[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Kahramanmaraş merkezli deprem

Kahramanmaraş merkezli deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahramanmaraş merkezli deprem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Depremde hasar alan evlerin moloz yığınları kaldırılıyor Haber

Depremde hasar alan evlerin moloz yığınları kaldırılıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirler arasında yer alan Osmaniye'de, yıkıcı afetin bıraktığı izlerin silinmesi için çalışmalar aralıksız sürüyor. Depremin ilk gününden beri tüm birimleriyle sahadaki çalışmalarına devam eden Osmaniye Belediyesi de hasar alan evlerin tadilatı sonrası ortaya çıkan molozların da kaldırılması için çalışmalar yapıyor. Bu çerçevede Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı Sosyal Destek Ekipleri, sokak sokak gezerek evlerde yapılan tadilat sonrası oluşan moloz yığınlarının yerlerini tespit ediyor. Belirledikleri moloz yığınlarının kaldırılması için Temizlik İşleri Müdürlüğü ile irtibata geçen ekipler, yine molozların kaldırılması sırasında da bölgede çalışmalarını sürdürüyor. İş makineleri ile kamyonlara doldurulan molozlar kent dışında belirlenen noktalara taşınıyor. Ayrıca kent genelinde başlatılan kontrollü yıkımlar sırasında da etrafta oluşan moloz kalıntıları da yine ekipler tarafından kaldırılıyor. Çalışmalar esnasında ekiplere rehber olan Rahime Hatun Mahallesi Muhtarı İsa Kama, belediye ekiplerinin tüm birimleriyle sahada olduğunu söyledi. Duyarlı çalışmalar nedeniyle teşekkür eden Kama, “Deprem zamanında Osmaniye Belediyesi birebir yanımızda oldu. Burada bir yara var. Belediyemizde bizim elimizden tuttuğu için teşekkür ediyorum. Belediyenin bütün ekipleri sahada çalışmalarına devam ediyorlar. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu yarayı hep beraber saracağız. Mahallemizi önceki olduğundan daha iyi bir şekilde ayağa kaldıracağız. Ben Belediye Başkanımız Kadir Kara'ya duyarlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. İHA

''Duvar Arkası Radar''a rağbet gün geçtikçe artıyor Haber

''Duvar Arkası Radar''a rağbet gün geçtikçe artıyor

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ Lider Teknikeri Yusuf Hayırlı, AA muhabirine, şirket yerleşkesindeki teknoloji gösterim alanında DAR'ı kullanarak, cihazın kabiliyetlerini anlattı. İnşaatlarda zemine dökülen "tabliye betondan" oluşturulan 2 blok ve bir sıvalı tuğla duvarın arkasındaki canlının tespiti için cihazı kullanan Hayırlı, 3 duvarın arkasında canlının nefes alıyor olması ve göğüs kafesi hareketi, omuz hareketi, el sallama, parmak oynatma gibi mikro-makro hareketlerinin DAR tarafından tespit edilebildiğini söyledi. 10-12 SAAT SÜREN ENKAZ BOŞALTMA SÜRESİ 1.5-2 SAATE DÜŞTÜ Hayırlı, aslında savunma sanayisi için üretilmesine rağmen DAR'ı depremde enkaz ortamında kullanmayı denediklerini kaydetti. Cihazın sağladığı katkıya dikkati çeken Hayırlı, şöyle konuştu: "Enkaz ortamında normalde 22 metre olan mesafemiz enkazın durumuna göre 10, 7, 5 metre olacak şekilde düştü. Duvarların kalınlıkları, içerideki eşya yoğunluğu, buzdolabı vesaire gibi eşyalar da bizim çalışmalarımızı etkiledi. Arama-kurtarma çalışmalarında depremzedeye seslenerek, nefes alması yeterli ama 'elini-kolunu salla' şeklinde kendisini uyarıp, hareketlerini fazlalaştırarak yerinin tespitini kolaylaştırmayı sağladık. Bir an önce ekipler girerek depremzedeyi enkazdan çıkardılar. Bizim faydamız '3 metre ileride, bir metre sağda' gibi konum bilgisi verdiğimiz için hem depremzedeyi enkazı boşaltma sırasında zarar vermeden çıkarmak mümkün oldu hem de 10-12 saat süren enkaz boşaltma sürecini 1,5-2 saate düşürdük." DAR'ın ultra geniş bant radar sinyaller vasıtasıyla gözle temas, erişim mümkün olmayan yerlerde, kapalı mekanlarda arka tarafta bulunan canlının tespit edilmesi amacıyla geliştirildiğini anlatan Hayırlı, radarın özel birlikler tarafından meskun mahal operasyonları, terörle mücadele, rehine kurtarma operasyonları gibi alanlarda kullanıldığını dile getirdi. DAR'IN KURTARDIĞI HAYATLAR Cihazı geliştirirken depremde, doğal afetlerde, çığda ve yangında kullanılabileceğini öngördüklerini vurgulayan Hayırlı, deprem sonrası yürüttükleri faaliyetlere ilişkin şunları söyledi: "Depremin boyutunun çok büyük olmasıyla beraber ekip olarak 8 kişi, 4 cihazla Hatay bölgesine ulaştık. Depremde ilk defa kullanılan bir ürün. Savunma sanayisi için üretilmiş bir ürünü deprem ortamında ilk enkazlarda deneyimleyerek daha tedbirli ilerledik. Cihaz kendini de kabul ettirdikten sonra 4 ekibe bölünerek daha hızlı şekilde enkazlarda çalışma yaptık. Toplamda 50'nin üzerinde vatandaşımızın yerinin tespitini yaptık. İlk Hatay bölgesi Odabaşı Mahallesi'nde çalışmalara başladık. Burada itfaiye ile birlikte çalışıyorduk. İlk çalışmamızda arka tarafı pres olmuş, ön tarafında açıklık bulunan bir bölgeden ses geldiğini söylüyordu ekipler. Burada 5-5,5 metreden tespit yaptık. Cihazı ilk kez kullandığımız için biraz daha içeri götürmek istedik. Enkazın içine girerek yaklaşık 2,5 metreden tespit aldık. Ekiplerin çalışmasıyla 1,5-2 saat sonunda yabancı uyruklu bir kadının canlı olarak çıkmasında vesile olduk. Sonrasında Oduncu Apartmanı bölgesine götürdü bizi ekipler. Burada 4,5 metre aşağıda Reyhan Hanım'ın yerini tespit ettik. Bu esnada tam aksi istikametten zayıf zayıf sinyaller alıyorduk. Vatandaşlara soruldu, o dairede bir anne ve bebeğinin yaşadığı bilgisini aldık. Reyhan Hanım'ın iyi olduğunu teyit ettikten sonra önceliği bebeğe verdik. Ekipler anne ve bebeğine ulaştı, anne vefat etmişti maalesef ama 7 aylık bebeği enkazdan sağ salim çıkardılar. Sonrasında bodrum kata düşen Reyhan Hanım kurtarıldı. Birinci kata çıkarak tekrar aramalarımıza devam ettik. Yatak odası, ebeveyn banyosu gibi bir yerden karşı daireden olduğunu tahmin ettiğimiz 2,5 metreden sinyaller alıyoruz. Bu sefer ekipleri o tarafa yönlendirdik. Uğultu şeklinde ses aldık, Arapça mı konuşuyor anlayamadık. Ekipler 2-2,5 saat çalışıp karşı daireden tam 7 kişiyi aldılar. Biz seslendikçe hep bir ağızdan konuştukları için uğultuyu alıyormuşuz. 7 kişiyi kurtarmak bizi çok mutlu etti. Sonrasında 2 metre ileride bir metre sağda, 5 metre ileride 2 metre sağda gibi konum vererek diğer enkazlarda çalışmalara devam ettik." ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DAR SAYISI ARTACAK Yusuf Hayırlı, DAR'ın özellikle zamana karşı yarışta arama-kurtarma ekiplerine fayda sağladığını vurguladı. Konumla hareket edildiği için çalışmalar sırasında depremzedenin zarar görmesinin önüne geçilmesinin de önemli bir katkı olduğunu dile getiren Hayırlı, "Sahada daha fazla DAR olsaydı belki daha fazla cana ulaşmak mümkün olacaktı." dedi. Depremlerdeki kullanımı sonrasında DAR'a yönelik ilgiye ilişkin sorular üzerine Hayırlı, "Döndükten sonra AFAD, AKUT, GEA gibi arama-kurtarma ekipleri, çeşitli şehirlerimizin itfaiyeleri görüşme talebinde bulundular. Kendileriyle demolarımızı yaptık, cihazımızın kullanımı konusunda bilgi verdik. Olumlu dönüşler var, görüşmeler de devam ediyor. Önümüzdeki dönemde DAR sayısının artacağını düşünüyoruz. Yerli ve milli cihazımızı arama-kurtarma ekiplerinin elinde görmek bizi mutlu edecektir." diye konuştu. DAR'I GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI DEVAM EDECEK STM'nin DAR'a yönelik devam eden çalışmalarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Hayırlı, şunları kaydetti: "Terörle mücadele için tasarlayıp ürettiğimiz cihazımızı enkaz ortamında daha etkin nasıl kullanılırız, 3-4 duvarın değil de 5-6 duvarın arkasını nasıl görebiliriz arayışı içindeyiz. Çünkü dik duran, normal duran bir binada 22 metreye kadar tespit yapabiliyoruz ama deprem ortamında enkazın da nasıl yıkıldığına bağlı olarak bu mesafe düşüyor. 4, 5, 6 kat duvarlar üst üste gelmiş. Biz aradaki boşlukları kullanarak tespitlerimizi yaptık. Daha da geliştirerek 5 kat, 6 kat, belki daha üstü duvarlarda nasıl tespitler yapabiliriz, buna çalışacağız." AA

Enkaz altında kitaplarını soran öğrenci hedefini açıkladı Haber

Enkaz altında kitaplarını soran öğrenci hedefini açıkladı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'ın Antakya ilçesindeki 5 katlı apartmanın enkazından 63 saat sonra çıkarılan ve ambulansta acil servis ekiplerine "enkazda ders kitaplarının kalmasına üzüldüğünü" söylemesiyle dikkati çeken lise öğrencisi Gürkan Öztürk, tıp fakültesinde okumayı hedefliyor. Ders çalışmak için gittiği dedesinin Ürgenpaşa Mahallesi Altınevler Sitesi'ndeki evinde depreme yakalanan ve 63 saat sonra enkazdan çıkarılan 19 yaşındaki Öztürk, hastanedeki tetkiklerinin ardından bir süre kaldığı amcasının evinden ailesiyle Ceyhan Öğrenci Yurdu'na yerleştirildi. Ambulansta acil servis ekipleriyle yaptığı sohbette "enkazda ders kitaplarının kalmasına üzüldüğünü" söylemesiyle gündeme gelen Öztürk'ün tedavisi burada devam ediyor. Öztürk, tedavisinin tamamlanmasının ardından derslerine çalışmaya başlamayı ve depremden önce hedeflediği tıp fakültesini kazanmayı istiyor. Gürkan Öztürk, enkaz altında kaldıktan sonra sakinliğini koruduğunu söyledi. İNSAN ZOR DURUMDAYKEN KENDİSİNE ODAKLANMASI GEREKİYOR Zor durumda da soğukkanlılığını sürdürmenin başarıyı getirdiğine inandığını ifade eden Öztürk, "Ben kişilik olarak zor bir durumda kaldığımda ağlamanın, kendini kaybetmenin işe yaradığını düşünmüyorum. Zor zamanlarda soğuk olan insanların daha başarılı olduğunu düşünüyorum. İnsan zor durumdayken kendisine odaklanması gerekiyor." dedi. PANİK ANINDA KAÇMAK ÇÖZÜM OLMUYORMUŞ Öztürk, daha önce ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yaşanan ve Batı Kıyı Şeridi'nin tamamını etkileyen büyük çaplı bir depremi konu alan "San Andreas Fayı" filmini izlediğini anlatarak, şöyle konuştu: "Filmde gördüğüm şeyler, 'Zor durumda kalsam ne yapabilirim?' diye düşündürmüştü. Üzerimde bir bina var. Bu kadar yük varken baza, koltuk, kitap, yorgan gibi eşyalar ezilmiyor. Bu tarz bir şeyin yanına yatıp saklanabilirdim. Depremde uyanmamla birlikte yanımdaki sehpaya tekme attım. Yanımdaki koltuğu üstüme çekerek çekyatın kenarına uzandım. Bizim binamız 5 katlı. Son 3 katta kimseye bir şey olmuyor. Çöken zemin ve iki kattan 23 kişinin cenazesini bulmuşlar. Orada canlı çıkan tek kişi benim. İnsanlar koridorda, apartman girişinde kaçmaya çalışırken ölmüşler. Koltuğun altına yatıp bekleyen kişi bendim. Bu nedenle ben kurtulmuşum. Demek ki panik anında kaçmak çözüm olmuyormuş." Enkaz altında ilk olarak taşla tavana vurduğunu belirten Öztürk, daha sonra tavanın çökebileceğini düşünerek yanına yattığı çekyatın içini taşla doldurduğunu anlattı. Öztürk, her saat tavanın kendisine daha fazla yaklaştığını hissettiğini aktararak, "Bir süre sonra koltuğun içine yerleştirdiğim taşlar ezilmişti. İyi bir şey yaptığımı düşündüm. İçine taş doldurmam belki koltuğun çökmesini engelledi. Koltuk çökseydi yukarı ses veremeyecek, elimle taşa bile vuramayacak durumda olacaktım." ifadelerini kullandı. DERECE PUANI HAYALİYLE YOLA ÇIKMIŞTIK Öztürk, deprem öncesi üniversite sınavına hazırlandığını anımsatarak, şöyle devam etti: "İçeride kaldığın sürede her şeyi düşünüyorsun. Sınava 4 ay kalmıştı. Ne yapacağımı düşündüm. Ev gitti, kitaplarım gitti. Kitaplardan çok süreci işlediğim kitaplarım, yanlışlarımı yazdığım defterlerim vardı. Bakıyorum, tüm birikimim orada kaldığı için bunu nasıl toparlayacağımı düşündüm. Sınava hazırlanırken bir hafta bile sürecini değiştirebiliyor. Onun gerginliğiyle ambulanstayken öyle bir sohbette bulunmuş oldum. Sağ olsun ablalar da beni güldürmeye çalışıyorlardı." Kitaplarının kendisine ulaştığını belirten Öztürk, şunları kaydetti: "Hala rahatsızlığım var, tedavim devam ediyor. Son zamanlarda biraz kendime geldim. Yakın zamanda düzgün bir tempoyla ders çalışmaya devam edeceğim. Kafamda çalışma programımı ayarladım. Ben pes etmem, elimden ne geliyorsa devam ederim. Denemekten zarar gelmez. Hedefim tıp olsa da kafamda alternatif birkaç şey daha var. Bu sene öğretmenlerim beni ayrı bir şekilde hazırlıyordu. Derece puanı hayaliyle yola çıkmıştık. Maalesef deprem önüne büyük bir taş koydu. Yine derece olmasa bile istediğim güzel bir üniversite de kazanabileceğimi düşünüyorum." ENKAZDAKİ BEKLEYİŞİNİ KAYDETMİŞTİ Ürgenpaşa Mahallesi Altınevler Sitesi'nde ders çalışmak için gittiği ve yalnız kaldığı dedesinin evinde depreme yakalanan Öztürk, 63 saat kaldığı enkazda yaşadığı anları cep telefonuyla kaydetmişti. Molozlarla kaplı dar bir alanda sadece eli ve kolunun görüldüğü videosundaki ilk sözleri, "Depremin içinde kaldım. Allah'ım sen bana yardım et, inşallah herkes iyidir. Genç yaşta ölmek istemiyorum." olan lise öğrencisi, enkazdan çıkarıldıktan sonra ambulansta acil servis ekipleriyle yaptığı sohbette "enkazda ders kitaplarının kalmasına üzüldüğünü" söylemesiyle dikkati çekmişti. AA

Üç ilde eğitim öğretim yeniden başladı Haber

Üç ilde eğitim öğretim yeniden başladı

6 Şubat'ta merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden etkilenen Şanlıurfa'daki okullarda tadilat ve onarım çalışmalarının tamamlanmasının ardından öğrenciler için ders zili çaldı. Haliliye İlçesindeki Yunus Emre Borsa İstanbul İlkokulunda, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış törenine, Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Kurt, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Vali Ayhan, yaptığı konuşmada, deprem nedeniyle herkesin büyük acılar yaşadığını ve toplum olarak yara alındığını belirterek, hem bireysel hem de toplumsal açıdan yaraların sarılmaya çalışıldığını söyledi. GÜCÜMÜZÜ ASLA UNUTMAYALIM Ayhan, pes edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Bizler tarih boyunca nice zorluğun altından inancımızla, gücümüzle, birliğimizle çıkmış muteber bir milletiz. Yine birbirimize kenetlenerek güzel günlerimizi inşa edeceğiz. Gücümüzü asla unutmayalım. Her birimiz, depremin üzerimizde yaratmış olduğu makus etkiyi yok etmek istiyoruz. Ama bunu da oturduğumuz yerden, içimize kapanarak yapmak mümkün olmayacaktır. Toparlanmak ve eskisinden de sağlam bir şekilde yeniden ayağa kalkmak için hepimiz elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız." dedi. Okulların eğitim yeri olmasının yanı sıra, sosyal ve duygusal ihtiyaçları giderme, kardeşliği öğrenme yeri olduğunu aktaran Ayhan, şunları söyledi: "Bu sebeple, şimdi kahramanlık sırası kıymetli öğretmenlerimizde. Sizler bu milletin geleceğini oluşturan birer sanatçısınız. Sanatınızı konuşturma sırası sizde. Deprem sürecinde bütün kurumlarımız, bütün ekiplerimiz sahada özveriyle çalıştılar. Bina enkazlarımızı şükürler olsun kaldırdık. Sıra, depremin yarattığı duygusal çöküntüleri toparlamaya geldi. Defaatle söylediğim gibi, bu çocukların önce anne babalarına sonra da öğretmenlerine ihtiyacı var. Geçtiğimiz senelerde pandemi sebebiyle okullarından, öğretmenlerinden, arkadaşlarından uzak kalan bu yavrularımızı şimdi bir de deprem ayırmamalı. Çünkü en başta evlatlarımızın normale dönmesi önemli." Yapılan konuşmaların ardından öğrenciler, Vali Ayhan ve beraberindekilerin ders zilini çalmasıyla sınıflarına geçti. KİLİS Kilis'te, depremin meydana geldiği 6 Şubat'tan bu yana sıralarından uzak kalan yaklaşık 52 bin öğrenci okullarına geldi. Kent merkezindeki Afife Keçik İlkokulu'nda öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde oyunlar oynadı, arkadaşlarıyla bahçede dolaştı. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde Kilis'in de zarar gören illerin başında geldiğini söyledi. Kilis'te bütün okulların kontrol edildiğini belirten Akkurt, "Küçük aksaklıklar giderildi. Tamirat ve onarımları yapıldı. Öğrencilerimiz için güvenli hale geldikten sonra bugün Sayın Bakanı'mız ve Sayın Vali'mizin onaylarıyla ilimizde eğitim öğretimin bütün kademelerinde bir kısmını ikili eğitim alarak başlamış olduk." diye konuştu. Akkurt, öğrencilerin rehabilite edilmesi, psikososyal destek sağlanması, kapalı alan fobilerinin giderilmesi için okul bahçelerinde öğretmenlerin etkinlikler gerçekleştirdiğini aktararak, eğitim öğretim faaliyetlerinin standartlarını sağlamak için yoğun gayret sarf ettiklerini anlattı. Velilere çocuklarını gönül rahatlığıyla okula gönderme çağrısında bulunan Akkurt, öğrencilere öncelikli olarak afet bilincini aşılayacaklarını ve normalleşme sürecine katkı sunacaklarını kaydetti. Akkurt, diğer illerden gelen yaklaşık 300 yeni öğrencinin eğitime başladığını ve bu sayının artacağını bildirerek, "Çevre iller arasında en güvenli şehirlerden biriyiz. Müracaatlarını yaparak ilimize gelen öğrenciler, veliler var. Bugünlerde ensar şehir olarak katkı ve destek sunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 4. sınıf öğrencisi Elif Şüheda Kerküt, ilk kez depremi yaşadığı için korktuğunu ifade etti. Okulunu çok özlediğini ve açılmasına sevindiğini dile getiren Kerküt, şunları söyledi: "Arkadaşlarımızla oyun oynuyoruz. Burada rahatız. Deprem olursa tatbikatta aldığımız eğitimleri yaparız. İnşallah bir daha deprem olmaz." DİYARBAKIR Diyarbakır'da da 478 bin öğrenci ve 24 bin 316 öğretmen, 1766 okulda dersbaşı yaptı. Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu öğrencileri de arkadaşları ve öğretmenlerine kavuştu. Öğrencilerden Irmak Nur Büyüközer, depremden dolayı okullarının tatil olduğunu belirterek, "Okulumuz bugün açıldı. Öğretmen ve arkadaşları gördüğüm için çok mutluyum. Tatilde kitap okuyordum." ifadelerini kullandı. Furkan Enes Aydın ise okulunun açılmasından dolayı yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Aydın, "Çok mutluyum. Dün gece heyecandan uyuyamadım. Okula geldim, arkadaşlarımla görüştüm ve mutluyum." dedi. AA

Kayalıklardaki yüzey yarıkları depremin izlerini taşıyor Haber

Kayalıklardaki yüzey yarıkları depremin izlerini taşıyor

İlçedeki Aksu Nehri'nde sulama ve içme suyu temini amacıyla 1972 yılında hizmete giren Kartalkaya Barajı çevresindeki dağı andıran kayalıklardaki yüzey yarıkları, depremin boyutunu da gözler önüne seriyor. Barajın çevresinde güvenlik görevlisi olarak görev yapan Eflahun Yılkıcı, görevdeyken sabaha karşı 04.17'de yakalandığı deprem anını unutamıyor. Yılkıcı, yerle bir olan kulübesinde yaşadığı deprem korkusunu ve sonrasındaki ayakta kalma çabasını  anlattı. Yerden gelen büyük bir uğultu sesiyle irkildiğini belirten Yılkıcı, "Sesten sonra saniyeler geçmedi ki çok şiddetli bir deprem meydana geldi." dedi. Kulübeden çıkmak için hamle yaptığını aktaran Yılkıcı, şöyle devam etti: "Hemen kendimi dışarı atmak istedim ama şiddeti çok kuvvetli olduğu için duvardan duvara beni vuruyordu. Elim kapıdaydı ama açamıyordum. İyice hakim olduktan sonra kapıyı açmayı denedim. O anda yukarıdaki blok kapının üzerine çöktüğü için sıkışmıştı, açamıyordum. Ayağımla menteşelere vurarak kapıyı çektim. Çok şükür kapıyı açabildim ve dışarı çıktım." YARIĞIN İÇİNE DÜŞTÜM Yılkıcı, elektrik kesildiği için her yerin zifiri karanlık olduğunu ve ne yapacağını bilmediğini dile getirdi. O anları adeta "küçük kıyamet" olarak niteleyen Yılkıcı, şunları söyledi: "Bulunduğum yerin arkasındaki yol yarılmıştı. Karanlık olduğu için yarığın içine düştüm. Kendi imkanımla tekrar çıktım. Bu sefer yukarı kayalıklara doğru koştum. O an bir baktım elektrik direklerinin üzerine taşlar düşüyor. Bu sefer baraj kapağına doğru geldim ama o bölgeden geçemedim. Kayalar düşmeye başlıyordu. Bu istikametten de gidemeyeceğime göre resmen çaresiz bir şekilde ortada kaldım. Aşağı inemezdim çünkü baraj vardı. Aşağı taraf uçurum zaten." YOL İLE BİR METRE YUKARIYA KALKIP İNİYORDUM Yılkıcı, içinde bulunduğu nöbet kulübesinin deprem sırasında yerle bir olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "En son geldim, yani bu noktadaydım. Oturdum, açtım elimi Rabbime. Çünkü fayın oradan çok büyük sesler ve titreşim geliyordu. Ben yol ile birlikte bir metre yukarıya kalkıp iniyordum. Onu ben gördüm, o mavi ışık çıktığında. Depremin durmasını bekledim, sonra kalktım yola gitmek istedim ama taşlar ve kayalar halen düşüyordu deprem bitmesine rağmen. Allah güç kuvvet verdi. Koşa koşa taşların üzerinden ellerimle önümü temizleyerek bir şekilde çıktım. Çok şükür rahatlamıştım. Rabbim bir daha kimseye böyle bir gece yaşatmasın." AA

Milli Eğitim Bakanı açıkladı: Adana'da eğitim öğretime başlama tarihi ertelendi Haber

Milli Eğitim Bakanı açıkladı: Adana'da eğitim öğretime başlama tarihi ertelendi

Bakan Özer, Adana 112 Acil Çağrı Merkezi İzleme Değerlendirme ve Koordinasyon Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, 71 ilde eğitim öğretimi 20 Şubat'ta başlattıklarını anımsattı. 10 ilde de eğitimi normalleştirmek için çalıştıklarını ifade eden Özer, "Şu anda 10 ilde eğitim öğretime ara verilmiş olsa dahi çadırlarda, konteynerlerde, prefabrik okullarda çocuklarımıza verdiğimiz desteklerde şu ana kadar hiçbir kesinti olmadı. Önceliğimiz sıklıkla ifade ettiğimiz gibi müfredata dayalı eğitim değil bu 10 ilde. Çocuklarımızı düşünüyoruz, çocuklarımızın psikososyal, duygusal sağlamlıklarına destek vermek için tüm arkadaşlarımızla sahadayız. " dedi. Özer, 10 ildeki eğitim çalışmaları hakkında bilgiler vererek, şöyle konuştu: "Bu kapsamda 10 ilde, her ne kadar eğitim öğretime şu an itibarıyla ara verilmiş olsak bile her şart altında eğitime devam yaklaşımıyla 416 psikososyal destek çadırı kurduk. Çadır bölgelerinin tamamında psikososyal destek çadırlarında okul öncesi öğretmenlerimiz, rehber öğretmenlerimiz, psikolojik danışmanlarımız, çocuklarımıza sürekli etkinlikler düzenleyerek onların travmaları atlatmalarına destek oluyorlar. Yine 131 okul öncesi çadır ve konteynerle de eğitim öğretime destek vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda yine 18 ilkokul kurduk çadırlarda, konteynerlerde, 12 ortaokul kurduk. Bir de ilk kez Malatya'da 1000 kişinin olduğu konteyner kentte prefabrik okul kurduk. Şu anda orada da yine müfredata dayalı değil, öğrencilerin psikososyal sağlamlığını desteklemek için öğretmenlerimiz eğitim vermeye devam ediyorlar. Yine bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı ile Mehmetçik okullarını da devreye soktuk hızlı bir şekilde. Bu hafta içerisinde de İçişleri Bakanlığımız ve AFAD Başkanlığımızla birlikte yeni okulları kurmaya devam edeceğiz." TRT EBA İZLENEBİLMESİ İÇİN KONTEYNERLERE TELEVİZYON Bakan Özer, konteyner kentlerde prefabrik okulları kurmak için tüm imkanları seferber ettiklerini dile getirerek, "Konteyner kentlerde sadece prefabrik okulları değil, bakanlık olarak televizyon da kuruyoruz. Öğrencilerin TRT EBA'yı takip edebilme imkanına kavuşmaları için." diye konuştu. İKİNCİ DÖNEMİN KONULARI ÇIKARILDI LGS'ye girecek 8. sınıf öğrencileri ile YKS'ye girecek 12. sınıf öğrencilerinin durumu hakkında sorular geldiğini ifade eden Özer, bu öğrenciler için ilk adım olarak ikinci dönemin konularını sınav kapsamından çıkarttıklarını açıkladıklarını anımsattı. Özer, "1 Mart itibarıyla bu öğrencilerimizi sınava hazırlamak için 510 noktada destekleme yetiştirme kurslarını hizmete alacağız. Böylece bu çocuklarımızın sınava hazırlanmasında Milli Eğitim Bakanlığı olarak her türlü desteği vereceğiz." ifadesini kullandı. Bakan Özer, 10 ilde çok dinamik bir süreç yaşadıklarını, her geçen gün değişen verilere göre kararlarını güncellediklerini belirtti. Daha önce Adana'da 1 Mart'ta eğitim ve öğretime başlanacağını açıkladıklarını anımsatan Özer, "Bu başlangıç tarihini yeni verilere göre 13 Mart tarihine ertelemiş bulunuyoruz. Yani 13 Mart tarihinde yeni verilere göre tekrar verileri güncelleyerek inşallah durumu tekrar kamuoyuyla paylaşacağız." dedi. Toplantıda, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Doğru ve AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay ile diğer ilgililer de yer aldı. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.