Kamil Okyay Sındır Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Kamil Okyay Sındır Haberleri

CHP’li Kamil Okyay Sındır’dan sert sözler

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki dönem İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, yazılı bir açıklama yaparak CHP’ye yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. Sındır, “Cumhuriyetimizin kurucusu olan, onun temel ilke ve değerlerinin koruyucusu olan, ‘siyasi etik ve ahlak’ hususunda kanun teklifi dahi vermiş bulunan, yüz yıllık çınar, Cumhuriyet Halk Parti’mizde siyasi ahlak ve etik dışı rantın yeri asla olamaz, olmamalıdır ve olmayacaktır” sözlerine yer verdi. AHLAKSIZLIKTIR, İNSANLIK DIŞIDIR “Siyasi ikbal uğruna rant üzerine…” şeklinde başlık açarak konuşan Sındır, “Rant, emek harcamadan elde edilen (genellikle haksız) maddi veya manevi kazanca denir. Siyasette rant ise genel olarak siyasi erkin, nüfuzun (görev, makam, mevki) ‘baskı’ aracı olarak kullanılması suretiyle elde edilen maddi kazanç veya kişisel siyasi ikbal beklentisidir. Böylesi baskıyı insanlara; iş, aş sözü vererek, işinden aşından etme tehdidi kullanarak, rantın paylaşımı gibi ahlaksız teklifler sunarak veya tüm bunları ima ederek ve insanlık onurunu ayaklar altına alarak yapmak siyasi ahlaksızlıktır, insanlık dışıdır. Siyasette böylesi davranışlar siyasi kurumun ve üyelerinin tepkileriyle mutlaka gereken yanıtını almalıdır ve asla izin verilmemelidir. Aksi takdirde sonuç itibariyle sadece siyasiler değil, toplumun tüm kesimleri bunun cezasını fazlasıyla öder ve esasen ödemektedirler de… Esas itibariyle, siyasi ikbal ve hedeflere ulaşmanın tek yolu, halkın sevgisini, saygısını ve güvenini kazanarak olmalıdır” dedi. YÜZYILLIK ÇINAR… Sındır, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Bu da siyasette veya siyaset dışında insanları ayırt etmeksizin her şeyden önce samimiyetle severek, dinleyerek, empati kurarak, dertlerine derman üretme gayreti göstererek, acılarına ve mutluluklarına ortak olarak, yaşam kalitelerini artırma çabasıyla hizmet üreterek, temel hak ve özgürlüklere yürekten bağlı kalarak, hiç kimseyi düşüncesi, etnik kimliği veya inancından dolayı ayırt etmeden, herkese demokratik, eşit ve adil davranarak, doğaya, çevreye ve sürdürülebilir yaşama saygıyla ve tüm bunları rant uğruna değil fakat inanarak ve içselleştirerek yapmakla mümkündür. Siyaset kurumundan ve siyasetçiden toplumun beklentisi işte tam da budur ve Cumhuriyetimizin kurucusu olan, onun temel ilke ve değerlerinin koruyucusu olan, ‘siyasi etik ve ahlak’ hususunda kanun teklifi dahi vermiş bulunan, yüz yıllık çınar, Cumhuriyet Halk Parti’mizde siyasi ahlak ve etik dışı rantın yeri asla olamaz, olmamalıdır ve olmayacaktır.”

Sındır’dan CHP’deki ‘değişim’ çağrısına kontra

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Önceki Dönem Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP tabanından yükselen ‘değişim’ görüşlerine dair sert bir mesaj yayınladı. Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Sındır, “Cumhuriyetimizi kuran, koruyan, bir asırdır dimdik ayakta duran Cumhuriyet Halk Parti’mizi ne sağa ne sola çekiştirerek değişim arayışının bir anlamı yoktur. Kurucu liderimiz büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerine sahip çıkmak yeterlidir” dedi. NE DEĞİŞİME NE DE DÖNÜŞÜME GEREKSİNİM YOK Sındır, şunları söyledi: “CHP’de ‘Değişim’, ‘Dönüşüm’ söylemidir gidiyor. Oysa ne değişime ne de dönüşüme gereksinim yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin insana, doğaya, yaşama, ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceğine dair programı nettir. Parti programını okumanız yeterli. Yapılması gereken; Parti programının mutlak başarı hedefine ulaşabilmesi için, parti tüzüğünde parti içi demokrasi sağlanmalı, yönetim organlarında gençlerin ve kadınların daha çok yer almalarına dair güvence getirilmeli ve Kurultay sürecinde gereğinin yapılması yeterlidir.” DEĞİŞİM ARAYIŞININ BİR ANLAMI YOK Sındır’ın açıklamasının devamında şunlar da yer alıyor: “Cumhuriyetimizi kuran, koruyan, bir asırdır dimdik ayakta duran Cumhuriyet Halk Parti’mizi ne sağa ne sola çekiştirerek değişim arayışının bir anlamı yoktur. Kurucu liderimiz büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerine sahip çıkmak yeterlidir. Cumhuriyet Halk Parti’miz, refah, hak ve özgürlük arayan işçinin, çiftçinin, esnafın, üreten sanayicinin, tüccarın, emeklinin, işsizin, yoksulun, kadın, genç, yaşlı, engelli toplumun tüm kesimlerinin parti içi yönetim kadrolarında aktif yer almaları sayesinde iktidar olacaktır.” 1️⃣ CHP’de “Değişim”, “Dönüşüm” söylemidir gidiyor. Oysa ne değişime ne de dönüşüme gereksinim yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin insana, doğaya, yaşama, ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceğine dair programı nettir. Parti programını okumanız yeter;https://t.co/vpT1O8CVCH — Kamil Okyay SINDIR (@kamilsindir) June 20, 2023

CHP'li bir vekilden daha veda

ŞÜKRAN ŞEYMANUR ARSLAN Cumhuriyet Halk Partisi’nde İzmir adaylarının belli olmasının ardından listede yer almayan milletvekillerinden de sosyal medyadan önemli mesajlar geldi. CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Tacettin Bayır ve Kani Beko, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeye devam edeceklerini duyururken, Kamil Okyay Sındır da “Takdir yüce milletimizindir… Bundan sonraki süreçte de en az geçmişteki kadar yılmadan ve yorulmadan bu karanlıkla mücadelemi sizlerle birlikte her türlü mecrada sürdüreceğime söz veririm” dedi. TAKDİR YÜCE MİLLETİMİZİNDİR İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizin içine sürüklendiği otokratik, antidemokratik, hukukdışı, baskıcı ve açlığa ve yoksulluğa mahkum eden tek adam rejiminin karanlığından kurtarabilmek için, halkımıza ve şehrimize hizmet etmek için, akademik yaşamıma eklemlediğim Bornova Belediye Başkanlığı, ardından parti Genel Sekreterliği ve TBMM 25. , 26. ve 27. dönem Milletvekilli olarak üyesi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partimizde bugüne kadar üstün bir gayretle görev yaptım. Takdir yüce milletimizindir. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçtirmek ve Partimizce aday gösterilen Milletvekillerimizin başarılı olmalarına katkılarımla en yüksek oranda Gazi Meclisimize gönderebilmek için üzerime düşeni fazlasıyla yapacağımı da belirtmek isterim. Bundan sonraki süreçte de en az geçmişteki kadar yılmadan ve yorulmadan bu karanlıkla mücadelemi sizlerle birlikte her türlü mecrada sürdüreceğime söz veririm. Halkımıza saygılarımla duyururum.”

Kamil Okyay Sındır'dan 'Orman Kanunu' teklifi

22 YILDIR AKLINIZ NEREDEYDİ? Sözlerine teklifi getiren iktidar sıralarına yüklenerek başlayan Sındır, “Ülkemiz ve geleceğimiz için son derece önemli olan bir genel seçime gidiyoruz. Sayın iktidar Milletvekilleri 22 yıldır aklınız neredeydi? Bu torba kanunun Anayasamızın temel ilke ve değerlerine aykırılık gösterdiği ortada iken bunu umursamayan sizler, iktidardan giderayak bazı menfaat çevrelerinin, sermaye ve rant odaklarının telaş içindeki taleplerini karşılama derdine düştünüz. Bu torba kanun ormanlarımızı daraltan ve rant odaklarının telaşlı taleplerini karşılayan, ormanlarımızı, tarımımızı, çevremizi, doğamızı ve ekosistemimizi korumak bir yana kamu yararı kisvesiyle bu değerlerimizi talan etmekten başka bir anlam taşımayan derme çatma bir tekliftir” dedi. ORMANLARIMIZI DARALTIYORSUNUZ Orman tanımı hatırlatması yaparak sözlerine devam eden Sındır, “6831 sayılı kanunun 1.maddesine göre, ‘tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır.’ Orman Genel Müdürlüğü’nün tanımında da ormanların canlı bir sistem ve topluluk olduğuna vurgu yapılır, ormanların tabiatına uygun olarak sürdürülebilirlik ilkesi ile idare edilmesine dikkat çekilir. Yani, ormanlarımızın ekolojik değer katkısı ancak sürdürülebilir olmasına bağlıdır. Zaten, bu bilinçle, Anayasamızın 169. maddesi düzenlenmiştir. Buna göre; ‘devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.’ Tüm bu gerçeklere ve bilimsel doğrulara karşın, geçmişte 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 52’nci maddesine aykırı olarak ifraz edilerek binlerce parsele dönüştürülmüş hususi orman alanlarını yeniden birleştirerek esas statülerine dönüştürmek yerine şimdi getirdiğiniz teklifle 3 hektardan küçük olan orman niteliğindeki parselleri, orman tanımından çıkarıyorsunuz. Bugünün muktedirlerine sesleniyorum; ormanlarımızı daraltıyor, çekinmeden Anayasayı bir kez daha ihlal ediyor, akciğerlerimize kıyıyorsunuz” dedi. KAMU YARARI SÜSÜYLE ÖRTÜLÜ YENİ BİR İMAR AFFI DÜZENLEMESİ Getirilen düzenlemenin kamu menfaati süsüyle örtülü biri imar affı olduğunun altını çizen Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı: “teklifte şöyle bir madde var; ‘Devlet ormanlarında el konulan bütün yapı ve tesisler, inşa aşamasında olanlar da dâhil olmak üzere, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, derhal yıkılır veya ihtiyaç görüldüğü takdirde ormancılık hizmetlerinde kullanılabilir.’ bu kanun teklifi diyor ki: İmarsız, ruhsata aykırı kaçak yapılmış da olsa ben onu ihtiyaç duyduğumda kullanabilirim. Devlet ormanlarında izinsiz yapılan hiçbir yapıya, tesise her hangi bir belediye veya kurumun yapı inşaat ruhsatı veya yapı kullanma belgesi verebilmesi zaten kesinlikle mümkün değildir. ‘İmar Barışı’ adını vererek getirdiğiniz imar affı ile düzenlenen ‘Yapı Kayıt Belgesi’ne sahip yapı ve tesisler de bu madde kapsamı dışında ve bu alanlardaki yapılara verilebilmesi de mümkün değildir. El konulan bütün yapı ve tesisler, ruhsatsızdır, izinsizdir, kaçaktır, oturma raporu verilmemiş ve tüm bu nedenlerle depremde yıkılabilirliği yüksek riskli yapılardır. Dolayısıyla bu düzenleme esasen kamu menfaati süsüyle örtülü bir imar affıdır. Coğrafyamızın depremselliğini görmezden gelen, onbinlerce insanımızın canına mal olan depremlerin yıkıcı etkisinden ders almayan ve akıllanmayan bu iktidardan milletimiz 14 Mayıs’ta mutlaka hesap soracaktır. Bu yüce çatı altında görüşülen bu teklifin lekesi ömür boyu üzerinize yapışacak.” HABER MERKEZİ

Vekil Sındır’dan net mesajlar: “Derman olmaya geliyoruz”

AYLİN TOPALOĞLU Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Sultan Gümüş Kaya İle Birinci Sayfa programına konuk oldu. 14 Mayıs’ta yapılacağı söylenen seçimi gündemine alan Vekil Sındır, CHP örgütlerinin yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Öte yandan, mecliste de sürekli dile getirdiği tarım sektöründe yaşanan krize de dikkat çeken Sındır, “Bugün tarımda plansızlığın ağır bedelini maalesef hem üretici hem tüketici ödüyor… İlk genel seçimlerde iktidar olacak; üreticimiz hakkına, tüketicimiz daha ucuz, sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşmasını sağlayacağız. Bu boynumuzun borcu” dedi. BİRLİKTE ÜRETECEĞİZ İktidarlarında sanayicinin de, esnafın da, çiftçinin de, tüm toplum kesimlerinin de yüzünün güleceğini söyleyen Sındır, “İktidarın vurdumduymaz politikaları altında ezilen esnafın, yanlış tarım politikaları nedeniyle beli bükülen çiftçinin, hayat pahalılığıyla mücadele eden vatandaşın, kıskaca alınan sanayicinin durumuna derman olmaya geliyoruz. Bugün, yaşanan sıkıntıları muhataplarından dinliyoruz. İktidar olduğumuzda da yaşanan sıkıntılara çözümü çiftçimizle, esnafımızla, sanayicimizle, emekçimizle birlikte üreteceğiz” ifadelerini kullandı. İKTİDARA HAZIRIZ CHP örgütlerinin, yöneticilerinin yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Sındır, “Parti olarak toplumun tüm kesimlerine iniyor, vatandaşlarımızın sorunlarına, taleplerine çözüm odaklı yaklaşıyor, sokağa nüfuz ederek, vatandaşlarımızın nabzını tutuyoruz. Zifiri karanlıktan beslenen ve korku iklimi yaratmak için fırsat kollayanlara da asla izin vermiyoruz. Vatandaşlarımız gittiğimiz her köyde, her ilçede, her ilde bizi mutlulukla karşılıyor. Çünkü 100 yıldır CHP var. CHP umudun adıdır. Yurttaşlarımız onları asla yalnız bırakmayacağımızı biliyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde tepeden tırnağa tüm kadrolarımızla iktidara hazırız” dedi. BOYNUMUZUN BORCU “Bugün tarımda plansızlığın ağır bedelini maalesef hem üretici hem tüketici ödüyor” bilgisini paylaşan Sındır, “Tarımsal üretimde yeterli ve doğru politikalarla üretim yapmaz, üretimde devamlılığı sağlayacak desteklemeleri yerine getirmez, çiftçilerimizin uygulayacağı ilaç ve kimyasal gübreyi denetim altına almaz ve güvenli gıdayı teşvik edici politikaları hayata geçirmezseniz; üreticilerimizin emeğinin karşılığını alacağı, tüketicilerimizin sağlıklı, güvenli ve ucuz gıdaya ulaşabileceği bir ortamı yaratamazsınız. Maalesef bugün meralarımız amaç dışı endüstri kuruluşlarına, sanayi bölgelerine, madencilik faaliyetlerine, enerji üretim tesislerine feda edildi. Bu durum vatandaşlarımızın daha sağlıklı hayvansal gıdaya erişim önündeki en büyük engellerin başında geldi. Eğer bugün ticarileştirilen ithal, hibrid, kısır, niteliksiz tohumların kullanımını teşvik eder, yerel ve ata tohum çeşitlerimizin yaygınlaştırılmasını ve kullanımını engellerseniz Anadolu halkını sağlıklı gıdayla buluşturamazsınız. İlk genel seçimlerde iktidar olacak; üreticimiz hakkına, tüketicimiz daha ucuz, sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşmasını sağlayacağız. Bu boynumuzun borcu” diye konuştu.