[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İlaç firmalarından ‘ihracat’ kurnazlığı Haber

İlaç firmalarından ‘ihracat’ kurnazlığı

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Artan enflasyon ve döviz kurlarındaki büyük artı nedeniyle geçtiğimiz yıllarda başlayan ilaç sıkıntısı ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranla pik yaptı. Türkiye’de ilaç fiyatlarının Euro kuruna bağlı olarak belirlenesi ve kurun mevcut Euro kurundan düşük olması nedeniyle birçok ilaca erişimde sorun yaşanırken ithal ve muadil ilaçların yokluğu sıkça yaşanır hale geldi. Eczacılar ve vatandaşlar aradıkları ilaçların yarısını bulamadıklarından şikâyet ederken Sağlık Bakanlığı, sorunun çözümü için yılda bir kez yapılan kur artışını bu yıl ilk kez ikiye çıkardı.  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlığın hamlesinin ilaç kıtlığına çözüm için olduğunu savunurken konuya ilişkin İLKSES’e konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, zam değil sistem değişikliği olduğunu söyledi. Sayılkan ayrıca, ülkede ilaç kıtlığına neden olan bir diğer etmene de değinirken ilaç firmalarının ‘ihracat kurnazlığını’ gündeme getirdi. OLMAYAN İLAÇLAR ZAMDAN SONRA ORTAYA ÇIKIYOR İlacın döviz kurunda yılda iki kez artış yapılmasının aynı sorunların iki kez yalanması anlamına geldiğini belirten Sayılkan, “Bizim hep eleştirdiğimiz ve 2004 yılından beri yürürlükte olan İlaç fiyat kararnamesi, tuhaf bir şekilde Euro kuruna bağlanış. İşler iyi gider ve enflasyon tek hanedeyken sorun olmamış ama özellikle son birkaç senedir enflasyon iki hatta ü haneli sayılara gelince aradaki makas açılmış. Bugün yapılan yüzde 30,5 zamma rağmen ilaçta Euro kuru 14 liraya çıkıyorsa… Piyasada 30 lira olan kuru siz ilaçta 14 liraya sabitlediğinizde çok bir şey değişmiyor. Piyasada olmayan ithal ilaçlar yine yok. Yerli ilaçların bir kısmı çıkıyor ama orada da ayrı bir sıkıntı var. Zam öncesi kaybolan ilaçlar zamdan hemen sonraki sabah hemen nasıl çıkıyor çok merak ediyorum! Üretim yavaşlatılıyor, piyasada sıkıntı ortamı oluşturuluyor, eczacılar ve vatandaşlar isyan etmeye başladığında ara zamla bu işi çözüyorlar. Sayın Bakan, ‘Yılda iki kez yapacağız’ dedi. Bu şekilde hiçbir şey değişmez. Siz bu zammı Şubat ve Temmuz’da yaptığınızda kriz 2 kez yaşanacak demektir. Çünkü bu tarihler yaklaştığında ilaçlar ortadan kayboluyor. Kesin çözüm için Euro kuru sisteminden vazgeçilmesi lazım. Bugün Euro kurunu ilaçta lira yapsanız sorunlar biter ama şu anda 50-60 lira olan ağrı kesiciler bile liralara çıkar. Kanser ilaçlarının yanından bile geçilmez. Bizim talebimiz şu: İlacın fiyatını belirleyen kriterler döviz değil enflasyon oranı olmalı ve birkaç ayda bir düzenlenmeli. Bu işin iki mağduru var. Biri hasta ile hasta yakınları diğeri de eczacılar. Biz işimizi bir kenara bıraktık vatandaşın eksik ilaçlarını arıyoruz. Bu sürdürülebilir bir iş değil” dedi. ÇÖZÜM ZAMLA DEĞİL SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİYLE OLUR Kur artışının ilaçta yaşanan sorunların çözümü olmadığının altını çizen Sayılkan, sistem değişikliği vurgusu yaparak “Zam geleli 4 gün oldu. Ama benim eksik listedeki ilaçların yarısı yine yok. Türkiye’nin 30 bin eczanesinde aynı sorun yaşanıyor. Çözüm değil düğüm oluyor. Ayrıca bizim zam talebimiz yok. Biz ilacı bulabilmek istiyoruz. İlaç ulaşılabilir olsun istiyoruz. Bunun için de çözüm miladını doldurmuş bu sistemden vazgeçilmesi. Belki ilaç harcamaları yüzde 5-10 artacak ama sorun çözülecek. İnsan sağlığından önemli ne olabilir ki! Birkaç milyar lira tasarruf edeceğim diye milyonlarca insana kapı kapı ilaç aratıyorsanız o tasarruf edilen paranın bir kıymeti yok ki! Burada sağlığa bakışla ilgili bir problem var. Sağlık hizmetlerinden tasarruf etmeye çalışmak bence büyük çılgınlık. Biz ısrarla döviz politikasından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz. 2004’ten beri buna takılmışız ve ısrarla deva ediyoruz. İnsanlar ilaç bulamıyor ama sanki böyle bir sorun yokmuş gibi devam ediyorlar. Arada bir televizyona çıkıp zam verdik demekle çözülmüyor. Çözüm zamla değil, sistemi değiştirmekle olur” diye konuştu. KANSER VE KALP İLAÇLARINDA SIKINTI VAR En çok sıkıntı çekilen ilaçların kanser, kalp rahatsızlığı gibi hastalıklarda olduğunu belirten Sayılkan, “Euro kuru 14 lira bile olsa yabancı ilaçların bulunmasında hala büyük sıkıntı var. Kanser, kalp, tansiyon ilaçlarında büyük sorun yaşanıyor. Bari insanların kullandığı antibiyotikler, ağrı kesicileri bulalım diyoruz. Benim bekleyen birçok hastamın tansiyon ilaçları, kalp ilaçları ve göz damlaları eksik” ifadelerini kullandı. YURT İÇİNE DEĞİL YURT DIŞINA SATIYORLAR Son olarak Türkiye’deki ilaç üreticisi firmalarına ilişkin dikkat çeken bir tespiti paylaşan Sayılkan, şunları söyledi; “Türkiye’deki yerli ilaç üreten firmalar, fiyatlar daha cazip diye yurt dışına ihraç ediyorlar ilaçları. Ağırlıklı olarak Arap ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerine oluyor. Bu da ilaç sıkıntısını körüklüyor. Bunun bir kotası olması lazım. Firmalar Türkiye’de 55 lira olan bir ilacı yurt dışına 80 liraya satıyorsa o ilacı iç pazara vermez ve neredeyse tamamını yurt dışına satar. İhracat adı altında büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Biz önce kendi işimizi halledeceğiz üretim ya da ihraç fazlasını ihraç etmeliyiz. Dolayısıyla hem fiyatlandırmada hem de yurtdışına yapılan ihraçla kendi ülkemizde sıkıntı yaşıyoruz.”

Sayılkan’dan vatandaşlara uyarı: İş olsun diye ilaç  toplamayın! Haber

Sayılkan’dan vatandaşlara uyarı: İş olsun diye ilaç toplamayın!

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Dünyanın gördüğü en büyük deprem felaketlerinden biri olarak tarihe geçen, merkezi Kahramanmaraş olan ve 10 ilde büyük yıkım yaratan depremlerin ardından çalışmalar devam ediyor. Türkiye’deki milyonlarca insanın ve birçok dünya ülkesinin seferber olduğu deprem bölgelerinde saatler geçtikçe arama kurtarma çalışmalarında umutlar sönmeye başlarken hayatta kalan depremzedelerin ihtiyaçları da artarak devam ediyor. Afet bölgesi en çok ihtiyaç duyulanlar listesinin ilk sıralarında ilaç gelirken İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ilaç bağışları konusunda vatandaşları uyardı. CİDDİ BİR KAOS VAR Eczacılar Birliği’nin bölgeye ilaç temini için seferberlik başlattığını ifade eden Sayılkan, “Geçtiğimiz gün 13 seyyar eczane deprem bölgesinde görev yapmaya başladı. Gönüllü eczacılar ücretsiz olarak ilaç dağıtmaya başladı. Deprem bölgesinde ilaç krizinin biraz rahatlamaya başladığını ve ilerleyen dönemde daha da iyi olacağını söyleyebiliriz. Eczacılar Birliği depremin ilk gününde bir organizasyon yaptı. Buradan ilaç toplayıp oraya götürüp ayrıştırmak yerine maddi yardımlar için sistem üzerinden bir havuz oluşturuldu. Bütün eczacılar sistem üzerinden maddi destekle bulundular. Sadece ilk gün 100 milyon lira toplandı. Bu şekilde İzmir’den, İstanbul’dan ya da uzak bir ilden ilaç yollamak yerine Kayseri, Konya gibi deprem bölgesine yakın illerdeki depolardan ihtiyaçlara anında cevap geliyor. Bölgede çok fazla talep ve ciddi bir kaos var. Herkes kendisine göre bir liste hazırlamış sağa sola gönderiyor. Hastane eczanelerinde farklı ürünler var çünkü onları bakanlık temin ediyor. Ama vatandaşın kullanacağı ilaçları biz ücretsiz olarak dağıtmaya devam ediyoruz. Her geçen gün de sayımızı artırarak daha da kolay ulaşıyoruz vatandaşlara. Eczacılar Birliği 30 bin kişiyle ciddi bir katkı sağladı. Her gün de bu rakamın üstüne ekleniyor” dedi. EVDEN İLAÇ BAĞIŞI SIKINTI YARATIYOR İlaç yardımı yapmak isteyen vatandaşlara da uyarıda bulunan Sayılkan, “Önemli bir nokta var! Vatandaşlar ilaç yardımı yaptığını sanarak evdeki kullanmadığı ilaçları getiriyor. Gönderilen ilaçların içinde miladı geçen, içinde 3-5 tane kalmış, kutusu başka kendisi başka ilaçlar var. Doğru şartlarda saklanmamış ilaçlar var. Dolayısıyla evdeki ilaçları göndermek doğru bir iş değiş. Sıkıntılı olmasının yanında zaman kaybı. O ilaçları burada ayrıştırmak için zaman ve personel lazım. Sonrasında da o ilaçları bölgeye göndermek lazım. Ama bizim kurduğumuz sistemle birlikte bunlara gerek kalmıyor. Biz güncel ve ihtiyaç dahilindeki ilaçları deprem bölgesine ulaştırıyoruz ve bedelini de kendi içimizde karşılıyoruz. Ama vatandaşlarımız eğer katkı sağlamak istiyorlarsa herhangi bir eczaneye gitsinler ve bizim bağışta bulunduğumuz sistem üzerinden bağışta bulunmak istediklerini söylesinler. Gözlerinin önünde bağışladıkları paranın sistem üzerinden hangi ecza deposuna gittiğini de görsünler. Oradaki insanlara ihtiyaç olan ilaçları göndermek önemli. İş olsun diye ilaç toplayıp göndermek doğru bir iş değil. Talep edilen ilaçlar gönderilmeli. Biz de şu anda tam olarak bunu yapıyoruz. Şu anda en çok ağrı kesiciye ihtiyaç oluyor. Ayrıca antiseptik malzemeler ve kronik hastaların günlük hayatlarında kullandıkları ilaçlar en çok kullanılanlar” diye konuştu. HAYAT YENİDEN KURULANA KADAR İlaç temininde İzmir’in Hatay’dan sorumlu olduğunu belirten Sayılkan, yardımların birkaç günle sınırlı olmadığının altını çizerek “Her ilin sorumlu olduğu iller var. İzmir iline de Hatay verildi. Önümüzdeki hafta 10 gönüllü arkadaşımız gidip orada görev yapacak. Belirli periyotlarla da sürekli olarak 10’ar kişi İzmir’den oraya giderek çalışacak. Biz orada hayata yeniden kurulana kadar insanlara ilaç hizmeti vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. İLAÇ GEÇMİŞİ SIFIRLANDI Kronik hastalarla ilgili de önemli bir bilgi paylaşan Sayılkan, şunları söyledi: “İlaç konusunda şöyle bir sıkıntı da yaşanıyor. Kronik hastalara ellerinde ilaç görünüyorsa ilaç verilmiyor normalde. Onun içinde SGK’ya başvuru yaptık. Depremzedelerin ellerindeki ilaç geçmişi sıfırladın. Kronik hastalar eczanelere gidip kullandıkları ilaçları alabilirler.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.