[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#hipertansiyon

hipertansiyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hipertansiyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erzincan'da hipertansiyona dikkat etkinliği gerçekleştirildi Haber

Erzincan'da hipertansiyona dikkat etkinliği gerçekleştirildi

Dünya Hipertansiyon Günü’ne yönelik İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı dersi kapsamında Dr. Öğretim Üyesi Safiye Yanmış Hemşirelik Bölümü 2. sınıf öğrencileri ile Güllüce Köyü’nde hipertansiyona yönelik farkındalık oluşturmak amaçlı köy halkına bilgilendirme yaptı. Kurulan Stant kapsamında hipertansiyona dikkat çekmek için öğrenciler tarafından hazırlanan bilgilendirme broşürleri ve magnet dağıtıldı. Ardından kan basıncı ölçümü yapıldı. “Günlük tuz alımı 5 gramın altına düşürülmeli” Etkinlikte konu ile ilgili bilgilendirmede bulunan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Safiye Yanmış; Dünya genelinde 1,3 milyar hipertansiyon hastalığına sahip birey olup, her yıl yaklaşık 11 milyon kişi (30-70 yaş) hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tuz, kan basıncını artıran başlıca faktörlerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tuz alımının günlük yaklaşık bir çay kaşığı (5 gramdan daha az) olmasını önermektedir. Günlük tuz alımı 5 gramın altına düşürüldüğünde, dünya çapında kalp krizine bağlı yıllık ölüm sayısı yaklaşık 2,5 milyon azalacaktır” dedi. “Hareketli yaşam tarzı benimsenmeli” Hipertansiyondan korunmada yapılabilecek uygulamalar ile ilgili bili veren Yanmış; Tütün kullanımı, Alkol kullanımı bırakılmalı, İdeal vücut ağırlığı korunmalı (Fazla kilolu/obez ise kilo vermeli), Hareketli yaşam tarzı benimsenmeli, Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalı, Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, Tuz kullanımı azaltılmalı ve özellikle düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılmasına vurgu yaptı. Güllüce köyü muhtarı ve köy hemşiresi Meryem Ateş’in de katıldığı stant halk tarafından ilgi gördü.

Hipertansiyon nedir? Haber

Hipertansiyon nedir?

Yapılan araştırmaların sonucuna göre Türkiye’de her 3 kişiden 1’inde hipertansiyon hastalığı görülüyor. Görülme sıklığı kadınlarda erkeklere göre daha fazla olan bu hastalığa dair detaylar pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Hipertansiyona dair bilgileri sizin için derledik. Hipertansiyon nasıl bir hastalık? Kalp, vücuda kan pompalayan ve böylece kadının vücuda taşınmasını sağlayan hayati bir organ olarak karşımıza çıkıyor. Belirli bir ritmi ve çalışma sistemi bulunuyor. Ancak bazı durumlarda bu çalışma sisteminde bozukluklar meydana gelebiliyor. Hipertansiyon da sistemin olması gerektiği gibi çalışmaması durumunda ortaya çıkıyor. Kalbin kan pompalama işlemini yaparken, damarda normal dışı basınç oluşturması ve bu nedenle de uygulanan basınç miktarının üst seviyede olması hali hipertansiyon olarak adlandırılıyor. Bu hastalıkta; kalpten çıkarak vücutta dolaşmaya başlayan kan, atardamar duvarlarına normal üstü bir kuvvet uyguluyor. Yüksek tansiyon olarak da adlandırılan hipertansiyonun, kalp hastalıklarına da yol açma riski bulunur. Büyük tansiyon oranının 140 mmHG ve üstü, küçük tansiyonun ise 90 mmHg ve üzeri bir orana sahip olması yüksek tansiyon olarak adlandırılıyor. Sağlık açısından tehdit oluşturan hipertansiyon hastalığında, gerekli tedavi yöntemleri aksatılmadan uygulanmalıdır. Hipertansiyon neden olur? Yetişkin bireylerde görülen hipertansiyon hastalığına sebep olabilecek pek çok faktör bulunuyor. Yüksek tansiyona yol açabilecek durumlar şu şekilde karşımıza çıkıyor; yüksek miktarda tuz tüketimi, tiroitte meydana gelen rahatsızlıklar, böbrek hastalıkları, hareketsiz yaşam, diyabet, kolesterol, stres seviyesinde artış, böbrek üstü bezlerinde oluşan tümörler, doğum kontrol hapı kullanımı, bazı ağrı kesiciler, hamilelik esnasında oluşabilecek damar gelişimi problemleri ve genetik aktarımlar. Hipertansiyon belirtileri Hipertansiyon ya da diğer ismiyle yüksek tansiyon, gelişim sürecinde sinsi bir şekilde ilerleyen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Olgunlaştığı döneme kadar hiçbir gelişim göstermeyebiliyor. Bu nedenle bu hastalığa sahip olan kişiler, belirli bir süre hiçbir belirti hissetmiyor. Söz konusu hastalığın gelişim süreci ise yıllar sürebiliyor. Yüksek kan basıncının belirgin hale gelip, hipertansiyondan şüphelenen kişiler bazı belirtiler yaşıyor. Bu belirtiler; baş ağrısı, görme ile ilgili sorunlar, kulakta çınlama, idrardan kan gelmesi, halsizlik hissi, çarpıntı, deride kızarıklık, burun kanaması, göğüste ağrı hissi ve nefes darlığı olarak kendini gösteriyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türkiye’de tekrardan kapanma olacak mı? Uzmanlar açıkladı

Ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon riski var Haber

Ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon riski var

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon hastalığıyla karşı karşıya olduğunu belirtirken “Oldukça yüksek olan bu orandan daha da kötüsü ise; yarıya yakın tansiyon hastasının maalesef hastalığının farkında bile olmamasıdır.  Sinsice ilerlediğinden ‘sessiz katil’ diye de anılan hipertansiyon; başta kalp damarları olmak üzere tüm vücutta büyük tahribata yol açıyor” diyor. Hipertansiyonu kontrol altında tutmak için tek yöntemin düzenli ilaç kullanımı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan, yaşam tarzında yapılacak birkaç basit değişikliğin kan basıncını kontrol altına almaya katkı sağlayacağını söylüyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, hipertansiyona karşı 7 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  Tuz tüketimini sınırlandırın!  Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; günlük tuz tüketiminin 5 gramı yani 1 tatlı kaşığını geçmemesi gerekiyor. Zira aşırı tuz tüketilmesi vücutta sıvı tutulmasına ve ödeme yol açarak beraberinde tansiyonun yükselmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Alper Özkan “Bilimsel çalışmalara göre; erken evrede yakalanan hipertansiyon hastalarında sadece tuzun azaltılması ile tansiyonda yaklaşık 10 birimlik düşme sağlanabiliyor. Bu da neredeyse hafif etkili bir ilacın etkisine eşit demek. Ancak doktorunuz ilaç kullanmanızı önerdiği sürece ilacı bırakmayın” diyor.   Şeker ve karbonhidrat tüketimine dikkat edin! En az tuz tüketimi kadar şeker ve karbonhidrat alımına da dikkat edilmesi gerekiyor. Beyaz ekmek, unlu mamüller ve tatlılar başta olmak üzere ihtiyaç fazlası her türlü karbonhidrat kilo alımına yol açarken, damarlarda sertleşmeye ve tansiyon değerlerinin yükselmesine neden oluyor. Gizli şeker kaynağı olan meyve, meyve suyu ve alkolün de kan şekerini yükselterek kan basıncını olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan, meyve tüketimininin günde bir porsiyonu aşmamasını, meyve suyu ve alkolden kaçınılması gerektiğini söylüyor.  Egzersiz yapın! Hipertansiyonun en önemli nedenlerinden biri de; hareketsiz yaşam. Hareketsizlik kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Hipertansiyondan korunmak için düzenli egzersizin şart olduğunu, özellikle haftada 3 gün tempolu ve yarım saatlik yürüyüşlerin hipertansiyonu kontrol altına almada büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Egzersiz ve hipertansiyon ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar; kardiyo egzersizleri, pilates, yüzme gibi sporların kan basıncı kontrolünde çok önemli etkisi olduğunu gösteriyor” diyor.  Mutlaka yeterince su için! Yetersiz sıvı alımı olan kişilerde böbreklere ve kalbe giden kan miktarında zamanla azalma oluyor, damarlar büzüşerek kan basıncı artıyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını, vücut ağırlığınızı 30 ile çarparak bulabilirsiniz. Örneğin; 70 kg olan bir kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarı (70x30=2100 ml) ortalama 8-10 bardağa tekabül ediyor. Çay, kahve veya gazlı içeceklerse suyun yerini tutmazken aksine hem idrar söktürücü etkileri hem de damar içinde kalma sürelerinin düşük olması nedeniyle vücutta sıvı kaybına neden oluyor.  Yeterli ve kaliteli uyuyun!  Yapılan çalışmalar; uykusuzluk problemi olan kişilerin kan basıncı kontrolünün daha zor olduğunu ortaya koyuyor. Yeterli ve kaliteli uyku için; her gün aynı saatte yatağa girilmesi,  karanlık bir odada uyunması, cep telefonunun yataktan uzak bir noktaya bırakılması, gerekirse uzman önerisiyle melatonin takviyesi alınması gerekiyor. Prof. Dr. Alper Özkan,  uyku apnesi (uykuda solunumun geçici durması) olup tansiyon dengesi bir türlü sağlanamayan kişilerde uyku laboratuvarında test yapılmasının önemli olduğunu belirterek “Apnenin önlenmesi uyku kalitesini artırırken tansiyonunuzu da dengeye sokacaktır” diyor.  Stresi yönetmeyi öğrenin! Ruh sağlığımızın tansiyonu doğrudan etkilediğini, modern yaşamın yol açtığı stresi mutlaka yönetmeyi öğrenmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Aşırı stres pek çok tansiyon hastasında etkin kan basıncı sağlanmasını güçleştiriyor” uyarısında bulunuyor. Son dönemlerde hipertansiyon tedavisinde meditasyon ve stresle baş etme yöntemlerine yönelik eğitimler önem kazanıyor.   İlaçlarınızı düzenli ve aynı saatlerde alın! “Bir kere ilaca başlanıldı mı hayat boyu ilaç alınmalı” düşüncesiyle pek çok hasta ilaç kullanımından kaçınıyor, doktorundan habersiz ilacı kesebiliyor. Bu düşüncenin doğru olmadığını, aksine hayati sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan şöyle konuşuyor: “Tansiyon ilaçları gözlük gibidir ve kullanırsak etki eder. Bırakınca da etkisi geçecektir. Her ilaç her hastada aynı oranda fayda vermeyebilir veya yan etki olabilir. Tansiyon ilaçları tıpkı bir terzinin özel dikim elbise dikmesi gibi hastanın bir takım özellikleri göz önüne alınarak ayarlanmalıdır. Doktorunuzla her türlü etki ve yan etkiyi konuşarak size en uygun tansiyon ilacını bulabilirsiniz.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.