imar barışı Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika imar barışı Haberleri

İmar barışı onları da mağdur etti

SULTAN GÜMÜŞ KAYA 2018 yılında yapılan imar barışı sonrası aldıkları yapı kayıt belgelerinin iptal edilmesi ile yaşadıkları sorunları anlatarak bu iptallerin son bulmasını ve haklarının iadesini isteyen binlerce mağdur, sosyal medyada örgütlenmeye devam ediyor… Yapı Kayıt Mağdurları Platformu çatısı altında birleşerek hükümete sesini duyurmaya çalışan vatandaşlar, evleri hakkında da açıklamalarda bulundu. Yapı Kayıt Mağdurları Platformu’nun yapmış olduğu yazılı açıklama şöyle: “Vatandaş artan nüfusa karşın 40-50 yıl imar çalışması yapılmayan tapulu yerine müstakil bir ev yapmak için izin alamadı ya da önüne mali ve bürokratik yükler çıkarıldı. Pandemi ve deprem gibi durumlarda insanlar acilen arsasına bir müstakil ev yapıp sığınma ihtiyacı hissetti. Balkon kapama vb. eklentiler şikayetler üzerine dava konusu oldu.” YIKIMLARLA KARŞI KARŞIYA KALDIK Kendi tapulu arazi ve yapılar üzerine barınmak için kendi yuvalarını yaptıklarını, ne devletin hazine arazisini ne de başka bir kişinin hakkını işgal ettiklerini söyleyen Platform, “Devletimizin çıkarmış olduğu imar yasasına dayanarak E-Devlet üzerinden başvurumuzu yaptıktan sonra bize tahakkuk ettirilen ücreti de devletimizin kasasına yatırdık. Bir iki gün içinde ilgili bakanlık bizlere yapı kayıt belgesi verdi. Ancak daha sonra bu belgeler iptal edildi. Ceza, dava ve yıkımlarla karşı karşıya kaldık. Bu soruna ivedilikle çözüm bulunmalı. Yeni İmar Barışı Yasası bir an önce meclise gelerek bu mağduriyetler giderilmeli” dedi. VATANDAŞA YASAKLAR YERİNE… Evlerin özelliklerinden bahseden Platform, “Özel mülk üzerinde. Çoğu az katlı, prefabrik yapılar da var. Karmaşık mühendislik ve statik hesapları gerektirmeyen az katlı basit risksiz yapılar. Yap-sat kaygısı olmadan, kişiler kendi ailesi için yaptığından, malzemeden çalınan, çürük yapılar değil. Depremde bu tür yapılar ayakta kaldı… Taleplerimiz ise; 31 Aralık 2022’ ye kadar yapılan evlerin kontrol edilerek sağlam olanlarının yapı kayıt altına alınması, diğerlerinin güçlendirme ve kentsel dönüşüme sokulması. Hisseli tapularda (ortak mülkiyetler hariç) muvafakatname istenmemesi. Mahkeme ve para cezalarının iptali ve onun yerine yapı kayıt bedeli alınması. Çözüm noktasına gelecek olursak; İleride, yeni yerlerin imara açılmasıyla teşviklerle, bürokratik ve mali yüklerin hafifletilmesi ile izinsiz yapıların önüne geçilebilir, yıkım çözüm değildir. Her bölge için hazır ücretsiz projeler üretilmelidir. Vatandaşa yasaklar yerine yer ve imkan gösterilmelidir” bilgisini paylaştı.

Kıyı Ege Belediyeleri imar barışına tepki gösterdi

Birliğin online eğitimlerinde de depreme yönelik imar ve denetim eğitimlerine ağırlık verilmesi kararlaştırıldığı toplantıda birlik adına konuşan Başkan Batur, “Kentlerin planlamasının, yapı denetim sisteminin gözden geçirilmesi ve yeni bir anlayışla yapılması gerekiyor. İnşaatların yapı denetimi dahil olmak üzere meslek odaları ile birlikte çalışılması gerekiyor” dedi. İmar barışının gündemden kalkması gerektiğinin de altını çizen Başkan Batur, “Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak kaçak yapıyı özendirici çalışmalara tamamen karşıyız” diye konuştu. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un başkanlığını yürüttüğü Kıyı Ege Belediyeler Birliği encümeni, yaşanan yıkıcı depremlerin ardından olağanüstü toplandı. Birliğin online eğitim seminerleri öncesi bir araya gelen encümende gündem depreme dayanıklı, sağlıklı kentler için yürütülecek çalışmalar oldu. Birliğin bu yılki eğitim seminerlerinde de bu konuya dair eğitimlerin öncelenmesine karar verildi. Olağanüstü toplantıya Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Narlıdere Belediye Başkan vekili İsmail Ay katıldı. Batur: Kaçak yapıyı özendirici çalışmalara tamamen karşıyız Birlik Başkanı Abdül Batur, Kıyı Ege Belediyeler Birliği encümeninin olağanüstü toplanarak yapı denetimiyle ilgili önerilerini, depreme dayanıklı kentler oluşturmak için yapılması gerekenleri encümen üyeleri ile birlikte masaya yatırdıklarını ifade etti. Birlik olarak, imar barışı uygulamasının hukuksuz inşaat yapımına ve kaçak yapılara yol açtığı, bu düzenlemenin bir an önce durdurulması, kamusal denetimin sağlıklı işlemesi gerektiğini açıklayan Başkan Batur, imar barışının acilen durdurulması gerektiğini de vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremde Kahramanmaraş, Hatay ve diğer illerimizde daha önce imar barışından yararlanan binaların ne hale geldiğini gördük. Onun için kaçak yapıyı özendiren, hukuksuz inşaat yapımını teşvik ettiren çalışmaların, böyle bir kanun taslağının kesinlikle karşısındayız. İmar barışının devam ettiği algısı var. Biz, deprem olduğu günden bu yana, yetkililerden imar barışının gündemde olmadığına dair bir demeç bekliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sitesinde, imar barışında yapı kayıt belgesi güncellemesi halen devam etmekte. Bu güncellemelerin artık durdurulması gerekiyor.” “Meslek odaları denetimde etkin hale getirilmeli” Kentlerin planlamasının yeniden gözden geçirilmesi ve denetimlerin meslek odaları işbirliğinde yürütülmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Başkan Batur, “Kentlerin planlamasının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Denetimin odalar tarafından yapılması, eskiden olduğu gibi projelerin odalar tarafından tasdik edilerek, onların denetiminden geçmesi gerekir. Yapı denetim sisteminin gözden geçirilmesi ve yeni bir anlayışla yapılmasında fayda var. İnşaatların yapı denetimi dahil olmak üzere odaların aktif hale geçirilmesi gerekiyor. Biz Konak Belediyesi olarak meslek odalarımızla tamamen işbirliği içindeyiz ve yaptığımız protokollerle sağlıklı kentleşme süreçlerinde birlikte hareket ediyoruz” diye konuştu. “Yerel yönetimler güçlendirilmeli” Yaşanan deprem felaketlerinin ardından yerel yönetimlerin gerek arama, kurtarma faaliyetlerinde gerekse yardımların ulaştırılmasında etkin rol aldıklarını ifade eden Başkan Batur, “Depremde yerel yönetimler yapılan yardımlar ve kurtarma faaliyetlerinde büyük rol oynadı. O yüzden yerel yönetimlerin daha etkin olması, yetkilerinin genişletilmesi, belediyelerin mali güçlendirilmesi, gelir kaynaklarının artırılması şart olmuştur. Yerel yönetimlerin güçlendirilerek daha etkin hale getirilmesi gerekiyor” diye ekledi. Yol haritası belirlenecek Olağanüstü toplantının ardından Kıyı Ege Belediyeler Birliği 2023 Yılı Online Eğitim Programı açılışı yapıldı. Her yıl düzenlenen eğitimlerde bu yıl, yaşanan deprem felaketleri sebebiyle imar yasası, yapı denetimleri, depreme yönelik yapılacak çalışmalar, imarla ilgili kanun, yönetmelik ve genelgelere ağırlık verildi. Yaklaşık altı hafta sürecek toplantıların ilkine 39 belediyeden katılım sağlandı. Seminerlerin açılış konuşmasını yapan Başkan Batur, “Özellikle ülkemizde, geçtiğimiz günlerde yaşanan deprem felaketiyle ilgili, Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin bundan sonra izleyeceği yol haritasıyla ilgili, yapı denetimleriyle ilgili önerilerimizi ve deprem felaketi yaşandıktan sonra yapılacak çalışmalarla ilgili çalışmalarımızı bugün masa başında tartışıyoruz. Kıyı Ege Belediyeler Birliği belediyelerimizin değerli bürokratlarına da özellikle belediyecilikle ilgili, yönetmelik, kanun ve genelgelerle ilgili zaman zaman bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Bugün 39 belediyemiz bu toplantımıza eşlik ediyorlar. Katılan bürokrat arkadaşlarımıza, sizleri bu çalışmaya gönderen çok değerli belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. “Belediyelerimiz dimdik ayakta” Depreme dayanıklı, sağlıklı kentler oluşması için bir arada olduklarını vurgulayan Balkan Batur, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Önümüzdeki süreç içerisinde belediyelerimizin işleri çok. Bu dönem felaketler dönemi oldu. Allah daha büyük felaketler göstermesin. Bu dönem pandemi, orman yangınları, seller ve depremlerle devam eden bir felaket senaryosu yaşıyoruz. Ama belediyelerimiz dimdik ayakta. Özellikle tüm belediyelerimiz deprem bölgesinde. Hem Kıyı Ege Belediyeler Birliği’ndeki belediyelerimiz hem de Türkiye’deki tüm belediyeler bu felaketin yaralarının sarılması için çalışmalarını yürütüyorlar. Sizlere teşekkür ediyorum. Bilgilerini bizlerle paylaşan değerli hocalarımıza da çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte imarla ilgili neler yapacağız hep beraber karar vereceğiz. Depreme daha dayanıklı kentler oluşması için çalışmalarımızı yürüteceğiz.” HABER MERKEZİ

Başkan Kumaş: Artık ilçelerimiz kaldırmıyor

SULTAN GÜMÜŞ KAYA/ÖZEL HABER Ekinoks İzmir Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, Sultan Gümüş Kaya İle Birinci Sayfa programına konuk oldu. Başta Çeşme olmak üzere birçok ilçede, birinci derece sit alanları üzerine inşa edilen yapılaşmaları dile getiren Kumaş, “Coğrafyamıza sahip çıkmamız ve bu dehşet yapılaşma baskısından derhal kurtulmamız lazım. Çünkü artık Çeşme başta olmak üzere ilçelerimiz kaldırmıyor” dedi. Aynı zamanda Urla’da bulunan Atatürk Mahallesi örneğini veren Kumaş, “Necropolis alanlar korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarıdır. Fakat Necropolis olarak adlandırdığımız Atatürk Mahallesi’ne yüzlerce, binlerce villa doldurulmuş. Mahallede 2020-2022 yılları arasında 198 adet sondaj kazısı yapılmış. Böyle bir şey hayatın doğal akışına aykırı bir durumdur” bilgisini paylaştı. 198 ADET SONDAJ KAZISI YAPILMIŞ Çeşme’de, 2018 ve 2019 yılları arasında hiçbir akademik, bilimsel bir gerekçe gösterilmeden birinci derece arkeolojik sit alanlarının 3’e düşürüldüğünü kaydeden Kumaş, şunları aktardı: “Bize gelen araştırmalar ve şikayetler neticesinde görüyoruz ki o kadar fazla alan bu şekle dönüşmüş ki. Biz Çeşme özelinde bakıyorduk ama İzmir’in her tarafına yayılmış durumda. Olacak iş değil. Hiçbir gerekçe gösterilmeden imara açılan parseller söz konusu… Urla daha kötü durumda. 2021’in sonu, oradan şikayetler gelmeye başladı. 2022’de ise sorun daha da derinleşti. Sahalar çabucak, ansızın imara açılmaya başladı. Kanuna bakıyorsunuz, 2863 Sayılı yasanın kapsamı şöyle diyor, 'Necropolis alanlar korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarıdır.’ Fakat Necropolis olarak adlandırdığımız Atatürk Mahallesi’ne yüzlerce, binlerce villa doldurulmuş. Parsel sahiplerinin talebiyle sondaj kazıları başlıyor. CİMER üzerinden şikayetlerde bulunan, ciddi yazışmalar içerisinde olan bir derneğiz. Ankara Kazılar Başkanlığından bizlere gelen yanıt o kadar korkunç ki. Mahallede 2020-2022 yılları arasında 198 adet sondaj kazısı yapılmış. Böyle bir şey hayatın doğal akışına aykırı bir durumdur.” HİÇBİR DENETİM MEKANİZMASI YOK “Kurul kararları kamu yararına alınan kararlardır, gizli kararlar değildir. Ancak biz bir türlü İzmir’de buna ulaşamıyoruz” diyen Başkan Kumaş, “Kurumlarla görüşmek istediğimizde ya da kurul kararını görmek istediğimizde engellerle karşılaşıyoruz. Zaten Ekinoks’a ihbarla gelen ya da sehven gelen kurul kararlarına baktığımız zaman topyekun arızalı. Olaylar ciddiyetinden çıkmış. Hiçbir denetim mekanizması da yok” bilgisini paylaştı. YAPI KAYDI ALMAK İÇİN… İmar Barışı’nın sorunu derinleştirdiğini kaydeden Kumaş, sözlerine şöyle devam etti: “İmar Barışı’nın doğru kullanılmaması ve kötü bir niyetle istismar edilmesiyle birlikte her gelen doğal sit alanına, hazine parseline veya orman alanına derme çatmada olsa bir bungalov, bir konteynır koyma derdine düştü. Yapı kaydı almak için ellerinden geleni yaptılar, toplum kolaycılığa girdi, fırsatçılığını da yapan yaptı. Bu da tahribata neden oldu. Milli Emlak Müdürlüğü ile görüştüğümde, Çeşme’de yıkım ve tahliye emri bulunan 200’ün üzerinde hazine parseli olduğunu söyledi. Bakın, şahıs kendi parseline yapmamış gidip hazinenin arazisine, illegal olarak girmiş, bina dikmiş, yapı kayıt almış. Hazine buna dava açmış, arkasından da yıkım emri çıkarılmış. Fakat halen daha o yapı büyük bir bölümüyle orada duruyor.” SİVİL İNSİYATİF VURGUSU “Bizim dayanağımız yasalar” diyen Başkan Kumaş, “Yasalara tutunarak yanlış giden bir şeyleri önlemeye çabalayan sivil bir inisiyatif ortaya koymaya çalışıyoruz. Yetkililerin yanlışlarını acilen düzeltmesi, doğru adımları atarak arkeoloji bilimine, tarihi kültür miraslarına gereken önemi vermesi gerekiyor. Coğrafyamıza sahip çıkmamız ve bu dehşet yapılaşma baskısından derhal kurtulmamız lazım. Çünkü artık Çeşme başta olmak üzere ilçelerimiz kaldırmıyor” dedi.

İmar barışında süre uzatıldı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, 31 Aralık 2017'den önce yapılmış, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için hayata geçirilen imar barışından faydalanmak için başvuran vatandaşların Yapı Kayıt Belgesi bedelini yatırma süresi uzatıldı. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi almak üzere başvuruda bulunanların yapı kayıt bedeli ödeme süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Yapı Kayıt Belgesi almak üzere 15 Haziran'a kadar başvuranlar, yapı kayıt bedelinin en az yüzde 25'ini 31 Temmuz'a kadar peşin, kalanını ise takip eden aylarda taksitli olarak ve her ayın birinde kalan kısmın yüzde 2 artırılması suretiyle hesaplanacak miktarın yatırılması şartıyla 31 Aralık'a kadar ödeme yapabilecek. AA

En çok yatırım Türkiye’ye

Metro ve arabalı vapura binerek yolculuk eden Tuerkner, EBRD’nin İzmir’de çok sayıda projeye destek vermesine rağmen kenti ilk kez ziyaret ettiğini belirtti. Tuerkner, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile 2013’te 3 arabalı vapurun alımı projesine verdikleri destekle başladıkları işbirliğinin İzmir Metrosu için 85 vagon alımı projesiyle devam ettiğini anlattı. Bu desteklerle kentin ulaşım altyapısına katkı sunmaktan mutlu olduklarını ifade eden Tuerkner, son olarak mevcut metro hattının 7,2 kilometre uzatılması için 80 milyon avro kredi desteği sunma anlaşması yaptıklarını aktardı. EBRD’nin Türkiye’de kamu ve özel sektör yatırımlarına 2009’dan bu yana 11 milyar avroluk yatırım yaptığına işaret eden Tuerkner, “Bu süreç içinde EBRD, Türkiye’de bir başarı hikayesine imza attı. Halen en çok yatırım yaptığımız ülke Türkiye. Burada çok iyi müşterilerimiz var. Özel sektör bizim için çok önemli. Yatırımların yaklaşık yüzde 96’sını özel sektöre yapıyoruz” dedi. DESTEK VERECEĞİZ Tuerkner, şu görüşleri bildirdi: “Türkiye ekonomisi zor zamanlardan geçiyor, oldukça değişken şartlar var. Zor koşullara rağmen yatırımlar için açığız. Kısa bir süre önce yine bir özel sektör firmasını desteklemek için imzaları attık. Bunun gibi projelere açık olmaya devam edeceğiz. Ama tabii ki daha dikkatli seçeceğiz. Dirençli, uzun vadede ayakta kalabilecek müşterilerle çalışacağız. Türkiye, EBRD’nin faaliyet gösterdiği ülkeler içinde en büyüğü. EBRD talebe dayalı olarak faaliyet gösteriyor. Ortama bakacağız. Yatırım yapma iştahı, istekliliği devam ederse biz de destek vermeye devam edeceğiz. Biz Türkiye’nin uzun vadeli kalkınmasına inanıyoruz. Koşullar zorlaşsa bile Türkiye’de iş yapmaya devam edeceğiz.” AA/İZMİR

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum'dan imar barışı açıklaması

"İmar barışındaki hedefimiz 13 milyon başvuru" İmar Barışı’nda bugüne kadar 4 milyon başvuru yapıldığını, beklentilerinin 13 milyon olduğunu belirten Bakan Kurum, 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yeni kaçak yapılar tespit edildiğini bunlara da asla müsaade etmeyeceklerini açıkladı. Bakan Kurum, "Bizim bakanlığımızın hükümetimizin iyi niyetle çıkardığı 31 Aralık 2017 tarihine kadar olan yapıları ilgilendiren bir yasa. Bu yasada bundan önce yapılmış kaçak, mağdur olmuş yine bir şekilde burada yaşıyor, ancak, iskan noktasında, elektrik su noktasında sıkıntıları olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını gidermek adına çıkarılmış bir yasa. Bu yasadan bugüne kadar 4 milyon kişi başvurdu, 2 milyar TL’nin üzerinde de bir başvuru bedeli söz konusu ki beklentimiz 13 milyon başvuru. Bu daha önce de ifade ettiğim gibi 31 Aralık 2017 tarihine kadar olan yapıları ilgilendiriyor" dedi. Muğla’da 630 kaçak yapı tespit edildi Bakan Kurum, imar barışının 2017 yılı sonuna kadar olan yapıları kapsadığını, fakat Muğla’da bu tarihten sonra yapılan incelemelerde 630 kaçak bina tespit edildiğini söyledi. Kurum, "Ama görüyoruz ki, mesela Muğla ilimizde bizim teftiş elamanlarımızın yaptığı incelemede, Fethiye’de 236, Köyceğiz’de 105, Marmaris’te 89, Datça’da 77, Menteşe’de 84, Bodrum’da 8, Milas’ta 11, Ortaca’da 3, Ula’da 6, Dalaman’da bir olmak üzere şu an 15-20 günde tespit edilen sayı 630 adet İmar Barışı’na uymayan yeni kaçak yapı yapılıyor" dedi. "Yeni kaçak yapılara müsaade etmeyeceğiz" 2017 tarihinden sonra yapılan kaçak yapıların İmar Barışı kapsamında başvuruları yapılması, paralarının yatırılması durumunda bile kesinlikle müsaade edilmeyeceğini ve yatırılan paraların devlete irad kaydedileceğini söyleyen Bakan Kurum, "Buradan hem Büyükşehir Belediye Başkanımızı, hem de ilçe belediye başkanlarımız ile konuştuk. Onlara bu kaçak yapıların yıkılması talimatını verdik ve bu kaçak yapılar yıkılacak. Bu yapılar İmar Barışı’na başvursa, kayıt belgesi alsa, parasını yatırsa dahi bu barıştan yararlanamayacaklar. Bunu vatandaşlarımızın net bir şekilde bilmesini istiyoruz. Yatırdıkları bir bedel varsa, imar barışına bu konu uymuyorsa bu bedel de devletimize irat kaydedilecek. Bunları da bilmelerini isteriz. Sahadaki uygulamamız ise ilgili belediyelerimiz tarafından valilik koordinesinde bunların hepsi yıkılacak. Yeni kaçak yapı yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunu edenlerle ilişkin de kanuni işlemler neyse, bu işlemler Bakanlığımız nezdinde yapılacak ve takipleri yapılacak. Bunları da herkesin açık ve net bilmesini istiyoruz. Buradan hem vatandaşlarımıza, hem de Belediyelerimize çağrıda bulunuyorum. Bu yapıları yapanlara cezai işlem neyse yapılacaktır. Belediyelerimiz de bunlara müsaade etmesin. Etmesi halinde de onlara ilişkin gereken neyse bunları yapacağımızı yine ifade etmek istiyorum" dedi. Bakan Kurum, Muğla’da Marmaris’te Mavi Kart uygulaması, Köyceğiz’de Mesire alanı, Ortaca Dalyan’da tekne ile kanal ve Dalyan ağzı kumsalında incelemede bulunacak. Tedavileri tamamlanan caretta caratta deniz kaplumbağalarının denize bırakılması programına katılacak ve akşam de genel bir değerlendirme toplantısı yapacak. "Foça’daki kirlilik kontrol altında" İzmir Foça’da denizde yaşanan akaryakıt kirliliğinin şu anda kontrol altına alındığını ve sorumlularının cezalandırılacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Bugün Muğla’ya gelmemizin sebeplerinden biri de denizlerimizde yaşanan kirlilikleri ki, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz. Bu kirlilikleri yerinde tespit etmek, bu kirliliklere gerekli uyarıları, cezaları, şartları yerinde görerek gerçekleştirmek ve hem yaşayan halkımızın, hem buraya gelen halkımızın açıkçası dikkatlerini çekmek istiyoruz. İzmir Foça’da akaryakıt kirliliğinden dolayı kirlilik oluştu, akaryakıt sahile vurdu. Buna ilişkin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğümüz ve Çevre Yönetimi Genel Müdürümüz sahada yerinde temizlik uygulamasının tespitini ve denetimini yapıyor. Şu an konu kontrol altına alınmış durumda. 80 kişi sahada çalışıyor. Denizde kirliliğin getirilmesi için de çalışmalar ekiplerimizce hızlı bir şekilde sürdürülüyor. Ama şu anda kontrol altına alınmış durumda. Kirliliğin kaynağına ilişkin de çalışmalar yapılacak. Gerekli cezai yaptırım da kim tarafından yapıldıysa eğer tespit edilerek gerekli cezai yaptırım da belirtmek isterim. Bunlara anında müdahale edip, çevrenin denizin, sahilin bundan en az zarar görmesi noktasında müdahalelerimizi yapma. Sakarya’daki mevzuya ilişkin de denizde bir kirlilik olmadığını dün açıkladık. Bakanlığımızca tespit edilen değerlere göre denizde bir kirlilik yok, kirliliğin sebepleri araştırılıyor, ancak denizde bir kirlilik söz konusu değil" dedi. İHA

‘İmar Barışı’na danışman desteği

İzmir’de imar sorununun en yoğun yaşandığı ilçede vatandaşlar doğru bilgiyi almak amacıyla geldikleri belediyede en iyi şekilde karşılanıyor. Yaklaşık bir aydır verilen hizmetten bugüne kadar yaklaşık bin 200 kişi faydalandı. MEREK ETTİKLERİNİ SORUYORLAR Kentin merkez ilçesi olmasına rağmen geçmiş yıllarda yapılan yanlışlıklar nedeniyle en çok gecekondulaşmanın yaşandığı yer olan Konak’ta vatandaşlar yapı raiç bedellerini öğrenmek ve İmar Barışı hakkında merak ettikleri konuları Basmane’deki hizmet binasının girişinde kurulan danışma masasındaki görevlilerden öğrenebiliyor. Bir ay önce başlayan hizmetten şimdiye kadar yaklaşık bin 200 kişi yararlandı. Başvuruların e-devlet üzerinden yapacak olan vatandaşlara konutlarının birim metrekare değeri üzerinden raiç bedeli bilgisini veren yetkililer merak edilen soruları da yanıtlıyor. Ayrıca Yapı Kontrol, İmar ve Numarataj birimlerinden görevliler İmar Barışı’nın hangi binaları kapsadığı, yasanın ardından tapu alınabilir mi, hangi belgeler isteniyor, Yapı Kayıt Belgesi için ortalama ücret nasıl belirleniyor, bu ücret her yerde aynı mı, taksit uygulanıyor mu gibi merak edilen soruların da yanıtlarını da vererek, doğru bilgilendirme yapıyor. SON BAŞVURU 31 EKİM Konak Belediyesi’nin İmar Barışı Danışma Masası’na en çok Gültepe, Zafertepe, Toros, Kadriye ve Eşrefpaşa semtlerinden vatandaşlar başvuruyor. Başvuru süresinin dolmasına kısa bir süre kalmasına rağmen vatandaşların çoğunun imar barışı düzenlemesinin ne getirdiğinden habersiz olduğunu belirten yetkililer, vatandaşların zaman kaybetmeden işlemlerini yapmalarını önerdi. Vatandaşların e-Devlet üzerinden ‘Yapı kayıt belgesi’ almak için yapacağı başvuruların 31 Ekim’de sona ereceği belirtilirken, kayıt bedelleri 31 Aralık’a kadar Ziraat Bankası veya Halk Banka’sına ödenebilecek. Yasadan sadece 31 Aralık 2017 tarihine kadar yapılan imarların sahipleri yararlanabileceğini belirten yetkililer, tüm işlemler bittikten sonra vatandaşlar yapı kayıt belgelerini arşivlenmesi için bir fotokopisini de belediye imar birimine alındığını söyledi. HABER MERKEZİ

Dolandırıcılara dikkat edin!

İlk imar affı düzenlemesinin 1949 yılında gerçekleştiğini ve 70 yılı bulan sürede değişik konularla ilgili imar aflarının geldiğini kaydeden Demir, son düzenlemeyle Türkiye genelinde 13 milyon yapıyı ilgilendiren barıştan yararlanmak için şu ana kadar 3 milyonun üzerinde başvuru olduğunu söyledi. Arsin Demir, imar barışından vatandaşların etkin bir biçimde yararlanması için kamu otoritesine önemli görev düştüğünü belirterek, “Vatandaşı aydınlatıcı, bilgilendirici yayınlar, reklamlar yapılmalı, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri her aşamada bu konuya dikkat çekmeli. Bu sayede başvurular hızla artacak, barıştan daha fazla vatandaşımızın yararlanma imkanı doğacak” dedi. BİLGİ PAYLAŞIMI Avukat Demir, düzenlemeyle ilgili vatandaşın yaşadığı sıkıntıları not ederek ilgili kurum ve kuruluşlara ilettiklerini belirterek, vatandaşları imar barışı dolandırıcılarına karşı uyardı. Arsin Demir, “Vatandaşlara gidip, bize 10 - 15 bin lira verin, sizin evinizi kayıt altına aldırıyoruz. Bundan sonra hiçbir şey olmayacak, biz her şeyi hallediyoruz diyerek ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı istismar eden, zarar veren yapılar, imar barışı dolandırıcıları türedi. Vatandaşlarımız, kendilerine bu yönde yapılan başvurulardan ziyade, ilgili kurumlar olan belediyelere, çevre şehircilik il müdürlüklerine, il özel idarelerinden bilgi ve destek istemekten çekinmesinler” diye konuştu. HABER MERKEZİ