada yara iyileşene dek havuzu kullanmamalı Ateş, bulantı, kusma, ishal, gözlerde kızarıklık, genital bölgede yara, kaşıntı gibi durumlarda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi.

Uzmanı uyardı: Havuzdan enfeksiyon kapma riskine dikkat Haber

Uzmanı uyardı: Havuzdan enfeksiyon kapma riskine dikkat

Sıcak havaların bunaltıcı etkisinden kurtulmak için birçok vatandaş kendilerini yüzme havuzlarına atıyor. Uzmanlar ise bakımı yapılmayan havuzların enfeksiyon bulaşma riskine karşı dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Yaz aylarında bakteri, parazit veya mantarların üremelerinin arttığını söyleyen uzmanlar bunun sonucunda bulantı, ishal ve kusma şikayetleri konusunda uyarıyor. Kreş çağındaki çocukların ve yaşlı hastaların özellikle dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Kreş dönemindeki 3-4 yaş gruplarındaki çocukların ya da yaşlı hastaların özellikle 75-80 yaş üstü hastaların daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bunların çoğu ishal, bulantı, kusma yaptığı için vücudun su kaybetmesi sonucu kişilerde halsizlik, ateş yüksekliği gibi şikayetler olabiliyor, yemek yemeleri bozulabiliyor" şeklinde konuştu. "Yaz aylarında enfeksiyonların, bakterilerin, parazitlerin ve mantarların üremeleri artıyor" Yaz aylarının gelmesiyle havuza olan ilginin arttığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Yaz aylarında enfeksiyonların, bakterilerin, parazitlerin ve mantarların üremeleri artıyor. Özellikle havuz gibi durgun su kaynaklarında yüzmek, burada vakit geçirmek bakterilerin bizim vücudumuza geçmesine bize bulaşmasına neden olabiliyor. Kapalı havuzlar, küçük havuzlar, buralara gelen kalabalık insan toplulukları, özellikle küçük çocukların buraya rağbet etmesi nedeniyle bir enfeksiyon kaynağı olabiliyor. Bu bulaşma ağız yoluyla olabileceği gibi solunum yoluyla bulaşma şeklinde ya da gaita yolu dediğimiz idrar dışkı yoluyla enfeksiyonlar bulaşabiliyor" diye konuştu. "Adenovirüsü, rota virüsü gibi virüsler havuz yoluyla bulaşabiliyor" Birçok enfeksiyonun havuz yoluyla geçebildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Özellikle de ishal yapan, ateşle seyreden özellikle küçük çocuklarda çok gördüğümüz, anasınıfı çağında 4-5 yaş ya da ergenlik döneminde havuza giren çocuklarda bu şikayetler yaz aylarında artıyor. Bunlar neler olabilir dediğimizde bakteriler, tifo, dizanteri ya da paraziter amip dediğimiz kanlı ishal yapan etkenler olabileceği gibi biraz daha hafif geçen viral enfeksiyonlar örneğin adenovirüsü, rota virüsü gibi virüsler havuz yoluyla bulaşabiliyor. Genç kadınlarda idrar yollarını tutan mantar enfeksiyonları, candida dediğimiz enfeksiyonlar havuzlardan, havuz sonrası özellikle soyunma odaları, ortak tuvaletlerden de bulaşma söz konusu olabiliyor" dedi. "Kreş dönemindeki 3-4 yaş gruplarındaki çocukların dikkatli olması gerekiyor" Enfeksiyon kapıldığı zaman havuzdan sonraki 1-2 gün içerisinde kendini belli ettiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "48 saat içinde başlayan, 38-39 derecelerde bir ateş yüksekliği, akabinde devam eden bulantı, kusma, ishal, özellikle kanlı ishal şikayeti olması havuzdan bir enfeksiyon, bir mikrobun vücudumuza girdiğinin belirtisi olabilir. Normalde sağlıklı bir yetişkin böyle bir enfeksiyonu kısa bir sürede atlatır. Enfeksiyon 3-4 gün içerisinde kendiliğinden geçebilir. Kreş dönemindeki 3-4 yaş gruplarındaki çocukların ve yaşlı hastaların daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bunların çoğu ishal, bulantı, kusma yaptığı için vücudun su kaybetmesi sonucu kişilerde halsizlik, ateş yüksekliği gibi şikayetler olabiliyor. Yemek yemeleri bozulabiliyor. Küçüklerin ve yaşlı hastaların böyle durumlarda mutlaka bir doktora başvurmasında fayda var. Ama sağlıklı bir yetişkinde eğer bir şikayet yoksa düzenli beslenerek, su içerek kendileri atlatabiliyor. Doktorlar antibiyotik tedavileri verebiliyor çeşidine göre. Çünkü çok fazla virüs ve bakteri var. Hangi tanı konduysa ona göre bir antibiyotik tedavisi verilebiliyor" ifadelerini kullandı. "El yıkama alışkanlığına ve kişisel hijyenimize de dikkat etmemiz lazım" Bunlardan korunmanın en önemli yollarından birisinin el yıkama alışkanlığı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Tuvaletler, ortak kullanılan duşlar, soyunma odaları buralardan da geçiş söz konusu olabiliyor. El yıkamak, havuzun temizliği, klorlanması, havuzun içinde su akışının olması devridaim olması ve günlük bakımlarının yapılması gerekiyor. Denizde böyle bir enfeksiyon riski oldukça düşük. İmkanı olan insanlar için denize girmek biraz daha avantajlı ama havuza giriyorsak da bu günlük bakımlara, havuzun klorlanmasına oldukça dikkat edilmesi gerekiyor. El yıkama alışkanlığına ve kişisel hijyenimize de dikkat etmemiz lazım. Kalabalık havuzların dinlendirilmesi yani aynı anda yüzlerce kişi değil de grup grup havuzlara girilmesi koruyucu bir yöntem olabilir. Bu şekilde dikkat ederek özellikle yaz aylarında temmuz, ağustos, eylül aylarında havuzdan bulaşan enfeksiyon hastalıklarından korunmak mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.

Aqua Yaşam'a vatandaştan büyük ilgi! Haber

Aqua Yaşam'a vatandaştan büyük ilgi!

Baştan sona bakımdan geçirildikten sonra hizmete açılan ve sonbahara girilmesi nedeniyle geçen günlerde kapılarını kapatan tesisten bu yıl yaklaşık 60 bin kişi yararlandı. Böylece vatandaşlar, rekor sıcaklıkların yaşandığı yaz aylarında hijyenik ve güvenli bir ortamda, uygun fiyatla serinleme olanağı buldu. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, kent merkezinde olması ve sunulan olanaklar nedeniyle özellikle ailelerin Aqua Yaşam'ı bu yaz aylarında yoğun olarak tercih ettiğini söyledi. Tesisin her yaz ayında daha fazla ilgi görmesinden mutluluk duyduklarını vurgulayan Başkan Selvitopu, “Aqua Yaşam tesislerimizi her sezon öncesi baştan sona bakımdan geçiriyoruz. Açıldıktan sonra da konuklarımızın rahat etmesi, ailece dinlenip eğlenmeleri için her türlü önlemi alıyoruz. Bu anlayışımız gelecek yıllarda da devam edecek. Tüm konuklarımıza ilgileri nedeniyle teşekkür ediyorum” dedi. Karabağlar'ın her yaz çekim merkezi haline gelen tesiste, farklı büyüklüklerde yüzme havuzları, çocuk oyun havuzu, kaydıraklar bulunuyor. Kafeteryada fast food, gözleme, ızgara, makarna, salata çeşitleri, serpme kahvaltı, sıcak ve soğuk içecekler sunuluyor. Ayrıca havuz bölümüne bağlantısı olan Gemi Restoranda da hizmet veriliyor. Aqua Yaşam'ı 2022'nin yaz aylarında toplam 55 bin kişi ziyaret etmişti. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Karabağlar’da kurslara ilgi yoğun

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.