[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#İzmir Kasaplar Odası

İzmir Kasaplar Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir Kasaplar Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir Kasaplar Odası, 'Acemi kasaplar' konusunda uyardı! Haber

İzmir Kasaplar Odası, 'Acemi kasaplar' konusunda uyardı!

KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER Kurban Bayramı öncesi her yıl alışık olduğumuz manzaralardan biri de hastaneleri dolduran 'Acemi kasaplar' oluyor. Kendi imkanlarıyla kurbanlarını kesmek isteyen vatandaşların dışında, bayram zamanı ortaya çıkan acemi kasaplar hem kendilerine hem de kurbanlıklara zarar veriyor. Acemi kasaplarla ilgili uyarılarda bulunan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, " Vatandaşlarımızı, kendi imkanlarıyla veya acemi kasaplara kurbanlıklarını kesmek yerine, bizim yönlendirdiğimiz, çoğunluğu belgeli, işin profesyoneli arkadaşlarımıza başvurmalıdırlar" dedi. "VATANDAŞ KURBANLIKLARINI KESİM YERLERİNE GÖTÜRMELİ" Kurban Bayramı'nda kurban kesmek isteyen vatandaşların öncelikle İzmir'in çeşitli yerlerinde kurulan kesim yerlerine başvurmaları gerektiğini ifade eden Şenkara, "Sonuç olarak bıçak tehlikeli bir alet. Para kazanma amaçlı eline her bıçak alan kasaplık yaptığında sonuçlarını hep birlikte, her bayram görüyoruz. Bu işi bilmeyenler de kendisine ve kurbanlıklara zarar veriyor. Biz yapmasınalar diye özellikle uyarılarda bulunuyoruz ama kendi imkanıyla kesmek isteyen de çıkacak, para kazanmak için kasabım diyen de... Vatandaşlarımızı, kendi imkanlarıyla veya acemi kasaplara kurbanlıklarını kestirmek yerine, bizim yönlendirdiğimiz, çoğunluğu belgeli, işin profesyoneli arkadaşlarımıza başvurmalıdırlar" diye konuştu. KURBANLIK ETLERİ KESİNLİKLE PLASTİK POŞETLERE KOYMAYIN Kurbanlık almak istyen vatandaşları dikkat etmesi gerektiği husular konusunda uyaran ve kurban etlerinin nasıl saklanması gerektiği hakkında bilgiler veren Şenkara, "Kurbanlık almak isteyen vatandaşlar kurbanlıkara,  Tarım İlçe Müdürlükleri tarafından takılan küpelerden seri numarasına bakarak inceleyebilirler. Zaten kurban pazarlarında küpesiz hayvan girişi yasaktır.  Bunun yanı sıra kurbanlığın gözünde, burnunda akıntı olmamalı. Ağzında köpüklenme olmamalı. Kurbanlık ayakta durabilmelidir. Kesilen kurbanların etleri sıcak haliyle torbada kesinlikle tutulmamalıdır. Özellikle yolculuk yapılacaksa çantaların içine etler sıkıştırılıp yolculık yapılmamalıdır. Çünkü her yıl binlerce hayvan eti bu şekilde telef oluyor. Vatandaşlar bir gün boyunca etlerini müsaitlik durumuna göre asacak yerleri varsa eğer asarak, yoksa da dolaplarında veya dışarda üstüne bir bez örterek içindeki kanı salana kadar bekletmelerini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.

ESK kararına kasaplardan uyarı: Taşıma suyla değirmen dönmez Haber

ESK kararına kasaplardan uyarı: Taşıma suyla değirmen dönmez

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Uzun süredir devam eden ekonomik buhran asgari ücretli başta olmak üzere milyonlarca vatandaşın cebini yakarken krizin en büyük etkisi de mutfaklarda görüldü. Artan hayat pahalılığının altında ezilen dar gelirli vatandaşlar, temel gıda ürünlerine dahi erişmekte sorun yaşarken et ise lüks haline geldi. Son dönemde et fiyatları ülke gündeminden düşmezken gerek merkezi iktidar gerekse yerel yönetimlerin ‘uygun fiyatlı et’ için attıkları adımlar olmuştu. Dar gelirliler için alınan ‘et kararları’ kasap esnafının zor durumda bırakması noktasında eleştirilirken, Et-Süt Kurumu konuya ilişkin harekete geçti. Kurum tarafından yapılan açıklamayla, kasap esnafına et tedarik edileceği duyuruldu. Açıklamada kırmızı et fiyatlarındaki yükselişi durdurmak ve arz açığından kaynaklı spekülatif hareketleri önlemek amacıyla kararın verildiği ifade edilirken İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, alınan kararda ‘ithal et’ uyarısı ve beraberinde ‘yerli üretim’ vurgusu yaptı. KISA VADEDE FAYDA, UZUN VADEDE ÇÖKÜNTÜ Alınan kararın kısa vadede faydalı olacağını ancak uzun vadede fayda için üretimin şart olduğunu belirten Şenkara, “Son dönemde et fiyatları çok gündemde. Et Süt Kurumu da gerek sübvanse gerekse ithal et yöntemiyle düşük fiyattan dar gelirli vatandaşlarımıza daha uygun fiyattan et sunmaya çalışıyordu. Bunu son olarak birkaç marketle anlaşarak genişlettiği için biz de Türkiye Kasaplar Federasyonu olarak isteyen üyelerimizin alıp kontrollü satış yapması amacıyla böyle bir protokol imzaladık. Ama protokolde dikkat çeken bir husus var. O da yeterli ürün olduğunda bu satışların yapılabileceği. Şöyle bir durum var. Bizim halkımız ithal et yanlısı değil. Biz de kasap esnafı olarak ithal ettense yerli etin ve yerli üreticinin çoğaltılması taraftarıyız. Çünkü alınan her karar vatandaş için kısa vadeli fayda sağlayacak olsa da besici için çöküntüye sebeptir. Buradaki amaç, fiyat dengesini kurabilmek. Devletimiz fiyat dengesini kurabilme ve alınabilirliği yükseltmek için elinden geleni yapıyor. Ama bizim ekonomimizde tek mevzumuz et değil. Alınabilecek tüm ürünlerde sıkıntı mevcut. Bunun hepsini ithalatla yapmamız mümkün değil. Yapsak bile, biz yerli üreticiyi baskılayarak, bu işi devam ettirmesini sonlandırarak nereye varabiliriz? Sürdürülebilir bir durum değil. Sonuç olarak biz ithalata bağımlı olursak ve yerli üreticiyi de bitirtirsek yurt dışından gelen bu etler de daha sonra onların istedikleri fiyatlardan bizlere satılacak. Üretim de azaldığı için… Şu anda 400 lira bandına dayanmış olan kıymayı 200 liraya indirmek, besicinin elindeki ürünü yarı yarıya kesmeye çalışmaya eşdeğerdir. Durum böyle olunca anlık baskılamalarla bugün 400 liraya alamadığımız kıymayı yarın bin liraya mı alacağız sorusu aklıma geliyor. Fiyatlamayı uzun süre için konsolide etmek gerekiyor” dedi. İTHAL ETLE SATIŞIN ARTACAĞI KANAATİNDE DEĞİLİM İthal etlerin yerli üretimi bitirme riskine dikkat çeken Şenkara, alınan kararın hali hazırda satışları düşen kasap esnafının satışlarına efektif yansımasının olmayacağının altını çizerek, “Ben ithal et ile satışın artacağı kanaatinde değilim. Çünkü halkımız ithal et istemiyor. Zaten 81 ilde satış noktalarında bu halkın ihtiyacını karşılamak mümkün değil. 85 milyonluk ülkede sadece ithalatla ya da kesilecek hayvanla bunu karşılamak çok zor. Zaten bizim yakındığımız durum hayvan yetersizliği, üretecinin azalması. Eğer bir üretici hayvan yetiştiriyorsa bunun yanında tarım da yapıyor demektir. Hayvancılığı durdurduğumuz zaman, tarımı da durdurmuş oluyoruz. Ama durum böyle olunca bu inanlar, ‘yeter ben bu işten para kazanıyorum, zararına satış yapıp da iflas edeceğime hiç yapmam’ diye düşünecek. Taşıma suyla değirmen dönmez. Bu bir gerçektir. Bunlar, fiyatın yükselmesini durdurma amaçlı şimdilik alınacak önlemlerdir. Yanlış bulmuyorum ama bir günde yükselmek de mümkün değil. Satışlar…Bizim satışlarımız neredeyse yarı yarıya düştü. Bunun bir sebebi fiyatların yükselmesiyse bir sebebi de alım gücünün düşmesi. Mesela 8 bin 500 lira maaşlı bir çalışan. Maaşı 3 ay önce de 8 bin 500 liraydı. 3 ay önce kıyma 300 lirayken şimdi 400 lira bandına geldi. Siz alışveriş yaptığınız yeri değiştirmeseniz bile ayırdığınız bütçeyle alınabilen et yarı yarıya düşüyor. Aynı şekilde kasap esnafının da satışları yarı yarıya düşüyor. Bu durum manav için de marketler için de konfeksiyonlar için de söz konusu. Üretim ve süreklilik olmalı. Ekonomi düzlüğe çıktığında her şey düzlüğe çıkmış olacak” diye konuştu.

İzmir'de kasaplardan ‘ucuz et’ isyanı  Haber

İzmir'de kasaplardan ‘ucuz et’ isyanı 

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Uzun süredir devam eden ve son dönemde buhran haline gelen ekonomik kriz nedeniyle milyonlarca vatandaş temel gıda maddelerine dahi erişmekte güçlük çekerken, mutfaklara et girmesi büyük lüks haline geldi. Birçok belediye, halkın gıda maddelerine uygun fiyatla ulaşabilmesi için “Halkın Bakkalı” uygulamasını hayata geçirirken, merkezi iktidar da Tarım Kredi Kooperatifi marketleri formülünü devreye sokmuştu.  Son dönemde et fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle zaten zor olan et alımı özellikle asgari ücretliler için imkansız hale gelirken, "Halkın Bakkalı" uygulamasına "Halkı Kasabı" uygulamasının eklenmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde Et ve Süt Kurumu’nun ürünlerinin uygun fiyatlarla satılacağını söylemiş ve ”Kıyma ve kuşbaşı miktarını 2 katına çıkaracak, satış noktalarında fiyat kıyma için 119 lira, kuşbaşı et için 129 lira olarak belirlendi" ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan; belediyelerin ve merkezi iktidarın son ‘et girişimlerine’ kasap esnafından tepki gecikmedi. İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, belediyeler ve hükümetin kasaplarla rekabete girdiğini ifade ederken satışların da yüzde 50 oranında düştüğünü söyledi. Şenkara ayrıca ‘subpansiyon’ çağrısında bulundu. BİZLERİ İŞ YAPAMAZ HALE GETİRİYORLAR Hükümetin ve belediyelerin bünyelerindeki marketlerde yaptıkları ucuz et satışının kasap esnafını zor durumda bıraktığını belirten Şenkara, Tarım Kredi Kooperatifi narketlerinin yanı sıra ‘Halkın Kasabı’ uygulamasına da tepki gösterdi ve “Bu bizim için çok kötü bir olay. Şu anda devletimiz resmen kasap esnafıyla rekabet eder pozisyonda. Sadece Tarıma Kredi Kooperatifleri değil. Şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri de 'Halkın Kasabı' adı altında işletmeler açıp, fiyat sübvansesi yöntemiyle fiyat düşürüyorlar. Şu anda dananın bıçağı yani kesim karkas etin fiyatı 210 lira. Sadece kesilmiş sıyrılmamış, kemikli dana eti bu. Kasapların bir çoğunda fiyatlar 300 lirayı aştı. Dananın kalitesine göre fiyatlar 300-350 lira arasında değişiyor. Şu anda bizleri iş yapamaz hale getiriyorlar. Biz özellikle ricada bulunduk, 'bizlerle rekabete girilmesin' diye. Yerel yönetimlerle iletişime geçip sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hükümetle de iletişim halindeyiz. Onlara da sesimizi duyurmaya çalıştık. Bizler, eti alıp sıyırıp üzerine belli bir kar ekleyerek evlerine bakan insanlarız. Tabii ki de halkı rahatlatmak lazım. Ama bunu yaparken de bir tarafı çökertmemek gerek” dedi. Kasap esnafının fiyatları sübvanse edecek güçte olmadığının altını çizen Şenkara, “Biz devlet gibi bir ürünü 300 liralara mal edip de kiloda 170 lirasını cebimizden karşılayacak güçte değiliz ki. O zaman devlet ya da belediyeler, sattığımız etin kilosuna bize de sübvanse çıksınlar biz de yarı fiyatına satalım malımızı” diye konuştu. BELEDİYELER TİCARET YAPMAMALI Hem halkın ucuz ürüne ulaşması hem de kasap esnafının zor durumda kalmaması için hükümet ve belediyelere çağrıda bulunan Şenkara, şunları söyledi: “Kasap esnafının satışları son dönemde yarı yarıya azaldı. Her şeyin fiyatı yükselirken üreticinin ürününü aynı fiyattan verebilmesini düşünmek hayalperestlik olur. Benim ricam şu: Özellikle belediyelerin Halkın Kasabı uygulamalarına son vermelerini istiyorum. Tamam belediyeler sosyal belediyecilik yapmalı ama ticaret yapmamalı. Eğer oradaki fiyatlara sübvanse yapıyorsa, kentteki işletmelere de aynı şeyi yapması gerek diye düşünüyorum. O fiyat sübvanselerini belediyeler karşılayabilir ama işletmeler karşılayamaz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.