[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#İzmir İktisat Kongresi

İzmir İktisat Kongresi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir İktisat Kongresi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız Haber

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız

Yelkenci, İzmir İktisat Kongresi binasında gerçekleşen, "İzmir Öğretmen Akademileri" programının açılışında "Türkiye Yüzyılı'nda Öğretmen" başlıklı sunum yaptı. Eğitimdeki reform tartışmalarının uzun süredir sürdüğünü ifade eden Yelkenci, "Endüstri 4.0 devriminin etkilediği bir alan olan eğitim, yaklaşık 30 yıldır tartışılmaya devam ediyor. Burada özellikle, öğrencilerin beceri odaklı programlar, öğrencilerimize düşünme, alan, sosyal ve duygusal ile okuryazarlık gibi becerilerin kazandırılması meselesi geliyor. Bu noktada, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bu sorunlara ciddi şekilde cevap aradığını ve verdiğini söyleyebiliriz." dedi. Yapay zekanın bugün için en üst seviye teknoloji olduğunu anımsatan Yelkenci, ülke olarak bu alanda öncü olmak istediklerini aktardı. Veri analizi, veri madenciliği ve veri işletmeciliği gibi beceriler ile algoritmik düşünme becerisi var Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili bilgiler veren Yelkenci, "Matematiğin misyonunun artık dünyada değiştiği gibi bizim modelimizde de daha doğru bir yere oturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde veriye dayalı tahmin etme modeli var. Veri analizi, veri madenciliği ve veri işletmeciliği gibi beceriler ile algoritmik düşünme becerisi var. Bunlar zaten yapay zekayı üreten beceriler. Dolayısıyla bunu uygulamaya yönelik bu şekilde hedef alabiliyorsanız yapay zekadan istifade edebiliyorsunuz demektir." şeklinde konuştu. Türkiye'nin dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacı olduğunu vurgu yapan Yelkenci, bunu da en iyi öğretmenlerin yapabileceğine dikkat çekti. Öğrencilere, hayatlarını nasıl yöneteceklerini öğreteceğiz Öğrenme stilleri arasında görselin dijital devrimle öne çıktığını ve bunun ciddi zafiyetler yaşattığını dile getiren Yelkenci, "Görselin, dijital platformlar üzerinden krallığını ilan ettiğini görüyoruz. Ciddi anlamda bir görsel saltanatı var. Çocuklarımız artık her şeyi görsel öğrenme stilleriyle öğreniyor. Bu diğer tarafları zayıflatan görseli güçlendiren bir durum. Bu anlamda bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik konularında ciddi zafiyetler yaşanıyor. İdrak bozulması yaşanıyor. İdrakin bir meseleyi bilgiden, algıdan içselleştirmeye kadar giden süreçler olarak aldığımızda, sadece görsel üzerinden oluşan bir idrakin olmasını gözlemliyoruz. Oyunlarda adam öldürmek çok kolay, akan kanın sıcaklığını, öldürülen kişinin acısını hissetmiyorsunuz, bu bir idrak bozulmasıdır işte. Okul öncesi çağındaki çocuklar, arkadaşlarını zalimce dövüyorlar ve bunu biz bilgisayar oyunundaki gibi oyun oynuyorduk diye açıklıyorlar. Öğretmenlerin siber ve cinsel zorbalığa karşı öğrencilerin psikolojilerini, maneviyatlarını güçlü tutmak için adımlar atması gerekiyor. Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız. Öğrencilere, bu hayatın anlamı ve amacı olduğunu, özgürlüklerini korumayı, hayatlarını nasıl yöneteceklerini öğreteceğiz." şeklinde konuştu. Yelkenci, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün yapay zeka destekli, öğrenme izlenimini takip eden bir programın tanıtımının da gelecek günlerde açıklanacağını bildirdi. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi de kentteki çalışmaları hakkında bilgileri aktardı. Okullardaki temizlik sorunu hakkında değerlendirme yapan Yahşi, "Sayın Bakanımız ve Bakan Yardımcımız bu konuda müjdeleri olduğunu belirtti. İnşallah önümüzdeki dönemde okullarımızda da bu konuda hem Yusuf Tekin Bakanımızın hem Ömer Faruk Yelkenci Bakan Yardımcımızın bu konuda hassasiyetini biliyoruz. Yakinen takip ettiklerini biliyoruz. Ben bu ilgi alakaları için de şimdiden teşekkür ediyorum." diye konuştu. Konuşmalardan sonra İl Milli Eğitim Müdürü Yahşi, Yelkenci'ye İzmir Olgunlaşma Enstitüsü öğrencilerinin hazırladığı üzerinde Filistin ve Türkiye bayraklarının yer aldığı keyfiye hediye etti.

İzmir İktisat Kongresinde dijitalleşme ve teknoloji vurgusu Haber

İzmir İktisat Kongresinde dijitalleşme ve teknoloji vurgusu

Yaşar Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen kongrenin açılış konuşmalarını Yaşar Üniversitesi MYO Müdürü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu, İKSAD Başkanı Dr. Mustafa Latif Emek, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden Doç. Dr. Osman Kubilay Gül gerçekleştirdi.  İKTİSAT KONGRESİ, EKONOMİNİN MİHENK TAŞIDIR 1'inci İktisat Kongresi'nin Türk ekonomisinin mihenk taşlarından biri olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi MYO Müdürü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu “Atatürk bağımsız bir ülkenin ancak bağımsız ve güçlü bir ekonomiyle var olabileceğini çok iyi biliyordu. 17 Şubat – 4 Mart 1923'te 1. İktisat kongresinin önemli bir liman şehri olan İzmir'de organize edilmesini istemesi de bence şehrimizin ekonomik potansiyelinin ve bunu geliştirecek, yenilikçi, güvenilir, çalışkan, girişimci insan gücünün varlığına inandığını göstermektedir. Bu, ülke için ekonomik anlamda güçlü olmak, bağımsız olmak ve demokrasinin değerlerine yapılabilecek saldırılara karşı dikkatli olmak açısından önemlidir. Demokrasinin başarısının garantisi çok çalışmaktır. Atatürk, İktisat kongresiyle ve ortak akla dayanan pek çok çalışmayla Türkiye'nin bağımsız bir ülke olması için aydınlık bir yol açtı. Bu nedenle müreffeh bir toplum olmamızı sağlayan önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü her zaman şükranla anıyorum. 21 ülkeden akademisyenin online katılımıyla,   60 yurt içi ve 80'den fazla yurt dışı bildirinin sunulduğu 7. Uluslararası İzmir İktisat Kongresi'nin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.  BAĞIMSIZLIK ANCAK GÜÇLÜ BİR EKONOMİYLE MÜMKÜNDÜR İKSAD Başkanı Dr. Mustafa Latif Emek de, “İKSAD Enstitüsü olarak, Japonya'dan ABD'ye kadar 43 ülkede yaklaşık 200 üniversiteyle faaliyetlerimiz devam ediyor. Ülkemizin bayrağını bilimsel diplomasi dilini kullanarak dalgalandırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında İzmir İktisat Kongresinde ekonomi politikaları tespit edilerek geleceğe dönük uygulamalarla yaşama geçirildi. O dönemde çok sayıda sanayi kuruluşunun da temeli atıldı. Ülkenin ihtiyaç duyduğu temel ürünler ve tarımsal ürünlerin üretimi konusunda güzel yerlere gelindi. Aradan 100 yıl geçti. Bugün aslında sorgulamamız gereken çok konu var. Ekonominin sirayet etmediği hiçbir nokta yok. Kaliteli bir eğitim politikası yürütmek istiyorsanız ekonomik olarak da güçlü olmanız lazım. Savunma sanayi, enerji ve sağlık alanında her alanda güçlü ve söz sahibi olmak için ekonomik güç lazım” diye konuştu.  GENÇLERE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR Dünyada fiziksel işgücünden teknoloji alanındaki yatırımların daha çok ön plana çıkmaya başladığını vurgulayan Emek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji alanında söz sahibi olan ülkeler ellerindeki markalarla binlerce dönüm araziden elde edilecek ürünleri, tek bir üründe elde etmeyi başardı. Bizler 2023 yılında maalesef küresel bir markaya sahip değiliz. Ülkemiz bulunduğu coğrafya itibariyle zor bir noktada. Din savaşları doğal kaynaklardan ortaya çıkan zenginliğin paylaşımı noktasında büyük ülkeleri savaştığı alan, çevre ülkelerde yaşanan olumsuzluklar bizi doğrudan etkiledi. Buna rağmen Türkiye kendini dünyaya demokratik ve ekonomik alanlarda göstermeyi başardı. Ülkemizin kısıtlı kaynaklarıyla öğrencilerin eğitimine önem verilmekte. Öğrencilerimize ülkenin ekonomik geleceği için büyük bir sorumluluk düşüyor”  İKTİSAT KONGRESİ TARİHSEL BİR ÖNEME SAHİPTİR “Bu değerli kongrenin ev sahipliğini yapmaktan onur duyuyoruz” diyen Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer de şunları söyledi: “Bundan tam 100 yıl önce ulusal egemenliğe önem veren, bağımsız bir ülke olmak için yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Cumhuriyetin ilan edilmesinden bir kaç ay önce ülkenin ekonomisi ve kalkınmasının konuşulacağı 1. İktisat kongresi için İzmir'i seçti. Bu kongre milli mücadele ortamında ve Lozan görüşmelerini kesildiği sırada Türkiye'nin her yerinden gelen her meslekten bin 135 delegeyle toplandı. Milli iktisat esaslarının kabul edildiği iktisat kongresi tarihsel bir öneme sahiptir. Geleceğin Türkiyesi'nin ekonomik temellerinin atıldığı bu kongrede aynı zamanda Anadolu'da yaşayan ve ülkenin kurtarılmasındaki tüm insanlara yeni bir umut ve vizyon belirlendi. Bu vizyon doğrultusunda dürüstlüğü ilke edinen, çalışkan insanlar üretime ve tasarrufa öncelik verdi. Tüm kaynaklarının kıymetini bildi. Gelişime ve yeniliklere imza atmayı hedefledi. Bilime ve sanata meraklı, işbirliğine açık olan bu toplum gelecek nesillerini dünyanın ekonomik ve sosyal gelişmelerine uygun olarak pekiştirmeye büyük gayret gösterdi. Cumhuriyetimizin 100. yılındaysa demokratik çağdaş yeniliklere imza atan Türkiye'nin gereksinimleri ve beklentileri 2023 iktisat kongresinin de konusunu oluşturuyor. Bu vesileyle başta Atatürk ve milli mücadele kahramanlarını saygı ve minnetle anıyor, İzmir İktisat Kongresinin 100 yıl önce olduğu gibi İzmir'e, ülkemize ve tüm katılanlara katkı sağlamasını diliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum” Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden Doç Dr. Osman Kubilay Gül de Milli Mücadele Sonrası Ekonomi Millileştirme Çabaları ve İzmir İktisat Kongresi başlıklı sunumunda devlet kavramı, ekonominin önemi, Osmanlı Devletinin ekonomi politikaları ile milli mücadele ve sonrasında ekonomiyi millileştirme çabaları hakkında ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi.  KATILIMCILAR EKONOMİYİ MASAYA YATIRDI 7. Uluslararası İzmir İktisat Kongresi, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Avni Yelkenbiçer, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Pınar Et ve Çamlı Yem Başkan Yardımcısı Tunç Tuncer'in katıldığı panelle açılırken; kongrenin öğleden sonraki bölümünde EMEA İş Geliştirme Direktörü Aykut Yeni, “Dijital Olgunluk ve Sürdürülebilirlik Modeli” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi; Meslek Yüksekokulu Öğrenci toplulukları temsilcileri de  düzenlenen panelde dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve teknoloji konularındaki görüşlerini aktardı. Kongrenin ikinci gününde ise akademisyenler online sunumlarla bilimsel paylaşımlarda bulundu. HABER MERKEZİ

Vali Köşger: ''İzmir'in kongreler kenti olmasında önemli bir adım'' Haber

Vali Köşger: ''İzmir'in kongreler kenti olmasında önemli bir adım''

Köşger “Cumhuriyetin ilanından önce 17 Şubat 1923'te Kemeraltı Çarşısı sınırlarında incir deposu olarak kullanılan Guiffray Hanı'nda toplanan İzmir İktisat Kongresi, "Misak-ı İktisadi" başlığı altında milli bir ekonominin inşası için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğine yönelik önemli kararlara sahne olmuştu.Ancak ilk toplantıya ev sahipliği yapan bina, 1979 yılında yıktırıldı. İzmir Valiliği olarak İktisat Kongresi'ni 100. yılında yeniden düzenlemek üzere projeyi hazırladık. Otopark olan alanı satın aldık ve hızla fotoğraflardan aslına uygun şekilde inşa ettik. Zemin alanı 2 bin 666 metrekare, toplamda 7 bin metrekare inşaat alanına sahip iki katlı bina, Anadolu ve Trakya olarak adlandırılan iki bölümden oluşuyor. İzmir İktisat Kongresi, Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ev sahipliğinde 29-30 Nisan'da "Küresel Ekonomik Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi" ana temasıyla toplandı. Bu yapı İzmir’in kongreler kenti olması yönünde önemli bir adım oldu.” dedi. İzmir Valisi bu konuda işlerinin bitmediğini  ,kongre binasının Anadolu bölümünün tamamlandığını ,Trakya bölümünde çalışmaların devam ettğini bildirdi. Köşger Trakya bölümünde çeşitli oturumların yapılabileceği irili ufaklı toplantı salonlarının yanısıra Davos benzeri etkinlikler için de yuvarlak masalı salon olduğunu belirtti. Köşger” İzmir İktisat Kongresi’ni çeşitli başlıklar altında her yıl yapmayı sürdüreceğiz. Türki Cumhuriyetler ve Ekonomi, Balkan Ülkeleri ve Ekonomi gibi. Ayrıca tarihi kalıntıların da korunacağı komşu alana yine kongre binası ile uyumlu bir de kongre oteli yapılacak. Yerel Yönetimlerin İktisat Kongresi toplaması değil düzenleyeceğimiz uluslararası ses getirecek etkinliklere katkı koyması daha akılcı olacaktır”dedi. Vali Yavuz Selim Köşger, Vali Konağı’nın restorasyon çalışmalarının da sürdüğünü ifade etti. HABER MERKEZİ

Tarihi kongrenin binası yeniden açıldı Haber

Tarihi kongrenin binası yeniden açıldı

İzmir’de 17 Şubat 1923'te ülkenin dört bir yanından gelen katılımcılarla toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin 1979 yılında yıkılan binası, işlevine uygun olarak kongrenin yüz yıl önce toplandığı alanda yeniden yapıldı. 100 yıl sonra yeniden yapılan İzmir İktisat Kongresi’nin binası, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve çok sayıda davetlinin katılımıyla açıldı. ''İZMİR İKTİSAT KONGRESİ TARİHİ BİR KONGREYDİ'' Açılış töreni Kur’an tilavetiyle başlarken, sanatçı Yücel Arzen ise ‘Türkiye Yüzyılı’ şarkısını seslendirdi. Açılış töreninde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 100 yıl önce İzmir İktisat Kongresi’nin gerçekleştirildiği binanın yeniden ayağa kaldırıldığını ifade ederek, “Ne acıdır ki, geçmiş yönetimlerin, hatta Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partinin dahi ilgisizliği sonucunda, 1979 yılında yıkılan, cumhuriyetimizin ortak hafızası açısından son derece önemli bir değer taşıyan tarihi binayı, yeniden ayağa kaldırıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucu kadroları, iktisadi bağımsızlığımızın en az siyasi bağımsızlık kadar önemli olduğunun idrakine sahiptiler. Bu sebeple, cumhuriyetin ilan edilmesine daha aylar varken, 17 Şubat 1923 tarihinde, ülkemizin dört bir yanından ve dünyadan gelen katılımcılarla birlikte İzmir İktisat Kongresini düzenlediler. İzmir İktisat Kongresi, milletimizin cephede yazdığı destanlarla elde ettiği siyasi bağımsızlığını, iktisadi bağımsızlık iradesiyle perçinleyen tarihi bir kongreydi” dedi. ''YATIRIMLARIMIZI 5 KAT ARTTIRDIK'' Misak-ı İktisadi Kararları’nın önemli bir kısmının bugün de yol gösterici nitelikte olduğunu kaydeden Bakan Nebati, “Alınan bu kararlar, yaşadığı onca sıkıntıya rağmen milletimizin iktisadi alanda da boyun eğmez iradesinin ve azminin ne kadar yüksek olduğunun somut bir göstergesi ve tüm dünyaya ilanıydı. İşte bugün, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler de aynı boyun eğmez irade ve azimle, milletimiz için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Böylece, son 21 yılda milletçe büyük başarılara ve asırlık kazanımlara imza attık. 2002 yılında 238 milyar dolar olan milli gelirimizi bugün neredeyse 4’e katlayarak 905 milyar doların üzerine çıkardık. Yatırımlarımızı 5 kat artırarak 263 milyar dolar seviyesine ulaştırdık. ''HEPİMİZİN ORTAK GURURUDUR'' İhracatımızı 7 kat artışla 256 milyar dolar seviyesine taşırken bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan bir ülke konumuna geldik. Sağladığımız desteklerle son 21 yılda binlerce fabrika ve tesisi ülkemize kazandırdık. Gizli-açık türlü saldırılara rağmen gayretlerimiz sayesinde bizler bugün milli gururumuz Togg’u, ordumuzun yüzen kalesi TCG Anadolu’yu, yerli ve milli İHA’larımızı, SiHA’larımızı, Kızılelma savaş uçağımızı, ülkemizin ilk yüksek çözünürlüklü İMECE uydusunu, Yeni Altay Tankımızı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’mizi, yine asırlık bir eser olan İstanbul Finans Merkezi’mizi konuşuyoruz. Her biri başlı başına devasa birer şaheser olan tüm bu büyük kazanımlarımızı ve daha nicelerini, tıpkı 100 sene evvelki milli mücadele ruhuyla çalışarak milletimizin hizmetine sunuyoruz. Tüm bunlar, milletimizin ortak kazanımları, hepimizin ortak gururudur” diye konuştu. ''ANA AKIM POLİTİKALARA ALTERNATİF BİR YAKLAŞIM BENİMSEDİK'' Dünyanın son 3 yıldır eşi görülmemiş hadiseleri tecrübe ettiğini söyleyen Nebati, “Küresel salgın ve sonrasında çıkan Rusya-Ukrayna savaşı küresel ekonominin tüm dengelerini sarsmıştır. Bugün, bunların etkileri kısmen atlatılmış olsa da ABD’de son dönemde meydana gelen banka iflasları ve Rusya Savaşı’nın oluşturduğu belirsizlikler devam ediyor. Bu koşullar altında ekonomilerin üretimi kesintisiz sürdürebilmesi, istihdam sağlayarak büyüyebilmesi giderek daha da zorlaşıyor. Ancak bizler doğru zamanda doğru adımlar atarak tüm bu riskleri bertaraf ediyoruz. 2021 yılının sonunda, dünyadaki yeni koşulların doğurduğu fırsatlardan yararlanabilmek, ülkemizin önemli bir küresel tedarik ve üretim merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modelimizi hayata geçirdik. Modelimizle, geçmişten bu yana, ekonomimizin kronik sorunlarına hiçbir çare olmayan ana akım politikalara alternatif bir yaklaşım benimsedik. ''EKONOMİMİZ G20 VE OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELERDEN BİRİ'' Gerek maliye gerekse para politikasında ülke koşullarımızın gerektirdiği tüm adımları kararlılıkla attık. Yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz, ihraç edeceğiz, büyüyeceğiz, kalkınacağız dedik. Selektif kredi yaklaşımı ile teknoloji yoğun, katma değerli üretim alanlarını desteklemeye başladık. Böylece, ekonomimiz 2022 yılında yüzde 5,6 büyüyerek G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olmuştur” dedi. ''YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ BEKLİYORUZ'' Enflasyona karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini de ifade eden Nebati, “Rehavete kapılmadan fiyat artışlarını etkileyen tüm unsurlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Enflasyonu tedrici bir şekilde tek haneli seviyelere çekmeye de kesin kararlıyız. Son dönemde İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı ve Güven Endeksleri gibi öncü göstergelerde yaşanan iyileşmeler de doğru yolda olduğumuzu ve güçlü büyüme trendimizin devam ettiğini teyit eder niteliktedir. Asla bu kadarıyla yetinecek, tam bağımsızlık yolumuzdan dönecek değiliz. Tam tersine, yarınların yeniden şekillendiği bugünlerde, ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için çok daha fazla çalışıyoruz. Cari fazla veren Türkiye vizyonumuz çerçevesinde yatırım ortamını iyileştiren, mal ve hizmet ihracatını hem nicelik hem de nitelik olarak artıran politikaları önceliklendiriyoruz. Küresel rekabete karşı yüksek katma değerli üretimi, dijitalleşmeyi, yeşil dönüşümü destekliyoruz” şeklinde konuştu. ''TOPLAM 38 MİLYON İSTİHDAMA ULAŞACAĞIZ'' Ekonomik hedefleri de açıklayan Nebati, “2028 yılına kadar yıllık yüzde 5,5 büyüme oranıyla milli gelirimizi 1,5 trilyon dolara, ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkaracağız. Dış ticarette 1 trilyon dolar hedefine ulaşacağız. Kişi başına düşen milli gelirimizi 16 bin dolara yükselteceğiz.6 milyon yeni istihdam ile 2028 yıl sonunda toplam 38 milyon istihdama ulaşacağız” dedi. ''BUGÜNE DE IŞIK TUTUYOR'' 9 Eylül’ün yalnızca İzmir’in değil Türkiye topraklarının da kurtuluşu ve Türk milletinin bağımsızlığının ilanı olduğunu söyleyen AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “9 Eylül sadece bir şehrin kurtuluşu değil. Türkiye'nin milli mücadelesinin zaferle sonuçlandığı tarihtir. Son düşman da şehirden gönderildikten sonra 10 Eylül’de Fevzi Çakmak Paşa ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk şehre giriyor. Zaferi kazanmanın huzuru içerisinde büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Kazım Karabekir Paşa’nın ‘İzmir'de böyle bir ihtişam yapalım’ fikrini Atatürk kabul ediyor ve kısa sürede kongrenin toplanmasına karar veriliyor. Tarım kesiminden, çiftçilerden, işçilerden, tüccarlardan yani ilgili tüm temsilcilerden bin 135 temsilci toplanıyor. Burada alınan kararlar, bugüne de ışık tutuyor” diye konuştu. ''GECİKMEDEN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK'' İzmir İktisat Kongresi binasının yeniden yapılma sürecini anlatan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise, “Türkiye ve Türk iktisat tarihi açısından çok önemli bir yeri olan kongrenin yapıldığı binanın ne yazık ki 1979 yılında dönemin belediye başkanı tarafından, tam da tescillenme aşamasındayken ve bulunduğu yerin uzun yıllar otopark olarak belirlendiği şekilde kongrenin ruhuna yakışmayacak biçimde kullanılması, yıllarca İzmirlilerin önünde kanayan bir yara olmuştur. Mülk sahibini ikna ettik ve 14 Nisan 2022’de arsayı satın aldık. Gecikmeden çalışmalara başladık. Binanın dış cephesi, tarihi binanın dış cephesiyle birebir aynı olacak şekilde, iç kısmı ise modern bir kongre merkezi olarak inşa edildi” dedi. İzmir İktisat Kongresi’nin binası, protokol üyelerinin kurdeleyi kesmesiyle hizmete açıldı. Kurdele kesme törenine, Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir de katıldı. İHA

Köşger: Kongre binasını 100 yıl sonra kendi otantik görünümüyle hizmete sunacağız Haber

Köşger: Kongre binasını 100 yıl sonra kendi otantik görünümüyle hizmete sunacağız

KEMAL ÖZKURT Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde "Küresel Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi" ana temasıyla düzenlenen İzmir İktisat Kongre’sini değerlendiren İzmir Valisi Yavuz Seli Köşger, "İktisat Kongresi aslında 17 Şubat'ta, kendi otantik binasında yapmak üzere yola çıkmıştık. Maalesef ülkemizde 6 Şubat'ta yaşanan deprem nedeniyle ertelemek durumunda kaldık. 6 ay öncesinden o insanları 17 Şubat- 4 Mart aralığında, İzmir'e getirmek üzere planlamamızı yapmıştık ama yaşanan deprem sebebiyle ertelenmesi akademisyenlerin bir kısmının takviminden çıkmasına sebep oldu. Daha dar kapsamlı ama içeriği itibariyle dolu bir kongreyi gerçekleştiriyoruz " dedi. "100 YIL SONRA KONGREYİ İZMİRLİLERİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ" Bugün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitinginin ardından açılması planlanan kongre binasında Erdoğan’ın rahatsızlığı sebebiyle değişiklik olabileceğini dile getiren Vali Köşger, "Sayın Cumhurbaşkanımızın malum rahatsızlıkları sebebiyle programını İzmir'de kısa tutması gerekti sanıyorum. Hala umudumuzu kesmiş değiliz, Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açmayı umut ediyoruz ama Sayın Cumhurbaşkanımızın iştirak edememesi durumunda da yine açılışımızı yapacağız. İzmirlilerin hizmetine sunacağız. 100 yıl sonra İzmir İktisat Kongresi kendi otantik binasında gerçekleştirilmiş olacak" diye belirtti. "YAPTIĞIMIZ KONGRE MERKEZİ HERKESİN TAKDİRİNİ TOPLADI" Yapılan kongre merkezinin herkes tarafından takdir topladığını dile getiren Köşger, "Bu kadar kısa sürede, belki de dünya tarihine geçecek bir şey, tarihi bir eserin aslına uygun şekilde rekonstrüksiyonun yapıldığı çok vaki değil, diyorlar. Önemli bir iş gerçekleştirdiniz diye herkesin takdiri var. Yani dış görünüm itibariyle 100 yıl önceki binanın aynısı ama içten bir kongre merkezi oluşturuyoruz. Şu an açılışını yapacağımız, bugün programları gerçekleştireceğimiz tarafta 750 kişilik bir konferans salonumuz ve sergi salonları var. Protokol odaları var. Bina, orijinalinde olduğu gibi altından yol geçen bir bina. Bir tarafına 'Anadolu' diyoruz, daha küçük olan tarafına 'Trakya' diyoruz. Türkiye'yi sanki Marmara'nın ayırdığı gibi, yolu boğazların yerine koyuyoruz ve Trakya tarafında da 7 tane toplantı salon var, modüler şekilde kullanılabilecek. Yani duvarları hareketli, açıldığı zaman 700 kişilik salon olabilecek ama kapandığı zaman 3 ayrı salon oluşacak. Ayrıca üst tarafta Bakanlar Kurulu'nu toplayabileceğimiz, İzmir'e geldiğinde uluslararası bir önemli üst düzey toplantının yapılabileceği çeşitli nitelikte salonlar oluşuyor orada" ifadelerini kullandı. Öte yandan, hayata geçirmek istedikleri bir diğer projeden bahseden Köşger, "Konak Pier ile İktisat Kongresi binası arasındaki modern apartmanları kaldırıp hem denizle temasını sağlamak, önceden olduğu gibi; hem de orada yine tarihi dokuya uygun kongreye gelenlerin konaklayabileceği taştan bir otel inşa etmek gibi uzun planlı düşüncelerim var. İzmir'in Davos benzeri iktisat kongrelerine ev sahipliği yapması için diğer bir bileşen olan otelin de gerçekleştirilmesini düşünüyorum" diye konuştu.

100 yıl sonra İzmir İktisat Kongresi'nin ilk oturumu gerçekleşti Haber

100 yıl sonra İzmir İktisat Kongresi'nin ilk oturumu gerçekleşti

KEMAL ÖZKURT İzmir İktisat Kongresi 100 yıl sonra yeniden, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İzmir Valiliği tarafından düzenlenen kongreyle bugün açılışı düzenlendi. 100. yıl dönümünde "Küresel Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi" ana temasıyla düzenlenecek olan kongre 29-30 Mart tarihlerinde iki gün boyunca devam edecek. Kongrenin ilk oturumuna; İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Kongre Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Rıfat Hisarcıklıoğlu, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız ve Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu Genel Başkanı Erkan Güral katılım gösterdi. Kongrede açılış konuşması yapan Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin, "Kongremizde ilk 100 yılın iktisadi değerlendirmesi yapılacak ve 10 büyük ekonominin arasına girmenin yol haritası yapılacak" dedi. "HEDEFİMİZ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA GİRMEKTİR" Cumhuriyet henüz ilan edilmeden 17 Şubat 1923'te İktisat Kongresi toplanmış, söz konusu bu kongrenin de yeni Türkiye'nin iktisadi geleceğini belirleyeceğini dile getiren Bilgin, "Bu kongrenin ana teması ‘Küresel Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisidir”. İktisat Kongresinin ikincisi Kasım 1981'de yapılmıştı. Üçüncüsü, 1990'lı yılların başında Haziran'da gerçekleşmiştir. Türkiye'nin uzun dönemde bilgi toplumuna dönüşmesi, AB'ye giriş kapsamında düzenlenmiştir. Şimdi ilk kongreden tam 100 yıl sonra aynı mekanlarda bu defa ‘Küresel Ekonomik Güç Olma Yolundaki’ ana temayla toplanmış bulunuyoruz. Türkiye ekonomisi küresel ekonomiye entegre olmayı başarmıştır. Hedefimiz dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmektir. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmamız, sanayimizi dönüştürmemiz, yüksek katma değerli üretimler, ihracatımızı artırmamız gerekmektedir. Bunlar olmadan orta gelir tuzağını aşmak mümkün değil" diye belirtti. "BÜYÜK BİR BAŞARIYLA KÜLLERİNDEN DOĞMUŞ BİR MİLLETİN ADI TÜRKİYE’DİR" Kongrede Bilgin'in ardından konuşa yapan, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, tarım ve hayvancılık sektörünün gelişmesi gerektiğine dikkat çekti. Kestelli, "Ülkeyi kuran irade, savaş alanlarında kazanılan zaferlerin ekonomiyle taçlandırılmadığı takdirde sürdürülebilir olamayacağının son derece farkındaydı. Henüz ülkenin havası barut kokarken toplanan kongrede; devleti, işçisi, tüccarı, sanayicisi ve çiftçisiyle tüm kesimler, yeni ve güçlü bir ekonomi yaratmak üzere bir araya geliyorlar. Tarım ve hayvancılık, sizin de altını çizdiğiniz gibi milli ekonominin temeli olarak alınıyor. Çiftçilerin eğitiminden, asayişin sağlanmasından aşarın kaldırılması ve adil bir vergi sisteminin kurulmasına, Ziraat Bankası kredilerinin artırılmasından ulaşım sorununun çözümüne kadar bir dizi hayati karar alınıp, uygulanmaya başlanıyor. O günün şartları düşünülünce gerçekten olağanüstü bir yönetimsel refleksten bahsediyoruz. Cumhuriyetin geride bıraktığımız yüzyılı elbette dikensiz gül bahçesi değil. Bir kere, yola çıkarken alınan kararlar ve hedefler için eldeki imkanlar son derece yetersiz. Yolda ise, büyük buhrandan İkinci Dünya harbine, uluslararası topluma entegrasyondan soğuk savaşa kadar sayısız meydan okumayla karşı karşıya kalan bir ülkeden söz ediyoruz. Ama finalde, büyük bir başarıyla küllerinden doğmuş bir milletin ve müthiş bir yapısal dönüşüme imza atıp muasır medeniyetler arasına katılmış bir ülkenin adı Türkiye'dir” ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE YÜZYILINI YAŞATABİLİRİZ" Türkiye’de tarım ve hayvancılık oransal olarak, sanayi ve hizmet sektörlerindeki büyük gelişmenin gölgesinde kaldığına değinen Kestelli, "Bu bize özgü bir durum değil. Tüm gelişmiş ülkelerde benzer bir trend yaşanıyor. Bugün ülkemizde tarım ve hayvancılığın ülke milli gelirindeki payı yüzde 5’ler seviyesine inmiş durumda. 1980’li yıllardan başlayarak artan ithalat, bu sektördeki reform ihtiyacını gidermeyip, üretim kaslarını güçlendirememek, talihsiz IMF anlaşmalarıyla hızlanan aşınma bizi bugünlere getirdi. Ama günün sonunda gerçek şu ki; ülkemiz, bir dönem 62 milyar doları bulan tarımsal üretim gücüyle dünyanın 10 büyük tarım ekonomisinden biri ve işgücünün yüzde 17’si hala bu sektörde istihdam ediliyor. Daha da önemlisi, teknolojideki büyük dalgayı yakalayabilirsek bu sektörde gerçekten Türkiye yüzyılını yaşatabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. İZMİR TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK ÜÇÜNCÜ EKONOMİSİNE SAHİP İzmir'in Türkiye'de 81 il arasında üçüncü büyük ekonomisine sahip olduğunu dile getiren Kestelli, "İzmir olarak Ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na katkımız yüzde 6.4 düzeyinde. İlk iki sırada yüzde 30.4 ile İstanbul ve yüzde 9.2 payla Ankara geliyor. Ankara’nın başkent oluşunun etkisi ve İstanbul’un devasa büyümesi karşısında İzmir’in çok önemli bir avantajı var. İzmir sanayi, hizmetler ve tarım gibi üç hayati alanda da iddialı olan dengeli bir kent. Sanayi ve hizmetlerde İstanbul ve Ankara’nın ardından üçüncüyken tarımsal üretimde ikinci sıradayız. Fakat daha da önemlisi, ülkenin en değerli hinterlandına sahibiz. Dolayısıyla İzmir’e yapılan yatırımların çarpan etkisi çok daha yüksek. Dünyanın bu en bereketli topraklarında binlerce yıldır demlenen değerleri, hakkını vererek geleceğe taşımak için gücümüz yettiğince projeler geliştiriyoruz. “İzmir Tarım Teknoloji Merkezi” ve “Ege Gastronomi Hareketi” son dönemdeki iki önemli projemiz. İlave olarak, kentimizdeki iş dünyası STK’larıyla tam bir uyum içinde geliştirdiğimiz ileri teknoloji tarım projeleri var. Amacımız, İzmir’i tarımın silikon vadisi haline getirecek öncü adımlar atmak. Bu yolda bize koşulsuz destek veren Bakanlıklarımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum” dedi. "İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NİN TÜRKİYE’NİN YENİ YÜZYILINA IŞIK TUTMASINI TEMENNİ EDİYORUM" Kestelli, konuşmasının sonunda ise şu ifadeler kullandı; Sevgili Arkadaşım Mahmut ile İzmir projelerinde kurumlarımız olarak birbirimize koşulsuz destek veriyoruz. Borsa Sarayımız, İzmir’in en önemli tarihi anıt eserlerinden. Sayın Valimize; umuyorum yine birlikte açılışını yapacağımız Borsa Sarayı restorasyon sürecinde YİKOB eliyle bize verdiği desteklerinden ötürü hepiniz huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Gelecek 10 yılda beklenen 10 temel kriz alanının altısının iklim değişikliği, çevre, doğal kaynaklar ve biyolojik çeşitlilikle ilgili olduğu bir dünyada, tüm bileşenleri ile tarımı ilgimizin odağına almaktan başka çıkar yolumuz yok. Cumhuriyetin yeşerip büyümesinde hayati rol oynayan tarıma dayalı ekonominin, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına da damga vurabilmesi için çok çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Tüm zorluklara karşın bunun bir kez daha başarılabileceğine tüm kalbimle inanıyorum. İzmir İktisat Kongresi’nde atılan adımların Türkiye’nin yeni yüzyılına ışık tutmasını temenni ediyorum." "MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, ULUSAL EGEMENLİĞİN, GÜÇLÜ İKTİSADİYAT İLE OLACAĞINI ANLATIR" Yeni Türkiye'nin ekonomi politikalarının ana hatlarının İzmir İktisat Kongresi'nde belirlendiğini ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen büyükelçiler ile Anadolu'nun dört bir yanından çıkıp gelen çiftçiler, işçiler, sanayiciler, tüccarların burada bir araya geldiğini söyleyen İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, "Mustafa Kemal Atatürk, ulusal egemenliğin iktisadi egemenlik ile güçlendirileceğini vurgular. Ulusal egemenliğin, güçlü iktisadiyat ile olacağını anlatır. İzmir sadece İstiklal Harbi'nin zafere ulaştığı yer olmakla kalmamıştır. Aynı zamanda ekonomik bağımsızlığının da temellerinin atıldığı, tarihe yön vermiş gazi ve güzide bir şehir olarak tarihteki yerini almıştır. Cumhuriyetimiz kurulma arifesindeyken düzenlenen İzmir İktisat Kongresi, ülkemizin iktisadi mücadelesinin de simgesi haline gelmiştir. Alınan kararlar, 1913-23 arasında 10 sene aralıksız savaşlarda yıpranmış ve bitap düşmüş milletimizin, onca sıkıntıya rağmen iktisadi alanda da boyun eğmez iradesinin ve azminin ne kadar yüksek olduğunun açık bir göstergesidir" dedi. "BİZİM SOSYAL TARAFLARLA BUNA ÇÖZÜM BULMAMIZ LAZIM"  İzmir İktisat Kongresi'nin toplumun ekonomi, sosyal, siyasi, kültürel olarak 4 ana grupta, ekonomiyi organize ettiğini söyleyen, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız, "Ben emek kesimini temsil ediyorum. Bir devlet bütün kurum ve kurullarıyla oluşur. Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomisinin hangi model üzerine inşa edileceğinin arayışıydı. Burada birçok ilke ortaya konmuş. Bunlar sosyal hayatı da organize edecek kurallar. Biz ekonomik anlayışı işçi kesimini temsilen söylüyorum; ekonomik modelle sosyal modelin iç içe olduğu anlayışı ortaya koyuyoruz. Tek başına ekonomik modelin anlamı yok. Dünya’ya baktığımızda da ekonomik model arayışı söz konusu ekonomimiz büyüyor, Türkiye'nin üretim gücü çok arttı, ekonomimizin geliştiğini görüyoruz, işyerlerinde, sanayi organize bölgelerinde, çıplak gözle bile Türkiye'nin aşırı geliştiğini görüyoruz. Fakat; Türkiye'de şu anda 15 milyon kayıtlı çalışan, hala yüzde 40 kayıtsız çalışan var. Bu kayıtlı çalışanların büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışıyor, 6 milyona yakın asgari ücret düzeyine çalışıyor. Türkiye geçmişte üretemiyordu, şimdi üretiyor ama o zaman da asgari ücretle çalışanlar yüzde 40-50 arasındaydı, şu anda da aynı. Bu kadar asgari ücretli ekonomimizin sağlığı açısından doğru değil. Bizim sosyal taraflarla buna çözüm bulmamız lazım. Asgari ücret konusunu ekonominin belirleyici unsuru olmaktan çıkarmalıyız" diye belirtti. "GELECEĞİ KURMAK İÇİN PLAN PROJELERİ ŞİMDİDEN ORTAYA KOYMAMIZ LAZIM" Bu toplantıların 100 yıl sonra Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak toplantılar olduğunu gördüklerini ifade eden Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu Genel Başkanı Erkan Güral "100 yıl önce başlayan süreç ekonomik, sosyal planlamanın başlangıcı olarak gerçekleştirildi. Sanayi atılımları, devlet eliyle başlamış olmakla beraber sonrasında ailelerin kurduğu sanayi tesisleriyle daha gelişmiştir. 1960'lı yıllarda bu son derece iyi idare edilmiştir, aileler, yaptıkları sanayi tesisleriyle ülkemize katma değer sağlamaya devam etmekteler. Geçmişten gelen o tecrübelerin korunması, kullanılması bizler için ayrıca bir görev. Biz de yapacağımız çalışmalarla gelecek nesillere örnek olacağız. Geleceğimizi planlamak için, plan ve projeleri şimdiden ortaya koymalıyız. Katma değer ve istihdamın liderliğinde, bunların ardından gelecek diğer zenginlikler ülkemizin en büyük kazanımı olacaktır" dedi.

Bakan Nebati: Haber

Bakan Nebati: "Kongremiz bize ışık tutacak

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İzmir İktisat Kongresi'nin gala yemeğinde konuştu. Geçen yıl İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in binanın yerini tespit ettiğini ve aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmesini sağladığını dile getiren Nebati, "Bugün bu bina, şu anda, aslına uygun bir şekilde önünüzde duruyor. Biz bu toprakların sahibiyiz, bu toprakların sahibi olarak sadece konuşmayız, yaparız, yaptığımız işlerde bu yüzyılın Türkiye'nin Yüzyılı olma idealiyle hareket etme bilincini toplumun her kesimine aşılama gayreti vardır. İnanarak, güvenerek yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. Nebati, Kongre'yi 100. yıl dönümü olan 17 Şubat'ta yapmayı çok arzu ettiklerini ancak 6 Şubat'taki depremler nedeniyle ertelemek durumunda kaldıklarını belirterek, deprem bölgesindeki vatandaşların yaralarını sarmak için çalıştıklarını anlattı. Türkiye Ekonomi Modeli ile yerli ve milli imkanları daha fazla yatırım, istihdam, üretim ve ihracat için seferber etme kararı aldıklarını ve bu yolda çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Nebati, "Bu süreçte bizim ülkemize adeta yıllarca dayatılan tek tip reçeteleri bir kenara bıraktık. Biz artık kendi reçetemizi uyguluyoruz" ifadelerini kullandı. Nebati, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükseltme konusunda kararlı olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde son 21 yılda elde ettiğimiz bütün kazanımlar bu hedefimize ulaşmamızda bir kaldıraç etkisi yapacaktır. Siyasi bağımsızlıkla birlikte milli ekonomi modelinin ideal olarak ortaya konduğu bu güzel şehirde 100 yıl sonra aynı heyecan ve aynı ruhla bir aradayız. İnanıyorum ki bu Kongre'miz ilki gibi bize ışık tutacak, birliğimizi ve ortak başarı idealimizi güçlendirecek, Türkiye Yüzyılı hedefimize ulaşmada bize yol gösterecektir." Bakan Nebati, "Değerli Cumhurbaşkanı'mız yarın inşallah ara vermiş olduğu mitingleri ve ziyaretleri İzmir'de gerçekleştirecektir. Rabb'im kendisine şifalar versin, işini kolaylaştırsın ve İzmir de yarın Cumhurbaşkanı'mızı en iyi şekilde ağırlayacaktır. Çünkü bir siyasetçinin en iyi ilacı onu karşılayan yüzbinler, kendisine dua eden milyonlar kendisine en iyi şekilde ilaç olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de konuşmasında Kongre'ye dair hazırlıkları anlattı. AA

Bakan Nebati, İzmir İktisat Kongresi binasını ziyaret etti Haber

Bakan Nebati, İzmir İktisat Kongresi binasını ziyaret etti

İzmir İktisat Kongresi, Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığının ev sahipliğinde, 29-30 Nisan'da "Küresel Ekonomik Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi" ana temasıyla toplanacak. Bakan Nebati, yarınki resmi açılıştan önce İzmir İktisat Kongresi'nin yenilenen binasını ziyaret ederek, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'den bilgi aldı, Kongre'nin katılımcıları ve basın mensuplarıyla binaya yansıtılan mapping gösterisini ve Ertuğrul Bandosu'nun özel konserini izledi. Bundan 100 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Cumhuriyet'in kurucu kadroları, siyasi bağımsızlık kadar, iktisadi bağımsızlığın da kazanılması için 17 Şubat 1923'te, ülkenin dört bir yanından gelen katılımcılarla İzmir İktisat Kongresi'ni düzenledi. "EKONOMİ POLİTİKALARININ ALTYAPISINI HAZIRLADI" İzmir'de, tarihi Banka-Han binasında toplanan bu büyük kongre, Türk milletinin cephedeki destansı mücadeleleriyle elde ettiği siyasi bağımsızlığını, iktisadi bağımsızlıkla da perçinleyecek, yeni Türkiye'nin ekonomi politikalarının altyapısını hazırladı. Aynı bilinçle yeni "Türkiye Yüzyılı"nın ekonomi politikalarına yön vermesi ve bir yol haritası belirlenmesi için İzmir İktisat Kongresi, 100 yıl önce ilk defa yapıldığı yerde gerçekleştirilecek. Birinci İzmir İktisat Kongresi'nin gerçekleştirildiği "Guiffray Hanı" olarak bilinen Banka-Han binası 1979 yılında yıktırılarak otoparka dönüştürülmüştü. Bina, İzmir Valisi Köşger öncülüğünde aslına uygun şekilde yeniden inşa edildi. Söz konusu bina, 100. yılında yeniden İzmir İktisat Kongresi'ne, yabancı katılımcılara ve ziyaretçilere, bürokratlara, akademisyenlere, öğrencilere, Türkiye halkına hizmet verecek. AA

İzmir İktisat Kongresi Binası açılış için gün sayıyor Haber

İzmir İktisat Kongresi Binası açılış için gün sayıyor

İzmir İktisat Kongresi, Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığının ev sahipliğinde 29-30 Nisan'da "Küresel Ekonomik Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi" ana temasıyla toplanacak. "Türkiye Yüzyılı"nın ekonomi politikalarına yön vermesi ve bir yol haritası belirlenmesi beklenen kongrenin yüz yıl önce toplandığı alanda yapılan yeni binası da hizmete açılacak. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, yapımı tamamlanan İzmir İktisat Kongresi Binası'nda, 17 Şubat 1923'te kongrenin düzenlendiği hanın bulunduğu arazide, yüz yıl önceki işlevine uygun olarak bir kongre merkezinin hizmete hazırlanmasının sevincini yaşadıklarını belirtti. Tarihini bilmeyen milletlerin gelecekle ilgili umut vadedemeyeceğini vurgulayan Vali Köşger, tarihine sahip çıkan bir ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ekonomi politikalarının tartışıldığı İzmir İktisat Kongresi'nin binasını da yeniden ayağa kaldırmak için çalıştıklarını ifade etti. Binanın tarihine ilişkin bilgi veren Köşger, şunları aktardı: "1923 yılında henüz Cumhuriyet ilan edilmeden, Lozan görüşmeleri devam ediyorken, bir çıkmaza girildiği anda verilen bir arada, biraz da oradaki heyete ve diğer yabancı heyetlere mesaj vermek, oradaki Türk heyetinin de moralini yüksek tutmak için Kazım Karabekir Paşa'nın önerisiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa, İzmir'de İktisat Kongresi'ni topluyor. Fevzi Çakmak ve o günün erkanı buraya iştirak ediyorlar. Türkiye'deki iktisadi kesimlerin her birinin temsilcisi katılıyor. İzmir İktisat Kongresi'nin o anlamda tarihi, çok önemli bir anlamı var. Hem kurulacak devletin iktisadi perspektifinin belirlenmesi açısından hem de henüz uluslararası alanda tanınırlık aşamasında olan bir devletin, diğer milletlere mesaj vermesi anlamında bir önemi var İktisat Kongresi'nin. Bu binanın bulunduğu yerde o günkü şartlarda bir üzüm, incir deposu olan bir bina temizletiliyor, boşaltılıyor. Çünkü İzmir'deki en büyük bina o zaman için o ve kongre burada gerçekleştiriliyor." Binanın İzmir İktisat Kongresi'nin ardından yine depo olarak kullanıldığını dile getiren Vali Köşger, binanın tescil edilmesine rağmen 1979 yılında yıkıldığını belirtti. 750 kişilik salona sahip Tarihi binanın yerini bir otoparkın aldığını ve bir kısmının da metruk durumda olduğunu belirlediklerini anlatan Köşger, şöyle devam etti: "İkinci kısmı hemen tescil ettirdik Anıtlar Kurulu'nda. Bina, arsa sahipleriyle, mülk sahipleriyle temas kurduk. Burayı uygun bir bedelle onlarla anlaşmalı bir şekilde kamulaştırdık. Süratli bir şekilde, 100. yıla yetiştirmek üzere bu binanın inşaatını başlattık. 17 Ekim'de temeli atıldı bu binanın ve 4-5 ay gibi kısa bir sürede bu hale getirildi. Kompleks bir bina. İzmir'in iktisat kongrelerinin bundan sonra devamını da sağlayacak şekilde bir vizyonla inşa edildi. 750 kişilik bir salonu var. Ayrıca ek ikinci bir binamız var. Binanın otantik hali de o. Anıtlar Kurulu o otantik hale uygun bir şekilde kabul etti." Yeni binanın çeşitli uluslararası toplantıların yapılmasına uygun modüler biçimde inşa edildiğine işaret eden Köşger, "Biz İzmir'in önümüzdeki süreçte kongreler şehri olmasını bir vizyon olarak ortaya koyuyoruz. Zaten bunun bir altlığı var, tarihi arka planı da var. İzmir'de iktisat kongreleri yapılsın. Önümüzdeki yıl örneğin Türkiye ve Türki cumhuriyetler, sonraki yıl Türkiye ve Balkanlar, daha sonra Türkiye ve Orta Doğu ekonomi ilişkileri ile ilgili kongreler yapılsın ve bu bina o amaçlarla kullanılsın istiyoruz. " dedi. Vali Köşger, İzmir İktisat Kongresi Binası'nın UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmeye hazırlanan Kemeraltı ile bütünleşmesini istediklerini de dile getirdi. Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle kongrenin ertelendiğini hatırlatan Vali Köşger, 29-30 Nisan'da düzenlenecek İzmir İktisat Kongresi ile binayı da hizmete almanın heyecanını yaşadıklarını ifade etti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.