İDA Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika İDA Haberleri

Evinin terasında İHA yapmıştı! Yeni projesi şaşırttı

Tarım ve Orman Bakanlığında çalışan 39 yaşındaki Alper Sarısan, evinin terasında kendi imkanlarıyla Alpkuş ismini verdiği bir İHA yapmıştı. Evinin terasında yaptığı İHA'nın tasarımını Yunan bir şirkete kaptıran Sarısan, hedefini bu kez de insansız deniz aracına yöneltti. Sarısan, deniz ve göllerde denetim gerçekleştirmek amacıyla Alpida adını verdiği insansız deniz aracı yaptı. Sarısan, yaptığı insansız deniz aracı ile denizlerde, göllerde, barajlarda denetim yapılmasını kolaylaştırmayı hedefliyor. Alper Sarısan, 15 Temmuz'da gazi olduktan sonra insansız hava aracı (İHA) için çalışmalara başladığını belirterek, “Gazi olduğum süre içerisinde evde bilgisayar başında insansız hava araçlarını incelerken İHA yapma projesi geçti aklımdan. Havacılığa 15 yıldır ilgim olduğu için İHA konusunda biz de neler yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz konusunda araştırma yaptım ve Alpkuş'un çizimine başladık. Altı buçuk yılımızı Alpkuş'a verdik. Boş durmak hoşumuza gitmediği için farklı bir proje başlatmamız gerektiği konusunda ne yapabiliriz diye düşündük. Bünyesinde çalıştığım Tarım ve Orman Bakanlığında göllerimizin, baraj göllerimizin denetlenmesi konusunda kullanılacak çok verimli bir insansız denetim aracı haline getirdik” dedi. “ELEKTRİKLE ÇALIŞAN DOĞA DOSTU SU ÜSTÜ PLATFORMU” Alpida ismini verdiği insansız deniz aracı hakkında da bilgi veren Sarısan, “Tamamen iç sularımızın denetlenmesi, kaçak avcılık, ağ ile yapılan avcılıklar, sezon dışı avcılıklar ve kimi zaman sezonlarda suyun içerisinden alacağınız analizler, su altındaki balık türlerinin alt kamera ile denetlenmesi konusunda bize fayda sağlayacak, tamamen elektrikle çalışan, doğa dostu ve verimli bir su üstü platformu haline geldi” diye konuştu. DENİZ DENETİMLERİNDE UZAKTAN KONTROL EDİLEBİLECEK Alpida olarak adlandırdığı insansız deniz aracı yapımına oğlunun “Baba bana gemi yap” demesi üzerine başladığını ifade eden Alper Sarısan, “Gemi ve tekneyi herkes yapabilir. Ben de hem ülkemize hem de çalıştığım işime nasıl yardımcı olabilir, bundan nasıl farklı bir proje geliştirebilirim, oğlumun isteği üzerine teknolojik ürünleri üzerine koyarak nasıl iyi bir hale getirebilirim o konuda düşünmeye başladım. Tamamen insansız olarak ve denetimlerde uzaktan ve diğer sistemlerin eklenmesiyle birlikte uydudan bile yönetebileceğiniz bir insansız denetim aracı haline gelmesi için çabalarımızla, kendi imkanlarımızla bu hale getirdik” ifadelerini kullandı. “110 AMPERLİK AKÜ İLE 8 SAAT BİZE HİZMET VEREBİLECEK” Alpida'nın işleyişi hakkında bilgi veren Sarısan, “Tamamen radyo kontrol sistemiyle, uzaktan yön vererek çalıştıracağımız su üstü platform haline geldi. Kamera sistemi ve FPV sistemi yardımıyla uzaktan üç farklı kamera ile denetimlerin yapılacağı ve farklı noktalarda ekranlar içerisinde denetimlerin görüntüleneceği hale geldi. Su motorunu kumanda sistemiyle ve manuel olarak yönetebiliyoruz. Kamera sistemlerini de tamamen yine kumanda sistemiyle istediğiniz yöne 360 derece yön verebiliyoruz. 110 amperlik akü ile 8 saat bize hizmet verebilecek, iç sularımızın denetimini yapabilecek, tamamen uzaktan algılama ve bu konularda hizmet verecek insansız su platformu haline geldi” şeklinde konuştu. “SPONSORLUK VE MADDİ DESTEKLERLE DAHA İYİ HALE GELECEKTİR” Çalışmaların maliyetini Mamak İlçe Tarım Orman Müdürlüğünün yardımıyla kendi imkanlarıyla karşıladıklarını dile getiren Sarısan, “Bundan sonraki çalışmalarımızın, projelerimizin daha ileri noktalara getirebilmesi, daha farklı amaçlarla daha teknolojik verilerin, malzemelerin entegre edilebilmesi için ister özel sektör olsun, devlet kurum ve kuruluşlarımızdan ödenek şeklinde bu konuda yardım yapılması halinde çok iyi noktalara gelecek, şu güne kadar yapılmamış ve bundan sonra ilerletilebilecek bir denetim platformu haline geldi. Sponsorluk ve maddi konuda desteklerle daha iyi hale gelecektir” dedi. İHA

İnsansız deniz araçları ailesi genişliyor

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, sosyal medya hesabından, Başkanlıkça başlatılan, ASELSAN ve alt yüklenici KOBİ'leri tarafından yürütülen Albatros-S insansız deniz araçları (İDA) Sürü Projesi ile ilgili video paylaştı. Paylaşımında, yüksek otonomi özellikli sürü İDA geliştirmeye ve İDA ailesini genişletmeye devam ettiklerini belirten Demir, şunları kaydetti: "Projenin 3'üncü aşamasında 8'li sürü mimarisini hayata geçirdik. Albatros-S İDA Sürüsü farklı görevler icra ediyor, alt görev paylaşımı yapıyor, alt sürülere bölünüyor. Arama-kurtarma, geniş alan tarama-tespit, refakat, şüpheli araçlara angajman ve insanlı sistemlerin kullanılmasının riskli olduğu hallerde görev yapabilecek şekilde temel yetenekler geliştirildi. Hedefimiz İDA'larda da İHA'lardaki gibi öncü olmak. Devamı gelecek." AA

İDA’nın Gölgesinde: Sanat var

NURETTİN BAKİ Seferihisar’da çiftçilik yapan ve 2015 yılında ‘Torlak Çiftliği’ni kuran Armağan Portakal, 4 yıl önce sahiplendiği ve İDA ismini verdiği yaklaşık olarak bin 200 yaşındaki zeytin ağacı adına Pintura Urla Sanat Galerisi’nde ‘İDA’nın Gölgesinde’ sergisi düzenleniyor. İDA sergisi; 12 kadının el sanatlarıyla ortaya çıkardığı birbirinden değerli eserler, 26 Kasım’a kadar ziyaretçilerinin beğenisine sunulmaya devam edilecek. Sergiden duyduğu mutluluğu “Sanat bizi rafine eden, incelik katan, sesimizi çoğaltan müthiş bir yol. Ben naçizane buna hizmet ediyorum” ifadeleriyle açıklayan Armağan Portakal, “4 yıl önce bin 252 yaşında bir ağaç sahiplendik. İsmini de ‘İDA’ koyduk. Bahçemizi onurlandıran bir ağaç. Önünden geçerken bile insana muazzam bir enerji veriyor ve insanlar haline ve tavrına dikkat ederek geçiyor. Bin 200 yaşında bir ağaç, neler görmüş, neler geçirmiş bir blok halinde bahçemize diktik. Aradan birkaç ay geçti tırnağım ucu kadar filiz vermeye başladığında o anı tarif etmem çok kolay değildi. Biz onda yeniden yaşama dönüşü, yaşam enerjisini gördük” dedi. İDA’DAN MESAJ VAR Bilge ağaç İDA’da da adına yapılan sergiye dair şu ifadelere yer veriyor: “Duydum ki adıma bir sergi açmaya karar vermişler. Tabi önce şaşırdım, çünkü ben kendimi hep bir Zeytin ağacı olarak gördüm; aşağı yukarı 1200 sene evvel topraktan yeşermiş, gelişmiş, yaşamaya devam eden yalnıca bir zeytin ağacı... Fakat sonradan anladım, ben, aslında çok değerliymişim. Torlak çiftliğinde geçen son 4 yılım bu büyük cüsseme, mutlak değerimin ne olduğunu hissettirdi.Ben, budaklı, girintili çıkıntılı, iri yapımın toprağa tutunan kökleri altında gerçekte bir yolun rehberiyim; doğumu, doğurganlığı, zorlukları, güçlüklere rağmen ayakta kalma mücadelesini, varoluşu simgeliyorum. Ben, bu kaba görüntümün ardında görebilenler için bir hayat felsefesiyim; emekle üretmeyi, üretirken çoğalmayı, çoğalırken paylaşmayı, paylaşırken büyümeyi, büyürken adaletli olmayı temsil ediyorum. Hayata tutunduğum bu çiftlik, iyi ki bana İda adını verdi. Ormanların ölümsüzüyken artık insanların ilham kaynağı oldum. Sergimden ayrılırken sizin bana bakışınız da çok farklı olacak. Asırlar boyu bir ağaç olarak sevilirken, şimdi hayatlara dokunan manevi bir güç olarak size görüneceğim. İda adında bilge bir Zeytin ağacı olmanın büyük gururunu yaşıyorum.”