[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Kadınlar Günü

Kadınlar Günü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadınlar Günü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de kanunlar kadınlar için değil Haber

Türkiye’de kanunlar kadınlar için değil

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Tüm dünyada büyük bir coşkuyla kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Türkiye’de ardı ardına yaşanan kadın cinayetleri nedeniyle bir cenaze töreni niteliği taşıyor. Üstelik öldürülen kadınların birçoğunun katledilmeden önce, yani olay henüz şiddet boyutundayken kolluk kuvvetlerinden ve devletin çeşitli kuruluşlarından yardım istediği görülüyor. Fakat kadınların yardım çığlıkları ne yazık ki yetersiz sığınma evleri, işlemeyen hukuki süreç gibi çeşitli sebeplerle cevapsız bırakılıyor. Bu nedenle Türkiye’de hala kadın cinayetlerinin sayısında herhangi bir azalma söz konusu olmadığını belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Gönüllü Avukatı Nevraz Sığın, “Kadınlar günü bizim için hüzünlü çünkü söz konusu kadın olunca Türkiye’de kanun işlemiyor. Kanunlar işleseydi bu kadar kadın ölmezdi. İşlemediği için de ölümler oluyor. Zaten öyle bir noktaya geldik ki şüpheli kadın ölümleri son zamanlarda oldukça arttı” sözlerini etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları ise sığınma evlerinin kadın cinayetlerini azaltmada en önemli faktör olduğuna ancak İzmir’de sayılarının yetersiz olduğunu söyleyerek “İzmir’de toplam 7 tane sığınma evi var 5 tanesi bakanlığa 2 tanesi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait kapasite olarak 185 kişi. Bu kadar yoğun şiddettin olduğu, kadınların çalışma hayatından bu kadar uzak tutulduğu bir ülkede ve kadına şiddetin en fazla olduğu il olan İzmir de asla yeterli bir sayı değil” ifadelerini kulandı. SADECE YEREL YÖNETİMLERİN İŞİ DEĞİL Yaklaşan yerel seçimler dolayısıyla baroyu ziyaret eden belediye başkan adaylarının hepsinden, İzmir’deki kadın sığınma evlerinin yetersizliği ve yapılabilecekler konusunda talep ve önerilerde bulunduklarını dile getiren Avukat Sığın, bu duruma aynı zamanda merkezi yönetimin de el atması gerektiğinin altını çizerek “Baronun her zaman böyle bir talebi olur ama bunun görevi Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere merkezi yönetimlerdedir. Aslında bunu yerel yönetimden beklemek de ne kadar mantıklı o noktada sıkıntı var bunun nerden yapılacağını da tam olarak bilemiyorum. Kadın sığınma evleri Aile Bakanlığı bünyesinde kurulan birimler. Siz bunu yerel yönetimlere aktarırsanız bu havada kalır. Genel seçimlerde vaatler arasında olur bu aile bakanlığından talep edilmesi lazım. Adalet Bakanlığı bırakın yenisini açmayı olanları koruyamıyor. Hatta geçen gün bir intihar olayı oldu. Kadın sığınma evinde kötü muameleye maruz kaldığı için çıkmak zorunda kalmış bir kadın arkadaşımız intihar etti. Kadın hakları konusunda yaşanan ihlalleri de Kadın Hakları Merkezi’ne (KHM) gönderip oradan da Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) yönlendirdiğimiz kadınlar var. Kadın sığınma evleri yetersiz olduğu için bunların ne kadar karşılandığı da tartışma konusu. Cinayetlerin işlenmesinde durdurabilir olması için sığınma evlerinin yeterli olması gerekir. Kadın sığınma evlerinin yeterli olmasından ziyade işlevsel de olması gerekiyor. Devletin, kadının dışarda kalmayacağını güvence altına alması lazım. Devletin ona sahip çıkacağını bilmesi lazım” açıklamasında bulundu. KORUMA KARARI DAHİ VERMİYOR Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için hukuksal açıdan atılması gereken adımlara değinen Sığın, “Öncelikle 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği etkin bir şekilde uygulanmalı. Bundan asla çekinilmemeli. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme olayında, Danıştay’ın kesin kararı bize yeni geldi. Biz platform olarak bunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız çünkü Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi tam bir fecaat. Ayrıca Ceza Yasına, kadına yönelik pozitif ayrımcılık maddelerinin kesinlikle eklenmesi gerekiyor. Tüm bu saydıklarımın uygulanması ve takibinin de sağlanması gerekiyor. Yani sadece koruma kararı vererek işin içinden çıktık olmaz. Bunu talep eden kadınların, savcılık vasıtasıyla polisler tarafından korunması lazım. Ancak ne yazık ki bizler Türkiye’de şu an bu yasaları tartışır pozisyondayız. Koruma kararı versek mi vermesek mi noktasındayız hala maalesef. En basitinden bazı hakimler koruma kararı dahi vermiyor. Örneğin Hülya Şellavcı Yeğin dosyasında koruma kararı alınamadığı için kocası tarafından tek kurşunla katledildi. Üzülerek söylüyorum ancak bugün yani kadınlar günü bizim için hüzünlü çünkü söz konusu kadın olunca Türkiye’de kanun işlemiyor. Kanunlar işleseydi bu kadar kadın ölmezdi. İşlemediği için de ölümler oluyor. Zaten öyle bir noktaya geldik ki şüpheli kadın ölümleri son zamanlarda oldukça arttı” dedi. ŞİDDET GÖRDÜĞÜ YERE DÖNÜYOR Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri İzmir Temsilcisi Osmanoğulları, İzmir’deki kadın sığınma evlerinin yetersiz olması nedeniyle çoğu kadının şiddet gördüğü eşine ve evine geri dönmek mecburiyetinde kaldığını söyleyerek “İzmir’de toplam 7 tane sığınma evi var 5 tanesi bakanlığa 2 tanesi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait kapasite olarak 185 kişi. Bu kadar yoğun şiddettin olduğu kadınların çalışma hayatından bu kadar uzak tutulduğu bir ülkede ve kadına şiddetin en fazla olduğu il olan İzmir de asla yeterli bir sayı değil. Ayrıca koşulları açısından da çok kötü ve sağlıksız. 12 yaş üstü erkek çocuklarını da yanlarına alamıyorlar. Çocukları ile sağlıklı bir ortamda kalamadıkları ve oradan çıkarken de ekonomik özgürlüğü olmadığı barınma sorunu olduğu için tekrar şiddet gördüğü eve dönmek zorunda kalıyor. Çocukları ile sağlıklı güvenli nitelikli sığınma evinde kalmadığı için kadın failli ile aynı evde kalıyor. Kadınlar yine de şiddette hayır deyip geleceği hakkında karar aldığında ise bunun bedelini hayatı ile ödüyor. 2023 yılında kadınlar ya evli olduğu erkekler ya da boşandığı erkekler tarafından öldürüldü. İstanbul sözleşmesinden bir gecede çıkıldı. 6284 var dendi fakat o bile uygulanmıyor. Kadınlar koruma kararlarına rağmen öldürülüyor. Bizler örgütlü mücadele veren kadınlar kadın cinayetleri son bulana kadar mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni de 6284’ü de uygulatacağız” sözlerini etti.

Kadınlar marteniçka ile dilek tuttular Haber

Kadınlar marteniçka ile dilek tuttular

Tüm Türkiye’yi etkileyen deprem sonrasında Efes Selçuk’a gelen kadınların yanı sıra Efes Selçuk Belediyesi’nde çalışan emekçi kadınların, sivil toplum örgütleri üyesi kadınların da katılım gösterdiği kahvaltıda kadınlar bileklerine, tarihi çok eskilere dayanan bir Balkan geleneği olan Marteniçka bilekliği taktılar. Dayanışma kahvaltısında bir konuşma yapan Efes Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı Bilgi Keskin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kadınların emek mücadelesinden doğan bir tarih olduğunu belirterek; “Ülke olarak çok büyük bir felaket yaşadık, yaşıyoruz da. Siz bu felaketin ilk tanıklarısınız Şunu bilmenizi, hissetmenizi isterim ki hepimiz bu büyük acıyı iliklerimize kadar hissettik. Ateş düştüğü yeri yakıyor ve ateş bütün ülkemize düştü” dedi. KADIN ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAKTAN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMİYOR Hayattaki zorlu durumlardan en çok kadınlar etkilenen kadınların aynı zamanda çözümün bir parçası olduğunu belirten Keskin; “Böyle bir acıdan sonra bize düşen yaralarımızı sarmak için çalışmak oldu. Ve biz belediye olarak bu çalışmaları gerçekleştirirken dayanışmamızın en önemli halkası yine kadınlar oluyor. Savaşlardan, depremlerden, krizlerden en çok kadınlar etkilendiği gibi tüm bu durumlarda da en çok kadınlar seferber oluyor. Kadın yaşananlardan ne kadar çok etkilense de, sorunlar üzerine ne kadar çok yıkılsa da çözümün bir parçası olmaktan hiçbir durumda vazgeçmiyor. Tıpkı sizlerin vazgeçmediği gibi, tıpkı bizlerin vazgeçmeyeceği gibi” dedi. KADIN DAYANIŞMASI SERGİLİYORUZ Depremden sonra Efes Selçuk’a gelen depremzedelere Kadın Dayanışma Merkezi’nde verilen psikolojik desteğe değinen Bilgi Keskin; “Bugün burada toplanmamızın ayrı bir önemi var. Bugün Kadın Dayanışma Merkezi’ndeyiz. Bizler bu merkezde danışmadan dayanışmaya evrilen bir anlayışla tüm kadınlarımıza hukuki, psikolojik ve sosyal destek veriyoruz. Burada bir kadın dayanışması sergiliyoruz. Dayanışmanın bir parçası olan tüm kadınlara selam olsun. Daha aydınlık, daha mutlu 8 Martlara…” dedi. Bilgi Keskin’in konuşmasının ardından dayanışma kahvaltısına katılan kadınlar Marteniçka bileklerini bağlayarak dilek tuttular. HABER MERKEZİ

2023'ün Uluslararası Cesur Kadınlar'ı arasına girdi Haber

2023'ün Uluslararası Cesur Kadınlar'ı arasına girdi

Türkiye'de Afgan Mülteci Dayanışma Derneği kurucusu Dr. Zakira Hekmat, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde özel bir ödüle layık görüldü. Dr. Zakira Hekmat  Afgan ve Türkiye vatandaşı ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü bugün Beyaz Saray'da düzenlenen  törenle Dr. Jill Biden'ın elinden  alacak olan Hekmat, Beyaz Saray'da Afanistan Bayrağı yanında Türkiye bayrağının da konulmasını istedi. DR. ZAKİRA HEKMAT KİMDİR? Afganistan'ın Gazni Eyaletinde ülke içinde yerinden edilmiş bir kişi olarak dünyaya gelen Zakira Hikmet, liseyi Taliban'ın ilk kontrol döneminde gizlice tamamladı. Türkiye'de okumak için burs kazandıktan sonra 2018'de tıp doktoru olmaya hak kazandı. Dr. Hikmet, tıp eğitimi boyunca mülteci yardım kuruluşlarında gönüllü olarak çalıştı ve burada marjinalize edilmiş mülteci gruplarının hakları ve hizmetlere erişimi için savunuculuk yapma ihtiyacını fark etti. 2014 yılında tek odalı bir ofisten Türkiye'de Afgan Mülteci Dayanışma Derneği'ni kurdu ve o zamandan beri tüm mültecilerin ve kadınların haklarını savunmak için yorulmadan çalışıyor. Türkiye'de mülteciler tarafından yönetilen bir toplum örgütünün birkaç kadın liderinden biri olarak, Türk hükümetini ve halkını çatışma ve zulümden kaçanları unutmamaya ve onlara yardım etmeye çağırdı. HABER MERKEZİ

Menderes Belediyesi’den kadınlar günü kutlaması Haber

Menderes Belediyesi’den kadınlar günü kutlaması

8 MARTI BU YIL DAHA BİR BURUK KUTLUYORUZ Menderes Belediyesi Başkan V. Erkan Özkan, “6 Martta Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen iki büyük depremin acısı hala dinmemişken, bu anlamlı günü içimiz buruk bir şekilde kutluyoruz. Deprem bölgelerindeki yaralarımızı sarmak için canla başla çalışan mücadele veren gece gündüz demeden sahada olan, meslek profesyonellerine ve gönüllü kadın vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyor onlarında 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum. Deprem bölgelerinde ki kadınlarımızın yaralarını sarmak için tüm imkan ve olanaklarımızı ilk günden buyana devam ettiriyoruz. Çabamız ve amacımız bir nebze olsun deprem mağduru tüm vatandaşlarımızı bilhassa kadın ve çocuklarımızın yüzünü güldürebilmek o acı dakikaları unutturabilmektir” dedi. Özkan konuşmalarına şu şekilde devam etti; Maalesef ülkemizde son yıllarda daha çok kendini gösteren bir eğilimle kadına yönelik şiddet haberlerine tanıklık etmekteyiz. Türkiye’nin 100. yılına doğru giderken bu imaj asla bize yakışmamakta. Bir ülke, özellikle bizim gibi her anlamda faklı zenginlikleri olan, kurtuluş savaşı gibi birçok zorlu savaşı kadınlarının desteği sayesinde kazanmış bir millet olarak her türlü kadına şiddet olayları ülkemizin gelecek ve aydınlık yüzyılına yakışmıyor. Biz  Menderes Belediyesi olarak eşitlikçi bir anlayışı benimsiyor, kadın çalışma arkadaşlarımız ile omuz omuza ortak akıl eşliğinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. MENDERES KADIN DAYANIŞMA MERKEZİ Menderes Belediyesi Kadın dayanışma merkezi ile de ilgili bilgi veren Özkan “ kadınlarımızın her anlamda yanlarındayız. Kadın dayanışma merkezimizin kapıları tüm kadınlarımıza özellikle şiddet mağduru kadınlarımıza sonuna kadar açıktır” ifadelerine yer verdi. Kadın dayanışma merkezinde psikolojik ve hukuksal destek verdiklerini söyleyen Özkan; “ihtiyaç halinde belediyenin tüm imkanları ile kadınlarımız ve şiddet mağduru kadınlarımızın yanlarındayız” dedi. Özkan son olarak “Yaşamın her alanında olan üreten, çabalayan hayatımıza farklı değerler katan, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınlarımızın 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum” dedi. Haber Merkezi

DEVA Partili Ösen Kadınlar Gününü Kutladı Haber

DEVA Partili Ösen Kadınlar Gününü Kutladı

DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yayınladığı kutlama mesajında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine değindi. Ösen "21. Yüzyılda hala cinsiyete dayalı ayrımcılık politikalarının her alanda yürütüldüğünü görmek utanç verici. Biz DEVA kadınları olarak kadına yönelik ayrımcı uygulamalarla mücadele ediyor, her türlü eşitsizliğin sona erdirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Kadınların karar mekanizmalarında ve toplumun her alanında etkin olarak yer alması ve temsil edilmesi için bu mücadeleye kazanana kadar devam edeceğiz. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğinin sözde değil özde var olduğunu deneyimlemek ve yeni nesillere bu mirası bırakmak istiyoruz” dedi. “KADIN ELİ DEĞMEYEN EKONOMİK KALKINMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KILINAMAZ" DEVA Partili Ösen, kadın iş gücünün ve emeğinin önemine vurgu yaparak "Bugün dünyada ucuz ve kaçak iş gücü olarak görülen, küçümsenen ve sömürülen kadınların ekonomiye, kalkınmaya katkısı yadsınamaz.  DEVA Partisi olarak kadınların üretime ve iş gücüne etkin katılımını önemsiyor ve kadınları, yoksulluk sarmalından çıkaracak etkin sosyal politikalarla desteklemeyi vadediyoruz. İş dünyasında kadınların sosyal haklarını ve sosyal güvencelerini teslim ederek verimli ekonomik atılımları gerçekleştireceğiz.   Çünkü biliyoruz ki kadın eli değmeyen ekonomik kalkınma, sürdürülebilir kılınamaz" dedi.  “ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI KADINLARA ETKİN VE HIZLI KORUMA SAĞLAYACAĞIZ”  Deva Partisinin yayınladığı ‘Kadın Eylem Planı’nda kadına yönelen şiddete karşı önlem ve koruma mekanizmalarına detaylı şekilde yer verildiğini ifade eden Ösen “Kadına yönelik şiddetin yaygın yaşandığı riskli bölgelerde panik butonu, mobil güvenlik uygulamaları gibi  teknolojik destek paketlerinin etkin kullanımını yaygınlaştıracağız. Şiddet mağduru kadınlara hukuki destek sağlamak adına “Kadın Hukuk Danışma Birimleri” kuracağız.  Bu kapsamda cezaları ayrım gözetmeksizin derhal infaz edecek, bazı suçlarda paraya çevirme veya karar ertelemeleri kaldıracağız. Koruyucu tedbir kararları verilmesi sonrasında işlenen suçlarda, denetimli serbestlik, iyi hal, erteleme, paraya çevirme gibi yöntemlere başvurulmasını engelleyeceğiz. Şiddet mağdurlarının bürokrasiye takılmadan avukat atamasının yapılarak, hızla koruyucu tedbirlerin alınacağı “Tek Kapı Sistemi” ile kadını şiddetten hızlı ve etkin yöntemlerle koruyacak ve mağdur kadını, çocuğu hayata yeniden entegre edeceğiz. Cinsel şiddet kriz merkezleri kurarak gerekli tedbirleri ivedilikle alacağız. En önemlisi de kadına yönelen şiddet davalarının kısa sürede sonuçlandırılmasını sağlayacağız “diye konuştu. Haber Merkezi

Kadınlar Günü öncesi çiçek siparişleri arttı Haber

Kadınlar Günü öncesi çiçek siparişleri arttı

Denizli'de Kadınlar Günü öncesi çiçekçilerde başlayan yoğun mesai sürüyor. Hemcinsleri için çiçek yetiştiren kadın üretici, bakımda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinden birçok kişi, hediye arayışına girdi. Kadınların mutluluğunu düşünenler, genellikle özel günlerde en çok tercih edilen çiçeklere yöneldi. Kadınlar Günü'ne bir gün kala hem üreticiler hem de çiçek satıcıları hazırlıklarını tamamladı. Kadınlar Günü için en çok talep gösterilen çiçekler arasında karanfil ve çuha yer aldı. Hummalı çalışmalarını sürdüren çiçekçiler, özel günlerin yanı sıra ilkbaharla birlikte çiçeklere olan ilginin geçen yıla oranla arttığına da işaret etti. Çiçeklerin sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesinde düzenli bakımın önemli olduğunu ifade eden satıcılar, vatandaşların her bir bitki hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini de dikkat çekti. “Müşterilerimizde yüzde 100 artış oldu” Kadınlar Günü öncesi ve ilkbahar mevsimine girilmesinden dolayı satışlarda hareketlilik yaşandığını belirten Şükrü Turhan, "Şu anda ilkbaharla birlikte yeni sezon başladı. Bulunması gereken güzel ve kaliteli çiçekler farklı bölgelerden getirdik. Her bütçeye de uygun çiçekler bulunuyor. Şimdilik en çok karanfil ile çuha çiçeği tercih ediliyor. Bunların bakımı da çok narin ve kolaydır. Hakikaten insanlarımıza birçok güzellik anlamında hitap ediyor. İnsanlarımız çiçekleri daha çok su vermekten ya da az su vermekten dolayı kurutuyor. Çiçeklerin gübresini ve ortamını ayarladıktan sonra herhangi bir sorun oluşmaz. Şuan için müşterilerimizde yüzde 100 artış olduğunu söyleyebilirim. Bu zamanlar tam çiçek yetiştirme dönemi ve hızlı bir hareketlilik de yaşanıyor. Bence her eve güzel bir çiçek de lazım" dedi. “Çiçeklerin ilaçlama ve gübreleme dönemlerine de dikkat etmek gerekiyor” Çiçek bakımına daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini ve çiçek almak, bakmak isteyenlere de konu hakkında önemli uyarılarda bulunan Şennur Dinçer, “Çiçekleri dikip daha sonrasında saksıya alıyoruz. Bazı çiçekler saksıdan çok kumda yetişiyor. Çiçeğin toprağı iri kum olması lazım. Gözleri kesilirken dikkat edilmesi gerekiyor. Çiçeklerin ilaçlama ve gübreleme dönemlerine de dikkat etmek gerekiyor. En çok dikkat edilmesi gereken konuların başında sulama işlemi geliyor. Yetersiz ya da gereğinden fazla suya maruz kalan çiçekler kısa sürede yaşamını yitiriyor. Toprak nemli ya da hafif ıslak ise sulama işlemi doğru miktarda yapıldığı söylenebilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta saksısının dibinde suyun gitmesi için delikler açmaktır. Bu sayede çiçeğin köklerinin çürümesinin önüne geçilebilmektedir” diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.