[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Işınsu Kestelli

Işınsu Kestelli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Işınsu Kestelli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zeytin ve zeytinyağında yeni sezon Bergama'da başladı Haber

Zeytin ve zeytinyağında yeni sezon Bergama'da başladı

KEMAL ÖZKURT - İzmir Ticaret Borsası ve Bergama Ticaret Odası iş birliği, Bergama Belediyesi'nin desteğiyle bugün Bergama’da 2024-2025 Zeytin ve Zeytinyağı Sezonu Açılış Töreni gerçekleşti. Bölgedeki zeytin hasadının başlangıcını kutlamak ve sektördeki gelişmeleri değerlendirmek amacıyla düzenlenen törene, sektör temsilcileri ve protokol üyeleri katılım gösterdi. Etkinliğe Bergama Kaymakamı Avni Oral, Bergama Belediyesi Başkan Yardımcısı Emel Ürper, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat katılarak, açılış konuşmalarında sektörün gelişimi ve bölge ekonomisine katkıları üzerine değerlendirmelerde bulundu. PAZARLAMADA EKSİKLERİMİZ VAR Kooperatifleşme ve şirketleşmenin zeytinyağının pazarlanmasında çok önemli olduğunu vurgulayan Bergama Kaymakamı Avni Oral, “Zeytin ağacı bölgenin en önemli zenginliklerinden biri. Bergama’da 66 bin dekar alanda zeytin üretimi yapılıyor, 2.5 milyon zeytin ağacı var. Ayvalık’tan daha fazla zeytin ağacımız var. Kınık ve Aliağa’yı da değerlendirdiğimizde büyük bir potansiyele sahibiz ama bu kadar varlığımıza rağmen katma değerli bir şekilde pazarlamada ilçemizde eksiklikler var. Yeterli tesise ve örgütlenmeye sahip değiliz. Zeytinde kooperatifleşme ve şirketleşme çok önemli bir yere sahiptir. Bölgemizde bu alanda faaliyet gösteren kurumsal yapılar maalesef yeterli değildir. Bu yüzden kurulacak kooperatifler ve işletmeler, bölge ve Bergama zeytini ile zeytinyağının bir marka olarak ortaya çıkmasına, ambalajlı ürüne dönüştürülmesine ve bu alanda üretim yapan çiftçilerin katkı sağlamasına oldukça önemlidir” diye belirtti. ZEYTİN YAMAÇLARDA OLMALI Zeytinin taban arazilerinden çok yamaç arazilerde üretilmesinin daha doğru olduğunu belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, “Zeytin, aslında binlerce yıl önce yazılan kitaplarda da olduğu gibi, sırtını yükseğe ve eğimli alanlara yaslamayı seviyor. O yüzden taban arazilerden çok, zeytinin kendisini kabul ettiği ve kimsenin yok edemediği bölgelerde devamını sağlamakta fayda var. Üretim planlaması, sözleşmeli üretim ve suyu merkeze alarak üretimin önemi, Kasım ayında almadığımız yağışlarla daha da belirgin hale geliyor. Geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamadan, suyu merkeze alarak ve zeytin ağaçlarımıza zarar vermeden üretime devam edeceğiz” şeklinde konuştu. SEZON YENİ REKORA HAZIRLANIYOR Zeytine artan talebe rağmen, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi faktörlerin küresel tehditler oluşturduğunu belirten Kestelli, “Son birkaç yıldır küresel zeytin ve zeytinyağı üretiminde ciddi düşüşler yaşanırken, fiyatlarda da tarihi yüksek seviyeler görüldü. Bu durum, piyasalarda dalgalanmalara, ticarette belirsizliklerin artmasına ve sektör temsilcilerinin zorlu bir süreçle karşılaşmasına neden oldu. Türkiye olarak bu süreci diğer üretici ülkelere göre daha şanslı geçirdiğimizi kabul etmeliyiz. Nitekim geçtiğimiz yıl ortalama bir sezon yaşasak da 2022 yılında tarihin en yüksek üretim seviyelerine ulaşmıştık. Bu sezon ise sektör, yeni bir rekora hazırlanıyor,” dedi. Üretimdeki artışa paralel olarak ihracatta da rekor bir rakama ulaşılabileceğini söyleyen Kestelli, “Önceliğimiz rakamsal büyüklüklere ulaşmaktan ziyade; verimliliğimizi ve kalite standartlarımızı yükseltmek, markalaşma çalışmalarına ağırlık vermek olmalı” ifadelerini kullandı. DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR VAR Zeytinde doğru bilinen birçok şeyin yanlış olduğunu ve bilinçli üretimin önemini vurgulayan Bergama Belediyesi Başkan Yardımcısı Emel Ürper, “Bölgemiz tütünden zeytine dönüşürken komşu ilçelere göre geride kaldı. Doğru bildiğimiz bazı şeylerin yanlış olduğunu zamanla öğrendik. Daha yolun başındayız. Kurumların bilinçli çalışmasıyla öğrenecek çok şey var. Bunu yapabiliriz,” diye konuştu. AMACIMIZ MARKALAŞMAK Bergama zeytininin markalaşması için yoğun çaba harcadıklarını belirten Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat, “Coğrafi işaret müracaatını yaptık. Coğrafi işaretimizi aldıktan sonra AB coğrafi işaretini almayı da hedefliyoruz. Tüm bunları markalaşma adına yapıyoruz. Zeytin ve zeytinyağının markalaşması için bölgemizin zeytinyağının talep edilir ve beğenilir olmasını istiyoruz. En önemlisi, bölgemizin ve ülkemizin bu konuda diğer dünya ülkeleriyle yarışır hale gelmesini arzu ediyoruz” dedi.

Meme kanserini yenen Kestelli'den 50 bin kadına umut Haber

Meme kanserini yenen Kestelli'den 50 bin kadına umut

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Kestelli, 2011 yılında hastanede geçirdiği kontrollerde meme kanseri teşhisi aldı. Tanının geç konulmasına rağmen, moralini yüksek tutarak hastalığıyla mücadele eden Kestelli, aldığı tedaviyle sağlığına kavuştu. Kestelli, meme kanserinde erken tanının ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak kadınlar için ‘Annem Kanseri Yendi’ kampanyasını başlattı. Bu sayede, TOBB’un desteğiyle edinilen tır, içindeki mamografi cihazıyla kanser taramalarında kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı'na bağışlandı. Tır, özellikle sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çeken bölgelerdeki 40 yaş ve üzerindeki kadınlara hizmet sunmaya devam ediyor. Meme kanseri ile ilgili projelere desteğini sürdüren Kestelli, yürütülen bilimsel ve sosyal çalışmalara katkı sağlamanın yanı sıra, 2019 yılında İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege İhracatçılar Birliği'nin katkılarıyla ikinci tarama tırını da İzmirlilerin kullanımına açtı. Tır, meme kanserinin teşhisi için İzmir ve çevresindeki ilçelerde hizmet veriyor. Bu iki tır sayesinde son 12 yıl içinde 50 binden fazla kadın, mamografi cihazı ile kanser taramasından geçirildi. Bu süreçte, meme kanseri teşhisi alan birçok kadın da tedavi sürecine girdi. "Kontrole gitmemenin ne kadar yanlış olduğunu anladım" TOBB'un ilk kadın yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Kestelli, Dünya Sağlık Örgütü verilerine dayanarak meme kanserinin, tüm yeni tanı konulan kanserler arasında yüzde 11,7 ile en sık görülen tür haline geldiğini belirtti. Meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını dile getiren Kestelli, "Göğsümde bir kitle fark ettim, hastanedeki kontrolde çıktı. Aslında benimki gecikmiş bir tanıydı. Kanserin türü çok agresif olmadığı için süreci kolay atlattım. 6 seans kemoterapi ile 28 seans radyoterapi aldım. Çok şükür iyileştim. Sonra düşününce benim düzeyimde bile, her türlü hastaneye yakınız, maddi olanaklarımız var, bir kontrole gitmemenin ne kadar yanlış olduğunu anladım." dedi. Kestelli, sağlığına kavuştuktan sonra ilk iş olarak kadınlar arasında meme kanseri farkındalığını arttırmak için çalışmalara başladığını belirtti. İlk olarak bir kampanya yapmaya karar verdiklerinin dile getiren Kestelli, şu ifadeleri kullandı: "Kampanyanın ismine de 'Annem Kanseri Yendi' dedik. Oğlum o sırada 10 yaşındaydı. İnternetten açıp bakıyordu. Bu çalışmaya başladığımızda kanseri yenebileceğimizin mesajını vermek istedik. Tırımız 2012 yılından bu yana kadınlara ulaşıyor. Aslında herkese destek vermeye çalışarak bir nevi manevi tedavimiz de sürüyor. Bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarını sürdürüyorum. Bir kadına bile dokunabilsek aslında çocukları ve aileleri kurtarmış oluyoruz." Kestelli, rahim ağzı kanseriyle ilgili bir kampanya yapmayı düşündüklerini de aktardı. Riskli durumda aile hekimlerine yönlendiriliyor Mamografi tırında görev yapan doktor Müge Akis de Türkiye'nin farklı kentleri ve İzmir'in ilçelerinde kadınların hayatlarına dokunduklarını söyledi. Erken teşhisin önemine işaret eden Akis, "Tamamen sağlıklı olan kadınlarımıza tırımızda mamografi çekiyoruz. Randevu sistemiyle kadınlarımız kaydediliyor. Çekimi yapıyoruz. İnternet üzerinden görüntüler Ankara'daki Ulusal Mamografi Okuma Merkezi'ne gidiyor. Bir hafta, 10 gün içinde kadınların e-nabız uygulamalarına düşüyor. Sonuçlarda riskli bir durum varsa aile hekimleri kadınları hastanelere yönlendiriyor." dedi.

Kestelli: “Ekonomide yapısal reform şart” Haber

Kestelli: “Ekonomide yapısal reform şart”

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Eylül Ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve yönetim kurulunun yoğun katılımıyla gerçekleşti. Meclis toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin ekonomik gündemini değerlendiren Başkan Kestelli, “Fiyat istikrarı için atılan adımları olumlu buluyoruz ama sorunlarımızın sadece mali ve finansal önlemlerle çözülemeyeceğinin, kalıcı iyileşme için yapısal reformların şart olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz” dedi. EKONOMİDE REFORM ŞART Ekonomide zorluklarla, belirsizliklerle geçen bir dönemin ardından, rasyonel politikalara dönüşün sürecinden sancılı bir dönemden geçildiğini söyleyen Kestelli, “Kur ve faizin enflasyonla kopan dengesi yeniden ihdas ediliyor. Fiyat istikrarı için atılan adımları olumlu buluyoruz ama sorunlarımızın sadece mali ve finansal önlemlerle çözülemeyeceğinin, kalıcı iyileşme için yapısal reformların şart olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz. Türkiye ekonomisinin, her meydan okumada sarsılmayacak kadar sağlam, dayanıklı ve çevik bir yapıya kavuşturulmasının şart olduğunu söylüyor ve üretim ekonomisini beka sorunu olarak görüp, bu konuda gerekli tüm çalışmaların hızla planlanması ve uygulamaya geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. OVP TUTARTLI BİR PROGRAM İzmir iş dünyası olarak hareketli bir ayı geride bıraktıklarını belirten Kestelli, Orta Vadeli Program (OVP)’ı açıklanmasının ardından gerçekleşen bu ziyaretler, hükümetin programa bakışını görmemiz açısından önemli olduğu söyledi. OVP’nin tutarlı hazırlanmış bir program olduğunu söyleyen Kestelli, “OVP’nin uygulanmasına yönelik ekonomi yönetiminde ciddi bir kararlılık gördüğümüzü söyleyebilirim. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Yılmaz’ın, “Önemli olan bu programı hayata geçirmemiz” sözleri, bu kararlılığın göstergesi. Üç yıllık bir süreyi kapsayan OVP’nin uygulama döneminde yurtiçi veya yurtdışı kaynaklı zor dönemler olacaktır. Ancak, umuyor ve diliyorum ki, her durumda programa tam bir uyum gösterilir ve toplum olarak katlanmak zorunda kaldığımız maliyetin sonuçlarını, güçlü ekonomi hedefine ulaşarak almış oluruz” diye konuştu. TARIMIN SORUNU PLANSIZ ÜRETİM Geçtiğimiz günlerde tarım sektörümüz ile ilgili Resmî Gazetede yayınlanan 3 önemli mevzuat hakkında konuşan Kestelli, “Birincisi, tarımsal üretimin planlamasına yönelik usul ve esasları belirleyen Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelikti. Tarımın en önemli sorunlarının başında planlı bir üretim yapılmaması olduğunu yıllardır hepimiz dile getirdik. Planlama eksikliğinin; Fiyatlarda aşırı oynaklığa, üretici gelirlerinde istikrarsızlığa, tüketicilerin uygun maliyetlerde gıdaya ulaşamamasına, dış ticarette istikrarsızlığa ve gıda güvencesine ilişkin risklerin artmasına neden olduğunu biliyoruz. Kısa vadede bütün sorunları çözmesini beklemesek de uygulamaya yönelik önemli bir adımın atılmış olmasını çok önemli görüyorum. Borsa olarak hem üyelerimizin talep ve görüşleri hem de saha ve masa başı çalışmalarımızdan elde edeceğimiz veriler ile Komite çalışmalarına elimizden gelen en yüksek katkıyı vereceğimizi şimdiden söyleyebilirim. Umuyorum ki, yapılacak çalışmalar ile orta ve uzun dönemde sektörde yaşadığımız arz yönlü sorunları en aza indirmeye başarabiliriz” ifadelerine yer verdi. ARABULUCULUK MEKANİZMASI SİSTEME ENTEGRE EDİLMELİ Yayınlanan ikinci önemli mevzuatın ise sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için uygulanacak usul ve esasları düzenleyen yönetmelik olduğunu dile getiren Kestelli, “Sözleşmeli tarım bazı ürün gruplarında uzun yıllardır uygulanan bir sistem. Başarılı örnekleri olduğunu da söylemek mümkün. Ancak, özellikle sözleşme tarafları arasındaki hak ve sorumlulukları düzenleyecek tarafsız bir otorite kurumunun eksikliğinin sistemin gelişmesine engel olduğuna da dikkat çekmek isterim. Yönetmeliğe göre bu görevi Tarım ve Orman Bakanlığı üstlenmiş durumda. Ayrıca, anlaşmazlıkların hızlı çözümü için de arabuluculuk mekanizmasının sisteme entegre edildiğini görüyoruz. Tarımsal üretimin doğası gereği üretim süreçlerinin kesintisiz olması, özellikle yaş meyve ve sebze gibi hızlı tüketime konu olan ürünlerin ticaretinin de hızlı yapılması zorunluluğu sözleşmeli tarımın önemli zorlukları arasında yer alıyor. Yeni mevzuatın bu zorluklara ne kadar cevap vereceğini uygulamada görecek olsak da bir düzenleme iradesinin ortaya konulmasını çok önemli buluyorum” dedi. ÜRETİCİMİZİ TATMİN EDECEK FİYATLAR BEKLİYORUZ Yayınlanan üçüncü önemli mevzuatın 2023 yılında yapılacak tarımsal desteklemeler olduğunu söyleyen Kestelli, “Çok farklı kalemde verilen desteklemelerin bazılarında artış yapılırken özellikle bölge üreticilerimizin merakla beklediği pamuk priminde maalesef artış yapılmadı. Tarımsal desteklemelerde bütçe imkanlarının önemli olduğu bir gerçek ve konjonktür gereği kemer sıkma dönemindeyiz. Ancak, pamuk sektöründe yaşanan gelişmeleri dikkate aldığımızda kilo başına geçen yıla göre artış yapılmadan 160 kuruş olarak açıklanan primin yetersiz olduğu çok açık. Yaklaşık bir ay sonra pamuk hasadı başlayacak. Borsamız koordinatörlüğünde yapılan uzaktan algılama rekolte çalışması devam ediyor. Rekolte miktarında ekim alanındaki değişimin etkili olacağını, kalite yönünden ise önemli bir sorun görünmediğini söyleyebiliriz. Gerçek durumu hasatla birlikte daha net görüyor olacağız. Normal şartlarda ülkemiz ve dünya lif pamuk fiyatları arasında çok yüksek bir korelasyon olmasına rağmen piyasada şu anda yurtiçi fiyatlar dünya fiyatlarının yüzde 20 civarında altında. Bugünkü pamuk fiyatları ve üretim maliyetleri düşünüldüğünde pamuk üreticilerimiz bırakın para kazanmayı, zarar ediyor olacak. Piyasa koşulları böyle devam ederse gelecek yıl birçok üreticimizin pamuk ekiminden vazgeçeceğini söylemek mümkün. Geçtiğimiz yıl 110 kuruş olarak açıklanan prim miktarı piyasa şartları dikkate alınarak 160 kuruşa çıkarılmıştı. Bu yılki şartlarda dikkate alınarak açıklanan pamuk priminin tekrar değerlendirilmesini ve üreticimizi tatmin edecek bir düzenlemenin yapılmasını Bakanlığımızdan önemle rica ediyoruz” diye belirtti. GELİŞMELER SEZON SONUNDA BELLİ OLACAK Konuşmasının sonunda tarım sektöründeki alım fiyatlarını değerlendiren Kestelli, şu ifadeleri kullandı; “Tarımda mevzuat düzenlemeleri yapılıyor, yeni uygulamalar hayata geçiriliyor ama asıl iş olan üretim ve ticaret ara vermeksizin devam ediyor. Bölgemizin geleneksel ürünlerinde üzüm ve incirde hasadın yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Zeytinde erken hasat yağ üretmek isteyen üreticilerimiz hasada kısmen başladılar, pamukta ise hasat ekim ayı içerisinde başlayacak. Çekirdeksiz üzümde mildiyö hastalığından dolayı kalite kaybının yanı sıra iklim koşullarının etkisi ile ortalamanın altında bir rekolte söz konusu. Bunun da doğrudan fiyatlara yansıdığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl 25 lira seviyelerinde olan kuru üzüm fiyatları bu sezon 50-55 lira seviyelerine yükselmiş durumda. Bu artışı üreticilerimiz için olumlu görebiliriz ama ürün alamayan birçok üreticimiz de sezonu kayıpla kapatmak durumunda kalacak. İncirde miktar açısından geçen yıla benzer bir rekolte bekleniyor. Ancak son günlerde sıcaklık ve nem kaynaklı bir kalite sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Zeytinde geçen yılki rekor üretimden sonra rekoltede önemli bir düşüş yaşayacağımız kesin. Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatının yasaklanmasının ardından fiyatlar kısa bir süre yatay seyir izlese de sızmada 210-220 lira seviyelerine ulaşmış durumda. Sezon içerisindeki gelişmeler ile diğer üretici ülkelerdeki hasadın nasıl olacağı, fiyatların yönünde de belirleyici olacaktır. “ DEĞİŞEN EKONOMİDE TÜKETİCİ DESTEKLENMELİ Risk ve belirsizliklerin en yoğun olduğu sektörlerden birinde faaliyet gösterdiklerini belirten İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, “Üretimimiz ve ticaretimiz çeşitli doğal, ekonomik ve sosyal kısıtlarla karşı karşıya. Hava koşulları, hastalık ve zararlılar, fiyat belirsizliği, maliyet artışları, pazar erişimi, politikalar ve yasal düzenlemelerden kaynaklı olası ekonomik kayıplardan korunmak için risklerimizi devretmek zorundayız. Neyse ki tarımda sigorta bilincinin son yıllarda arttığını gözlemliyorum. 2022 yılında devlet destekli tarım sigortalarında toplam poliçe sayısı önceki yıla göre yüzde 22 oranında arttı. Sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir tarım ekonomisi için sigorta sistemi ve sigorta kalemlerinin çeşitliliği hayati önem taşıyor. Bu nedenle, değişen ekonomik koşullara karşı üreticilerimizi korumak için özellikle fiyat ve maliyet belirsizliklerine karşı yeni koruma paketlerinin bir an önce devreye alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum” diye belirtti. Bu haber de ilginizi çekebilir: İTB Başkanı Işınsu Kestelli’nin OVP değerlendirmesi

Işınsu Kestelli: Kurtuluş Savaşı'nı bitiren dünyadaki tek şehirdir İzmir Haber

Işınsu Kestelli: Kurtuluş Savaşı'nı bitiren dünyadaki tek şehirdir İzmir

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 9 Eylül İzmir'in Kurtuluş Günü'ne özel yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: ''Sadece bir kentin işgalden kurtuluşunun yıldönümü değil, Türk milletinin vurulmak istenen zincirleri inanç ve birlik içinde parçalayıp attığı bir destandır 9 Eylül… İşgal edildiği gün, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan; işgalin bittiği gün, Kurtuluş Savaşı'nı bitiren dünyadaki tek şehirdir İzmir… Barışın, özgürlüğün, küllerinden doğuşun ve Cumhuriyetin kentidir... İzmir, genç Cumhuriyetin ilk yıllarındaki büyük kalkınma hamlesinde öncü rol üstlendiği gibi, bugün de ülkemizin gelişimi için kilit rol oynamaya, modernleşmenin itici gücü olmaya devam ediyor. Bizler, genç Cumhuriyetin yeşerip büyümesinde hayati rol oynayan tarıma dayalı ekonominin, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına da damga vurabileceğine inanıyoruz. Başarmanın anahtarının ise yeni teknolojilerin tarımsal üretimde kullanımının yaygınlaşmasından, gençlerin yeniden tarıma kazandırılmasından ve sürekli hale getirilecek bir eğitimin tarımın tüm paydaşları tarafından benimsenmesinden geçtiğini düşünüyoruz. Borsa olarak hayata geçirdiğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, Ege Gastronomi Projesi, paydaşı olduğumuz tarıma dayalı organize ihtisas sanayi bölgeleri ile bunu başarabileceğimizi de gayet iyi biliyoruz. 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu kutlu olsun... Bize bu zaferi armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm askerlerimizin ruhları şad olsun…'' BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Başkan Yelkenbiçer : 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu savaşımızın sembolüdür

Işınsu Kestelli'den 30 Ağustos mesajı Haber

Işınsu Kestelli'den 30 Ağustos mesajı

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli 30 Ağustos mesajı yayımladı. Başkan Kestelli'nin yayımladığı mesaj şu şekilde:  "Bazı günler var ki kim olduğumuzu hatırladığımız, bizi durağanlıktan kurtaran, silkeleyen, harekete geçiren… İşte bugün de şanlı tarihimizin o günlerinden biri. Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi ilan ettiğimiz, tüm dünyaya varlığımızı kabul ettirdiğimiz 30 Ağustos Zaferi'nin 101. yıl dönümü… Bugün, milletimiz için onur ve iftihar günüdür. 30 Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmasının yanı sıra, yalnızca bizim değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta tüm insanlığın; özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır. Atalarımızın verdiği büyük mücadele, gösterdiği azim ve kararlılık bugün tarımdan sanayiye, eğitimden adalete tüm alanlarda hepimiz için ilham kaynağı olmalıdır. Bir asır önceki aynı inanç ve kararlılıkla hak ettiğimiz geleceğe ulaşabiliriz. Bunu yaparken de Atatürk’ün “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz” sözünü hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla, gazilerimizi minnetle anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun." BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Resmi Tatil mi? İşte Detaylı Bilgi ve Tören Programı

Kestelli’den Alsancak Limanı yorumu: Şeffaf yürütülmeli Haber

Kestelli’den Alsancak Limanı yorumu: Şeffaf yürütülmeli

KEMAL ÖZKURT İzmir Ticaret Borsası (İTB) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve yönetim kurulu katılımıyla gerçekleşti. Son zamanlarda yaşanan ekonomik sorunlardan bahsederek hükümetin atacağı adımları sabırla beklediklerini dile getiren Başkan Kestelli, İzmir Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesi hakkındaki düşüncelerini de paylaştı. Öncelikle sürecin izlenilmesi gerektiği ve gerek yöntem gerek yatırım maliyeti, gerekse işletme modeli ile ilgili detaylar açıklandıktan sonra net görüş bildirilmesinin daha doğru olduğunu söyleyen Kestelli, “Özelleştirme kararı alınması durumunda da bunun şeffaf ve kamuoyuna açık bir şekilde yapılmasının ve kentin ilgili bileşenlerinin de sürece dahil edilmesinin en uygun yöntem olacağına inanıyorum” dedi. TUNCER: EKOSİSTEM OLMAZSA HAYAT DA OLMAZ Meclisin açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, son günlerde artan sıcaklıkların biyolojik çeşitliliği bozduğunu ve ekolojik dengenin bozulmasının sürdürülebilir yaşamı tehdit ettiğini belirtti. İnsanoğlu olarak her bireyin üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Tuncer, ‘Ormanlarımızı ve yeşil alanlarımızı yangınlara karşı, özellikle bu aylarda daha çok korumalı, kurallara uymayanları uyarmalıyız. Önemsenmeden yol kenarına atılan bir sigara izmariti veya bir cam parçası dahi bütün bir hayatı yok edebiliyor. Ekonomik kayıplar bir şekilde telafi edilir. Ancak ekolojik kayıpların yaratacağı tahribatı düzeltmek hiç kolay olmayacaktır.  Unutulmamalıdır ki ekosistem olmadan ne tarım olur ne gıda ne de bir hayat” şeklinde konuştu. KESTELLİ: HÜKÜMETİN ATACAĞI ADIMLARI SABIRLA BEKLİYORUZ Meclis toplantısında konuşan Başkan Kestelli, itibarı yüksek bir ekonomi programına vurgu yaparak, makroekonomik istikrarın sağlanmasının, yapısal reformların ve hukuk devletini güçlendirecek adımların bu programın temelini oluşturması gerektiğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bu ayın başında, programlarını üç temel bileşenden oluşturduğunu söyleyerek sözlerimi sürdüren Kestelli, “Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi, enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi, ve istikrarı kalıcı hale getirecek yapısal reformlar, ilk etapta vergi ve zamlarla, seçim döneminde verilen vaatlerin ve depremin yol açtığı bütçe bozulmasını telafi etmeyi, eş zamanlı olarak da dış kaynak desteğiyle rezerv yükseltip, Türk Lirası üzerindeki baskıyı azaltmayı hedefliyor. Piyasalarda, son iki yıldır uygulanan para ve maliye politikalarının, seçim döneminin getirdiği harcama arttırıcı yaklaşımların ve büyük depremin mali etkilerinin sonuçlarını görüyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki Türkiye artık her beş yılda bir yaşanan ekonomik dalgalanmaların ülkesi olmasın. İstikrarlı ve öngörülebilir, evrensel kurallara uygun, yenilikçi, üretim kasları güçlü, rekabet gücü yüksek, krizlere dayanıklı bir ekonomi arzu ediyoruz. Bu bağlamda hükümetin atacağı yapısal reform adımlarını sabırla bekliyoruz” diye konuştu. SONUÇLARINI BEKLEYEREK GÖRECEĞİZ Konuşmasının sonunda Alsancak limanının özelleştirilmesi konusundaki düşüncelerini paylaşan  Kestelli şu ifadeleri kullandı; “İzmir’in ekonomik, sosyal ve kültürel gelişiminde en önemli simge olan Liman’ın hem yönetim hem de tüm lojistik yönleriyle altyapısının geliştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarmaktadır. Günümüzde İzmir, Ege bölgesinde hizmet veren 22 limanın 16’sına ev sahipliği yapan, her yük tipine hizmet verebilen, toplamda 80 Milyon ton yük hacmini aşmış limanları ile Türkiye’de toplam yükün yüzde 16’sını, konteyner yükünün ise yüzde 15’ini elleçlemektedir. Ayrıca, Nemrut Körfezi'nde bulunan limanları ile “Avrupa’nın en hızlı büyüyen 2. Liman kümesi” olarak nitelendirilen önemli bir denizcilik üssüdür. İzmir Limanı’nındaki iş hacminin gerilemesinin önlenmesi ve eski öneminin korunması amacıyla hem yatırıma ihtiyacı olduğu hem de dünya deniz taşımacılığındaki yeni trendlere göre aksiyon alacak şekilde yönetilmeye ihtiyacı olduğu kesin. Bu işlemin özelleştirilerek mi, yoksa mevcut yapı korunarak mı yapılacağına ilişkin tartışmaların neden olacağı zaman kaybının bu güzel şehre ve ekonomisine zarar vereceğini limanın sorunlarının çözümü noktasında bizleri doğru yere götürmeyeceğini düşünüyorum. Öncelikle süreci izlememiz gerektiği ve gerek yöntem, gerek yatırım maliyeti, gerekse işletme modeli ile ilgili detaylar açıklandıktan sonra net görüş bildirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Özelleştirme kararı alınması durumunda da bunun şeffaf ve kamuoyuna açık bir şekilde yapılmasının ve kentin ilgili bileşenlerinin de sürece dahil edilmesinin en uygun yöntem olacağına inanıyorum.” RUSYA KÜRESEL GIDA GÜVENCESİNİ TEHDİT EDİYOR Geçtiğimiz günlerde askıya alınan tahıl koridoru anlaşmasını da değerlendiren Kestelli, “Öncelikle söylemek isterim ki, Rusya ve Ukrayna tahıl üretimi ve dolayısıyla küresel gıda güvencesi açısından çok önemli. İki ülke, toplam dünya buğday üretiminin yaklaşık yüzde 15’ini gerçekleştiriyor. Rusya, tahıl koridoru kapsamında ihraç edilen buğdayın az gelişmiş ülkeler yerine batılı ülkelere sevk edildiğini öne sürerken, batılı ülkeler ise Rusya’nın anlaşmayı bozarak küresel gıda güvencesini tehdit ettiğini belirtiyor. Yapılan tartışmalar gıdanın stratejik öneminin siyasi bir malzeme olarak kullanıldığı izlenimini yaratıyor. Önümüzdeki yıllarda buna benzer olayların çok daha sık yaşanması da muhtemel” dedi.

TOBB Kurulu’nda İzmir başarısı Haber

TOBB Kurulu’nda İzmir başarısı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin ve iki gün sürecek seçimleri gerçekleştirildi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirilen seçime İzmir’den odalar, EBSO, İZTO, İTB olmak üzere toplam 64 delege ile katılarak Ankara’daki Genel Kurul’a katıldı. TOBB’un yönetim kurulunun belirlendiği seçimde ise İzmir’den ekonominin iki patronu yönetim kuruluna seçildi. İş dünyasının en büyük çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin iki gün süren genel kurulunda İzmir İş Dünyası’ndan iki başkana önemli görev verildi. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ile EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, yeni yönetimde yer aldı.  İzmirli Başkanlar, seçimlerin ardından TOBB seçimlerini ve yeni dönemi şöyle değerlendirdi: İZTO Başkanı Mahmut Özgener:  “Dünya ve Türkiye ekonomisinde çok fırtınalı bir dönemde İzmir’i temsilen bulunduğum TOBB’da, iş hayatının güçlü kalması için gereken tüm sorumlulukları almaya gayret ettik. Bu dönem kendi isteğimle görev almadım. Yeni dönemde kentimizi temsilen TOBB Yönetim Kurulu’na giren Sayın Kestelli ve Sayın Yorgancılar’ın da aynı anlayışla İzmir ve Türkiye için elden gelen her şeyi yapacağına inancım tam. Kentimizin TOBB’daki temsilinin artması benim için ayrıca bir gurur vesilesi. Dostlarıma başarılar diliyorum.” İTB Başkanı Işınsu Kestelli:  “Türk iş dünyasının çatı örgütü olan TOBB’da İzmir’i temsil etme fırsatı bulduğum için çok memnunum. Öncelikli gündemim, Türkiye’de tarım ve hayvancılığın tüm bileşenleriyle stratejik sektör olarak önünün açılmasına gayret etmek olacak. Bu tasarrufu için TOBB Başkanımız M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na müteşekkirim. İzmir’de örnek bir dayanışmayla çalıştığımız dostlarım Mahmut Özgener ve Ender Yorgancılar’a da verdikleri  destek için çok teşekkür ediyorum.” EBSO Başkanı Ender Yorgancılar:  “TOBB, Türk iş dünyası için çok önemli bir kurum. Bir dönem aradan sonra yeniden ve daha güçlü bir temsille çatı kuruluşumuzun yönetiminde yer almak gurur verici. Ülkemizin sanayiden tarıma, ticaretten turizme her alanda dengeli bir büyümeye ve üretim kaslarını güçlendirmeye ihtiyacı var. Bu amaca hizmet için İzmirli tüm STK’larla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Mahmut Başkan’a yaptığı hizmetler için çok teşekkür ediyorum. Şimdi biz Işınsu Başkan’la birlikte ülkemiz ve İzmirimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Kentimize ve Türkiye’ye hayırlı olsun.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.