İZBAŞ Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika İZBAŞ Haberleri

Avustralyalı katamaran devinden İzmir'de ilk yatırım

Fabrikanın açılış törenine Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage, Seawind Dünya Başkanı Richard Ward, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Destekleri Genel Müdürü Zahid Tuncel, İZBAŞ Yönetim Kurulu Eyüp Sevimli ve çok sayıda davetli katıldı. “KADERİMİZ BİZİ SEAWIND’DE BİRLEŞTİRDİ” Törenin açılışında konuşan Seawind Türkiye Yönetici Ortağı ve Genel Müdürü Kıvanç Kardeş; özel yaşamında kendisini bu yatırımla buluşturan dikkat çekici bir ayrıntıyı davetlilerle paylaştı. Kızının adının Deniz, oğlunun adının Rüzgâr, ailece sahip oldukları teknenin ise çocuklarının adlarından oluşan “Seawind” olduğunu söyleyen Kardeş, “Sayın Richard Ward ile doğum günlerimizin de aynı oluşu ve memleketim İzmir’de Seawind’i üretmek için buluşmamız, kaderlerimizin bizi birleştirdiğini gösteriyor.” dedi. Uzun bir yolculuğun başında olduklarını belirten Kardeş, Türkiye’de istihdam ve katma değer sağlamak gibi önemli misyonları bulunduğuna dikkat çekti. “EGE VE AKDENİZ’DE YÜZLERCE SEAWIND GÖRECEKSİNİZ” Hedeflerinin üretim kapasitesini artırarak, Saewind’in yeni modellerinin üretimini de Türkiye’de gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Kıvanç Kardeş, “Tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte bu tesiste dünyanın en güzel performans gezi katamaranlarından birini üreteceğiz. Önce hayal kurduk, sonra hayallerimizin peşinden koştuk. Umuyorum ilerleyen yıllarda Ege ve Akdeniz sularında yüzlerce Seawind katamaranı yelken yaparken göreceksiniz.” dedi. “KIVANÇ’IN HİKÂYESİNE SIRTIMI DÖNEMEZDİM” Törende konuşan Seawind Dünya Başkanı Richard Ward ise ilk kez 2019 yılında kızının düğünü için geldiği Türkiye’ye hayran kaldığını ve bir gün tekne üretebilme hayali ile döndüğünü belirtti. Pandemi nedeniyle verilen üç yıllık zorunlu aranın ardından Türkiye’de bir yatırıma imza atmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Ward, “Doğum günlerimizin de aynı olduğu Kıvanç’ın bana anlattığı enteresan hikâyeyi duyunca bu yatırıma sırtımı dönemezdim” diye konuştu. Seawind’in hızlı büyüyen bir şirket olduğu bilgisini veren Ward, şu değerlendirmeyi yaptı: “Pazarımızı dünya çapında genişletmek istiyoruz. Şu anda Amerika ve Avustralya pazarları bizim için çok önemli. İzmir’de kurduğumuz yeni tesisimiz ile birlikte artık Avrupa’yı da en önemli pazarlarımızdan biri olarak görüyoruz. 2024 yılında toplam 18 tekne üreterek suya indirmeyi planlıyoruz.” DÜŞMANLIKTAN KÖKLÜ DOSTLUK İLİŞKİSİNE… Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage da iki ülke arasında düşmanlıkla başlayıp köklü bir dostluğa ulaşan ilişkinin bu yatırıma ilham kaynağı olduğuna inandığını söyledi. Miles, ülkesinde nüfusun büyük bölümünün okyanus kıyısında yaşadığını hatırlatarak, iki gün geçirdiği İzmir’de kendisini evinde hissettiğini kaydetti. “ÜLKEMİZE YAPACAKLARI KATKI YATIRIM KADAR ÖNEMLİ” İzmir Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli ise dünya genelinde deniz taşıtlarına olan ilgide pandemi sonrasında önemli artış yaşandığını anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Seawind’in yatırım yeri olarak Türkiye’yi belirlemesi elbette tesadüf değil. Ülkemiz bu alanda uzun yıllardır çok başarılı işlere imza atıyor. Katma değeri ve nitelikli çalışan talebi son derece yüksek bir sektörden söz ediyoruz. İşte bu nedenle Seawind’in İZBAŞ’a gelişini sadece bir yatırım olarak görmüyoruz. Ülkemize ve İZBAŞ’a duydukları güven, bu sektörde kentimizin bir üretim üssü olmasına sağlayacakları katkı, en az yaptıkları yatırım kadar önemli bizler için.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cevdet Yılmaz açıkladı dolarda yükseliş devam edecek. İşte beklentiler

İZBAŞ'tan uluslararası ev sahipliği: Dünya devine sahne olacak

Son olarak Avustralya’nın dünyaca ünlü katamaran üreticisi Seawind, Türkiye’deki ilk yatırımını İZBAŞ’ta gerçekleştirdi. Şirketin en çok ilgi gören ve kısa süre önce dünya lansmanı yapılan “Seawind 1170” modelinin tek üretim merkezi olacak fabrikanın 5 Eylül’de yapılacak açılışına, Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Destekleri Genel Müdürü Zahit Tuncel de katılacak. ÖNCE BÖLLHOFF, SONRA LANDSLAKE ŞİMDİ İSE SEAWIND Seawind yatırımı hakkında bilgi veren İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, 120 kişinin istihdam edileceği tesisin tam kapasiteye ulaşmasıyla yıllık 11 milyon dolar ihracat gerçekleştirileceğini belirterek, “İZBAŞ olarak alanında dünya devi şirketlere ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sadece son iki ay içerisinde Almanya’nın dünyaca ünlü gelen bağlantı elemanları ve endüstriyel işleme sistemleri üreticisi Böllhoff ve Hollanda’nın PVC Alüminyum Kapı Pencere ve Sandwich panel üreticisi Landslake Bouwgroep B.V şirketlerinin yatırım tahsislerini tamamladık. Şimdi ise bir başka dünya devi olan Seawind’in yeni tesisinin açılışı için gün sayıyoruz. Alanında bir dünya devini daha ülkemize ve İZBAŞ’a kazandırmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Tekne ve yat imalatının katma değeri en yüksek sektörler arasında yer aldığını hatırlatan Bahçıvancılar, Seawind yatırımının İzmir’in bu sektörde uluslararası marka olmasına çok önemli katkı sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi. 1170 MODELİ SADECE TÜRKİYE’DE ÜRETİLECEK Seawind’in yatırımı hakkında bilgi veren İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dünya genelinde deniz taşıtlarına olan ilgi ve talep, özellikle pandemi sonrasında dikkat çekici bir artış gösteriyor. Katamaran üretiminde dünyanın en önde gelen markaları arasında yer alan Seawind’in yeni modeli 1170’in dünyadaki tek yatırım yeri olarak Türkiye’yi belirlemesi elbette tesadüf değil. Ülkemiz bu alanda uzun yıllardır çok başarılı işlere imza atıyor ve dünyada söz sahibi pek çok şirketimiz faaliyet gösteriyor. Katma değeri ve nitelikli çalışan talebi son derece yüksek bir sektörden söz ediyoruz. İzmir’de de bu sektörde üretim yapan pek çok firmanın olduğunu biliyoruz. Seawind’in İZBAŞ’a gelişini sadece bir yatırım olarak görmüyoruz. Ülkemize ve İZBAŞ’a duydukları güven, bu sektörde kentimizin bir üretim üssü olmasına sağlayacakları katkı, en az yaptıkları yatırım kadar önemli bizim için. Kendilerine kazasız bir üretim dönemi ve bol kazançlar diliyoruz.” “YENİ SERBEST BÖLGEDEKİ BELİRSİZLİĞİN BİTMESİNİ BEKLİYORUZ” Başta yenilenebilir enerji sektörüne ekipman üretimi yapan şirketler olmak üzere her sektörden pek çok yerli ve yabancı sermayeli şirketle yatırım görüşmesi yaptıklarını kaydeden Bahçıvancılar, İZBAŞ’taki doluluk oranının yüzde 90 seviyesine yaklaştığını, bu nedenle başvuran firmalara yer tahsisi yaparken çok seçici davrandıklarını vurguladı. İZBAŞ’ın çit komşusu olarak ilan edilen Menemen Serbest Bölgesi ile belirsizliğin netleşmesi ile İZBAŞ’ı çok daha hızlı ve planlı şekilde büyütebileceklerinin altını çizen Bahçıvancılar, yatırım yapmak isteyen şirketlerinin yanı sıra İZBAŞ’ta mevcut yatırımlarını büyütmek isteyen şirketlerin de bu belirsizliğin bitmesini beklediklerine dikkat çekti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yatırımcıları ilgilendiren detaylar bu haberde…

Hollanda devinden İzmir'e yatırım

Üretim ve ihracatta son yıllarda dikkat çeken yatırımlara ev sahipliği yapan İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ), yeni bir yabancı sermaye yatırımına daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Alman bağlantı elemanları devi Böllhoff’un kısa süre önce yatırım kararı aldığı İZBAŞ’ın yeni katılımcısı Hollanda’nın alanında ünlü şirketi Landslake Bouwgroep B.V. oldu. “TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİNİN FARKINDALAR” PVC Alüminyum Kapı Pencere ve Sandwich panel üreticisi Landslake Bouwgroep B.V., İZBAŞ’a 300 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapacak ve yılda 70 bin adet ürünü dünya pazarlarına sunacak. İnşaat başta olmak üzere pek çok sektöre üretim yapması hedeflenen fabrika yatırımına ilişkin bilgi veren İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, Türkiye’ye ve İZBAŞ’a yeni bir yabancı yatırımcı kazandırmaktan mutlu olduklarını belirtti. Türk ekonomisinin yüksek akışkanlığa sahip döviz kuru ve finansman kaynaklarına ulaşım noktasında sıkıntılı bir dönem geçirdiğine dikkat çeken Bahçıvancılar, yaşanan tüm sorunlara karşın Türkiye’nin yüksek potansiyeli ile yerli ve yabancı yatırımcıların adresi olmaya devam edeceğine inandığını belirtti. “YATIRIM BAŞVURULARINDA SEÇİCİ DAVRANIYORUZ” Doluluk oranı yüzde 90 seviyesine ulaşan İZBAŞ’ta yeni yatırımlar için çok kısıtlı alan kaldığını kaydeden Bahçıvancılar, İZBAŞ’a çit komşusu olan ve Menemen Serbest Bölgesi olarak ilan edilen arazinin durumunun netleşmesinin hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi. Yatırım taleplerini değerlendirirken pek çok kriteri dikkate aldıklarına dikkat çeken İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yatırımcıların talep ve beklentilerini en iyi şekilde anlayıp, hızlı çözümler üretebilecek profesyonellerden oluşan güçlü bir yapılanmaya ve hizmet kadrosuna sahibiz. Ev sahipliği yapacağımız yatırımların ülkemiz ekonomisine etkisi, kullandığı teknoloji, yaratacağı katma değer ve ihracat potansiyeli bizim için öncelikli başlıklar oluyor. Landslake Bouwgroep B.V. firması da alanında uzmanlığını kanıtlamış ve Türkiye’nin ihtiyacı olan üretimleri yapabilecek bir organizasyon yapısına sahip. Bu yatırımı hem Bölgemize hem de ülkemize kazandırmaktan mutluyuz.” PVC Kapı Pencere, Alüminyum Kapı Pencere, Sandwıch Panel ve farklı pek çok yapı malzemelerinin üretimini gerçekleştiren Landslake Bouwgroep B.V.’nin İZBAŞ’ta inşa edeceği fabrika yatırımın maliyeti 300 milyon TL’nin üzerinde olacak. Üretim tesisinde yılda 70 bin adet ürün üretiminin yapılması hedefleniyor. BÜLTEN

İZBAŞ firmalarına yalın yönetim farkındalığı

İzmir Serbest Bölgesi Sürekli Eğitim Merkezi (İZSEM) tarafından organize edilen konferansın açılışında konuşan İZBAŞ Genel Müdürü Gürsel Bahçıvancılar, işlem hacimleri ve ihracatları her geçen yıl artan İZBAŞ katılımcısı firmaların yöneticilerinde, Yalın Yönetim’e yönelik bilinç ve farkındalığının gelişmesine büyük önem verdiklerini söyledi. EN ÖNEMLİ SERMAYE İNSAN… Bu amaçla İZBAŞ bünyesindeki firmalar için Sürekli Eğitim Merkezi, Teknoloji Transfer Ofisi ve Yeşil Ofis kurduklarını kaydeden Bahçıvancılar, üretiminin önündeki en önemli engeller arasında enerji ve girdi maliyetleri geldiğine dikkat çekti. Bahçıvancılar, “İZBAŞ ailesi olarak bizler, en önemli sermayemizin aidiyeti yüksek insan kaynağımız olduğu bilinci ile organizasyonlarımızda kontrolümüz altındaki tüm değişkenleri maksimum verimlilikte yönetmek zorundayız. Şirketlerimizin ve çalışanlarının heyecanını kaybetmeyen, geleceğine güvenle bakan, dünya ile bütünleşmiş, kendisini sürekli sorgulayan, yaptıkları ile övünen, yapamadıklarıyla üzülen capcanlı bir organizma olarak sürdürülebilir başarı elde etmesi hepimizin ortak temennisi.” dedi. Bahçıvancılar, değişimin ve rekabetin yoğun yaşandığı bir ortamda, müşterilerin taleplerini karşılamak, kârlı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak için en az israf ile en fazla değeri üretebilmenin şart olduğuna dikkat çekti. YALIN ÜRETİM YERİNE YALIN YÖNETİM Konferansın konuşmacısı olarak İZBAŞ’a konuk olan Yalın Yönetim Eğitim ve Danışmanlık firması kurucusu Halil Çetinay da, firmaların yönetim sistemlerinde kullanılan “Yalın Üretim” teriminin yerine “Yalın Yönetim” tanımlamasının kullanılmaya başlandığını belirtti. Yalın Üretim yaklaşımının üst seviyedeki amacının, kârlı ve sürdürülebilir bir organizasyon oluşturmak olduğunu kaydeden Çetinay, şu değerlendirmeyi yaptı: “Hızlı ve esnek bir akışa sahip olmak, çevik bir organizasyona dönüşmek yalın üretim yaklaşımının hedefidir. Yalın Üretim yaklaşımı sektör ve süreç ayrımı yapmaz, tüm sektörlerde başarı ile uygulanabilir. Hizmet veya üretim sektöründe olmanız fark etmez, her ikisinde de bir değer üretiyoruz. “Yalın Üretim” ifadesindeki “Üretim” kelimesi bir değer üretilmesini ifade etmektedir. Bu nedenle ‘Yalın Üretim’ olarak isimlendirilmesi sadece üretim sektöründe kullanılan ya da fabrikaların sadece üretim bölümlerinin kullanacağı bir yaklaşım olarak algılanıp bizleri yanıltmasın. Yalın Üretim yaklaşımı tüm süreçlerin ve çalışanların katılımı ile uygulanır.” HABER MERKEZİ

MTO Yönetim Kurulu'ndan İZBAŞ'a ziyaret

Ziyarette konuşan Menemen Ticaret Odası (MTO) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Dünyada ve Türkiye’de birbirine çit komşusu iki serbest bölge örneğinin olmadığına dikkat çekerek, “Menemen Serbest Bölgesi olarak ilan edilen alanın İzmir Serbest Bölgesi'nin (İZBAŞ) genişleme sahası olması aklın, mantığın ve kamu yararının gereğidir. Bölgenin İZBAŞ dışında farklı bir işletici firma tarafından işletilmesi hem kamu yönetimine ve potansiyel yatırımcılara hem de işletici firmaya telafisi ve aşılması imkânsız sorunlar yaşatır.” dedi. HABER MERKEZİ

ALOSBİ’den İZBAŞ’a tam destek

İzmir’in en önemli sanayi üsleri arasında yer alan Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’nin (ALOSBİ) Yönetim Kurulu ve üst yönetimi İzmir Serbest Bölgesi’ni (İZBAŞ) ziyaret ederek, Bölgede devam eden yatırımlar ve gelecek vizyonu hakkında bilgi aldı. ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Gündüz, Yönetim Kurulu Üyesi Akın Dalan, ALOSBİ Bölge Müdürü Müge Banu Benek ve üst yöneticilerin yer aldığı ziyarette İZBAŞ’ın mevcut durumu ve Bölgede devam eden yatırımlar hakkında bilgi verildi. “BİTİŞİK İKİ SERBEST BÖLGE ÖRNEĞİ YOK” Ziyarette konuşan Haluk Tezcan, İzmir’in kuzeyinde planlı sanayi alanlarının çoğalmasından mutluluk duyduklarını belirterek, İZBAŞ’ın çalışmalarını daha yakından görmek için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. İZBAŞ’ın genişleme sahası olarak gördüğü Menemen Serbest Bölgesi’ne ilişkin ihale sürecini izlediklerini vurgulayan Tezcan, bitişik iki serbest bölge kurulmasının Türkiye’de örneği olmayan bir uygulama olduğuna dikkat çekti. İZBAŞ’ın, Menemen Belediyesi tarafından yapılan ihalenin iptali istemi ile açtığı davayı desteklediklerini kaydeden Tezcan, şu değerlendirmeyi yaptı: “BENZER BİR DURUM ALOSBİ’NİN DE BAŞINA GELMİŞTİ” “ALOSBİ olarak geçmişte benzer bir durumla karşılaşmıştık ve hemen yanımıza ikinci bir OSB kurulması gündeme gelmişti. İZBAŞ’ın sorunu çözülemeyecek bir sorun değil. Ne ülkemizde ne de dünyada çit komşusu iki serbest bölge olmaz. Üçüncü ülke mevzuatına sahip serbest bölgelerde, ayrı kurucu ve işletici yapılanması, ayrı Gümrük Teşkilatı, ayrı personel ihdası kamu kaynaklarının heba edilmesi olduğu kadar; yatırıma hazır yatırımcıların da bekleyişe geçmesine neden olmaktadır. Bu itibarla İZBAŞ’ın hukuk mücadelesini son derece doğru, kamu kaynaklarını ve menfaatini koruyucu nitelikte buluyoruz.” “KOMŞUMUZUN VERDİĞİ DESTEK ÇOK KIYMETLİ” Ziyarette ALOSBİ heyetine süreç hakkında bilgi veren İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli ise komşu ilçenin en önemli sanayi bölgesinin desteğini hissetmenin kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Benzer destek mesajlarını İzmir iş dünyasının diğer temsilcilerinden de gördüklerine işaret eden Sevimli, İZBAŞ’ın yüzde yüze yaklaşan doluluk oranı ile Kuzey İzmir bölgesinin en önemli üretim merkezlerinden biri olduğunu hatırlattı. Menemen Belediyesi’nin gerçekleştirdiği ihaleye ilişkin İZBAŞ’ın görüşlerini her platformda kamuoyu ile şeffaflık ilkeleri içerisinde paylaştıklarını sözlerine ekleyen Sevimli, konuyu yargıya taşımalarındaki en önemli motivasyonun kamunun menfaati olduğunu sözlerine ekledi. Ziyaret kapsamında ALOSBİ heyeti İzmir Serbest Bölgesi’nde saha gezisine çıkarak, Bölgedeki mevcut ve devam eden yatırımları yerinde gözlemleme olanağı buldu. HABER MERKEZİ

İZBAŞ'tan dev güneş enerjisi yatırımı

Avrupa’nın en büyük rüzgâr türbin kanadı fabrikasına ev sahipliği yapan İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ), tüm depolarının çatısına kurarak devreye aldığı Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesine 10 milyon TL yatırım yaparken, yılın ilk üç ayında 521 bin TL’lik enerji tasarrufu sağladı. Proje hakkında bilgi veren İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, toplam 6 bin metrekare alanda kurulan 600 kW kurulu gücündeki santralde, bin 740 adet panel kullandıklarını belirtti. İZBAŞ’ın öz tüketiminin önemli bir bölümünü bu santralden karşıladıklarını ve karbon ayak izinin azaltılmasına önemli katlı sağladıklarını kaydeden Sevimli, üç buçuk yıl amortisman süresi olan projenin ilk üç ayında 521 bin TL enerji tasarrufu sağlandığını sözlerine ekledi. YEŞİL SERBEST BÖLGE VURGUSU GES projesinin İZBAŞ’ın “Yeşil Serbest Bölge” olma hedefinin bir unsuru olduğuna dikkat çeken Sevimli, şu değerlendirmeyi yaptı: “Temiz enerjinin başkenti İzmir’de bulunan ve İzmir’in adını taşıyan serbest bölge olarak, yenilenebilir enerji ekipmanlarının üretiminde ana ve yan sanayide faaliyet gösteren firmalara ev sahipliği yapıyoruz. Sınırımızda bulunan ve genişleme sahası olarak gördüğümüz 1,5 milyon metrekarelik arazinin İZBAŞ bünyesine dâhil olması ile yenilenebilir enerji sektörünü odağına alan yerli ve yabancı sermeyeli firmalarımıza çok daha hızlı hizmet verme imkânına sahip olacağız. Ancak önce işe kendimizden başlamak ve kendi enerjimizi üreteceğimiz santralimize yatırım yapmak istedik. Tamamıyla yerli, yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağı olan güneşin, ülkemizin 104 bin 500 MW seviyesindeki kurulu gücü içerisindeki payı sadece 9 bin 930 MW seviyesinde. Oysa potansiyelimizin on binlerce megavat olduğunu biliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üreteceğimiz her birim enerjinin, karşılığı olan dövizin cebimizde kalması anlamına geldiğinin farkındayız. Santralimizin Bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” HABER MERKEZİ

Eyüp Sevimli, yeniden başkan oldu

İzmir’in, cazibesi giderek artan kuzey aksında en önemli üretim ve yatırım bölgelerinden biri olan İzmir Serbest Bölgesi’nin (İZBAŞ) Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Şirket ortaklarının yoğun katılım gösterdiği Genel Kurul’da, Sevimli Deri firmasının sahibi ve Ege Deri Sanayicileri Derneği (EGE DERİDER) Başkanı Eyüp Sevimli oybirliği ile yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçildi. Genel Kurul’da, Yönetim Kurulu Üyelerinin 2022 yılına ilişkin çalışmaları da tek tek ve oybirliği ile ibra edildi. İZBAŞ, KÜMELENME MERKEZİ OLACAK İZBAŞ Konferans Salonu’nda düzenlenen Genel Kurul’da bir konuşma yapan Sevimli, işlem hacmini son altı yılda beş kattan fazla arttırarak Türkiye’de faaliyet gösteren serbest bölgeler içindeki konumunu üst sıralara taşımaya devam eden İZBAŞ’ın, yenilenebilir enerji sektörünün ekipman üretiminde bir kümelenme merkezi olma yolunda ilerlediğine vurgu yaptı. 2023 HEDEFİ 1,5 MİLYAR DOLAR İŞLEM HACMİ İZBAŞ’ın 2022 yılını yüzde 38’lik büyüme ile kapatırken; ihracatın 535 milyon dolara, toplam istihdamının ise 5 bin 227’ye ulaştığını kaydeden Eyüp Sevimli, “İşlem hacmimiz ise ilk kez 1 milyar dolar sınırını aşarak, 2022 yılını 1 milyar 232 milyon dolar seviyesinde tamamlamıştır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023’te, 750 milyon dolar ihracat ve 1,5 milyar dolar işlem hacmi hedefi belirledik. Hepimizin ortak başarısını sürdürülebilir kılarak bu hedeflerimize de rahatlıkla ulaşacağımıza inanıyoruz.” dedi. HABER MERKEZİ

"İZBAŞ'ın yol sorunu acil çözüm bekliyor"

İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, TPI Composites’in ürettiği ve uzunluğu 80 metreyi aşan kanatların, çevreyoluna ulaşımında yaşadıkları sorunun çözümü için yetkilileri defalarca göreve çağırmalarına rağmen, bugüne kadar sonuç alamadıklarını söyledi. Bir şerit gidiş bir şerit geliş olarak kullanılan yolu sadece İZBAŞ’ın değil, Bakırçay Üniversitesi’nde eğitim alan öğrenciler, Seyrek ve Maltepe’de ikamet eden vatandaşların da kullandığına dikkat çeken Sevimli, “5 binin üzerinde çalışanımızın yanında, üretim yapan fabrikalarımızın tüm sevkiyatları bu yol üzerinden yapılıyor. Bugüne kadar merkezi ve yerel yönetimlere bu sorunumuzu defalarca anlatmamıza, rapor vermemize rağmen çözüm bulamadık.” dedi. KANATLARIN BOYU 80 METREDEN 120 METREYE UZAYACAK Genişleme sahası olarak gördükleri bir buçuk milyon metrekare arazide birkaç yıl içinde ikinci İZBAŞ’ı inşa edeceklerini hatırlatan Sevimli, 10 binin üzerinde çalışanın daha İZBAŞ’ta istihdam edilmesi ile mevcut yolun ihtiyacı karşılamaktan tamamen uzaklaşacağını kaydetti. Rüzgâr endüstrisindeki gelişime paralel olarak türbin kanatlarının uzunluklarının da her geçen yıl artığına işaret eden Sevimli, şu değerlendirmeyi yaptı: “Genişleme sahamız olan arazide yatırım yapacak firmalar, ağırlıklı olarak yenilenebilir ve temiz enerji sektörüne ekipman üretimi yapan firmalardan oluşacak. Bu üretimler türbin kanadı, kulesi, rotor, nasel, jeneratör gibi büyük ölçekli üretimler olacak. Birkaç sene içinde offshore (denizüstü) rüzgâr enerjisi santralleri için üretimler başladığında, bu kanatların boyu 80 metreden 120 metrelere ulaşacak. O zaman sorun daha da içinden çıkılmaz hal alacak. Bunca yatırımı yapmayı başarmışken, okyanusu geçip derede boğulmak istemiyoruz. Yaşanan manzara gerçekten de ülkemize yakışmıyor.” HABER MERKEZİ