[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#İzmit Körfezi

İzmit Körfezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmit Körfezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Profesörden uyarı: Nüfus ve sanayi tesisleri Anadolu'ya yönlendirilmeli Haber

Profesörden uyarı: Nüfus ve sanayi tesisleri Anadolu'ya yönlendirilmeli

Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, nüfus yoğunluğu ve su tüketimi konularına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Ergül, İzmit Körfezi etrafındaki nüfus yoğunluğunun artmasının atık su sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. "Daha ciddi bir şekilde ele alınması gerekir" Su kaynaklarını israf etmeden kullanmanın yollarını aramak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, "Şehrimizin önemli sorunlarından biri de nüfus yoğunluğu ve gittikçe artan taleptir. Yani nüfus yoğunluğu arttıkça su tüketimi de artar ve her geçen gün daha fazla suya ihtiyaç duyulur. Su sadece içme suyu veya kullanma suyu olarak değerlendirilmemelidir. Sanayi kuruluşlarının tükettiği sular da bu konuya dahil edilmelidir. Aslında büyük bir kısmını da bu kuruluşlar tüketir. Her ne kadar denizden veya atık sulardan olsalar da sonuç olarak su kaynaklarımız gün geçtikçe daha fazla zorlanır. Tüketilen suyun ardından atık su oluşur ve atık suların bertarafıyla ilgili sorunlar baş göstermeye başlar. Nüfus yoğunluğundaki artış, su tüketimini ve atık su deşarjlarını artırarak canlıların yaşadığı ekosistemlere olumsuz etki ediyor. Uzun vadeli tedbirler alınmalı, düşünülmeli ve bu konuda çalışmalar yapılmalıdır. Her ne kadar şu anda yapılanlar olsa da bunların daha ciddi bir şekilde ele alınması ve artırılması gerekmektedir" dedi. "Sistemlerin aksayabileceğini deniz salyası veya müsilaj olayında gördük" Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve atık su sorunlarının çözümü için uzun vadeli tedbirler alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, "Kocaeli, büyük ölçüde İzmit Körfezi'nin etrafında yerleşik bir nüfus bulunmaktadır. İzmit Körfezi, akıntıların çok güçlü olmadığı bir iç deniz gibi düşünülebilir. Yarı kapalı bir sistem olduğu için dünyada benzeri pek bulunmamaktadır. Türkiye'nin nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu bölge Marmara Bölgesi'dir. İstanbul'dan sonra Kocaeli, nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu il olarak öne çıkmaktadır. Bursa ve Yalova gibi bu bölgede yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ve göç alan iller de bulunmaktadır. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan nüfusun su talebi her geçen gün artmaktadır. Bu artışın ardından, atık su sorunu gibi sorunlar da ortaya çıkmaktadır. İstanbul'daki nüfusun farklı olarak deniz deşarjları, arıtıldıktan sonra veya kısmi arıtmadan geçtikten sonra denize deşarj edilir. Ancak buradaki sistemlerin zaman zaman aksadığını ve aksayabileceğini, birkaç yıl önce yaşanan deniz salyası veya müsilaj olayında gördük. Bu nedenle bu konunun tedbirlerle ele alınması gerekmektedir" diye konuştu. "Karadeniz, Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde de bu tür sorunlar yaşanabilir" Su kaynaklarının korunmasının, ekosistemlerin ve insanların sağlığı için kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Halim Aytekin Ergül, "Marmara örneğinde, 25 milyon nüfusun oluşturduğu atıkların deniz tarafından absorbe edilemediğini gördük. Benzer olaylar daha önce Adriyatik Denizi'nde de yaşanmıştır. Karadeniz, Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde de bu tür sorunlar yaşanabilir. Kocaeli ve İzmit Körfezi çevresindeki atık su arıtma tesisleri ülkemizde örnek teşkil eden tesislerdir ve bu alandaki çalışanların emeğini takdir etmek gerekir. Ancak, bu bölgedeki nüfus diğer Türkiye illeriyle karşılaştırıldığında yüksek olduğundan, bazı yetersizliklerin altını çizmek önemlidir. Herkes elinden geleni yapmaktadır ancak şehirdeki nüfus artışı bu sorunların tekrar tekrar ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle, sanayi tesislerinin Türkiye'nin diğer bölgelerine kurulması gerekmektedir, çünkü nüfus artışının temel nedenlerinden biri ekonomiktir. İnsanlar ekonomik fırsatlar aramak için bu tesislerin olduğu yerlere gelirler ve Kocaeli gibi bölgelerde bu tesisler bulunmaktadır. Ülkemizin başka bölgelerinde daha uygun alanlarda bu tür tesislerin kurulabilirliği değerlendirilmelidir. Ayrıca, atık suların özellikle yeniden kullanımının teşvik edilmesi önemlidir. Bu atık sular, soğutma ve sulama gibi alanlarda kullanılabilir. Bu sayede atık su deşarjlarının ekosistemdeki olumsuz etkileri en aza indirilebilir. Bölgemizde atık su deşarjlarının sınırlı bir alana, yani İzmit Körfezi'ne yapıldığı göz önüne alındığında, akıntıların zayıf olması bu bölgede ayrı bir sorun oluşturur. Bu nedenle arıtım teknolojilerinin ileri biyolojik arıtımı içerecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Bu, zaman ve maliyet gerektiren bir süreç olabilir, ancak bu konu ciddi bir şekilde ele alınmalıdır" ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ilgaz Dağı'nda sonbahar renkleri yayılmaya başladı

İzmit Körfezi'nde dip çamuru temizliği yapılıyor Haber

İzmit Körfezi'nde dip çamuru temizliği yapılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen "İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti" projesi kapsamında, İzmit Körfezi'nin doğu yakasından başlanarak dip çamuru temizliği yapılıyor. Bu kapsamda temizliğin İzmit Körfezi'ne katkılarının ortaya konulması amacıyla bölgede biyoçeşitlilik durumunun tespitine yönelik şubat ayında başlatılan çalışmaları İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinden 8 kişilik ekip yürütüyor. Beşinci kez İzmit Körfezi'ne gelen Su Bilimleri Fakültesine ait "Yunus-S" isimli araştırma gemisinin, belirlenen noktalardan yaptığı örnekleme çalışmaları takip edildi. Fakülteden Dr. Öğretim Üyesi Uğur Uzer, İzmit Körfezi'nden dip çamurunun temizlemesinin, çok önemli ve çok büyük bir çalışma olduğunu söyledi. Dip çamuru temizliği çalışmalarına "Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti" projesi ile destek verdiklerini vurgulayan Uzer, İzmit Körfezi'nde dip çamuru bulunan bölgede 4 istasyon belirlediklerini, bu istasyonlarda düzenli olarak örnekleme yaptıklarını anlattı. Uzer, bu istasyonlarda su parametrelerini ölçtüklerini, burada yaşayan canlılar için oksijen seviyesinin önemli olduğunu kaydetti. Planktonik canlılara baktıklarını, aldıkları örnekleri laboratuvarda incelediklerini kaydeden Uzer, "Onların hangi çeşitliliği var ve dağılımları nasıl diye, onları tahmin ediyoruz. Daha sonra tekrar su örneği alarak bakteriyolojik çalışmalar yapıyoruz. Hangi bakteriler var ve ne sıklıkta rastlıyoruz bu bakterilere." dedi. "BALIKLARI GÖRMEK BİZİ SEVİNDİRİYOR" Projenin uzun soluklu bir çalışma olacağını anlatan Uzer, "Dip çamuru temizlenmeden önceki durum nedir? Dip çamuru temizlendikten sonraki durum nedir? Bu sayede önceki ve sonraki durumu karşılaştıracağız. Elde ettiğimiz canlıların popülasyonunda, şu anda herhangi bir değişim söz konusu değil ama çamur temizlendikten sonra değişeceğini tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Uzer, 4 istasyonda örnekleme çalışmalarını, kilometrekare bazında değerlendirdiklerini belirterek "Mesela ağımızı 5 dakika boyunca çekiyoruz belli bir sabit hızla ve rüzgarı da hesaplıyoruz." diye konuştu. Örnekleme çalışmaları başladığından beri bazı balık türlerini görmeye başladıklarını ifade eden Uzer, "Biz ikinci defa mezgit balığına rastlıyoruz. Bu sevindirici bir haber. Demek ki biz burayı doğal haline getirdiğimizde, bu balıklar tekrar buraya gelecek." dedi. "ELDE ETTİĞİMİZ ÇÖPLERİ DE KAYIT ALTINA ALIYORUZ" Projede 8 kişilik ekiple çalıştıklarını anlatan Uzer şöyle konuştu: "Elde ettiğimiz tüm canlıların boylarını, ağırlıklarını kaydediyoruz. Hangi türler çıkmış onları kaydediyoruz, bunların sıklığına ve dağılımına bakıyoruz. Çamur örneği alıyoruz. Grab denilen bir aletimiz var. Çamurun içinde yaşayan canlıları ve üzerinde yaşayan canlıları bu alet sayesinde kontrol edebiliyoruz. Tekrar oradan çıkan canlıların boylarını kaydediyoruz. Çamur içinde özellikle kabuklu canlılara rastlıyoruz. Onun haricinde deniz yıldızlarına rastlıyoruz. Uluslararası standartlara göre artık elde ettiğimiz çöpleri de kayıt altına alıyoruz. Bu sayede o bölgede hangi tür çöpler var, bunların nasıl önüne geçileceğine karar vermek için onları da kayıt altına alıyoruz." "MARMARA DENİZİ'NE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMAMIZ GEREKİYOR" Bu tür çalışmaları Marmara Denizi'nin yanı sıra Ege ve Karadeniz'de sürekli yaptıklarını dile getiren Uzer şunları söyledi: "Ama İzmit Körfezi'nin ayrı bir önemi var çünkü Marmara Denizi bizim için yaşayan bir deniz, çok önemli bir iç denizimiz, bütün yönetimi bize ait. Dolayısıyla Marmara Denizi'ne gözümüz gibi bakmamız gerekiyor, Marmara Denizi'ne çok önem vermemiz gerekiyor. İzmit Körfezi'ni temizlersek, doğal haline tekrar getirirsek Marmara Denizi'nin diğer alanlarının da doğal haline geleceğini düşünüyorum. Marmara Denizi'ni kurtarmanın bir ayağı da İzmit Körfezi. Elde ettiğimiz canlı türleri, çeşitlendikçe biz de tabii heyecanlanıyoruz çünkü daha önce görmediğimiz canlıların bu bölgeye gelmesi, bizi sevindiriyor. Doğa tekrar eski haline gelmeye başlayacak. Biz umut ediyoruz ki İzmit Körfezi'nde daha fazla çeşitli canlılara rastlayacağız." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: ÖĞRENİNCE ŞOK OLACAKSINIZ! BU ÜRÜNLER ASLINDA ERKEKLER İÇİN ÜRETİLDİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.