[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#imar affı

imar affı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, imar affı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İmar affı kaçak yapıya teşvik Haber

İmar affı kaçak yapıya teşvik

AYSELİN UZUN/ÖZEL HABER Ruhsatsız yapılara getirilen imar affının yol açtığı sonuçlar deprem gerçeğiyle gün yüzüne çıktı. İzmir’de hala bazı mahallelerde, ruhsatsız yapılar mevcut. Çoğu kişi tekrar imar affı çıkar beklentisiyle kaçak binalar yapıyor. Bu mahallelerden biri de İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Atatürk Mahallesi. Muhtar Mustafa Öncü, konu hakkında yaptığı açıklamalarda “Bu sorunun baş göstermesinde Kemalpaşa Belediyesi’nin yaklaşım tarzı ve yetersiz denetlemesi gibi faktörler de mevcut. Geçtiğimiz yerel seçimlerde Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın seçim vaatlerinden biri de imar affıydı. Birçok kişi bunun gerçekleşmesini hala bekliyor” sözlerine yer verdi.  SADECE PLANDA KALIYOR Muhtar Mustafa Öncü, başta kendi mahallesi olan Atatürk Mahallesi olmak üzere, Kemalpaşa’da kentsel dönüşümün şart olduğunu vurgulayarak şu açıklamada bulundu: “Kemalpaşa deprem ve heyelan bölgesi, özellikle Atatürk Mahallesi, heyelan açısından çok tehlikeli. Bunun için kentsel dönüşüm şart. Belediye tarafından kentsel dönüşüm planlamaları var ancak bu sadece planda kalıyor. Belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yazı beklediğini, yazılar geldikten sonra çalışmalara başlanacağını söylüyor. Ancak yıllardır bir çalışma gerçekleştirilmedi.” DENETİM YETERSİZ Denetimlerin yetersiz olduğunu belirten Muhtar Mustafa Öncü, “Kaçak binaların sahipleri, kentsel dönüşüm olması durumunda 3 katlı olan binaların tek kata düşeceği gibi hususlardan yakınıyor. Bu kişiler imar affı çıkar umuduyla binalarına ruhsat çıkartmıyor. Bilindiği üzere ülkemizde, deprem öncesi birçok yapıya imar affı gelmişti, ancak bu kararın uzun vadede yarattığı zarara, ülkece şahit olduk. İlçemiz açısından bakacak olursak ise bu sorunun baş göstermesinde Kemalpaşa Belediyesi’nin yaklaşım tarzı ve yetersiz denetlemesi gibi faktörler de mevcut. Geçtiğimiz yerel seçimlerde Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın seçim vaatlerinden biri de imar affıydı. Birçok kişi bunun gerçekleşmesini hala bekliyor ama neyse ki henüz böyle bir durum söz konusu değil. Bu tarz durumlarda halkımız deprem, heyelan gibi doğal afetleri göz ardı ediyor. Bu sebeple öncelikle halk bilinçlendirilmeli” diyerek, imar affının kaçak yapılara teşvik niteliğinde olduğuna değindi. ÇALIŞMALAR GEREKEN HIZDA İLERLEMİYOR Atatürk Mahallesi’nin bir dağ yamacında olduğunu belirten Öncü, dağda bulunan kaya parçalarının düşmesi tehlikesi olduğunu hatırlattı. Dağdan kaya parçası düşmesi durumunda yaşanabilecek bir felaket öncesi uyarıda bulanan Muhtar Öncü, “Geçtiğimiz günlerde mahallemizin yüksek kısımlarında, bir kaya parçasının kopup evlerin üzerine düşme tehlikesi olduğunu öğrendik. Bulunduğu alana gidip kontrol ettik ve sonrasında yetkililere bildirdik. Ancak günlerce ekip gelmedi. Tam üç defa bildirmemiz sonucunda, nihayet geçtiğimiz günlerde sorun ortadan kaldırıldı. Demem o ki çalışmalar gereken hızda ilerlemiyor. Bir başka sorunumuz da temizlik! Belediyemiz mahallemize iki tane temizlik görevlisi tahsis etmişti ancak bu görevliler geri alındı. Şu anda mahallemizde temizlik yapılmıyor, çöpler toplanmıyor. Bu konuda şikâyetler geliyor biz de belediyeye bildiriyoruz. Fakat sorun hala çözülmedi” sözleriyle, tek sorunun kentsel dönüşüm olmadığını da aktardı.

Haber

"İmar affıydı falan artık düşünemeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Kahramanmaraş merkezli depremin ardından deprem bölgesi yeniden inşa sürecine girdi. Bu yeniden inşa süreci nasıl gidiyor? Vatandaşlar ne zaman yuvalarına kavuşacaklar?" sorusu üzerine Erdoğan, bu hafta pazartesi günü Adıyaman'da olduğunu hatırlattı. Depremde 50 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Erdoğan, "Allah'tan kendilerine rahmet diliyorum. Onlar, bizim değerlerimizde, inancımızda şehitler safındadır ve Peygamberimize komşudur." ifadelerini kullandı. Depremde ölenlerin yakınlarının canlarının çok yandığını belirten Erdoğan, "Onların acısını eğer biraz paylaşabiliyorsak, ne mutlu bize." diye konuştu. Erdoğan, önceki hafta ise Kahramanmarış ve Hatay'da olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: "İnşallah bu cuma Gaziantep'te olacağız. Bir ihtimal, Gaziantep ile beraber Kilis'i de paylaşacağız aynı gün. Cumartesi günü de Elazığ'da olmayı planlıyoruz. Tabii buralarda hem yeni inşa edeceğimiz konutlarımızın temel atma törenlerini gerçekleştiriyoruz hem de vatandaşlarımızla iftar sofrasında buluşuyoruz. Ramazan boyunca da daha sonra da depremzedelerimizi asla yalnız bırakmayacağız. Yani bu 11 vilayetimizi dönüşümlü olarak, sürekli ziyaret edeceğiz. Bizim bir planımız da şudur, sadece şahsım değil, Cumhur İttifakı olarak buraları birlikte dolaşmayı da planlıyoruz. Zaten kabinedeki arkadaşlarım aynı şekilde buraları ziyaret ediyorlar. Ziyaret etmenin dışında da buralarda özellikle çalışma yürütecekler. Onların da plan, programlarını bu aralar yapacağız ve o bölgelerde bugüne kadar nasıl bu arkadaşlarımız çalıştıysalar, bundan sonra da çalışmaya aynen devam edecekler." Çok üzüldükleri konulardan birinin de yaklaşık 850 kişinin depremde engelli duruma düşmesi olduğunu belirten Erdoğan, "Bunların süratle protezleri vesaire, bunları yapıyoruz. Bu çalışmalar hızla devam etti. Bunların içinde bile iki ayağını kaybetmiş, ama bu arada annesini, babasını da kaybetmiş olanlar var. Bir tanesi, ismini vermeyeceğim, teyzesinin kızı hemşire, onunla beraber hayat sürdürüyor. Çok da tatlı mı tatlı bir kızımız. Yaş 16-17 civarında. Hanımla beraber ziyaretine gittik. Protezleri vesaire onlar ayarlanmıştı." dedi. "Milletimiz müsterih olsun" Erdoğan, 850 rakamının az olmadığının altını çizerek, şunları devam etti: "Bir tanesinin mesela polis babası var, ama anne gitti. Böyle olanlar da var. Rabb'im onlara sabırlar versin. Babası, teyzesinin kızı... Hani bir şey olanları var, bir de işte bizim devletin huzurevlerinde vesaire misafir edeceklerimiz var. Onlarla beraber bir hayat inşallah süreceğiz. Arkadaşlarıma söylüyorum, yani protezlerde bile en kalitelisini arayacaksınız, bulacaksınız, onlarla bunu yapacaksınız ki yarın bir gün 'Devletim bana dört dörtlük sahip çıkmadı' dedirtmeyelim. Ve doktor arkadaşlarımız da sağ olsun bu hassasiyeti, bu inceliği gösteriyorlar. Tabii milletimiz müsterih olsun, 20 yılda 1 milyon 180 bin güvenli konutu ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesini yapan kadrolar iş başında. Deprem bölgesinde de yeni konutların temellerini attık, atmaya devam ediyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da toplam 27 bin 949 konutun inşasına fiilen başlandığını belirterek, "Hatta köy evlerinden bazıları şu anda bitme aşamasına geldi. Yaz mevsimine kadar da bunları bitireceğiz." dedi. "Erdoğan'a da dikkat et, Tayyip ismine de" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in deprem bölgesinde yapılan inşaatlara ilişkin sözlerini hatırlatan Erdoğan, "'Yani bunlar böyle basit çukurlarda hastane yapıyorlar, bilmem ne yapıyorlar...' Elinize, dilinize dursun. Şu inşaata çukur mu denir Allah'ını seversen?" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: "Hayatında inşaat nedir görmemiş, bunların tepeden tırnağa ne kadar derinliği olması gerekir, bunları bilmeyen... Kaldı ki bakın bunlar deniz kumu filan değil, mıcır. Ve kullanılan demirler çok farklı. Bunlarda hassasiyet var. Ve eskiden çimento torbaları gelir, oralarda böyle karıştırarak, haşlama usulü ile harç yapılırdı. Bakın şimdi burada böyle bir harç sistemi yok, mikserle, pompayla yapılıyor. Ve bu mikserle, pompayla yapılan şeyde de özellikle mıcırı kullanarak, burada dört dörtlük... Bunların temel betonlarını da bu şekilde atıyoruz. Hassasiyetimiz çok yüksek. TOKİ bu konularda kendini zaten ispatlamış. Buralarda bir de zemine dikkat ediyoruz. Sulak zeminde değil, özellikle sağlam, buralarda kullanılan yerler daha çok kaya. Böyle bir zeminde temelleri atıyoruz. Sadece burada değil, belediye başkanlığımdan itibaren bu işin içindeyim. Ama konuşanlar bunlardan çıkmış bir tanesi doktor müsveddesi, kalkmış konuşuyor. Hayatında senin acaba inşaatla alakan olmuş mu? Bizim hayatımızda, belediye başkanlığımızda bu inşaatların envaiçeşidini yaptık. Öbür tarafta bakıyorsunuz Hanımefendi, o da maşallah inşaat mühendisi olmuş, o da konuşuyor. Ve bizim hastanelerle ilgili attığımız adımları, temelleri, bunları küçümsüyor. Hemen ben Sağlık Bakanımı aradım, neyin nesidir... Ondan sonra da süratle Murat Kurum kardeşimi aradım, o da kendisi 'Bazı eksikler olsa bile ben, bizzat bakanımla da konuştum, buna biz müdahale ederiz ve edeceğiz.' dedi. Ve müdahalelerini de yaptılar. Ondan sonra da ekrandan bu haberi oraya koyanlar, sonra çekip aldılar. Yalana gerek yok. Biz bir şeye eğer 'Yapıyoruz, yaptık', dersek, biz bunu yaparız Meral Hanım. Bizim adımıza dikkat et, benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan'a da dikkat et, Tayyip ismine de dikkat et. Ve konuştuğun zaman buna göre konuş." Belediye başkanlığından bugüne kadar attığı her adımı tartarak, biçerek attığını dile getiren Erdoğan, "20 yıllık iktidarımız döneminde İstanbul, İzmir bütün bu otoyoldaki atılan adımlara dikkat et. Bu otoyollarda bir fire var mı? Kocaeli'nde yaşıyorsun, Kocaeli'nde attığımız adımlara da bak. Eğer orada bir çürük çarık ortaya koyarsan, o ayrı mesele. Yalanla, dolanla iş yapma. Yanlış yere maalesef kafanı çarpıyorsun. Dikkat et, beni kendinle de uğraştırma." dedi. "Ey muhalefet, askerime, jandarmamıza, polisime hakaret etmekle size ekmek çıkmaz" "Ey muhalefet, askerime, jandarmamıza, polisime hakaret etmekle size ekmek çıkmaz." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Askerimize hakarette bulunanlar vatan hainidir. Bunların vatanını, milletini sevmek gibi bir derdi yok." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmar affıydı falan artık düşünemeyiz. Çünkü düşünmeye kalırsak şu andaki depremde yaşadıklarımızla karşı karşıya kalırız." dedi. Kentsel dönüşümle ilgili olarak da Erdoğan, "Hocalarımızla beraber çalışıyoruz. Yeni dönemde teferruatlı şekilde ele alıp yasal düzenlemeleri de yapmak suretiyle bir adım atabiliriz." ifadesini kullandı. "HDP'ye verilecek her taviz, PKK'ya, yani Kandil'e verilmiş demektir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "HDP'ye verilecek her taviz, PKK'ya, yani Kandil'e verilmiş demektir." diyerek, "(Altılı masa) Yedinci ortak var demiştim, yedinci ortak şu anda tam manasıyla ana muhalefetin başının ziyaretiyle ortaya çıkmış oldu." şeklinde konuştu. Altılı masaya ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aslında bu masanın başını ilk andan beri CHP ve HDP çekiyor, diğerleri yancısı." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK'lılar bu garabet masanın kendilerine umut verdiğini söylüyor. FETÖ'cüler, alacakaranlık kuşağı masası sayesinde ülkeye döneceklerinin hesabını yapıyor." ifadesini kullanarak,  "Terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz. Siyasetteki uzantılarına milletimiz gereken dersi verecek." şeklinde konuştu. "Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir. Özgürlük adıyla LGBT gibi sapkın hayat tarzlarının toplumumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz." dedi. Erdoğan, "Şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın hakkına, hukukuna, onuruna yönelik hiçbir müdahaleye izin vermeyiz." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu’ya ilk nükleer yakıtın gelmesi ile ilgili, 27 Nisan'da belki Sayın Putin de gelecek veya birlikte online sistemle bağlanacağız ve inşallah ilk adımı atacağız." şeklinde konuştu. "Şunu açıklayabilirim, ülkemizi savaşa sokmayacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu açıklayabilirim, ülkemizi savaşa sokmayacağız, aile kurumunu güçlü tutacağız,  ağırlıklı Suriye'den olmak üzere göç konusunda daha hassas davranacağız." dedi. AA

İmar affına anayasal engel! Çalışmalar başladı Haber

İmar affına anayasal engel! Çalışmalar başladı

Deprem felaketinin ardından sıkça gündeme gelen imar affına anayasal engel getirilmesi için taslak çalışması yapılıyor. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’na konulacak özel bir maddeyle, deprem ve salgın döneminde kiralar ile ürünlerde fahiş fiyat artırımına gidenlere 2 yıldan az olmamak üzere hapis ve çok ağır para cezası da planlanıyor. TASLAK ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR Adalet Bakanlığı’nca, Anayasa’da imar suçlarının affedilmeyecek suçlar arasına alınması konusunda taslak çalışma yürütülüyor. Bakanlık tarafından mevzuatın gözden geçirilmesi, imar suçlarında düzenleme ve deprem fırsatçılarına dönük yeni önlemler alınması ile ilgili de çalışma yürütülüyor. 2 YIL HAPİS, ÇOK AĞIR PARA CEZASI Türk Ceza Kanunu’na (TCK) ise deprem ve salgın dönemlerine ilişkin özel bir madde eklenecek. Buna göre deprem ve salgın dönemlerinde, kiralarda haksız ve gayri hukuki şekilde fahiş artışı yapanlara, mal ve ürün fiyatları ile mal taşıma ve nakliye hizmetlerinde artış yapanlara 2 yıldan az olmamak üzere hapis cezası getirilmesi ve çok ağır para cezası verilmesi öngörülüyor.Hürriyet'te yer alan habere göre, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçen hafta CNN Türk’te Gece Görüşü Programı’nda, “İmar suçları Anayasa’daki affedilemeyecek suçlar arasına alınsın” demişti. Bu konuda bütün partilerin uzlaşarak, anayasa değişikliği yapılması çağrısında bulunmuştu. Bozdağ’ın bu açıklamasının ardından gözler bu taslak çalışmaya çevrildi. Anayasa’nın 169. Maddesi’ndeki orman suçlarının affedilemeyeceği düzenlemesine bir ek yapılması üzerinde çalışma yapıldığı öğrenildi. HABER MERKEZİ

TMMOB İKK: İmar afları Anayasa’ya suç olarak eklenmeli! Haber

TMMOB İKK: İmar afları Anayasa’ya suç olarak eklenmeli!

ÇAĞLA GENİŞ Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu Kahramanmaraş’ta meydana gelen, 10 kenti vuran ve on binlerce vatandaşın yaşamını yitirdiği felakete ilişkin basın açıklaması yaptı. Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleşen ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’nun da katıldığı açıklamada, afetlerin felakete dönüşmesinin temel nedeninin rant politikaları olduğu vurgulanırken, tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerektiği savunuldu ve kentlerin yeniden inşasının mümkün olduğu madde madde anlatıldı. ‘ASRIN FELAKETİ’ SÖYLEMİNE TEPKİ Açıklamayı okuyan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Ekici, “Ülkemizde özellikle de son 20 yılda kentleşme politikalarının toplumun ortak yararından ziyade sermayenin çıkarları doğrultusunda yönetilmesinden kaynaklı yaşadığımız her afet felakete dönüşmektedir. Yaşadığımız coğrafyanın deprem kuşağında yer aldığı bilinen bir gerçek olmasına rağmen devletin kurumlarınca yerleşim alanları belirlenmesi, yapılaşmaya ilişkin kararlar alınması, uygulanması ve denetlenmesiyle ilgili tüm idari işlemlerin deprem gerçeği ve bilimsel veriler dikkate alınmadan gerçekleştirilmiş olması söz konusu felaketlerin sebebidir. Doğa kaynaklı afetlerin felakete dönüşmesindeki kamu sorumluluğunun, ‘asrın felaketi’ söylemi ile gizlenmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizin kamu kaynaklarını, vatandaşların sağlıklı ve güvenli kentlerde yaşamasını sağlamak yerine, hasta garantili şehir hastaneleri, geçiş garantili otoyollar, uçuş garantili havalimanlarına aktardınız. Yaşadığımız felaketlerde sorumluluk almak yerine, imar planlarında getirdiğiniz yoğunluk artışlarıyla kentlerimizi cehennem, vatandaşları ise uzun yıllar bankaların müşterisi haline getirdiniz” dedi. MADDE MADDE AÇIKLANDI Ekici, kentlerin yeniden inşası için neler yapılması gerektiğini madde madde şöyle açıkladı: “Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için kamu idarelerince oluşturulan geçici barınma alanları,  yeni felaketlere kapı aralamadan, uluslararası standartlara ve meslek odalarımızın yayınladığı kılavuzlara uygun bir şekilde planlanmalıdır. Yıkım yaşanan bölgede hasar tespit çalışmaları mevzuatın öngördüğü şekilde eksiksiz bir şekilde tamamlanmalıdır. Bölgede yıkım kaynaklı asbest ve diğer toksik kimyasal gazları içeren tozun solunması ile kanser başta olmak üzere ciddi sağlık problemleri oluşacaktır. Yürütülen çalışmalarda bu nedenle bölgede toza karşı yüksek koruyucu özelliği bulunan FFP2 ve FFP3 türü maskelerin kullanılması, enkaz kaldırma ve yıkım sürecinde gerekli önlemlerin ivedilikle alınması, personele ve bölgede yaşayanlara koruyucu ekipmanların sağlanması gerekmektedir. Enkaz çalışmaları ile alandan kaldırılan hafriyatın içerdiği asbest ve tehlikeli atıklardan uygun koşullarda arındırılması, gerekli tedbirlerin alınması, hafriyat içerisindeki geri dönüşebilen malzemelerin mevzuata uygun geri dönüşümü sağlanması, hafriyatın depolanacağı alanların yer seçimi ve depolama koşullarının çevre ve halk sağlığı sorunlarına yol açmayacak biçimde yönetilmesi, depolama alanları ve koşulları ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir. Depremde büyük hasar alan illerimizin dışında onlarca ilimiz ve yüzlerce yerleşim merkezimiz, her an yıkıcı deprem üretecek diri fayların üzerindedir. Yeni yerleşim alanlarının belirlenmesinde, geometrisi ve tehlike düzeyi paleosismolojik çalışmalarla belirlenen diri faylar, sakınım bantları ile her ölçekteki imar planlarına işlenerek plan kararlarına yansıtılmalıdır. Bunun yanında söz konusu çalışmalarla belirlenecek risk haritası ulusal veri tabanına işlenerek özel zeminler için alanında uzman mühendislerce proje ve denetimi yapılmalı, bazı zemin ve imar durumu zorunluluklarına göre sismik izolatör zorunlu hale getirilmelidir. Kahramanmaraş depremi, bir kez daha yapı denetim sisteminin sorunlu olduğunu ortaya koymuştur. Yapı denetimi, zemin ve temel etütleri saha çalışmalarının ve zemin iyileştirmelerinin yerinde denetleneceği, meslek odalarının da sorumluluk üstleneceği yeni bir yapılanma ile ilgili tüm meslek disiplinlerinin içinde yer alacağı dönüşümü mutlaka gerçekleştirmelidir. İmar afları bir daha gündeme getirilmeyecek şekilde anayasaya suç olarak eklenmelidir. Mühendislik programlarına akreditasyon zorunluluğu getirilmeli ve proje kontrollerinde görev alanların yetkinlikleri sağlanmalıdır. Müteahhitlik sistemi baştan sona yenilenerek firma yaptığı yapının hem projesinden hem imalatından sorumlu olmalı,  ilgili meslek odalarınca denetimi yapılmalıdır. Barınma hakkının temel bir insan hakkı olduğundan hareketle ülkemizde uygulanan kentsel politikalar nedeniyle konutu yatırım aracına dönüştüren kredi teşvikleri, kamu mülklerinin satışı, yabancı konut satışı, kira ve konut fiyatlarının denetlenmemesi,  vergilendirmenin adil yapılmaması vb. tüm iş ve işlemlerden vazgeçilmelidir. Yapılacak tüm çalışmalarda meslek odalarımızın bilgi birikiminden faydalanılmalı, mesleki denetim konusunda yetkili kurumun TMMOB olduğuna ilişkin gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir.”

Başkan Batur: İmar afları şehirlerimize ihanettir Haber

Başkan Batur: İmar afları şehirlerimize ihanettir

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un deprem bölgesindeki incelemeleri devam ediyor. Hafta sonu Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’da incelemelerde bulunan Batur, yapılan çalışmalarda koordinasyonu sağlamak üzere bölgede bulunan CHP genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinden bilgi alarak, depremzede vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Bölgedeki büyük yıkıma dikkat çeken Batur, imar aflarını eleştirerek, kentsel dönüşümün Türkiye için hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Başkan Batur, deprem bölgesinde inceleme çalışmalarına Hatay’dan başlayarak arama kurtarma ve yardım çalışmaları için kentte olan Konak Belediyesi ekiplerinden bilgi aldı. Küçükdalyan Mahallesi’nde kurtarma çalışmalarını takip eden Batur Hatay’da CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Milletvekilleri Gürsel Tekin, Gamze Taşçıer, Enis Berberoğlu ve CHP Genel Başkan Danışmanı Veli Özdemir’le de bir araya geldi. Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alan Batur, daha sonra Gaziantep’e geçerek Nurdağı’nı ziyaret etti. Depremzede vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Batur, Gaziantep Karkamış İlçe Belediye Başkanı Ali Doğan’la birlikte bölgede incelemelerde bulundu. Batur, depremde yakınlarını kaybeden CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’a başsağlığı dileklerini de iletti. Depremde büyük hasar alan Kahramanmaraş’a geçen Batur, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’la buluşarak, geçmiş olsun dileklerini iletti. Adıyaman’ın Gölbaşı ve Tut ilçelerinde de incelemelerde bulunan Batur, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağababa, CHP Milletvekilleri Mürsel Alban, Abdurrahman Tutdere, Onursal Adıgüzel, Ednan Aslan, Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım ve Tut Belediye Başkanı Mehmet Kılıç’la birlikte, depremden zarar gören vatandaşları ziyaret etti. “Bin yılın felaketi” 10 şehri etkileyen felaketin bölgede yarattığı yıkıma tanık olan Batur, “Depremin büyüklüğü felaketten geriye kalan yıkımı gördükçe daha iyi anlaşılıyor. Yüzyılın değil de bin yılın felaketi. Çok korkunç. Özellikle Hatay, Antakya, Samandağ ve İskenderun sadece isim olarak var, şehir olarak yoklar. Çok üzücü görüntüler var. İnsanlar yakınlarının cenazelerine ulaşmaya çalışıyor, organizasyonlarda sıkıntılar yaşanıyor. Konak Belediyesi olarak biz de yaraları bir nebze de olsa sarmak için var gücümüzle bölgede çalışıyoruz. Hepimizi derinden sarsan bu felaket bize kentlerin en önemli sorunun yenilenme olduğunu da ne yazık ki böylesi büyük bir acıyla birlikte bir kez daha gösterdi. Tüm kentlerimizde kentsel dönüşüm çalışmaları hızla yapılmalı. Başka bir yol, bir çözüm yok. Vatandaşlarımızın daha sağlam binalarda yaşamasını sağlamak zorundayız” diye konuştu. İzmir’de kent yenileme çalışmalarının bir an önce başlaması gerektiğini kaydeden Batur, çok hızlı bir şekilde önlem alınmasını isterken, büyük kentlerde devletin ilgili birimlerinin, kurumların, büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile tüm odaların birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu belirtti. “Kentlere faydası yok” İmar aflarına dikkat çeken Batur, “Bugüne kadar yapılan imar afları şehirlerimize ihanettir. Bugün bu afların acı faturasını da ödüyoruz. Depremde en büyük yıkımların kaçak yapıların bulunduğu ve imar affına uğrayan bölgelerde olduğunu görüyoruz. İmar affı deprem ülkesi olan Türkiye’de bir daha asla konuşulmamalı, bir daha asla gündeme gelmemelidir. Övünç kaynağı gibi sunulan imar affına son verilmelidir. Kesinlikle olmaması lazım. Yasal olmayan katların çıkılması, binaya yük bindirilmesi demek. Bunların ortadan kaldırılması lazım. Türkiye’de bir daha telaffuz edilmeyecek bir cümle olmalı imar affı. Bir daha asla imar affı çıkmamalı. Aksi takdirde bunun faturasını da maalesef yine halkımız ödemek zorunda kalacak. Hatay’da aftan yararlanan binaların hepsi yıkılmış. Bu çok üzücü. İmar düzenlemeleri de bölgelerin yapılarına uygun olarak yapılmalı” dedi. 2022 yılında imar barışı hazırlıklarına hem Konak hem de Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak tepki gösterdiğini hatırlatan Batur, “O zaman da söylemiştim. Kaçak bina iki sene sonra devlet tarafından yasal hale getiriliyor. Bu imar affının, kentlerin gelişimine hiçbir faydası yok” dedi. “Her şehre bir acil durum planı şart” Her şehrin bir acil durum planı, daha önceden belirlenmiş, tatbikatlarla hazırlanmış ekipleri olması gerektiğini de belirten Batur, şöyle konuştu: “Şehirlerimiz doğal afetlere hazır olmalı. Bu büyük depremde ilk iki gün büyük kayıplar olduğunu gördük. Dışarından yardımlar gelip koordinasyon kuruluncaya kadar geçecek olan zamanda gerekli çalışmalar önceden hazırlanmış ekiplerle yapılabilir. Binlerce canımızı bu şekilde kurtarabiliriz. Her şehre bir acil durum planı şart. Deprem acil müdahale ekibi nerede olacak, nasıl çalışmalarda bulunacak, gerekli araç gereç ve makineler nerelerde konuşlandırılacak, alanlara nasıl ulaştırılacak bunların hepsi belirlenmeli. Acil durum senaryoları hazırlanarak, buna uygun tatbikatlar yapılmalı.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.