[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Hayvan

Hayvan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hayvan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Güzelbahçe'de uyuyan köpeği öldü diye paylaştılar Haber

Güzelbahçe'de uyuyan köpeği öldü diye paylaştılar

İzmir'in Güzelbahçe ilçesindeki hayvan barınağında, bir köpeğe kötü muamele yapıldığı, köpeğin bakımsızlıktan öldüğü iddia edildi. Sosyal medyada yer alan iddiaların üzerine Güzelbahçe Belediyesi, hayvan barınağının kapılarını açarak, iddialara açıklık getirdi. UYUAN KÖPEĞİ ÖLDÜ DİYE YAYINLADILAR Öldüğü iddia edilen köpeğin uyuduğunu dile getiren Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, "Hiçbir şey yapamadılar, en son gelip buradaki dili olmayan, konuşamayan canlı hayvanlara saldırmaya başladılar. Ben bunu kınıyorum, aşağılıkça bir iş olduğunu söylüyorum. Tamamen uyurken çekilip 'öldü' diye paylaşıldı. Bu olaydan sonra bir grup geldi, hayvan barınağımızı ziyaret ederek yapılanları takdir etti ve burada 16 hayvanımızı sahiplendiler" ifadelerine yer verdi. PARMAKLA GÖSTERİLECEK BİR YER Başkan Mustafa Günay, açıklamalarına şöyle devam etti: "Haberimiz olmadan bakanlıktan gelip barınağımızı denetlediler. En son bakanlığın verdiği raporla barınağımız, Türkiye'deki hayvan barınakları içinde parmakla gösterilecek bir yer olduğu tespit edildi. Şimdi bir tane daha Türkiye'nin; en hijyenik, en modern, en büyük hayvan barınağını Çamlı Mahallesi'ne yapıyoruz. Biz, bu kadar bu konuda itina gösteriyoruz ama bunu çekemeyenler, bizim arkamızda dolaşanlar, gelip habersizce uyuyan köpeği 'öldü' diye çekip sosyal medyaya verdiler." ÖLDÜ DENİLEN KÖPEK TEDAVİDEYMİŞ Güzelbahçe Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü ve Veteriner Hekim Güzeli Öcek de, öldü denilen köpeğin sağlık durumuyla ilgili açıklamalar da bulundu. Köpeğin uyuz hastalığı olduğunu, yaşlılığa bağlı sebepler ve mevsim geçişi nedeniyle tüylerinde döküntüler meydana geldiğini ve henüz 2 hafta önce barınağa geldiğini anlatan Güzeli Öcek, "O köpek Yelki Mahallesi'nde, 13 yaşında; yani 13 yıldır bildiğimiz bir köpekti. Yaşlı olması sebebiyle bacaklarında bir uyuz problemi vardı. Bir şikayet üzerine, tedavisinin yapılması için barınağa aldık. Buradayken de mevsim değişikliğine bağlı tüy dökülmeleri vardı köpeğimizde. Hastalığına bağlı olarak, o yanındaki tüylerle video çekilmiş ve hayvanı öldü sanmışlar; ayrıca zeytin ağacının zeytin tanelerini farklı şeyler göstermişler. Paylaşımdan sonra barınağımıza geldiler, baktılar, sonra teşekkür edip gittiler. O köpeğimiz sahiplenildi. Onunla beraber 16 can daha sahiplenildi” dedi.

Bornovalı miniklerden can dostlara büyük sevgi Haber

Bornovalı miniklerden can dostlara büyük sevgi

Çamdibi’ndeki Milli Eğitim Vakfı Bornova Okulları'nda gerçekleşen etkinlikte, minik öğrenciler hazırladıkları pankartlar ve dövizlerle hayvan sevgisini anlatan yürüyüşler gerçekleştirdi. Şarkılar söyleyip dans ederek eğlenen öğrenciler, hayvan dostlarına olan sevgilerini resim yaparak ifade etme şansı buldu. Etkinliğe veliler de can dostlarıyla birlikte katılım sağladı. Can dostlara mama Bornova Belediyesi miniklere can dostları boyama kitabı dağıttı. Veteriner İşleri Müdürü Erha Arı, Bornova Belediyesi olarak can dostlarına yönelik yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgilendirmeler yaptı, çocukların sorularına cevap verdi. Öğrencilerin getirdiği mamalar, Bornova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne teslim edildi ve can dostlarına ulaştırıldı. Barınak ziyareti Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nün Pınarbaşı’ndaki Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde ise Bornova Belediyesi’nin Çocuk Oyun Aktivite Merkezleri’nden gelen çocuklar ağırlandı. Merkezin çalışmaları hakkında bilgilendirme yapılan 3-6 yaş arası minikler, can dostları ile keyifli vakit geçirdi.  Çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için can dostları boyama kitabı hediye verildi. Geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, çocukların hayvanlara yönelik ilgisinin toplumda farkındalık oluşturmak açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Bu tür etkinliklerin hayvan hakları bilincini daha da yaygınlaştıracağını ifade eden Başkan Eşki, Bornova Belediyesi olarak her zaman hayvanların korunması ve refahı için çalışacaklarını kaydetti. Eşki, “Sokak hayvanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve onların daha sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlamak adına çalışmalarımız devam ediyor. Bugün burada çocuklarımızın gösterdiği ilgi ve duyarlılık, geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor” diye konuştu.

Hayvanları kütleten adam: Onlara yardım ediyorum Haber

Hayvanları kütleten adam: Onlara yardım ediyorum

GÖNÜL MORSÜNBÜL - RÖPORTAJ- Halk dilinde ‘kütletme’ olarak bilinen kayropraktik, son yılların en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden birini oluşturuyor. Kayropraktik, Yunanca’da el ile yapılan tedavi anlamına geliyor. Tamamlayıcı tedavi olarak uygulanan bu yöntemle, omurga ve eklemelerde meydana gelen ağrılar, sinir- kas- iskelet sistemini oluşturan kemiklerde oluşan fonksiyonel bozukluklar teşhis edilerek iyileştiriliyor. Kayropraktik ya da osteopati tedavisi, anatomi ve fizyolojiye dayanan, vücudun uyumlu şekilde çalışmasını engelleyen durumların ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Hareket, yürüme, denge ve koordinasyon bozukluklarında, bel, boyun, omuz, dirsek, kalça, kol, sırt gibi hareketi kısıtlayıcı durumlarda kayropraktik tedavi hastaların sağlığına kavuşmasını sağlıyor. Türkiye’de sağlık alanında bir tedavi yöntemi olarak henüz yeni uygulanan kayroprati, insanların yanı sıra hayvanlar üzerinde de uygulanıyor. İnsanlar gibi hayvanların da vücut sistemlerinde çeşitli nedenlerden dolayı fonksiyonel rahatsızlıklar oluşabiliyor. Kas ve iskelet sistemlerinde sorun yaşayan hayvanlara uygulan kayropratik tedavi sayesinde birçok hayvan omurga sağlığına kavuşarak daha kaliteli bir yaşam sürdürebiliyor. Yürüme, koşma gibi hareket zorluğu yaşayan hayvanlar, kayropratik ya da osteopati tedavi ile kısa sürede iyileşebiliyor. Sosyal medyada paylaştığı videolar ile dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan milyonlarca insanın dikkatini çeken kayropraktör Murat Çolak ile hayvan kayropratiği üzerine konuştuk. Şu anda Almanya’da hizmet veren Çolak, Türkiye’de muayene açmayı ve bu alanda eğitim vermeyi planladığını belirtti. FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYORUM Sizi tanıyabilir miyiz?  “Ben Murat Çolak. Almanya’nın Bochum şehrinde yaşıyorum. Ailem Bartınlı. Türkiye’ye genellikle üç ayda bir iş için geliyorum. Hayvan kayropraktörü olarak çalışıyorum. Almanya’nın en büyük TV kanalı olan RTL Plus’ta kendi TV dizim var. Sosyal medya hesabım olan “bones_hands_animals”ta tedavi uyguladığım hayvanların videolarını paylaşarak dünyanın birçok yerine seslenerek hayvan sağlığı için farkındalık oluşturmaya çalışıyorum.” KÖPEĞİM BONES SAYESİNDE Hayvan kayropraktörü olmaya nasıl karar verdiniz, özel bir nedeniniz var mıydı? Bu alanda nasıl bir eğitim aldınız? “Hayvanlar için kayropraktik uzmanı oldum çünkü kendi köpeğim Bones’un ciddi sağlık sorunları vardı. Ne yazık ki hiçbir veteriner bana yardım edemedi. Kayropraktik tedavi ve masajını 14 yaşında amcam sayesinde öğrendim. O zamanlar kemik kırıcıydım, ama sonrasında bu alanda kendimi çok geliştirdim. Hayvan kayropraktörü ya da hayvan osteopatı olmak için Almanya’da ileri bir eğitim programı almanız gerekiyor.” HAYVANLAR SORUNLARINI SÖYLEYEMİYOR Kayropraktik tedavi Türkiye’de son zamanlarda yaygınlaşan sağlık yöntemlerinden biri ve çoğunlukla insanlar üzerinde uygulanıyor. Hayvanlara uygulanan kayropraktik tedavi ile insanlara uygulanan tedavi yöntemi aynı mı? “Hayvanların da insanlar gibi düzenli bakım ve tedaviye ihtiyaçları var. Kayropraktik, onları ilaçsız ve cerrahi müdahale gerektirmeden tedavi etme imkanı sunuyor. İnsan ve hayvanların anatomileri farklı olduğu için uygulan yöntemler de farklı oluyor. Hayvanlar için tedavi daha zordur. Hayvanların aksine, insanlar sorunların nerede olduğunu söyleyebilir ve gösterebilir. Hayvanların ise böyle bir imkanları olmadığı için onları anlamanız, yardımcı olmanız gerekiyor” FELÇ OLAN HAYVANLAR BİLE İYİLEŞİYOR Hayvanlara uyguladığınız kayropratik tedavinin hayvan sağlığı üzerindeki etkileri nasıl oluyor? Hayvanların sağlık durumları değişiyor mu yoksa kısa süreli bir rahatlama mı sağlanıyor? “Hayvanların da insanlar gibi omurga ve kas sistemlerinde çeşitli nedenlerden dolayı sağlık problemleri oluşabiliyor. Benden sadece bir tedavi aldıktan sonra, artık düzgün yürüyemeyen hayvanlar tekrar yürüyebiliyor. Rahatsızlık ve ağrı da ortadan kalkabiliyor. Topallayan veya neredeyse felç olan hayvanlar tedavi sonrasında tekrar yürüyebiliyor.” VAHŞİ HAYVANLARI TEDAVİ ETMEK DAHA ZOR Sosyal medyada paylaştığınız videolara baktığımızda, kedi, köpek, tavuk, at, ayı, aslan, maymun, yılan gibi her cinsten ve boyuttan farklı hayvana tedavi uyguladığınızı görüyoruz. Oldukça geniş bir yelpaze...Hangi türler üzerinde çalışmak sizin için daha zorlu veya daha kolay? “Sizin de bahsettiğiniz gibi birbirinden farklı hayvanlara tedavi uygulayabiliyorum. Her hayvan anatomisi nedeniyle özel ilgi ve deneyim istiyor. Hangi hayvanı tedavi edersem edeyim, her zaman özel bir canlıyla karşı karşıya olduğumun bilincinde hareket ediyorum. Hayvanı tedavi edebilmem için öncelikle güven oluşturmam gerekiyor. Fiziksel olarak düşünürsek, vahşi hayvanları tedavi etmek daha zor çünkü çok daha ağırlar. Onları tedavi etmek için daha fazla güce ihtiyaç duyuyorum.” HAYVANLARLA İNSANMIŞ GİBİ KONUŞUYORUM Kayropraktik uyguladığınız hayvanların verdiği tepkiler yoğun ilgi görüyor. Tedavi sonrası hayvanların gözlerindeki sevgi dolu bakışlar ve rahatlama hissi ise dikkat çekici. Siz bu tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? “Bir hayvanı tedavi ettiğimde, hayvanların çok çabuk rahatladığını ve sakinleştiğini fark ediyorum. Birçok hayvan tedavi sırasında beni öpüyor ve yalıyor. Bunu bir teşekkür gibi algılıyorum. Beni seviyorlar... Kulağa garip geliyor ama hayvanlar onlara yardım ettiğimi hissediyor ve bana güveniyorlar. Ayrıca her bir hayvanla sanki bir insanmış gibi konuşuyorum. Onları anlıyorum ve vücut dillerinin çoğunu okuyabiliyorum. Hayvanları mutlu etmek beni de çok mutlu ediyor.” HİÇ ISIRILMADIM, HAYVANLARDAN KORKMUYORUM Aslan, ayı, at gibi büyük ve güçlü hayvanların yanı sıra yılan gibi hassas ve tehlikeli olarak bilinen hayvanlara da tedavi uyguluyorsunuz. Bu tür hayvanları tedavi ederken korktuğunuz zamanlar oluyor mu? Tedavi sırasında olumsuz bir durumla karşılaştınız mı hiç? “Hastalarımdan asla korkmam, onlara saygı duyarım. Bu ister bir köpek ister bir aslan olsun... İçgüdülerim ve sakinliğim beni her zaman koruyor. Hayvanlar bunu hissediyor ve aramızda bir güven duygusu oluşuyor. Bu güven duygusu sayesinde onlara yaklaşmama izin veriyorlar. Bu da beni kaygılanmak yerine çok özel hissettiriyor. Hiç ısırılmadım. Sadece zaman zaman bana hırlayanlar oluyor...” DÜNYADAKİ HER HAYVANA YARDIM ETMEK İSTİYORUM Yeni tür hayvanlarla çalışmayı düşünüyor musunuz? “Evet, yaşayan her varlığa değer verdiğim için tüm hayvanlara açığım. Yapabilirsem dünyadaki her hayvana yardım etmeyi kendime görev edindim. VİDEOLARIM 100 MİLYONDAN FAZLA KEZ TIKLANIYOR Oldukça farklı bir meslek yapıyorsunuz. Dünya’nın birçok ülkesinde yaşayan milyonlarca insan sizi takip ediyor. Böylesine ilgi görmek sizi nasıl hissettiriyor? İnsanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz? “Dünya çapında böyle bir etkiye sahip olmak bir Türk olarak beni gururlandırıyor. Almanya’nın en büyük TV kanalı olan RTL Plus’ta kendi TV dizim var. Randevular nedeniyle günde 500 ila 800 arasında mesaj alıyorum. Instagram hesabım bones_hands_animals ve Tiktok hesabım boneshansanimals’ta yayınlanan videolarım 100 milyondan fazla kez tıklanıp izleniyor. Geri bildirimler çok olumlu ve pek çok insan beni ve işimi seviyor. Bu da söylediğim gibi gurur verici.” BENİMLE İLETİŞİME GEÇSİNLER Hayvan sahipleri hayvanlarının kayropraktik tedaviye uygun olup olmaklarını anlamaları için nelere dikkat etmeli? Hayvan sahiplerine neler önerirsiniz? “Öncelikle hayvanlarını çok iyi gözlemlemeliler. Hayvan sahipleri hayvanlarının iyi hissetmediklerini anladıklarında, kas-iskelet sistemlerinde anormallikler olduğunu fark ettiklerinde bir hayvan kayropraktörü ile iletişime geçmeleri gerekir. Eğer yaşadıkları yerlerde bu alanda uzman biri yoksa kesinlikle benimle iletişime geçmeyi düşünebilirler. Her zaman onlara bilgim ve deneyimim ölçüsünde yardımcı olmak isterim.” TÜRKİYE’DE MUAYENE AÇACAĞIM Türkiye’ye zaman zaman geldiğinizi söylediniz. Türkiye’de de hayvanlara kayropraktik yapmak ister misiniz? Türkiye ile ilgili planlarınız var mı? “Elbette ki, kendi ülkemdeki hayvanlara da yardım etmeyi çok istiyorum. Her şey yolunda giderse önümüzdeki yıl İstanbul’da bir muayene açacağım. Ayrıca Türkiye’de bu alanda eğitim vermeyi de istiyorum”

Hayvanlarda yüksek ateşe dikkat! Mavi dil hastalığı nedir? Mavi dil hastalığının belirtileri nelerdir? Haber

Hayvanlarda yüksek ateşe dikkat! Mavi dil hastalığı nedir? Mavi dil hastalığının belirtileri nelerdir?

İlk belirtisi yüksek ateş olan mavi dil hastalığı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Belli zamanlarda görülebilen mavi dil hastalığı hayvanlarda ölüme kadar ilerleyebiliyor. Peki mavi dil hastalığı nedir ve belirtileri nelerdir? İşte detaylar… Mavi dil hastalığı nedir? Mavi dil hastalığı Blue tongue olarak da adlandırılır ve Culicoides türüne ait sinekler yolu ile bulaşan daha çok sığır, keçi, koyun ve deve gibi hayvanlarda görülür. Mavi dil hastalığı aynı zamanda Bluetongue virüsü olarak da adlandırılır. Mavi dil hastalığı tatarcık isimli sokucu sineklerin hasta bir hayvandan emdikleri kanda bulunan virüsü sağlıklı bir hayvanın kanını emdikleri sırada sağlıklı hayvana geçmesi ile bulaşır. Bu riskli sinekler özellikle yağmurlu yaz günlerinin sonunda oluşan rutubetli gecelerde etkin olurlar. Mavi dil hastalığının belirtileri nelerdir? Mavi dil hastalığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Aniden yükselen ve 40-42 dereceye yükselen ateş, Dudak emme hareketleri, Dil ve dudaklarda ödem oluşması ve dilin mavi rengini alması, Sulu ve irinli burun akıntısı oluşması, Ağızda ve burun girişinde ülser ve kabuklu yaraların oluşması, Solunumda zorlanma ve yem alamama, Ayakta tırnak aralarında yaraların meydana gelmesi Deride kırmızılıklar oluşması, Genç hayvanlarda ishalin görülmesinden 2-8 gün sonra ölüm gerçekleşmesi. Mavi dil hastalığı insanlara bulaşır mı? Mavi dil hastalığı insanlara bulaşmaz sadece koyun, keçi, sığır ve deve gibi hayvanlarda görülür. İnsan sağlığı üzerinde bir risk barındırmaz.

Hayvan beslemek ruhsal gelişimi de destekliyor! Haber

Hayvan beslemek ruhsal gelişimi de destekliyor!

Son yıllarda hayvan hakları ve refahının öneminin daha fazla dile getirilmeye başlandığını kaydeden Veteriner Hekim Burcu Çevreli, “Hayvan hakları savunucuları, bu konuda toplumsal farkındalık geliştirmiştir. Yasalara aykırı muameleye maruz kalan ve kendi haklarını savunma şansı olmayan hayvanların haklarını savunmak insanlara düşmektedir.” dedi. Üsküdar Üniversitesi Deneysel Araştırma Birimi (ÜSKÜDAB) Sorumlu Yöneticisi Veteriner Hekim Burcu Çevreli, son dönemde sokak hayvanları yasası olarak bilinen kanuni düzenlemeyle gündemde olan hayvanlara karşı toplumsal duyarlılık konusunu değerlendirdi. Sokak hayvanları sorunları görünür hale geldi Veteriner Hekim Burcu Çevreli, insanların özellikle kendilerini yakın hissettiği, destek bulduğu bir varlık olarak hayvanların, her zaman onların hayatında bir yer edindiğini ve edinmeye de devam ettiğini dile getirerek, “Hayvanların da hakları olduğu bilinci gelişmiştir. Özellikle sokak hayvanlarının sorunları daha görünür hale gelerek sosyal sorumluluk projeleri geliştirilmiştir.” dedi. Hayvan hakları ve refahının önemi daha fazla dile getiriliyor Son zamanlarda hayvanlara karşı duyarlılığın, toplumda giderek daha görünür hale geldiğini kaydeden Çevreli, şöyle devam etti: “Medya ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle, hayvanlarla ilgili bilgilere daha hızlı bir şekilde erişilebiliyor ve bu bilgiler ışığında, onların bize karşılıksız gösterdiği ilgi ve sevgi sayesinde empati yeteneğimiz de gelişiyor. İlkçağlara kadar uzanan insan-hayvan ilişkisi daha çok insanların çıkarlarına dayansa da son yıllarda hayvan hakları ve refahının önemi daha fazla dile getirilmeye başlanmıştır. Hayvan hakları savunucuları, bu konuda toplumsal farkındalık geliştirmiştir. Yasalara aykırı muameleye maruz kalan ve kendi haklarını savunma şansı olmayan hayvanların haklarını savunmak insanlara düşmektedir. Her geçen gün binlerce hayvan, işkence boyutuna varan kötü muamelelerle karşı karşıya kalırken, etik düşüncelerle hareket eden insanlar, hayvanları koruma gereğini daha da güçlü bir şekilde hissetmektedir. Bu da hayvanlara karşı toplumsal duyarlılığı pekiştirmiştir.” İnsanlar yerleşik hayata geçerken bazı türleri evcilleştirdi İnsanların, Neolitik dönemde avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik hayata geçerken çeşitli türlerde hayvanları evcilleştirdiğini hatırlatan Veteriner Hekim Burcu Çevreli, “O dönemde insan-hayvan ilişkisi büyük ölçüde ekonomik boyutta değerlendirilirken, günümüzde bu ilişki daha çok sevgi, arkadaşlık ve yalnızlığı paylaşma gibi duygusal boyutlarda ön plana çıkmıştır. Hayvan hakları ise, insanların sahip olduğu haklardan farklı olarak, hayvanların ekosistem içinde sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için sağlanması gereken hakları ifade etmektedir. Hayvanların yeryüzü çevresinin bir parçası olarak bazı haklara sahip olması ve bu hakların hukuk çerçevesinde korunması düşüncesi, doğanın özgün yapısının bozulmasının insan yaşamını doğrudan etkilemesi nedeniyle önem kazanmaya başlamıştır.” diye konuştu. Çocukların çevre ve doğa hakkındaki algılarının şekillenmesinde eğitimin önemi… Yapılan araştırmaların, hayvan destekli uygulamaların kişilerin bedensel ve ruhsal sağlığına katkıda bulunduğunu göstererek insan-hayvan ilişkisine yeni bir boyut kazandırdığını dile getiren Veteriner Hekim Burcu Çevreli, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocukların çevre ve doğa hakkındaki algılarının şekillenmesinde ise eğitim belirleyici bir rol oynamaktadır. Özellikle doğa ve hayvan sevgisi ile çevre korumacılığının kalıcı davranışlar ve yaşam biçimine dönüşmesinde eğitimin etkisi büyüktür. Evcil veya sokaktaki bir hayvanı sevmek, beslemek ve onlarla ilgilenmek, çocuğun ruhsal gelişimi ve hayal dünyasına ömür boyu olumlu katkılar sağlamaktadır.”

Yavru kedileri süpürge sapıyla öldürmüştü, tutuklandı Haber

Yavru kedileri süpürge sapıyla öldürmüştü, tutuklandı

Manisa Salihli'nin Sağlık Mahallesi Kurudere Caddesi'nde meydana gelen olayda M.Ş. (69), evinin arka bahçesinde balkonun alt kısmında bulunan yavru kedileri fırça sapı ile vurarak öldürmüştü. Yaşanan olayı cep telefonları ile kaydeden vatandaşlar durumu polise bildirmişti. Gözaltına alınan M.Ş., emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zanlının ifadesinde "Yavru kediler mutfağıma girip çıkıyordu. Defalarca engellemeye çalıştım. O gün sinirlerime hakim olamayınca bu eylemi gerçekleştirdim" dediği iddia edildi. İzmir Barosu'ndan açıklama Öte yandan, 3 yavru kedinin öldürülmesiyle ilgili olarak Salihli Adliyesi önünde toplanan sivil toplum örgütleri olayı kınadı. Salihli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Funda Canseven, “Bugün burada 3 yavru kedinin sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Türkiye'de yaşayan bütün sokak hayvanlarının yaşam hakkı için toplanmış bulunuyoruz. 3 yavru kedinin canice katledilmesine dair videoyu bütün ülke izledi. Hepimizin yüreği yandı. Bu görüntüler artık yürek sızlamasının ötesine geçen bir durum. Bizler hem Manisa hem de İzmir Barosu olarak davanın takipçisi olacağız. Toplumda hepimizin yüreklerinde infial uyandıran bir olay olmuştur. Umarım hak ettiği cezayı alır” dedi.  İzmir Barosu avukatlarından Bilge Berk ise, “Sokakta hayvan istemiyoruzun tezahürü her yerde şiddettir. Bizler hukukçular olarak bu yasa ile mücadelede elimizden geleni yapacağız. Bu yasa ile ilgili olarak CHP'nin acil olarak Anayasa Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma davası açmasını bekliyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.